Catalog

CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada huriyet sevdalıları, okurlar... bir araya geldiler. Önceki gün Cumhuriyet merkez binasındaydı ya- zarlar, okurlar.. ama bir eksik vardı. Gözler; basın ve ifade özgürlüğü deyince hemen her yerde RTE buyruklarıyla AKP iktidarının medyaya uyguladığı baskıyı eleştiren ana muhalefet liderini, se- çimi mazeret göstererek bu anlamlı güne gelemez- se ana muhalefeti temsil edecek çalışma arkadaş- larından birini aradı. Her türlü iktidar icraatını hiddetli bir sesle eleştir- mesine karşın basına uyguladığı baskı yöntemlerine fazla yer vermeyen öteki muhalefet partisini de ara da bulasın! Mazeretleri seçim kampanyasıyla ilgili program ise... hiç değilse mazeretlerini bir mesajla Cumhuriyet’e ile- tebilirler ve: Basın ve ifade özgürlüğünü sadece siyasal bir araç olarak kullanmadıklarını kanıtlayabilirlerdi. Muhalefet partileri demokratik dayanışmayı sim- geleyen tarihsel bir olaya katılma fırsatını kaçırdılar. Medya açısından bakıldığı zaman Ergenekon da- vası basın özgürlüğüne yönelik bir kimlik sergiliyor. RTE iktidarının basını kuşatması, çeşitli baskı yöntemleri uygulaması artık Batı dünyasının da bir nu- maralı sorunu. Ünlü The Wall Street Journal gazetesi ikinci id- dianameyle ilgili yorumunda “soruşturmanın ülkeyi ku- tuplaştırdığına” dikkat çekerken; özellikle “soruştur- ma kapsamında gözaltına alınanların ortak özelliğinin ‘hükümet politikalarına muhalefet edenler’ olduğu- nu” herhalde gevezelik olsun diye yayımlamıyor. Uluslararası Basın Enstitüsü, hükümet uygulama- larını herhalde laf olsun diye eleştirmiyor. Avrupa Birliği de nihayet uyandı. AB Parlamentosu’nun Türkiye raporunda “de- mokratik bir toplumda ifade özgürlüğünün basına bas- kı yapmakla sağlanamayacağının” altını çizmek ge- reğini duymasının bir nedeni olmalı. Parlamentodaki görüşmelerde AB Komisyonu’nun Türkiye komiseri Olli Rehn; RTE iktidarının uygula- dığı baskı yöntemlerine değinirken, “basın özgürlü- ğü konusunda işlerin iyi gitmediği yönünde elimize çok sayıda rapor ulaşıyor” diyor. Yakın zamanlara kadar RTE uygulamalarına ses- siz kalan AB yetkilileri, nihayet ateşin bacayı sardı- ğının farkına vardılar. Hiç değilse bugün “demokratik dönüşümün de en temel ilkesi olarak, basın özgürlüğüne gerçek anlamda saygı gösterilmesini” istiyorlar. Basına uygulanan baskı bir iki aylık bir sürecin ese- ri değil. RTE’nin basına olan nefreti 2002’den bu yana aşa- ma aşama gelişti. Bugünlere geldi. AB ve Batı medyası bu süreci görmek istemedi. İktidarın basına reva gördüğü baskıyla ilgili içeri- den yükselen eleştirileri duymadı. Duymak isteme- di. Batı’nın hemen her açıdan Türkiye’ye bağladığı stra- tejik yararlar RTE’nin sırtını okşamasına neden oldu. RTE’yi bugünkü konumuna getiren, şımartan Ba- tı oldu. Şimdi ufaktan ufaktan RTE’nin basın özgürlüğüne vurduğu darbeleri eleştiriyorlar. Fakat RTE’nin söz ile uslanması olanaksız! Demokrasi anlayışı kıt. Bugünleri yaşayanlar kimin kazandığını görecek- ler. Medya hancı... RTE yolcu! SAYFA 14 MART 2009 CUMARTESİCUMHURİYET 18 HABERLERİN DEVAMI İstanbul Y 10 Edirne Y 10 Kocaeli Y 12 Çanakkale Y 11 İzmir Y 13 Manisa Y 11 Aydın B 15 Denizli Y 12 Zonguldak Y 7 Sinop Y 10 Samsun Y 10 Trabzon Y 10 Giresun Y 10 Ankara Y 6 Eskişehir Y 5 Konya Y 7 Sıvas Y 5 Antalya B 16 Adana Y 19 Mersin Y 17 Diyarbakır Y 13 Şanlıurfa Y 15 Mardin Y 10 Siirt Y 12 Hakkâri K 6 Van K 7 Kars K 3 Oslo K 5 Helsinki K 3 Stockholm K 4 Londra B 13 Amsterdam Y 11 Brüksel B 12 Paris B 12 Bonn B 13 Münih B 8 Berlin B 12 Budapeşte B 10 Madrid PB 24 Viyana B 11 Belgrad B 9 Sofya Y 8 Roma PB 15 Atina B 17 Zürih B 17 Moskova PB 3 Aşkabat PB 28 Astana K 3 Taşkent PB 27 Bakû B 12 Bişkek B 20 Tiflis Y 18 Kahire B 19 Şam Y 14 Ülke geneli parçalı ve çok bulutlu, Güney Ege kıyıları ile Batı Akdeniz kıyıları dışında tüm ülke yağışlı geçecek. Yağış- lar; İç Ege, Göller Yö- resi, İç Anadolu, Kara- deniz’in iç kesimleri ve Kırklareli çevrelerinde karla karışık yağmur ve kar, yağış alan diğer yerlerde yağmur şek- linde olacak. Dış Haberler Servisi - İngiltere’de yayõmlanan ünlü bilim dergisi New Scientist, TÜBİTAK’õn Bilim ve Teknik dergisinde evrim kuramcõsõ Charles Darwin’e sansür uygulamasõnõ “Tür- kiye’nin İslamcı yaradılışçılarla savaşı sürü- yor” başlõğõyla verdi. Derginin internet sitesin- de yer alan haber yorumda, Türkiye’de bilimle, bilimin düşmanlarõ arasõndaki savaşõn kõzõştõğõ belirtildi. Debora MacKenzie imzalõ yazõda, Bilim ve Teknik dergisi genel yayõn yönetmeninin görev- den alõndõğõ ve bu yõlõn Darwin yõlõ olmasõ ne- deniyle planlanan dergi kapağõnõn küresel õsõn- mayla değiştirildiği hatõrlatõldõ. Bütün dünyada olduğu gibi Türk bilim adamalarõnõn da Dar- win’in 200. doğum yõldönümü için organizas- yonlar yaptõklarõ belirtilerek, “Ancak bunu ya- parak gerçek bir riski göze aldılar” denildi. ‘Türkiye Darwin karşıtlığının merkezi’ Türkiye’nin Müslüman dünyasõnda, Darwin karşõtlõğõnõn merkezi haline geldiği kaydedilen yazõda, Bilim ve Teknik’in kapağõnõn değiştiril- mesi hakkõnda “İlginç, çünkü evrim teorisine kuşkuyla bakanlar, aynı şekilde küresel ısın- ma konusuyla da alay ediyorlar” denildi. Türkiye’de “yaradılışçı hareketin lideri” Adnan Oktar’õn, pahalõ kitaplar basarak evrim teorisini bilimsel olarak çürüttüğünü iddia ettiği belirtilen yazõda, “Size inanılmaz mı geliyor? O iddia ediyor işte” deniliyor. Dergi, Türkiye’de okullarõn yaradõlõşçõlõğõ, “Kansas’takilerin ancak rüyalarında görebi- leceği kadar değişik şekillerde anlattığını” da belirterek, “Türkiye’de iktidardaki parti, Bi- lim ve Teknik olayı patlak verir vermez ken- dini hızla bu tartışmaların dışında tuttu. Ama aynı anda evrim teorisini kabul etme- meye de özen gösterdi” diye yazdõ. Bilimindüşmanlarıile bilimarasındasavaş ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bilim ve Teknik dergisinin sorumlu yazõişleri müdürü ve yayõn yönetmeni Çiğdem Atakuman, kendi- si hakkõnda yetkisini aşarak derginin kapağõnõ Darwin konusuyla değiştirdiği suçlamasõnda bu- lunan TÜBİTAK Başkan Yardõmcõsõ Ömer Ce- beci’ye yanõt verdi. Atakuman, Cebeci’nin kapağõ “provokatif bir konu olduğu” gerek- çesiyle değiştirdiğini söyledi. Atakuman, TÜBİTAK yönetiminin kendisi- ni yetki aşõmõ yapmakla suçlamasõnõ 5 sayfalõk açõklamayla yalanladõ. Derginin yayõn kurulu- nun herhangi bir karar alma yetkisi olmadõğõ- nõ belirten Atakuman, Prof. Cebeci’nin yayõn kurula girdiği zamandan bu yana yayõn kuru- lunun toplanmadõğõnõ kaydetti. Yönetmeliğe göre yayõn kurulunun 8 kişiden oluşmasõ gerektiğini dile getiren Atakuman, bu konuda kerelerce Cebeci’ye başvurmasõna kar- şõn “Ben seni çağırmadan gelme” yanõtõnõ al- dõğõnõ belirtti. Küresel iklim değişikliği tema- sõnõn derginin mart sayõsõ için kapak olarak ka- rarlaştõrõldõğõna ilişkin bir karar bulunmadõğõ- nõ belirten Atakuman, konunun iki ana temadan biri olduğunu ifade ederek “İddia edildiği gi- bi 27 Şubat’ta Cebeci’ye küresel iklim de- ğişikliğinin kapak olacağı belirtilmemiştir” dedi. Atakuman, Darwin ile ilgili çalõşmalarõn sadece bir hafta sonunda değil, şubat ayõ bo- yunca yapõldõğõnõ kaydetti. Atakuman, TÜBİ- TAK’õn açõklamasõnda iddia edildiği gibi 2 Mart sabahõ derginin son halini Cebeci’nin görüşü- ne sunmadõğõnõ, Cebeci’nin kendisini arayarak bizzat dergiyi görmek istediğini kaydetti. Atakuman, Cebeci’nin Darwin ile ilgili ka- pak ve yazõlarõ gördükten sonra derginin basõm sürecinin durdurulmasõnõ istediğini ve kendisini arayarak Darwin konusunun çõkarõlmasõnõ is- tediğini kaydetti. Cebeci’yi birkaç kez ara- masõna karşõn kararõnõ değiştirtemediğini belirten Atakuman, “Eğer bir yetki aşımı varsa bu yet- ki aşımı benim yetkilerime karşı Ömer Ce- beci tarafından yapılmıştır” dedi. Darwin konusunun derginin bir sayõsõnda ele alõnacağõnõ açõklayan TÜBİTAK’õ eleştiren Atakuman, böyle bir kararõn tepkiler üzerine alõn- dõğõnõ ve kendisinin böyle bir sayõ yapõlacağõn- dan haberinin olmadõğõnõ kaydetti. ‘Baskılar nedeniyle üzerime yıktılar’ Atakuman, sansür haberlerinin kamuoyuna yansõdõğõ günden bu yana görevinden alõnma- sõna ilişkin resmi bir tebligat almamasõna kar- şõn 12 Mart’ta kurum iç denetim görevlileri ta- rafõndan bir sorguya tabi kaldõğõnõ kaydetti. Ce- beci’nin tüm daire başkanlarõyla yaptõğõ top- lantõda derginin başõna yeni bir yöneticiye ih- tiyaç duyulduğunu açõkladõğõnõ belirten Ata- kuman, “TÜBİTAK yönetimi Darwin san- sürünü asılsız gerekçelerle inkâr etmeyi sürdürmüştür. İnkâr etmekle kalmamış, uluslararası camianın yoğun baskıları üze- rine olayı benim üzerime yıkarak kendilerini aklama yoluna gitmişlerdir” dedi. TÜBİTAK yönetiminin suçu üzerine attõğõ derginin yayõn yönetmeni Atakuman’dan sert açõklama ‘Kapağı ben değil, Cebeci değiştirdi’ ‘HASSAS ORTAMDA PROVOKATİF BİR KONU’ Cebeci’nin kendisini 6 Mart’ta makamõna çağõrdõğõnõ belirtti. Atakuman, Cebeci’nin kendisine Darwin konusunun “Türki- ye’nin içinde bulunduğu hassas ortamda provokatif bir ko- nu” olduğunu söylediğini kaydetti. TÜBİTAK’taki tüm görevle- rinden alõndõğõnõn sözlü olarak kendisine iletildiğini kaydeden Atakuman, buna gerekçe olarak yetki aşõmõ konusunun hiç gün- deme getirilmediğini bildirdi. Atakuman, “Bunun yerine ‘böyle- sine hassas bir konuda yanlõş sezgilerle hareket edilmesinden do- layõ güven ilişkisinin zedelendiği’ öne sürülmüştür” dedi. ODTÜ’lülerden ‘EVRİM’li protesto ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ODTÜ Öğretim Elemanlarõ Derneği ve ODTÜ öğ- renci topluluklarõ, TÜBİTAK Başkan Yar- dõmcõsõ Ömer Cebeci’nin Bilim ve Teknik dergisinin “Darwin ve evrim teorisi” konu- lu mart sayõsõnõ sansürlemesini, ODTÜ Stad- yumu’ndaki “DEVRİM” yazõsõnõn “D” har- fini kapatõp “EVRİM” yazõsõnõ bir süre açõk- ta bõrakarak protesto etti. ODTÜ Öğretim Ele- manlarõ Derneği Başkanõ Prof. Dr. Melih Er- soy, sansürün tamamen dogmatik ve bilim kar- şõtõ bir dünya görüşünün TÜBİTAK yöneti- mine egemen olduğunu kanõtladõğõnõ söyledi. ODTÜ’lü öğretim üyeleri ve öğrenciler, dün gerçekleştirdikleri eylemle TÜBİTAK’õn Darwin sansürüne ilginç bir yöntemle tepki gösterdi. ODTÜ Rektörlüğü önünde toplanan öğrenci topluluklarõ ve akademisyenler, al- kõşlar eşliğinde ODTÜ Stadyumu’na geldi. Yaklaşõk bin kişiden oluşan grup stadyum- daki ünlü “DEVRİM” yazõsõnõn “D” harfi- ni kapatarak “EVRİM” yazõsõnõ eylem bo- yunca açõkta bõraktõ. ‘Kabul edilemez bir tutum’ “EVRİM” yazõsõnõn önünde basõn açõk- lamasõ yapan ODTÜ Öğretim Elemanlarõ Derneği Başkanõ Prof. Dr. Melih Ersoy, Bi- lim ve Teknik dergisinin mart sayõnda Dar- win’in sansürlenmesinin bilim ve bilimsel araştõrmalarõ yaygõnlaştõrmak ve benimset- mekle sorumlu bir kurum için kabul edile- mez bir tutum olduğunu belirtti. Ersoy, herhangi bir bilim dalõndaki son gelişmele- ri öğrenmek gibi, evrimdeki gelişmeleri öğrenmenin de vazgeçilmez bir insan hak- kõ ve demokrasinin olmazsa olmazõ olduğuna işaret etti. Sansürün tamamen dogmatik ve bilim karşõtõ bir dünya görüşünün TÜBİTAK yönetimine egemen olmaya başladõğõnõ ka- nõtladõğõnõ belirten Ersoy, “Bilimsel ku- ramların halka duyurulmasına bile ta- hammül gösteremeyen bu zihniyeti şid- detle kınıyor ve bu müdahalenin sorum- luları olan Ömer Cebeci ve Nükhet Yetiş’in istifalarını talep ediyoruz” dedi. ODTÜ Biyoloji ve Genetik Topluluğu (BİYOGEN) tarafõndan yapõlan açõklama- da da gazetemizin 1 Mart 2009 tarihli sa- yõsõna işaret edilerek “Sansürlenmiş ve eri- şimi engellenmiş internet sitelerinin açı- lış sayfalarında gördüğümüz o beyaz boş sayfalar, etkinlik alanını ve yöntem- lerini o kadar ilerletti ki, büyük büyük ga- zetelerin birinci sayfaları ‘boş ve beyaz’ olarak çıkıyor” denildi. Birilerinin “Ga- zeteleri evinize sokmayın” diyerek güç gös- terisi yaptõğõ belirtilen açõklamada, başta medyaya, bilime ve sanata olmak üzere dü- şünen, araştõran ve ifade eden bireylere san- sürün şiddetle arttõğõ bu dönemde gazetelerin boş-beyaz sayfalarla, bilimsel dergilerin õsmarlama kapaklarla çõkmasõna tahammül edilemeyeceği kaydedildi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi tarafõndan yapõlan açõklamada da “Bilimi kendi politik ve dünya görüşleri- ne sığdırmaya çalışan zihniyetlere bir kez daha hatırlatmaya çalışırız ki bilim ev- rensel ve özgürdür. Bilimi dışlayan, gör- mezden gelen ve inkâr eden hiçbir oluşum varlığını sürdüremez. Bizler TTB olarak bu olayı ve tüm bilim düşmanı çevreleri kınıyor ve bu işin sorumlularını istifaya çağırıyoruz” denildi. Yaklaşõk bin kişilik grup üniversite stadyumundaki ‘DEVRİM’ yazõsõnõn ‘D’ harfini kapatarak TÜBİTAK’a tepki gösterdi Alternatif kapaklı tepki Halkevleri üyeleri, TÜ- BİTAK tarafından çıkarı- lan Bilim ve Teknik Dergi- si’nin mart sayısında ev- rim teorisi sahibi Charles Darwin’e uygulanan san- sürü protesto etti. Galata- saray Meydanı’nda bir araya gelen Halkevleri üyeleri, hazırladıkları al- ternatif dergi kapaklarını da TÜBİTAK’a yolladılar. Öte yandan İstanbul, İz- mir, Sakarya, Uşak, Mani- sa, Denizli, Muğla, Aydın, Kocaeli, Balıkesir, Tekir- dağ, Bursa ve Bilecik baro- larının başkanları da yap- tıkları ortak açıklamada sansürü kınadı. (Fotoğraf: CİHAN ORUÇOĞLU) ABD’DEKİ BİLİM ÖRGÜTLERİ ‘Darwin’e sansür endişe verici’ ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - ABD’deki bilim örgüt- leri, TÜBİTAK’õn Bilim ve Teknik dergisin- de evrim kuramcõsõ Charles Darwin’e sansür uygulamasõna tepki gösterdi. Amerikan Bi- limciler Federasyonu (FAS) olayõ “endişe ve- rici ve üzücü” olarak nitelerken dünyanõn en büyük bilimsel örgütü Amerikan Bilimsel İler- leme Derneği (AAAS) ise “Bilim hükümet- lerden, ideolojilerden ve politikadan ba- ğımsız olmalı” mesajõnõ verdi. Amerikan Bilimsel İlerleme Derneği’nin en üst düzey yöneticisi Dr. Alan Leschner, evrim teorisinin yalnõza biyolojinin değil tüm bilimin özünde yatan bir kavram olduğuna ve bilim dün- yasõnda soru işaretleri yaratmadõğõna dikkat çek- ti. Bilim insanlarõnõn ve kamuoyunun evrimi öz- gürce tartõşabilmesinin ve anlamasõnõn çok önemli olduğunu söyleyen Leshner, “Evrimin herhangi biri tarafından anlaşılmasını en- gellemek bilimin bütünlüğüne meydan oku- madır.” diye konuştu. Leshner, “Eğer bilim dergisinin kapağı evrime yönelik tartışma- ları engelleme girişimiyle değiştirildiyse bu kötü bir durum” dedi. Amerikan Bilimciler Federasyonu’nda Stratejik Güvenlik Projesi baş- kan yardõmcõsõ Dr. Ivan Oelrich, din ve bili- min bir arada yaşayabileceğini, ancak dini da- yatmalar konusunda dikkatli olunmasõ gerek- tiğini söyledi. Oelrich, “Din bilimmiş gibi su- nulmamalı ve bu ikisi birbirinden katı bir bi- çimde ayrılmalı” diye konuştu. Dinin bilim- sel süreçlere karõşmamasõ gerektiğini kaydeden Oelrich, “Bilim insanları ayağa kalkmalı ve bunun için savaşmalı” dedi. TÜBA’DAN SANSÜR TEPKİSİ ‘Evrim teorisi bilimsel gerçektir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Türki- ye Bilimler Akademisi (TÜBA), TÜBİTAK yönetiminin Bilim ve Teknik dergisinin Dar- win ve evrim konulu mart sayõsõnõ sansürle- mesine tepki göstererek, evrim teorisinin bi- limsel gerçek olduğunu vurguladõ. TÜBA’dan yapõlan açõklamada bilimin an- cak özgür ve özerk bir ortamda yaşayacağõ vur- gulandõ. Açõklamada, “Türkiye’nin çağdaş bilgi toplumuna ulaşma yolundaki en büyük tehdit, bilimsel gerçeklerin göz ardı edil- mesidir. Evrim, çağdaş bilimin kabul etti- ği bilimsel bir gerçektir. Bu gerçeğin çar- pıtılması, engellenmesi kabul edilemez” de- nildi. TÜBA, Türkiye’nin sorgulayan ve araş- tõran genç nesiller yetiştirmeye yönelik bili- me dayalõ, çağdaş düşünceyi temel alan, dog- malardan uzak bir eğitim anlayõşõnõ hayata ge- çirmesinin zorunlu olduğunu vurguladõ. ‘Türbana Özgürlük Bildirisi’ imzacõlarõndan Prof. Bilgiç, ÜAK kontenjanõndan seçildi Bir AKP’li daha YÖK üyesi oluyor MAHMUT LICALI ANKARA - Üniversitelerara- sõ Kurul (ÜAK), YÖK’ün mu- halif üyelerinden Prof. Dr. İsa Eşme’den boşalan YÖK üyeli- ğine “Türbana Özgürlük Bil- dirisi”ne imza atan ve 2007 ge- nel seçimlerinde AKP’den Sam- sun milletvekili aday adayõ olan Prof. Dr. Sait Bilgiç’i seçti. Prof. Eşme’nin 72 oy aldõğõ seçimler- de, Bilgiç 80 oyla YÖK üyeliği- ne seçildi. ÜAK Başkanõ Prof. Dr. Hasan Ceylan başkanlõğõnda Gazi Üni- versitesi’nde yapõlan toplantõda ÜAK kontenjanõndan YÖK üye- liği 1 Mart 2009 tarihinde sona eren muhalif üyelerden Prof. Dr. İsa Eşme’nin yerine üye adaylõ- ğõ için seçim yapõldõ. Son 4 ay- da AKP’ye yakõn rektör atama- larõ yapõlmasõ nedeniyle üye ya- põsõ değişen ÜAK, YÖK üyeliği için AKP’ye yakõn akademis- yenlerden Ondokuz Mayõs Üni- versitesi (OMÜ) Tõp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Bilgiç’i seçti. Samsun’dan milletvekili adayı olmuştu YÖK üyeliği için 11 adayõn başvurduğu seçimde yeniden aday olan Prof. Eşme 72 oy alõr- ken, Bilgiç 80 oyla ÜAK kon- tenjanõndan YÖK üyeliğine se- çildi. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün onayõyla resmen YÖK üyesi olacak Bilgiç, AKP hükü- metine yakõn akademisyenlerin arasõnda yer alõyor. 22 Temmuz seçimleri için AKP’nin Samsun milletvekili aday adayõ olan Prof. Bilgiç, aday adaylõğõnõ “AKP’nin yaptığı uygulama- ları benimsiyorum. Bu neden- le AKP’den aday oldum” diye açõklamõştõ. OMÜ Rektörlüğü için Haziran 2008’de yapõlan seçimlerde rektör aday adayõ olan Bilgiç, üniversitedeki se- çimlere 3 gün kala adaylõktan çe- kilerek şu anda rektör olan Prof. Dr. Hüseyin Akan’õn önünü aç- mõştõ. Akan, rektörlüğe atanma- sõnõn ardõndan Bilgiç’i rektör yardõmcõlõğõna getirmişti. Bil- giç, doktorasõnõ “Akkaraman koyunu” ve “kıl keçisi” üzeri- ne yapmõştõ. OMÜ Tõp Fakülte- si’ne başvurusu kabul edilen Bil- giç, fakültede Anatomi Anabilim Dalõ Bölüm Başkanlõğõ’na kadar yükseldi. 2002 yõlõnda OMÜ Rektörlüğü tarafõndan hakkõnda “tıp doktorası bulunmadığı halde tıp doçenti olması” id- diasõyla inceleme yapõlmõştõ. Prof. Bilgiç’in adõ, yeni kuru- lan 23 üniversite arasõnda yer alan Yalova Üniversitesi Rektörlüğü için de geçmişti. Üniversitelerde türbanõn serbest bõrakõlmasõnõ savunan “Türbana Özgürlük Bildirisi”nde imzasõ bulunan Prof. Dr. Bilgiç, Gül’ün onayõnõn ardõndan 2013’e kadar YÖK üyesi olarak görev yapacak. SANSÜR NEW SCIENTEST’TE