Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
3 ARALIK 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
Gençler işsiz ve gelecekten umutsuz
Ekonomi Servisi - UNDP Türkiye
Temsilcisi Ulrika Richardson Golinski,
Türkiye’nin nüfusunun yarõsõna yakõnõnõn
28 yaşõn altõnda olduğunu belirtti. “Bu,
aslında dev bir potansiyeldir” diyen Go-
linski, işsizlik sorununun bu potansiyelin
karşõsõnda önemli bir sorun olarak dur-
duğunu söyledi.
Visa Europe, Başbakanlõk Devlet Plan-
lama Teşkilatõ (DPT), Birleşmiş Milletler
Kalkõnma Programõ (UNDP), Habitat İçin
Gençlik Derneği ve Visa Europe’a üye
bankalarõn işbirliğiyle geliştirilen “Para-
mı Yönetebiliyorum” Sosyal Sorumluluk
Projesi’nin tanõtõmõ amacõyla düzenlenen
basõn toplantõsõnda konuşan Golinski, bu
tablo karşõsõnda önemli olanõn, “gençle-
rin işe alınabilir” hale gelmesi olduğuna
dikkati çekerek şöyle konuştu:
“Toplumun hangi kesiminden gelir-
seniz gelin, finansal kaynaklarınızı yö-
netebilmek, sürdürülebilir kalkınmaya
katkı sağlar. Bu projeyle de amacımız
budur. Bizim kurum olarak insani ge-
lişim projelerinin odağında her zaman
‘cinsiyet eşitliği’ olmuştur. Bu projede
de buna önem vereceğiz.”
Habitat İçin Gençlik Derneği Başkanõ Se-
zai Hazır da derneğin, Birleşmiş Milletler
(BM) Kalkõnma Programlarõ ve ülke hü-
kümetleriyle gençlere yönelik programlar
yürüttüğünü bildirdi.
Hazõr, Norveç hükümetinin 1 milyon
800 bin genç için 15 milyon Avro kaynak
ayõrdõğõnõ, Türkiye’de bu rakamõn 3.5-4 mil-
yon dolar civarõnda olduğunu dile getirdi.
Visa Europe Bölge Genel Müdürü Berna
Ülman da gelir ve istihdam rakamlarõna ba-
kõldõğõnda gençlerin finansal fõrsatlardan fay-
dalanma konusunda sõkõntõlar yaşadõklarõ-
nõ belirterek bu sõkõntõlarõ aşmak için çeşitli
eğitimler düzenlediklerini kaydetti.
“Türkiye’nin
nüfusunun neredeyse
yarõsõ 28 yaşõn altõnda,
ancak işsizlik bu
potansiyeli kullanmasõnõn
önündeki en büyük
engel” diyen UNDP
Türkiye Temsilcisi Ulrika
Richardson Golinski’ye
göre gençlerin büyük bir
kõsmõ geleceğine güven
duymuyor.
IMF ile yeni stand-by görüşmeleri telekonferans yoluyla sürüyor. Anlaşma olursa kaynakla iç borç kapatõlacak
Büyüme ümidi başka baharaANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Ekonominin koordinasyonundan so-
rumlu Devlet Bakanõ ve Başbakan
Yardõmcõsõ Ali Babacan, büyüme ra-
kamlarõ açõsõndan en kötünün geride
kaldõğõnõ ve üçüncü çeyrekten itiba-
ren daralmanõn azalacağõnõ, son çey-
rekte ise artõya dönme ihtimali ol-
duğunu belirtti. Babacan, IMF ile ye-
ni stand-by anlaşmasõna yönelik gö-
rüşmelerin de devam ettiğini, anlaş-
ma olursa IMF’den gelecek kaynak
kadar iç borçlanma ihtiyacõnõn aza-
lacağõnõ söyledi.
Babacan, bir grup gazeteci ile
yaptõğõ sohbet toplantõsõnda makro
ekonomik gelişmelerle ilgili karan-
lõk bir tablo çizdi:
Kriz ve büyüme: Küresel kriz
Türkiye’yi başta ticaret, finansman ve
beklentiler olmak üzere ağõrlõklõ üç
kanaldan etkiledi. Bizim için krizin
belki de en derin yaşandõğõ dönem bu
yõlõn ilk çeyreğiydi, yüzde 14.3 gibi
bir daralma yaşandõ. İkinci çeyrekte
biraz hõz kesti, yüzde 7’ye düştü.
Üçüncü çeyrek rakamlarõmõz yakõn-
da açõklanacak, yüzde 7 kadar ol-
mayacak ama daha düşük bir daral-
ma göreceğiz. Dördüncü çeyrekte ise
bir pozitif rakam görme ihtimali şu
anda iyi gibi görünüyor.
Olmazsa en geç gelecek yõlõn bi-
rinci çeyreğinde baz etkisi dikkate
alõndõğõnda artõ büyüme rakamõnõ
görmüş olacağõz. Şu anda büyüme ra-
kamlarõ açõsõndan en kötünün geride
kaldõğõ görünüyor.
İşsizlik: Yõl ortalama-
sõ 2008’de yüzde 11 iken
2009’da yüzde 14.8
olarak bekliyoruz.
Orta Vadeli
Program: OVP’de
makro büyüklükleri
açõkladõk. Ortaya koy-
muş olduğumuz bek-
lentilerle, projeksiyon-
larla, özellikle büyü-
me ile
alakalõ herhangi bir revizyona şu an
için ihtiyaç duymuyoruz.
Bütçe açığı: Gelirlerdeki azal-
ma ve bazõ ürünlerdeki vergi indi-
rimleri nedeniyle bütçe açõğõnda cid-
di ölçüde artõş var. Bu sene açõk 63
milyar lira mertebesinde kalacak.
Bütçe açõğõnõn finansmanõ borçlan-
ma ile karşõlanõyor ve bu da borç
stokunda artõşa
yol açõyor. Ka-
mu borç sto-
kunun milli
gelire oranõnõn
bu yõl yüzde
47.3, gelecek
yõl yüzde 49 olmasõ bekleniyor. Son-
raki yõllarda ise bu artõşõn durmasõ ve
geriye dönmesi öngörülüyor.
Borçlar: Borç stokunda bir
sõçrama meydana geldi. Bunun ne-
deni bütçe açõğõnõ borçlanarak finanse
etme yoluna gitmemiz.
Krizin yansımaları: ABD’de
baktõğõnõzda kriz nedeniyle kapan-
mõş dükkânlar görüyor-
sunuz. Ankara’da bay-
ramda bir iki alõşveriş
merkezinde gezdim.
Kriz nedeniyle kapan-
mõş dükkân görmedim.
Nükleer: Dünyada
nükleeri tamamen özel
sektör eliyle yapan çok
az ülke var. Enerji ve
Tabii Kaynaklar Baka-
nõmõz Taner Yıldız
Bey’le son dönemde 8-
10 kez toplandõk. Ka-
munun bu sürecin bir şekilde için-
de olmasõ gerekiyor. Bundan sonra
müzakere süreci başlayacak. Bu
nedenle Taner Bey’in müzakere-
lerde alacağõ pozisyonu kõsõtlama-
mak açõsõndan bu konuda daha faz-
la açõklama yapmak istemiyorum.
IMF’Yİ ŞİMDİ ÇAĞIRSAK
YARIN GELİR
IMF ile yeni bir stand-by anlaşmasõ ile
alakalõ görüşmeler sürüyor. Haftada
en az iki üç defa arkadaşlarõmõz te-
lekonferans ya da elektronik posta yo-
luyla temas ediyorlar. Şu anda ol-
dukça detaylar konuşuluyor. Genel
çerçeve konusunu çoktan geçmiş du-
rumdayõz. Çok detaylar konuşulu-
yor ama tek bir detayda problem çõ-
kabilir, hiç olmayabilir de.
(Soru üzerine) IMF’yi çağõrsak heyet
iki günde gelir. Ama heyet buraya ge-
lince psikolojik ortam değişiyor. Ge-
reksiz beklentilere yol açmak istemi-
yoruz... Bu sefer farklõ bir yöntem iz-
ledik, onu da baştan söyledik. Son
noktaya kadar çağõrmayacağõz. On-
lar orada, biz burada daha rahat bir
müzakere ortamõndayõz.
Anlaşma olursa IMF’den gelecek kaynak
kadar iç borçlanma ihtiyacõ azalacak,
dõş borçlanma çok değişmeyecek, öde-
meler dengesi açõsõndan bakõldõğõnda
da Türkiye’nin rezervlerinde IMF’den
gelecek finansman kadar artõş olacak.
CUMHURİYET 390’I BULDU
Altın rekor
tazeledi
Yõldõz, Türkiye’nin Amerika ile Irak’ta ihalelere birlikte girmeyi görüştüğünü açõkladõ
ABD, İran gazına soğuk
Koza, medyada
büyümek istiyor
Ekonomi Servisi - İpek Matbaacõlõk
ve Koza Madencilik, medya sektö-
ründe büyümeyi ve dolayõsõyla rek-
lam piyasasõndan aldõğõ payõ arttõr-
mayõ hedeflediğini açõkladõ.
Şirketler KAP’a yaptõklarõ açõkla-
mada, “(Şirketlerimiz) Bu ama-
ca yönelik olarak, oluşabilecek
fırsatlarla ilgilenmek ve değer-
lendirmek niyetindedir. Bunun-
la birlikte, mevcut durum itiba-
rıyla özel durum açıklaması
yapmayı gerektirecek bir du-
rum bulunmadığını kamuoyu-
nun bilgisine sunarız” denildi.
Şirketlerin açõklamasõ, bazõ yayõn
organlarõnda Doğan Yayõn Hol-
ding’in doğrudan ve dolaylõ bağlõ
ortaklõklarõ nezdinde faaliyet gös-
teren bazõ gazeteleri ve bir televiz-
yon kanalõnõ Koza Grubu’nun al-
dõğõna dair haberlerin ardõndan
geldi.
Ekonomi Servisi - Dubai’deki borç
şokunu üzerinden atan altõn, ons ba-
şõna 1216 dolarõ aşarak tüm zaman-
larõn en yükseğine çõktõ.
Dolardaki zayõflõğõn etkisiyle yatõrõm-
cõlarõn ilgi odağõ haline gelen altõn-
da fiyat yükselişi devam ediyor. Al-
tõnõn ons fiyatõ spot piyasada psiko-
lojik eşik olan 1200 dolarõn da üze-
rine çõktõ. Uluslararasõ piyasalarda
altõn dün 1216.75 dolarla yeni tarihi
zirveyi gördü. İçeride ise gram altõ-
nõn fiyatõ 58.2 lirayõ aştõ.
Altõn fiyatlarõ mart-eylül döneminde
en yüksek 980 dolarõ gördü ve dal-
galõ bir seyir izledi. Ancak dolarõn
zayõflamasõ yatõrõmcõlarõ emtia piya-
sasõna yöneltti. 2009 yõlõna 880 do-
larla başlayan altõnõn ons fiyatõ yõl
içinde yüzde 38 değer kazandõ. Uz-
manlar altõnõn 2010 yõlõnda da en
gözde yatõrõm aracõ unvanõnõ koru-
masõnõ bekliyor.
GAZETE ARIYOR
Çeşitli temas ve ziyaretler için Türkiye’ye
gelen ABD Avrasya Enerji Özel Temsilcisi
Büyükelçi Richard Morningstar, Türk ga-
zetecilerin sorularını yanıtladı. Mornings-
tar Türkiye’de yapılması planlanan nükleer santral ve diğer enerji yatırımlarına
ABD’nin istekli olup olmadığı yönündeki soruları üzerine, Bakan Yıldız’la yaptığı gö-
rüşmede nükleer santral konusunu da görüştüklerini ve Türkiye’nin nükleer santral ko-
nusundaki isteğini kesinlikle desteklediklerini bildirdi. Morningstar, nükleer santral
ihalesinin açık bir ihale sistemi ile gerçekleştirilmesini istediklerini de vurguladı.
‘Türkiye’nin nükleer
planını destekliyoruz’
Enerji Bakanõ Yõldõz ile görüşen ABD’li Özel
Temsilci Morningstar, “İran yeni enerji
politikalarõna katõlabilecek konumda değildir”
dedi. Yõldõz da haftaya ABD’ye yapacaklarõ
ziyaretin ortaklõk için sonuç verebileceğini söyledi.
Doğan, satõşa da ortaklõğa da hazõr
Ekonomi Servisi - Biri 3.8 milyar TL
olan, üç farklõ döneme ait vergi aslõ ve
vergi cezasõ borçlarõyla boğuşan Doğan
Yayõn Holding AŞ çõkõş arõyor. Holding,
dün yaptõğõ açõklamada, şirkete yeni
ortaklar alõnmasõ ve bağlõ ortaklõklardaki
ortaklõk paylarõnõn tamamen veya kõsmen
satõlmasõ, varlõk satõşõ yapõlmasõ, hisse de-
ğişimi veya stratejik ortaklõklar kurulmasõ
da dahil olmak üzere, muhtelif işbirliği
olanaklarõnõn araştõrõlmasõ konularõnda
çalõşmalarõn halen devam ettiğini bildirdi.
Doğan Yayõn Holding’in Kamuyu
Aydõnlatma Platformu’nda (KAP) ya-
yõmlanan özel durum açõklamasõnda,
Milliyet ve Vatan ile bir televizyon ka-
nalõnõn (Star TV) satõldõğõ ve/veya satõ-
şõnõn tamamlanma aşamasõna geldiği
yönünde medyada haberler olduğu be-
lirtilerek şöyle denildi:
“Şirketimizin ve bağlı ortaklıkları-
nın yeniden yapılandırılmasına yöne-
lik, şirketimize yeni ortaklar alınma-
sı ve/veya bağlı ortaklıklarımızdaki or-
taklık paylarının tamamen veya kıs-
men satılması, varlık satışı yapılma-
sı, hisse değişimi veya stratejik or-
taklıklar kurulması da dahil olmak
üzere, muhtelif işbirliği olanak-
larının araştırılması konuların-
da çalışmalar halen devam et-
mekte olup, mevcut durum
itibarıyla kamuya açıklama
yapılmasını gerektirecek
herhangi bir durum bu-
lunmamaktadır.”
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) -
ABD Avrasya
Enerji Özel
Temsilcisi
Büyükelçi
R i c h a r d
Morningstar,
İran gazõnõn Türkiye’den
geçişini değerlendirirken,
“İran bizce bugün güney
koridoruna bir taraf ola-
cak şekilde yeni enerji
projelerine katılabilecek
konumda değildir” dedi.
Çeşitli temas ve ziya-
retler için Türkiye’ye ge-
len Morningstar, temaslarõ
çerçevesinde dün önce
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanõ Taner Yõldõz’õ zi-
yaret etti, ardõndan da Baş-
bakan Recep Tayyip Er-
doğan ile bir araya geldi.
İran gazõnõn Türkiye’den
geçişiyle ilgili sorular üze-
rine Morningstar, ise şun-
larõ söyledi: “İran bizce
bugün güney koridoruna
bir taraf olacak şekilde
yeni enerji projelerine
katılabilecek konumda
değildir. Eğer İran’la
ilişkiler normalize olur-
sa ve nükleer konularda
bir çözüme ulaşılırsa bu
tabii olumlu bir gelişme
olacaktır ve Türkiye böl-
gede oynadığı bu kadar
önemli, güçlü bir rol ve-
silesiyle bunda önemli
bir görev üstlenecektir.”
Bakan Yõldõz ise ABD
ile Irak’ta ihalelere bir-
likte girmeyi görüştükle-
rini kaydederken “model
ortaklık” başlõğõ altõnda
önümüzdeki hafta Başba-
kan Erdoğan ile ABD’ye
yapacaklarõ ziyaretin
önemli sonuçlar doğur-
masõ gerektiği kanaatinde
olduklarõnõ söyledi.
Yõldõz, İran gazõnõn
Türkiye üzerinden Av-
rupa’ya taşõnmasõyla il-
gili sorular üzerine,
“Türkiye üzerinden ge-
çecek gaza da Türkiye
müsaade eder” dedi.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Minareler Süngü mü?
Aziz Ağabey (Nesin) sık sık onu dünya, ülke
edebiyatında var eden, çok özel bir yere taşıyan
yapıtlarında, mizah yapmak için özel bir çaba
göstermediğini, yaşamımızdan kesitlerin mizahı
yarattığının altını çizer dururdu...
Başbakan Erdoğan’ı siyasi parti liderliğinin
çok üstüne, anayasal, yasal düzenin tanıdığı
sınırların çok ötesinde güçlü, mutlak, padişahvari
yetkilerin kullanılabildiği iktidara taşıyan şiirin
“minareler süngümüz” vurgulaması İsviçre’de
başa bela olmuş... Ergun Karamuk
dostumuzdan, dostu Erhan Ermutlu’dan
aktarmalı gelen elektronik posta mektubu,
İsviçre’de minarelerin yasaklanmasını isteyen
referandum oylamasının öncesi ile ilintili... İslam
karşıtlarının dağıttıkları kampanya broşüründe,
radikal İslamcı terör örgütleri liderlerinin değil,
Başbakan Erdoğan’ın ismi var; “Şimdiki Türkiye
Başbakanı” diye de bir not düşülmüş...
Yani Başbakan Erdoğan’ın ismi, kimliğinin,
cami minarelerine karşı oy verilmesinde işe
yarayacağı, propaganda aracı olacağı
öngörülmüş. Bizim aslan demokratlara göre
Türkiye’yi AB’ye taşıma vizyonlu Başbakanımızın
İsviçreli vatandaşlar katındaki imajı, radikal
İslami terör örgütlerinin liderlerinden daha etkili
olarak değerlendirilmiş. Medyada yer alan
haberlere göre de Başbakanımızın hapiste
yatmasına, mağdur kimliği ile siyasette büyük bir
hızla yükselişinde işe yarayan “minareler
süngümüz..” şiiri de aleyhte oy kullanılması
kampanyalarında etkili olarak değerlendirilmiş...
Besbelli İsviçreli seçmenler “minareler
süngümüz” dizesindeki ironiyi dümdüz okuyarak,
gerçek süngü gibi algılamışlar, kendi kimliklerini,
dini inançlarına karşı bir tehdit gibi görerek,
yüzyıllardır savundukları insan hakları, hukuk,
başka dinlerden inançlara saygı.. ilkelerini
ayaklar altına alacak yönde oy kullanmışlar...
Geçmişin solcu önderlerinden AKP’nin Kültür
Bakanı Ertuğrul Günay’ın referandum sonucuna
ilişkin değerlendirmesi bir üst perdeden kara
mizah örneği... Egoları ya da korkuları; İslam
karşıtı, ötekileri dışlama duyguları galebe gelen,
insan haklarını ayaklar altına alacak yönde oy
kullanmakta bir sakınca görmeyen yüzde 57 oy
kullanmış İsviçreli seçmeni yargılarken, “AB
üyesi olmadıkları için, insan hakları, demokrasi
kültürleri, hukuka saygı.. algılamaları geri
kalmış..” yaftasını takıyor. Sanki çocuk
kandırıyor...
İsviçre referandumu bir tek AKP siyasileri, Gül’ü,
Erdoğan’ı ile siyasal İslamcılar, Gülen
cemaatçileri, 2. cumhuriyetçiler korosunun, sık sık
demokrasinin en etkin silahlarından biri olarak
pazarladıkları referandum silahının nasıl tehlikeli
kullanılabileceğinin belgesi. Demokrasiyi sandık,
çoğunluk oyu olarak pazarlayan bugünün
emperyal çıkarlar düzeni, medyatik algılamasında,
dinler, ırklar üzerinden siyasi partilerle sandık
demokrasisi oyununun oynanmasındaki
sakıncaları ortaya koyuyor. Gerçek insan hakları,
temel hak ve özgürlüklere, hak, hukuka aykırı bir
gündemle yapılacak referandumun demokratik
değil, insan hakları gaspı oylaması sonucunu
doğuracağını kanıtlıyor...
AKP’nin paragöz, uyanık bakanları, bu insan
haklarına, Müslümanın ibadet özgürlüğüne aykırı
referandum oylamasını, İsviçre bankalarındaki
İslami sermayenin Türkiye’ye kaydırılması gibi bir
kazanca çevirme aracı görme düşünü kursalar
da...
Kültür Bakanımız ise cami minareleri düşmanlığı
konusunda kocaman bir yalan söylüyor; AB’nin
üyesi ülkelerde de referandum yapılmaya
kalkışılsa çok büyük oy oranı en temel insan
haklarına aykırı, İslamın inanç özgürlüğü ile çatışan
bir sonuçla çıkacak, kehanet yapmıyorum,
gerçeğin altını çiziyorum; minare alerjisi, ancak
minaresiz camiye zorunlu izin verme güdüsü, AB
ülkeleri halklarında çok yaygın, geçerli uygulama...
Ötekiler-biz ayrımcılığının patladığı, insan
haklarının, değerlerinin emperyal kültür, baskı,
çıkarcılığında erozyona uğradığı son yılların
öncesinde bile AB ülkelerinde minareli cami
istenmiyor, referandum konusu olmasa dahi, fiilen
yasaklanıyordu. Geçerli yaygın uygulamada
camilerin minareleri yok. Çizilen cami resimleri ile
camiler sıradan yerleşim binalarından ayrışmış,
görünür oluyorlar...
Almanya’nın bize yönelik insan hakları
baskılarında, Kürtçülük, İslamcılık üzerinden simge
olmuş Hamburg Orient Enstitüsü’nün bu
konulardaki görüşleri, kitapları ile çok ünlü
profesörü, şefi Prof. R. Steiner’i, en son
Schöder’in, SPD’nin seçildiği seçim
kampanyasında dünya medyasından gazeteci
grubu ile birlikte dinlemiştim; bize insan hakları
dersleri veren Prof. Steiner’in, kulaklarıma
inanamadan, “Cami minarelerini unutun, Alman
halkı camilerin minarelerini kaldıramaz, kabul
edemez..” sözleri ile son noktayı koyuyordu...
Minareler Müslümanın kutsal ibadet yerinin,
camilerin ibadette kullanılan olmazsa olmaz bir
aracı değil mi? İslamcıların süngüsü mü? İnsan
hakları sınırlarının oluşmasında niyet ve algılama
belirleyici olduğuna göre önce bunda uzlaşmak
gerekmiyor mu?
soner@cumhuriyet.com.tr
Devlet Bakanõ ve Başbakan
Yardõmcõsõ Ali Babacan, büyüme
rakamlarõ açõsõndan üçüncü
çeyrekten itibaren daralmanõn
azalacağõnõ, son çeyrekte ise artõya
dönme ihtimali olduğunu, olmazsa
gelecek yõlõn ilk çeyreğinde, baz
etkisinin de katkõsõyla büyüme
beklediklerini açõkladõ.