24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 31 MAYIS 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 15 ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Gökova’nın Mimari Kimliği... kultur@cumhuriyet.com.tr Baktık ki, hızla fire vermeye başladık… Baktık ki, son bir yılda Nergiz, Elvin, İlhan da aramızdan ayrılıverdi.. daha sık buluşalım dedik. “Biz” yani, İzmir Amerikan Kız Ko- leji’nin 1964 mezunları… (Okulumuz o za- manlar yalnız kızlara mahsustu, şimdiki gi- bi kız erkek karışık değildi.) Yurtiçinden, yurt- dışından gelmiş 23 hatun kişi Marmaris, Tu- runç’ta, kartal yuvasını andıran muhteşem “Loryma”da buluştuğumuzda, her birimiz, her an “İyi ki buradayım, iyi ki bu kucak- laşmada varım” diyorduk. Anılarla umutlar arasında; yitirdiklerimizle beklentilerimiz arasında; düşlerle düşünceler arasında gidip gelirken dostlukların keyfini çıkarı- yorduk… O buluşmadan geriye kalan, birbirinden güzel binlerce an ve bir tavsiye: Siz siz olun.. sakın eski dostlarla kucaklaşma fırsatını ka- çırmayın! Sen bin yaşa Nail Çakırhan Kucaklaşmadan sonra, Sumru’nun pe- şine takılıp ver elini Gökova! Bir zamanlar adı Gökabad olan, körfezin tam dibindeki beldeye “Akyaka” denmesi- ni; buna karşılık taa içerideki beldeye “Gö- kova” adının verilmesini ben anlayabilmiş de- ğilim… Ama bu ülkede anlayamadığım pek çok şey gibi bunu da geçelim… Gökova Körfezi’nin en dibinde, sarp dağların eteğinde, ovaların vadilere karış- tığı, azmak sularının denize kavuştuğu, çam ve okaliptüs ağaçlarının denize koştuğu; bu- genvilya, zakkum ve gül istilasına uğramış bu “dantel kıyılara” yerleşmiş Akyaka bel- desi… Ne doğanın muhteşemliği ne de coğrafyanın harikuladeliği.. İnsanı ilk “çar- pan” beldenin mimari kimliği! Tüm kıyılarımız hızla betonlaştı. Çirkin ve çarpık yapılanmanın rant hırsıyla hilkat garibesine dönüştü. Kıyı beldeleri kimlik ve tüm özelliklerini yitirdi. Yörelerin coğraf- yasını, doğasını, topoğrafyasını hiçe sayarak birbirinden farksız, birbirinin tıpkısının ay- nısı beldeler oluştu… 1970’lerin başından beri süregelen bu gidişattan kendini kur- tarabilen benim bildiğim tek yerleşim yeri Akyaka! Ve bu iş, bir insan sayesinde ger- çekleşti! Akyaka’da geçirdiğim günler boyunca, 2008’de yitirdiğimiz Nail Çakırhan’ı an- maktan ve “Sen bin yaşa Nail Çakırhan” de- mekten geri kalmadım! Örnek oluşturmanın önemi Nail Çakırhan’ı (1910-2008) 1983’te Uluslararası Ağa Han Mimarlık Ödülü’nü ka- zanmadan önce de tanıyordum. Gazete- ci, şair, yazar, eski tüfek, Türkiye’nin ilk ka- dın arkeologlarından Halet Çambel’in can yoldaşı, eşi, Nâzım Hikmet’in arkadaşı bu yapı ustası, benim Sumru gibi Ulalıydı! Ço- cukluk günlerimin Muğla’ya bağlı Ula ilçe- siyle bugünkü Ula ve Gökova çok farklıy- dı elbet… Ancak hiçbir mimari okul bitir- memiş olan Nail Çakırhan, (Ödülü kazan- dığı yıl yapılan abuk sabuk tartışmalar ak- lıma geliverdi!) Ula’nın geleneksel ev mo- delini almış, bunu ormanla denizin kucak- laştığı Akyaka’ya uygulamıştı. Önce kendi evi, sonra eş dost evleri… En yükseği, iki katlı. Taş temel üzerine ah- şap kurgu. Duvarlar tuğla dolgu ve beyaz badanalı. Döşemeler, tavanlar ahşap. Ah- şabın üzerinde binbir çeşit bezeme. İç me- kânların açıldığı yine ahşap revak balkon- lar. Ahşap sütunlar, ahşap çıkmalar, ahşap doğramalar… Kırmızı kiremit çatılar. Ula’ya özgü bacalar… Nail Çakırhan’ın eski ustalardan öğre- nerek yaptığı doğayla uyumlu, geleneğe saygılı, yeni gereksinimleri karşılayan evleri öyle tutuldu ki, imar kurulları bu evlerin ör- nek alınmasını kararlaştırdı. O gün bugün bu yapı tarzı örnek oluş- turdu. Bugün tüm evlerin belki sadece yüz- de beşi onun