Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA 16 MART 2009 PAZARTESİCUMHURİYET
18 HABERLERİN DEVAMI
‘Büyük
Buluşma...’
Doğan Medya Gru-
bu, aynı zamanda iş
dünyasında çok boyut-
lu ilişkileriyle kurum-
laştığından, iktidara
karşı ihtiyatlı, dengeli,
dikkatli bir yayın poli-
tikasını öngörüyordu.
Ne var ki bu denge
ve dikkat dahi yarar
sağlamamış, AKP ikti-
darı doğrudan Doğan
Grubu’nu yıkmak is-
teyen bir tutumu yeğ-
lemiştir.
Dinci faşizm hedefine
doğru yürümekte ka-
rarlı görünüyor; 29
Mart’ı da bu yolda kul-
lanmak için canını di-
şine takmış çalışıyor.
Bu bakımdan Mus-
tafa Balbay’ın tutuk-
lanmasına karşı gaze-
tecilerin ve yazarların
benimsedikleri ortak
tavır, özgürlük ve de-
mokrasi açısından pa-
ha biçilmez değerde-
dir.
Türkiye’de ilerici
toplumsal güçler, de-
mokratik kapsamda
dirençlerini birleştirip
ortaya koyarak dinci
faşizm akımını frenle-
yebilirlerse, tarihsel bir
dönüm noktası ger-
çekleşecek, İslam coğ-
rafyasının ve Batı’nın
gözleri önünde bir uy-
garlık sınavı başarıyla
verilmiş olacaktır.
Elinizde tuttuğunuz
gazete bu sınavın ba-
şarısı için Atatürk ta-
rafından kurulmuştur.
C
Baştarafı 1. Sayfada
İstanbul Y 10
Edirne Y 10
Kocaeli Y 12
Çanakkale Y 11
İzmir Y 13
Manisa Y 11
Aydın B 15
Denizli Y 12
Zonguldak Y 7
Sinop Y 10
Samsun Y 10
Trabzon Y 10
Giresun Y 10
Ankara Y 6
Eskişehir Y 5
Konya Y 7
Sıvas Y 5
Antalya B 16
Adana Y 19
Mersin Y 17
Diyarbakır Y 13
Şanlıurfa Y 15
Mardin Y 10
Siirt Y 12
Hakkâri K 6
Van K 7
Kars K 3
Oslo K 5
Helsinki K 3
Stockholm K 4
Londra B 13
Amsterdam Y 11
Brüksel B 12
Paris B 12
Bonn B 13
Münih B 8
Berlin B 12
Budapeşte B 10
Madrid PB 24
Viyana B 11
Belgrad B 9
Sofya Y 8
Roma PB 15
Atina B 17
Zürih B 17
Moskova PB 3
Aşkabat PB 28
Astana K 3
Taşkent PB 27
Bakû B 12
Bişkek B 20
Tiflis Y 18
Kahire B 19
Şam Y 14
Ülke geneli parçalı ve
çok bulutlu, Güney Ege
kıyıları ile Batı Akdeniz
kıyıları dışında tüm ülke
yağışlı geçecek. Yağış-
lar; İç Ege, Göller yöre-
si, İç Anadolu, Kara-
deniz’in iç kesimleri ve
Kırklareli çevrelerinde
karla karışık yağmur ve
kar, yağış alan diğer
yerlerde yağmur şek-
linde olacak.
SERTAÇ EŞ
ANKARA - CHP Genel Başkan
Yardõmcõsõ Onur Öymen, Ergenekon
soruşturmasõ kapsamõnda tutuklanan
gazetemizin Ankara Temsilcisi ve ya-
zarõ Mustafa Balbay’õ “kamu vicda-
nının mahkûm etmediğini” söyledi.
Tutuklamaya her kesimden gösterilen
tepkiler olduğuna dikkat çeken Öymen,
“Bu, muamelenin halk tarafından be-
nimsenmediğini gösteriyor” dedi.
Bütün yurttaşlarõn yargõya, yargõnõn da
kamu vicdanõna saygõlõ olmasõ gerekti-
ğini belirten Öymen, “Kamu vicdanı
Mustafa Balbay’ı mahkûm etmiyor.
Tam tersine.. tutuklanmasından son-
ra gösterilen tepkiler, halkın verdiği
destek, çeşitli eğilimlerdeki gazeteci-
lerin verdiği destek bu muamelenin
halk tarafından benimsenmediğini
gösteriyor. Biz inanıyoruz ki en kısa
zamanda yargı doğru kararı vere-
cektir, Mustafa Balbay özgürlüğüne
kavuşacaktır” diye konuştu.
Gelişmelerin Türkiye’deki basõn öz-
gürlüğü açõsõndan bir sõnav olduğunu
vurgulayan Öymen, “Türkiye’de çok
sayıda gazeteci gözaltına alınmıştır,
tutuklanmıştır. Demokratik ülke-
lerde örneği görülmedik bir durum-
la karşı karşıyayız... Türkiye’de öz-
gürlüklerin, basın özgürlüğünün baş-
ta olmak üzere AKP iktidarında na-
sıl geriye gittiğinin kanıtıdır. Bir ta-
raftan ‘Avrupalõ olacağõz’ diyorsunuz,
bir taraftan hiçbir Avrupa ülkesin-
de görülmemiş durumlarla karşı
karşıya kalıyoruz. Biz inanıyoruz ki
bugünkü sıkıntılar geçici sıkıntılar-
dır. Ama AKP iktidarı Türk tarihi-
nin karanlık sayfalarında karanlık
yerini almıştır” dedi.
Basın özgürlüğü kaygısı
Tutuklamanõn basõn özgürlüğü açõ-
sõndan ayrõca kaygõ verici olduğuna dik-
kat çeken Öymen, şu yorumu yaptõ:
“Gazeteciler gayet tabii ki her tür-
lü bilgiye, belgeye sahip olacaklardır..
başka türlü görev yapamazlar. Ga-
zetecilerin bilgi edinme özgürlüğünü
kısıtlayamazsınız... Onun dışında
Balbay’ın bir suç işlediği yolunda ka-
muoyunda hiçbir kanı uyanmış de-
ğildir, izlenim uyanmış değildir. Baş-
ka ülkelerde bu gibi tanınmış insan-
lar, eğer özel, istisnai durumlarda
gözaltına alınıyorsa kamuoyuna bu
kararın doğruluğunu kanıtlayacak
bir izlenim verilir. Böyle bir izlenim
yok kamuoyunda...”
Hükümeti eleştirenlere yönelik tu-
tumu anlatan Onur Öymen, “Kim ki
hükümeti eleştirir, bu insanların
telefonları dinlenir, bunlar hakkın-
da her türlü işlem yapılır. Bu tabii
demokrasi açısından, Türkiye’de
basın özgürlüğü açısından, genel
özgürlükler açısından kaygı verici.
Biz inanıyoruz ki yargı en doğru ka-
rarı alacaktır ” diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ga-
zetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Bal-
bay’õn, tutuklanmasõnõn ardõndan 11 gün
geçti. Bu süre içinde sivil toplum örgütle-
rinin, sanatçõlarõn ve siyasilerin tepkileri
artarak devam ediyor. Balbay’õn tutuklan-
masõna yönelik tepkiler şöyle:
Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği Baş-
kanı ve yönetmen Erhan Gökgücü: Bal-
bay’a ve ülkesinin mazlumlarõnõ sevdikleri
için acõ çeken nicelerine: Türkü: Ve yaşlõlar
aksaçlõ başlarõnõ sallayõp şöyle dediler/Bir,
bir daha, biri daha/Ne güzel türküler söylenir
şimdi o koğuşlarda/Ve yaşlõlar fersiz gözleri-
ni kapayõp düşündüler/Adaletin nazlõ bir ka-
dõn gibi davrandõğõ günleri/Otobüs durağõn-
daki umutlu bekleyişleri/Ve otobüsler gelip
geçti/Ve durmadõ çoğu kere/Bir el sallanmadõ
pencerelerde/Ama güneş kõzõla kesmişken te-
pelerin ardõnda/Biri belirdi önce, sonra öbü-
rü, sonra diğeri/Eskimiş bir bavul ellerin-
de/Ama gittiklerinden daha gençtiler, dön-
düklerinde/Zaman hiç uğramamõştõ
sanki/Yanlarõna yörelerine/Ve yaşlõlar dudak-
larõnda ince bir gülümseme/Mõrõldandõlar/Mõ-
rõltõlar rüzgâra karõşõp büyüdü sazlõklarda/Ve
tüm suskunlarõn kulaklarõ acõdõ/Akar su kir
tutmaz/Akar su, kir tutmaz akar su.
‘Utanç verici’
Dilbilimci - yazar Emin Özdemir: Anla-
tõm özgürlüğü adõna utanç verici bir durum-
dur Balbay’õn tutuklanmasõ. Balbay, Cumhu-
riyetin temel dizgesini ve değerlerini savu-
nan bir kalemdir. Balbay’õ tutuklamak Cum-
huriyetçiliği tutuklamaktõr.
DSP Çankaya belediye başkan adayı ve
tiyatro oyuncusu Turgay Yıldız: Bu tam
bir hukuk skandalõdõr. Dikensiz gül bahçesi
yaratmaya çalõşõyorlar. Gül bahçesi zaten
vardõ, dikenleri kaldõrdõlar. Bizim gülümüz
Balbay, onlarõn dikeniydi. Bu yanlõşõn orta-
dan kaldõrõlacağõnõ düşünüyorum.
‘Gözdağı verme çabası’
Necip Hablemitoğlu’nun eşi Şengül
Hablemitoğlu: İki yõldõr tüm yaşananlar
karşõsõnda çok üzgünüm. Balbay’õn tutuklan-
masõna da çok üzgünüm.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
Başkanı Gökhan Günaydın: Balbay, Tür-
kiye’nin yazõlõ basõnõnda belirgin çizgisini il-
keli bir şekilde sürdürebilmiş, nitelikli gaze-
tecilik yapmõş bir isimdir. En çok da bu yö-
nünün vurgulanmasõ gerekir. Balbay, Türki-
ye’nin yönetim yapõsõnõn nasõl bir emperya-
list sömürüyle karşõ karşõya kaldõğõnõ, bunun
siyasal, ekonomik ve sosyal yaşama nasõl
yansõdõğõnõ halkõn anlayabileceği bir şekilde
anlatabilen yürekli bir gazetecidir. Mevcut
yapõnõn Türkiye zararõna işleyen yönlerini
eleştirip, rota değişikliği yapõlmasõ gerektiği-
ni savunan bir insandõr. Balbay’õn ve aydõn-
larõn tutuklanmasõ, AKP karşõtõ muhalefetin
susturulmaya çalõşõlmasõdõr. Onu, en son
suçlanabilecek bir konuda, “silahlı bir çete-
ye üye olmakla” suçlamak ve hakkõnda
“ağır hapis cezası istemek” AKP karşõtlarõ-
na verilmeye çalõşõlan gözdağõdõr.
Yapılanı halk benimsemedi
CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Öymen, Mustafa Balbay’õn tutuklanmasõnõ değerlendirdi: TOMEB BAŞKANI GÖKGÜCÜ
DARWIN SANSÜRÜ OBSERVER’DA
‘Akan su
kir tutmaz’
Eleştiri geldi
tavır değişti
Ve aldõ sazõ Âşõk Mahzuni
Dış Haberler Servisi - TÜBİTAK’õn ya-
yõmladõğõ Bilim ve Teknik dergisinden Dar-
win dosyasõnõn çõkarõlmasõnõn yurtdõşõndaki
yankõlarõ sürüyor. İngiltere’de pazar günleri
yayõmlanan İngiliz Observer gazetesi, TU-
BİTAK’ta yaşanan “Darwin” olayõna iliş-
kin olarak “Türkiye’de birbiriyle mücade-
le eden siyasi gruplar, akademik özgürlük
konusunda yeni bir kavgaya girdi” yoru-
munda bulundu. Gazetenin Türkiye muhabi-
ri Robert Tait imzasõyla yayõmlanan haber-
de şu ifadeler kullanõldõ: “Olay, İslami kö-
kenli AKP hükümetini akademik kurum-
lara dini fikirlerini empoze etmekle suçla-
yan akademisyenler ve politikacıların
sansür iddialarına neden oldu. Aynı za-
manda Avrupalı yetkililerin, ifade özgür-
lüğüne yönelik kısıtlamaların sürmesinin
Türkiye’nin AB üyeliği sürecine zarar ve-
rebileceği yönünde yeniden uyarıda bu-
lunmalarına yol açtı. Hükümet ise maka-
lenin geri çekilmesinde rol oynadığı id-
diasını reddetti ve evrim teorisine karşı
iyi bilinen muhalif tavrını bir kenara bı-
rakarak olayı kınayan kesime katıldı.”
MİYASE İLKNUR
Ölümünün üzerinden 7 yõl geçen
Âşık Mahzuni Şerif, yeniden gün-
demde. Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’õn, ozanõn memleketi Elbis-
tan’daki AKP mitinginde okuduğu “Yi-
ğit muhtaç olmuş kuru soğana/ Bil-
mem söylesem mi söylemesem mi?”
Mahzuni dizeleri ile muhalefetle ara-
sõnda bir haftadan beri başlayan polemik
sürerken babasõnõn sağlõğõnda da evde
barkta durmayan özürlü oğlu Ferhat
üzerinden bir polemik başlatõldõ.
Mahzuni Şerif, 1960’lõ yõllarõn ikin-
ci yarõsõnda şöhreti yakaladõ ve özellikle
sol hareketin yükseldiği 1970’li yõllar bo-
yunca Türkiye’de bir Mahzuni kasõrgasõ
estirdi. Anadolu kõrsalõnõn aydõnlan-
masõnda büyük emekleri olan Mahzu-
ni, yaşamõ boyunca softalõğa, dinin si-
yasete alet edilmesine, ABD emperya-
lizmine, baskõ ve zorbalõğa karşõ bir du-
ruş sergiledi. Bu nedenle mahkemeler ve
hapishaneleri komşu kapõsõ yaptõ. Ata-
türkçü, aydõnlanmacõ ve yurtsever Mah-
zuni’nin mahkemelerde yaptõğõ savun-
malar da tarihe geçti. “Ey Arapça
okuyanlar/Allah Türkçe bilmiyor
mu?” adlõ eseri nedeniyle hakkõnda da-
va açõldõ. Savcõ, Mahzuni’nin “dine ha-
karet” suçu işlediği gerekçesiyle ce-
zalandõrõlmasõnõ istiyordu. Mahzuni,
mahkemede “Sayın savcı benim Al-
lah’a hakaret ettiğimi söylüyor. Allah
benden davacı ise önüne gittiğimde
zaten davasını benimle görecek. Pe-
ki, bu durumda Allah sayın savcıya
benim hakkımda dava açsın diye ve-
kâlet mi vermiş? Allah’ın böyle bir ve-
kâleti yoksa savcı, Allah adına dav-
ranmakla suç işlemiş olmuyor mu?”
diyerek hâkimleri bile güldürmüştü.
Şair Eşref’e, “Şiirlerinde taşladığın
kişi kimdir” diye sorulduğunda Eşref,
“Benim şiirlerim numarasız gözlük gi-
bidir, her namussuza uyar” yanõtõnõ
vermişti. Mahzuni’nin şiirleri de Eş-
ref’inki gibi her devre ve her dönemin
yolsuzuna, hõrsõzõna, uğursuzuna uyuyor.
70’lerde yazdõğõ “Amerika katil” ad-
lõ eseri bugünlerin moda oldu. Atatürk’e
yazdõğõ “Bir daha gel gel Samsun’dan/
Sarı saçlım mavi gözlüm nerdesin” ad-
lõ eseri de öyle.
Yaşadõğõ dönemin devr-i iktidarlarõ-
na karşõ da sözünü esirgememiş,halk adõ-
na davacõ olmuştu. Nihat Erim dõşõnda
Mahzuni’yi dava eden siyasi çõkmadõ.
Her fõrsatta ülkeyi nasõl kalkõndõrõp
zenginleştirdiğini söyleyip övünen Baş-
bakan Erdoğan’õn “Yiğit muhtaç ol-
muş kuru soğana” dizelerini okuduğ-
nu görenler Mahzuni sağ olsaydõ “Ne
günlere kaldık Erenler” diye başlayan
bir şiirle yanõt vereceğini düşünmeden
edemedi. Hõrsõz ve arsõzlarõn pişkince
halkõn karşõsõna çõkõp oy istemelerini
Mahzuni, yõllar önce şöyle yermişti: “Bi-
zim toprak toprak olduktan be-
ri/Bunun gibi daha arsız gelmedi/Bu
kadar sap yiyip saman bırakan/Ağzı
çirkin yüzü nursuz gelmedi.
Zehir ile yaremizi elledi/Ateş ile te-
rimizi yelledi/Bizim elin anasını bel-
ledi/Böyle dinsiz, böyle hırsız gelme-
di.
Der Mahzuni insanların zorba-
sı/Terimizle pişti havyar çorbası/Dün
boyunda gezer iken torbası/Yüzü ka-
ra gitti ama karsız gelmedi”
İktidar nimetlerini kendisi ve ailesi için
fõrsata çevirenler için de diyecekleri var-
dõ: “Mısır satıyordun iki yıl evvel/
Kardaş defineyi nerede buldun/ Bak-
tım defterine vergi ne gezer/ Kardaş
defineyi nerede buldun
Beni de seni de gören Allah’tır/Alın
teri bütün dertlere şahtır/ Devlet pa-
rasını çalmak günahtır/ Kardaş de-
fineyi nerede buldun
Çarşaf açõlõmlarõ karşõsõnda da suskun
kalmazdõ ozan. Kalmamõş da nitekim.
Atatürk’e yazdõğõ ve bugünlerde sol
partilerin seçim otobüslerinde sürekli ça-
lõnan “Sarı saçlım mavi gözlüm ner-
desin” eserinde bu konuya değinmiş:
Kara peçe yakışmıyor kullara/Kur-
ban olam şu gittiğin yollara/Hele
uyan bir bak bizim hallara/Sarı saç-
lım mavi gözlüm nerdesin.
Yaşamõ boyunca dost bildiklerinin ga-
rezinden, dedikodusundan, kõskançlõk-
larõndan çeken Mahzuni, şimdi de özür-
lü oğlunu gazete manşetlerine taşõyan sa-
natçõ dostlarõnõn bu türden tavõrlarõ için
de demişti yõllar önce diyeceğini.
“Ben size ne ettim yahu dostla-
rım/Siz dedikodusuz durmaz mısı-
nız/Benim boynuzum yok kimi tos-
larım/ Siz sizi aynada görmez misi-
niz.”
Yaşamõ boyunca dost bildiklerinin garezin-
den, dedikodusundan, kõskançlõklarõndan çeken
Âşõk Mahzuni Şerif, özürlü oğlu Ferhat üzerin-
den başlatõlan polemikle gündemde. Anadolu
kõrsalõnõn aydõnlanmasõnda büyük emeği olan
Mahzuni, yaşamõ boyunca softalõğa, dinin siya-
sete alet edilmesine, ABD emperyalizmine,
baskõ ve zorbalõğa karşõ bir duruş sergiledi.
ÇÖPTEN YİYECEK TOPLADILAR - Ekonomik krizin kendi-
sini iyiden iyiye hissettirmesiyle mevcut işsizler ordusuna yenileri ekle-
nirken, alım gücü giderek düşen fakir yurttaşlar yaşam savaşı veriyor.
İşsiz yurttaşların yaşam mücadelesi zaman zaman yürek burkan gö-
rüntüler ortaya çıkarıyor. Gaziantep’te de bazı fakir yurttaşlar şaşkın
bakışlar arasında çöp konteynerlerine atılan meyve ve sebzeleri, özen-
le seçip poşetlerine koyduktan sonra evlerine götürdü. (Fotoğraflar: AA)
AİHM YARGICI KARAKAŞ:
İçtihatlarõmõz
takip edilmeli
STRASBOURG (AA) - Avrupa İn-
san Haklarõ Mahkemesi (AİHM) yargõcõ
Işıl Karakaş, ifade özgürlüğü ihlalle-
ri iddiasõyla yapõlan başvurularõn aza-
labilmesi için Türk yargõ organlarõnõn
AİHM’nin içtihatlarõnõ daha yakõndan
takip etmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye’den gelen davalarla ilgili
olarak Karakaş, hak ve özgürlüklerin
Türk yargõ organlarõ tarafõndan daha ge-
niş, istisna ve sõnõrlamalarõn ise daha dar
yorumlanmasõ halinde bu alanda yaşa-
nan sorunlarõn azalacağõnõ belirtti.
AB’ye üyelik perspektifiyle Türki-
ye’nin özellikle 2001 ve 2004 yõllarõn-
da önemli reformlar yaptõğõnõ kaydeden
Karakaş, yapõlan reform ve anayasal dü-
zenlemelere rağmen, hak ve özgürlük-
lerle ilgili ihlallerin azalmadõğõnõn
AİHM’ye gelen başvurulardan açõkça
anlaşõldõğõnõ ifade etti.
‘Yeni Anayasa gerekli’
Bunun en büyük nedenleri arasõnda
Türk yargõ organlarõyla AİHM kararlarõ
arasõndaki “uyumsuzluğu” gösteren
Karakaş, Türkiye’de aynõ davayla ilgi-
li bir ildeki mahkemenin farklõ, başka bir
ildeki mahkemenin daha farklõ karar ve-
rebildiğini hatõrlattõ. Karakaş,
AİHM standartlarõ ve içtihatla-
rõnõn uygulanmasõ durumunda
bu tür sorunlarõn ortadan kalka-
cağõnõ söyledi.
İnsan haklarõ alanõnda sorun-
larõn daha etkili biçimde çözüle-
bilmesi için yeni bir anayasa ha-
zõrlanmasõ gerektiğini de savunan
Karakaş, “Anayasa’nın darbe
anayasası olduğunu unutma-
mak gerekir” dedi.
Validen ilginç ‘erteleme’
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Di-
yarbakõr Valiliği, “Sizin Önceliğimiz Bizim
Önceliğimizdir” projesi çerçevesinde 18 bin ai-
leye beyaz eşya yardõmõ yapma kararõ aldõ. An-
cak Yüksek Seçim Kurulu’nun Tunceli’de vali-
liğin dağõttõğõ yardõmlar hakkõnda suç duyurusunda
bulunmasõ Diyarbakõr Valiliği’nin bu yardõmla-
rõ ertelemesine neden oldu. Nisan ayõna ertelenen
yardõmlarla ilgili Diyarbakõr Valisi Hüseyin Av-
ni Mutlu, seçimlere kõsa bir süre kala yurttaşla-
ra birer yazõ göndererek erteleme kararõnõ bildirdi.
DTP İl Başkanõ Ali Şimşek, yardõmlar-
la ilgili ailelere seçim öncesi bildirimde bu-
lunulmasõnõn amacõnõn açõk olduğunu be-
lirterek “Bu insanların oyunu ipotek al-
tına almayı istemektir. Yardımı şantaj
aracı olarak kullanıyorlar” dedi. Mut-
lu’nun AKP İl Başkanõ gibi çalõştõğõnõ sa-
vunan Şimşek, “Mutlu, siyasal çalışma
yürütüyor. Türkiye tarihinde görül-
medik ölçüde devlet mekanizmaları si-
yasi parti gibi çalışıyor” diye konuştu.
Gökçek’ten
komplo teorisi
ANKARA (AA) -
Ankara Anakent
Belediye Başkanõ
Melih Gökçek
kendisine karşõ
planlandõğõna inandõğõ
komployu açõkladõ.
Gökçek, AKP Ankara
İl Başkanlõğõ Seçim
Koordinasyon Merkezi
aracõlõğõyla yaptõğõ
açõklamada, “Kendisine
karşõ olan bazõ
gruplarõn seçimlerden
bir gün önce ortaya
‘Gökçek seçimden
çekildi’, ‘Gökçek
vuruldu’ şeklinde
iddialar ortaya atõlacağõ
istihbaratõ aldõklarõnõ”
iddia etti. Seçim yasağõ
dolayõsõyla buna cevap
vermelerinin mümkün
olmayacağõnõ ifade
eden Gökçek,
“Ankaralõlarõ şimdiden
uyarõyorum, bu tür
asõlsõz ve çirkin siyaset
yapanlara kesinlikle
inanmayõn” görüşünü
dile getirdi.
‘Yoksullar
kurtaracak’
İstanbul Haber
Servisi - ÖDP Genel
Başkanõ Hayri
Kozanoğlu, “Türkiye’yi
de ekonomiyi de
dünyayõ da yoksullar
kurtaracak” dedi.
Partisinin
Bakõrköy’deki seçim
irtibat bürosunun
açõlõşõnda konuşan
Kozanoğlu, “Ülken zor
bir süreçten geçiyor. Bu
nedenle yaklaşan yerel
seçimlerin iyi
değerlendirilmesi
gerekli” dedi. “Krizin
Türkiye’ye teğet
geçmediğini” ifade eden
Kozanoğlu, “ÖDP
çözüm paketini açõkladõ.
Türkiye’yi de
ekonomiyi de dünyayõ
da yoksullar kurtaracak”
diye konuştu.
Diyarbakõr Valiliği, yapõlacak beyaz eşya yardõmlarõnõ seçim sonrasõna
erteledi, DTP yurttaşlarõn oylarõna ipotek konulmak istendiğini öne sürdü