25 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 12 ŞUBAT 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 11ekonomi@cumhuriyet.com.tr İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Halkla İletişim... Medya çağında gerçekle sanalı tersyüz etmek, hal- ka yutturmak hep olası. Yine de en olumsuzundan çok seslilik, demokrasi, sandık varsa, yalancının mumu yat- sıya kadar yanıyor... Zengin kuzey dünyasında, emperyal güçler, çıkarların geçmişin diktatoryal sansürcü ikti- darlarından etkin medyayı ele geçirdikleri bir süreçte bile halkı sürekli sanalla aldatmak olamıyor. İstediğiniz kadar yönetici beyinleri satın alarak gerçekleri çarpıtın, kitlelerin kendi çıkarlarına yabancılaştırılmalarını sağ- layacak biçimde bilinç yanılsaması sağlayın.. Bir nok- tadan sonra olmuyor, sistem tıkanıyor, kendi krizini ken- disi yaratıyor... Son çarpıcı örnek ABD’de yaşandı. ABD’nin emperyal çıkarlar adına kanlı Irak, Afganistan işgalleri, milyonla sayılan insanın ölümüne yol açan, katlanan sayıda insanın geleceğini karartan insan hakları ihlalleri, iş- lenen savaş suçları, medya otosansürü sayesinde egosu kullanılan Amerikalı seçmenin duyarlılığından uzak tutulabildi. Bir noktaya kadar.. Kanlı petrolün önlenemez yükselişinin kırıldığı, sistemin kendi pi- yasalar krizini yarattığı süreçte, ortak suçlar simgesel Bush’a yüklenerek, siyah rengi bile kullanılan Oba- ma ile aklanmaya çalışıldı... Şimdilerde ABD, emperyal çıkarlar adına, çok daha insancıl dış politikadan, kriz önlemleri ile birlikte de vahşi kapitalizm, piyasalar düzeninin insandan ya- na ehlileştirilmesinden söz açılıyor, umut pompa- lanıyor... Emperyalizmin, siyasetinin bu büyük kri- zinde, dönemeç noktasında, ne kadar gerçek, ne çapta insandan yana değişim yaşanacağı elbette çok tartışmalı, çok ortada. Yine de hiçbir şeyin değiş- meyeceği, eskisi gibi sürüp gidebileceği bir düzenin devamı söz konusu bile değil... ABD’nin, emperyalizmin, Ortadoğu, petrol çıkarla- rında, Türkiye’ye biçilen rolde bir değişiklik, ne çap- ta değişiklik aranacağı yolunda da henüz bir fikri- miz yok. Ancak olsa da olmasa da, Irak işgalinde istenen çapta işbirliğine karşı durmuş Ecevit Hü- kümeti’nin yıkılması, damdan düşer gibi kurulan AKP’nin, liderleri başta Gül-Erdoğan ikilisinin, ılımlı İslam kimliği ile yandaş olarak seçilmelerinden bu yana köprülerin altından çok sular aktı... Kanlı petrolün önlenemez fiyat yükselişine paralel, pi- yasalar düzenindeki kanatlanma, bütün dünyaya olduğu gibi Türkiye’ye de yansımıştı. Ödemeler dengesinde- ki büyük açıkların bile pembe tabloyu gölgeleyemedi- ği bir süreç yaşandı. Halktan, varoşlarla iletişimini ko- parmamış parti ve lider imajı çok başarılı işlendi. Tabii ki başta ABD eksenli Fethullah Gülen cemaati, tüm İs- lamcı kesimler, cemaatlerin desteği, oluşturdukları saadet çıkar zincirleri etkin, güçlü bir çıkar ağı, kenet- lenmenin oluşmasını getirdi. Bizler vitrinde bayrak ya- pılmış kadının türbanı, çarşaf, mahalle baskısı ile olay- ları tartışıp dururken, gerçekte yaşanan olağandışı et- kin bir kadrolaşmaydı. Fethullahçıların emniyeti ele geçirmeleri, valilerin hü- kümetin memuru konumuna getirilmeleri, türbanlı eş üzerinden bürokratik kadrolaşma madalyonun sade- ce görünen yüzü. İslamcılık üzerinden iktidar, güç, ser- maye gruplarının oluşturulması, sadaka düzeni içinde çıkar ağının varoşlara, milyonlarca seçmene ulaştırıl- ması ise temel örgütlenme modeli oldu. AKP iktidarı dünyanın gidişatı ile de uyumlu olarak, yoksula, insan hakları ölçeğinde ulaşmanın yollarını, sosyal devlet araç- larını yıkarken, sadaka düzeni içinde kendine bağımlı taba, seçmen yaratmanın sanatında yeni yollar, yön- temler geliştirdi durdu... İktidarda oy artışı ile seçim kazanma, kanlı petrolün, kirli savaşın getirisi yanında, işte bu kurulu saadet çı- kar zinciri, din üzerinden siyaset, kadrolaşma, doğru- dan ABD-AB odaklı dış desteklerle de çok ilişkili bir du- rumdu. Yine de hafife alınan kriz, yüz binlerce işçinin işini kaybetmesi, şirketlerin iflasları, büyük durgunluk.. iktidar için keskin bir viraj, inişin işaretleri oldu. Başbakan Erdoğan’ın Davos çıkışı, sadaka düzeninde giderek yay- gınlaşan kömür, erzak, para yardımlarının üstüne, sı- nırlı sayıda da olsa vitrinde çok görünün beyaz eşya yar- dımı.. oy kaybını durdurmaya yönelik artısı-eksisi pek de hesaplanamamış çaresiz keskin çıkışlar. Yoksulluk, işsizlik patlarken, kayırmacı sadaka yardımları alama- yanları giderek daha fazla eziyor, rahatsız ediyor... Emine Erdoğan’ın yağmur altında kocasını dinleyerek verdiği halkla özdeşleşme görüntüsü hâlâ bir işe yarar mı? Çocuklarının, yasal suç olmasa da dünyada örneği görülmeyecek bir etik kirlilik boyutunda siyasi çıkar- ortaklık ilişkilerinde ünlü pırlanta markasıyla olan iliş- kilerini saklamak üzere oynadıkları oyun ortaya çıktık- tan sonra da.. AKP iktidarında daha hızlı yoksullaşan, sosyal devlet kapsamındaki eğitim, sağlık, iş bulma hak- larını kaybeden milyonlar... Bu sadaka düzenini, lider- ler, bakanlar, müdürler, belediye başkanları aileleri, ço- cuklarından.. yoksula sadakaya uzanan, kirli çıkar ağını hoş görmeyi sürdürebilirler mi?.. soner@cumhuriyet.com.tr Esas Holding’i kuran Şevket Sabancõ ve ailesinin de aralarõnda olduğu bir grup hissedar paylarõnõ satõyor Sabancõ’da esaslõ ayrõlõk TİSK’nin zehir zemberek açõklamalarõndan sonra taşõmacõlar da hükümete ateş püskürdü Üç ayda eridik, önlem alın YENİ HOLDİNG UÇARAK BÜYÜYOR Sabancõ Holding ve Akbank’taki hisselerini satmak için İMKB’ye bildirimde bulunan Ali Sabancı ve Emine Kamışlı 2000 yõlõnda Hol- dingdeki görevlerini bõrakarak ken- di başlarõna iş hayatõna atõldõ. Babalarõ Şevket Sabancõ’yõ da yanlarõna alarak Esas Holding’i ku- ran iki kardeş kõsa zamanda büyük bir başarõya ulaşarak Sabancõ Aile- si’nin ikinci büyük şirketini oluş- turdu. Halen çatõsõ altõnda Pegasus Havayollarõ, Medline, Pey- man, Çoban Yoğurt, Electro World gibi şir- ketlerini barõndõran Esas Holding, son dönemde Türkiye’nin en hõzlõ bü- yüyen toplulukla- rõ arasõna girdi. 2 bin kişiye istih- dam sağlayan şirket 13 işti- rakiyle faaliyet gösteriyor. Sabancõ Holding’de bundan yaşanan en büyük kopuşu, suikast sonucu haya- tõnõ kaybeden Özdemir Sabancõ’nõn oğ- lu Demir Sabancõ gerçekleştirmişti. Ey- lül 2004’te Holding’de yürüttüğü Pera- kende Grup Başkanlõğõ görevinden ay- rõlan Demir Sabancõ 2005 başõnda sahip olduğu Sabancõ Holding hisselerini sa- tõşa çõkardõ. Demir Sabancõ, Sabancõ Hol- ding’deki yüzde 5 hissesini 250 milyon dolara yabancõ fonlara sattõ. Sağladõğõ kaynaklarla iş hayatõna hõzlõ giriş yapan giren Demir Sabancõ, İngiliz teknoloji marketi Dixons ile Sabancõ Holding’de kendi kurduğu teknoloji marketi Tek- nosa’ya da rakip oldu. Dixons operas- yonunda Demir Sabancõ Esas Holding Yönetim Kurulu Başkanõ kuzeni Emi- ne Kamõşlõ ve kuzeni Ömer Sabancõ ile birlikte ha- reket etti. Satõlacak Akbank hisselerinin değeri önceki günkü kapanõş itibarõyla 707 milyon dolarõ bulurken, Sabancõ Holding paylarõnõn tutarõ 552 milyon dolar. Kayõt yaptõrõlan hisselerin satõşõyla Sabancõ Holding’in kurucusu Hacõ Ömer Sabancõ’nõn 5 oğlu arasõnda paylaştõrdõğõ toplulukta Şevket ve Hacõ Sabancõ aileleri yönetimden tamamen çekilmiş olacak. Ekonomi Servisi - Toplam 68 şirket ve 55 bin çalõşanõyla Tür- kiye’nin iki büyük sanayi toplu- luğundan biri olan Sabancõ Gru- bu’nda tarihinin en büyük ayrõlõ- ğõ için işlemler başlatõldõ. 2000 yõlõnda toplulukla yollarõnõ ayõrõp Pegasus Havayollarõ’nõn da sahibi olan Esas Holding’i kuran Şevket Sabancı, çocukla- rõ Ali Sabancı, Emine Kamışlı ve eşi Zerin Sabancı’nõn da arala- rõnda bulunduğu bir grup hissedar, Holding ve Akbank’ta borsada iş- lem görmeyen hisse senetlerinin bir kõsmõnõn 10-20 yõllõk bir sürede satõşõ için Merkezi Kayõt Kuru- luşu’na başvurdular. Satõşa konu olan hisseler Akbank’õn yüzde 8.37, Sabancõ Holding’in ise yüz- de 15.83’üne denk geliyor. Satõ- lacak Akbank hisselerinin değe- ri önceki günkü kapanõş itibarõy- la 707.4 milyon dolarõ bulurken, Sabancõ Holding paylarõnõn tuta- rõ ise 551.9 milyon dolar ediyor. Böylece satõş masasõndaki hisse- lerin toplam değeri 1 milyar 259 milyon dolara ulaşõyor. Satõş yapan ortaklar arasõnda 1998 yõlõnda vefat eden Hacı Sa- bancı’nõn oğlu TÜSİAD eski Başkanõ Ömer Sabancı ile kõzõ Demet Sabancı Çetindoğan ve eşi Özcan Sabancı da bulunuyor. Ayrõca Holding’in kurucu ortak- larõ arasõnda yer alan Kazım Kö- seoğlu ile Can Köseoğlu da