26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 16 NİSAN 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Ergenekon’un ‘Avrupa Terminolojisi!’ “12. dalganın” kamuoyunda yarattığı tepki ve kaygıları yatıştırmak adına şimdi de diyorlar ki: “Effenndim! Toplum katında itibar, kimseye zırh sağlamaz. İtibarlılar da yargılanabilmeli. İtal- ya’da da bu yapılmadı mı?” Ne pahasına olursa olsun Ergenekon’a bir Av- rupa referansı bulabilmek uğruna her yeni dalgada farklı adres gösteriliyor. Bir gün bakıyorsunuz “İspanya’daki gibi darbeleri yargılıyoruz!” diyorlar... “Ama İspanya’da darbeler böyle yargılanmamıştı ki... Başka türlü yargılanmıştı” diyorsunuz… “İspanya olmadı. İtalya verelim!” yapıyorlar ve bu kez de “İtalyan usulü ‘Temiz Eller’den” dem vu- ruyorlar. “Temiz Eller”le “Ergenekon”un uzak yakın ilgi- si olmadığını söylediğinizde; “İtalya ‘Temiz Eller’le ‘gladio’yu yargılamadı mı? Bizim yaptığımız da bu: ‘Gladio’yu yargılıyoruz!” buyuruyorlar. “Ya kardeşim, ‘Temiz Eller’ başka, ‘Gladio’ başka… İkisini çorba ettiniz. Ne alaka?” dediği- nizde bu kez kaset değiştirip “Canım, efendim, iti- barlılar yargılanamayacak mı? İtalya’da yargılan- madılar mı?” bahsine giriyorlar... ‘Zaman tünelindeki’ İtalya örneği Son örnek bu şimdi. Sanki bir anda bir düğmeye basılıyor ve “demokratikleşme” adına Ergenekon davasını sahiplenen kim varsa, bir tornadan çık- mış gibi aynı referansları veriyor: “İtalya’da da aynı şey oldu. İtibarlı insanlar de- mek yargılanabiliyor. İtibar insanı suçtan korumaz. İtibarlı isimler de suç işler” vs. En son bu argümanı Reha Muhtar’ın CNN’de- ki programında Gültekin Avcı isimli bir eski cumhuriyet savcısının ağzından duydum… Yargının siyasallaştığına ilişkin kaygılar ve so- ruları Avcı özetle; “İtalya’da da Giulio Andreotti yargılanmadı mı? Andreotti’nin itibarı buradakilerden az mıydı? Ye- di kez başbakanlık, 33 kez bakanlık yapmış biri... Bu işin bir Avrupa terminolojisi var. Türkiye’deki terminoloji Avrupa’dan bağımsız değil…” diyerek yanıtladı. Her şeyden önce sanırım şöyle bir sorunla kar- şı karşıyayız. Avrupa’da ses getiren büyük siya- si dönüşümlerin “etkileri”, Türkiye’ye büyük “za- man farklarıyla” ulaşıyor. Arada koca koca “boş- luklar” oluyor. Taa Fransız İhtilali’nden beri böy- le bu. 18. yüzyılda “boşluklar” uzundu. Bugün da- ha kısa. Ama hâlâ varlar. O “boşluklar” zarfında, Avrupa’da bambaşka ge- lişmeler, başka şeyler oluyor. Olaylar farklı biçim, farklı yön, farklı dönemeçler alıyor. Gelişmeleri Türkiye; araya giren -heyhat!- on- yirmi-otuz yıllık “zaman farkıyla” kenarından, ucundan yakalayabildiği için önemli “nüanslar”, “dalgalanmalar” , beklenmedik “sapmalar”, “iniş çıkışlar” gözden kaçıyor ya da kaçırılıyor… “Güçlüler ve itibarlılar da yargılanabilir!” demek adına bugün “İtalya’yı” örnek göstermek, “Türki- ye-Avrupa arasındaki bu büyük boşluklara” işte çok somut bir örnektir… İtalya çünkü bugün olsa olsa, “Güç ve itibar sa- hibi insanlara adalet asla dokunamaz!”a örnek gös- terilebilir… Geriye ‘fıkralar’ kaldı Uzağa gitmeye gerek yok. Berlusconi’ye ba- kın yeter. Şirket muhasebesi ve hesaplarda sah- tecilik, vergi kaçakçılığı, maliye ve yargıya rüşvet gibi gerekçelerle bir düzine davada yargı karşısı- na çıkarılmasına karşın; bunların tümünden de ya özel af, ya zamanaşımı ya da bizzat Meclis ço- ğunluğuyla geçirdiği “şahsa özel yasa değişiklik- leriyle” yakayı sıyırmış bir “güçlü”dür Berlusconi. “Güçlüler”, İtalya’da otomatikman itibarlı olduğu için “itibarı” da yerindedir... Savcı Avcı’nın dem vurduğu Andreotti keza; “mafya bağlantıları” nedeniyle defaatle yargı önü- ne çıkarılmasına rağmen adaletin erişemediği “güçlülere” örnektir. Kanıt yetersizliğinden bera- at eden bu eski Başbakan da “ömür boyu sena- tör” sıfatıyla hâlâ İtalyan parlamentosunda otur- makta, “bir bilen” kontenjanından verdiği röpor- taj, demeç, yorumlarla popülaritesini sürdür- mektedir. Avcı’ nın örnek gösterdiği Andreotti davasından bugün geride yalnız fıkralar kalmıştır. Misal: “Mafya tarafından havaya uçurulan yargıç Gio- vanni Falcone’nin cenazesinde partili bir arkadaşı Andreotti’nin yanına yaklaşır ve dert yanar: ‘Dev- let şu mafya meselesine mutlaka çözüm bulma- lı. Sen en tepedeki yetkililerden birisin!..’ Andre- otti’den yanıt: En tepedeki yetkili derken? Mafyayı mı kastediyorsun, devleti mi?” Diyeceğim o ki: “Ergenekon davası” üzerinde “Avrupa terminolojisi” ile konuşacaksak o “ter- minoloji”, Andreotti gibi gazı kaçmış örneklerle ku- rulamaz. “Avrupa terminolojisi” ile konuşmanın tek yolu, “hukuk devleti ilkeleri” üzerinden konuşmaktır. Ama nedense buna pek kimse yanaşmıyor. Tuhaf değil mi? nilgun@cumhuriyet.com.tr Afganistan’da Taliban dönemini anõmsatan yasaya karşõ yürüyüş yapan kadõnlara köktendinciler saldõrdõ Kadõnlara taş yağmuruDış Haberler Servisi - Afganistan’õn baş- kenti Kâbil’de tecavüzü meşrulaştõran ve ka- dõnlarõn eşlerinin izni olmadan dõşarõ çõk- malarõnõ yasaklayan hükümler içeren yasayõ protesto eden bir grup kadõn, köktendinci- lerin saldõrõsõna uğradõ. Taliban usulü ya- sanõn iptal edilmesi çerçevesinde dün Kâ- bil Üniversitesi önünde toplanan, aralarõn- da milletvekili ve insan haklarõ eylemcile- rinin de yer aldõğõ yaklaşõk 50 kişilik kadõn grubu, “Şii Aile Yasası” olarak tanõmlanan kanunun kadõna hakaret olduğunu vurgu- layarak adalet çağrõsõ yaptõ. Eylemciler, “Taliban yasası değil demokratik yasa is- tiyoruz. İnsan saygınlığının korunması için kanun istiyoruz” sloganlarõ attõ. Muhafazakâr Şii imam Muhammed Asıf Mohsani’nin başkanlõğõnõ yaptõğõ Kâbil Üniversitesi önünde protesto sürerken ya- sayõ savunan 500’ü aşkõn Şii kökten- dinci aynõ bölgede toplandõ. Yasa karşõtõ gruba taş atan ve sözlü saldõrõ- da bulunan grubun yaklaşõk 200’ünün kadõn olmasõ ise dikkat çekti. Yasaya karşõ çõkmanõn İslama karşõ gelmek an- lamõna geldiğini öne süren kalabalõk, “Hıristiyanların kölelerine ölüm” sloganlarõ attõ. İki grup arasõnda kadõn polisler el ele tutuşarak barikat kur- maya çalõştõ. Yasa yanlõsõ Şii grubun daha da kalabalõklaşmasõ üzerine diğer grup protestolarõna son verdi. Yasa karşõtõ gruptan bazõ kadõn eylem- ciler sayõlarõnõn daha fazla olacağõnõ ancak bir grup erkeğin hemcinslerinin yürüyüşe katõlmasõnõ engellediklerini söyledi. Ya- sanõn aslõnda Şii toplumun isteklerini yansõtmadõğõnõ belirten eylemciler arasõnda yer alan 14 yaşõndaki Masume Hasani ise yürüyüşe ailecek katõldõklarõnõ kaydederek “Bu yasayla geleceğim konusunda kay- gı duyuyorum” ifadesini kullandõ. AP mu- habirine konuşan genç kõz, yasaya karşõ tepkisini dile getirirken kadõnlarõn kulla- nõlmasõna karşõ olduklarõnõ ve haklarõnõ is- tediklerini vurguladõ. Karzai’nin seçim hesabı Afganistan’da parlamentodan geçen ve Devlet Başkanõ Hamid Karzai’nin de ona- yõnõ alan yasanõn iptali için, aralarõnda mil- letvekili, bakanlarõn da yer aldõğõ, 100’ü aş- kõn kişi imza toplamõştõ. Karzai’nin yasa- ya onay vermesi ağustos ayõndaki seçim- ler öncesinde Şii seçmenleri memnun etmek amacõ taşõdõğõ yorumlarõ yapõlõyor. Resmi gazetede henüz yayõmlanmayan yasanõn sa- dece nüfusun yüzde 10 ila 20’sini oluştu- ran Şiiler için uygulanacağõ belirtilmişti. Karzai, uluslararasõ tepkilerin ardõndan geçen hafta yasanõn yeniden gözden geçi- rileceğini bildirmişti. Yasa, kadõnlarõn iş, okul ya da doktora giderken eşinin onayõ- nõ almasõnõ zorunlu kõlõyor ve hastalõk du- rumu haricinde eşlerinin cinsel ilişki tale- bini reddetmelerini yasaklõyor. Dış Haberler Servisi - Guantanamo esir kampõnda bulunan Çadlõ bir tutsak, El Cezire televizyon kanalõna telefon ederek, işkence gördüğünü söyledi. Guantanamo’daki bir tutsağõn medyayla yaptõğõ ilk görüşmede, Muhammed el Garani adlõ tutsak, hücresinden çõkmayõ reddettiği için ciddi bir şekilde dövüldüğünü anlattõ. 14 yaşõndan beri Guantanamo’da bulunan 21 yaşõndaki El Garani, hücresinden çõkmayõ reddettiği için 6 gardiyanõn kendisini copla dövdüğünü ve üzerine göz yaşartõcõ gaz sõktõğõnõ söyleyerek, olayõn, ABD Başkanõ Barack Obama göreve geldikten sonra meydana geldiğini ve Obama dönemiyle birlikte işkencenin arttõğõnõ belirtti. El Garani’nin ailesine telefon etmesi için izin aldõğõ ancak ailesi yerine El Cezire’yi aradõğõ öğrenildi. Taliban: Silah bırakmaya şeriat izin vermiyor Dış Haberler Servisi - Pakistan’daki Taliban, Svat vadisinde şeriat ugulanmasõnõ kabul eden anlaşma çerçevesinde silah bõrakmayacağõnõ, aksine “mücadeleyi” yeni bölgelere taşõyacağõnõ açõkladõ. Pakistan Devlet Başkanõ Asıf Ali Zerdari, Taliban’õn şiddete son vermesine karşõlõk Svat’ta şeriatõ kabul eden düzenlemeye hafta başõnda onay vermişti. ABD’nin tepkisini çeken anlaşmanõn ayrõntõlarõ basõna yansõmamõş olmakla birlikte, hükümet kaynaklarõ anlaşmanõn Taliban’õn silah bõrakmasõnõ içerdiğini de söylüyordu. Ancak İslamabad’õn 125 km. kuzeybatõsõndaki eski tatil cenneti Svat’taki Taliban sözcüsü Müslüm Han, Reuters’e telefonla yaptõğõ açõklamada, “Şeriat silahlarımızı bırakmamıza izin vermiyor. Eğer Pakistan’da ya da Afganistan’daki hükümetler İslam karşıtı politikalarını sürdürürlerse, Taliban’ın silah bırakması da söz konusu olamaz” dedi. Müslüm Han, bazõ Taliban militanlarõnõn, geçen hafta Svat’tan yola çõkarak, başkent İslamabad’a yalnõzca 100 kilometre uzaklõktaki Buner bölgesine yerleşmesiyle ilgili olarak da, adamlarõnõn, yeni bölgelere gideceğini söyledi. Han, “Bir yerde amacımıza ulaştığımızda, mücadele etmemiz gereken diğer bölgeler olur” diye konuştu. Taliban sözcüsü, Pakistan’daki militanlarõn, Afganistan’daki Taliban’õn yardõm çağrõsõ yapmasõ halinde bu ülkeye gideceğini belirterek, “Mücadelemiz tek bir neden için, o da Allah’ın toprağında Allah’ın kuralını uygulatmak. Talep ederlerse, Afganistan’a mücahitler göndereceğiz” dedi. Azerbaycanlı kadın parlamenterlerden oluşan heyet, dün Ankara’da Anıtkabir’i ziyaret etti. MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal’ın davetlisi olarak Türkiye’ye gelen heyette bulunan milletvekili Genire Paşayeva, CHP Genel Başkanı Baykal ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye sınır kapısının açılmasına ilişkin tutumundan ötürü Azerbaycan halkının teşekkürlerini iletmeye geldiklerini söyledi. Kadın parlamenterler ayrıca tüm liderlere, Ermeni işgali altındaki Karabağ’dan aldıkları toprakları hediye etti. (Fotoğraf: AA) ABD’nin baskõsõnõn arkasõnda Moskova’ya gözdağõ var Kafkaslar’da Ermeni satrancõ BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Washington’õn Ankara’ya yaptõğõ, “Ermenistan ile ilişkileri normalleştirin” baskõsõnõn arkasõnda, Erivan’õ Türkiye üzerinden Moskova’nõn yörüngesinden çõkarma arayõşõnõn olduğu ortaya çõktõ. Konu, ABD Başkanõ Barack Obama ve Dõş- işleri Bakanõ Hillary Clinton’õn Ankara ziyaretinde de gündeme gelirken, Rusya’nõn ise Anka- ra’ya karşõ Azeri kartõnõ oyna- maya başladõğõ belirtildi. Diplomasi kulislerine sõzan bil- gilere göre, ABD’nin, daha önce önkoşul olarak ortaya konmuş olan Karabağ sorununu görmezden ge- lip Ankara’ya yönelik “Ermenis- tan ile sınırları açın” baskõsõnõn ar- kasõnda Washington yönetiminin yeni Kafkasya politikasõ yer alõyor. Washington’da, “ABD’nin Rus- ya’nın yaptığı operasyon sonra- sında Gürcistan’da siyasal ve as- keri etkisi kalmadı. Ermenis- tan’ı Moskova’nın ve Tahran’ın etkisinden çıkarmak gerekiyor” görüşü öne çõktõ. Erivan’õn Mos- kova ve Tahran ile yakõn ilişkisin- den rahatsõz olan Washington, Er- menistan’õ Türkiye üzerinden Ba- tõ’ya bağlama yaklaşõmõnõ benim- sedi. Obama, 24 Nisan’da yapaca- ğõ açõklama ve Kongre’deki Ermeni tasarõsõnõ Türkiye’ye baskõ unsuru olarak kullanõrken, 2007 yõlõndan bu yana Türkiye ile Ermenistan ara- sõnda yürütülmekte olan gizli gö- rüşmer, “ilişkilerin normalleşti- rilmesi” için uygun zemin olarak kabul edildi. Aliyev bugün Rusya’da Ankara’nõn, ABD’nin kurduğu stratejik denkleme onay verme- siyle birlikte Moskova karşõ atak başlattõ. Türkiye’de temaslarda bu- lunan Azeri milletvekillerinden Azay Guliyev, “Çok güvendiği- miz kaynaklar bize, ‘Türkiye, Er- menistan ile yaptõğõ görüşmelerde Karabağ’õn önkoşul olmasõndan vazgeçti’ bilgisini aktardı” derken, İsviçre’deki gizli görüşmelere iliş- kin bilgilerin Rus istihbaratõ tara- fõndan Azerbaycan Cumhurbaşka- nõ İlham Aliyev’e iletilmiş olduğu ortaya çõktõ. Bu bilgi üzerine Aliyev Türkiye’ye karşõ tutumunu sert- leştirdi. Moskova, ABD’nin Tür- kiye’yi kullanarak Kafkaslar’da Ermenistan üzerinden etkinlik sağ- lama manevrasõna, Azeri kartõnõ kullanarak yanõt vermiş oldu. Diplomatik hamlelerin arka arkaya geldiği sõrada Aliyev Rus- ya’ya gitme kararõ aldõ. Rus- ya’nõn bugün Moskova’da ol- masõ beklenen Aliyev’e işgal al- tõndaki Karabağ dõşõndaki 7 Aze- ri bölgesinden birkaçõnõn, bu bölgelere Rus barõş gücünün ko- nuşlanmasõ koşuluyla Azerbay- can’õn kontrolüne verilmesini önereceği söyleniyor. CHPveMHP’yeteşekkür Taliban usulü yasanõn iptal edilmesi için dün Kâbil Üniversitesi önünde toplanan 50 kişilik kadõn grubuna, aralarõnda kadõnlarõn da olduğu bir grup saldõrdõ. İki grup arasõna kadõn polisler barikat kurdu. (AFP) GUANTANAMO’DAN İLK RÖPORTAJ DOĞUM Hoşgeldin ARDA bebek. Gazeteci arkadaşımız Ümit-Burcu Ünsal çiftinin oğulları oldu. Sağlıklı bir yaşam dileriz. SPOR SERVİSİ ÇALIŞANLARI 13 Nisan Günü’nü Bize Yaşatanları KINIYORUZ! ? 13 Nisan’da, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yer alacak karanlık ve “utanç” dolu bir gün yaşatıldı toplumumuza. ? Cumhuriyetimizin “Kuruluş Felsefesi”ni yok etmeye, saptırmaya çalışan güçlerin karşısına dikilen “kurumlar”, “kişiler” yok edilmek isteniyor. ? Susturularak, sindirilerek, gözdağı verilerek “Atatürkçü Düşünce”yi yok edeceklerini sananlar, çok yanılıyorlar. ? Aldanıyorlar. Biliyoruz ki, bu düşünce var oldukça çağdaş laik Türkiye Cumhuriyeti yaşayabilir. ? Bu düşünceyi yaşatacak olanlar hep vardı, hep var olacaklar. ? Susmayacaklar, konuşacaklar ve “eylem”le destekleyecekler. KADIN ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ Yönetim Kurulu
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear