Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İstanbul B 16
Edirne B 17
Kocaeli B 20
Çanakkale Y 17
İzmir Y 18
Manisa Y 18
Aydın Y 18
Denizli B 18
Zonguldak PB 20
Sinop Y 14
Samsun Y 17
Trabzon Y 14
Giresun Y 14
Ankara B 13
Eskişehir B 16
Konya PB 12
Sıvas Y 5
Antalya PB 18
Adana PB 19
Mersin PB 18
Diyarbakır PB 12
Şanlıurfa PB 15
Mardin PB 12
Siirt PB 12
Hakkâri K 0
Van K 5
Kars K - 4
Oslo K - 3
Helsinki K - 2
Stockholm K 2
Londra K 3
Amsterdam Y 7
Brüksel Y 7
Paris B 9
Bonn B 6
Münih PB 6
Berlin B 7
Budapeşte PB 12
Madrid Y 8
Viyana B 7
Belgrad B 15
Soyfa PB 14
Roma Y 16
Atina Y 17
Zürih Y 8
Moskova K - 3
Aşkabat PB 14
Astana B - 1
Taşkent PB 8
Bakû B 12
Bişkek B 6
Tiflis PB 12
Kahire B 18
Şam B 19
Bütün bölgelerimiz
parçalı çok bulutlu,
İç Anadolu’nun ku-
zeyi, Batı Karadeniz’in
iç kesimleri, Orta ve
Doğu Karadeniz, Do-
ğu Anadolu’nun ku-
zey ve doğusu, Si-
nop ile akşam saat-
lerinden sonra ve ge-
ce Kıyı Ege ve Ça-
nakkale çevreleri ya-
ğışlı geçecek.
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Bir örnek:
Adam sıhhi tesisatçı. Evinin altında dükkânı var.
İyi kötü geçinip gidiyor. Çevreden Yeşil Kart alan-
ları, kömür-yardım paketi alanları duyuyor. İmreni-
yor... Öğreniyor ki; bunlardan yararlanmanın koşulları
var. Sigortalı olmaması gerek, üzerinde kayıtlı mal-
mülk olmaması gerek... Evini ve arabasını emekli
maaşı alan babasının üzerine yaptırıyor. Kâğıt üze-
rinde yoksul biri! Gelsin Yeşil Kart, gelsin Fak-Fuk-
Fon paketleri... Dükkânı da kapatıyor. İşi düşen kom-
şulara, “Kusura bakmayın, sıhhi tesisatçılığı bıraktım”
diyor!
Buyrun size; kendi mesleğini bırakmış, yoksulluk
mesleğini seçmiş uyanık bir vatandaş!
Bize göre, bir toplumu tembelliğe alıştırmak ka-
dar kötü bir şey yoktur.
AKP hükümeti yoksulluğu yok etmeyi değil, yö-
netmeyi bir yöntem olarak seçti, başarıyla uygulu-
yor!
Tunceli’den gelen haber, yerel seçimler öncesinde
AKP’nin yeni yeni buluşlarının olduğunu gösteriyor.
Artık toplum kömüre doydu. Kimi kentlerin mey-
danlarında kömür yüklü TIR’lar yatıyor. Gereksinim
fazlası doğmuş! Yardım paketleri de sıradanlaştı.
Şimdi kara kömürün yerini beyaz eşya aldı!
Tunceli ve ilçelerinde 3500 yoksul aileye 5 milyon
lira değerinde beyaz eşya dağıtılacak!
Dağıtımın bir bölümü yapıldı, önümüzdeki günlerde
arkası gelecek.
Beyaz eşyayı ne izleyecek?
Kahverengi koltuk!
Böylece demokrasinin bütün renklerine ulaşmış
olacağız...
Kesin rakamlar elimizde yok ama; bir yıl içinde Tun-
celi’de üretime dönük yatırım miktarının 5 milyon li-
rayı bulduğunu sanmıyoruz. Oysa hükümet önü-
müzdeki seçimler kadar biraz da önümüzdeki ne-
siller dese... Bu kentin doğal kaynaklarını kullanmaya
dönük yatırım yapsa... 3500 ailenin daha uzun sü-
re geçinebileceği bir olanak yaratmış olur...
Gel de anlat!
İddia o ki; Tunceli’de dağıtılan beyaz eşya iki tüc-
cardan alınmış. Rastlantı bu ya, onlar da AKP’ye ya-
kınmış!
AKP’liler bu ve benzeri yardımlar için şu yorumu
yapıyorlar:
Ne var bunda, sosyal devletin gereğini yapıyoruz!
Haklılar, sosyal devlet çökünce, iş bu tür sosyal
görünümlü yardımlara kaldı!
Gerçekte sosyal devlet, halkını kimseye muhtaç
etmeyendir... Sağlıktan, eğitime kadar temel ge-
reksinimi “yardım” adı altında değil “altyapı” olarak
sunandır!
Türkiye’nin en az 25 ili Tunceli’den daha fakir.
Büyük kentlerimizin varoşlarındaki yoksulluk ay-
rı. Kimi yerlerde “tersine göç” yaşanıyor...
Bir önerimiz var:
Mademki, AKP hükümeti sosyal devleti böyle an-
lıyor, yoksulların beyaz eşya, koltuk dahil tüm ge-
reksinimlerini bu yolla karşılamayı hedefliyor... Bü-
tün illerimizde yurttaşlar neye gereksinimleri varsa,
dilekçe ile AKP valiliklerine, affedersiniz, il valileri-
ne başvursunlar...
İş buzdolabına, fırına kadar geldiğine göre, istekte
de sınır olmasa gerek!
Böylece “yoksulluğun gözü kör olsun” deyimini de
değiştirmiş oluruz:
Yoksulluk gibisi var mı!
Ya da:
Yoksulluğun gözü doysun!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
serbest bırakın.”
Tabii bu cümlenin arkasından “sonra karışmam ha!..”
yok!
Cheney bizimkini “Emin olun durumları çok iyi” di-
ye yatıştırmak istemiş.
Fakat Cheney’nin karşısında ABD’nin bir dediğini
iki etmeyen, üstelik stratejik ortak lafını kartvizitine alıp
gerim gerim gerinerek Batı’ya Doğu’ya fiyaka yapan
bir Başbakan var. Kolay mı böyle sıradan bir yanıtla
uyutmak!
RTE hemen “Ben hapis yatmış biriyim. Gözaltında
hapiste olan kişinin durumunu bana anlatmayın” di-
ye çıkışmış Cheney’ye ve:
“Çabuk o çocukları bırakın” diye bastırmış… Tabii
yinelemek gereksiz, daha sonraki cümlesinde Peres’e
sergilediği Kasımpaşalı edası yok!
ABD’ye çalım atarken “hapiste olan kişinin duru-
munu bildiğinden” söz eden RTE, tam anlamıyla dün
dündür bugün bugündür tablosu sergiliyor:
Eğer biraz insaf sahibi ise RTE; bugün neyle suç-
landığını bilmeyen, iddianamesi çıkmamış bir dava-
nın tutuklusu olarak aylardır cezaevinde yatan in-
sanların durumunu acaba anlıyor mu veya anlayabi-
liyor mu?
Davos’ta hiddet borazanları çalarak Arap âlemin-
de ve Müslüman halkımız indinde itibar kazanan RTE;
Baykal’ın yönelttiği “Irak’ta Türk askerlerinin başına
çuval geçirildiğinde neredeydiniz?” sorusunu yanıt-
lama görevini Egemen Bağış’a verdi.
Demek istiyor ki AKP cemaati sözcüsü, RTE’nin Da-
vos şovu bir atımlık barut değil!
Öyle başbakan ki RTE, ABD falan dinlemez. Küçük
büyük kimsenin gözünün yaşına bakmaz. Tak yüzü-
ne vurur gerçeği ve kafa tutar!
Acaba gerçek böyle mi? Başına çuval geçirilen as-
kerlerimiz RTE’nin Cheney’yi aramasından hemen mi...
yoksa Irak’ta ABD askeri yöneticiler askerlerimizi K.
Irak’tan başları çuvallı Bağdat’a götürdükten, orada
gerekli görülen sorgulama yöntemleri uyguladıktan
sonra mı serbest bıraktılar?
Yanıt: ABD’liler, gereken işlemleri tamamladıktan
sonra askerlerimizin başlarına geçirdikleri çuvalı çı-
kardılar. Türkiye’ye dönmelerine izin verdiler.
Cheney’yle yapılan telefon görüşmesi ile askerle-
rimizin serbest bırakıldığı gün arasında geçen süre,
bu kanıyı güçlendiriyor.
Varsın gerçek böyle olsun.
Yerel seçim arifesinde Davos’ta İsrail’e, çuval ola-
yında ABD’ye kafa tuttuğu masalıyla RTE ikinci Nâ-
sır düzeyine yükseldi mi, yükseldi!
AKP’ye bu yeter!
Üstelik bugüne kadar devlet; başı ile gövdesi ayrı
konuşan, cumhurbaşkanı ile başbakanı birbirine ters
düşen alışılmadık bir durum sergilemedi. İşte kanıtı:
RTE Davos’ta uluslararası gözlemcilerin önünde Fi-
listin’i bir yana koyarak terör örgütü Hamas’ın avu-
katlığına soyundu mu, soyundu. Yahudi düşmanlığını
kışkırttı mı, kışkırttı.
Suudi Arabistan’da krallar gibi kral tarafından kar-
şılanan Çankaya’daki ise “Biz Filistin’i destekliyoruz,
Hamas’ı değil… Filistin’de Hamas olduğu için ondan
bahsediyoruz” dedi mi, dedi.
Davos’ta Hamas’ın avukatlığını çığıran türkü…
Suudi Arabistan’da Hamas’ı dışlayan Suudi maka-
mından şarkılar!
Titiri tatara devlet yönetimi!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA7 ŞUBAT 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET
19HABERLERİN DEVAMI
Son günlerin modalarından bi-
ri de gizli örgütleri ortaya çıkarma
ya da yaratma girişimi.
Pek çok görevsiz ama merak-
lı da modaya uyma konusunda
yarışıyor.
Osmanlı’dan bu yana teknolo-
jinin gelişmesine paralel olarak
gizli örgüt ortaya çıkarma çaba-
ları hiç eksik olmadı.
Önceleri bu işi hafiyeler yapar-
dı. Bu yöntemin en başarılıların-
dan olan Abdülhamit’e sunulan
jurnallerin sayısının çokluğu bili-
niyor. Aralarında dönemin ünlü
gazetecilerinden kimilerinin ver-
dikleri jurnaller de kitaplarda yer
alıyor.
Sonraları bu görevi siyasi şube
polisleri üstlendi. Özellikle solcu
olarak bilinen gazeteci, yazar ve
şairleri gölge gibi izleyen siviller
dönemi başladı.
Yayımlanmış anılarda, kendi
siviline içki ısmarlayan hatta ga-
rip memura ödenek verilmediği-
ni öğrenince, zahmet olmasın
diye günlük yaşamını ve görüş-
tüklerinin raporunu yazarak ve-
renler olduğu da yer alıyor.
Ne zaman ki teknoloji gelişti,
mertlik de bozuldu. Artık teleku-
lak dönemindeyiz. İlgili bakanlar,
“Örgütle bir ilginiz yoksa tele-
fonla rahatça konuşun” diyor ama
kazın ayağı öyle olmuyor. Şaka-
lar, özel yaşamın özel ilişkileri bi-
le kâğıda dökülüp ortalığa saçı-
lıyor.
Şimdiye kadar ortaya dökül-
meyen tek konu var: “Ticari sırlar”.
Çünkü o alan, ülkemizde insan
haklarının en önemlisi sayılıyor.
Geri kalan haklar ise resmi ya da
özel kimsenin umrunda değil.
Bu ortamda ben de jurnalciliğe
özenip günün modasına uyarak
dört gizli örgütün gizliliğine son
vermeye niyetlendim. Encümeni
Dâniş’in tek başına kalmasına
gönlüm razı olmadı.
Eskiden, cahillikten olsa gerek
gizli örgüt değil de “fikir loncası”
denirmiş.
İhbarda bulunacağım ilk gizli ör-
güt, kendisine Esafili Şark yani
Doğu Paryaları gibi alçakgönüllü
bir ad koymuş olanlar. Üyeleri de
şunlar: Nazmi Acar, Prof. Mük-
rimin Halil Yinanç, Prof. Ali Ni-
hat Tarlan, Rıfkı Melül Meriç,
Emin Âlî Şavlı, Prof. Hilmi Ziya
Ülken, Arif Dino ve Münib Tunç.
Hemen her gün saat 19.00’da
Şehzadebaşı’ndaki Darüttalim
Kıraathanesi’nde toplanırlarmış.
Cuma akşamları ise toplantı ye-
ri Rıfkı Melül Meriç’in Şehzade-
başı’ndaki evi olurmuş. Sohbet
edilirdi deniyor ama ben pek
inanmıyorum.
İkinci örgüt, kendisini romantik
bir isimle gizlemeye çalışır ve bir
araya gelişlerine “Yaz İkindileri
Toplantıları” derlermiş. Prof. Sab-
ri Esat Siyavuşgil, Reisül Hatta-
tin yani Hattatların Başkanı Kâmil
Akdik, Abdülbaki Gölpınarlı,
Ahmet Hamdi Tanpınar, Yahya
Kemal Beyatlı, Mükrimin Halil Yi-
nanç, Ali Nihat Tarlan, Rıfkı Me-
lül Meriç ve kendi itirafına göre
Midhat Sertoğlu, hem bu, hem
de ilk gizli örgütün üyeleriymiş.
Üçüncü örgütü ise İbnülemin
Mahmut Kemal İnal yönetirmiş.
Üyeleri salı akşamları İnal’ın pa-
şa babasından kalma köşkte top-
lanırlarmış.
Ancak örgüt üyeleri hakkında
bilgi edinemedim. Bir muhterem
muhbir vatandaş, hayır için bildi-
rir de merakımı giderirse memnun
olurum. Ben yalnızca Fuat Köp-
rülü’ye ulaşabildim.
Adını açıklayacağım dördüncü
gizli örgüt, üyelerinin başları be-
laya giren tek örgüt durumunda.
Açıklanmış adı da Beşiktaş Ce-
miyeti İlmiyesi.
Üyelerinden bilinenler, devrin
tanınmış bilginlerinden Beşiktaş-
lı Kethüdazade Ali Efendi, şair
Fehim Efendi, Şanizade Ataul-
lah Efendi, zahire veznedarı Aziz
Efendi. Örgütün lideri de devlet
büyüklerinden ve tanınmış bil-
ginlerden İsmail Ferruh Efendi
olmalı. Çünkü toplantılar, İsmail
Ferruh Efendi’nin Beşiktaş’taki
yalısında yapılıyormuş.
Midhat Sertoğlu (İstanbul Soh-
betleri 1992) benim modaya uyup
gizli örgüt dediğim toplantılarda
konuşulanları şöyle anlatıyor.
“Pozitif ilmin ve serbest dü-
şünce meşalesinin yanıp, hazır
bulunanları aydınlattığı bir top-
luluktu.”
Sertoğlu yazısını şöyle sürdü-
rüyor:
“Ancak aralarına yabancı kabul
etmemeleri ve konuşulan konuları
prensip olarak dışarıya sızdırma-
maları yüzünden halk ve bazı ya-
rı aydınlar tarafından dinsizlik ve
mezhepsizlikle suçlanmaya baş-
ladılar. Bu toplantıların masrafla-
rı ise üyelerin ödedikleri belli bir
para ile karşılanıyordu.”
Bu önemli açıklamalarımla
muhterem muhbir vatandaşlık
görevimi başarıyla yerine getir-
mekten mutluyum.
Ama gizli örgüt uzmanlarının
durumuna da doğrusu üzülüyo-
rum.
Çünkü yazıda adları geçen ün-
lü kişiler hayatta değiller.
GEÇMİŞTEN GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
Dört Gizli Örgütü Açıklıyorum...
oerinc@cumhuriyet.com.tr
Mardin’de 30 el bombasõ
AKP’li milletvekili karakol bastõ
Yurt Haberleri Servisi - Şan-
lõurfa’da Cumhuriyet Başsavcõ-
lõğõ’nca yürütülen tefeci operas-
yonunda bir yakõnõ gözaltõna alõ-
nan AKP Şanlõurfa Milletvekili
Ramazan Başak, Şanlõurfa Em-
niyet Müdürlüğü’nü bastõ. Başak,
gözaltõna alõnan yakõnõna ait ol-
duğu öne sürülen ruhsatsõz sila-
ha da el koydu.
Şanlõurfa İl Emniyet Müdür-
lüğü Organize Suçlar Şube Mü-
dürlüğü ekipleri geçen ay, “ban-
kaların kredi kartlarının aylık
nakit çekim ücretinden daha az
faiz oranıyla” müşterilerine na-
kit vererek “kredi kartı tefeci-
liği” yaptõğõ belirlenen kuyumcu
ve döviz bürolarõna yönelik eş-
zamanlõ operasyon düzenledi.
Operasyonda gözaltõna alõnan
25 kişiden 11’i tutuklandõ. Or-
ganize Suçlar Müdürlüğü ekipleri
dün de operasyon kapsamõnda
aralarõnda galeri ve cep telefonu
bayilerinin bulunduğu 20 işye-
rinde arama yaptõ. İşyerlerinde fa-
tura, pos cihazõ ve bilgisayar
kasalarõnõ inceleyen ekipler, 13
kişiyi gözaltõna aldõ. Zanlõlardan
4’ü, ifadeleri alõndõktan sonra
serbest bõrakõlõrken, 9 kişi ise em-
niyetteki işlemlerinin ardõndan
adliyeye sevk edildi.
Operasyon kapsamõnda ekip-
ler, Cumhuriyet Caddesi Oto
Galericiler Sitesi’nde bulunan
ve Şıhmüslüm Öncel’e ait olan
164’nolu dükkâna da baskõn dü-
zenlendi. Dükkânda yapõlan ara-
malarda masa çekmecesinden
Müslüm Üge’ye ait olduğu öğ-
renilen 1 adet France Hendaye
B.P. imareli ruhsatsõz tabanca, 1
adet şarjör, 5 adet dolu fişek ele
geçirildi. Operasyonda işyeri sa-
hibi Şõhmüslüm Öncel ve Müs-
lüm Üge gözaltõna alõndõ.
Atalay’a iletildi
AKP Milletvekili Ramazan
Başak da kardeşinin damadõ olan
Şõhmüslim Öncel’in gözaltõna
alõndõğõnõ öğrenince Emniyet
Müdürlüğü’nü bastõ. Organize
Suçlar Şubesi’ne giderek şube-
deki amiri ve polislerle yüksek
sesle tartõşan Başak’õn, “Benim
kim olduğumu biliyor musu-
nuz? Ben milletvekiliyim” di-
yerek bağõrdõ. Başak, amir ma-
sasõnõn üstündeki ruhsatsõz sila-
hõ da alõp emniyet görevlilileri-
nin tüm uyarõlarõna karşõn em-
niyetten ayrõldõ.
Olayla ilgili olarak urfahiz-
met.com adlõ internet sitesinde
de ilginç ayrõntõlar yer aldõ.Em-
niyet yetkilileri hiçbir açõklama
yapmazken, konunun Diyarba-
kõr’da bölge valiler toplantõsõnda
bulunan İçişleri Bakanõ Beşir
Atalay’a da iletildiği öğrenildi.
AKP’li Ramazan Başak’õn adõ
daha önce de bir ihale tartõşma-
sõnda geçmişti.
Mardin’in Mazıdağı ilçesinde bir evin mutfak du-
varının yıkımı sırasında poşet içinde 33 adet el
bombası bulundu. Mazıdağı Gündoğan Mahal-
lesi Aydın Sokak’taki 2 katlı evin mutfak duva-
rının yıkımı sırasında poşetler içinde bir araç
lastiğine yerleştirilmiş halde 33 el bombası bu-
lundu. Çalışmalar hemen durdurulurken, du-
rum polise bildirildi. Çevrede güvenlik önlemle-
ri alınırken binanın zemininde de iş makinele-
riyle kazı çalışmalarına devam edildi. Olayla il-
gili iki kişi gözaltına alınırken, iki katlı evin Hiz-
bullah terör örgütünden kaydı bulunan ve halen
cezaevinde olduğu bildirilen Fadıl Şani ile kar-
deşi Abdülkadir Şani’ye ait olduğu belirlendi.
Kağıthane’de bir kahvehanede yapılan ara-
mada iki adet el bombası bulundu. Çanta sa-
hibi ve yanındaki kişi gözaltına alındı.
MİT ve CIA bağlantõlõ bir ajanla işbirlği içinde
çalõştõklarõ kaydedildi. Türk İslamcõnõn 2002
başõnda Ankara’da havaalanõndayken gözaltõna
alõndõğõ ve Kasõm 2003’e kadar cezaevinde kal-
dõğõ süre içinde MİT ile anlaştõğõ ileri sürüldü.
“Sauerland Grubu” ile CIA arasõndaki bağ-
lantõyõ kurduğu ileri sürülen Mevlut K. ile ilgili
bu iddialarõ, Almanya’nõn en etkili haber dergi-
lerinden “Stern”, Alman istihbarat örgütü ve
Federal Kriminal Dairesi (BKA) yetkililerine
dayanarak yayõmladõ. Mevlut K.’nõn, 26 adet
ateşleyici mekanizmayõ sağlayarak grubu bir te-
rör saldõrõsõ için kõşkõrtõcõ rol oynayan isim ol-
duğu savunuldu. Federal Kriminal Dairesinin
dosyalarõna göre, terör saldõrõsõ için yapõlan ön
hazõrlõklarõ Somalili Ahmet H. düzenli olarak
telefonla Türkiye’de yaşayan “Şef” Mevlüt
K.’ya bildirdi. Tutukluluğu sõrasõnda MİT ve
CIA ile bağlantõ kurduğu belirtilen Mevlüt K.
halen Türkiye’de serbest olarak dolaşõyor.
İz CIA’ya uzandõ
Baştarafı 1. Sayfada
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - İç-
işleri Bakanõ Beşir Atalay, yurttaşlarõn siyasi
tercihlerini engellemek amacõyla yapõlacak bas-
kõlara izin vermeyeceklerini ifade etti. Atalay,
seçim sürecinde adaylar, parti binalarõ ve seçim
bürolarõ gibi hassas bölgeleri de koruyacaklarõnõ
söyledi.Diyarbakõr’da ilk olarak AKP Diyarba-
kõr İl Başkanlõğõ’nõ ziyaret eden Atalay, hiçbir
belediye arasõnda fark gözetmediklerini belirtti.
Daha sonra yapõmõna devam edilen Diyarbakõr
Emniyet Müdürlüğü hizmet binasõ ve MOBESE
merkezinde incelemelerde bulundu. Atalay,
MOBESE sisteminin tüm illerde uygulanmaya
başlanmasõ için çalõşmalarõnõn aralõksõz sürdü-
ğünü aktardõ. İncelemelerinin ardõndan Diyar-
bakõr Valiliği’ne geçen Atalay, “Seçim Gü-
venliği Bölge Valiler Toplantısına” katõldõ.
Atalay: Siyasi
baskıya izin yok
Aydõnlõk Türk kadõnõ,
Çağdaş bilim insanõ,
Sevgili
TÜRKEL
HOCAMIZ’õ
kaybetmenin acõsõnõ yaşõyoruz.
Sevgi dolu yüreğin, sonsuz emeğinin
önünde saygõyla eğiliyoruz.
Işõklar içinde uyu.
ÇYDD Ayvalık Şubesi
Gökçek’in mal beyanõnda yer vermediği iki gayrimenkulü olduğu açõklandõ
MHP’den belgeli yanıt
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP
Grup Başkanvekili Oktay Vural, Ankara Bü-
yükşehir Belediye Başkanõ Melih Gök-
çek’in, mal beyanõnda yer vermediğini söy-
lediği biri konut, diğeri “karkas bina” olmak
üzere 2 gayrimenkulün tapu ve vergi be-
yannamesi belgelerini açõkladõ. Gökçek’in
“Yalan beyanda bulunduğum kanıtlanır-
sa istifa ederim” resti çektiğine dikkat çe-
ken Vural, Gökçek’in adõna kayõtlõ binalarõn
belgelerini göstererek “Artık elinde olan bir
tek istifa dilekçesidir” dedi.
Vural, Gökçek’in malvarlõğõyla ilgili dün
basõnda yer alan haberler üzerine kendisine,
“Sayın Oktay Vural’ın, malvarlığımla il-
gili verdiği bilgiler doğruysa ben istifa tek-
lifini kabul ediyorum” dediğini anõmsatarak
gazetecilere Gökçek’in ikametgâh adresi
olarak gösterdiği Ayrancõ Refik Belendir
Sokak’taki, 1991’de satõn alõnan ve Gökçek’in
fotoğrafõnõn da bulunduğu evinin tapusunu
gösterdi. Vural, Gökçek’in mal beyanõnda
açõklamadõğõ ikinci gayrimenkulü ise 28
Mart 2007’de TGRT’de açõkladõğõ mal be-
yanõndan yaklaşõk 2 ay sonra, 5 Mayõs
2007’de edindiğini bildirdi. Vural, Y. Dikmen
Mahallesi, Turan Güneş Bulvarõ’ndaki 557
metrekare arsa payõ olan ve kullanõm şekli
“meskenler” olarak ifade edilen binayla il-
gili emlak vergisi beyannamesi suretini de ga-
zetecilere dağõttõ. Gökçek, beyannameye gö-
re 895 bin 882 TL rayiç bedelle 5 Mayõs
2007’de alõnmõş görünen “betonarme kar-
kas” binanõn sahibi olarak görünüyor.
Evinin vergi borcu çıktı
Oktay Vural, Gökçek’in ikametgâh adre-
si olarak gösterdiği konutunun geçmiş yõl-
lardan birikenlerle birlikte toplam 4 bin 687
liralõk vergi borcu ve cezasõ bulunduğunu be-
lirterek belgesini de dağõttõ. Vural, Maliye Ba-
kanõ Kemal Unakıtan’õ Gökçek’in vergi
borçlarõnõ tahsil etmeye çağõrdõ. Gökçek’in
Turan Güneş Bulvarõ’ndaki binayõ kimden al-
dõğõnõ, yeni bir imar değişikliği yapõp yap-
madõğõnõ açõklamasõnõ isteyen Vural, “Gök-
çek, bu binanın rayiç değerini de açıklasın,
1 milyon dolar mı, 1.5 milyon dolar mı?”
diye konuştu. Vural, hafta başõnda yapaca-
ğõ basõn toplantõsõnda da Gökçek’in oğlunun
hangi alõşveriş merkezinde kimlerle ne iş yap-
tõğõnõ kamuoyuna açõklayacağõnõ bildirdi.
Tefecilere yönelik operasyonda gözaltõna alõnan yakõnõna ait ruhsatsõz tabancayõ aldõ
Hizbullah ana
davası ertelendi
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Geçen yõl Almanya’da yakalanarak Türkiye’ye
iade edilen Hizbullah üyesi Cihan Yıldız, ka-
patõlan DEP’in eski milletvekili Mehmet Sin-
car’õn öldürülmesiyle ilgili eyleme katõlmadõ-
ğõnõ ileri sürdü. Yõldõz, PKK’nin baskõsõndan
Hizbullah ile yakõnlaştõğõnõ savundu. Diyarba-
kõr 6. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada
23 tutuklu sanõk ve avukatlarõ hazõr bulundu.
Mahkemeden söz alan avukat Hüseyin Yılmaz
İstanbul Beykoz’daki Hizbullah oparasyonun-
da ele geçirilen bini aşkõn CD’nin de dosyaya
konulmasõnõ istedi. Mahkeme heyeti Yõlmaz’õn
talebini kabul ederek, eksikliklerin tamamlan-
masõ için davayõ erteledi.