01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ XX. yüzyõl başlarõnda İtal- ya’da ortaya çõkan, devini- mi ve dina- mizmi vurgu- layan sanat ve edebiyat akõ- mõ. 2/ Bir tür bağõmsõzlõğõ olan büyük il... “Kakım” da denilen kürk hayva- nõ. 3/ Cisimler tara- fõndan yansõlanan õşõğõn gözde oluş- turduğu duyum... Boş, õssõz. 4/ Fran- sa’da sembolizm akõmõna öncülük et- miş olan sanatçõlara verilen ad. 5/ Beyaz mermerde bulunan ve “çört” de denilen sert kõsõm... Şaşma belirten bir ünlem. 6/ Havadaki su buharõ... Sayõlarõ gös- termek için kullanõlan işaretlerden her biri. 7/ Ko- ca... Gündüz yapõlan sinema ya da tiyatro göste- risi. 8/ “Delice” de denilen ve ekin tarlalarõnõ sa- ran zehirli bir ot... Dökme demir. 9/ Bir yerde bi- riken sõvõlarõ dõşarõya akõtmakta kullanõlan boru ya da oluk... Tellür elementinin simgesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Daha çok halk ve esnafõn giydiği, kaytanla ya da çeşitli nakõşlarla işlenmiş bir tür yelek. 2/ Bir topluluğu oluşturan bireylerden her biri... Sa- manlõk. 3/ Arka arkaya oturmuş iki kişi tarafõn- dan sürülen bisiklet... Eski Mõsõr’da güneş tan- rõsõ. 4/ “Süreyya” da denilen yõldõz takõmõ... Sa- çõn küçük tutamlarõnõn değişik renklerde bo- yanmasõ. 5/ Bir nota... İzmir’in bir ilçesi. 6/ Dõ- şalõm. 7/ “ --- her şeydir/ Sil beni” (İlhan Berk)... Vücudun yatõş pozisyonundan ayaküstü duruma geçişini sağlayan jimnastik hareketi. 8/ Anlam- sõz, saçma. 9/ Mõzmõz ve sevimsiz kimseler için kullanõlan bir alay sözü. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 K I V I R C I K A R A L E R O S R A K I M A N E A K A S Y A S R F N U A K Ş O T A K Ü N A İ M A K A V İ M N E V İ R İ K A R A U E S İ R S E L 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 CMYB C M Y B 7 AĞUSTOS 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 15 Doğalgaza zam gelecekmiş... Doğal! Donatı Yaş Sıtkı Ergüney: “Bundan böyle irticai faaliyetlere ihraç kararı çıkması yaş iştir.” Maçına İlhami Hakverdioğlu: “Maçlarda artık skorlar önemli değildir. Orta hakemin dediği olur!” YağmurDeniz - Milli yangın filosu kurulacakmış... “Milleti yakacaklar!” BELGE, devletin belgesi. Devlet tarafından kayıt ve kuyut altına alınmış bir belge. Resmen ve resmi bir belge. Belgeye göre AKP Genel Başkanı ve Başbakan RTE ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral YB arasında çok çarpıcı bir görüşme yapılıyor. Karşılıklı konuşması şeklinde yazıya dökülen üç sayfalık metinde RTE ve YB birbirlerine özetle şöyle diyor: YB- Sayın Başbakan elde ettiğimiz istihbarat TSK’ye karşı hükümetinizin bir komplo içinde olduğunu gösteriyor. Hükümetinizin dış destekli TSK’ye yönelik hamlelerine çok fazla seyirci kalamayız. RTE- Sayın Paşam, Türkiye artık TSK’nin kontrolünde bir ülke değil, millet idaresinin hâkim olduğu bir ülke olacaktır. Rockefeller gibi dünyanın en zengin, en güçlü gruplarıyla birlikte hareket ediyoruz. YB- Sayın Başbakan, bu üslup Türk Hükümeti’nin Başbakanı’na ait olamaz. Sayın Başbakan, siz Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı değil, Rockefeller’ın başbakanı olmuşsunuz. RTE- Sayın Paşam, istihbaratınız yanlış. TSK’de “Savaş Lordları” var. YB- O “Savaş Lordları”, AKP’yi iktidara taşıyanların içinde. Partinizin arkasında “Savaş Lordları” var. Bazı müttefiklerimiz sizi “Truva Atı” olarak kullanıyorlar. Siz Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin Başbakanı değilsiniz, ‘Savaş Lordları’nın başbakanısınız! RTE- Türkiye, bizim kontrolümüzde, TSK de benim kontrolümde. Sayın Paşa, Türkiye artık TSK’nin elinde değil. YB- Sizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olamazsınız. Bu haliniz apaçık bir ihanet. İhanetiniz cezasız kalmayacaktır. RTE- Hiçbir şeye gücünüz yetmeyecek. Türkiye başka ellere geçti ve geçiyor. Her yere hâkimiz, Size tavsiyem, siz de bize katılınız. Bu belge geçen gün Milliyet’te yayımlandı. Başbakanlık hemen yalanladı; bu belgenin yayımını kara propaganda ve dezenformasyon faaliyeti olarak niteledi. Belge, sahte mi? Hayır. Ergenekon Terör Örgütü İddianamesi’nde yer alan kapı gibi belgelerden biri. Ki o kapı gibi belgelerle iktidar yalakası medyada insanlar mahkûm edilirken sesi çıkmayan Başbakanlığın kendisi için ses vermesi acayip bir “belgesel” ortaya çıkartıyor! Resmi belge DÜZ ÇİZGİ ÜMİT ZİLELİ Küçüklere Yaşamsal Öğütler!.. Bak sevgili küçüğüm, görüyorum ki bir türlü an- layamıyorsun... Halbuki çok basit; Sen Türkiye Cumhuriyeti sı- nırları içinde doğdun. Bu topraklar üzerinde bü- yüyüp serpilecek, bu ülkenin yasaları, hukuk düzeni içinde yaşayacaksın.. Yalnızca bu nedenle bile çok dikkatli olmalısın!.. Bu sözlerimin önemini anlamakta güçlük çekebilirsin... - Yaşamsal öneme sahip olduğunu göreceksin!.. Öncelikle; hiçbir ahval ve şerait altında dahi “devlete karşı” suç işlemeyeceksin!.. Yüzüme bön bön bakışından hiçbir şey anlamadığını görüyo- rum. Aslında pek de haksız sayılmazsın, şu kadar yıllık gazetecilik yaşamımda bu kavramı anlaya- bilen bir yurttaşa hemen hiç rastlamadığımı itiraf etmek zorundayım!.. Neyse... Bu kavramın en akla yakın açılımı şöy- le. “iktidarda olanları kızdırmaya yönelik hiçbir gö- rüş ve eylemin içinde olmayacaksın!!!” Nasıl, “böyle demokrasi mi olur” diyorsun?.. Ah ah, ne kadar haklı olduğum çıkıyor ortaya; sen şim- diden potansiyel mapusluksun!.. Kardeşim, mecbur musun devlet büyüklerini kar- şına almaya. Mecbur musun meydanlara çıkıp hak aramaya?.. Mecbur musun özgürlük, bağımsız- lık gibi içi boş kavramların peşinde koşmaya?... Mecbur musun ülkenin zenginliklerinin peşkeş çe- kilmesine karşı sesini yükseltmeye?.. Mecbur mu- sun kölelik düzenine başkaldırmaya?.. Sana ne... Her koyun kendi bacağından asılır... - Sonra seni af bile kurtaramaz!.. Çok canın çekiyorsa insana karşı, topluma kar- şı suç işleyebilirsin!.. Buna bir diyeceğim yok... Çok çok birkaç yıl ya- tar çıkarsın. Üstelik sloganlar eşliğinde omuzlar- da bile taşınabilirsin: -Türkiye seninle gurur duyuyor!.. Şaşırma!. Eli kanlı katiller, yargısız infazcılar, hır- sızlar, işadamı kılığındaki hortumcular, devleti so- yan dolandırıcılar art arda bu slogan eşliğinde uğurlandılar cezaevlerinden... Hatta içlerinden ço- ğu milletvekili oldu, bakan oldu, devletin pek önemli koltuklarını paylaştı!.. Elindeki kana, alnı- na sürülen kana karşın bir kısmı da yeraltına uza- nıp ÇÜŞ (çok ünlü şahıs) payesine ulaştı!.. Cinayetten içeri düşersen hiç korkma. Bak, Ab- di İpekçi cinayetinin sanığı Oral Çelik artık mu- teber bir işadamı... Birden fazla “leşin” varsa as- la dövünme, öyle ya da böyle özgürlüğüne ka- vuşursun. İşte en sıcak örnek İsa Armağan... Çey- rek asır önce kahvehane tarayıp 5 can aldı, 14 ya- ralıyı da ardında bırakıp kaçtı. Yıllar sonra yaka- lanıp yedi yıl yattıktan sonra serbest bırakıldı. Ar- tık milletvekili mi olur, işadamlığına mı soyunur yok- sa yeraltına mı karışır, kendi bileceği iş!.. Bahçe- lievler’de 7 TİP’li genci çelik telle boğarak katle- den Haluk Kırcı amcayla, İpekçi’nin katili, Papa suikastçısı Mehmet Ali Ağca amca da yakında çıkarlar. Onlar da layık oldukları kartvizitleri edi- neceklerdir, hiç kuşkun olmasın!.. Yaa sevgili kardeşim, işte böyle... Burası Tür- kiye!.. Gördüğün gibi her derdin bir çaresinin “en kolay yoldan” çözümlendiği bir ülke burası... Ama sen hâlâ, “bunlar çok iğrenç. Ben insan gi- bi, onurumla, başım dik ve de adaletli bir ülkede yaşamak istiyorum” diyorsan... -İşin zor, çok zor!!! Yukarıda, okuduğunuz yazı, tam altı yıl önce ya- zılmış ve “İşbirlikçiler1 - Vurgun Demokrasisi” ki- tabımda da yer almıştı. Ergenekon iddianamesi ve belgelerinin açıklanmasından sonra, Cumhu- riyet okurlarından gelen mesajlar üzerine önem- li bir bölümünü tekrar sizlerle paylaşmaya karar verdim. - Başkaca hiçbir amacım yoktur!.. e-posta: [email protected] Vacip Yüksel Eral: “Kaçak Kuran kursunda ölen kızını şehit sanan babaya, AKP’nin şehit maaşı bağlaması vaciptir!” Sabri Kızılırmak: “10 bin hektarlık orman yangınını dokuz helikopter, yedi uçakla söndürmeye çalıştık; donanım fakiriyiz. 25 bin makam otomobilimiz var; donatım zenginiyiz!” Yüksek Yerilim Hattı [email protected] AKP sonunda merkez partisi oldu; odak partisi! Takdiri ilahi mi devletin iflası mı? KONYA’NIN Taşkent ilçesine bağlı Balcılar beldesinde Süleymancılar tarikatına bağlı kaçak Kuran kursunun çökmesi üzerine 18 kız çocuğu öldü, öldürüldü! Öldürülen çocukların aileleri “cinayet”e “takdiri ilahi” diyerek şikâyetçi olmadı. Bu nasıl bir kafadır derken bölgeyi yakından tanıyan Arif Esen, iki anısını anlattı: “1970’li yıllarda Milli Selamet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Balcılar’a gelmiş seçim propagandası yapıyordu. Erbakan, çevredeki dağlara şöyle bir baktıktan sonra ‘Aman Allah’ım, bu dağlar nasıl da Mekke dağlarına benziyor’ dedikten sonra gözyaşlarına boğulmuştu. Üç yıl önce ise CHP Taşkent, Hadim ve çevresindeki köylerde örgütlenme çalışması yapmak için kolları sıvadı. Köyler dolaşıldı ama hiçbir sonuç alınamadı. Bir partili durumu şöyle özetlemişti: Tarikatlar köyleri kontrol altına almış. Devletin neredeyse tüm kurumları tarikatları görmezden geliyor. Bu sayede dinci örgütlenme köylerdeki Anadolu halkını yaşam biçimine kadar Araplaştırarak değiştiriyor!” SESSİZ SEDASIZ (!) KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak yahoo.com.tr HARBİ SEMİH POROY 7 Ağustos SADIK ÇELİK * Son zamanlarda gün geçmi- yor ki yeni bir orman yangını haberi duymayalım. Her ne kadar geçen yazlardan yangın- lara aşina olsak da, bu her yeni yangın haberinde yüreğimizin cız etmesini engellemiyoruz. Çünkü biliyoruz ki yanıp kül olan sadece doğal güzellikleri ile çevremizi süsleyen ağaçlar değil, aynı zamanda asla geri döndüremeyeceğimiz bir ekolo- jik miras ve milli servet. Öncellikle ormanların yalnızca çeşitli ağaçların bir araya gelmesinden oluşan bir bitki örtüsü olmadığının bilincine varıl- malıdır. Ormanlar aynı zamanda içerilerinde inanılmaz bir biyolo- jik çeşitlilik barındırır ve bu türlerin yaşama alanlarını oluşturarak ekolojik dengenin devamını sağlar. Aynı zamanda orman, e- trafındaki su kaynaklarının da güvencesidir, hele ki küresel ısınmanın bütün su kay- naklarımızı zaten tehdit altında bıraktığı bir ortamda, orman- ların yeraltı ve yerüstü sularının devamlılığı için önemi iyice art- mıştır. Ormanların gerek su kay- nakları, gerek biyolojik çeşitliliğin devamı üzerindeki etkisi doğru- dan gıda güvenliğimizi de etk- ilemektedir. Güvenli, genetiği değiştirilmemiş organik gıdaya u- laşımımız ancak ormanlarımızın yaşaması ile mümkündür. Or- manlarımızın birer birer yitir- ilmesi durumunda biyolojik çeşitliliğin devamı, yani birçok gı- da ürününün doğal yollardan el- de edilmesi mümkün olmaya- caktır. Aynı zamanda toprakta- ki organik kimyasallar da yok o- lacak ve topraktan bir daha aynı verimin alınması da kolay olmayacaktır. Bu da uzun vad- ede, orman yangınlarının ne derecede büyük bir tehdit oluş- turduğunu ortaya koymaktadır. Orman yangınları ilk bakışta hiç ilgili gözükmese bile ekolojik çevrim yolu ile gıda güvenliğini ve gıda güvenliği yolu ile de sağlığımızı tehdit eder hale ge- lecektir. Bütün bu tehlikeler göz önüne alındığında, orman yangınlarına karşı acilen tedbir alınmasının ne kadar hayati önem taşıdığı da or- taya çıkmaktadır. İstatistiklere bakıldığında Türkiye’deki orman yangınlarının yüzde 13’ünün kasıtlı çıkarıldığı, yüzde 47’sinin ihmal, dikkatsizlik ve kaza sonu- cu ortaya çıktığı ve toplamda yüzde 94’ünün insan kaynaklı olduğu gözüküyor. Bu durumda, öncelikle ele alınması gereken önlem, her düzeydeki insan- larımızın eğitilmesidir. Bu eğitim ilgili devlet kadrolarının eğiti- minden tutun, ormanların yakının- daki köy ahalisinin ve turistik gezileri sırasında ormanları tehdit edici hareketlerde bulunan halkımızın bilinçlendirilmesine kadar geniş bir tabana yayıl- malıdır. Orman yangınlarının başlıca sebeplerinden olan anız yakılması ve yakılan piknik ateş- lerinin yeterince söndürülmeme- si ve ormanlık arazilerin yakın- larda tarla açmak için yangın çıkarılması konusunda da hem konu ile ilgili eğitici yayınların hem de ormanların denetimi için yeter- li maddi kaynağın ve insan gücünün arttırılması gerekmek- tedir. Orman yangınlarına karşı bir başka önlem de orman alan- larının imara açılmasının sıkı denetim altında tutulması ola- caktır. Örneğin ormanlık alan- larda turistik tesislerin yapıl- ması, ormanlık alanların tarıma açılması ya da çiftliklerin inşa edilmesine izin verilmesi, or- man yangınlarına göz göre göre izin vermek olacaktır. Orman yangınlarını tetikleyebilecek baş- ka bir konu da ormanlardan geçen enerji nakil hatlarının y- eraltına alınması olabilir. Or- manlık alanların imarı ile ilgili ka- nunların ve yasal uygulamaların tekrar gözden geçirilerek, küre- sel ısınmanın damgasını vur- duğu günümüz koşullarına u- yarlanması da gereklidir. Orman yangınlarının önüne geçilmesinde en önemli adım, yukarıda da belirttiğimiz gibi bunların gerçek boyutunun idrak edilmesi olacaktır. Güvenli gı- daya ulaşılmasından tutun da küresel anlamda iklim, hava ve su dengelerini etkileyebilen or- man yangınları bu boyutları ile halka aktarıldığında, aklı başın- da herhangi bir kimse, bilerek ve isteyerek orman yangınlarına sebebiyet vermeyecek ve bu konuda attığı adımlara da dikkat edecektir. Bu konuda sivil örgütlerden eğitim kurumları- na, medya organlarından kamu kuruluşlarına, özel sektör tem- silcilerinden sade vatandaşa toplumun her kesimine görev düşmektedir. Hatta bu bir görevden öte boynumuzun bor- cudur. * Keyveni Hazır Yemek ve Catering Kurucusu İTO 69. Gıda Meslek Komitesi Üyesi TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN www.mumtaz-arikan.com Orman Yangınları ve Gıda Güvenliğimiz ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci mynet.com (ÇÖPLÜK ÇOCUKLARI) TAYYAR ÖZKAN www.junkidz.com
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear