26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 29 MART 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 ‘İnsanlõkonurunuzedeliyor’ Ergenekon yalanlaması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tutuklanan Kayseri İl Jandarma Alay Komutanõ Albay Cemal Temizöz’ün avukatõ Hikmet İşler, “Müvekkilinin terör örgütlerinin işlediği suçlara benzer nitelikteki bir suçtan dolayõ suçlanmasõ ve tutuklanmasõnõn hukuken kabul edilemez olduğunu” söyledi. İşler, bürosunda düzenlediği basõn toplantõsõnda, Temizöz’ün “silahlõ örgüt üyesi olmak” suçundan tutuklandõğõnõ anõmsatarak, Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõlõğõ tarafõndan “gizlilik” kararõ aldõrõldõğõ için dosyadaki isnatlarõ ve suçlamalarõ tam olarak öğrenemediklerini belirtti. İşler, “savunma ve itiraz haklarõnõn Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõlõğõ tarafõndan engellendiğini” belirtti. Bir gazetecinin, “Temizöz’ün faili meçhul cinayetler ve kayõplarla ilgili olarak AİHM’ye şikâyet edildiğine” dair haberler olduğunu hatõrlatmasõ üzerine İşler, “Yalan, kesinlikle iddia” dedi. İşler, bir başka soru üzerine, Temizöz’ün dosyasõnõn Ergenekon soruşturmasõ ile ilgisi olmadõğõnõ, soruşturmanõn Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca başlatõldõğõnõ bildirdi. Temizöz’ün adõnõn bazõ basõn yayõn organlarõnda “Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda şüpheli” olarak da geçtiğinin belirtilmesi üzerine avukat Hikmet İşler, “Hayõr, hiç alakasõ yok. Hiçbir bağlantõsõ yok” diye konuştu. İspanya’da 1 Türk’e gözaltı MADRİD (AA) - İspanya’nõn doğusundaki Valencia kentinde düzenlenen operasyonda, aralarõnda bir Türk’ün de bulunduğu 5 kişinin 31 kilo saf eroinle yakalandõğõ bildirildi. İspanyol jandarmasõndan yapõlan açõklamada, “MATT” adõ verilen operasyonda son dönemlerin en yüksek miktardaki eroininin ele geçirildiği kaydedildi. Operasyonda yakalanan E.A. adlõ Türk vatandaşõnõn İspanya’da oturduğu, çetenin elebaşõsõ olduğu, ayrõca 3 Bulgar ve 1 İspanyol’un da gözaltõna alõndõğõ belirtildi. E.A. adlõ Türk’ün Türkiye’de bir uyuşturucu çetesiyle bağlantõsõ olduğu, bu kişinin uzun süredir izlendiği ve büyük miktarda eroinin geleceğinin öğrenilmesinden sonra operasyonun düzenlendiği kaydedildi. Belçika’da bir Türk öldürüldü BRÜKSEL (AA) - Belçika’nõn Marchienne- au-Pont bölgesinde Ahmet Yõldõrõm (43) isimli şahõs, dõşarõdan gelen kişilerce, bulunduğu bir kahvehaneden çõkarõldõktan sonra bõçaklõ saldõrõya uğradõ. Bazõ görgü tanõklarõnõn önünde gerçekleşen saldõrõda ağõr yaralanan Yõldõrõm yaşamõnõ olay yerinde yitirdi. Charleroi Savcõlõğõ, görgü tanõklarõ sayesinde kimlikleri belirlenen iki saldõrganõn kõsa sürede yakalandõğõnõ, sorgulamalarõnõn devam ettiğini bildirdi. Sorgu hâkimi Véronique Desneux olay yerinde incelemelerde bulunuyor. Polis, cinayetin bir “hesaplaşma” olduğunu ileri sürüyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hukukçu Prof. Dr. Ülkü Azrak, Ergene- kon soruşturmasõnõn ikinci iddianamesin- de insanlõk onurunu zedeleyici yaklaşõm sergilendiğine işaret ederek, “Açılacak da- valarla hiçbir ilgisi olmayan konuları da iddianameye koymak bir hukukçuya ya- kışır hareket değildir” dedi. Azrak, id- dianamenin birtakõm “tahmin, faraziye ve varsayımlara” dayanan düşüncelerle ha- zõrlanmasõnõ da eleştirdi. Prof. Dr. Ülkü Azrak, tartõşmalara ne- den olan Ergenekon soruşturmasõnõn ikinci iddianamesini değerlendirdi. Azrak, soruşturmayla ilgisi olmayan gazeteci Uğur Dündar’õn ailesine ilişkin gerçek dõşõ bilgilere de yer verildiğini anõmsa- tarak “Nasıl davrandıklarına ilişkin çok aşırı bir uç” dedi. Azrak, iddiana- mede yer alan ve soruşturmayla ilgisi ol- mayan bilgi ve belgelerden zarar gören- lerin yasal yollara başvurmalarõnõn yet- meyeceğini, bu şekilde davranan savcõ- lar hakkõnda hukuk mahkemelerine baş- vurarak, hukuk dõşõ davranõş nedeniyle tazminat isteminde bulunabilmelerinin de mümkün olduğunu söyledi. İddianame için “İnsanlık onurunu ze- deleyici bir yaklaşım görülüyor” değer- lendirmesini yapan Prof. Dr. Azrak, “Açı- lacak davalarla hiçbir ilgisi olmayan ko- nuları da iddianameye koymak bir hu- kukçuya yakışır hareket değildir” dedi. Ergenekon’un çok kapsamlõ bir yargõlama olduğunu belirten Azrak, iddianamede savcõlarõn kişisel değerlendirmelerinin yer almasõnõ eleştirerek “Bunlar birtakım tahmin, faraziye ve varsayımlara daya- nan düşüncelerdir. Kanıt olamaz” dedi. İddianamede, gazetemizin yaşadõğõ savla- nan ekonomik sorunlar nedeniyle gazete ya- zarlarõnõn devletin askeri ve sivil bürokra- sisi ile görüşmesinin mümkün olamayacağõ, bunun ancak “örgüt bağlantısıyla” ger- çekleşebileceği savlanõyor. ‘Varsayımlar ve faraziye’ Prof. Dr. Ülkü Azrak, bugüne değin böyle bir iddianame ile karşõlaşmadõğõnõ be- lirterek şunlarõ söyledi: “Birinci iddianamede en azından tar- tışılabilir de olsa birtakım kanıtlar söz konusuydu. Birinci iddianamede Su- surluk olaylarıyla ilgili olan birtakım ki- şiler hakkındaki iddialar ileri sürül- müştü. Tartışılabilir ama en azından ba- zıları bakımından elle tutulur bazı şey- ler vardır. İkinci iddianame büyük bir kısmı itibarıyla varsayımlara, faraziye- lere dayanıyor, kişisel değerlendirmeler iddia olarak görülüyor. Üstelik olayla hiç ilgisi olmayan kimseleri de iddianame içi- ne almak hukuk dışı bir davranıştır. İn- ternet ve telefon dinleme yoluyla elde edi- len her şey iddianamaye konulur mu? Soruşturmayla ilgisi olmayanların bu id- dianamede yeri ve işi ne? Kişisel yaşamla ilgili ve hiç kimseyi de ilgilendirmeyen konuların iddianameye alınması kabul edilemez.” Prof. Dr. Azrak, ciddi olmayan iddiala- rõn iddianameye konularak süreci uzatmak, tutuklu olanlarõn yõllarca tutukluluğunu sağlamak amacõna yönelindiği düşüncesi uyandõrõldõğõna işaret ederek, yaşananlarõn başka türlü açõklanamayacağõnõ söyledi. Az- rak, “Mahkeme heyeti bu iddianameyi nasıl ciddiye alıp kabul kararı verdi? Mahkeme heyetinin de bunu bu kadar hızla okuyup hakkında bilgi sahibi ol- ması mümkün değil. Kabul kararı biraz rutin iş gibi görünüyor. Yargılama sü- recine alalım, sonrasını düşünürüz man- tığı. Ama böyle bir iddianamenin büyük kısmının mahkeme heyetince ciddiye alınacağını düşünmüyorum” dedi. Tunceli’de 1994’te kaybolan 7 köylünün akõbetinin belirlenmesi için yaklaşõk 700 kişilik bir grup gösteri yaptõ ‘Mirik kayıpları’ eylemiTUNCELİ (Cumhuriyet) - Tunceli’de top- lanan yüzlerce kişi 1994 yõlõnda kaybolan 7 köy- lünün bulunmasõ çağrõsõ yaptõ. Yaklaşõk 700 kişi dün Cumhuriyet Cadde- si’nde toplandõ. “Mirik kayıpları nerede” ya- zõlõ pankartõn açõldõğõ protesto gösterisinde ko- nuşan İHD Tunceli Temsilcisi Barış Yıldırım, 1994 yõlõnda Bolu Dağ Komando Tugayõ ve Kayseri Hava İndirme Tugayõ’nõn Tunceli mer- keze bağlõ Gökçek köyünde askeri operasyon yü- rüttüğünü anõmsattõ. 23-24 Eylül tarihleri ara- sõnda köyü terk etmemekte direnen Hıdır Işık, Hatun Işık, Yeter Işık, Elif Işık, Düzali Se- rin, Gülizar Serin ve 3 yaşõnda bir bebek olan Dilek Serin’in kaybedildiğine dikkat çeken Yõl- dõrõm, “Bu şahısların akıbetini merak eden Ali Işõk’ın oraya tek başına gitmesinden kısa bir süre sonra da kendisinin başı ezilmiş ve kurşunlanmış cesedi bulundu. Kutudere Jandarma Karakolu’nun görüş alanı içeri- sinde bir yerde” dedi. Yargõnõn ise olayõ aydõnlatmak için hassas dav- ranmadõğõnõ vurgulayan Yõldõrõm, “Ergenekon İddianamesi’ne yansıyan karanlık birçok olayın faillerinin yargı önüne çıkarılmasında gizli tanıkların rolü büyüktür. Biz de 1994 yı- lının Eylül ayında Mirik’te düzenlenen askeri operasyonda bulunan kişilerden vicdan sahibi olanların insanlık adına bu kişilerin akıbet- leri hakkında adli mercilere bilgi vermesini talep ediyoruz” diye konuştu. Prof. Dr. Ülkü Azrak, Ergenekon davasõnõn ikinci iddianamesinde savcõlarõn kişisel değerlendirmelerinin yer almasõnõ eleştirerek “Bunlar birtakõm tahmin, faraziye ve varsayõmlara dayanan düşüncelerdir. Kanõt olamaz” dedi. İkinci iddianame şaşırtmadı Kanadoğlu, ikinci iddianamenin de ilkinde yer alan “sakõncalarõ” taşõdõğõnõ vurguladõ. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay Onursal Cumhuriyet Başsavcõsõ Sabih Kanadoğlu, Ergenekon soruşturmasõnõn ikinci iddianamesinin kendisini hiç şaşõrtmadõğõnõ söyledi. Kanadoğlu, birinci ile ikinci iddianamenin en kõsa sürede birleştirilmesi gerektiğine de işaret etti. Kanadoğlu, katõldõğõ bir televizyon programõnda Ergenekon iddianamesini değerlendirdi. İkinci Ergenekon iddianamesinin kendisini şaşõrtmadõğõnõ belirten Kanadoğlu, “Yalnız beni şaşırtan cumhurbaşkanının açıklaması oldu. Çünkü AKP iktidarı yargıya bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir ve devamla yargıya güvenmiyoruz sözlerinden şimdi anlıyoruz ki yargıya güvenmek lazım sözüne kadar gelmiş oldu. Yani bunu memnuniyetle kaydediyorum. Tabii aslında buna ikinci iddianame demek de doğru değil. Ek iddianame de yapılmamış, yani ek iddianame değil bu. Bir iddianame…” dedi. ‘Birleştirme yapılmalı’ Zorunlu olarak ikinci iddianame denilmesinin mümkün olacağõnõ anlatan Kanadoğlu, şunlarõ söyledi: “Tabii bu öbürü (ilki) ile irtibatı, bağlantısı nedeniyle birleşecektir. Tabii bir sorunu kesinlikle göz ardı etmemek lazım, şimdiden anımsatmakta yarar var. Bu birleştirme bir an önce yapılmalıdır, çünkü eğer bu birleştirme yapılmazsa o birinci duruşmanın, ikincilerin katılımıyla tekrarlanması gerekir. Yani buradaki sanıkların birincide yapılan duruşmadan haberi olmadan duruşmaya devam edilemez, açılamaz. Onun için mümkün olduğu kadar erken bir saatte bu birleşme kararının alınması lazım ve bu birleştirme alındıktan sonra da daha önce yapılan işlemler birer birer okunarak diğer sanıkların, yani son sanıkların bilgisi içerisine sokulması lazım. Şimdi iddianame tabii bütün öncekinin sakıncalarını da bünyesinde taşıyor. Neden taşıyor? Çünkü bir iddianame nasıl düzenlenmelidir sorusu hemen gündeme geliyor ve bir iddianamenin nasıl düzenleneceğini defalarca söyledim. Yine tekrar etmekte hiçbir sakınca yok. Bir iddianame her halükârda sanıklarla ortaya açık bir şekilde koyduğu olayı ve o sanıkların olaydaki yerini açık, net bir şekilde ortaya koymalıdır, kanıtlar kesin olarak belirtilmelidir, bunlar tartışılmalıdır ve her sanık hakkında işlediği iddia olunan eylemden dolayı istenen ceza istenmelidir.” CHP’li Barõş, Mustafa Balbay’õn ‘tecrit ve insan haklarõ ihlaliyle tamamen susturulmak mõ istendiğini’ sordu Balbay için soru önergesiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Kõrklareli Mil- letvekili Tansel Barış, Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin’e Ergenekon soruşturmasõ kapsa- mõnda tutuklanan gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’õn “tecrit ve insan hakları ihlalleri ile tamamen susturulmak mı istendiğini” sordu. Adalet Bakanõ Şahin’in ya- nõtlamasõ istemiyle TBMM Başkanlõğõ’na soru önergesi veren CHP’li Tansel Barõş, şu sorulara yanõt istedi: ? Tecritte tutulduğu, yazı- larının engellendiği iddiaları doğru mudur? Doğru ise; Mustafa Balbay’a uygulanan bu durum insan hakları ihlali ve sansür değil midir? ‘Kimden emir alıyorlar’ ? Cezaevi yönetiminin bu uygulamalarõ emir alarak ger- çekleştirdiği iddia edilmekte- dir. Bu iddialar doğru mudur? Doğru ise cezaevi yönetimi kimlerden aldõklarõ emir ile Mustafa Balbay’a tecrit ve in- san haklarõ ihlalleri uygula- maktadõr? ? Tecrit ve insan hakları ihlalleri ile Mustafa Balbay tamamen susturulmak mı is- tenmektedir? Mustafa Bal- bay’ın köşe yazılarının dışarı çıkarılması konusunda ceza- evi yönetiminin Adalet Ba- kanlığı’nın iznini beklediği iddiaları doğru mudur? ? Cezaevi yönetiminin iddia ettiği gibi Mustafa Balbay’õn köşe yazõlarõnõn dõşarõ çõkarõl- masõ için Adalet Bakanlõ- ğõ’ndan izin mi istemiştir? İzin istendi ise bakanlõğõnõzõn bu konudaki görüşü cezaevine ile- tilmiş midir? ? Görüşünüz nedir? Mus- tafa Balbay cezaevinde tutu- lurken malum medya tara- fından linç edilerek boynuna idam ipi geçirilmekte, Musta- fa Balbay ise linç kampanya- larına cevap dahi verememe ve kendini savunamaması karşısında malum medyanın aleyhinde yapmış olduğu linç kampanyasını doğru buluyor musunuz? Bu durum insan hakları ihlali değil midir? ? Şu anda tutuklu bulunmasõ sebebi ile Adalet Bakanlõğõ’nõn korumasõ altõnda olmasõ sebebi ile bu tür yayõnlarõ engellemeyi düşünüyor musunuz? CHP’li Tansel Barõş, Adalet Bakanõ Şahin’in yanõtlamasõ istemiyle verdiği soru önergesinde “malum medya” tarafõndan linç edilmek istenen Balbay’õn linç kampanyasõna yanõt verme hakkõnõn elinden alõndõğõ belirtildi. SABİH KANADOĞLU: Sabih Kanadoğlu. İstanbul Haber Servisi - Ergenekon’un 2. iddianamesinin bazõ bölümlerinde Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) terör örgütü diye bahsedilirken, bir dönem Türkiye Gençlik Birliği (TGB) başkanlõğõ yapan Adnan Türkkan’õn adresinde yapõlan aramalarda bulunan Türkiye Komünist Partisi (TKP) programõ da deliller arasõnda gösteriliyor. İddianamede İşçi Partisi Merkez Karar Kurulu üyesi Tunç Akkoç ile ilgili elde edilen deliller başlõğõ bölümünde, TİP’in de aralarõnda bulunduğu bazõ partiler terör örgütü olarak sõralanõyor. İddianamede, “58 adet Türkiye Gençlik Birliği yazılı arka yüzlerinde el yazması bulunan kartlar içeriğinde; TİİKP, THKO, THKPC, TKPML, TİP gibi terör örgütlerinin 1970’lerden itibaren tarihsel gelişimini ve eylemlerini anlatan kısa notlar olduğu belirlenmiştir” ifadeleri yer alõyor. Akkoç ile ilgili elde edilen delillerin ve hukuki durumunun değerlendirilmesi bölümünde ise TGB’nin “Ergenekon silahlı terör örgütünün” güdümündeki sivil toplum kuruluşlarõndan biri olduğu, örgüte bağlõ olarak faaliyet yürüttüğü, şehit cenazelerinin provoke edildiği eylemlerde TGB’nin bu eylemlere önderlik eden gruplar içinde yer aldõğõ, toplumda kriz, kaos ve kargaşa çõkarõlmasõnõn amaçlandõğõ, TV ekranlarõna da yansõdõğõ gibi yürütme organõ üyelerinin linç edilmeye çalõşõldõğõ, şüpheli Akkoç’un TGB’nin kurucularõndan olduğu ve sayõlan eylemlere katõldõğõ, TGB ile İP arasõndaki ilişkinin ele geçen delillerden açõkça anlaşõldõğõ, bu ilişkinin açõğa çõkmamasõ için şüphelinin gayret gösterdiğinin anlaşõldõğõ ifadeleri de dikkat çekiyor. TGB’nin bir dönem başkanlõğõ ile Attilâ İlhan Kültür Merkezi’nin yöneticiliğini yapan, Tüm Gençlik Birliği Derneği, İP ve ADD Çankaya Şubesi üyesi Adnan Türkkan’õn Beyoğlu’ndaki adresinde yapõlan aramalar sonrasõnda “Elde edilen dokümanlar ve deliller” ile ilgili bölümünde “10 sıra numarası ile numaralandırılan belgenin; üzerinde ‘TKP Programõ’ ibarelerinin bulunduğu 20 sayfalık el kitapçığı olduğu” şeklinde ifade de yer alõyor. TİPterörörgütü,TKPprogramõdelilsayõldõ Prof. Dr. Ülkü Azrak Ergenekon davasõnõn ikinci iddianamesinin tahmin ve varsayõmlara dayandõğõnõ söyledi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear