Catalog

CMYB C M Y B 25 ŞUBAT 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Oh Canıma Değsin!.. Bugün canım yazı yazmak istemiyor ama yaz- mak zorundayım... Önceki gece bir hayli alkol al- dım, çok yemek yedim... Önce bir şişe viskiyi devirdim... Bademle içe- rim viskiyi, yanında ceviz ve fındık olur. Önce mezeler geldi, iki tabak götürdüm, üç so- da içtim. Izgara levrek geldi beş parça. Harikay- dı. Bir şişe yetmişlik rakı bana mısın demedi... Üzerine de ekmekkadayıfı, tam üç porsiyon. Afiyetle yedim! Hafif çakırkeyf oldum... Eve geldim, midem şişmiş, uyuyamadım. Beş şişe sodayı mideme indirdim ama o da kesmedi... Bir sancı, sormayın... Gaz yüreğime vurdu. Her neyse! Bir haftadır Başbakanımızla “Ana” uçağında ge- ziyorum... Diyarbakır, Adıyaman ve Mardin... En iyisi ben size “Ana” uçağını anlatayım... Uçağın içi harika... Tayyip Bey ve Emine Ha- nım harika... Hostesler, pilotlar harika... Önce sakız ve sıcak havlu servisi yapılıyor... Sabah kahvaltısı müthiş... Bal-kaymak, peynirler, börekler, gözleme... Anlatamam... Sucuklu yu- murta, omlet... Meyve suları, çay, kahve. Ben ıspanaklı peynirli kolböreği, kıymalı tep- si böreği yedim önce... Ardından kaymak ve bal... Kesmedi inanın... Sucuklu on yumurta, tereyağında pişmişti... Onu da götürdüm afiyetle. Başbakan gruptaki gazeteciler arasında en çok beni seviyordu... Hep benimle konuştu... Sık sık şöyle dedi: “Ye koçum ye! Anan seni bugünler için doğur- du!” Bu arada canımı sıkan bir şey de oldu... Tay- yip Bey, “Ye koçum ye” dedikten bir süre son- ra herkesin içinde “Şu alkol işini bitir, çok kilo almışsın” demez mi? Gözlerimi hostese çevirdim hemen. Çünkü, bana çaktırmadan viski veriyordu. Ben, tuvalete giderken sek viski dolu bardağı elime tutuşturuyor “Siz içtikçe güzelleşiyorsu- nuz” diyordu. Hostes ispiyon etmişti Tayyip Bey’e beni. Gözlerinden anladım! Tayyip Bey’e “Sigarayı bırakınca on bir kilo al- dım” diye yanıt verdim ama yemedi. Ne de olsa Kasımpaşalı... Ben devam ettim: “Sayın Başbakanım ben alkol tüketimini üçte bi- re indirdim... Üç litre alıyordum şimdilerde bir lit- reye düştü...” Tayyip Bey bunun üzerine elini omzuma koyup şöyle dedi: “Seni üzmek için söylemedim... Sen bize la- zımsın... Bak yüzün kıpkırmızı, karaciğerin iflas et- miş...” Canım sıkıldı... Hostese baktım gözucuyla kıs kıs gülüyordu. Hostesin Ergenekon’la mutlaka bir ilişkisi var... Bunu yakın arkadaşım Mıstık’a söyledim. O da hostese bakıp “Evet evet, bu hostes Er- genekon’cu Ermoş’um ” deyince her zamanki gi- bi yanılmadığımı anladım. Hostesin hesabını yakın zamanda göreceğim. Bunlar çete kardeşim çete... Pardon sayın okurlarım size demedim. Bak bu arada yazmayı unutuyordum. Başbakan beni çok seviyor... Tıpkı kardeşi gi- bi... Nereden mi anladım? Yazılarımı her gün okuyor da ondan. Sağlığımla da ilgileniyor üstelik! Tayyip Bey’in “Ana” uçağı harika vallahi. Öyle bir evim olsun isterdim. Ben bu uçakta yaşamaya hazırım! Biliyorum beni kıskananlar var... Başta Hıncal Uluç ve Oray Eğin! Oh olsun! Çatlasınlar patlasınlar! Ben biniyorum Tayyip Bey’in uçağına... Onlar binemedikleri için beni kıskanıyorlar! Hıncal da Oray da gitsin Ergenekoncuların peşinden! Bunu Tayyip Bey’in dünürü Sadık Bey’le de ko- nuştuk. Hiç görmemiştim kendisini. Bir samimiyet bir samimiyet ki sormayın. San- ki kırk yıldır tanışıyoruz, arkadaşız gibi. İlk kez karşılaştık, kardeş olduk, çok sevdik bir- birimizi! Aklımda o sucuklu yumurta, bal-kaymak... Kolböreği... Kıymalı, ıspanaklı ve peynirli... Dönüşte koltukta sızıp kalmışım... Bizim Mıstık beni uyandırdı. Onunla kanka oldum. İsmail Kü- çükkaya çok kızdı bu işe. Bir de yazı yazmış. Ben alkolik miyim kardeşim... Pardon sevgili okur... Şimdi kaymaklı kadayıf olsa bir yesem bir ye- sem... Üzerine de önce levrek ızgarayı götürsem rakıyla birlikte... Ardından tandır yuvarlasam bol yağlı tarafından. Vallahi Hıncal da Oray da çıldırır! Oh canıma değilsin! Viskimi bardağımı doldurdum, içine bolca buz koydum. Artık yazımı yazabilirim ve başlığını önceden koyabilirim: “Başbakan’ın uçağında!” Bana da bu yakışır zaten. O ispiyoncu Ergenekoncu hostesi bir yere yaz- dım, göstereceğim gününü. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ‘Çözüm AKP’den beklenmemeli’ İstanbul Haber Servisi - EMEK Partisi Genel Başkanõ Levent Tüzel, Türkiye’deki işsizlik sorunun çözülebilir olduğunu ancak çözümün AKP iktidarõndan beklenmemesi gerektiğini vurguladõ. Tüzel yaptõğõ açõklamada, “Yapõlacaklar bellidir. İç, dõş borç ödemeleri durdurulmalõ, bütün kaynaklar yeni yatõrõm ve sosyal güvenlik hizmetlerine aktarõlmalõdõr. Özelleştirilmeler durdurulmalõ, temel tüketim mallarõna ve hizmetlerine yapõlan zamlar geri alõnmalõdõr.” dedi. Sınır birliklerine tank sevkiyatı Yurt Haberler Servisi - Şõrnak’õn Silopi ilçesinde eski Hac Konaklama Merkezi’ne konuşlandõrõlan tanklarõn bir kõsmõ dün Irak sõnõrõndaki birliklere sevk edildi. Tanklarõn sevki sõrasõnda havadan helikopterlerle karadan da zõrhlõ araçlarla sõkõ güvenlik önlemleri alõndõ. Yaklaşõk 15 tankõn sevkiyatõ sõrasõnda konvoya havadan Skorsky helikopterler, karadan da frekans karõştõrõcõ Jammerli ve zõrhlõ araçlar eşlik etti. YSK’den CHP adayına ret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 29 Mart 2009 Pazar günü yapõlacak yerel seçimlerde Demokrat Parti’nin (DP) Bursa büyükşehir belediye başkan adayõ Hikmet Şahin’in adaylõğõnõn iptaline ilişkin Bursa İl Seçim Kurulu kararõnõ kaldõrdõ. YSK, CHP’nin İzmir’in Konak ilçesi Belediye başkan adayõ Kemal Karataş’õn adaylõğõnõ iptal eden Konak İlçe Seçim Kurulu kararõna itirazõ ise reddetti. Sarı Gelin belgeseline dava İstanbul Haber Servisi - Uluslararasõ Hrant Dink Vakfõ, “Sarõ Gelin-Ermeni Sorununun İç Yüzü’ belgeselinin okullarda gösteriminin iptali ve yürütmesinin durdurulmasõ istemiyle yargõya başvurdu. Vakfõn İstanbul İdare Mahkemesi’ne verdiği dilekçede, belgeselin ilköğretim çağõndaki çocuklarõn psikolojik ve zihinsel gelişimi üzerinde ağõr tahribat yaratacağõ, Ermenilerin “kötü” olanla özdeşleştirileceği görüşüne yer verildi. İşadamı Tatlıcı toprağa verildi İstanbul Haber Servisi - Tedavi gördüğü Amerikan Hastanesi yoğun bakõm ünitesinde kalp yetmezliği sonucu hayatõnõ kaybeden işadamõ Mehmet Salih Tatlõcõ için Yeniköy Çarşõ Camisi’nde tören düzenlendi. AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Abdülkadir Aksu, eski TBMM Başkanõ Hikmet Çetin, eski Demokrat Parti Genel Başkanõ Mehmet Ağar’õn da katõldõğõ törenin ardõndan Tatlõcõ’nõn cenazesi, Yeniköy Mezarlõğõ’nda toprağa verildi. Baykal:AKPTürkiye’ninvergirekortmenlerindenkaçakçõ,kaçakçõlardanbakançõkarõyor ‘Bu da mali Ergenekon’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başka- nõ Deniz Baykal, “Ergene- kon savcılığından hızını ala- mayan” Başbakan Tayyip Er- doğan’õn “Şimdi de kendini defterdar olarak görevli say- dığını, vergi zabıtası olarak kaçakçılıkları ortaya koy- maya kalktığını” vurgularken “Türkiye’nin vergi rekort- menlerinden vergi kaçakçısı çıkarıyor, vergi kaçakçıla- rından da bakan çıkarıyor” dedi. Baykal, grup toplantõsõn- dan sonra gazetecilerle sohbet ederken Doğan grubuna vergi cezasõnõ “Mali Ergenekon” olarak nitelendirdi. Baykal, grup toplantõsõnda Başbakan Erdoğan’õn “işsizli- ğe çaren varsa açıkla” sözle- rine yanõt verdi ve güncel ge- lişmeleri değerlendirdi. Bay- kal’õn değerlendirmeleri ana başlõklarõyla şöyle: 7 maddelik öneri: Baş- bakan önerilerimi dikkatle din- lesin. 1. Türkiye’nin yeni bir ekonomik program ilan etme- si gerekir, piyasalarõn bekledi- ği tedbir paketleri bundan son- ra gelir. 2. 2007 seçimlerinde bütçenin dengeleri bozuldu, 2008’de bu devam etti. Kriz dö- neminde çok muhtaç olduğu- muz cephaneleri 2007-2008’de bu hükümet yakmõştõr. Derhal harcama hedefleri gözden ge- çirilip, ayõklanmalõ, mahalli idarelere kaynak transferi göz- den geçirilmeli, bütçede ciddi bir tasarruf yapõlmalõ. Gere- ken seçim harcamasõ yapmak değil, yatõrõm harcamasõ yap- maktõr. 3. Otomobil ve daya- naklõ tüketim mallarõyla ilgili sõ- kõntõyõ gidermek, talebi uyar- mak için 6 ay süreyle bu sek- törlerde KDV’yi kaldõrõn. 4. Kur politikasõnda Türk Lirasõ- nõn aşõrõ değerlendirilmesine yönelik gelişmeleri frenleyin, maliye politikasõnõ makul öl- çülerde gevşetin, orta vadeli bir mali program açõklayõn. 5. Ban- kacõlõk sisteminde tahsili ge- cikmiş alacaklarõn artõşõ ban- kalarõ kredi vermekte sõkõntõya soktu. Bir kredi garanti fonu oluşturulmalõ. Bu fondan ya- rarlanmak için işçi çõkarmama koşulu konmalõ. 6. Derhal si- gorta primleri ve ücretler üze- rinde vergi yükleri, stopaj 10 puan aşağõ çekilmeli. 7. İşsiz- lik fonunun imkânlarõ işsizlik- le mücadele için kullanõlmalõ. Deniz Feneri Dosyası: Deniz Feneri dosyasõ geldi Allah’a şükür. Gelse ne olur, gelmese ne olur? Onlar 2. dos- yayõ açmak üzere, biz seyredi- yoruz. Dosya, bekleniyor. Bun- lar gönülsüz, tembel mazere- ti. Niyetleri yok, iktidarõn hi- mayesi var. Mehmetçik Vak- fõ’na tanõnmayan vergi muafi- yeti bu sahtekârlara tanõnõyor. Bu, doğrudan doğruya AKP so- rumluğu altõnda bir yolsuzluk- tur. Şimdi birkaç ay da tercü- mesi sürecek. Bu dosya, inşal- lah bir CHP iktidarõnda aydõn- lanacak. Demokrasi kaçağı: De- mokrasi elbette meydanlarõ ge- rektirir. Demokrasilerde, baş- bakanlarõn sorgulanabildiği, hesap verdiği ortam da yaratõ- lõr. Demokrasi meydana çõkmak işidir de, milletin karşõsõnda her türlü soruya açõk olarak çõk- mak değil midir? Demokrasi kaçağõ bir Başbakan var. Ergenekon’un avuka- tıyım: Bu memleketin en say- gõn hukukçularõ, barolar, ulus- lararasõ hukuk kuruluşlarõ, “Ol- maz böyle şey” diyor. Sami Selçuk, hayatõmda böyle id- dianame görmedim, diyor. İd- dianamede yok yok. Ama delil yok. Delil üretmek için mi adam alõyorsunuz? Başbakan benimle avukat-savcõ tartõş- masõ yapõyor. Ben elbette avu- katõm, bundan iftihar ederim. Hakkõ hukuku çiğnenen, mağ- dur bõrakõlan, insan haklarõ çiğ- nenen ne kadar insan varsa tü- münün avukatõyõm. Ama dün- yanõn neresinde bir Başba- kan’õn savcõ olmayõ içine sin- dirdiği görülmüştür. Sen savcõ olamazsõn, o savcõlar “cum- huriyet savcısı” o nedenle bi- le olamazsõn. Başbakan, vergi zabı- tası: Şimdi hõzõnõ alamamõş, kendini defterdar olarak da gö- revli sayõyor, vergi zabõtasõ olarak vergi kaçakçõlarõnõ ortaya koymaya kalkõyor. Türkiye’nin vergi rekortmenlerinden vergi kaçakçõsõ çõkarõyor, vergi ka- çakçõlarõndan da bakan çõkarõ- yor. O bakanlara 5 defa da af çõ- karõyor. Şahin’in şantajı: Adalet Bakanõ çõkõyor tehdit, şantaj ya- põyor. Bu, iktidarõn Türkiye’de çürüyen iktidarlar tablosu için- de yer aldõğõnõn işareti. Özal da 1989 seçimler öncesinde böy- le konuşuyordu. Uyumlu baş- kan istiyorlarmõş, o zaman se- çim yapmayõn. En uyumlu ge- çineceğiniz kişileri tayin edin. Arsa, imar yolsuzluklarõnõ be- raberce yapõverin. GEZİLERE KAMU GÖREVİ KILIFI Açılışlar da balon çıktı Başbakan’õn ‘Bugün milletimize hizmet üretmenin gururuyla yeniden Mardin’deyiz’ sözleriyle açtõğõ iki bina aylar önce açõlmõş, içerlerinde düzenlenen etkinlikler valiliğin internet sitesinde haberleştirilmiş. FIRAT KOZOK ANKARA - Başba- kan Recep Tayyip Er- doğan’õn önceki gün Mardin’de açõlõşõnõ yap- tõğõ Mardin Artuklu Üni- versitesi rektörlük bi- nasõ ile Atatürk Kültür Merkezi’nin aylar önce açõldõğõ ortaya çõktõ. Rektörlük binasõnda ve Kültür Merkezi’nde ay- lar önce çeşitli toplantõ- lar bile düzenlenmiş. Erdoğan’õn seçim ge- zisi için gittiği kentlerde yaptõğõ açõlõşlarõn, Baş- bakanlõk’õn uçak, heli- kopter ve araçlarõnõn Er- doğan’õn emrinde kul- lanõlmasõna yönelik “meşrulaştırma baha- nesi” olduğu bir kez da- ha ortaya çõktõ. Başba- kanlõk önceki gün yap- tõğõ açõklamada, Erdo- ğan’õn illerde resmi açõ- lõşlara giderken devlet olanaklarõnõ kullandõğõ- nõ, seçim mitinglerinde ise kullanmadõğõnõ açõk- lamõştõ. Başbakan Er- doğan, önceki gün seçim mitingi için gittiği Mar- din’de Artuklu Üniver- sitesi rektörlük binasõ ile aynõ binadaki Atatürk Kültür Merkezi’nin “sözde” açõlõşõnõ yaptõ. Kültür Merkezi’ne geli- şinde halk oyunlarõ ekip- lerinin gösterileriyle kar- şõlanan Erdoğan, tören- de yaptõğõ konuşmada, hükümet olarak Mar- din’e bugüne kadar çok büyük yatõrõmlar yaptõklarõnõ söyle- yerek şunlarõ kay- detti: “Bugün milletimize hiz- met üretmenin gururuyla yeni- den Mardin’deyiz. Bu- gün Artuklu Üniversi- tesi rektörlük binası ve Atatürk Kültür Merkezi’nin açılışını yapıyoruz. Açılışları- mızın hayırlı olmasını diliyorum” Oysa ulaştõğõmõz bil- giler, söz konusu rek- törlük binasõnõn ve kül- tür merkezinin aylar ön- ce açõldõğõnõ, hatta bu- ralarda çeşitli etkinlikler düzenlendiğini ortaya koydu. İki binanõn açõ- lõşõnõn aylar önce yapõl- dõğõ bir yana, buralarda düzenlenen etkinlikler Mardin Valiliği’nin res- mi internet sitesinde bi- le yayõmlanõyor. Başbakan’a yalan- lama valilik sitesinden Valiliğin “www.mar- din.gov.tr” olan resmi internet sitesinde yer alan rektörlük binasõ ve kültür merkezine iliş- kin haberlerden biri şöy- le: * (12.12.2008) Kal- kınma Ajansı Kalkın- ma Kurulu İlk Top- lantısı Mardin’de Ya- pıldı. Mardin, Batman, Siirt, Şırnak illerinden oluşan TRC3-Düzey 2 olarak da adlandırı- lan Kalkınma Ajansı Kurulu toplantısı Ata- türk Kültür Merke- zi’nde geniş bir katı- lımla gerçekleşti. Say- gı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıy- la başlayan toplantı Yönetim Kurulu Baş- kanı Mardin Valisi Mehmet Kılıçlar’ın açılış konuşmasıyla de- vam etti. Başbakan Erdoğan, Yozgat Cumhuriyet Meydanı’ndaki konuşmasını yoğun kar yağışı altında yaptı. Dosya 3 klasör, 3 bin sayfaANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Almanya’daki Deniz Feneri Derneği davasõ- nõn dosyasõ 169 gün sonra An- kara Cumhuriyet Başsav- cõlõğõ’na ulaştõ. Derneğin topladõğõ 41 milyon Av- ro’nun 18 milyon Av- ro’sunun kuryeler aracõlõ- ğõyla Türkiye’ye gönde- rildiği savõnõn da araştõrõ- lacağõ soruşturma için 3 klasör ve 3 bin sayfadan oluşan dosyanõn Alman- cadan Türkçeye çevirisi için beklenecek. Toplanan paralarõn bir bölümünün AKP’ye aktarõldõğõ iddia- sõnõ da Yargõtay Cumhuri- yet Başsavcõlõğõ inceleye- cek. Başsavcõlõğõn bu yön- de bulacağõ olasõ kanõt AKP hakkõnda kapatma istemiyle dava açõlmasõnõ gündeme getirecek. Deniz Feneri’nin Al- manya’da yardõm adõ al- tõnda toplanan parayõ amaç dõşõ kullandõğõ, Türki- ye’deki Deniz Feneri Der- neği ile Kanal 7’nin de bulunduğu çeşitli şirket ve kişilere aktardõğõ iddiasõy- la açõlan davanõn dosyasõ Türkiye’ye geldi. Adalet Bakanlõğõ, ulaşan dosyayõ iki kurye ile dün saat 09.45’te Ankara Cumhu- riyet Başsavcõlõğõ’na gön- derdi. Kuryeler dosyayõ, Deniz Feneri Derneği’nin Türkiye ayağõnõ soruştura- cak olan Ankara Cumhu- riyet Savcõsõ Nadi Tür- kaslan’a teslim ettiler. ‘Mart iyi içinde biter’ Ankara Cumhuriyet Baş- savcõsõ Hüseyin Boyra- zoğlu, makamõnda gazete- cilere yaptõğõ açõklamada, evrakõn Türkçe tercümesi- nin, mart ayõ içerisinde so- nuçlanacağõnõ söyledi. Boy- razoğlu, “Doğru neyse onu yapacağımızdan emin ol- manızı istiyoruz. İlgili savcı arkadaşlar, yete- nekleri ispat edilmiş, ter- cümede uzman olan kişi- leri çağırıp kendilerine bir oda tahsis edecek. Tercümeler burada ya- pılacak.” diye konuştu. Al- manya’dan gönderilen dos- yada, aralarõnda hükümlü Mehmet Gürhan, Fir- devsi Ermiş ile Kanal 7’nin sahibi Zekeriya Kara- man’õn da bulunduğu kişi- ler ile dernek tüzel kişili- ğinin Almanya’daki banka hesap hareketleri de yer alõyor. Bu arada Ankara Cumhuriyet Savcõlõğõ’nõn, RTÜK Başkanõ Zahid Ak- man, Kanal 7’nin sahibi Karaman ve şirket yöneti- cilerinin Türkiye’deki tapu ve vergi dairesi kayõtlarõnõ da istediği öğrenildi. Erdoğan’ın hedefinde yine Doğan grubu ve CHP vardı SEYFETTİN METE YOZGAT/ÇORUM - Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan Yoz- gat’taki konuşmasõnda da yine ba- sõna yüklendi. Yoğun kar yağõşõ nedeniyle Yozgat yerine Çorum’un Boğaz- kale ilçesi jandarma karakolu he- likopter pistine iniş yapan Erdo- ğan, Cumhuriyet Meydanõ’ndaki mitinge gecikmeli olarak katõldõ. Konuşmasõnda Aydın Doğan’a yüklenen Erdoğan şöyle seslendi: “Amerikan gazetelerinden bir tanesine açıklama yapıyor. ‘Baş- bakan çocuklarõyla ilgili haberle- rimizden rahatsõz olduğu için ‘bunları koyma’ dedi. Biz de reddettiğimiz için bundan dolayõ bize bunu yaptõ’... Sayın Doğan, önce kendine gel. Bu başbakan öyle küçük düşünen bir başba- kan değil. Bu başbakan Türki- ye’nin şanına yakışan, Türki- ye’nin büyük düşünmesini ken- disi için ideal addeden bir baş- bakan. Farklı alışmıştınız, alış- kanlıklarınız bozuldu diye ra- hatsız oluyorsunuz. Çünkü siz- ler karşınızda el pençe divan du- ran başbakanlara alışmıştınız. Çünkü sizler İkitelli’den Ba- bıâli’den iktidarları yönetmeye alışmıştınız. Benim Sayın Aydın Doğan’a bir sözüm oldu. Dedim ki ‘Bak, belden aşağõ vurmayõn. Çocuklarõmõzõ, ailelerimizi, mah- remimizi yalan yanlõş haberlerle gelip de gazetelerinize basma- yõn’. Ben teşkilatıma bir sivil ini- siyatif olarak şunu söyledim, ‘şu gazete’ demedim; ‘yalan yan- lõş haber yapan gazeteleri boykot edin almayõn’ dedim. Şimdi bu medya grubunun avukatlığını kim yapıyor? Baykal yapıyor. Peki bu medya grubu ne yapı- yor? O da Baykal’ın, CHP’nin taşeronluğunu yapıyor.” ‘Alevi aydınlar toplansın’ Ders kitaplarõnda Aleviliğe 32 sayfa ayõrdõklarõnõ kaydeden Er- doğan “Eğer Alevi aydınlar bun- ları beğenmiyorlarsa, kendi ara- larında komiteler oluştursun- lar, hazırlıklarını yapıp bize ver- sinler. Bizim bu konuda önyar- gımız, ön kabulümüz yok” dedi. Ergenekon soruşturmasõnda kendini savcõ ilan eden Erdoğan’õn şimdi de kendini vergi zabõtasõ yerine koyduğunu söyleyen Deniz Baykal, Doğan Grubu’na vergi cezasõnõ “Mali Ergenekon” olarak nitelendirdi. Şahin’in oy almak için seçmeni tehdit ettiğini belirten CHP lideri, ‘‘Uyumlu başkan istiyorlarmõş, o zaman seçim yapmayõn. En uyumlu geçineceğiniz kişileri tayin edin’’ dedi. Fotoğraf:AA Deniz Feneri Derneği davasõ dosyasõ Almanca’dan Türkçe’ye çevrilecek Bayrampaşa Cezaevi yıkılıyor İstanbul Haber servisi - İstanbul’da son 40 yõlda hizmet verdikten sonra geçtiğimiz aylarda boşaltõlan Bayrampaşa Cezaevi’nin yõkõmõna baş- landõ. Cezaevini çevreleyen duvarlarõn bir bölümü ve cezaevinin lojmanlarõ dün yõkõldõ. Yõkõmõ izle- yen Bayrampaşalõlar yõkõlan cezaevinin yerine üniversite yapõlmasõnõ istediklerini dile getirdiler.