eseri.. ama sanki, ( evet san- ki,) hepsi Nail Çakırhan mimarisi! Bu mimari, Gökova’ya, başka hiçbir kı- yı kentimizde olmayan bir kimlik kazan- dırmış! Eşsiz ve çok değerli bir örnek! (Günümüzde kimi abartılı kopyalar, he- le hele tam kıyıda bu kurala uymayan iki yüksek yapı, gözü tırmalıyor ama yine de öteki kıyı beldelerden farklılığa hayran ol- mamak imkânsız!) Belediyeye mi bakanlığa mı? Nail Çakırhan’ın tek katlı kendi evi, ba- ba evi, 2000 yılında “Korunması gerekli kül- tür varlığı niteliğinde, sivil mimarlık örneği” olarak tescil edilmiş. Bugün Halet Çambel ve kız kardeşi bu evin bir müzeye dönüş- türülmesinden yana. Ama başka iki kardeşin çocuklarının engellemesiyle burası bir tür- lü yaşayan bir müze eve dönüşemiyor. Ay- rıca Kültür ve Turizm Bakanlığı’na mı, yoksa belediyeye mi bağlanması tartışma konusu… Akyaka’nın genç ve çalışkan Be- lediye Başkanı Ahmet Çalca’nın (yaş 37, ikinci dönem hizmet veriyor) belirttiği gibi burası belediyeye bağlanabilirse, Akyaka- lıların yaşamına katılıp işlevsel hale gele- bilmesi mümkün olacak. Nail Çakırhan’ın kendi evinin bahçesin- de yaptığı sergi evi ise her ay değişen re- sim sergilerine ev sahipliği yapıyor. Gökova’ya mimari kimlik kazandıran, farklılığını ortaya koyan Nail Çakırhan’a, Ula- lılara, Gökovalılara sonsuz teşekkürler! Bu ülkedeki her genç mimarın gidip görmesi gereken bir kıyı beldemiz var neyse ki! Zeynep@zeyneporal.com Faks: 0 212 257 16 50 Ergin İnan uzun bir aradan sonra resimlerini Casa Dell’Arte’de sergiliyor Evrenin gizine açõlan kapõlarKültür Servisi - Ressam Ergin İnan’õn, dün Casa Dell’Arte’de açõlan sergisinde ahşap üzerine karõşõk teknik işlerinin yanõ sõra biri bü- yük boy, ikisi küçük boy olmak üzere kapõlar üzerine yaptõğõ çalõşmalar da yer alõyor. İnan’õn son dönem yapõtlarõna yer verilen sergi, sa- natçõnõn uzunca bir aradan sonra gerçekleştir- diği ilk kişisel sergi. İnan’õn, özellikle kapõlarla yaptõğõ işlerin, malzeme bakõmõndan önceki ya- põtlarõndan farklõlõklar taşõdõğõ, bu çalõşmala- rõn bir tür ‘algı kapıları’ ya da ‘sanatçının ev- reninin gizlerine açılan kapılar’ olarak ni- telenebileceği belirtiliyor. Casa Dell’Arte Ga- leri’deki sergi 22 Haziran’a kadar görülebile- cek. Ergin İnan sergisinin katalog yazõsõnõ kale- me alan Ankara Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanõ Prof. Dr. Kıymet Giray, İnan resimlerinin, evrenin gizinin görsel yansõma- larõ olmasõnõn sõrrõnõn bilgelikte gizli olduğu- nu vurguladõktan sonra, “Bir sanatçı olarak İnan, kendi gerçekliğini yansıtan resimsel bi- çemini yaratma evresinde sanatın tarihinin derinliklerinin izlerinde öznel gezintiler yapar” diyor. Çağdaş Türk resminin önde gelen ressamlarõ arasõnda yer alan ve yurtdõşõnda da pek çok ser- gi gerçekleştiren Ergin İnan’õn yapõtlarõnõn bu- lunduğu kalõcõ koleksiyonlar arasõnda Ankara ve İstanbul Devlet Resim ve Heykel Müzele- ri, Berlin’deki Dahlem Müzesi, Münih’teki Ha- us der Kunst, Cleveland’daki Modern Sanat Müzesi, Bradford Müzesi, Londra’daki British Museum, Belçika’daki Fredrikstad Modern Sa- nat Müzesi sayõlabilir. (0 212 251 42 88) ‘Yazılı Böcek’ (30x22 cm, ahşap üzerine ka- rışık teknik), Casa Dell’Arte’deki Ergin İnan sergisinde yer alan yapıtlar arasında. DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SelveGürsel’eödül Belge belge dünya... YILDIZ ÇELİK Sivil toplum kuruluşu olan Avrasya Sanat Kolektifi (ASK), bağõmsõz belgesel- ciler Emel Çelebi, Necati Sönmez ve gönüllülerin kat- kõsõ ile bu yõl ikincisi düzen- lenen ‘DOCUMENTA- RIST - İstanbul Belgesel Günleri’ 2 - 7 Haziran ta- rihleri arasõnda gerçekleşti- riliyor. Belgesel film günle- rinde