his- selerini satõş için kaydettiren di- ğer ortaklar arasõnda. Kayõt yaptõrõlan hisselerin satõ- şõnõn gerçekleştirilmesiyle Sa- bancõ Holding’in kurucusu Hacı Ömer Sabancı’nõn 5 oğlu ara- sõnda paylaştõrdõğõ topluluğun yö- netiminde Şevket ve Hacõ Sa- bancõ aileleri yönetimden ta- mamen çekilmiş olacak. Akbank’ta Sabancı payı düşüyor Aile üyelerinin holdingden ayrõlmasõyla Sabancõ Holding ve Akbank’õn ortaklõk yapõla- rõnda da önemli değişiklikler meydana gelecek. Halen 8.4 milyar dolarla Türkiye’nin pi- yasa değeri en yüksek bankasõ konumunda bulunan Akbank’ta, Sabancõ ailesinin üyelerinin yüzde 14.61 olan doğrudan or- taklõk payõ yüzde 7.46’ya ine- cek. 3.48 milyar dolarlõk Sa- bancõ Holding’deki Sabancõ ai- lesi payõ ise 61.31’den yüzde 45.48’e gerileyecek. BELİRSİZLİK HİSSELERİ AŞAĞI ÇEKTİ Reuters’õn haberine göre analistler Sabancõ Holding ve Akbank hissedarlarõnõn borsada satõş için kayõt ettirdikleri hisseleriyle ilgili sebep, sonuç ve yöntem ile ilgili belirsizlikler netleşene kadar söz konusu hisselerin borsadaki yönünün aşağõ olabileceğini söylüyorlar. Her iki hissedeki 2 günlük düşüşün yaklaşõk yüzde 15 olduğunu belirten analistler, satõş konusundaki netliğin önemini vurguluyorlar. Ekspres Invest Araştõrma’dan Sorumlu Genel Müdür Yardõmcõsõ Sinan Gökşen, şu değerlendirmeyi yaptõ: “Bu konjonktürde bu kadar büyük miktarda bir satışın kısa vadede gerçekleşmesi zor olabilir. Zaten 10 yıllık bir süre belirtilmiş hemen satmayacaklardır, ancak bu satışın nasıl yapılacağı da hisse performansları açısından önemli. Bu belirsizlikler giderilene kadar Sabancı ve Akbank hisselerinde dalgalanmanın devamını bekliyoruz.” Borsada hisse satõşõ açõklamasõyla artan satõşlar Akbank ve Sabancõ hisselerinin değerini de düşürdü. Yüzde 11.3 düşüşle Ak Sigorta günün en çok düşen hissesi olurken, Sabancõ Holding yüzde 8.9, Akbank yüzde 6.6 geriledi. Doğrudan yabancõ yatõrõm düştü YASED Başkanõ Tahir Uysal, uluslararasõ doğru- dan yatõrõmlarda 2009 yõlõ için beklentilerin, daha kes- kin bir düşüşle yüzde 40’la- ra varabileceğini belirtti. Uysal, “Bu da global ola- rak, 1,8 trilyon dolardan 1 trilyon dolara, Türkiye için ise 20 milyar dolar seviye- sinden 10 milyar dolar se- viyesi ve belki de daha da altõna inebilir” dedi. YA- SED’in düzenlediği “Fõr- satlar Ülkesi Türkiye: Ya- tõrõmlar İçin Güvenli Bir Li- man” temalõ toplantõnõn açõlõşõnda konuşan Uysal’a göre Türkiye’ye 2008 sonu itibarõyla uluslararasõ doğ- rudan yatõrõm girişi 17,7 milyar dolar oldu. Konumlanma zamanõ Türkiye Yatõrõm Destek ve Tanõtõm Ajansõ Baş- kanõ Alparslan Korkmaz, Türkiye’nin krizden çõkõş sürecinde en şanslõ ül- kelerden biri olduğunu belirterek şunlarõ kay- detti: “Uluslararasõ ağõ- mõzla son 7 ayda yoğun bir temasa geçtik ve bu yatõrõmcõlarõn pipeli- ne’õnõ (boru hattõnõ) oluş- turduk. Ve bu pipeline iki haftayõ geçmeyecek şe- kilde ilk meyvelerini ver- meye başlayacak. Zor- luklar yaşadõğõmõz bu dönemde uluslararasõ yatõrõmcõlar pozisyon alõ- yorlar. Bu pozisyonda da şunu iddia ediyorum: Türkiye 2-3 sene sonra çõkõşta en sağlam ülke- lerden biri olacak.” Sektörün üç ayda yüzde 25 küçüldüğünü söyleyen UND başkanõ, geçiş belgesi, akaryakõt fiyat farkõ ve ÖTV’siz akaryakõt satõşõnõn sõnõrlandõrõlmasõ gibi engellerin nakliyecileri krizin kucağõna ittiğini söyledi. Ekonomi Servisi - Kri- ze yönelik kapsamlõ bir paket oluşturulamamasõ, piyasadaki güven ortamõ- nõn kaybolmasõ ve makro ve mikro göstergelerin re- sesyona işaret etmesi iş dünyasõnda sinirleri gerdi. Önceki gün yaptõğõ top- lantõdan sonra yayõmla- nan bildiri ile hükümete ateş püsküren Türkiye İş- veren Sendikalarõ Konfe- derasyonu’nun (TİSK) ar- dõndan dün de Uluslar- arasõ Nakliyeciler Derne- ği (UND) hükümete acil önlem çağrõsõnda bulundu. UND Başkanõ Tamer Dinçşahin 2000’li yõllarõn başlarõndan bu yana Türk nakliyecileri için ciddi ma- liyetlere yol açan temel so- runlarõn çözümlenmesi ko- nusunda hâlâ ciddi adõm- larõn atõlmadõğõnõ belirte- rek “Siyasi istikrarın is- temesi halinde bu tür sı- kıntılar rahatlıkla çözü- lebilecektir. Ancak yıl- lardır neden hâlâ bir so- nuç alınamadı bilemi- yoruz” dedi. Maliye Ba- kanlõğõ’nõn sõnõr kapõla- rõnda ÖTV’siz ve KDV’siz olarak satõlmak- ta olan akaryakõta getirdi- ği 550 litre sõnõrlamasõnõn da sektöre büyük darbe in- dirdiğini savunan Dinç- şahin, Bulgaristan’õn bu sõ- nõrõ 200 litreye düşürme- siyle sektörün 2007 yõlõn- da 230 milyon Avro zarar ettiğini, 2009’da bu raka- mõn 280 milyon Avro’ya çõkabileceğini söyledi. Taşõmacõlõğõn son üç ayda yüzde 25 küçüldü- ğünü söyleyen Dinçşahin, taleplerini şöyle sõraladõ:  SSK primleri ve ver- gilerin ertelenmeli.  Kredilerin geri çağ- rõlmamasõ için bankalar arasõ anlaşma yapõlmalõ.  Akaryakõt fiyatlarõn- da taşõmacõlõk için ayrõ bir fiyatlandõrma sistemi- nin oluşturulup ÖTV’ler düşürülmeli.  Eximbank kredile- rinde gayri nakdi temina- tõn yanõ sõra araç parkur- larõnõn teminat olarak ka- bul edilmesi ve bu kap- samda sigorta fonu oluş- turulmasõ.  Uluslararasõ taşõma- cõlar motorlu taşõtlar ver- gisinden muaf tutulmalõ.  Uluslararasõ taşõma- cõlõk şirketleri KOBİ kap- samõna alõnmalõ.  Gümrük ve sõnõr kapõlarõndaki bekleme- lerin en aza indirilmesi sağlanmalõ.  İstanbul’da planla- nan lojistik köy projeleri hayata geçirilmeli.  Uluslararasõ taşõma- cõlar motorlu taşõtlar ver- gisinden muaf tutulmalõ.  Karayolu taşõmacõlõ- ğõ iş kanunu çõkarõlmalõ. Bakan Ekren, hükümeti eleştiri bombardımanına tutan özel sektöre yanıt verdi. (AA) Ekonomi Servisi - İşve- ren, hükümeti, kõsmi önlemler alsa da krizi yönetememek ve yeterli tedbirleri almamak- la suçlarken eleştirilere yanõt Devlet Bakanõ Nazım Ek- ren’den geldi. Ekren, dün İs- tanbul’daki YASED toplantõ- sõnda, TİSK’nin “krize kap- tan tayin edilmesi” çağrõsõna “Kaptan belli” diye yanõt verdi. Ekren, küresel krizle il- gili olarak üzerinde çalõşõlan ve 4 bileşeni olan tedbirler setini kõsa süre içinde özel sektörle paylaşacaklarõnõ bildirdi. Nazõm Ekren, Uluslararasõ Yatõrõmcõlar Derneği (YA- SED) tarafõndan düzenlenen “Fırsatlar Ülkesi Türkiye: Yatırımlar İçin Güvenli Bir Liman” temalõ uluslararasõ konferansõn açõlõşõnda yaptõğõ konuşmada şunlarõ söyledi: “Yine içinde bulunduğumuz küresel krizle ilgili olarak üzerinde çalışılan, 4 bileşeni olan, bunlardan bir tanesi ‘finansman ve krediler’, diğeri ‘vergi’, bir diğeri ‘işsizlik ve istihdam’, sonuncusu ise sek- törler arasında yatay olarak aynı konuları içeren başlık- larda devam eden ‘sektörel tedbirler’ setini, paketini de kısa süre içinde özel sektö- rümüzle paylaşacağız.” Bakan Ekren, Ankara’da da Ekonomi Koordinasyon Ku- rulu toplantõsõnõn açõlõşõnda da küresel ekonominin olumsuz olduğu bir ortamda yine özel sektörü destekleyici, teşvik edici ama mali ve parasal di- siplini de koruyan bir yaklaşõ- mõ koruyacaklarõnõ belirtti. ULRICH ZACHAU: S abancõ Holding, holdingin kontrolüne sahip olan Sabancõ Ailesi üyelerinin Sabancõ Hol- ding Yönetim Kurulu’nda temsil edildiğini, holdingin yönetiminde uzun vadeli değer yaratmak için birlikte hareket ettiklerini, yönetimde olmayan diğer hissedarlarõn hisse satõşõna yö- nelik kararlarõnõn kendi takdirleri olduğunu bildirdi. Holding açõklamasõnda şunlar kaydedildi: “Sabancı Holding’in kontrolüne sahip olan Sabancı Ai- lesi üyeleri, Sabancı Holding Yönetim Kurulu’nda temsil edilmek- te ve holdingin yönetiminde uzun vadeli değer yaratmak için bir- likte hareket etmektedirler. Yönetimde olmayan diğer hissedarların hisse satışına yönelik kararları kendi takdirleridir. Bu tip kararlar, hisse senedi fiyatını kısa vadede etkilemektedir.” HOLDİNG: KARAR KENDİ TAKDİRLERİ 4 bileşenli ‘tedbir seti’ geliyor Türkiye için fõrsat var YASED: KORKMAZ: Dünya Bankasõ Türkiye Ülke Direk- törü Ulrich Zachau, şu sõrada dünyanõn hiçbir yerinde güvenli bir limanõn bu- lunmadõğõnõ, ancak Türkiye açõsõndan bazõ fõrsatlar olduğunu kaydetti. Zachau etkin bir kriz müdahalesinin öncelik taşõdõğõnõ vurgulayarak şöyle ko- nuştu: “Ancak şimdi politikalarõ geliş- tirmek, reformlarõ geliştirmek, özellik- le Türkiye’nin uzun vadeli ekonomik bü- yümesini arttõrmaya yönelik reformla- rõ geliştirmek için doğru zaman. Politi- kalar ve reformlar böylece bu uzun va- deli büyümeye yönelik olarak kriz için en iyi müdahaleleri oluşturacak. İstih- dama yol açan yatõrõmlarõ gerçekleş- tirmek de bu anlamda önem taşõyor.” DAHA ÖNCE DEMİR SABANCI SATMIŞTI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear