Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
6 OCAK 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Gecenin Ayazında...
Bir yağmur yağsa, ardından kar atıştırsa.. kıyısın-
da beyaz sabahın ölüm uykuları hiç olmasa...
Gizli bir yol işareti, bir ışık demeti karanlığın için-
de aydınlığa uzanan yol olsa.
Unutulmuş bir şarkı çalsa gecenin içinde, bir ba-
lıkçı motoru yanaşsa tahtadan yapılmış o eski iske-
leye...
Bir fener aydınlatsa sokak başlarını.
Umudumuzun bağlantı çizgisinde, küçük ahta-
potların ölü kollarında, yitip gitmese zamanın dal-
gaları.
O iç çekişler olmasa!
Burcu burcu çiçekler ağlamasa!
Çocuklar ölmese, dünya yaşanır hale gelse!
Konya’nın bir dağ köyünde tüpgaz patlamasından
o bina çökmese, kızlarımız göz göre göre can ver-
mese, babalar “Onlar şimdi melek, kanatlarıyla ha-
valanıp gökyüzüne çıktılar” demese...
Ankara’da yedi üniversiteli genç doğalgazdan pi-
si pisine zehirlenmese...
Yüreğimize ulaşamayan sevgi, bizden çok uzak-
ta olan yıldızlar yaşamı kucaklasa...
Duman gibi yayılan korku yağmurları olmasa...
Kutsamaya dönüşen bir öfke duygusu... Gecenin
ayazında ölüm uykusu...
Yitip gitse!
Dicle’nin ve Fırat’ın sularında kaybolon sigortasız
tarım işçileri... Tuzla tersanelerindeki ölüm tuzak-
ları...
Terörde can veren insanlarımız... Mavi Çarşı
yangını, Sıvas kıyımı, Gazi Olayları, Bahçeliev-
ler’deki kanlı vahşet görüntüleri... Diyarbakır’ın gö-
beğinde can alan PKK vahşeti...
İçimizi dağlamasa!
Yaşamı “ölüm sanan” zibidiler sürüsü...Türkiye’yi
karanlığa gömmek isteyen köktendincilik...
Ah, bir görülebilse!..
Oysa yaşam çiçeklerin rengidir.. şiirdir, sevgidir,
mutluluktur, şarkıdır... Oysa yaşam kimi zaman hü-
zündür, türküdür, özgürlüktür, barıştır...
Yüreklerinde yaşamın “türkülü, çiçekli” renklerini
çoğaltmayanları Sıvas’ta görmüştük 16 yıl önce Ma-
dımak Oteli tekbir sesleriyle alev alev yanarken.
Aziz Nesin itfaiye merdiveniyle aşağıya indirilirken,
ağızlarından salyalar akan o mahlukları çok çabuk
unutmuş ya da unutturulmuştuk.
Kamyon kasalarına doldurulan Viranşehirli ır-
gatların Ordu’ya fındık toplamaya giderlerken çoluk
çocuk uçurumlara yuvarlandıklarını da...
Yaşamın ölüm olduğunu öğrettiler çocuklarımı-
za... Zorunlu din dersleriyle beyinlerini yıkadılar ço-
cuklarımızın... Mezarlıklarda uygulamalı din dersi ya-
parak...
Duyarsızlığın derin dehlizlerinde gökkuşağı ren-
gini unutturdular topluma...
Kızlarımızı dağ başlarında kurulan Kuran kursla-
rına yatılı verdiler... Ardından enkaz altında ölümle-
rini seyrettiler...
Attığımız adımlarda gündoğumlarının evrenin kök-
leri olduğunu öğrenemedik hiçbir zaman...
Duyarsızlığı ve sevgisizliği yaşam biçimi sandık.
Kıramadık o zincirleri... Uygarlığı yaşam biçimine
dönüştüremedik...
Şu saatlerde Gazze kuşatma altında ve benim yü-
reğim orada...
İçimde kopan bir fırtına...
Aç ve susuz insanlar...
İsrail askerlerinin öldürdüğü doktorlar, ilaçsız has-
taneler.
Bir insanlık suçu işliyor İsrail ve tüm dünya su-
suyor, sesini çıkarmıyor...
Fener gibi yanan yıldızlar Akdeniz’in üzerinde de-
ğil.. Gazze’nin denize çevrili yüzünden helikopterle-
re düşen mermi midir fenere benzeyen yıldızlar...
Onlar ölüm kusuyor Gazze’nin üzerinde...
Ah o iç çekişler olmasa, parmaklarımızın ucunda
sevgi çiçekleri açsa renk renk...
Yaşam ölüm sanılmasa!
Anlatılmaz hüzünler içindeyim, gecenin uğultusu-
nu dinlerken.
Madımak’ı “kebapçı” yapan o düşünce, ölen ye-
di gencimizi hiç umursamadı.
Engin sessizliğimin dalgalı denizindeyim ve içim acı-
yor!
Düğüm düğüm bir hıçkırık.. yedi gencin cansız be-
denleri toprağa verilirken akan göz yaşlarına da-
yanamıyorum.
Bu bir hüzün, acı değil yıkım!
Yaşamın o umut dolu yolculuğunda... Yaşamın bu-
ruk sevincinde...
Yıkılan yapılar, ölen çocuklar... Tersanelerde
kurulan ölüm tuzakları... Asgari ücretle geçimlerini
sağlayan işçiler...
Neresinden tutunacak bizim çocuklarımız yaşamın?
Gazze’ye karadan girip ikiye böldü İsrail...
Ey insanlık neredesin, nerede?..
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
CHP’de ‘böcek’
araması
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Genel Merkezi
binasõnda dün hassas
elektronik cihazlarla
“böcek” aramasõ yapõldõ.
CHP Genel Başkanõ
Deniz Baykal’õn makam
odasõ ve merkez
yönetim kurulu (MYK)
toplantõ salonunda
yapõlan aramada
herhangi bir dinleme
aletine rastlanmadõ. Özel
bir güvenlik firmasõyla
anlaşan CHP yönetimi,
hafta sonunda 12. katta
bulunan Baykal’õn
makam odasõ ile MYK
toplantõ salonunda
arama yaptõrdõ. CHP
Genel Merkezi’nde dün
de arama çalõşmalarõ
sürdürüldü. Bu arada,
güvenlik kameralarõnõn
görüntüleri üzerinde
yapõlan inceleme
sonucunda saptanan kör
noktalara yeni kameralar
yerleştirildiği de
öğrenildi.
1040 polis
alınacak
ANKARA (ANKA)
- Emniyet Genel
Müdürlüğü, 7. Dönem
Polis Meslek
Eğitimleri’ne bin erkek,
40 bayan olmak üzere
1040 polis alõmõ
yapacak. Emniyet Genel
Müdürlüğü’nden yapõlan
açõklamada, 22 Haziran
2009 tarihinde
başlatõlacak olan 7.
Dönem Polis Meslek
Eğitimleri’ne alõnacaklar
için belirlenen kontenjan
sayõsõnõn ek kontenjanla
tamamlanmasõ amacõyla
2007 ve 2008 yõllarõ
Kamu Personel Seçme
Sõnavõ’nõn birinden puan
türünden 60 ve üzerinde
puan alan kişilerin
başvuracağõ bildirildi.
Adaylar, ikamet ettikleri
il emniyet
müdürlüklerine 12-23
Ocak 2009 tarihleri
arasõnda başvuracaklar.
Emekli-Sen: Hak
kayıpları arttı
ANKARA (ANKA)
- Emekli-Sen Genel
Başkanõ Veli Beysülen,
iktidar tarafõndan “süslü
büyük laflarla” topluma
reform diye “yutturulan”
5510 sayõlõ yasanõn
sebep olacağõ hak
kayõplarõnõn ortaya
çõktõğõnõ belirtti.
Beysülen, “Bu durum
bizi şaşõrtmadõ. Çünkü
biz bunlarõ
bildiğimizden yasanõn
çõkmamasõ için ilk
günden itibaren
mücadele etmiştik. 5510
sayõlõ yasa sosyal devleti
yok etmek üzere, IMF
dayatmalarõ sonucu
çõkarõlmõş bir yasadõr.
Dolayõsõyla da reform
adõ takõlmasõ, göz
boyamadan öte bir şey
değildir” dedi.
Bomba iddiasına
yalanlama
Haber Merkezi -
DTP Hakkâri
Milletvekili Hamit
Geylani, Şemdinli’nin
Derik köyünün
bombalandõğõnõ öne
sürdü. Olayda Şehriban
Duyan isimli bir kõzõn
yaralandõğõnõ belirten
Geylani, “İlçe
kaymakamõ ve alay
komutanõ köylülere
aslõnda Goste köyünü
bombalamak
istediklerini ancak
yanlõşlõkla Derik
köyünü vurduklarõnõ
belirterek ‘özür dileriz’
demişlerdir” diye
konuştu. Hakkâri
Valiliği’nden dün
yapõlan açõklamada ise
“basõnda yer alan bazõ
haberlerde ilimiz
Şemdinli ilçesi Gelişen
köyü Mordağ
mezrasõnõn askeri
birliklerce bombalandõğõ
iddiasõ gerçeği
yansõtmamaktadõr”
denildi.
Gökçek yönetimindeki Ankara Anakent Belediyesi 39 milyon YTL’lik ‘yardõmõn’ hesabõnõ veremedi
Sadaka kömürde şaibe
Kemal Kõlõçdaroğlu Ankara’da su sayaçlarõnda da fahiş fiyat uygulandõğõnõ belgeledi
Suda da soygun var
TÜREY KÖSE
ANKARA - Sanayi Bakan-
lõğõ’nõn 2007 yõlõnda İçişleri
Bakanlõğõ’na gönderdiği bir
yazõda “Ankara Su ve Kana-
lizasyon İdaresi Genel Mü-
dürlüğü (ASKİ) tarafından
elektronik kartlı su sayaçla-
rı için abonelerden 670 YTL
talep edilmesi aboneleri mağ-
dur ediyor, insan haklarına
aykırı” uyarõsõnda bulundu-
ğu ortaya çõktõ. Başkentte “fa-
hiş fiyatlı” doğalgaz sayaçla-
rõ tartõşmasõnõ başlatan CHP
Grup Başkanvekili Kemal Kı-
lıçdaroğlu, “Su sayaçlarında
da fahiş fiyat alınıyor. Bele-
diyenin başkentliye getirdiği
yükler yasadışı vergi gibi.
Sanayi Bakanlığı geç de olsa
uyarıda bulunuyor. Rekabet
Kurulu, EPDK, İçişleri Ba-
kanlığı ne yapıyor” diye sor-
du.
Kõlõçdaroğlu, başkentteki
“fahiş” fiyatlõ doğalgaz sa-
yaçlarõndan sonra su sayaçlarõ
ile ilgili bir belgeyi de günde-
me getirdi. Sanayi ve Ticaret
Bakanlõğõ Ölçüler ve Stan-
dartlar Genel Müdürü Atilla
Şahin imzasõyla 19 Temmuz
2007 tarihinde İçişleri Bakan-
lõğõ Mahalli İdareler Genel
Müdürlüğü’ne gönderilen “ön
ödemeli su sayacı” konulu
yazõda şu ifadeler yer alõyor:
“Bakanlığımızın asli gö-
revleri arasında yer alan tü-
keticinin hak ve menfaatını
korumakla yükümlü olduğu
düşünüldüğünde, bazı bele-
diyelerce ön ödemeli elek-
tronik kartlı soğuk su saya-
cı ile ilgili birtakım uygula-
malar başlatılarak tüketici-
nin mağdur edildiği bakan-
lığımıza gelen şifai bilgilerden
anlaşılmaktadır. Söz konusu
uygulamaların en başında,
bazı belediyelerce ön ödemeli
elektronik kartlı soğuk su
sayacının abonelere zorunlu
olarak takılması gelmektedir.
Örneğin Ankara Su ve Ka-
nalizasyon İdaresi Genel Mü-
dürlüğü tarafından bir sayaç
için abonelerden talep edilen
miktar (sökme takma para-
sı dahil) yaklaşık 670 YTL ci-
varındadır. Normalde evler-
de kullanılan ve aynı işi gören
mekanik soğuk su sayacının
20-30 YTL olduğu dikkate
alındığında, bu uygulamayla
ön ödemeli elektronik kartlı
su sayacının abonelere ne
derece büyük bir külfet ge-
tirdiği ve abonelerin mağ-
dur edildiği daha da iyi an-
laşılmaktadır. Diğer taraf-
tan Avrupa İnsan Hakları
Evrensel Bildirgesi’nde de
belirtildiği üzere, suyun insan
hayatı için vazgeçilmez bir
unsur olduğuna dikkat çeki-
lerek, durum ve şartlar neyi
gösterirse göstersin hiçbir
surette suyun kesilemeyece-
ği önemle vurgulanmıştır.
Avrupa ülkelerinde de ön
ödemeli elektronik kartlı su
sayacı bulunmasına rağmen
aboneler hiçbir şekilde mec-
buri uygulamaya tabi tutul-
mamışlardır. Çünkü ön öde-
meli sayaçlarda kontör yük-
lemesi yapıldığı için yüklenen
kontörün bitmesi halinde su
otomotik olarak kesilecek ve
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Başbakan
Tayyip Erdoğan’õn “Göreve
geldiğimizden bu yana hal-
kın içinde garip gurebayı
arayıp bulan, kömür ulaştı-
ran bir iktidarız. ‘Sadaka
kültürü’ diye tutturmuşlar
gidiyorlar. Bizim kültürü-
müzde sadaka önemlidir”
sözleriyle savunduğu kömür
dağõtõm işinde ciddi kuşku
belirlemeleri ortaya çõktõ.
Sayõştay denetçileri, Melih
Gökçek’in üç dönemdir yö-
nettiği Ankara Anakent Bele-
diyesi’nin değişik tarihlerde
yaptõğõ kömür ihaleleri ile kö-
mürün dağõtõldõğõ belirtilen
yoksullarõ mercek altõna aldõ.
Yapõlan inceleme sonucunda
Ankara’da yaşayan fakir,
muhtaç, dar gelirli, yoksul ki-
şi ve ailelere dağõtõlmak üze-
re farklõ tarihlerde ve miktar-
lardaki ihalelelerde olumsuz-
luklar belirlendi. Değişik ta-
rihlerdeki kömür ihalelerinin
38 milyon 756 bin 300
YTL’lik bölümünde sorunlar
saptandõ. Bu çerçevede kömür
alõnmasõ ve dağõtõlmasõ işlerine
ait hakediş dosyalarõ ile ekli
belgeleri incelendi.
Yoksullara dağõtõlmak üze-
re alõnan toplam 114 bin ton
kömürün ulaştõrõldõğõ belirti-
len ailelerin aylõk gelir dü-
zeylerini (yoksulluklarõnõ) ka-
nõtlayõcõ belgelerin olmadõğõ
saptandõ. Başkentte yoksul
ailelerin en sõk yakõndõklarõ
durum, yan yana konutlarda
oturmalarõna karşõn, komşu-
larõnõn yardõmõ almasõ ancak
kendilerine verilmemesi.
Kömür yardõmõnõ aldõğõ be-
lirtilen ailelerin yoksulluğunu
kanõtlayamamasõ nedeniyle
kömürlerin gerçekte ulaştõrõ-
lõp ulaştõrõlmadõğõ da sorgu-
landõ. Denetçilerin belirleme-
sine göre kömür yardõmlarõnõn
yoksullara ulaştõrõlmasõyla da
ilgili bir kuşku var. Çünkü ya-
põlan incelemelerde, dağõtõldõğõ
belirtilen kömürlerin yoksul-
lara ulaştõğõna ilişkin “kanıt-
layıcı belge” de bulunamadõ.
Sayõştay sorgusunda, mercek
altõna alõnan 38 milyon 756
bin YTL’lik yakacak yardõ-
mõnõn yardõm yönetmeliğine
de aykõrõ olduğuna işaret edil-
di. Anakent Belediye Mecli-
si tarafõndan kabul edilerek
yürürlüğe sokulan yönetmeli-
ğin Sayõştay’dan görüş alõn-
madan oluşturulduğu da an-
laşõldõ.
Oysa Sayõştay Yasasõ’nõn
105. maddesi, “Bakanlıklar
ve Sayıştay’ın denetimine
giren diğer idare ve ku-
rumlarca mali konularda
düzenlenecek yönetmelik-
lerle tüzükler, Sayıştay’ın
istişari mütalaası alındık-
tan sonra yürürlüğe konu-
labilir” hükmünü içeriyor.
Sayõştay, Anakent Beledi-
yesi’ne kömür alõmõ ve dağõ-
tõmõna ilişkin “usulsüzlük”
belirlemelerinin gerekçesinin
açõklanmasõnõ istedi, ancak
yaklaşõk 1 yõldõr yanõt veril-
medi. Sayõştay’õn sorgularõna
Anakent Belediyesi’nin yanõt
vermesi gerekiyor. Belirle-
nen aykõrõlõklarõn gerekçesinin
belediyece tatmin edici bi-
çimde açõklanmasõ durumun-
da dosya kapanõyor.
Ancak yardõmlarõ alanlara
ve yardõmlarõn ulaştõrõldõğõna
ilişkin belgelerin sunulama-
masõ durumunda Sayõştay’õn
ilgili dairesinde kurulacak
“hesap mahkemesi”nde dos-
ya üzerinden yapõlacak ince-
leme sonunda kamu zararõna
yol açan sorumlular hakkõnda
zimmet çõkartõlacak.
Bu da kömür paralarõnõn
belediye bürokratlarõndan tah-
sili anlamõna geliyor. Sayõştay
sorgularõnda, kömür alõmõ ve
dağõtõmõ işinde görev alan ve
olaylardan “sorumlu” tutulan
bürokratlarõn kim olduklarõna
da tek tek isim ve unvanla-
rõyla yer verildi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal
Kılıçdaroğlu, bir yolsuzluk
iddiasõnda daha bulundu. Mali-
ye Bakanlõğõ’nõn bir yabancõ
içki firmasõna ayrõcalõk sağ-
ladõğõnõ ileri süren Kõlõçda-
roğlu “AKP, içki üretimi
yapan bir şirketten, yasa
çıkacak diye özel tüke-
tim vergisi almadı. Fir-
maya, 3 milyon TL ci-
varında ayrıcalık sağ-
landı. Bunu inkâr etmeleri halinde
belgeyi alınlarına yapıştırırım” de-
di. Kõlõçdaroğlu, içkilere genelde fahiş
oranda vergi getiren hükümetin bu
şirketi neden affettiğini açõklamak zo-
runda olduğunu söyledi. “Bu şirket
Mey İçki mi” sorusu üzerine Kõlõç-
daroğlu, “Ben yorum yapmıyorum”
dedi. Mey İçki ise kendilerinin korun-
madõğõ gibi tam tersine Maliye’nin yer-
leşmiş uygulamalarõnõ şirketleri aley-
hine değiştirdiğini savundu.
acil durumlarda kullanıla-
mayacaktır. Bunun sonu-
cunda, insan hayatı ile ilgili
birtakım sıkıntıların mey-
dana geleceği aşikârdır. Ay-
rıca Avrupa Birliği uygula-
malarında sayaç daima ürü-
nü pazarlayan kişi ve kuru-
luşa aittir. Şahıslara ait hiç-
bir sayaç bulunmamakta-
dır.”
Kõlõçdaroğlu, bu belgeyle
ilgili olarak şunlarõ söyledi:
“Sanayi Bakanlığı su, do-
ğalgaz sayacı konusunda öl-
çüyü, standardı belirler. Pi-
yasada kim üretiyorsa tü-
ketici onalardan alır. Ya da
belediye toptan ihaleye çı-
kar, çok daha ucuza alır. An-
kara’da ise tam tersine hal-
ka fahiş fiyatla sayaç satılı-
yor. Belediyenin aldığı ya-
sadışı vergi gibi. Sanayi Ba-
kanlığı geç de olsa uyarıda
bulunuyor. Rekabet Kurulu
nerede? EPDK, 300 dolar-
dan sayaçlar satılırken ne-
redeydi? Vatandaş hem ön
ödemeli su sayacı alıyor, bir
de üstüne güvence parası
alınıyor. Bu konu yargıya da
götürüldü ve ASKİ’nin uy-
gulamasıyla ilgili olarak yü-
rütmenin durdurulması ka-
rarı verildi. Tam bir soygun.
Ankara halkı Gökçek ve
ekibi tarafından soyuluyor.
Sanayi Bakanlığı geç de ol-
sa bunu gördü. Aynı uyarı-
yı çok daha önce doğalgaz
sayaçları için de yapmaları
gerekirdi. Şimdi bu yazıdan
sonra İçişleri Bakanlığı ne
yaptı öğrenmek istiyoruz.”
ÖDP Genel
Başkanı ve
İstanbul
Milletvekili Ufuk
Uras dün işten
çıkartıldıkları için
eylem yapan
Sinter Metal
İmalat Sanayi
fabrikasındaki
işçilere destek
ziyaretinde
bulundu.
(Fotoğraf:AA)
ÖDP’deki krize vurgu yaptõ, sorunu olağanüstü kongrenin çözeceğini savundu
Uras: İstifa haberleri yalan
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ÖDP Genel Başkanõ Ufuk Uras, ge-
nel başkanlõktan istifa etmediğini, par-
tinin olağanüstü kongreye gideceğini
açõkladõ.
Uras, dün yaptõğõ yazõlõ açõklamada,
genel başkanlõktan istifa ettiği yönün-
deki haberleri yalanladõ. Türkiye solu-
nun uzun süredir tarihinin en ciddi
krizlerinden birini yaşadõğõnõ belirten
Uras, ÖDP’nin de bu krizden payõna dü-
şeni aldõğõnõ söyledi. Uras, parti içinde
uzun süredir tartõşmalar yaşandõğõnõ, 4
Ocak günü gerçekleştirilen Parti Mec-
lisi toplantõsõnda olağanüstü kongre
çağrõsõ yaptõğõna dikkat çekti. Delege-
lerin demokratik bir zeminde farklõ
görüşler konusunda eğilimlerini ifade
edeceğine dikkat çeken Uras, “Ayrıca
partimizin çeşitli kurulları arasında
oluşmuş olan güvensizlikleri ortadan
kaldıracak demokratik bir irade
göstereceklerdir. Kurumlar içi tar-
tışmaların krize dönüştüğü anlarda
demokratik zeminlerin kullanılması
önemli bir ihtiyaca cevap verir” gö-
rüşünü dile getirdi.
Kemal Kõlõçdaroğlu
doğalgazõn ardõndan su
sayaçlarõnda da Ankara
halkõnõn soyulduğunu
belgeledi. Sanayi
Bakanlõğõ, “ASKİ’nin
kartlõ su sayacõ için talep
ettiği 670 YTL’nin insan
haklarõna aykõrõ olduğu”
uyarõsõnda bulundu.
Başkentteki doğalgaz faciasõyla gündeme gelen Melih Gökçek
yönetimindeki Ankara Anakent Belediyesi’nin 39 milyon YTL’lik
kömürü kimlere dağõttõğõ ve dağõtõlanlarõn yoksul olup olmadõğõ
belirlenemedi. Sayõştay, belediyece dağõtõlan kömürleri alan
ailelerin yoksul olduklarõ ve kömürü aldõklarõna ilişkin “belge”
bulamazken, belediye tarafõndan da bu belgeler gösterilemedi.
Yardõm yönetmeliğine aykõrõ yapõlan kömür dağõtõmõna ilişkin
sorguya 1 yõldõr belediyece yanõt verilmezken; zarar ihalede ve
dağõtõmda görev alan bürokratlara ödetilebilecek.
‘İÇKİ ÜRETEN ŞİRKETTEN VERGİ ALINMADI’