28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 22 MART 2009 PAZAR 6 HABERLER PAZAR ORHAN BURSALI Gizli Örgüt Fetocular, iktidarın vurucu gücünü oluştu- ruyor. Farkında değil misiniz? Onlar, esasta bir “gizli örgüt”. “Yeryüzünde” varlıklarıyla epey meydandalar ama yönetimleri, hücreleri, arka planda gizli bir örgüt gibi çalışı- yor. Buradan ihbar ediyorum! Toplumu karıştı- rıcı, kışkırtıcı, birbirine düşürücü, “düşman” bellediği hemen her güç odağına karşı her tür- lü rezilliği piyasaya süren; özgür düşünce/laik- lik gibi İslami yönetimin önünde ne varsa hep- sini yıkmaya yönelik yeraltı faaliyetleriyle öne çı- kan bir örgütlenme... Diyelim ki eskinin solcularının böyle bir ör- gütlenmesinin tepesinde her zaman devletin, özel durumlarda askerin, tabii ki sağcı iktidar- ların demir yumrukları ve silahları patlarken, bu gizli örgüt ise yer yer resmi devlet gibi karşı- mızda. Yumrukları solcuların tepesinde yine! İktidarın eteklerinde, içinde, tepesinde, Em- niyeti’nde, MİT’inde, astsubayında, eğitiminde, üniversitesinde, rektörlüğünde, YÖK’ünde, TÜ- BİTAK’ında, hemen her kesiminde belirli ölçü- lerde yuvalanmış bir örgüt. İktidar, kirli işler için onları taşeron olarak kul- lanıyor. (Sadece onları değil tabii. Eski solcuları ve/veya liboşları da.) İttifak yapıyor. Bazen kim partiden kim cemaatten birbirine de karı- şabiliyor. İktidar ise bir kitle partisi. Onlar daha çok pa- ra işlerine bakıyor. Devlet ve belediyelerin yük- sek hacimli iş dağıtımlarından payına düşeni al- mak ve bunları iktidarda kalabilmek için de har- camak. İktidar, semirttiği, kendi meşrebinden tüccarı, komisyoncusu, ithalatçısından, yeni iş hacimlerinden desteğini de alıyor... Kılıçdaroğlu’nun ortaya çıkarttığı Asfalt Ke- penek olayı gösteriyor ki, belediyeler benzeri Kepenek ortaklıklarıyla dolu! Bütçeden dış or- taklarına ve bu yolla ceplere kaynak ne şekilde aktarılabilirse, bunun bütün araçları kullanılıyor. Asfalt Kepenek’lerin geçmişlerine baktığı- nızda.. 60 yıldır Türkiye’yi soyup soğana çeviren, kal- kındırmayan, ülke için hiçbir yurtsever gelecek vizyonu olmayan tüm sağcı iktidarlarla burun bu- runa gelirsiniz! Karanlık, kirli, pis, cinai, hırsızlık ve dolandı- rıcılıklarla dolu bir geçmiş! Türkiye’ye bıraktıkları miras ise, 60 yılda 19 kez ekonomik krizle sarsılmış, sık sık askeri dar- belere teslim edilmiş, (Edepsiz takım, yazar ve işbirlikçi, Cumhuriyetçi demokratları darbecilikle suçlayacağına, geçmiş darbelerde kendi izleri- ne, izdüşümlerine baksınlar!) bir türlü sürekli bir gelişme çizgisi izleyemeyen bir Türkiye ve yok- sulluktan, borçtan ve işsizlikten kırılan bir halk! Zengin Avrupa’nın en yoksul mahallesi! Ve birbirini yiyen, ikiye-üçe bölünmüş, her türlü ahlaksızlığın cirit attığı bir ülke! İktidarbaşı övünüyor, “sen bin yıl daha iktidar yüzü göremezsin” diyor CHP’ye! Sağcı siyasi ve ekonomik enkazın üzerinde, kırk yıl daha iktidar yüzü göremezsin diye çığ- lık çığlığa bir adam! Yarattıkları Türkiye’yi ise görmeyen kör bir göz! Ve utanmaz, edepsiz, beyni ve yüreği satılmış şakşakçıları! Böyle tarihi karanlık zamanlar, çok sık ülkelerin başına gelmez! Fetocular bir gizli örgüt gibi. Muhatabı kim- se, ihbar ediyorum! Son olarak, Kayseri’de or- duya karşı kurulan alçakça tuzak, bunun en sı- radan delilidir!.. Ne yazık ki, bu örgüt, hemen her yerde iz bı- rakarak çalışıyorsa da, bu izi sürecek güçler, adalet, baskı altındadır! Adaletin güçlü bir dar- besi, bu örgütü çil yavrusu gibi dağıtabilir... İş- te, adaletin Fetolaşma ve iktidarlaşmasının ya- sal olarak hızlandırılmak istenmesi, bu olanağı saf dışı etmeye yöneliktir. Ülkenin önünde, buradan kısa zamanda na- sıl çıkabileceği konusunda, siyasal oluşum olarak, ne yazık ki bir ışık yok! (CHP seçim son- rası yazılacak.) Ben, Cumhuriyet devrimlerinin yarattığı, öy- le kökünün kazınmasının çok uzun zaman ala- cağına ve henüz ayakta olduğuna inandığım, toplumsal dinamizmin yaratıcılığına güveni- yorum! Bu iktidarın sepetinde hiçbir gelecek planı yok- tur. Cumhuriyet mitinglerinin gizil gücü ve geç- miş seçimlerin dinamiği, bugün olmasa bile ya- rın, bu ülkede çok şey yapacaktır! obursali@cumhuriyet.com.tr İkinci kez Balbay oldularANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gaze- temiz yazarlarõ, Ergenekon davasõ kapsamõn- da tutuklanan Ankara Temsilcimiz ve yaza- rõmõz Mustafa Balbay için tek yürek oldu. Ya- zarlarõmõz, Balbay’a destek vermek, düşünce ve basõn özgürlüğünü savunmak için dün Ankara Temsilciliğimizde Balbay’õn kitapla- rõnõ imzaladõlar. Sabah erken saatlerden itibaren Ankara Temsilciliğimiz yurttaşlarla doldu taştõ. Ankara Temsilciliği binamõza sõğmayan yurttaşlar, bi- na önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Yazar- larõmõz ve yurttaşlar yakalarõna, üzerinde ken- di isimleri ile birlikte “Mustafa Balbay” ya- zan kartlar taktõlar. Yazarlarõmõz, en kõsa za- manda hukukun üstün geleceğini ve Bal- bay’õn yeniden yazõlarõnõ yazacağõna inan- dõklarõnõ dile getirdiler. Etkinliğe yazarlarõmõz Cüneyt Arcayürek, Hikmet Çetinkaya, De- niz Som, Ali Abalı, Ali Sirmen, Ümit Zile- li, Şükran Soner, Özgen Acar, Serdar Kı- zık ve Işık Kansu ile Cumhuriyet Kitapla- rõ’ndan çõkan eserleri bulunan gazetemiz yar- gõ muhabiri İlhan Taşcı ve gazetemiz diplo- masi muhabiri Bahadır Selim Dilek, Dil Derneği Başkanõ Sevgi Özel katõldõlar. Yazarlarõmõzõn Ankara Temsilciliğimizde gerçekleştirilen etkinliğe ve Balbay’õn tutuk- lanmasõna ilişkin görüşleri şöyle: Cüneyt Arcayürek: Balbay elbette çõ- kacak. Elbette yine o renkli, gerçekçi, Ata- türkçü, ülkesine saygõlõ yazõlarõnõ yazacak. Ak- sini düşünmek abesle iştigal! Hikmet Çetinkaya: Cumhuriyet, öteden beri, demokrasiyi, özgürlükleri, insan hakla- rõnõ, yaşama hakkõnõ savunan bir gazetedir. Biz her zaman, õrk ayrõmcõlõğõna, askeri ve sivil dar- belere, devlet içindeki örgütlere ve çetelere kar- şõydõk, şimdi de karşõyõz. Bu gibi durumlarla yõllarca mücadele ettik. 12 Eylül döneminde pek çok arkadaşõmõz cezaevlerinde yatmõştõr. Bu bir süreçtir. Daha önce Uğur Mumcu’ya, Ahmet Taner Kışlalı’ya, Musa Anter’e, Vedat Aydın’a, Bahriye Üçok’a, Hrant Dink’e, Necip Hablemitoğlu’na, Çetin Emeç’e, Turan Dursun’a, Muammer Ak- soy’a ve nicelerine yapõlan haksõzlõk, şimdi İl- han Selçuk’a ve Mustafa Balbay’a yapõlõyor. Cumhuriyet’i bugün “darbe yandaşı” gibi göstermeye çalõşõyorlar. Darbelerden en çok zarar gören Cumhuriyet olmuştur. Ümit Zileli: Önce Bursa, ardõndan İstan- bul, şimdi de Ankara... Yurttaşlarõn, bu çağ- daş insanlarõn, gerçekten Cumhuriyet değer- lerine ne kadar bağlõ olduğunun bir gösterge- sidir bu kalabalõk. Deniz Som: Balbay tutuklu ancak dü- şüncelerini ve değerlerini paylaşan bizler, gazeteci ve yazar arkadaşlarõ, buradayõz. Bal- bay parmaklõklar ardõnda olsa da bizler, onun görüşlerini yaymaya devam edeceğiz. Bugün yaşadõğõmõz siyasi süreç aslõnda, Türkiye Cumhuriyeti’ni yok etmeye yönelik bir sivil darbe girişimidir. Ali Sirmen: Cumhuriyet’e saldõranlar, bu- gün Atatürk’e saldõramadõklarõ için Cum- huriyet’e saldõrõyorlar. Aslõnda bunlarõn hep- si, sivil darbeyi gizlemek için yapõlan giri- şimlerdir. Türkiye’de şu anda adõ konmasa da sivil darbe yapõlõyor. Darbenin başõ da Recep Tayyip Erdoğan’dõr. Yalakalõklarõ da bu gördüklerinizdir. Artõk basõn müşavirlerini de saldõrganlar safõna soktu, gazeteci yaparak. Şükran Soner: Uzun zamandõr, Ameri- kan emperyal çõkarlarõ sermaye, medya, İslam, din ve õrkçõlõk üzerinden kurulmuş kirli çõkar ittifakõnda, Türkiye’ye biçilen bir rol vardõ. Bu role aykõrõ düşen, Mustafa Kemal devrimle- ri yolundaki bütün insanlar bugün bir hedef. Balbay da bunlardan biri. Ali Abalı: Bugün, Cumhuriyet okurlarõ ve çalõşanlarõ için mutlu bir gün. Mustafa’ya ya- põlanlar salt onun kişiliğine yönelik değil, Cumhuriyet’e de yöneliktir. Okuyucularõn ga- zetemize sahip çõkmasõndan ötürü gurur du- yuyorum. Serdar Kızık: Türkiye garip bir süreçten geçiyor. İnsanlar bugün hukuka güveniyor ama hukukun içinde de haksõz, hukuksuz uygula- malar oluyor. Bunun bir örneği de sevgili Mus- tafa Balbay’a yapõlandõr. Cumhuriyet laikli- ği, aydõnlõğõ savunduğu için de ayrõca bunlar yaşanõyor. Biz, Cumhuriyet savunucularõ için hakkõn yerini bulacağõna inanõyoruz. Özgen Acar: Cumhuriyet, Türkiye Cum- huriyeti ile yaşõt bir gazetedir. Cumhuriyet de- mek Atatürk ilkeleri demektir. Atatürk ilke ve devrimleri Cumhuriyet’in sütunlarõdõr. Sü- tunlarõnda bu ilkeleri savunan bir gazeteye, bu- gün birtakõm kişiler tarafõndan yapõlan saldõ- rõlar normaldir. Işık Kansu: Gazetecilik ilkeleri çerçeve- sinde Cumhuriyet’i yaşatmaya devam ede- ceğimizin altõnõ çizmek için buradayõz. Hikmet Çetinkaya, Serdar Kızık. Deniz Som, Cüneyt Arcayürek. Cumhuriyet Ankara Bürosu, sabahın erken saatlerinden itiba- ren yurttaşların akınına uğradı. Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ Yazarlarımız bugün de Balbay için “Ankara Kitap Fuarı”nda bir araya gele- cek. Burada, Ankara Temsilcimiz ve yazarımız Mustafa Balbay, eğer tutuklan- mamış olsaydı saat 13.00’te, okurlarıyla “Yerel Seçimlere Doğru Türkiye” ko- nulu bir söyleşi gerçekleştirecekti. Balbay’ın söyleşisini bu kez gazetemiz ya- zarları aynı saatte birlikte yapacaklar. Ardından yazarlarımız, Alev Coşkun, Hikmet Çetinkaya, Deniz Som, Ümit Zileli, Serdar Kızık ile Dil Derneği Baş- kanı Sevgi Özel ve yazar Kemal Ateş saat 14.00’te Balbay’ın kitaplarını imza- layacaklar. Bu etkinlikte de Balbay’ın kitapları, herhangi bir kâr amacı güt- memek amacıyla yüzde 50 indirimli olarak satışa sunulacak. YAZARLARIMIZ ANKARA KİTAP FUARI’NDA Ali Sirmen, Şükran Soner. YURTTAŞLARDAN BÜYÜK İLGİ Genci yaşlısı Balbay için buluştu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemiz ya- zarlarõnõn katõlõmõyla Ankara Temsilciliğimizde gerçekleştirilen imza gününe, yurttaşlar büyük ilgi gösterdi. Konuklarõnõmõzdan bazõlarõnõn de- ğerlendirmeleri özetle şöyle: Ömer Faruk Eminağaoğlu (YARSAV Başkanı): Türkiye’de artõk yargõ sürecindeki olaylar, kişi- leri de aşarak, kurumsal yapõlarõn üzerine gidil- mesi, linç edilmesi boyutuna ulaştõ. Artõk basõn özgürlüğü, siyasi iradenin kendi söylemleri ol- madõğõ zaman yok. Bu hukuk düzeni ve demok- rasinin kabul edemeyeceği bir durumdur. Daver Darende (Yazar-emekli diplomat): Arada bir yazõlarõmla Cumhuriyet gazetesine katkõda bulunan bir okurum. Balbay için düzenlenen bu güne katõlmaktan dolayõ mutluluk duyuyorum. Orhan Tüleylioğlu (um:ag Genel Yayın Yönet- meni): Mustafa Balbay’õn bir an önce serbest bõrakõlõp, yazõlarõnõ yeniden yazmasõnõ bekliyo- rum. Bir tanõğõn sanõk durumuna düşürülmesi çok acõ. Er ya da geç adalet yerini bulacaktõr. Ali Karamahmut (ADD Batıkent Şube Başka- nı): Adaletsizlikten adalet bekler olduk. Sonu- muz ne olacak onu da bilmiyorum. Yanõ sõra ba- sõna sansür uygulandõğõnõ düşünmüyorum, zaten basõn yayõn organlarõ hükümetin. Sevgi Uluğ (ÇYDD Ümitköy Çayyolu Şubesi Üyesi): Buraya şube üyelerimizle birlikte Bal- bay’a destek olmak için geldik. Balbay bizim ai- lemizden biri. Onun gibi yurtsever ve vatanõn bütünmezliğini koruyan bir insanõn tutuklanma- sõ, biz demokratlarõ çok üzdü. Alhan Özdemir (TOBAV) Yönetim Kurulu Üyesi): Mustafa Balbay, fikirleri, ilerici kimliği ve yerel seçimler nedeniyle bugün tutukludur. Balbay’õ önce gözaltõna alõp, aradan aylar geç- tikten sonra tutuklamalarõ, demokrat kesime, se- çime doğru verilen bir mesajdõr. Susturmaktõr. Mehmet Nurkut İlhan (Tiyatro oyuncusu): Bal- bay’õn tutuklanmasõ tiyatro oyuncularõnõ da olumsuz etkiledi. Bu son dönemde yaşananlarõ çocuklarõmõza ve gençlerimize nasõl anlataca- ğõz? Ben hukukçu değilim ama bir yurttaş ola- rak, yaşananlarõn hukuk dõşõ olduğunu düşünü- yorum. Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel: Cumhuriyet ga- zetesi içinde üretilen düşüncelerden dolayõ hep bir tedirginlik kaynağõ bazõlarõ için. Çünkü öz- gürce yazõyorlar ve ülkenin geleceğine ilişkin düşüncelerini dile getirebiliyorlar. Ne yazõk ki düşünce korkaklarõ buna dayanamadõ.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear