Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
14 ŞUBAT 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Erdoğan’ın Valileri
DİSK davasında görevli bir askeri yargıç vardı. Yar-
gılama sürecine doğrudan karışmaz, tutuklu sanıkla-
rın duruşma sırasında izinleri ile ilgilenirdi. Biz gazeteciler
tahtadan yapılmış ayaklıklar üzerine yerleştirilmiş, ısıt-
ma sistemine en yakın bir yerde kalın paltolar, ayak-
larımıza sarılı atkılarla oturduğumuz halde sürekli has-
talanırdık. Soğuk taşın üstünde yaşlarını başlarını al-
mış tutuklu DİSK yöneticilerinin nasıl da üşüdüklerini
hüzünle izlerdik. Tabii sık sık tuvalet için parmak kal-
dırmak zorunda kalırlardı. Her seferinde uzun uzun bek-
letilirlerdi. Yargıcın bu tablodan sadistçe bir zevk aldığını
görmemek olanaksızdı. Bir gün duruşma çıkışı, yargı-
cı eşiyle birlikte arabasında gördüm. Karısı direksiyonda
bedenen iki katı irilikte, otoriter dururken, yargıcın ço-
cuğunu kucağında tutuşu karikatür gibiydi. Duruşmada
tuvalet için kıvranan DİSK yöneticilerini sadistçe bek-
letmesindeki ruhsal halini açıklayabilcek çok çarpıcı bir
görüntüydü..
12 Mart, 12 Eylül süreçlerinin, Emniyet’teki kimlik-
leri tanınan işkencecilerinin, özel yaşamlarında ezilmiş
insanlar olduklarına ilişkin pek çok özel öykü dinle-
miştim. Gelinken kaynanasından nasıl çektiğini anla-
tan yaşlı kadınlarımızın aynı sadistçe davranışları ken-
di gelinlerine uyguladıklarını sıkça görürüz. Eş ve ço-
cuklarını döven erkeklerin öykülerinde çocuklukta
şiddet görmüş olmak vardır. Kocalarından dayak yiyen
anneler çocuklarını dövmezler mi?
Şimdi size Başbakan Erdoğan‘ın televizyon kanal-
larında uzunca görüntülerle yayımlanan valilerle
yaptığı toplantıdaki sesleniş konuşmasını anımsatmak
istiyorum. Her zamanki Kasımpaşalı üslubu, el kol ha-
reketleri ile talimatlarını sayıyordu.. Halkın kulağına hoş
gelecek sözcüklerle elbet. Zaten yandaşları da, halk-
la iletişim kurmayan, koltuklarında oturan valileri uyar-
dığı yolunda bir savunma yapıyorlar. Devletin valileri-
ni nasıl da sert, onur kırıcı fırçaladığını unutmuş ola-
mazsınız. Sonuç olarak, gerekirse kamyonların üstü-
ne binerek yapılacak kömür yardımlarını doğrudan de-
netlemeleri talimatını veriyordu.
Böylece “Yasalar çiğneniyor, sadaka düzeninde se-
çim yatırımı yapılıyor”suçlamaları, olgusu karşısında,
“Sosyal devlet görevini yerine getiriyor” savunmasına
sığınırlarken, aslında sosyal devletin görevleri arasın-
da, sosyal harcamalar kapsamında yapılmakta olunan
yardımları halkın bilincine, AKP hizmeti olarak kazımış
oluyorlar. Sosyal yardımlar gerçekten devlet adına, ya-
sal düzenlemeler içinde, kuralları ile yapıldığında ihti-
yacı olan için sadaka değil haktır. Parti adına, sadaka
gibi verilmeleri ise siyasi suçtur.
Erdoğan hükümetleri icraatlarının bütününde yok-
sullar, gereksinimi olanlar için hak boyutundaki yasal
düzenlemeler, yani anayasamızın öngördüğü sosyal
devletin olmazsa olmazları, Dünya Bankası, IMF, em-
peryalizmin çizdiği ilkeler çerçevesinde sürekli buda-
nacak; iktidara gelişleriyle, İş Yasası değişiklikleri ile
başlayan kazanılmış hakların gasp edilmesi süreci işle-
tilecek; kamu harcamaları kısıtlanacak, eğitim, sağlık
harcamaları budanacak. Herkes için geçerli sosyal gü-
venlik hakları kalem kalem gasp edilirken, sadaka içe-
riğinde, partiye mal edilen vitrinde şov yardımlar ya-
pılacak.
Bir kalemde, kriz bağlantılı yüz binlerle işçi işini kay-
betmişken, bunlara iş alanı yaratma yolunda çözüm-
lerin üretilmesi gündeme gelmeden, parti damgası vu-
rula vurula seçim arifesinde kömür, erzak, para yar-
dımlarında patlama yaratılacak. Yoksulu ezerek oyu-
nu alma biçiminde nasıl kullanıldığının tartışmasına bi-
le girmeye gerek yok; 2008’in ilk ayında 22 milyon olan
sosyal harcamalar kalemi, temmuzunda 48 milyona,
ardından ayda 50 milyona çıkmış, bu yıl onu da
aşmışsa, bu iktidar adına seçim yatırımı değil de ne-
dir?
Efendim, Erdoğan’ın dersini iyi çalışmış valisi AKP’ye
oy çıkmayan, kafaya takılan Tunceli’de bu işin suyu-
nu, kişi başı payı birkaç katına çıkarıyor. Beyaz eşya
dağıtımını, kimi elektriği suyu olmayan evlere bile ya-
pıyor. İstanbul’un, Ankara’nın göbeğinde doğalgazlı ev-
lere kömür dağıtıldığının yüzlerle örneği, yandaşların ka-
yırılması cabası.. Erdoğan’ın valileri yaranma yarışın-
da, işi YSK’nin seçim yasakları kararına uymamaya, su-
yu akmayan evlere hela yaptırmaya kadar vardırıyor-
lar.
Dün bir tanesi yine televizyon kameralarının önün-
de, kapasitesi yüzde yüz dolu bir hastanede koridor-
da yapılmaya çalışılan sağlık hizmeti için, Erdoğan’ın-
kini anımsatan el kol hareketleri ile başhekime bağırıp
çağırıyordu. Hastaların mağdur olmasından doğrudan
sorumluluğu yokmuş gibi, başhekime bağırıp çağırmak,
Başbakan Erdoğan’ın kendilerine fırça çekerken, se-
sini soluğunu çıkaramamanın ezikliği, bilinçaltı mı? Yok-
sa yandaşlığın karşılığını görmek için teşhirciliğin,
şovun dürtüsü mü?
soner@cumhuriyet.com.tr
Korumacõlõğa sarõlan Sam Amca’nõn yeni sloganõ ‘Yerli malõ ABD’nin malõ, her Amerikalõ onu kullanmalõ’
Kriz bastõrõnca teori rafa kalktõ. Şimdiye kadar
az gelişmiş ülkelere “korumacõlõktan kaçõnõn”
öğüdü veren ABD, paketten yararlanacaklara
“Amerikan malõ kullanma” şartõ getirdi.
Ekonomi Servisi -
ABD Kongresi’nde, eko-
nomik teşvik paketinin
yerli malõ kullanõmõnõ
öngören hükmü üzerine
uzlaşma sağlandõ. Buna
göre, 789 milyar dolarlõk
paketten yararlanacak
kamu kuruluşlarõna, de-
mir-çelik dahil olmak
üzere, sadece yerli malõ
kullanma koşulu getiril-
di. Ülkenin büyük demir-
çelik üreticilerinin de
üye olduğu Amerikan
İmalat Birliği yöneticisi
Scott Paul, ilgili hük-
mün son şeklinde, uygu-
lamada uluslararasõ tica-
ret taahhütlerinin çiğnen-
meyeceğinin vurgulana-
cağõnõ bildirdi. Paul,
özellikle imalat sanayiin-
de olumlu etkiler yarata-
cak “Amerikan malı
kullan” maddesine
“ABD’nin mevcut tica-
ri anlaşmalara sadık
kalacağı” ifadesinin ek-
lenmesiyle birlikte, ülke-
nin büyük ticari ortaklarõ
olan Avrupa Birliği, Ja-
ponya, Kanada gibi ülke-
lerin kaygõlarõnõn gideri-
leceğini söyledi. Ancak
ABD ile uluslararasõ ka-
mu alõmlarõ anlaşmalarõ-
na taraf olmayan Çin,
Brezilya ve Rusya gibi
ülkelerin ABD ile tica-
retten mahrum kalabile-
ceği belirtiliyor.
Mortgage’a kolaylık
ABD yönetimi, mort-
gage kredisi ödemelerini
de sübvanse ederek.
Reuters’in haberine göre
mortgage kredisi ile ev
sahibi olanlara, geri öde-
melerinde gecikmeye
girmeleri beklenmeden,
daha önce yardõm sağ-
lanmasõ öngörülüyor.
AVRUPA’DAN KRİZ MANZARALARI
Birleşmeden sonraki
en kötü büyüme
Ekonomi Servisi - Almanya ekonomisi ge-
çen yõlõn son çeyreğinde bir önceki çeyre-
ğe göre yüzde 2.1 daraldõ. Federal İstatistik
Bürosu’nun ilk verilerine göre, Avru-
pa’nõn en büyük ekonomisi 2008’in son çey-
reğinde bir önceki çeyreğe göre küçüldü.
Bu Almanya’nõn 1990’da birleşmesinden
sonra ekonomisindeki en kötü çeyrek per-
formansõ oldu. Alman ekonomisi ikinci ve
üçüncü çeyrekte de yüzde 0.5 daralmõştõ.
Federal İstatistik Bürosu, küresel ekono-
mik koşullarõn kötüleşmesinin yatõrõmlarõ
ve ticareti düşürmesinin ekonominin da-
ralmasõna yol açtõğõnõ kaydetti. Hükümet
yetkilileri, bu yõlõn ilk çeyreğinde daral-
manõn daha fazla olmasõnõ bekliyor. Da-
ralma nedeniyle yükselen işsizliğin daha
hõzlõ artacağõ belirtiliyor.
Öte yandan Alman meclisi, 2009 ve 2010 için
şirketlere toplam 50 milyar Avro’luk yatõ-
rõm ve yardõm yapõlmasõnõ öngören ikinci
konjonktür paketini kabul etti.
Fransa’da 34 yılın en
kötü zamanı yaşanıyor
Fransa, ekonomik durgunluk açõsõndan
1975 yõlõndan bu yana en kötü dönemini ya-
şõyor. Ulusal İstatistik Enstitüsü tarafõndan
verilen bilgiye göre, 2008’in son üç ayõn-
da gayri safi milli hasõla yüzde 1.2 gerile-
di. Son olarak 1974’te yaşanan krizde
Fransa’daki gayri safi milli hasõla oranõ
yüzde 1.6 oranõnda gerilemişti. Ekonomik
durgunluk ve işsizlik oranlarõnõn arttõğõ
Fransa’da, dõş ticaret açõğõ 2008 yõlõnda re-
kor seviyede artarak 55.7 milyar Avro’ya
ulaşmõştõ.
Hollanda resmen
durgunlukta
Hollanda ekonomisinin durgunluğa girdiği
resmi olarak açõklandõ. Merkez İstatistik
Bürosu’ndan yapõlan açõklamada, geçen yõ-
lõn son üç aylõk döneminde ekonominin, bir
önceki üç aylõk döneme göre yüzde 0.9 kü-
çüldü. Bir önceki üç aylõk dönemde de eko-
nomide yüzde 0.3 küçülme görülmüştü. Bu-
na göre arka arkaya iki kez üçer aylõk dö-
nemdeki daralma, ekonomideki durgunlu-
ğa resmiyet kazandõrdõ.
Küresel ekonomik kriz yüzünden nüfusu
7.45 milyon olan Bulgaristan’da kõsa va-
dede 80 bin kişinin işten çõkarõlacağõ açõk-
landõ. Bulgaristan Ekonomi Odasõ Başkan
yardõmcõsõ Kamen Kolev, ülkedeki orta ve
büyük çaplõ şirketlerin yüzde 75’inin fi-
nansal kriz yüzünden büyük maddi sõkõntõlar
çektiğini söyledi. Bu arada iş çevrelerin-
de bunalõma sebep olan finansal krizin ilk
kurbanõnõ aldõğõ, başkent Sofya’da büyük
bir işadamõnõn borçlarõ yüzünden intihar
ettiği açõklandõ.
Avro bölgesi küçülüyor
Avro Bölgesi geçen yõl son çeyrekte, 3’ün-
cü çeyreğe göre yüzde 1.5 küçülerek 13 yõl-
lõk tarihinin en kötü performansõna imza at-
tõ. Avro Bölgesi gayrõ safi yurtiçi hasõlasõ
2008’in son çeyreğinde, bir önceki yõlõn ay-
nõ dönemine göre de yüzde 1.2 daraldõ.
Avrupa’da son 9 aydõr sürekli gerileyen oto-
mobil satõşlarõ, ocak ayõnda yüzde 27 ile re-
kor oranda düşerek 958.5 bine indi.
KRİZDE AİDAT ALMAYACAKLAR
İTO siyaset değil
ticaret odası olsun
OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA
İstanbul Ticaret Odasõ’nda se-
çimler yaklaştõkça eleştiriler de
sertleşti. 300 bin üyesiyle dün-
yanõn en büyük ikinci ticaret
odasõ niteliğindeki İTO’da, şim-
diki yönetime muhalif olanlarõn
oluşturduğu Çağdaş Demokrat
Liberal İşadamlarõ Grubu
(ÇDLG) da sesini yükseltmeye
başladõ. Başõnõ eski İTO başkan-
lõğõnõ yapan Mehmet Yıldırım’õn
çektiği grup, esas olarak İTO’un
artõk bir siyaset odasõ değil, tica-
ret odasõ olduğunun hatõrlanma-
sõ gerektiğine vurgu yapõyor.
Aralarõnda grubun yürütme
kurulu üyelerinden Barbaros
Bulutoğlu, Gülümser Yıldı-
rım, Hacı Demir, Nurettin
Taşpınar, Ahmet Kibritçi,
Cengiz Balçık ve Zülfikar
Tunç’un da bulunduğu bir grup
muhalif, basõnla bir araya geldi.
Gecede dile getirilen eleştiri ve
öneriler şöyle:
İTO Meclisi’nin bir an ön-
ce kriz için önlem almasõ gere-
kiyor. Oysa yönetim bir toplantõ
bile yapmadõ.
50 milyon dolarlõk gemiler
20 milyon dolara düştü. 100 bin
dolarlõk navlun da 20 bin dolara
düştü. TIR’lar yerinde yatõyor.
Grup yönetime geldiğinde
krizden ötürü aidatlarõnõ ödeme-
diği için icralõk olan 24 bin üye
kurtarõlacak. Üyeler kriz boyun-
ca aidat ödemeyecek.
İTO’nun bütçesi 140 milyon
dolar. Zaten bütçe fazla
veriyor.
Odanõn ge-
çen yõlki ge-
lirleri 177
milyon lira,
üye aidat-
larõ 43
milyon li-
ra, gider-
leri de 88
milyon li-
ra. Yani
üye kriz dö-
neminde bu
yükten kurtu-
labilir.
Burasõ dünya
değil, İstanbul’un ti-
caret odasõ, yõlõn 100 gününün
uluslararasõ seminerlerde geçi-
rilmesine gerek yok.
Üyelere, ücreti oda tarafõn-
dan karşõlanacak mali müşavirlik
hizmeti sağlanacak.
KOBİ’ler için bir de hukuk
bürosu danõşmanlõğõ verilecek.
İTO önceden bağõmsõzdõ,
şimdi tarikatlardan, siyasetten
arõnarak yeniden bağõmsõz olsun.
Bankalarda bulunan
İTO’nun yaklaşõk 30 milyon lirasõ
faizsiz olarak, üyelere kredi ola-
rak kullandõrõlsõn. Bunu istedik
ancak karşõ çõkõldõ.
Geçen seçimde, şimdiki yö-
netime oy verenlerin de aralarõnda
bulunduğu grup, olağanüstü ge-
lişmeler olmazsa 257 üyelik mec-
liste 150 sandalyeyi alacağõ id-
diasõnda.
ABD’nin 48 milyar dolarlõk
ulaştõrma projeleri, yak-
laşõk 30 milyar dolarlõk altyapõ iyileştir-
me harcamalarõ gibi kalemleri içeren
teşvik paketinin uzlaşõlan son haline gö-
re, havaalanõ, köprü, kanal, baraj, su bent-
leri, boru hatlarõ, demiryollarõ, çoklu
kitle taşõma sistemleri, karayollarõ, tü-
neller, limanlar ve rõhtõmlarda yapõlacak
çalõşmalarda yerli ürün kullanõlacak.
Kongre, 789 milyar dolarlõk yeni ekono-
mik teşvik paketinden yararlanacak kamu
kuruluşlarõ için demir-çelik dahil olmak
üzere, sadece yerli ürünler kullanõlmasõ
koşulu üzerinde anlaştõ. “Amerikan ma-
lõ kullan” maddesinin, etkileri imalat sa-
nayiinde de görülecek yararlar sağlan-
masõna olanak verecek. Teşvik paketi 48
milyar dolarlõk ulaştõrma projeleri, yak-
laşõk 30 milyar dolarlõk altyapõ iyileştir-
me harcamalarõ ve Amerikan malõ kul-
lanma hükümlerinin kapsamõna girebi-
lecek bir dizi başka harcama kalemleri-
ni içeriyor.
Neo-liberalizmin U dönüşü
Demir-çelik sektörüne de gün doğdu
Kendisini
‘krize çözüm
üretecek bir
yönetim’ olarak
tanõmlayan
ÇDLG, üyelerin
ciddi sorunlar
yaşamasõna kar-
şõn başkanõn ses
kalmasõndan
yakõndõ.
SABANCI DA
DÜNYAYA
MEYDAN
OKUYOR
Ekonomi Servisi - Sabancõ Holding’in,
ABD’li danõşmanlõk şirketi Boston Consul-
ting Group’un (BCG) her yõl düzenlediği
“2009 BCG Dünyaya Meydan Okuyan 100
Şirket: Hızlı Gelişen Ekonomilerdeki Şir-
ketlerin Küresel Liderlik Yarışı” raporun-
da ilk 100 şirket arasõna girdiği bildirildi.
Sabancõ Topluluğu çalõşanlarõndan gelen so-
rular nedeniyle çalõşanlara gönderilen açõk-
lamada, geçtiğimiz hafta çeşitli gazetelerde,
BCG tarafõndan hazõrlanan “2009 BCG Dün-
yaya Meydan Okuyan 100 Şirket: Hõzlõ Ge-
lişen Ekonomilerdeki Şirketlerin Küresel Li-
derlik Yarõşõ” raporuna ilişkin haberlere yer
verildiği hatõrlatõldõ. Söz konusu haberlerde
Koç Holding’in söz konusu araştõrmada sõ-
ralanan 100 şirket arasõnda yer aldõğõ belirti-
liyordu.
Açõklamada, “BCG’nin 2006 ve 2008 yıl-
larında yayınladığı aynı başlıklı raporlar-
da, Sabancı Holding, sürekli olarak bu 100
şirket arasındaki yerini almıştır. Ayrıca
geçtiğimiz hafta gazetelere yansıyan 2009
raporunda da, ‘Dünyaya Meydan Okuyan
100 Şirket’ arasında Türkiye’den iki şirket;
Sabancı Holding ve Koç Holding bulun-
maktadır” denildi.
İTO’nun 300
bin üyesi var.
Şirket, 21.16 sent olarak önerdiği fiyatı, 15.35 sent olarak revize etti.
Nükleerde ‘yasadõşõ’ pazarlõk
TÜRK KALP
VAKFI
Emekli Sandığı,
SSK,
Bağkur, Kamu
Çalışanları
Hastalarının
Hizmetinde
19 Mayıs Cad.
No:8
Şişli / İSTANBUL
Tel: (212)
212 07 07 (pbx)
http://www.tkv.org.tr
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Türkiye Elektrik Ti-
caret ve Taahhüt AŞ (TETAŞ)
Genel Müdürü Hacı Duran Gök-
kaya “Nükleer santral yarışma-
sında tek teklif veren firma,
21.16 sent olarak önerdiği fiyatı,
iyileştirme teklifinde 15.35 sent
olarak revize etti. Komisyonu-
muz bunu hem mevzuat, hem de
kamu yararı açısından değer-
lendiriyor” dedi. Buna karşõn,
Nükleer Santral İhalesi Şartname-
si’ne göre “ortaklığın teklifinin
değiştirilemeyeceği ve üzerinde fi-
yat pazarlığı yapılamayacağı”
ortaya çõktõ.
Gökkaya, dün Anadolu Ajansõ’na
yaptõğõ açõklamada “şu anda yasal
çerçeve içerisinde herhangi bir
aksaklık olmadığı için sürecin de-
vam ettiğini” söyledi, ancak TE-
TAŞ tarafõndan hazõrlanan “Nük-
leer Güç Santralı Kurup İşlete-
cek ve TETAŞ’a Elektrik Ener-
jisi Satacak Şirketin Belirlen-
mesi İçin Yapılacak Yarışmaya
İlişkin Şartname”de uygun tekli-
fin belirlenmesinin ardõndan “Mad-
de 29 - İsteklilerden Tekliflerine
Açıklık Getirmelerinin İstenme-
si” başlõğõ altõnda şu hükümlere yer
verildi:
“Yarışma komisyonunun ta-
lebi üzerine İdare, net olmayan
hususlarla ilgili isteklilerden tek-
liflerini açıklamalarını isteyebi-
lir. Bu açıklama, hiçbir şekilde
teklif fiyatında değişiklik yapıl-
ması veya yarışma dokümanın-
da yer alan şartlara uygun ol-
mayan tekliflerin uygun hale ge-
tirilmesi amacıyla istenilemez ve
bu sonucu doğuracak şekilde
kullanılamaz. İdarenin açıklama
talebi ve isteklinin bu talebe ve-
receği cevaplar yazılı olacaktır.”