Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
17 ŞUBAT 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 11
CMYB
C M Y B
Yerel seçimler öncesi Saadet Parti-
si’ne karşı artan bir teveccüh var.
AKP’nin doğduğu Milli Görüş’ün son
temsilcisi olan SP’nin ekonomi anlayı-
şı diğerlerinden çok mu farklı da bu il-
gi artmış durumda?
SP, temel olarak öncelikle ülke in-
sanımızın, ama tüm insanlığın saade-
tini temin etmeyi amaçlamıştır. Saadet
için temel şart olarak refahı yaratmak-
tır. Peki refah nasıl sağlanacak?
SP bu soruya cevap verirken bugü-
ne kadar uygulanan ekonomik politi-
kaları eleştirmekte ve kendi deyimi ile
tedavi şekillerini şöyle ortaya koy-
maktadır:
Diğer partilerden en önemli farkları-
nın, diğer partilerin AKP dahil “rant eko-
nomisi”ni, SP’ninse “reel ekonomi”yi
esas alması olduğunu öngörüyor. Ran-
tiye sınıfının refahını sağlamaya çalış-
mayı asla kabul etmeyeceklerini beyan
ediyor. Bu beyandan hareket edersek,
yerel seçimlerde işbaşına gelecek be-
lediye başkanları ve meclis üyelerinin
imar yolsuzluklarına ve arsa spekü-
lasyonuna geçit vermeyecekleri anla-
şılıyor. İnşallah diyelim.
Bunu sağlamak için SP milli heye-
cana sahip kadroya ihtiyaç duyuldu-
ğunu, milletin kendi kaynaklarına gü-
venmesi gerektiğini, bu kaynakları ha-
rekete geçirmek için seferberlik baş-
latılmasını, her türlü israfın kaldırılma-
sını, verimlilik ve toplam kalitenin esas
alınmasını hedef kabul ediyor.
Tedavi reçetesi için ayrıca şunlar ta-
ahhüt ediliyor: İş ahlakı temel ilke alı-
nacak, tüketici hakları korunacak, eko-
nomik faaliyetler serbest piyasa kural-
larına göre yürütülecek, devlet ve özel
sektör kartelleşmesi önlenecek, haksız
rekabet ve üretimi zorlaştıran sebepler
ortadan kaldırılacaktır. Verginin adil
olması sağlanacaktır (SP’ye göre ver-
gi sistemimiz adil değildir). Vergi oran-
ları düşürülecek, tüm masrafların ver-
giden düşülmesi sağlanacak, ücretten
gelir vergisi alınmayacaktır. Sermaye ta-
bana yayılacak, sermaye piyasası spe-
külasyonlarına son verilecektir.
Özel sektörün ilgi duymadığı altya-
pı, sağlık ve eğitim yatırımları ile özel
sektöre bırakılmasında sakınca görü-
len yatırımlar devlet tarafından yapıla-
caktır. Tabii burada özel sektör ilgi du-
yarsa devletin yatırımları azalacaktır, so-
nucunu çıkarmak da mümkündür.
Ormanların arttırılması ve geliştiril-
mesinde özel sektörden yararlanıla-
cağını SP uygun görüyor. Bu durum-
da rant ekonomisine sebep olan orman
vasfını kaybettirilmiş araziler SP ile
söz konusu olmayacak, diyebiliriz.
Yabancı sermaye doğrudan yatı-
rımlar olarak gelirse iltifat görecek.
Spekülatif amaçla gelirse kusura bak-
ma denecek. Buradan çıkardığımız
sonuç, yabancı sıcak paranın ülkemizde
serbestçe cirit atmasına SP izin ver-
meyecek. Buna da inşallah diyelim.
Mucit çıkarmayan ülkemizde icatla-
rın çoğalması için araştırma ve geliş-
tirme faaliyetleri SP ile daha da artacak.
Manevi inançların dogmalar nedeniy-
le sorgulamayı engellediği düşünülür-
se, bu konuda SP açılımı ilginç.
Ekonominin gelişmesi ve bugünkü
durumundan kurtulması için özgür-
lüklerin artmasının, vatandaşlarının de-
mokratik tercihlerini mutlaka serbest ve
etkisiz yapması gerektiği SP için temel
niteliktedir. Yani bazı şeyler unutul-
mayacaktır. Hep gündemde olacaktır.
SP milli ekonomi anlayışına sahip ol-
duğu için IMF, Dünya Bankası gibi ku-
ruluşların ülkeyi yönetmesine karşıdır.
SP muazzam borçları herhalde kon-
solide edecek, yönetecekleri yerel yö-
netimler borçlanma yapmayacaklar.
Bu ekonomik anlayış annenin (SP)
oğlunun (AKP) davranışlarını benim-
semediğini, onaylamadığını göster-
mektedir. Yerel seçimler öncesi SP’de-
ki yükseliş de farklılığın keskin biçim-
de ortaya konmasından kaynaklan-
maktadır diyebilir miyiz, bilemiyorum.
Ancak ilginç olan, SP’ye AKP’den ve-
ya diğer sağ kesimlerden ilginin artması
değil, varlık sebepleri sosyal devleti kur-
mak olan sol partilerin dünyadan bi-
haber olmalarıdır. Ali veli, veli ali, anne,
oğul, kuzen, al gülüm ver gülüm der-
ken bizim solcular yerel seçime beş da-
kika kala hangi ekonomik projeyi ko-
yuyorlar? Yeni bir çağa sebep olan bü-
yük küresel krizle tüm teoriler altüst ol-
muşken, bu dönüm noktasından niye
yararlanamıyorlar da SP’nin yükselişi-
ne seviniyorlar? İlginç, şaşırtıcı ve üs-
telik moral bozucu...
Saadet Partisi’nin Ekonomi Anlayışı Çok mu Farklı?
M A L İ Y E Y A Ş A M I N D A N / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Yolsuzluk - Yoksulluk
soner@cumhuriyet.com.tr
Sıcak gündemimizde seçimler, seçimler bağlan-
tılı kuralsız, kıyasıya savaşlar, bir yolsuzluk, bir yok-
sulluk üzerinden gidiyor.. Dürüst olmaya çalışırsak as-
lında yolsuzluklar ancak yoksulluğun dayanılmaz bo-
yutlar kazandığı süreçlerde batıyor...
Kaçak gecekondudan elektriğe, vergiye, kayıt dı-
şı iş bulabilmeye uzanan bir halkada payını aldığını
düşünen en yoksullar, sosyal devlet kazanımları gasp
edildiğinde bile sadakadan gelenlerle kendilerinin al-
datıldığı süreçler içinde yolsuzluklar, yağmalardan çok
fazla yakınmıyorlar. Yine de herkes, her kesim için
bir dayanma, kırılma noktası var...
AKP iktidarında, daha önceki kirli siyasete karşı “Ak”
olma iddiası ile gelen siyasi kadroların, eleştirdikle-
rinden çok daha sınır tanımaz boyutlarda, en yuka-
rıdan en aşağıya kadar, yandaşları kayırmalarına, ken-
di zenginlerini, vurgun düzenlerini yaratmalarına, cep-
heleşmiş halkımızın en azından bir yarısı, yakın
günlere kadar tepki duymadı. Ne de olsa zenginle-
şenler, vurgun düzeninden paylarını alanlar kendi cep-
helerindendi. Bir biçimde kendilerine de pay düşmesi
olasıydı. Köşe dönen, kayrılan başbakan, cumhur-
başkanı, bakan, partili çocukları, şirketler, yandaş-
ların.. kamuoyuna yansıyan yasadışı, kayırmacı hak-
sız zenginleşmelerine göz yummak, peş peşe pat-
layan yolsuzluk haberlerini unutmak, hoşgörü ile bak-
mak, AKP’ye oy veren seçmenin, en çok dini inanç-
larla kendini aldatması, aidiyet duygusu.. gibi ge-
rekçelerle de olsa, sonuçta seçimiydi...
Daha önceki iktidarlar, partiler de ak süt emme-
mişlerdi. Siyaset-sermaye kirli çıkar ilişkileri sarma-
lı, düzenin ürünü olarak kitlelerin onay vermeseler de
kabullendikleri bir durumdu. Üstelik iktidarda olma-
yan partileri, siyasetçileri de kapsayan yolsuzluk, vur-
gun haberleri suç ortaklığını hafifletici gerekçe olu-
yordu. Türbanlı cipteki kadın ile sokakta yürüyen ka-
dın çelişkisi, AKP iktidar sürecinde yaratılmış haksız
kazançların sorgulanması çok yeni yeni gündeme gi-
riyor... Siyasi iktidar-tarikatlar, ılımlı İslamcı kadro-
laşması mahalle baskısının altında, elbette iktidarın
nimetleri ile seçmene kadar olabildiğince geniş ta-
bana ulaştırılmaya çalışılan sadaka paylaşımı, saa-
det zincirinin halkaları sayesinde, gizli kapaklı kalmış
haksız, yasadışı, kirli işlerin.. ilk kez bu kadar yoğun
sızdırılması sürecine girmiş bulunuyoruz.
AKP’nin çoğunluk iktidarının ikinci döneminde yıp-
ranmasının bir payı vardır. Asıl neden ise nimetler-
den payını alabilenlerle alamayanlar arasındaki uçu-
rumun, sonuç olarak sorgulamanın büyümesi...
Dünkü medya gündeminin önceliği kriz bağlantı-
lı işsizlikti. Yeni işsizlik rakamları bağlantılı haberler,
röportajlar öne çıktı. Türkiye’nin sözde teğet geçmesi
beklenen krizden, iktidarın gafleti yüzünden, en çok
zarar gören ülkelerin başında olduğu, işyerlerinden,
işçilerden, yaşamdan, canlı yayınlarla belgelenmiş ol-
du. Kendi piyasalar krizinden deneyimli avantajlı ko-
numunun kocaman bir yalan olduğu çok çarpıcı, çok
çıplak, çok ürkütücü sahnelerle ortaya çıktı. Dünya
krizinde büyümenin en düşük, sanayi üretimi en faz-
la azalan, en çok oranda işçisi işsiz kalan ülke olması
gerçeği karşısında önlem almayan AKP iktidarına ken-
di tabanında da büyüyen öfke, çaresizlik gözler önü-
ne serilmiş oldu...
Seçim sadakaları ile kitlelerin kandırılabileceği tab-
lo değişmişti. AKP kendine çıkış yolu gerçekten ara-
yacaksa, reddettiği sosyal devlete ilişkin birçok
krizden çıkış paketi üretmek zorunda olacak.
Siz siz olun emek cephesinin, Türk-İş - DİSK -
KESK’in medyamızın görmezlikten gelmeyi yeğlediği
mitinginin sosyal anlamını hafife almayın. “Krizin be-
delini ödemeyeceğiz” diye haykıran, işini kaybetme
riski altındaki ya da işini kaybetmiş işçilerin haykırışları
dipten öylesine bir dalga yaratıyor ki... Medyamızın
bu haykırışı, sınıfın sesini unutmuş olarak nerede ise
yok sayması, Türk Metal - Birleşik Metal-İş çatışmasını
“Ergenekon” kapsamında öne çıkarmaya çalışması,
dipten gelen dalgaya yabancılaşmasından. Benim bil-
diğim 45 yıllık bir yetki savaşımı vermiş aynı işko-
lundaki iki sendika arasındaki, siyasi erk, sermaye,
işveren kayırmaları ile derinleşmiş, işçi mağduriye-
tinden kaynaklanan yaranın, yan yana gelme ile ka-
buğunun açılması bağlantılı kavga, eşyanın tabiatı-
nın kaçınılmaz bir sonucu. İşsizliğin, işsiz kalma kor-
kusunun ancak bir araya getirebildiği tarafların bir da-
ha aynı tuzağa düşmeyecekleri, sınıf bilinci, reflek-
sinin gereği.
Erdoğan Hükümeti göz boyama kapsamında bi-
le olsa, hele bir krizin çalışanları vurmasına yönelik,
fren olabilecek, sosyal devletin gereği önlemler al-
maya sırtını dönmeyi sürdürsün.. Bugüne kadar gör-
mezlikten gelinen kayırmalar, haksızlıklar, kirli ça-
maşırlar, yolsuzluklar nasıl da gündemin başına çı-
kacak. ABD, AB, ılımlı İslam, Fethullah Hoca des-
tekleri.. eskisi kadar işe yaramayacak...
Ekonomik durgunluk Türkiye’yi vurdu, işsizlik patladõ, kasõm döneminde işinden olanlarõn sayõsõ 654 bine ulaştõ
Kriz yarõm milyonu işsiz bõraktõ
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Türkiye genelinde işsiz sayõ-
sõ Kasõm 2008 döneminde önceki yõ-
lõn aynõ dönemine göre 645 bin ki-
şi artarak 2 milyon 995 bine, işsiz-
lik oranõ da 2.2 puanlõk artõşla yüz-
de 12.3’e yükseldi. “İş aramayıp
çalışmaya hazır olan” bir milyon
968 bin kişi de eklendiğinde, gerçek
işsiz sayõsõ 4 milyon 963 bine, iş-
sizlik oranõ da yüzde 18.9’a ulaştõ.
Mevcut işsizlerin 524 binini ka-
sõmda işten ayrõlanlar oluşturdu.
Küresel krizin etkisiyle geçen yõ-
lõn son çeyreğinde hõzla büyümeye
başlayan işsizlik, kasõmda patladõ.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),
Hane Halkõ İşgücü Anketi’nin Ka-
sõm 2008 sonuçlarõnõ açõkladõ. So-
nuçlar şöyle:
İşsizlik patladı: Resmi işsiz sa-
yõsõ 2 milyon 995 bin kişiye, işsiz-
lik oranõ da yüzde 12.3’e çõktõ. Ge-
çen yõl bu dönemde işsiz sayõsõ 2
milyon 350 bin, işsizlik oranõ yüz-
de 10.1’di. İşsizlik oranõ kentsel yer-
lerde yüzde 14.2, kõrsal yerlerde ise
yüzde 9.3 oldu. Her iki yerde de iş-
sizlik yüzde 2.2 arttõ.
İşten umudunu kesenler: İşsiz
rakamõ içinde sayõlmayan, ancak “iş
olsa çalışmaya hazır olanlar”õn sa-
yõsõ, resmi işsizlerin sayõsõna yak-
laştõ. Kasõm ayõnda işsiz sayõsõ 2
milyon 995 bin olurken, “iş ara-
mayıp çalışmaya hazır olanlar”õn
sayõsõ geçen yõlõn aynõ ayõna göre
298 bin kişi artarak 1 milyon 968 bi-
ne çõktõ.
İşsizlerin beşte biri yeni işsiz:
Mevcut işsizlerin 524 bin kişi ile
yüzde 17.5’ini Kasõm 2008 döne-
minde işten ayrõlanlar oluşturdu.
Beş kadından biri işsiz: Tarõm
dõşõ işsizlik oranõ yüzde 15.4’e ulaş-
tõ. Bu oran erkeklerde yüzde 14.1,
kadõnlarda ise yüzde 20.5 oldu.
Dört işsizden üçü erkek: Bu
dönemdeki işsizlerin yüzde 72.6’sõ-
nõ erkek nüfus oluşturdu. Yüzde
59.4’ü lise altõ eğitimli olan işsiz-
lerin, yüzde 26.6’sõnõn bir yõl ve da-
ha uzun süredir iş beklediği belir-
lendi.
İşsizler önceden çalışıyordu:
İşsizlerin yüzde 29.8 oranõyla sõk-
lõkla “eş-dost” aracõlõğõyla iş aradõğõ
gözlendi. İşsizlerin 2 milyon 592 bin
kişi ile yüzde 86.5’inin daha önce bir
işte çalõştõğõ saptandõ.
Her 2 çalışandan 1’i kayıt dışı:
Yaptõğõ işten ötürü herhangi bir
sosyal güvenlik kuruluşuna kayõtlõ
olmadan çalõşanlarõn oranõ, yüzde
44.5 olarak gerçekleşti.
Çalışanlar işgücü dışına çıkıyor:
İş gücüne dahil olmayan nüfus 25
milyon 958 bin olarak belirlendi.
Bunlarõn yüzde 43.1’inin daha ön-
ce bir işte çalõşmõş olduğu belirlendi.
Ekonomi Servisi - Son açõklanan
yüzde 12.5’lik işsizlik oranõnõ de-
ğerlendiren TGSD Başkanõ Ahmet
Nakkaş, ekonomi yönetiminin inisi-
yatifsizliği sonucu hazõr giyim sek-
törünün dibe vurduğunu söyledi.
Nakkaş, “Ekonomi yönetiminin ini-
siyatifsizliği sonucu sektör dibe
vurdu. Krizin daha da derinleş-
memesi için ekonomide olağanüs-
tü hal ilan edilmeli” dedi.
Teşvik paketinin antiteşvik paketi
haline dönüştürüldüğü savunan Nak-
kaş’õn çözüm önerileri şöyle:
? İki yõllõk, her sektöre özel ve ay-
rõ, açõk, anlaşõlõr, kolay ve hemen uy-
gulanabilir, geçici kriz önlem ve des-
tekleri alõnmalõ. Yoksa işsizlik ikiye
katlanõr.
? Bunun için kamu yükleri ilk yõl
yüzde 50, ikinci yõl ise yüzde 25 ha-
fifletilmeli.
34 YILIN KÜÇÜLMESİ
Japonya
bile daraldı
‘Teşvik değil
antiteşvik’
TOKYO (REUTERS) - Japonya
ekonomisi, ihracatta meydana gelen
benzeri görülmemiş daralmanõn da
katkõsõyla 2008’in son çeyreğinde
1974’teki birinci petrol krizinden be-
ri en büyük küçülmeyi yaşadõ.
Japonya’da gayri safi yurtiçi hasõ-
la, dördüncü çeyrekte yüzde 3.3 da-
ralõrken, yõllõk bazda yüzde 12.7 kü-
çüldü. Global krizin merkezinde bu-
lunan ABD’de GSYH aynõ çeyrekte,
bunun üçte biri seviyesinde daralmõştõ.
ABD’deki kredi krizine doğrudan
maruz kalmamasõna rağmen Japonya
ekonomisinin ihracata bağõmlõlõğõ ve
iç talebin düşük seyretmeye devam et-
mesi, daralmanõn diğer büyük eko-
nomilerden daha yüksek seviyede
gerçekleşmesine neden oldu.
Ekonomi Servisi -
Garanti Bankasõ Genel
Müdürü Ergun Özen,
2009’un kriz ortamõ ol-
duğunu belirterek, ciddi
bir şekilde bütün harca-
ma kalemlerinde tasarruf
tedbirlerini aldõklarõnõ,
bütçeden 200 milyon do-
larlõk bir tasarruf tedbi-
rini bulup çõkarttõklarõnõ
söyledi.
Özen, kredi stokunun
düştüğüne, son 3-4 aya
bakõldõğõnda Türkiye’de
gerek döviz kredisinde
gerekse TL kredisinde bir
düşüş yaşandõğõna dik-
kati çekerek şöyle devam
etti: “O büyük proje fi-
nansman kredileri, ya-
tırım kredileri çok çok
azaldı. Talep bıçak gibi
kesilmedi, ama hakika-
ten çok çok azaldı. İş-
letme sermayesi azaldı.
Talepte düşmeyen bir
şey var ki, o da hakika-
ten yeniden yapılandır-
ma veya başka banka-
nın kredisini kapatma
veya sektörün çok ver-
mek istemediği türden
kredilere olan talep de-
vam ediyor. Bankalar
burada dikkatli oluyor.
Dikkatli olmak zorun-
dayız. Likit kalmak zo-
rundayız. Benim göre-
bildiğim 3-4 ay daha
böyle devam edecek.”
Özen, Merkez Banka-
sõ’nõn bu haftaki toplan-
tõsõnda faizlerde 50 baz
puan değişiklik bekle-
diklerini sözlerine ekledi.
50 milyon dolar
kredi
Garanti Bankasõ, Fran-
sõz Kalkõnma Ajansõ’na
bağlõ Proparco’dan 50
milyon Avro tutarõnda
kredi aldõ. 12 yõl vadeli ve
7 yõl sonunda geri ödeme
opsiyonuna sahip kredi
yenilenebilir enerji ala-
nõnda kullanõlacak.
Fon- Toprak
kan davasında
son nokta
Ekonomi Servisi - Tasarruf
Mevduatõ Sigorta Fonu’nun
(TMSF) Carlton arazini satmasõnõn
ardõndan Halis Toprak’õn arazinin
acele bir şekilde ve değerinin al-
tõnda satõlmasõ iddialarõnõn gün-
deme gelmesiyle başlayan tartõş-
malar devam ediyor.
Toprak’õn Fon’a olan 133 mil-
yon dolarlõk borcu için evdeki
masa-sandalyeyi hacz eden TMSF,
Toprak Holding Yönetim Kurulu
Başkanõ Halis Toprak’a ait Aslanlõ
Köşk’ü satõşa çõkardõ. Sarõyer İs-
tinye’deki köşkün ihalesi, 21 mil-
yon 368 bin lira başlangõç fiyatõyla
11 Mart 2009 Çarşamba günü
TMSF Binasõ Konferans Salo-
nunda yapõlacak.
Bu bedelle alõcõ çõkmazsa
köşk,18 Mart 2009 Çarşamba gü-
nü ikinci kez satõşa çõkarõlacak.
YabancõTürkiye’denvazgeçmiyor
Deloitte’nin araştõrmasõna göre yabancõlarõn Türkiye ilgisi sürüyor,
ancak 2009 yõlõ için yatõrõmlarda büyük bir artõş beklenmiyor
Ekonomi Servisi - Deloitte’nin ‘2009 İlk Ya-
rıyıl Girişim Sermayesi Güven Araştırma-
sı’ raporuna göre, genel olarak yatõrõmcõlarõn
beklentilerinde
kötüleşme göz-
lense de Türki-
ye’ye yönelik il-
gi sürüyor.
Yatõrõmcõlarõn
piyasa güveninde azalma olduğunu ortaya ko-
yan araştõrmaya göre, katõlõmcõlarõn sadece yüz-
de 21’i, önümüzdeki 6 ayda satõn alõmlarõn ar-
tacağõnõ düşünürken, yüzde 67’si satõn alõmlarõn
azalacağõ görüşünü aktardõ.
Yatõrõmcõlarõn yüzde 92’si kendilerini önü-
müzdeki 6 ay içinde net alõcõ olarak konumla-
dõklarõnõ ifade ederken, yüzde 88’i de gelecek
6 ay içinde Türkiye’den çõkmayõ planlama-
dõklarõnõ kaydetti. Yatõrõmcõlarõn yüzde 79’u bu
yõlõn ilk 6 ayõ içinde ekonomik koşullarõn kö-
tüleşeceği düşüncesini paylaştõ.
Borç finansmanõ sağlama veya yeni fon
bulma konusunda iyimser olarak yanõt veren-
lerin oranõ ise yüzde 4 seviyesinde kaldõ. Ra-
pora göre, 2009 için yatõrõmlarda herhangi bir
artõş beklemeyenlerin oranõ yüzde 75 düzeyi-
ne ulaştõ.
Ekonomi Servisi - Doğan Şirketler Grubu Holding,
Milli Piyango ihalesine İtalya’da yerleşik Lottomatica
ile oluşturulan ortak girişim grubuyla girileceğini du-
yurdu. Doğan Şirketler Grubu Holding’den borsa-
ya gönderilen yazõda şunlar kaydedildi: “Şirketi-
mizle, İtalya’da yerleşik Lottomatica S.P.A ara-
sında, önümüzdeki dönemde yapılması beklenen
Milli Piyango’nun özelleştirilmesi ihalesi için yüz-
de 50-50 oranında ortak olunacak şekilde bir or-
tak girişim grubu oluşturulması ve birlikte işti-
rak edilmesi için bir mutabakat zaptı imzalan-
mış, ihale için önyeterlik başvurusu yapılmıştır.”
TÜİK’in Kasõm 2008
verilerine göre, işsizlik oranõ
12.3’e yükselirken işsizlerin
sayõsõ da 3 milyonu buldu. İş
aramaktan umudunu kesenler
de dahil edildiğinde bu sayõ 5
milyona dayandõ.
Finansman ve yatõrõm kredilerinde keskin
düşüş var, ancak başka bankanõn kredisini
kapatma konusunda talep düşmedi.
İKTİSATÇI SÖNMEZ: GELECEK AY DAHA DA ARTACAK
ANKARA (AA) - Türkiye’de 103 bin 268 hesap
sahibi bankalarda binlerce lirasõnõ unuttu. Banka-
lar, 10 yõldõr işlem yapõlmadõğõ için “zamanaşı-
mına” uğrayan hesaplar için ilanla müşterilerini
uyarõyor. 15 Mayõs’a kadar işlem yapõlmazsa he-
saplar TMSF’ye devredilecek. Bankalarda parasõ-
nõ unutanlar arasõnda Kõzõlay’dan valiliklerine, CHP,
DSP, DTP VE ANAP gibi siyasi partilerden Cem
Vakfõ’na kadar Türkiye’nin önde gelen pek çok ku-
ruluşu yer alõyor. Ayrõca Fenerbahçe Sosyal
Tesisleri ve Gaziantepspor da diğer mudiler ara-
sõnda. Türkiye’de en fazla mevduat unutulan ban-
ka ise 48 bin unutulan hesap ile İş Bankasõ olurken,
onu 23 bin 888 ile Ziraat Bankasõ izledi.
Doğan, ‘talih
kuşuna’
İtalyanlarla talip
Bu kadar da dalgın olunmaz ki
Kasõmda yüzde 12.3 çõkan res-
mi işsizlik oranõ, son iki yõlõn
zirvesine ulaştõ. İktisatçõ Mus-
tafa Sönmez de, “Kasım 2008
işsizlik verileri, ekonomide
ekim ayı sonrası hızlanan da-
ralmanın ortaya çıkardığı iş-
sizlik fotoğrafını henüz ver-
miyor. Gerçek işsizlik yüzde
26’ya yakın, gelecek daha da
ürpertici” değerlendirmesinde
bulundu. Sönmez, Kasõm 2008
işsizlik verilerinin, ekonomide
ekim sonrasõ hõzlanan daral-
manõn ortaya çõkardõğõ işsizlik
fotoğrafõnõ henüz vermediğini
ifade ederek, “Gerçek işsiz sa-
yısını görmek için, 3 milyona
yaklaşan açık işsizlere, ‘umu-
dunu yitirmiş’, ‘iş aramayan, iş
bulursa çalõşacak’, ‘mevsim-
lik’, ‘eksik istihdam’ başlıkla-
rındaki işsizlerin de eklen-
mesi gerekir” diye konuştu.
TEKSTİLCİ ÖFKELİ Ergun Özen: Dikkatli olmak ve likit kalmak zorundayõz. 3-4 ay daha böyle sürecek
Garanti’ye almadan kredi yok
ASLANLI KÖŞK
SATIŞTA