Belçika, Meksika, Ban- gladeş, Almanya, İspanya, Finlandiya, Romanya, İtalya, Slovakya ve Yunanistan’dan 50, Türkiye’den ise 20 film gösterimde yer alacak. Bel- gesel Günleri, İstanbul’da, Pera Müzesi Sinema Salonu, Goethe Enstitüsü, Hollanda Başkonsolosluğu Union Church, Tarõk Zafer Tunaya Kültür Merkezi, The Mar- mara Galery Pera, Fransõz Kültür Merkezi’nde, 9-12 Haziran tarihlerinde İzmir Fransõz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Gösterim günlerindeki filmlerin yorumlarõnõn yer aldõğõ 2 sayõlõk gazetenin ilk sayõsõ 1 Haziran’da ücretsiz olarak dağõtõlacak. Belgesel günleri kapsamõnda, Atlas dergisi fotoğrafçõsõ Tijen Bu- lutay’õn ‘Yürüdüğüm Top- raklar’, Galata Fotoğrafha- nesi - Belgesel Fotoğraf Aka- demisi’nde, belgesel fotoğraf seminerlerine katõlan fotoğ- rafçõlarõn, 8 Mart Dünya Ka- dõnlar Günü ve yerel seçim- lerde çektikleri fotoğraflardan oluşan iki fotoğraf sergisi de yer alacak. (www.documentarist.org) 8 HAZİRAN 2009 PAZARTESİ SAAT: 20.00 Bu ülkenin aydınlık insanları size Cumhuriyet yakışır CUMHURİYET OKURLARI GELENEKSEL YAZ BULUŞMASI ONUR KONUKLARI MUSTAFA BALBAY EROL MANİSALI 24 OCAK 2009 8 MART 2009 ÜMİT ZİLELİ’nin KATILIMIYLA Yer: REVAN HARREM (Eski KAZABLANKA ) Refik Saydam Cad. No: 15/A Tepebaşı / Beyoğlu - İstanbul İletişim: Türkan Erkin - Mennan Esener 0537 871 82 34 - 0533 438 50 22 Lütfen yerinizi ayırınız. www.cumok.org İSTANBUL CUMOK ÇAĞRISI “BALBAY ve MANİSALI ÇIKACAK YİNE YAZACAK” SATILIK 146 m2 Kırklareli merkezde 120 m2 temeli atılmış sahibinden arsa. Tel: 0539 769 36 73 312335 seri numaralı ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. Levent Gülbahar Kültür Servisi - Türki- ye Yayõncõlar Birliği’nin 2009 yõlõ Düşünce ve İfa- de Özgürlüğü Ödülü, Sel Yayıncılık ile Nedim Gürsel’e verildi. Ödül tö- reni 2 Haziran Salõ günü saat 19.00’da Taksim Hill Hotel’in Hill Terasõnda ya- põlacak. Bilindiği gibi Nedim Gürsel’in Doğan Kitap’tan yayõmlanan “Allah’ın Kız- ları” adlõ romanõ hakkõnda “dini değerleri aşağıla- dığı” ve “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği” gerekçeleriyle dava açõlmõş, son duruşmada savcõlõk Gürsel’in beraati- ni istemiş ancak mahkeme sonuçlanmamõştõ. Sel Yayõncõlõk’õn 2009 yõlõ içinde yayõmladõğõ Ben Mila’nõn “Perinin Sarka- cı”, P.V’nin “Görgülü ve Bilgili Bir Burjuva Ka- dınının Mektupları” ve Guillaume Apollinaire’in “Genç Bir Don Juan’ın Maceraları” adlõ kitapla- rõ hakkõnda “müstehcen- lik” iddiasõyla dava açõl- mõştõ. Sinemamõ,romanmõ? Kültür Servisi - İki ay- lõk edebiyat dergisi Notos Öykü’nün Haziran-Tem- muz sayõsõ yayõmlandõ. Bu sayõnõn kapak konusu, “Türk sineması Türk ro- manın önüne mi geçti” başlõğõnõ taşõyor. Son yõl- larda yazõlan romanlarõn, son yõllarda yapõlan film- lerin gerisinde kaldõğõ bi- çimindeki düşüncelerin git- gide daha çok dile getiril- meye başlamasõndan yola çõkan Notos ekibi, bu ça- lõşmasõnda Selim İleri, Mehmet Güreli, Tunca Arslan, Özcan Alper, Mehmet Açar, Şükran Yücel, Cemil Kavukçu ve Hande Öğüt’ün görüş- lerine yer veriyor. Nedim Gürsel’in “Al- lah’ın Kızları” romanõ hakkõnda dava açõlmasõ da Notos’un bu sayõsõnda yer verdiği konulardan. Bu dosyada, TYS Başkanõ En- ver Ercan ile PEN Baş- kanõ Tarık Günersel yazar örgütlerinin tutumunu açõk- lõyor. Derginin bu sayõ- sõnda ayrõca Murathan Mungan, Mehmet Can Şaşmaz, Ersin Salman, Timur Soykan, Natha- niel Hawthorne, Willa Cather, Kyne Nislev Sernstorrf ve Birol Öz- demir’in öykülerinin yanõ sõra Turgut Çeviker’in yaptõğõ Enis Batur söyle- şisine de yer veriliyor. (0 212 243 49 07) NOTOS ÖYKÜ’NÜN YENİ SAYISI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear