23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 10 EYLÜL 2008 ÇARŞAMBA 18 SPOR CMYB C M Y B SPOR GÖZLEM / ALİ ABALI Pekin’den Sonra!.. Pekin 2008 Olimpiyat oyunları sonunda Türk sporun- da beklenen sonuçlara ulaşılamadı. Tartışma sürdürü- lüyor, ama kısa bir süre sonra olaylar unutulacak ve fut- bol ile yatıp futbolla kalkılacaktır... Futbol tutkusu yalnız ülkemizi değil tüm dünyayı sar- mıştır. İster demokrasiyle, isterse totaliter yönetimde ol- sun, toplum futbol üzerinde yoğunlaşmış, adeta bir ya- şam biçimine dönüşmüştür. Öyle ki, futbol oyunlarında ve futbolcu transferinde o ülkenin para birimlerini zorlayan rakamlara ulaşılması, haliyle bu sporu öne çıkarıyor. Ülkemizde Süper Lig’de 18 takımızın yönetici ve spor- cuları her yıl artan sponsor desteği ile elbette mutlu gün- ler yaşıyor. Birinci lig takımları için bu sezondan itibaren bir banka sponsor oldu. Futbolumuz yönünden elbette önemli bir aşama, futbolumuz gelişecek mi? Önümüzdeki aylarda gelişmelere bakıp göreceğiz. Futbol böylesine güçlenirken diğer spor dallarında ne ya- pıyoruz? Pekin’e Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin koydu- ğu barajı aşan, futbolun dışında 12 spor dalında katıldık. Spo- rumuzun başında bulunanlar Bakan Murat Başesgioğlu ve Genel Müdür Mehmet Atalay yarışmalara katılacak 68 sporcudan ümitliydiler. Atina Olimpiyatları’nda alınan ma- dalyalardan daha fazlası bekleniyordu. Hatta Atalay sayı bi- le vermişti. Neden böyle konuştu? Çünkü Pekin’e gidecek sporcuların her istekleri yerine getirilmişti. Ama bazı fede- rasyonların yöneticileri sporcuları ile yakın çalışma içine gi- rememişlerdi. Karşılaşmalarda ve yarışmalarda elbette ka- zanmak kadar kaybetmek de olacaktır. Ama kazanmak için- de öncelikle inanç gereklidir. Yöneticiyle sporcu birbirlerine güven duyarlarsa başarının gelebileceği unutulmuştu. Türkiye’nin bugüne kadar olimpiyat oyunlarında madal- ya aldığı dallar bellidir. Eğer ki katılım ile başarı bekleniyor- sa bu spor dallarının yönetimi ve çalışmalarına ayrı bir yön- tem getirilmesi ile doğru yol bulunacaktır. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü kendisine bağlı 60’a yakın federasyonu özerkleştirmiştir. Teşkilatın daha rahat çalışabilmesi için Spor Kurumu Yasası hazırdır. Ancak bu yasa tasarısının bazı ek- siklikleri vardır. Bölgelere verilecek yetki uygulamasında ama- tör diğer spor dallarının ötelemesini önleyecek tedbirler alın- dığı zaman, herkes sporunu yapacaktır. Türkiye’deki tesis- ler spor yapanlara da yetecek miktardadır. Ancak yeni ya- sa ve daha onlarca yasa çıkarılsa bile sporu okullardan baş- layarak üniversitelere kadar yayamazsak yerimizde saymaya devam edilecektir. Özetle; sporda getirilecek yeni sistem ve değişiklik eğitimle gerçekleşmelidir. Olimpiyatlara yüzlerce ülke katılmaktadır. Pekin 2008’e 204 ülkenin katıldığı açıklandı. Bu 204 ülke madalya ala- madıkları için daha sonraki organizasyonlara katılmayacaklar mıdır? Olimpiyatlarda ana fikir önce katılım, sonra başarı- dır. Nitekim Türkiye, 1924 Paris Olimpiyatları’nda derece alınamayacağı belli olmasına karşın, büyük Atatürk’ün em- ri ve girişimi ile gitmiştir. Öyle ki, ülke büyük savaştan çık- mış, perişan, devlet fakir, Cumhuriyet daha bir yaşında... Atatürk, spor dünyasının en büyük gösterisi olacak Paris Olimpiyatları’nda Türk bayrağının dalgalanmasını ön- görmüştü. Büyük Atatürk, bugün tüm dünyanın uygulamaya çalıştığı fair play’i şöyle dile getirmişti: “Ben sporcunun ze- ki, çevik, aynı zamanda ahlaklısını severim.” Haydi Türkiye! Bir kez daha Ermenistan’ı geçen Ay-Yıldızlılar, Şükrü Saracoğlu Stadı’nda Belçika’yı ağırlıyor N E Y M İ Ş ABDÜLKADİR YÜCELMAN Bu Gece Helva Yapalõm! G eçenlerde ağzının tadını bilen bir arkada- şım irmik helvası tarifi verdi. Ama benim ka- fam nerede ki... Bir yanda Pekin’in geride bıraktığı sorunlar ve sorular, diğer yanda Erme- nistan maçındaki futbolsuzluğun ardından bu gece Belçika’ya karşı ne yaparız kuşkusu. Bir baş- ka sorun Gezi dergisinin yazılarının son günü. Ama helva tarifine de arada bir kulak veriyorum. Arkaşım anlatıyor “Dünyanın en güzel hel- vasını biz yaparız, yağımız, irmiğimiz, şekeri- miz...” sonra da ekliyor, “Herkes helva yapa- maz. Bunun da bir ustalığı vardır.” Arkadaşımdan ayrıldım, gazeteye geldim, bil- gisayarın başına geçtim. Sözüm ona Belçika maçı ile ilgili bir yazı yazacağım. Ama arka- daşımın son tümcesi beynimi zorluyor: “Her- kes helva yapamaz.” Düşündüm “Biz de Belçika maçında bir helva yapsak mı?.” “Ne yani Belçika maçı ile helvanın ne ilgisi, var” demeyin. Ben de aynı şeyi söyledim ken- dime, “Ne ilgisi var”. Ama arkadaşımın tarifi ak- lımdan çıkmıyor: “En iyi irmik bizde, en iyi yağ, en iyi şeker...” Düşündüm, Belçika kim biz kim. Da- ha iki ay oldu olmadı Avrupa’da kök söktürmedi mi bizim çocuklar... Belçika takımında bir Semih, bir Arda, bir Aurelio var mı? Daha mı; bir Kazım, bir Gökhan... Eğer kazanı iyi karıştırmak gerekir- se Servet’ten güçlü kuvvetlisi var mı... Kepçeyi kap- tığı gibi Maşallah. İşte dedim, malzeme bir helva için yeterli, en kalitelisi en güzeli.. Her şey hazır! Peki ya helvayı kim yapacak. Bizim helvacıbaşı Fa- tih Terim değil mi. Kazanın büyüklüğüne göre ir- mik ne kadar konacak, ona göre şekeri ona göre yağı... Eğer oranlar bozulursa irmik helvasından ha- yır gelmez. Tüm bunlar da yetmez, esas ustalık pi- şirmede. Çünkü pişirmek de ayrı bir sanat. Mal- zeme ne denli kaliteli de olsa ateşin gücü ve pi- şirme süresi önemli. Çok pişse olmaz, kıvamını bil- mek gerek. Ateşin üstünde fazla kalsa dibi tutar. Ama usta işini biliyor, çam fıstığını önceden az da olsa kavurur ve kazanın içine atar. Karışma sıra- sında çam fıstığının rengine göre pişirme süresi- ni ayarlar. Son olarak da şerbetini ekler. Bu ge- ce Belçika’ya karşı sonucu değiştirecek fubolcu- larımızın olduğuna inanıyorum. Ama bakalım Fa- tih usta elindeki malzemeyle iyi bir helva yapacak mı? Umarım bu akşam ağız tadı ile iyi bir helva ye- riz. Korkum şu, Erivan’da iyi bir helva yiyemedik. Evet önümüze konan helvayı kaşıkladıksa da damak tadımıza uygun olmadığını söylemeliyim. Erivan’da ortaya koyduğumuz futbolun bize ya- kışmadığını belirtmeliyim. Gazetelerdeki pompa- lama yazılarına da katılmıyorum. Ayrıca Fatih Terim’in maç öncesi “Biz tarihin so- runlarını sırtlamak istemiyoruz. Erivan’a sadece fut- bol oynamak için gidiyoruz” demesindeki anlamını da kabul etmiyorum. Ulusal futbol takımımızın Eri- van’a kavga etmeye değil futbol oynamaya git- tiğini elbette biliyoruz, ama Fatih Terim tarihten ge- len sorunları her yurttaşın paylaşması gerektiğini bilmesini isterdim. Ama gördüm ki futbolcularımız yine de tarihin bugünlere dek getirdiği sorunları ta- şımışlardı ve maç boyunca Erivan’a sadece fut- bol oynamaya gelmediklerini de biliyorlardı. Bu gece tarihi bir sorumluk taşımayan futbol- cularımızın daha rahat oynayacaklarını düşünü- yorum. Umarım öyle olur. Spor Servisi - Ulusal Futbol Takõmõ, yeni bir coşku daha yaşatmak için bugün Belçika karşõsõna çõkõyor. 2010 Dünya Kupasõ Elemeleri’nde ilk sõnavõnda Ermenistan’õ deviren Ay-Yõldõzlõlar, ikinci maçõnda Belçika’yõ ağõrlõyor. Ulusallar bu 90 dakikadan galip çõkarak Afrika yolunda önemli bir adõm atmak istiyor. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadõ’nda saat 21.00’de başlayacak karşõlaşmayõ Fransa Futbol Federasyonu’ndan Stephane Lannoy yönetecek. Lannov’un yardõmcõlõklarõnõ Eric Dansault ve Fredric Cano yapacak. Gruptaki ilk maçlarda Türkiye, deplasmanda Ermenistan’õ 2-0, Belçika da kendi evinde Estonya’yõ 3-2 yenmişti. Karşõlaşma, ATV’den naklen yayõmlanacak. Ulusal Takõm’da sakatlõğõ bulunan Mehmet Aurelio’nun durumu belirsizliğini koruyor. Diğer taraftan annesi rahatsõzlõk geçiren Emre Belözoğlu’nun da maçta oynayõp oynamayacağõ belli değil. Emre tazminat davasõ açacak U lusal oyuncu Emre Belözoğlu, kendisiyle ilgili eleştirilerde bulunan spor yazarõ Hıncal Uluç ve programõ yayõnlayan televizyon kanalõna tazminat davasõ açacağõnõ açõkladõ. Emre Belözoğlu, “emrebelozoglu5.com” adresli resmi internet sitesinde konuyla ilgili yaptõğõ açõklamada, “8 Eylül Pazartesi günü bir televizyon kanalında yayınlanan 90 Dakika programında, Hıncal Uluç tarafından hakkımda hakaret sınırını aşan ithamlarda bulunulmuştur. Bu yapılan yorumlar karşısında tüm hukuki haklarımı kullanarak, Hıncal Uluç ve şahsımla ilgili bu tür yorumların yayınlanmasına izin veren kanal hakkında tazminat davası açacağım. Türk spor kamuoyuna saygı ile duyururum” ifadelerini kullandõ. Bu arada F.Bahçe Futbol Takõmõ İdari Menajeri Volkan Ballı, ulusal futbolcularõ Emre Belözoğlu’nun annesinin sağlõk durumunun iyi olduğunu açõkladõ. F.Bahçe’nin resmi internet sitesinde de ‘geçmiş olsun’ mesajõ yayõnlandõ. Ulusal Takõmlar Teknik Direktörü, Emre ve motivasyon konusunu değerlendirdi Terim’in hedefi medya NEVZAT DİNDAR Yine bir ulusal maç ve yine bir ‘Fatih Terim-medya’ polemiği... Bu kez tartõşmanõn odak noktasõnda ‘motivasyon’ ve Emre Belözoğlu bulunuyor. 2010 Dünya Kupasõ Elemeleri’nde bugün Belçika’yõ ağõrlayacak Ay-Yõldõzlõlar’da teknik patron Fatih Terim, elde edilen başarõnõn sadece motivasyona bağlanmasõna kõzdõ. Terim, “Bir motivasyondur tuturduk gidiyoruz. Kimse taktik, fizksel güç, pes etmemek, arkadaşlık, bütünlük, istikrar gibi kavramlara önem vermiyor. Eğer bir şeyler varsa onu motive edebilirsiniz. Olmayana hiç bir şey yapamazsınız. Ben hiçbir futbolcumuzun sakatlanmasını ister miyim hiç; sakatlıklar hiç bir takımı motive etmez, özellikle bizleri üzer” dedi. Terim’in medyaya yüklendiği konulardan biri de Emre Belözoğlu’yla ilgili yapõlan eleştiriler oldu. Terim, Emre’ye yapõlan eleştirilere cevap verirken, yõldõz futbolcuya annesi kalp kriz geçirdiği için izin verdiğini söyledi. Deneyimli çalõştõrõcõ, “Hâlâ cumartesi ile çarşamba arası nasıl davranılacağını öğrenemediniz. 26-27 yaşıda yetenekli bir oyuncunun yaptığı bir hata nedeniyle kaybedilmemesini düşünüyorum. O’nun için ben teknik direktörüm, siz gazetecisiniz. Ben yaptığım bir hareketi içimden geldiği için yaparım ve sonuçlarına da katlanırım. Emre’nin annesi sizin yaptıklarınız nedeniyle rahatsızlandı ve Emre’ye de şu an izin verdim. Çünkü annesi kriz geçirmiş, biz de bir gün sonra maç oynayacağız” ifadesini kullandõ. Deneyimli teknik adam, Belçika maçõnõn zorlu geçeceğine dikkat çekerek, “Çok önemli ve zorlu bir 90 dakika bizi bekliyor. Belçika son olimpiyatlarda 4. olmuş bir ülke. Genç bir takımları var. 80’lerdeki itibarlarını geri almak istiyorlar. Yetenekli bir genç kuşakla da bu elemelere katılıyorlar” ifadesini kullandõ. Sakatlar hakkõnda da bilgi veren tecrübeli teknik adam, Aurelio’nun oynama şansõnõn yüzde 10 olduğunu kaydetti. Terim, şöyle devam etti: “Diğer gruplarda çok ilginç sonuçların olduğunu görüyoruz. Fransa ve Romanya şok mağlubiyetlerle başladı. İtalya canını son dakikada kurtardı. Fransa ve Romanya’nın puan kaybetmeleri en iyi 2. takım olma yolunda küçük de olsa bir avantaj sağladı; ancak ben şunu söylüyorum ki bu grupta hedefimiz 1. olarak Dünya Kupası’na gitmektir. Amacımız İspanya karşısına kayıpsız olarak çıkmaktır.” Başarõlõ çalõştõrõcõ bu kez formül olarak ‘2 C’yi açõkladõ...“Bunlar coşku ve cesarettir. Coşku ve cesaretin, taktik anlayışı oturmuş bir ulusal takımda daha da önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak bunun yanında sabra da ihtiyacımız var. Rakibin direncini kırmak için saha içinde inatla her yolu deneyeceğiz. Panik ile çabukluğu birbirine karıştırmayan bir hücum şekli deneyeceğiz. Bunu yaparken taraftarların sabırlı olması, futbolcuları 90 dakika desteklemesi önemli.” Tecrübeli teknik adam, Belçika cephesinden Türkiye’yi favori gösteren açõklamalar yapõlmasõyla ilgili bir soru üzerine de, “Kedi bile yenilmek istemez” dedi. Bu arada basõn toplantõsõnõn ardõndan Fatih Terim, kõzõnõn doğum günü için hazõrladõğõ “La Gazetta” adlõ deneme gazetesini basõn mensuplarõna gösterdi. Terim, “Hayatımda aldığım en güzel doğum günü hediyesi” dedi. Terim basın toplantısında Emre’nin annesinin basının eleştirileri nedeniyle rahatsızlandığını belirtti. Potada Fransa’yı ağırlıyoruz İlk iki maçõnõ kazanan devler, güçlü rakibiyle Abdi İpekçi’de karşõlaşõyor Spor Servisi - A Ulusal Basketbol takõmõmõz 2009 Erkekler Avrupa Basketbol Şampiyonasõ Elemeleri’nde C Grubu’nda bu akşam Fransa ile karşõlaşacak. Abdi İpekçi Spor Salonu’ndaki mücadele saat 17.45’te başlayacak. Ay - Yõldõzlõlar tarihinde bugüne dek Fransa ile yaptõğõ 40 maçta 29 yenilgi, 11 galibiyet aldõ. Fransa ile ilk kez 1949’da Kahire’de yapõlan Avrupa Şampiyonasõ’nda karşõlaşan ulusallar, karşõlaşmadan 47-33 yenilgiyle ayrõlmõştõ. Japonya’da 15. Dünya Basketbol Şampiyonasõ’nda 5’incilik maçõnda Fransa’ya 64-56 yenilerek 6. olan Ay - Yõldõzlõlar geçen yõl 35. Erkekler Avrupa Basketbol Şampiyonasõ Finalleri’nde ikinci tur F Grubu son maçõnda rakibine 85-64 gibi farklõ bir skorla mağlup oldu. G Ü N Ü N PRO G RA M I FUTBOL - (2010 Dünya Kupası Elemeleri/Şükrü Saracoğlu) Türkiye- Belçika TFF 3. Lig 4. Grup Ankara Demir-Bafra Belediye (Cebeci İnönü/16.00) , 5. Grup Hatay- Diyarbakõr Kayapõnar Belediye (Hatay Atatürk/16.00) Kilis Belediye-Batman Belediye (Kilis Şehir/16.00) BASKETBOL - (Eurobasket 2009 Elemeleri/Abdi İpekçi Spor Salonu) Türkiye-Fransa TV’DE SPOR ATV /21.00 - Türkiye-Belçika , NTVSPOR / 01,40- Şili-Kolombiya. 05.40 - Peru- Arjantin, 17.45 - Türkiye-Fransa G Ü N Ü N İ Çİ N D EN BEŞİKTAŞ Bayan Voleybol Takõmõ, ikinci lig takõmlarõndan Yeşilyurt ile yaptõğõ hazõrlõk maçõnõ 3-1 kazandõ. UEFA Kupası 1. turunda Kayserispor’un Fransa’nõn Paris Saint Germain (PSG) takõmõyla yapacağõ maçlarõn hakemleri açõklandõ. İlk maçõ Hollandalõ hakem Bernei Raymond Blom rövanş maçõnõ ise İsveçli hakem Jonas Eriksson yönetecek. İSVİÇRE’nin Lozan kentindeki Grand Prix’nin yüksek atlama müsabakalarõnda sarhoş yarõşan Rus atlet Ivan Ukhov’un, 1 yõl müsabakalardan men edilmesi bekleniyor. İNGİLTERE Premier Lig takõmlarõndan Chelsea’nin Ganalõ oyuncusu Essien’in, dizindeki sakatlõk nedeniyle ameliyat olacağõ açõklandõ. ŞENER: TRABZON DOĞRU YOLDA Trabzonspor Başkanõ Sadri Şener, Trabzonspor’u çok iyi yerlere getireceklerini söyledi.Hafta sonu yapõlan genel kurulda tüzük tadilatõnõn yeterli oy çokluğu sağlanamamasõ nedeniyle gerçekleştirilememesinin moralini çok bozmadõğõnõ ifade eden Şener, “Biz genel kurulda üye aidatlarını artıralım, başkan seçimini zorlaştıralım dedik. Ancak genel kurulda yeterli sayı sağlanamadı. Çok önemli değil. Yolumuza devam ediyoruz. Trabzonspor’u çok iyi yerlere getireceğiz’’ dedi. SEMİH’E ÖZEL KRAMPON Ulusal futbolcu Semih Şentürk, Ulusal Takõmõmõzõn bugün Belçika ile yapacağõ 2010 Dünya Kupasõ eleme grubu maçõnda Adidas’õn hazõrladõğõ metalik gümüş rengindeki özel kramponlarõ giyecek. Adidas’tan yapõlan açõklamada, golcü oyuncunun 2008 Avrupa Şampiyonasõ’nda attõğõ 3 golle gümüş ayakkabõ ödülü kazandõğõ belirtildi. Galatasaray’õn Avustralyalõ yõldõzõ The Sun-Herald gazetesine konuştu ‘Türk lokumu Herry Kewell’ Spor Servisi - Galatasaray’õn yõldõzõ Harry Kewell, ülkesinde yayõnlanan The Sun-Herald gazetesine konuştu. Türkiye’ye geldiğinden beri Avustralya’da gündemin en önemli isimlerinden olan Kewell’õn röportajõ, “Türk Lokumu” başlõğõ ile yayõnlandõ. G.Saray’õn resmi internet sitesinde yer alan röportajda şu ifadelere yer verildi: Yazõda, Harry Kewell’õn Galatasaray’a gelerek sadece yeni bir sayfa açmadõğõ, adeta bir kitabõ baştan yazmaya başladõğõ vurgulanõrken yõldõz oyuncunun “Eğer bu bir kitapsa son beş yılı mühürlenmeli. Aslında hikaye Leeds’ten doğrudan Galatasaray’a transferime atlar gibi olmalı” açõklamasõna yer verildi. Kewell’õn TFF Süper Kupa’da daha oyuna girer girmez Kayserispor’a gol attõğõ ve sonra yaklaşõk 10 bin formasõnõn satõldõğõndan bahseden gazete, “Çünkü artık kramponlarını konuşturuyor” ifadesini kullandõ. Avustralyalõ yõldõzõn İstanbul sevgisi için “Türkiye’nin gönüllü turizm elçisi olursa şaşırmamak lazım” diyen muhabir Matthew Hall, oyuncunun şu sözlerini aktardõ: “İstanbul muhteşem bir şehir. İnsanlar ve kulübüm fantastik. İhtiyacınız olan her şey burada var.” Spor Servisi - Fenerbahçe Teknik Direktörü Luis Aragones, FB TV’de katõldõğõ ‘Aragones ile teknik analiz’ programõnda zengin bir kadroya sahip olduklarõnõ ve her oyuncuyu eşit düzeyde tuttuklarõnõ söyleyerek yeni transfer Josico hakkõnda, “Senna ve diğer büyük oyuncular için yapılabilecek en büyük fedakârlıkları yönetimimiz yapmıştır. Josico’nun gelmesinden memnunum” dedi. İspanyol çalõştõrõcõ, Güiza’yla ilgili bir soruya, “Güiza yalnız kalıyor diye düşünebiliriz. Ama yeni bir tamamen farklı şartlar olduğu için alışamama durumu olabilir” yanõtõnõ verirken Şampiyonlar Ligi’ni şu sözlerle değerlendirdi: “Öncelikle benim ilk endişem Hacettepe’yle yapay çimde yapacağımız maç. Şampiyonlar Ligi’nde çok güçlü, büyük beklentileri olan takımlarla mücadele edeceğiz. Psikolojik anlamda hazırlığı iyi yapan takım başarılı olacaktır.” Öte yandan Portekiz’in önemli spor gazetelerinden Record, F.Bahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ndeki rakibi Porto’yu Semih konusunda uyardõ. ARAGONES: HER OYUNCU EŞİT DÜZEYDE
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear