Catalog

CMYB C M Y B 14 MART 2009 CUMARTESİ SAYFA 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Müesses Nizam... Önce ağabeylerimizden başlayıp kardeşlerimize gelelim. Yıl 1964. Kıbrıs’ta Türklere uygulanan toplu kıyımların Tür- kiye’yi gerginleştirdiği günler. Başbakan İsmet İnönü, Türkleri kurtarmak için Kıbrıs’a çıkarma yapmayı planlıyor ve hazır- lıklar başlatılıyor. Hangi kulakla bilgi aldıysa ABD Başkanı John- son, İsmet Paşa’yı bir mektupla tehdit ediyor. Çıkarma yapılırsa silah yardımının kesileceğini ve Türkiye’nin demirperde karşısında tek başına kalacağını bildiriyor. İsmet İnönü de “Sayın Bay Başkan” diye baş- ladığı yanıtında bugün de anımsanan tarihi yanı- tını bildirerek tehdidi küçümsüyor: “Yeni bir dün- ya kurulur ve Türkiye de bu yeni dünyada yerini alır.” Cüneyt Ağabeyimiz (Arcayürek) o dönemde Hürriyet gazetesinin Ankara Temsilcisi. Johnson’un mektubunu sızdırınca Hürriyet de manşeti atıyor. İzzet Ağabeyimiz (Sedes) ise Mil- liyet’in Ankara Temsilcisi. İstanbul’da basılan gazeteler kamyonlarla yurda dağılıyor. Ankara’daki haber atlatma savaşı gereği, tem- silciler gelen rakip gazeteleri el altından bulup ge- ce yarısı kontrol ediyorlar. İzzet Ağabey, Johnson’un mektubunu atlama- nın acısını, İsmet İnönü’nün yanıtını yazıp rakip- lerini atlatarak alıyor. Bu gazetecilik başarılarını, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın çağrısı izliyor. Devlete ait gizli bilgileri açıklamaktan bir yıldan başlayan hapis cezası tehdidi altında ifade veri- yorlar. Sonucu okuduğunuzda sakın şaşırmayın. Ta- kipsizlik. Gazeteciler görevlerini yapmışlar. Aradan 45 yıl geçmiş. Türkiye’de hukuk anla- yışının geliştiği, ifade özgürlüğünün sağlandığı, bil- gilenme hakkının rahatça kullanıldığı bir ülke ol- duğunun iddia edildiği süreçteyiz. Basın Yasası’nda günlük gazeteler için önce- den 6 ay olan ceza davası açma süresi 2 aya, gün- lük olmayan süreli yayınlar ve kitaplar için belir- lenen 1 yıllık süre de 4 aya indirilmiş. Ama anlaşılıyor ki indirilmemiş. Belgeler aleniyete kavuşmamış. Bu yasayı yürütmekle görevli başbakan ve bakanlar da mutluluk duyuyorlar. Önceki gün Türkiye’nin karanlık bir ara döne- me sokulduğu 12 Mart 1971’in 38’inci yıldönü- müydü. Farklı düşüncedeki gazeteciler Cumhu- riyet’te bir araya gelip Mustafa Balbay’ın, için- de gizli belgelerin de yer aldığı kitaplarını okurla- rı için imzaladılar. Balbay aynı zamanda bir simgeydi. Gazeteci- ler, meslek ilkelerine ve özgürlüklerine yönelen teh- likeyi de protesto ediyorlardı. Çünkü gazetecilik mesleğinin bugün arkadaş- larına yasaklanmasının gelecekte kendileri için de bir tehdit oluşturacağının ayırdına varmışlardı. 12 Mart 1971’den de söz etmeden geçmeye- lim. Girişim “Müesses nizamı (kurulu düzeni) ko- rumak için” gerçekleştirilmişti. 38 yıl sonra yine aynı yaklaşım bu kez sivil ik- tidar tarafından gerçekleştiriliyor. Ama AKP’nin kurduğu “müesses nizamın” ko- runması öngörülüyor. oerinc@cumhuriyet.com.tr Aziz Kocaoğlu’nun Danõşmanlarõ... HİKMET ÇETİNKAYA 29 Mart seçimlerinde Ege’de san- dõktan nasõl bir sonuç çõkacak? İzmir sosyal demokratlarõn kale- si... Bu kalenin 29 Mart yerel seçim- lerinde düşme olasõlõğõ yok... Yapõlan kamuoyu araştõrmalarõ İz- mir Büyükşehir’de Aziz Kocaoğ- lu’nun seçimleri alacağõ yolunda. Peki İzmir’in ilçelerinde durum na- sõl? Gözlemlerimi aktarõyorum: Konak Belediye Başkanõ Muzaffer Tunçağ, son anda ne olduysa oldu, ye- niden aday gösterilmedi. Entelektüel derinliği olan bir belediye baş- kanõydõ Tunçağ... Onun döneminde Uluslararasõ Şiir Günle- ri yapõldõ. Özellikle varoşlarda eğitime önem verildi. Artõk o aday değil, yerine Hakan Tartan getirildi. Hakan Tartan hem siyasetçi hem de gaze- teci. Genç bir isim. İki Dönem DSP’den mil- letvekili seçildi, bakanlõk yaptõ. Tartan’õn rakibi AKP adayõ değil, DSP’den Konak Belediye Başkanõ olan gazeteci Erdal İzgi. Erdal İzgi,1999-2004 yõllarõ arasõnda Ko- nak Belediye Başkanõ’ydõ. Ahmet Pirişti- na’yla birlikte çalõştõ. İzgi, İzmir’in sevdiği bir politikacõ. Arka- sõnda genç yaşta yitirdiğimiz Ahmet Pirişti- na’nõn manevi desteği var. Şimdi akla şu soru geliyor: “CHP-DSP yarışında AKP adayı Ahmet Sarõşõn aradan çıkabilir mi?” Şu aşamada çõkmasõ zor! Yarõşõ CHP’li Hakan Tartan’õn önde biti- receğini sanõyorum. CHP’nin Çiğli, Gaziemir’de işi çok zor! Çiğli CHP’li başkan tarafõndan yönetili- yordu, Gaziemir AKP’li... Şimdi iki ilçe de CHP sõkõşmõş durumda. Bayraklõ’da CHP-AKP başa baş gidiyor. Son anda atak yapacak aday seçimi alabilir. Ancak CHP Bayraklõ’da daha şanslõ. CHP Karşõyaka’da Cevat Durak’la yarõ- şõyor. Durak 2004’te seçildi. Karşõyaka onun- la değişti. Cevat Durak’õn rakibi AKP değil, CHP Kar- şõyaka İlçe Örgütü. Biraz da İzmir Büyükşehir Beledi- ye Başkanõ Aziz Kocaoğlu’ndan söz etmek istiyorum. Dürüst ve çalõşkan bir başkan! Bunlar tamam! Kocaoğlu’nun bazõ danõşmanlarõ var ki evlere şenlik. Ne entelektüel ne de siyasal derinlikleri var. CHP misyonundan uzakta, uzayda yaşõyor gibiler! Aziz Kocaoğlu, en büyük zararõ on- lardan görüyor görmesine de neden- se görmezden geliyor. Küresel ekonominin, kapitalizmin çöktüğü şu aylarda, ayaklarõ bir karõş havada ahkâm kesiyorlar: “İzmir küresel dünyada yerini alacaktır.” İzmir üzerine birkaç izlenim daha yazaca- ğõm... Biraz da Dikili’den söz edeyim... Osman Özgüven SHP’den CHP’ye katõl- dõ. Dikili’yi Dikili yapan Özgüven seçimleri alõr... Aliağa’ya gelince.... CHP’nin işi çok zor.... Eski milletvekili Hakkı Ülkü aday yapõl- saydõ Aliağa alõnõrdõ. İzmir ve Ege’de siyaset õsõnõyor... AKP’nin Büyükşehir adayõ İzmir Millet- vekili Taha Aksoy, “köpek maması” dağõ- tarak düşsel projeler üreterek seçime giriyor... Kaybedeceğini biliyor! İstanbul 16-21 Mart tarihlerinde “Dün- ya Su Forumu”nu ağõrlayacak. Bunun yerel seçimlerimiz öncesine rastlamasõ, çok sayõda kentimizin “su sorunu” nedeniy- le özel bir önem kazanõyor. Ne var ki forumda “halkın” sağlõklõ suy- la buluşmasõ yerine “suyun pazarlan- ması”nõn ele alõnacağõ “itiraf” edilmiş du- rumda. Dünya Su Konseyi Başkanõ Loic Fauchon diyor ki: “İnsanlar su fatura- larına cep telefonları faturası kadar, oto- mobillerinde harcadıkları benzinin yüz- de 5’i kadar ödeme yapmayı göze al- dıkları takdirde hiçbir sıkıntı kalma- yacaktır... ” İşte bu “niyet”in açõğa çõkmasõ üzerine, yaşam kaynağõmõzõ “küresel tüccar”lara karşõ korumak için yine İstanbul’da 20-22 Mart’ta da “Uluslararası Alternatif Su Forumu” yapõlacak. Çok sayõda STK ve duyarlõ kurumlar, BM’nin 1977’deki Su Konferansõ’nda ilan edilen “suya erişimin temel insan hakkı olduğu” ilkesini sa- vunacaklar... Suyun “kazanç kaynağı” değil “yaşam kaynağı” olduğu gerçeğini, bu nedenle “parasız kullanımının temel hedef ol- ması gerektiği”ni dünyaya anõmsata- caklar. Tõpkõ Dikili Belediye Başkanõ Osman Özgüven’in, kent halkõna içme suyunu “parasız” sağlamasõ gibi... Ne var ki Özgüven, BM’nin 1977 ka- rarõnõ uyguladõğõ için “ödül” alacağõ yer- de “yargı”lanõyor! “Belediyeyi zarara uğrattığı” gerekçesiyle hakkõnda geçen yõl açõlan dava sürüyor! Sadece suyu değil, belediye otobüsle- rini de ücretsiz yapan, sağlõk merkezinde muayeneyi 1 liraya, röntgeni 6 liraya in- diren Özgüven, ayda 10 tona kadar su kul- lanõlan evlerden para almadõğõ için yar- gõlansa bile, 29 Mart’õn CHP’li adayõ ola- rak diyor ki: “Madem sudan 10 tona kadar para almamam suç, ben de yeni dönemde 20 tona kadar sudan 1 kuruş alırım...” Osman Özgüven, Kaynarca mevkiin- deki “jeotermal su”yu da yine belediye olanaklarõyla ve halkõn çalõşmalara katõ- lõmõyla Dikili’ye kazandõrdõ. “Jeoter- mal enerji olanağı bulunan yerlerde dı- şa bağımlı doğalgazın yeğlenmesi ben- ce vatan hainliğidir” diyerek, Kaynar- ca’daki kuyulardan çõkartõlan suyla ilçe- deki konut ve resmi dairelerin merkezi sis- temle õsõtõlmasõnõ başlattõ... Dünya Su Forumu’na katõlan dünya su tüccarlarõnõn ve onlara “yağdanlık” ola- caklarõn Dikili’yi örnek gösterecek halleri elbette yok. Ancak, Alternatif Forum’un Osman Özgüven’e ulusumuz ve insanlõk adõna “teşekkür” etmesi gerekiyor. Tam da yerel seçimler öncesinde, “hal- kın başkanı”na bundan değerli bir ödül olabilir mi? O K T A Y EKİNCİ DİKİLİ’YE ‘SU FORUMU’ ÖDÜLÜ... CHP’li Kemal Kõlõçdaroğlu, Türk-İş üyeleri ve özel halk otobüsü esnafõyla bir araya geldi ‘Ulaşõm 1 YTL olacak’ AKP tehdidini sürdürüyor Adalet Bakanı Şahin: Bizden olmayanların yatırımlarına destek yok ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP milletvekille- ri ve bakanlarõn iktidar parti- sinden olmayan belediyelerin yatõrõmlarõna destek verme- yecekleri yönündeki tehditle- ri sürüyor. Partisinin seçim çalõşmalarõ kapsamõnda Antalya’nõn Gün- doğmuş ilçesini ziyaret eden Şahin, AKP’nin adayõ Meh- met Özerem’e destek istedi. Hükümetin desteği ve yardõmõ olmadan sorunlarõ çok olan ilçe ve beldelere yeterince hiz- met götürülemeyeceğini ifade eden Şahin, şöyle konuştu: “Her ay size Ankara’dan, İller Bankası’ndan gönde- rilen belediye payı buradaki personelinizin maaşını öde- meye yetmez. O nedenle sizin söylediğiniz hizmetleri ya- pabilmeniz için birtakım projeler geliştirmeniz ve bunlar için Ankara’dan des- tek almayı başarmanız ge- rekir. Merkezi hükümetin desteği ve yardımı olmadan sorunları çok olan ilçeleri- mize, beldelerimize tabii ki yeterli hizmet götürülemez.” Özerem’in belediye başkanõ seçildiği takdirde Antalya mil- letvekili ve bakan olarak ken- disini destekleyeceğini belirten Şahin, “Çünkü o vaatlerin gerçekleşmesi başka şekil- de mümkün olmaz” dedi. “29 Mart’ta yapılacak olan seçimlerde Türkiye’de hü- kümet değişmiyor, işbaşın- dayız” diyen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Oy sizin, tercih sizin. Böyle bir tercihte bulunursanız, beni de so- rumluluk altına sokarsınız. Çünkü geldim, kendisine destek için yanındayım. Siz seçerseniz, onun üstlenmiş olduğu sorumluluğu ben de üstlenmiş olacağım.” Cami avlusunda seçim töreni Fethiye’de AKP Çamköy belediye başkan adayı Bekir Eser’in seçim bürosu açılışı, Çamköy Camisi avlusunda ger- çekleştirildi. Açılışa AKP Fethiye İlçe Başkanı Mustafa Ali Türkan ve MHP Çamköy adayı Adil Sağır da katıldı. Ca- mi yakınlarında yer alan büronun açılışı için avlunun kul- lanılması tepkilere neden oldu. (Fotoğraf: ÖZCAN ÖZGÜR) İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul Büyükşehir belediye (İBB) başkan adayõ Kemal Kılıç- daroğlu, Türkiye İşçi Sendikalarõ Konfederasyonu (Türk-İş) üyele- riyle araya gelerek, emekçilere “Üretim yerine yandaşlara rant sağlayan İBB yönetimine karşı, emeğe değer veren, sendikal ör- gütlenmeye özgürlük tanıyan bir yönetim” sözü verdi. Özel Halk Otobüsü (ÖHO) esnafõyla da bir araya gelen Kõlõçdaroğlu, “İs- tanbul’da ulaşım 1 TL olacak” dedi. Kõlõçdaroğlu, dün Türk-İş 1’inci Bölge Temsilciliği’ne ve İstanbul Özel Halk Otobüsleri Derneği üyelerine ziyarette bulundu. Kõlõç- daroğlu, Türk-İş Bölge Temsilcili- ği’nde emekçilere seslenerek, 1980 sonrasõ sendikasõzlaştõrma hareketinin hõz kazandõğõna, AKP iktidarõyla birlikte yerel yönetim- lerin de bu politikalarõ benimsedi- ğine dikkat çekti. İBB’deki sendi- kalõ işçilere baskõ uygulandõğõnõ söyleyen Kõlõçdaroğlu, “İBB yö- neticileri, yetkilerini üretimden yana değil, gayrimenkulleri sat- maktan yana kullanmıştır. Üret- mek yerine yandaşlarına kay- nak yaratmış, rant dağıtmıştır. Kılıçdaroğlu kazanırsa, beledi- yedeki işçilerin işlerine son veri- lecek propagandası yapıyorlar. 30 Mart’ta bir tek kişinin işine son verilecektir. O da Kadir Top- baş’tır. Tüm işçilerle toplusöz- leşme de imzalanacaktır” dedi. Topbaş’õn İETT işçilerinin ma- aşlarõnõn ödenmemesinin nede- ni olarak satõlamayan İETT arazisini göstermesini de eleştiren Kõlõçdaroğlu, emekçilere “Böyle mazaret olamaz. Bu belediyenin iflasıdır. Sendikacılığı tarihe gömmek isteyen, merkezi ve ye- rel iktidara demokrasi dersi ve- relim. 29 Mart’ta onları sandığa gömelim. Biz İstanbul’un sorun- larına talibiz, onlar ise rantına” sözleriyle seslendi. ÖHO esnafõna İçerenköy Greenpark Otel’deki et- kinlikte seslenen Kõlõçdaroğlu, ÖHO’nun ihtiyaçlarõnõn İBB tara- fõndan karşõlanmasõ gerektiğine de dikkat çekerek “Sayın Topbaş, ulaşım sorununu bugüne kadar çözememiştir” dedi. Gazetecilerin sorularõnõ da yanõtlayan Kõlõçda- roğlu, Topbaş’õn “Onda belediye başkanlığı yapacak potansiyel göremiyorum” sözleri ile ilgili “Tanrı her ikimize aynı beyni verdi. Kendisine güvenseydi canlı yayına çıkardı” diye yanõt verdi. İstanbul Haber Servisi - Yük- sek Seçim Kurulu’nca (YSK) 29 Mart yerel seçimi için hazõrlanan ve seçmenlerin evlerine devlet olanaklarõyla gönderilen “Seç- men Pusulaları” da AKP’nin propaganda aracõ haline geldi. CHP Bahçelievler İlçe Başkanlõ- ğõ, AKP’nin Seçim Kanunu’na ve YSK kararlarõna muhalefet ettiği gerekçesiyle konuyu yargõya ta- şõdõ. İstanbul Bahçelievler’de seç- men pusulalarõ AKP Bahçeliev- ler belediye başkan adayõ ve mevcut başkan Osman Develi- oğlu’nun tanõtõm broşürleri ile Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn bir mektubunun da yer al- dõğõ hediye paketleriyle seçmen- lere dağõtõldõğõ ortaya çõktõ. Bahçelievler’de dağõtõmõ ya- põlan seçmen pusulalarõ, üzerin- de “İşimiz Hizmet, Gücümüz Millet, Osman Develioğlu Bah- çelievler Belediye Başkan ada- yı” baskõlõ poşetlerin üzerine zõmbalanarak seçmenlere ulaştõ- rõlõyor. AKP’nin propaganda po- şetinin içinde ise Osman Develi- oğlu’nun “5 yılda 10 yıllık hiz- met” başlõklõ tanõtõm broşürü, Başbakan Erdoğan’õn “Sen Tür- kiye’sin büyük düşün. Ak Pos- tacı” başlõklõ mektubu ve bir saksõ çiçek bulunuyor. Başba- kan Erdoğan mektubunda “... Türkiye’nin kutlu yürüyüşüne olan desteğinizin devam edece- ğine, istikrar ve güven içinde kalkınmamızı sürdüreceğimize canı gönülden inanıyorum” sözleri dikkat çekti. CHP BAYRAKLARI TOPLANIYOR Bahçelievler’in çeşitli bölge- lerinde bulunan CHP flama ve bayraklarõ da İstanbul Büyükşe- hir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlõğõ’na ait resmi araçlarla geceleri toplatõlarak, yerlerine AKP bayraklarõnõn asõldõğõ orta- ya çõktõ. CHP, bir yurttaşõn bay- raklarõn toplatõlmasõ anõnõ fotoğ- raflarla belgelemesi üzerine de Bakõrköy Cumhuriyet Başsavcõ- lõğõ’na suç duyurusunda bulundu. SEÇMEN PUSULALARI DA AKP’NİN PROPAGANDA ARACI OLDU CHP Bahçelievler İlçe Başkanı Hü- seyin Özkahraman, AKP’li Başkan Osman Develioğlu’nun seçim suçu işlediğini kaydetti. TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) - DSP Genel Başka- nõ Zeki Sezer, “Ülkede işsizlik var, yoksulluk var, kriz var, daha da büyüğü geliyor. Ama Başbakan bunu algılayamıyor. Kriz teğet geçmedi, tam vurdu” dedi. Tekirdağ’õn Mal- kara ilçesine bağlõ Şalgamlõ beldesine konuşan Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õ ve AKP’nin ekonomi politikalarõnõ eleştirdi. Se- zer, Erdoğan’õn DSP’nin koalisyon ortağõ oldu- ğu 57. hükümete ilişkin eleştirilerine tepki gös- tererek “Başbakan, geçmişi kovalayarak geç- mişin üzerinden siyaset yapmaya devam edi- yor. Bizim, 3.5 yıllık hükümetimizi eleştirir oldu. Bu aslında korkunun bacayı sardığının göstergesidir. Biz, 3.5 yılda bir şey yapama- mışsak, o, 7 yılda ne yaptı? Sormak lazım kendisine. Kriz teğet geçmedi, tam vurdu. Siyasiler birbirlerine laf yetiştiriyor, kayıkçı kavgası yapıyor. Vatandaş ise çocuğuna ge- lecek kuramadığına yanıyor” dedi. Daha sonra Hayrabolu ilçesinde halka seslenen Sezer şunlarõ söyledi: “Fabrikalar kapanıyor, çiftçi batıyor, esnaf batıyor, bunlar hâlâ televiz- yon ekranlarında Hacivat Karagöz gölge oyununa devam ediyorlar. Milletin dertle- rinden bihaberler. Kriz var diyorum, ‘teğet geçti’ diyor. En borçlu dönemini yaşıyor mil- let, Türkiye de 550 milyar dolar borçlandı” Erdoğan’õn kriz eleştirilerine “Felaket tellallı- ğı yapıyorlar” diye yanõt verdiğini anõmsatan Sezer, “Felaket tellallığı yapmıyoruz. Bir yıl önce gittim uyardım. Beş maddelik öneri pa- keti götürdüm kendisine. Başbakan, bana ‘Zeki merak etme Türkiye’ye bir şey olmaz, o kriz Amerika’daki mortgate krizi; Türkiye’de mortgate kredisi kullanõlmadõ. Dolayõsõyla bir şey olmaz’ dedi. Yani algılayamıyor, algıla- yabilecek durumda da değil” diye konuştu. SEZER: BİR YIL ÖNCE UYARDIM ‘Başbakan krizi algõlayamõyor’