24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA 11 TMMOB ’ndan kamuoyuna 29 Mart 2009’da seçilen Kentlerimizin yönetiminde sorumluluk üstlenen tüm yerel yöneticilere www.mo.org.tr Kentsel Politikalar Obama’nın hükümetle han- gi konuları konuşacağı aşağı yukarı belli; Irak’tan çekilme, Ankara-Erbil yakınlaşması, Er- menistan sınırının açılması, PKK’ye af, Afganistan’a asker ve İran konuları “klişe başlıklar” olarak neredeyse Resmi Ga- zetede ilan edilecek!. . Ancak bütün bu konularda, ABD taleplerinin dozu ve AKP yönetiminin “pazarlık gücü” ödünlerin boyutunu belirleyecek. - 29 Mart seçimlerinden sonra AKP’nin (ve Erdoğan’ın) durumu çok zayıfladı. AKP, “Amerika’yı ar- kasına alma ve iktidarını güçlendir- me hesapları yapacak”. Aynen 3 Kasım 2002 öncesinde ve onu iz- leyen günlerde yaşadığımız “ABD bağımlılığı”, Erdoğan açısından, görüşmelerde yeniden geçerli ola- cağa benzer. - AKP’nin seçim sonrasında es- ki gücünü kaybetmesi, “Obama’nın elini güçlendiriyor”. 29 Mart önce- sine oranla, Washington’ın talepleri daha kabarık olacak. Çünkü karşı- sında ABD’ye muhtaç bir AKP yö- netimi var. - Hükümetin dış ilişkilerini yürü- ten bakanlar, “Obama’nın cesare- tini arttıran kimliklere sahipler”. Ali Babacan, Mehmet Şimşek, Ege- men Bağış, Obama’nın ekibine ya- kın nitelikte kişiler. Obama büyük olasılıkla, şu ko- nularda sonuç almak isteyecektir; 1) Özal döneminde Turgut Özal’la W. W. Bush arasında baş- latılan Türk-Kürt federasyonunun yolunu açacak yeni gelişmeler sağ- lamak: Barzani rejiminin tanınma- sı; Ankara-Erbil arasında siyasi ve iktisadi işbirliğinin geliştirilmesi; “ABD askerlerinin çekilişi ile bu hedeflerin bütünleştirilmesi”; çe- kilme işleminin zamana yayılarak, 1 Mart 2003’te sağlanamayan “askeri yerleşmenin”, bu yolla gerçekleşti- rilmesi. Tabii, PKK’ye af konusu da, yıl- lardır medyada hazırlandığı üzere gündeme gelecektir. Kısacası, BOP’un koçbaşı Kürdistan için Obama’nın gelişiyle yeni bir sayfa açılmaya çalışılacak. AKP yönetimi bu talepler karşı- sında “ne kadar geri adım atabile- cek” sorusu ortada duruyor. Ta- leplerin bir bölümünün karşılana- cağı, geçen günlerde, medya kanalı ile kamuoyuna zaten aktarılmış bulunuyor. 2) Ankara ile Tahran arasındaki ikili ilişkilerin gelişmemesi için ABD elinden geleni yapacaktır. Bu ko- nuda Erdoğan, ABD baskısı ile AKP’nin tabanı arasında sıkışmış görünüyor. 3) Ermenistan sınırının açılacağı şimdiden belli oldu. Zayıflayan AKP hükümeti bu ödüne zaten hazırdı. Abdullah Gül, gerekli altyapıyı ha- zırladı. 4) Afganistan’a asker konusun- da TSK oldukça isteksiz. Büyüka- nıt döneminde bu niyet kamuoyu- na da açıklanmıştı. Erdoğan hükü- meti Lübnan’da olduğu gibi, bu ko- nuda da “evet” diyebilir. Babacan bunun sinyallerini medyada verdi. 5) Kıbrıs konusu ve TSK’nin ada- daki varlığı da gündeme gelecek. ABD ve İngiltere, kolordunun yavaş yavaş NATO’ya devrini istedikleri- ni, Batı medyası kanalıyla son yıl- larda “hissettirmeye başladılar”. Bu konuda hükümetle TSK ara- sında bir mutabakat olduğunu söy- lemek zordur. Özellikle, son yıllar- da adada yaşanan olaylar göz önüne alındığında… 6) Kafkasya ve Karadeniz “so- runları”nın da Obama’nın çanta- sında bulunduğuna inanıyorum. “Türkiye-Rusya ilişkilerinin ABD ipoteği altına alınmak istenmesi”, Washington için büyük önem taşı- yor. “Ankara en önemli sınavını”, muhtemelen bu konuda vere- cektir. Çünkü Türkiye’nin bölge- de ulusal çıkarlarını koruyabil- mesi, “Denge politikası olanakla- rını elinde tutabilmesine bağlı- dır”(*) . Yukarıda sıralanan konularda CHP ve MHP’nin tutumları da önem taşıyor; - Medyaya verecekleri mesaj- larda, - Obama ile görüşmelerinde işi görmezlikten gelip, “Nasılsınız Sa- yın Başkan…” diyerek rutin neza- ket sınırlarının dışına çıkmayan bir tutum mu sergileyecekler? Yoksa, gerçek muhalefet partileri gibi mi hareket edecekler? İşin en önemli yanı Erdoğan’da bitiyor; Obama’ya da Peres’e söy- lediği gibi “One minute Sayın Baş- kan” mı diyecek? Yoksa, “Yes, sir” deyip yoluna devam mı ede- cek… Obama’nın Türkiye ziyaretinde Ergenekon konusuna değinip de- ğinmeyeceği çok önemli. - Görmezlikten gelirse, mesele- nin içinde olduğu anlaşılacak. - “Gördüm” derse, nasıl bir tu- tum sergileyecek? Obama’nın bu yöndeki tercihle- ri, AKP ile ABD arasındaki bağla- rın geleceği konusunda bir gös- terge olacak; AKP’nin arkasında mı, değil mi; ya da ne kadar arka- sında, bu durum açığa çıkacak. “Obama’nın gelişi”, geçirdiğimiz tehlikeli dönemeçte önemli so- nuçlar verecek niteliktedir. Açıkla- nacak şeylerin yanında, “açıkla- maktan çekindikleri ve söyleye- medikleri konular da, bir bakıma anlaşılmış olacak”. Yalnız AKP’nin geleceği açısın- dan değil, Türkiye’nin ve bölgenin yarını bakımından da önemli so- nuçlar doğuracak. (*) Batı’nın Yeni Türkiye Politika- sı, sayfa 132-136, Cumhuriyet Ki- tapları, 2009 www.istanbul.edu.tr/iktisat/ema- nisali BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Obama’ya ‘One Munite’ mü, ‘Yes Sir’ mü? Kuzey Kore gerginliği Dış Haberler Servisi - Kuzey Kore’nin dün sabah erken saatler- de bir füze fõrlatmasõ uluslararasõ ilişkilerde gerginliğe yol açtõ. ABD başta olmak üzere Batõlõ ülkeler, Bir- leşmiş Milletler (BM) kararlarõnõ çiğneyerek uzun menzilli balistik fü- ze denemesi yaptõğõnõ öne sürdük- leri Kuzey Kore’nin cezalandõrõl- masõ çağrõsõnda bulundular. Ku- zey Kore ise füzeyle telekomüni- kasyon uydusu fõrlattõğõnõ açõkladõ. ABD Başkanõ Barack Obama, Kuzey Kore’nin “kuralları çiğne- diğini ve bu hareketin uluslar- arası bir cevabı gerektirdiğini” söyledi. Obama, “Kurallara karşı çıkanlara yaptırım getirilmeli. Bu bir provokasyondur” diye konuş- tu. Avrupa Birliği de Pyongyang yönetimini kõnadõ. AB Dönem Baş- kanõ Çek Cumhuriyeti’nden yapõlan açõklamada, Kuzey Kore’nin nük- leer programõyla ilgili sorunlar sü- rerken füze denemesi yapõlmasõnõn bölgede gerginlik yarattõğõ ifade edildi. Fransa Cumhurbaşkanõ Nicolas Sarkozy de Kuzey Kore’nin ceza- landõrõlmasõnõ istedi. Pyongyang yönetiminin tutumunun “provo- kasyon” olduğunu söyleyen Sar- kozy, bu ülkenin uluslararasõ ku- rallarõ “hiçe saydığını” belirtti. Japonya, İngiltere ve Almanya da Kuzey Kore’yi sert bir dille kõna- yarak BM Güvenlik Konseyi’nin 1718 sayõlõ kararõnõ ihlal etmekle suçladõlar. BM Güvenlik Konseyi, Japon- ya’nõn çağrõsõ üzerine acil olarak toplandõ. Kuzey Kore’nin fõrlattõğõ uzun menzilli füzenin, Japonya üzerinden geçerek Büyük Okya- nus’a doğru gittiği ve Japonya ha- va kuvvetlerinin füzeye müdahale etmediği bildirildi. ABD Kuzey Askeri Komutanlõğõ ve Kuzey Ame- rika Uzay Savunma Komutanlõ- ğõ’ndan yapõlan açõklamada, füze- nin birinci aşamasõnõn Japon Deni- zi’ne, diğer aşamalarõnõn da Büyük Okyanus’a düştüğü belirtilerek “Yö- rüngeye giren bir şey olmadığı gi- bi, Japonya’ya da bir şey düş- medi” denildi. Kuzey Kore ise çok başlõklõ roketle uzaya gönderdiğini duyurduğu uydunun yörüngeye oturduğunu ve uydunun yayõna başladõğõnõ açõkladõ. Güney Kore ise Kuzey Kore’nin fõrlattõğõ füzenin gerçekten uydu taşõyor gibi göründüğünü, ancak uy- du gönderme girişiminin başarõ- sõzlõğa uğradõğõ yargõsõna vardõkla- rõnõ bildirdi. Rusya ve Çin, tarafla- ra itidal çağrõsõnda bulunarak Kuzey Kore’nin gerçekten BM Güvenlik Konseyi kararlarõnõ ihlal edip et- mediğinin araştõrõlmasõ gerektiğini duyurdular. BM Güvenlik Konseyi, 1718 sa- yõlõ kararla Kuzey Kore’yi yeni bir nükleer deneme ya da balistik füze denemesinden kaçõnmaya davet etmişti. Berlusconi’ye karşı dev gösteri İtalya’nın başkenti Roma’da bir araya gelen 2 milyon 7 bin kişi, Başbakan Silvio Berlusconi hükümetinin ekonomi politikalarını protesto etti. Ülkenin en büyük işçi sendikası İtalya Genel İşçi Konfederasyonu’nun çağrısıyla önceki gün düzenlenen mitingde, aralarında işçiler, emekliler, sol örgüt ve parti temsilcileri, göçmenler ve öğrencilerin bulunduğu kalabalık, uygulanan ekonomi politikalarının eşitsizliği arttırdığını belirterek hükümeti, “faşizmle” suçladı. Çoğu kırmızı şapkalar giyen göstericiler, “Hep birlikte farklı bir dünya yaratacağız”, “Yeni Mussolini’yle karanlığa” yazılı pankartlar taşıdı. Hükümetin göçmen karşıtı politikalarını da protesto eden göstericilerin taşıdığı Berlusconi’yi parmaklıklar ardında gösteren fotoğrafın altında “Kentte güvenlik istiyoruz” yazılı pankart da dikkat çekti. (Fotoğraf: AFP) Kuzey Kore’nin füze fõrlatmasõ ABD ve Batõlõ ülkeler tarafõndan “cezalandõrõlmasõ” gereken bir tutum olarak nitelendirildi. ABD Başkanõ Obama, “Uluslararasõ cevap” gerektiğini söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear