Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
kultur@cumhuriyet.com.tr
SAYFA CUMHURİYET 1 NİSAN 2009 ÇARŞAMBA
14 KÜLTÜR
CMYB
C M Y B
DEFNE GÖLGESİ
TURGAY FİŞEKÇİ
Demokrasi Kültürü
Özgür seçimler, demokrasilerin temel kurum-
larından sayılır. Ülkemizde 1946’dan bu yana çok
partili seçimler gerçekleşiyor.
Seçimlerin olgunluğu, ülkedeki demokratik dü-
zenin yerleşikliğinin de temel göstergelerinden bi-
ri.
Ne ki, toplum ve birey hayatının çok geniş bir
alanını kapsayan demokrasi kavramını, dört beş
yılda bir halkın sandığa gidip siyasal eğilimlerini
gösterdiği seçimlere indirgemek son derece ya-
nıltıcı olmaktadır.
Seçimler, yurttaş iradelerinin belirmesi için ya-
pılıyorsa, bu iradeyi oluşturan etkenlerin ister is-
temez gözden geçirilmesi gerekiyor.
Demokrasi kültürü dediğimiz şey, hayatın her
alanına yayılan bir yaşam biçimidir.
Gerçek bir demokrasinin varlığı için, ona uygun
bilgi, düşünce, davranış, ahlak, sanat anlayışları
gerekir.
Bunun için her şeyden önce, inanç kültürüne da-
yalı geleneksel toplumsal yapıların düşünce kül-
türüne dayalı çağdaş yapıya dönüşmesi gerekir.
İnançlar, insanlara fazla düşünmeden kendile-
rine sunulan dünyayı kabullenmeyi, “tevekkül”ü
öğütler. Oysa düşünce durağan değildir. Dünya-
nın, hayatın her gün değiştiğini, yeniden yorum-
lanması, değerlendirilmesi gerekliliğini dayatır. Ger-
çek dünyayı anlayabilmek ancak böyle müm-
kündür.
Son dönemlerde özellikle yargı kurumlarında,
demokrasi kültüründe yeri olmaması gereken ey-
lem ve işlemlere sıkça rastlar olduk.
Nedir bu toplumumuzu bunca tedirgin eden ge-
lişmenin temel nedeni?
Her türlü inanç kültüründen arınmış, yalnızca ya-
salarla ve hukuk normlarıyla düşünmesi ve dav-
ranması beklenen yargı görevlilerinin, içinde ye-
tiştikleri inanç kültürünü aşamayarak, bilerek ya
da bilmeyerek eylem ve işlemlerinde bu özellik-
lerinin öne çıkmasıdır.
Demokrasi kültürünün temel yapı taşlarından
yargı kurumunda görev yapanlar, temel hukuk kav-
ramlarıyla düşünmeyi bir yana bırakıp, kişisel inanç
ve koşullanmışlıkla davranmaya başlarlarsa, te-
mel hakların korunması ve gelişmesi büyük bir teh-
like altında demektir.
Gerçek demokrasi ancak kültür toplumlarında
geçerli olabilir. Bireylerinin çağdaş eğitimle, ay-
dınlık düşünceli insanlar olarak yetiştikleri top-
lumlarda insanlar, doğruyla yanlışı, değerliyle
değersizi ayırt edebilecek donanıma kavuşabilir-
ler.
Böylesi özgür düşünceli bireylerden oluşan
toplumlar ancak, güncel iletişim bilgi bombardı-
manında, ekonomik ve düşünsel baskılar altında
yaşarken, kendi özgür iradelerini oluşturabilirler.
Geçen pazar günü yapılan yerel seçimlerde top-
lumumuzun, bir yandan inanç kültürüne bağlı yo-
ğun bir baskı altında tutulması, öte yandan de-
mokratik bir topluma hiç yakışmayan, onur kırıcı
armağanlarla özgür iradelerinin çelinmesi giri-
şimlerine karşın, dikbaşlı, onurlu bir eğilim gös-
termesi, ülkemizin demokrasi geleceği ve kültü-
rü bakımından büyük anlamlar ve umutlar içer-
mektedir.
turgay@fisekci.com
H
er ilkbahar Ankara Müzik Festivali
başladõğõnda ülkemizdeki diğer ba-
har ve ilkyaz festivalleri de yola çõk-
mõş demektir. Bu önce baharlarõn açmasõ, son-
ra erguvanlarõn sonra da mor salkõmlarõn to-
murcuklanmasõ gibi bir süreçtir. 4-30 Nisan
2009 tarihleri arasõnda 26’ncõsõ gerçekleşecek
olan Uluslararasõ Ankara Müzik Festivali’nin
ardõndan Mersin Uluslararasõ Müzik Festiva-
li (21 Mayõs-02 Haziran) yer alacak.5-30 Ha-
ziran İstanbul, 13 Haziran 20 Temmuz İzmir
ve 10 Haziran 3 Temmuz arasõnda Aspendos
Opera Bale Festivalleri gerçekleşecek. Bu yõl
temmuzun 22-25’i arasõnda Turgutreis D-
Marin Festivali gerçekleşecek.
Ankara Müzik Festivali bu yõl geçen son bir-
kaç yõla göre daha zengin ve iç tutarlõlõk ser-
gileyen programlarla bezenmiş. Sevda-Cenap
And Müzik Vakfõ’nõn nice zorluklarla yaşama
kavuşturduğu festivale Ankara’nõn büyük or-
kestralarõ sahip çõkmõş. Shlomo Mintz’in
yönetim ve solistliğindeki Zagreb Filarmoni
konserleri ve Matthias Maurer yönetiminde, ke-
mancõ Atilla Aldemir solistliğindeki Wiener
Kammersymphonie’nin konseri festivalin en
can alõcõ etkinlikleri. Açõlõşta Erol Erdinç yö-
netiminde Hacettepe Senfoni Orkestrasõ’nõn
Dvorak programõndaki solisti, son zamanlarda
yõldõzõ parlayan çellistimiz Benyamin Sönmez.
Ertuğ Korkmaz yönetiminde Orkestra Aka-
demik Başkent’in solisti de bir Chopin usta-
sõ olan piyanistimiz Emre Şen. Cumhurbaş-
kanlõğõ Senfoni Orkestrasõ’nõn ilginç bir şefi
var: Ünlü Alman bariton Dietrich Fischer-
Dieskau’un oğlu olan Martin Fischer Dies-
kau dünyaca tanõnmõş, sayõlõ piyanistleri-
mizden Hüseyin Sermet’e Mendelssohn
konçertosunda eşlik edecek ve Stravinsky’nin
“Ateşkuşu Süiti”ni yönetecek. Bilkent Sen-
foni Orkestrasõ ise bir dünya prömiyerine
imza atõyor: Genç bestecimiz Yiğit Aydın’õn
bestelediği, Şefik Kahramankaptan’õn lib-
rettosunu yazdõğõ “Saygun Emre” adlõ ope-
radan bölümler sunuyor. Ankara 1923 adlõ
programda da Mustafa Erdoğan’õn bestele-
diği Gülce Çelik Erdoğan’õn librettosunu yaz-
dõğõ senfonik şiir, Naci Özgüç yönetiminde-
ki ADOB orkestra ve korosuyla seslendirili-
yor. Bir İstanbul topluluğu, MİAM da Cihat
Aşkın solistliğinde Kamran İnce’nin yapõt-
larõyla festivale katõlacak. Oda müziği dalõn-
da Prag Nefesli Sazlar Beşlisi’yle, Zlobko
Vajgl (arp) ve Miron Kolbl (keman) ikilisi-
nin dinletileri yer alõyor. Ayrõca caz, ri-
tim/dans ve akrobatik dans gösterileri, klasik
gitar ikilisi, “Sizlerle Mozart” adlõ bir müzik-
tiyatro etkinliği ve TSK Armoni Mõzõkasõ da
ilgi çekecek etkinlikler. 23 Nisan için hazõr-
lanan rengârenk program çocuklara gerçek bir
armağan olacak.
‘BİR SERGİDEN TABLOLAR’I
BU DENLİ RENKLİ DİNLEMEDİK
Mussorgsky’nin “Bir Sergiden Tablolar”
adlõ yapõtõnõ şiirsel, teatral, korolu ve üç bo-
yutlu düşündünüz mü hiç? Yaprak Sandal-
cı’nõn imge gücüyle süslenen yapõt çocuklar
için olduğu kadar, klasik müziği tanõmak is-
teyenlere de bir ipucu. A.K. Müzik tarafõndan
iki CD’lik bir set içinde sergideki tablolar ta-
nõtõlõyor, masallaşõyor, devleşiyor. Ukrayna
Ulusal Senfoni Orkestrasõ’nõn şef Teodor
Kuşar yönetimindeki kusursuz yorumuna
Yaprak Sandalcı’nõn yönetimindeki “Koro-
portre” adlõ çocuk korosu katõlmõş. Çocuklarla
özleşen bir dinletide çocuklarõn kendi sesin-
den daha güzel ne olabilir ki? Ayla Algan’õn
güvenli sesi, düzgün tonlamalarõyla aralara gir-
diği masalsõ ortam, Karina Şeres’in okudu-
ğu masallarla zenginleşiyor. Güzel bir Türk-
çeyle yapõlan çeviriler, doğru bir vurgulamayla
seslendiriliyor. CD kutusunun içinden ayrõca
Yaprak Sandalcõ’nõn her tablo için yazdõğõ şi-
irler çõkõyor rengârenk. Proje zaten tümüyle
Yaprak Sandalcõ’ya ait. Yõllardõr pazar gün-
leri İş Sanat’ta gösterime sunulmuş ve binlerce
çocuğu bugüne dek klasik müziğe yaklaştõr-
mõş. 14 Nisan günü de yine aynõ yerde, ço-
cuklara armağan bir Mussorsgy gösterisi var.
www.evinilyasoglu.com
Shlomo Mintz’in yönetim ve solistliğindeki Zagreb Filarmoni konserleri ve Matthias Maurer yönetiminde,
kemancõ Atilla Aldemir solistliğindeki Wiener Kammersymphonie’nin konseri festivalin en can alõcõ etkinlikleri
Ankara’da 26. kez festival
ELİF BEREKETLİ
1970’lerin sonu ve 1980’lerin
başõnda dünyanõn belli başlõ sanat
kentlerinde fotogerçekçilikle mini-
mal, kavramsal, postmodern sanatõn
yerini kocaman çõlgõn tuvallere bõ-
rakõşõ, ‘yeni dışavurumculuk’ adõ
verilen bu ‘tuvale dönüş’ akõmõ,
akõmõn önemli sanatçõlarõndan Bed-
ri Baykam’a göre günümüzde Türk
sanatõnõn evrenselliği yakalamõş ol-
masõnõn nedeni: “Sanatta bugün
dünyayla eşzamanlı yürüdüğümüz
bir gerçek” diyor Baykam; “ama
1980’lerin başına dek durum bu de-
ğildi, 1970’lerde izlenimcilik, post-izlenim-
cilik, klasizm ve belki tipik modern çalış-
malardan ibaret olan Türk sanatı, daha son-
raları ancak yeni dışavurumculuğun ‘köp-
rü’ görevi görmesiyle çehre değiştirip ev-
renselliği yakalayabildi.”
Yeni dõşavurumculuk, büyük renk patlama-
larõ ve betili olmayan resmin boyasal tadõyla
dõşavurumculuktan izler taşõmasõnõn yanõ sõra
aradan geçen pop sanat, gerçeküstücülük, kü-
bizm, soyut resim ve soyut dõşavurumculuğun
da etkisinde kalmõş. “Sanatçılar bu büyük bo-
yutlu tuvaller üzerinde alabildiğine özgür-
düler: İsteyen fotoğraf kullandı, isteyen
graffiti, akıtma, sprey... Anlatımlı figürler
vardı. 1970’li yıllar boyunca minimal renk-
ler, boş tuvaller, kavramsal yazılar, masa-
lar, haritalar sergileyen galeriler bile bu pat-
lamanın etkisi altına girmeye başladı” diye
açõklõyor durumu Baykam.
O zamanlar dünyada geçer akçe olan bu akõm
Türkiye’ye ilk geldiğinde hayli yadõrganmõş:
“Figürcü, sakin, tutucu, akademik resim
yapmıyorsan ‘kötü adam’ olduğun bir dö-
nemde bu işler ezber bozuyor, alfabeyi
sorguluyordu. Her söyleşide ‘Siz niye
resme yazõ yazõyorsunuz, resim kendi-
nizi anlatmanõz için yeterli olamõyor
mu?’ gibi sorular gelirdi.” Sanatõn öz-
nel öyküleri, sanatçõnõn kendi egosu,
ölüm, cinsellik, mizah ve salt boyay-
la olan alõşverişi, yoğun içsel flörtü...
Baykam’a göre bütün bunlar o dönem
birkaç kuşak sanatçõyõ etkilemişti.
“Bugün tüm Türkiyeli genç sa-
natçıların yapıtlarını Londra’ya,
Tokyo’ya, San Francisco’ya götü-
rebiliriz. Övgü alır, yergi alır...
Önemli değil. Önemli olan kimse bunlar için
‘söylem dõşõ’ demez. Bugün ürettikleri ya-
pıtlar bugünkü sanat söyleminin, tartış-
masının içinde” diyor Baykam ve açõklõyor:
“Bütün bu eşzamanlı Doğu-Batı iletişiminin
dönüşümü, Türk sanatının kendini anlatı-
mı 1980’lerdeki kabuk çatlatmayla başladı.
Yeni dışavurumculuk bu yüzden bir köprü
görevi gördü.”
O büyük sergiler, sanatõn klasik ortamõ tu-
vale dönerken sõradõşõlaşmasõ ve değişen do-
kunun dinamizmi... Hepsi Bedri Baykam’õn Ca-
lifornia yõllarõnda yaptõğõ yeni dõşavurumcu ya-
põtlarõyla 15 Nisan’a dek Mac Art Gallery’de.
Evrenselliğe bağlayan köprü
Tuvalden kopmadan tuvale ‘dönüş’, evrenselliği yakalama... Yeni
dõşavurumculuğun yakõn tanõğõ olan Baykam’õn yapõtlarõ Mac Art Galeri’de
SAVAŞ KÜRKLÜ
ADANA - Devlet Tiyatrolarõ Sa-
bancõ Uluslararasõ Adana Ti-
yatro Festivali sürüyor. Ankara
DT oyuncularõnõn, Suat Der-
viş’in yazdõğõ “Fosforlu Cev-
riye”yi 4 gün boyunca sahnele-
yeceğini söyleyen ADT Müdü-
rü Ahenk Demir, “Fosforlu
Cevriye, adına şarkılar yazı-
lan, maniler dizilen, bir baktı
mı erkeğin havasını değiştiren,
sık sık erkek değiştiren güzel
mi güzel, fettan mı fettan bir
güzel kadın. Hep aynı erkek-
le olmak ona göre değil ama
‘o’ kimseyi aldatmaz, çünkü
kimsenin de olmaz. İşte o ka-
dın, ‘fosforlu’, 4 gün Adanalı-
larla olacak. Şarkı söyleye-
cek, söyletecek. Erkekleri pe-
şinden koşturacak ama onun
da arkasından koşacağı bir
erkeği olacak” dedi. Bugün-
den itibaren sahnelenecek olan,
Gülriz Sururi’nin oyunlaştõrõp
yönettiği ve şarkõ sözlerini yaz-
dõğõ oyunla ilgili bilgi veren
Demir, tiyatroseverlerin oyu-
nun kahramanlarõyla birlikte kâh
gülüp kâh hüzünleneceğini, ka-
rakol, mahkeme, hapishane üç-
geni dõşõnda, Barba’nõn mey-
hanesinde, eski kantocu yeni
randevucu bilge kadõn Sümbül
Dudu’nun evinde, doyumsuz bir
müzikal havasõ yaşayacaklarõnõ
vurguladõ. Sabancõ Kültür Mer-
kezi’nde saat 20.00’de izleyiciyle
buluşaca. (0 322 352 33 55)
‘Fosforlu
Cevriye’ dört
gün Adana’da
Kültür Servisi - İngiliz şair T.S. Eli-
ot’un şiirlerinden yola çõkarak tasarlanan
‘Vakit Tamam Beyler’ isimli hareket ti-
yatrosu, bugün saat 20.30’da, Kadõ-
köy’deki Oyun Atölyesi’nde izlenebilir.
Tasarõmõ ve rejisörlüğünü Şule Ateş’in
yaptõğõ oyunun, “metin ve hareketin et-
kileşim ve birleşim noktaları üzerine bir
araştırma sürecinin ürünü” olduğu be-
lirtiliyor. Eliot’un şiirlerinden yola çõksa
da, bu oyunla “Türkiye’nin gerçekleri
üzerine bir çift söz söyleniyor yerel bir
estetik yakalanmaya çalışılıyor”. Ha-
reket yönetmenliğini Tuğba Özkul’un
yaptõğõ oyunda Tülin Özen, Banu Çiçek
Barutçugil, Pınar Bekaroğlu, Dizem
Kaftan ve Tuğba Özkul rol alõyor. Ses
tasarõmõ Fatih Aydoğdu’ya õşõk tasarõmõ
Yüksel Aymaz’a ait. (0 216 345 39 39 -
www.oyunatolyesi.com )
Kültür Servisi - Işıl Kasapoğ-
lu’nun yazõp yönettiği Türk ma-
sallarõndan yola çõkan ve ortao-
yunu üslubu taşõyan “Bilmelisin
ki…” 5 Nisan’da İş Sanat’ta
sahneleniyor. Oyunun karak-
terleri arasõnda bilge, meddah,
Nasreddin Hoca, Keloğlan ve
çocuklar var. Oyunda; Müzik
Alper Maral’a, koreografi Ma-
ral Ceranoğlu’na, dekor, kos-
tüm, mask ve kukla tasarõmõ
Cem Yılmazer, Aslı Ataseven
ile Sema Öztaş’a, õşõk tasarõmõ
da Cem Yılmazer’e ait. Oyun-
cular ise Serkan Keskin, Yavuz
Pekman, Güliz Gençoğlu,
İrem Erkaya, Nadir Sarıba-
cak, Öyküm Elif Erdoğan,
Banu Çiçek, Bülent Çolak,
Ahmet Kaynak, Özlem Dur-
maz, Elif Akşar. Oyunun dra-
maturgluğunu Yavuz Pekman
üstleniyor. (issanat.com.tr)
Vakit Tamam
Beyler!
Kültür Servisi - Uçan Süpürge Ka-
dõn Filmleri Festivali etkinlikleri
çerçevesinde, SİYAD üyesi 18
sinema yazarõ kadõn, ‘Piyano’ ve
‘Beşten Yediye Cleo’yu “en
sevdikleri kadın filmleri” ola-
rak belirledi. Bu soruşturmada
Jane Campion’õn ‘Piyano’ ve
Agnes Varda’nõn ‘Beşten Ye-
diye Cleo’sunu Pedro Almo-
dovar’õn ‘Annem Hakkında
Her Şey’i , Marleen Gorris’in
‘Antonia’nın Yazgısı’ ile Vera
Chytilova’nın ‘Papatyalar’õ
izledi. Bu yõl 7-14 Mayõs tarih-
leri arasõnda 12’ncisi düzenle-
necek olan Uçan Süpürge Ulus-
lararasõ Kadõn Filmleri Festi-
val’i için bu soruyu yanõtlayan
kadõn sinema yazarlarõmõz: Alin
Taşçıyan, Ayla Kanbur, Banu
Bozdemir, Burcu Aykar Şirin,
Ceylan Özçelik, Gözde Ona-
ran, Janet Barış, Melis Behlil,
Necla Algan, Nihal Bengisu
Karaca, Nil Kural, Övgü Gök-
çe, Selin Gürel, Senem Aytaç,
Senem Erdine İşmen, Seray
Genç, Yeşim Tabak ve Zeynep
Tül Akbal Sualp. Türk sine-
masõndan ise Atıf Yılmaz, ‘Adı
Vasfiye’ ve ‘Ah Belinda’ ile ilk
sõralarda yer aldõ. Listeye Fü-
ruzan ve Gülsün Karamusta-
fa’nõn birlikte çektiği ‘Benim Si-
nemalarım’, Yeşim Ustaoğ-
lu’nun ‘Güneşe Yolculuk’ ve
Pelin Esmer’in ‘Oyun’ adlõ
filmleri de girdi. (http://festi-
val.ucansupurge.org/)
En İyi Kadõn
Filmleri: ‘Piyano’
ve ‘Cleo’
K A M İ L M A S A R A C I
K Ü L T Ü R Ç İ Z İ K
Ghetto’da konserler
Kültür Servisi - Ghetto nisan ayõnõn ilk
günlerinde de müzik severlere dolu bir
program sunuyor. Türk pop müziğinin
sevilen sesi Harun Kolçak, basgitar çalarak
şarkõ söylediği, zaman zaman füzyon, pop,
rock, electronik ve hatta cazõn hâkim olduğu
“Harun Kolçak Project” yarõn, geleneksel
Balkan ve Roman Brass’õnõ bir araya
getiren müziğiyle bütün dünyayõ saran
Balkan Beat akõmõnõn önde gelen
gruplarõndan “Amsterdam Klezmer Band”
cuma günü Ghetto sahnesinde yer alõrken
cumartesi günü de “İstanbul’da Pink
Amsterdam” partisi düzenleniyor.
(0 212 251 75 01)
Kültür Servisi - İstanbul Kültür
Sanat Vakfı tüm dünyada
Latin-rock tarzının en bü-
yük temsilcilerinden Carlos
Santana’yı, 20 yıl sonra
tekrar İstanbul’a getiri-
yor. İKSV, Santana kon-
serini 6 Temmuz Pa-
zartesi günü Turk-
cell Kuruçeşme
Arena’da yapacak.
Santana konseri-
nin biletleri nisan
ayının ikinci yarısında
Biletix üzerinden satı-
şa çıkacak. Bilet satı-
şı iksv.org ve Biletix üze-
rinden duyurulacak.
20 yõl sonra
Santana efsanesi
‘Bilmelisin ki…’
İş Sanat’ta