Catalog

CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Hukukçuların anayasaya aykırı olduğunu ifade et- tikleri askere sivil yargı yolunu açan yasayı onaylar- ken de aynı sözcüklerle aynı vurgulamayı yapıyor. “Muhtemel tereddütleri giderecek yasal düzenlemeler yapılmasında fayda görüyor.” İki gerekçe birbirinin kopyası! Çankaya dışındaki hukukçular ilgili maddenin anayasaya aykırı olduğunda birleşirken Çanka- ya’daki AKP’linin etrafında toplanan kimi hukukçu- lar ise “hayır anayasaya aykırı değildir” diyorlar. Çankaya’nın sızdırdığı son haberlere bakılırsa ya- sayı onaylarken bir not ekleme yöntemini önceki cum- hurbaşkanları Demirel ve Sezer’den örnek almış. İşit de inanma: Zira Çankaya’daki tıpkı “kardeşi” RTE gibi nalıncı keseri. İşine geldi için geçmiş uy- gulamaları örnek alıyor. Ama adı geçen eski cumhurbaşkanlarının anaya- saya aykırı buldukları yasaları onaylamadıklarını… onaylamak zorunda kalsalar derhal Anayasa Mah- kemesi’nde iptal davası açtıklarını… hükümetten ge- len her kararnameye gözü kapalı imza atmadıkları- nı… Demirel ve Sezer’in Çankaya’daki AKP’li gibi siyasal simge türbanı savunanları üniversitelerde rek- törlüğe atamadığını…. örnek almıyor. 11’inciye gelinceye kadar Çankaya Köşkü’ne ko- nuk olan hanımefendiler; Atatürk’ün Türk kadınına armağan ettiği çağdaş kılık kıyafet başta her devri- mi içtenlikle benimsediler, uyguladılar. Ya bugün? Ortaokul eğitiminden geçenler Köşk’te mimarlara özgü düzenlemeler yapıyor, üstelik al- kışlanıyorlar. Çankaya’da türbanlı… Anadolu’da caddelerde ka- ra çarşaflı kadınlar. “Reformist” AKP’nin gerçek yüzü. Çankaya’daki, noterlik görevini yerine getirdi. Uzun incelemelerden sonra yasayı onaylamış… Oy- sa minareye kılıf uydurma operasyonu tam on gün kamuoyunu meşgul etti. Acaba ne yapacak, onay- layacak mı, onaylamayacak mı diye peşinden koş- turdu. Yukarıdakinin ne yapacağını aşağıdaki on gün ön- ceden biliyordu. Asker konusunda yukarıdaki ile aşağıdakinin ay- nı görüşü, düşünceyi paylaşmadıkları iddia edilebi- lir mi? Şimdi dinciler, yandaş yalakalar, dönmeler… Ge- nelkurmay’ın son yasal düzenlemeye karşı çıkışını “Halkın TSK’ye olan güveni giderek azalıyor” diye yo- rumlamaya başladılar. Askere uygun gördükleri görev, sınırları beklemek, terörle savaşmak! Askerden o denli rahatsız, o denli korkuyorlar ki... laik rejimi gerici kafaların veya bunların öncülerine tes- lim edecek -anayasaya aykırı da olsa- her yöntemi uygulayacak olanlara yalakalık yapıyorlar. Asker bu gözlere ne zaman şirin görünecek diye soracak olursanız; kışladan çıkarken üniformayı dolaba asacak, resmi kıyafette sokakta görünme- yecek… ülkenin sorunları ile ilgilenmeyecek… laik Atatürk cumhuriyetini korumayı kollamayı aklının ucundan geçirmeyen asker arıyorlar. Hasretini çektikleri olası sonuç ise: Müsteşarlığa dönüşen sıradan bir Genelkurmay! Askerle ilgili “yeni açılımları” planlıyorlar. Ya da bu konuda zaten hazır olan planı uygulamaya koyma za- manını bekliyorlar. Başarabilirler mi? Seçmenin kafası değişmedikçe olmaz demeyin, olur! Şeytanın avukatlığı falan da değil. Düpedüz akla gelen bir sorunun yanıtıdır: Askeri (darbe yapmaya girişenleri) sivil mahke- melere gönderecek madde değişikliğini bir gece ya- rısı baskın basanındır diyerek Meclis’ten geçiren hü- kümetin niyeti acaba ve sadece -bugün savundu- ğu gibi- AB’ye uyum sağlamak mı? Ergenekon savcılarını elini kolunu bağlayan yasal zorluktan kurtarmak mıydı amaç? Yoksa gizlenen amaç; falan filan adlarla anılan dar- be girişimlerinde (eski Deniz Kuvvetleri komutanının güncel notlarında) adları geçen komutanları asker oldukları için sorguya çekemeyen, tutuklanma- larını isteyemeyen Ergenekon savcılarına yasal öz- gürlük tanımak mıydı? Bu hükümet askeri sivil yargıya gönderdikten sonra... son hamlesini tamamlayacak, askeri bağ- layacak yeni yasal düzenlemeler yaparsa şaşırma- mak gerek. Her şey demokrasi için! Yaşasın Avrupa Birliği, ama yaşamasın bizden olmayan asker! İstanbul Y 30 Edirne Y 33 Kocaeli Y 30 Çanakkale Y 32 İzmir B 34 Manisa B 37 Aydın B 39 Denizli B 37 Zonguldak Y 25 Sinop PB 29 Samsun PB 30 Trabzon PB 28 Giresun PB 29 Ankara PB 34 Eskişehir PB 32 Konya B 35 Sıvas PB 30 Antalya B 34 Adana B 34 Mersin B 32 Diyarbakır B 29 Şanlıurfa B 40 Mardin B 35 Siirt B 36 Hakkâri B 27 Van B 25 Kars Y 24 Oslo Y 18 Helsinki Y 20 Stockholm Y 19 Londra PB 21 Amsterdam Y 17 Brüksel PB 17 Paris PB 19 Bonn PB 19 Münih PB 25 Berlin Y 20 Budapeşte Y 25 Madrid Y 27 Viyana Y 22 Belgrad Y 27 Sofya Y 27 Roma PB 27 Atina PB 32 Zürih PB 21 Moskova Y 24 Aşkabat B 35 Astana B 26 Taşkent B 28 Bakû B 29 Bişkek B 32 Tiflis B 23 Kahire PB 35 Şam A 37 Ülkemizin kuzey ke- simleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Ba- tı Karadeniz’in batı kı- yıları ile Kırıkkale, Ço- rum, Amasya, Çankırı, Artvin, Iğdır, Ardahan ve Kars çevreleri kısa süreli ve yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak di- ğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. SAYFA CUMHURİYET 10 TEMMUZ 2009 CUMA 8 HABERLERİN DEVAMI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay 11. Ceza Dairesi, 27 yõldõr süren Dev-Yol dava- sõnda, sanõklarõn savunma haklarõnõn kõsõtlandõğõ sonucuna vararak mahkûmiyet kararõnõ oybirliğiyle bozdu. Sanõklar yeniden yerel mahkemede yar- gõlanacaklar. Ancak davanõn 30 yõllõk zamanaşõ- mõ 2010’da dolacak. Yerel mahkeme ve Yargõ- tay’õn bu tarihe kadar kararõnõ veremeyeceği ve dosyanõn kapanacağõna kesin gözüyle bakõlõyor. Ankara 6. Ağõr Ceza Mahkemesi, sanõklardan Nuri Özdemir, Emin Koçer, Yaşar Kanbur, Nurettin Aytun, Cahit Akçam, Murat Parlakay, Erdoğan Genç, Hasan Ertürk, Yusuf Yıldırım, Mehmet Hassoy, Hilmi İzmirli, Celal Mut, Me- lih Bekdemir, Ahmet Akın Dirik, Atalay Dede, Hıdır Adıyaman, Turhan Yalçın Bürkev, Ha- lil Yasin Ketenoğlu, Bünyamin İnan hakkõnda müebbet hapis, Veli Yıldırım ve Hüseyin Aslan hakkõnda ise 16 yõl 8 ay hapis cezasõ vermişti. Top- lam 22 sanõklõ davada, müebbet hapis cezasõna çarptõrõlan sanõklardan Osman Nuri Ramaza- noğlu 2008 yõlõ Şubat ayõnda yaşamõnõ yitirmiş- ti. Dünkü karar oturumuna, 12 sanõk ile avukat- larõ katõldõ. Yargõtay 11. Ceza Dairesi heyeti, ka- tõlõmcõ sayõsõnõn fazla olmasõ nedeniyle kararõnõ, Yargõtay Genel Kurul Salonu’nda açõkladõ. Dai- re Başkanõ Ersan Ülker, okuduğu bozma kara- rõnda, sanõklardan Nurettin Altun, Murat Parlakay, Atalay Dede, Celal Mut, Hilmi İzmirli, Mehmet Hassoy, Yusuf Yõldõrõm ile Yaşar Kanbur müda- filerinin, “kararın tefhim edildiği oturumda ha- zır bulunmaları sağlanmadan hüküm kurul- ması suretiyle savunma haklarının kısıtlandı- ğı” belirtilerek bunun yasaya aykõrõ olduğu vur- gulandõ. Bozma kararõnõn ardõndan sanõklar yerel mahkemede yeniden yargõlanacaklar. Ancak suç tarihi 12 Eylül ve öncesi olarak belirtilen davanõn 30 yõllõk zamanaşõmõ süresi 2010 yõlõnda dolacak. 27 yıl sonra bozulan dava ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, “Ruhban Okulu” konusu ile ilgili kendilerine gelen herhangi bir teklif ve talep bulunmadõğõnõ belirterek “Gelirse onu da ayrıca değer- lendiririz” dedi. YÖK Başkanõ Prof. Yu- suf Ziya Özcan da Heybeliada Ruhban Okulu’nun açõlmasõ konusunda kendile- rinden şu ana kadar bir çalõşma yapõlmasõ- nõn istenmediğini belirterek “Bizce açıla- bilir. Biz olumlu bakıyoruz” dedi. YÖK Genel Kurulu, YÖK’te toplandõ. Toplantõya ara verildiği sõrada Özcan, soru- larõ yanõtlayan Özcan, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açõlmasõna ilişkin çalõşma yapõ- lõp yapõlmadõğõnõn sorulmasõ üzerine, “Bize hiçbir şey gelmedi” dedi. Milli Eğitim Ba- kanlõğõ’nõn bazõ önerilerinin bulunduğunun ve okulun meslek okulu statüsünde olmasõ- nõn tartõşõldõğõnõn anõmsatõlmasõ üzerine Özcan, “Bize yüksekokul olarak gelirse, ancak öyle ilgilenebiliriz” diye konuştu. Üniversitelerin ikinci öğretim programla- rõnda harç miktarlarõnõn yüzde 100 arttõrõl- masõna ilişkin tepkilerin anõmsatõlmasõ üze- rine Özcan, “İkinci öğretim ücretlerini biz arttırmıyoruz. Üniversitelerden gelen taleplere onay veriyoruz” diye konuştu. Özcan üniversitelerin tekliflerini YÖK’ün düşürebileceğini vurgulayarak “Ama hiç- bir şey yapmadık bugüne kadar” dedi. YÖK umut dağõttõ MAHMUT LICALI ANKARA - YÖK, 2009 ÖSS puan hesaplamasõnda yaptõğõ değişiklikle, 4 yõllõk lisans prog- ramlarõnõn tercihinde aranan 165 baraj puanõ için yüzde 25 olan “ortalama net başarı oranını” yüzde 20’ye, önlisans program- larõnõn tercihinde aranan 145 baraj puanõnõn alõnmasõ için yüz- de 15 olan oranõ ise yüzde 10’a düşürdü. Lisans programlarõnõn tercihi için daha önce 180 soru- da 45 net yapõlmasõ gerekirken, yeni düzenlemeyle 36 net yap- mak yeterli olacak. YÖK, 12 Temmuz Pazar günü açõklanacak 2009 ÖSS sonuçla- rõna ilişkin önemli bir karara im- za attõ. YÖK Genel Kurulu’nun dünkü toplantõsõnda oyçokluğuyla alõnan kararla, 4 yõllõk lisans programlarõnõ tercih etmek için aranan 165 baraj puanõ ile 2 yõl- lõk önlisans programlarõnõ tercih etmek için aranan 145 baraj pua- nõnõn hesaplamalarõnda kullanõlan “ortalama net başarı oranla- rı”nda değişiklik yapõldõ. Ortalama net başarõ oranõ, adaylarõn sõnavda yaptõklarõ net soru sayõsõnõn, sõnav sorusu sa- yõsõna oranõnõ ifade ediyor. Dü- zenlemeye göre, 36 net yapan adaylar ÖSS’de 165 baraj pua- nõnõ alarak 4 yõllõk bir fakülteyi tercih etmeye hak kazanacak. Baraj puanlarõnõn net sayõsõ for- mülüyle düşürülmesi sõnava ka- tõlan adaylarõn puanlarõnõn geçen yõllara göre daha yüksek olma- sõnõ sağlayacak. Yapõlan deği- şikliğin gerekçesi ise üniversi- telerin “kontenjanların boş kalmaması” olarak ifade edildi. ‘Kalite düşürülüyor’ YÖK’te 14 üyenin katõldõğõ toplantõda 11 üyenin oyuyla alõ- nan karara, muhalif üyeler Bülent Serim, Prof. Dr. Fikret Şenses ve Prof. Dr. Tunçalp Özgen karşõ çõktõ. Muhalif üyelerin karşõoy ya- zõsõnda, YÖK’ün asli görevinin yükseköğretimin kalitesini dü- şürmemek, kaliteyi arttõrõcõ ön- lemler almak olduğu belirtildi. 100 bin adayı etkileyecek 12 Temmuz Pazar günü ÖSS sonuçlarõnõn açõklanacağõnõ be- lirten ÖSYM Başkanõ Prof. Dr. Ünal Yarımağan, “baraj pu- anlarını geçmeyi kolaylaştı- rıcı” kararõn ÖSS’ye giren 80- 100 bin adayõ etkileyeceğini söyledi. Yarõmağan, öneriyi YÖK’e ÖSYM olarak kendile- rinin sunduğunu belirterek “Biz puanların buna uyarlanması- nı yaptık bile” dedi. BAŞBAKAN VE YÖK Ruhban Okulu’na yeşil ışık İTO’DAN DOKTORA DESTEK Savcı yetkisini kötüye kullandı İstanbul Haber Servisi - İstanbul Tabip Odasõ (İTO), şüpheli bir ölüm olayõnda otopsi yapmasõ için çağrõlan ancak çalõşma usulü gereği savcõlõktan araç talep etmesi üzerine tutuklanan Dr. Musa Sarıtepe’ye destek verdi. Açõklamada tutuklamanõn hu- kuka aykõrõ olduğu belirtilerek, savcõnõn yetkisini kötüye kullandõğõnõ bildirildi. Tabip Odasõ’nca yapõlan açõklamada, Beylikdüzü 80. Yõl Sağlõk Ocağõ’nda gö- rev yapan Dr. Sarõtepe’nin, adli nöbeti sõ- rasõnda otopsi yapmak üzere çağõrõldõğõnõ, savcõlõğa gitmek için araç gönderilmesini istediği anõmsatõlarak, hekime kendi im- kanlarõyla gelmesini söyleyen nöbetçi sav- cõnõn, hekimin gelmemesi halinde “kelep- çeleterek getireceğini” söylediği belirtil- di. Savcõnõn, Sarõtepe’yi tehdit etmesi ile suç işlendiğine işaret edilen açõklamada, Sarõtepe’ye araç tahsis edilmemesinin gö- revin yerine getirilmesini engellemek anla- mõna geldiği dile getirildi. Açõklamada “Dr. Sarıtepe’nin, nöbetçi savcıdan araç talep etmesi, bu talebinde ısrarcı olması, gibi sebeplerden hiçbiri tutuklanmasına dayanak oluşturamaz” ifadelerine yer verildi. Sarõtepe’nin tahliye talebinin kabul edildiği anõmsatõlan açõklamada, “Bu uy- gulamaya yol açan kamu görevlileri hakkında yasal işlem başlatılması için girişimlerde bulunulacak” denildi. ŞAHİN, YAYINI ÖVDÜ TRT, Güney ile devrim yapmış! İstanbul Haber Servisi - TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Ergenekon so- ruşturmasõnõn karakutusu olarak nitelendi- rilen Tuncay Güney’in işkence altõnda verdiği iddia edilen ifade kayõtlarõyla ilgili katõldõğõ ve büyük tartõşmalara neden olan programõ TRT için devrim olarak nitelen- dirdi. Şahin,““Tuncay Güney olayı TRT’ye yeniden sınıf atlattı” dedi. İletişim Türkiye-09 Medya ve İletişim Zirvesi Yeşilköy WOW İstanbul Conven- tion Center’de başladõ. Zirvede konuşan Şahin, gündemi uzun süre meşgul eden Güney programõyla ilgili “Tuncay Gü- ney olayı TRT’ye yeniden sınıf atlattı. Bazı olumsuzluklar yaşanmasına rağ- men TRT tekrar milletin gündemine düştü” değerlendirmesinde bulundu. CHP’li başkan Ahmet Akkuş dava açacak Vakit gazetesinden yalana devam MİYASE İLKNUR Vakit gazetesi, yalan haberi ortaya çõkarõlõnca yeni ya- lanlarla haberini doğrulatma telaşõna düştü. 2 Temmuz 1993’te Madõmak Oteli’ndeymiş ve Arif Sağ’la birlikte BBP’nin balkonuna geçerek kurtulmuş gibi açõklama ya- pan Bülent Kaya, gazetenin Ankara Temsilcisi Serdar Arseven’e “BBP’lilerin bu insanlığını gördükten ve Arif Sağ’ın arkadaşlarına yaptığı nankörlüğe tanık ol- duktan sonra Nurhak’ta ilçe sekreteri olduğum CHP’den istifa ettim” demişti. Ancak 2 Temmuz 1993’te Sõvas Emniyet Müdürlüğü’nün otelden sağ kurtulanlar lis- tesinde Kaya’nõn isminin yer almadõğõnõ, Sağ ve Pir Sultan Abdal Derneği yöneticileri ile CHP Nurhak ilçe örgütünün Bülent Kaya diye birini tanõmadõğõnõ yazmõştõk. Yalan ha- beri ortaya çõkan Vakit, haberini doğru göstermek için bu kez CHP’li Nurhak Belediye Başkanõ Ahmet Akkuş’a at- fen Kaya’nõn Nurhak’ta CHP üyesi ve 1993 kongresinde görevli olduğunu yazdõ. Ancak örtbas çabalarõ da yalan çõktõ. Kendisiyle konuştuğumuz Akkuş, Vakit gazetesinin kendisiyle görüşmediğini belirterek “Böyle yalan görme- dim. Dava açacağım” dedi. Akkuş gazeteye gönderdiği tekzipte de şunlarõ söyledi: “Bülent Kaya ile ilgili haber- de Nurhak Belediye Başkanı olarak benim açıklama yaptığım iddia edilmektedr. Oysa gazetenize açıkla- mam olmamıştır. Bilgisi olmadan o şahsın ağzıyla ha- ber yayınlmak hangi gazetecilik anlayışında bulun- maktadır. Bu haberle ilgili düzenleme yayınlamadığı- nızda yasal yollara başvuracağımı bildiririm.” Bu arada Sõvas Emniyet Müdürlüğü’nün 2 Temmuz 1993 günü otelden BBP il merkezine geçerek kurtulanla- rõn isimlerinin yer aldõğõ tutanakta da Bülent Kaya’nõn is- mi yer almõyor. AKP’nin samimi olmadığına inanılıyor Alevi örgütleri: Çözüm Meclis’te İstanbul Haber Servisi - AKP hükümetince düzenlenen ve birincisi bir dizi tartõşmaya neden olan Alevi Çalõşta- yõ’nõn ikinci ayağõ da Alevilerin tepkisine neden oldu. Al- evi örgütleri, AKP hükümetinin iktidarõnõ pekiştirmek için Alevileri yanõna çekmeye çalõştõğõnõ ve “Alevi açılımı” adõ altõnda yapõlan çalõşmalarõn samimi olmadõğõna dikkat çekerek, “Türban sorununu tartışmadan TBMM’ye ta- şıyan hükümet, Alevilerin taleplerini akademisyenler, sivil toplum kuruluşu gibi toplumun farklı kesimleriyle tartışıyor. Çözüm parlamentoda” görüşünü dile getirdi. Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkan Yar- dõmcõsõ ve Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanõ Ali Kenanoğlu, Alevilerin cemevlerinin yasal statüye ka- vuşmasõ, din derslerinin zorunlu olmamasõ, Madõmak’õn müze olmasõ gibi sorunlarõ olduğunu vurguladõ. Kenanoğ- lu “AKP, bunları yeniden keşfediyormuş havası veri- yor. Şeriat korkusu, Aleviler için kendi haklarından daha önemlidir. Aleviler için kendi haklarından çok ül- kenin laik, demokratik, çağdaş bir ülke olup olmayaca- ğı konusu ilk sırada gelir. Alevilerin AKP’ye yönelme- leri söz konusu değildir” diye konuştu. Alevi yazar Ali- şan Birlik ise “Alevilerin temel değerleri laik, çağdaş, demokratik bir dünya görüşüdür. AKP temellerini yıl- lar önce attığı şeriat için adım adım ilerliyor. Biz Alevi- ler bu oyuna gelmeyeceğiz” diye konuştu. 2. Alevi Çalõştayõ’nõn kapanõşõnda konuşan Devlet Ba- kanõ Faruk Çelik ise Alevilerin toplumsal ve siyasi talep- lerinin Türk hukuk mevzuatõnda değişiklik yapõlmasõnõn zorunlu kõldõğõnõ belirterek, “Ancak idari tasarruflarla çözüme kavuşacak sorunların olduğu da aşikârdır. Herkesin kimliğini rahatça söyleyebileceği, toplumsal sorunların aşılabileceği ortamı hazırlamak, siyasetin sorumluluk alanındadır” açõklamasõnda bulunmuştu. ANAYASA MAHKEMESİ AKP kapatma davasõ düştü ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Anayasa Mahkemesi, dö- nemin Yargõtay Cumhuriyet Baş- savcõsõ Sabih Kanadoğlu’nun, “AKP’nin, ihtar kararına uy- madığı gerekçesiyle kapatılma- sı ve Genel Başkan Tayyip Er- doğan’ın yetkilerini kullanma- sının tedbiren önlenmesine ka- rar verilmesi” istemiyle açtõğõ da- vanõn düşmesine karar verdi. Da- vanõn düşmesine ilişkin kararda, davanõn dayanağõ ihtara uymayan partilerin Hazine yardõmõndan mahrum bõrakõlmasõ için Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca da- va açõlabileceğini öngören hük- mün Anayasa Mahkemesi’nce ip- tal edilmesi gerekçe gösterildi. Heyet, Türkiye Komünist Par- tisi hakkõnda 2002’de açõlan ka- patma davasõnõn da aynõ gerek- çeyle düşmesine hükmetti. Heyet ayrõca, 2002’de açõlan “Anaya- saya aykırı eylemlerde bulu- nan Türkiye Sosyalist İşçi Par- tisi’nin, kapatılmasına karar verilmesi istemi”ni de reddetti. Heyet, yapõlamayan il ve ilçe kongrelerine ilişkin CHP’ye ihtar verilmesi istemiyle ilgili Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’ndan bilgi alõnmasõna karar verdi. ÖSS puanlarõnõn açõklanmasõna 2 gün kala baraj puan hesaplamalarõ değişti. Lisans programlarõnda tercih yapmak için artõk 45 değil 36 net yeterli olacak Dev-Yol davasında kararın açıklanma- sının ardın- dan sanık- lar ve ya- kınları mahkeme heyetini al- kışladı. (Fo- toğraf: AA) Ataşehir’e yeni başkan yardımcısı İstanbul Haber Servisi - Eski Kadõköy Fen İşleri ve İmar ve Şehircilik Müdürü Sadõk Se- mih Kayhan, Ataşehir Belediye- si’nde teknik işlerden sorumlu başkan yardõmcõlõğõna atandõ. Yõldõz Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden 1981’de mezun olan Kayhan, “Ataşehir’in bir mahallesi hariç tümünün imar ve mülkiyet so- runlarõ bulunuyor. Bunlarõ çözeceğiz. Yapacağõ- mõz kültürel ve sosyal yatõrõmlarla Ataşehirlileri kendilerine yeterli hale getireceğiz” dedi. Eruh’ta mayın tuzağı: 1 ölü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Siirt’in Eruh ilçesi Görendoruk köyü bölgesinde, PKK’li teröristlerce tuzaklanmõş patlayõcõ maddenin in- filak etmesi sonucu bir yurttaş yaşamõnõ yitirdi. PKK’lilerin ayrõca Batman’õn Sason ilçesinde odun yüklü bir kamyonu yaktõklarõ bildirildi. Prof. Fendoğlu müşavir oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakanlõk İnsan Haklarõ Başkanõ Prof. Hasan Tahsin Fendoğlu görevinden alõnarak Başbakan- lõk Müşavirliği’ne atandõ. Başbakanlõk Yüksek Denetleme Kurulu’nda boş bulunan üyeliklere de Tülin Alõç ve Cemil Zeybek getirildi.