Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 TEMMUZ 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Sezer 8 bin
eseri iade etmiş
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Başkanvekili
Nevzat Pakdil, CHP'li
Mustafa özyürek'in
Dolmabahçe
Sarayı'ndaki bazı
eserlerin, Çankaya
Köşkü'ne istendiği
iddialannı gündeme
getirdiği soru önergesine
verdiği yanıtta Ahmet
Nccdet Sezer'in
cumhurbaşkanlığı
döneminde, 7 bin 947
parça eserin, Milli
Saraylar Koleksiyonu'na
iadc edildiğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı' nca,
eserlerin bir kısmının
Köşk'e istenmesine
yönelik resnıi talepte
bulunulmadığını belirtcn
Pakdil, TBMM Milli
Saraylar Ayniyat
Yönetmeliği'ne göre,
tarihi eserlerin
sergilenınek üzere
başkanlık onayıyla başka
kurunılara ödünç
verilebildiğini bildirdi.
Öcalan'ın
sorgucusu da
gözaltında
• ANTALYA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Ergenekon
operasyonunda gözaltına
alınan emekli Jandarma
Kıdemli Albay Hasan
AtillaUğur'unl999'da
Abdullah Öcalan'ı
tmralı'da sorgulayan
ekibin başında olduğu
belirtildi. Uğur'un
Aııkara ve Diyarbakır'da
Jandarma Istihbarat
Teşkilatı Grup
Komutanlığı yaptığı,
ardından da Kocaeli II
Jandamıa Komutanlığı
görevini yürüttüğü
öğrenildi. Önceki gün
Antalya'da gözaltına
alınan Uğur, tstanbul
Eınniyet Müdürlüğü'nde
sorguya alındı.
Itirafçı'nın
dosyası kabarık
• ANTALYA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Ergenekon soruşturması
kapsamında, Antalya'da
gözaltına alınan Osman
Gürbüz'ün sahtecilik,
rüşvet, cinayet,
öldürmeye teşebbüs,
tecavüz gibi suçlardan
kaydının olduğu ortaya
çıktı. Yeşil kod adıyla
bilinen Mahnıut
Yıldırım'a benzerliğiyle
tamnan Gürbüz'ün
JÎTEM mensuplannın da
aralannda olduğu 20
kişilik grupla çalıştığı
iddia edildi. "Esrarengiz
itirafçı" olarak bilenen
Gürbüz'ün, aralannda
ağabeyi ve kardeşinin de
bulunduğu çok sayıda
kişinin ölümünden
sorumlu tutulduğu,
1997'dcyakalandığı
belirlendi. Gürbüz'ün
avukatı müvekkilinin
Antalya'da restoran,
kafeterya ve çay bahçesi
işlettiğini ifade etti.
77 Mayıs'ı övdü
haberi yalan'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcıhğı, AKP
hakkındaki davaya ilgili
olarak Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı
Abdurrahman
Yalçınkaya'nın Anayasa
Mahkemesi'nde yaptığı
sözlü açıklamaya ilişkin
bazı gazetelerde yer
alan, "27 Mayıs
darbesini övdüğü" ve
"döncmin başbakanı
Adnan Menderes'i
diktatörlükle
suçladığı" yönündeki
haberlerin gerçeği
yansıtmadığını bildirdi.
Gazetemiz Ankara temsilcisi Balbay, avukatlanyla görüştü, savcıya dilekçe yazdı
Susma hakkını kullanıyor
Istanbul Haber Servisi - Ergenekon
operasyonu kapanıında gözaltına alınan
gazetemiz Ankara temsilcisi Mustafa
Balbay, eski 1. Ordu Komutanı emek-
li Orgeneral Hurşit Tolon, eski Jan-
darma Genel Komutanı emekli Or-
general ve ADD Genel Başkanı Şe-
ner Eruygur, Eski Boğaz ve Deniz
Harp Akademisi Komutanı tlker Güven
ve Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan
Aygün'ün da aralannda bulunduğu 23
kişinin emniyetteki işlemleri süriiyor.
Balbay, avukatlanyla yaptığı görüş-
mede, gözaltında bulunma nedenini
bilmediği için emniyette ifade verme-
yerek susma hakkını kullanacağını söy-
ledi. Mahkemeye başvuran Balbay'ın
avukatlan ise hukuksuz olan gözaltı iş-
leminin sona ermesini talep ettiler.
Ümraniye'de bir gecekonduda elc
geçirilen el bombalan ve TNT kalıpla-
nna ilişkin, bir yılı aşkın süredir iddia-
namesi açıklanmayan Ergenekon ope-
rasyonu kapsamında, gözaltına ahnan-
lann, îstanbul Terörle Mücadele Şube-
si'ndeki işlemleri süriiyor. "Ergenekon
terör örgütüne üye oldukları" iddia-
sıyla gözaltına alınanlar, 24 saatlik kı-
sıtlama kararları bittikçe, avukatlan ile
görüştürülüyor. Ankara'da el konulan bir
minibüs dolusu evrak, bilgisayarlar ve
bir pompalı tüfek de sivil polis aracıy-
la emniyet müdürlüğüne getirildi.
Gazetemiz avukatlanndan Akın Ata-
fLn^~ /ı..Vİİ{
2
lay ve Bülent Utku, Mustafa Balbay ile
görüşmek üzere dün emniyetc gittilcr.
Balbay, avukatı Atalay'a susma hakkı-
nı kullanacağını söyledi. Atalay, dün
11.00'de Balbay ile yaklaşık 1 saat
görüştüklerini açıkladı. Balbay'a bun-
dan sonraki süreç hakkında bilgi ver-
diklerini anlatan Atalay, Balbay'ın,
"gayet nazik karşılandıklarını, prob-
lem olmadığını, kendisine Ergenekon
soruşturması kapsamında gözaltına
alındığı dışında hiçbir bilgi verilme-
diğini" ifade ettiğini söyledi.
Cözaltına itiraz edildi
Balbay'ın avukatlan Bülent Utku ve
Tora Pekin, Beşiktaş'taki tstanbul
Adliyesi'ne giderek, soruşturmayı yü-
rüten cumhuriyet savcılanndan Zeke-
riya Öz'c Balbay'ın açıklamasını ver-
diler. Îstanbul 10. Ağır Ceza Mahke-
mesi'ne başvuran avukatlar, Balbay'ın
gözaltına alınmasma ve dosyayı ince-
leme ve örnek alma konusunda verilen
kısıtlama karanna itiraz ettiler. Dilek-
çede, gözaltı uygulamasının, ancak bir
tedbirin soruştunna için zorunlu olma-
sı ve suçun işlendiğine ilişkin emarelerin
mevcut olması koşuluyla mümkün ola-
cağı kaydedilerek, "CMK'nin bu em-
redici hükmüne rağmen, müvekkili-
miz hakkında, hangi emarelerin ol-
duğu ve ne gibi zorlayıcı nedenler bi-
lindiği hususu meçhuldur" denildi.
Balbay'ın istenildiği an çağnldığında,
davcte karşılık vereceğinin muhtemel
olduğu dile getirilerek şöyle devam edil-
di: "Kendisinin herhangi bir zorlayıcı
durum yokken gözaltına alınmış ol-
ması, kişi güvenliği ve özgürlüğüne
yönelik bütün yasal ve hukuki gü-
vencelerin çiğncnmesi sonucunu do-
ğurmuştur. Bu nedcnle, hukuksuz uy-
gulamaya bir an önce son verilerek,
bir an önce ifadesinin alınınası ve ser-
best bırakılmasını talep ediyoruz.
Müvekkilimizin hukuksuz olan bu
gözaltı işlemine maruz bırakılması-
uın, kendisini kamuoyu önünde sııç-
lu olarak gösterilmeye yönelik bir gi-
rişim olarak değerlendiriyoruz.'''
AİHS Ihlal edlllyor
Avrupa tnsan Haklan Sözleşme-
si'nin (AÎHS) 5. ve 6. maddclerinde-
ki adil yargılanma hakkı ile özgürlük
ve güvenlik hakkı kapsamında, Bal-
bay'a hukuki yardımda bulunabilmek
için Balbay hakkındaki belgelerin ken-
dilerine verihnesini isteyen avukatlar,
"Müvekkilimizin kendisine yönelti-
len suçlama konusunda aynntılı
bilgi edinme hakkı adil yargılama il-
kesinin gereğidir. Soruşturmanın
»i/.liliği ilkesinin yanlış yorumlana-
rak, kendisi ile ilgili belgelerin şüp-
heliden de gizlenmesi AIHS'ne ay-
kırıdır" denildi.
'Paşa bu ortama dayanır'
Emekli Orgeneral Tolon'un avukatı
Ahmet Çörtoğlu da, müvekkili ile
görüştükten sonra durumuyla ilgili
yaptığı açıklamada, "Klimalı bir oda-
da tek başına oturuyor" dedi. Gazc-
tecilerin ortamı nasıl sonısunaysa "Pa-
şa yıllarca dağlarda yattı, kalktı. Bu
ortama dayanır" yanıtmı verdi.
Balbay'ın savcıya dilekçesi
Sayın Zekeriya Öz
(İstanbul Cumhuriyet Savcısı)
Ben Mustafa Balbay,
Sizin yazıh emriniz gereğince, Ankara 'da dün
sabah evimden gözaltına almdım. Talebinize uygun
olarak yedek hâkimliğinizee verilen karar nedeniyle
gözaltında tuıulduğum ilk 24 saat avııkatımla
görüfemedim. Bugün saat 11.00'de avukatımla
görüşebildim. Bana gözaltı sürecine ilişkin yasal
proscdür, kurallar ve haklarım konusunda bilgi verdi.
Herhangi bir zorunluluk ve ihtiyaç olmasa bile
ııygulamada gözaltı süresinin savcıhğm yctkisi
dahilinde 4 güne kadar sürebildiğini ve bunun sık
gerçekleşen bir uygulama olduğunu öğrendim. Yine
ne benim ne de avukatmun, alınan gizlilik ve kısıtlama
kararları nedeniyle, hakkımdaki suçlamaya temel
teskil eden hiçbir bilgi belge ve bulgu konusunda
bilgilendirilmeyeceğimizi. dosyayı inceleyip
göremeyeceğimizi de öğrendim.
Bu durumda bana yöneltilen soyut suçlama dısında,
somul bir suçlama ve bu suçlamaya temel oluşturacak
bilgi ve belgeler gizlenecektir. Bo'yle bir durumda
savunma hakkımı layıkıyla kullanamayacağım ve
adil bir yargılamanm söz konusu olamayacağı baştan
bellidir.
Bütün bu olgulan dikkate alarak şu kararımı ve
talebimi iletmem kaçımlmaz olmuştur.
Ben Mustafa Balbay, emniyette bulunduğum sürece
kimliğim dısmdaki hiçbir soruya yamt vermeyeceğimi,
emniyette susma hakkımı kullanacağımı, açık ve
kesin olarak ifade ediyorum. Bu nedenle su andan
itibaren bir cumhuriyet savcısmın ya da yargıcın
huzuruna çıkanlmadan emniyet müdürlüğünde
gözaltında tululmaya devam ettirilmemin geçerli,
mantıki ve hukuki açıklaması olamayacaktır. Açıkça
belirlmek islerim ki. susma hakkımı yalnızca emniyet
müdürlüğünde ve polise ifade vermemek suretiyle
kullanacağını.
Savcılığtnız ya da yargıç önünde ise tarafıma
yönelrileeek tüm sonılara gerekli cevaplan vereceğimi
beyan ederim. tşbu beyanımm tarafinızca öğrenildiği
andan itibaren emniyette geçireceğim her dakikanın
gereksiz yere özgürlüğümün kısıtlanması anlaımm
tasıyacağı, yasanın verdiği yetkinin amacına aykırı
olarak kullanılması suretiyle mağdur edilmemden
iharet bir uygulama olacağını belirtmek islerim.
Bu hususun kamuoyunda izahı gerekeceği
kıtşkusuzdur.
Yine emniyette susma hakkımı kullanıp ifade
vermememin önemli bir gerekçesi de, bu soruşturma
kapsamında daha önceki tarihlerde gözaltına alınan
ve emniyette ifade veren bazı kişilerle ilgili yaşanmış
olumsuz örneklerin varlıgıdır. Emniyette verilen
ifadelerin bazı bölümlerinin çarpıtılarak, bazı
bölümlerinin de hağlammdan koparılarak kişilerin
toplum nezdinde karalanması, şaibe altında
bırakılması, suçlu gösterilmeye çalışılması girişimleri
bilinen olgulardır.
Belirli medya organları ve gazeteciler aracılığıyla
kişilerin masumiyel karinesi hiçe sayıldığt gerçeği
karşısında, bile bile bu mağduriyete düşmek islemem.
Tekrar ve altını çizerek vurgulamak isterim ki,
amacım yargıdan imtiyaz talep etmek ya da yargıya
hesap vermekten kaçınak değildir. Tersine, hukuksuz
olduğuna inandığım gözaltı sltrecinin keyfi ve gereksiz
yere uzatılmasına sevirei kalmamak, bunun için
kaııunun bana tanınıdığı haklan kullanmak istiyorum.
Bir an önce huzurıınuza ya da yargıç önüne davet
edilmeyi bekliyorum.
Saygılarımla
Mustafa Balbay
02.07.2008 - Saat: 11.30
Îstanbul Barosu, Ergenekon soruşturmasımn süresi açısından ucunun açık olduğuna dikkat çekti.
tstanbul Barosu sürenin aşılmasına tepki gösterdi
'Olağan ölçü aşıldı'
Îstanbul Haber Servisi - îstanbul Barosu Baş-
kan Yardımcısı Mehmet Durakoğlu, Ergenekon
soruşturmasındaki sürenin olağan sayılabilecek her
türlü ölçüyü aştığını belirterek, gizlilik karan nede-
niyle de savunmanın devre dışı olduğunu ifade etti.
îstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyelerinin dü-
zenlediği basın toplantısında konuşan Başkan Yar-
dımcısı Durakoğlu, bir türlü sonuçlandınlmayan so-
ruştunnanın hukuksal bağlamda derinleşmiş yeni
sorunlar doğurduğunu söyledi. Durakoğlu, "Soruş-
turmanın başlamasının üzerinden 1 yılı aşkın bir
zaman geçtikten sonra, hâlâ gözaltı ihtiyacı du-
yulabilmesi, 1 yıldan bu yana işin hangi ciddiyet
ölçüsünde ele alındığını göstermesi bakımından
ilginçtir. 1 yıldan fazla bir süredir üzerinde gizli-
lik kararı bulunan bir dosyadan sürdürülen bir
soruşturma nedeniyle, avukatlar hukuki körebe
oynamaktadırlar. Bu ülkede kimse yargıdan mu-
af olmamalıdır. Kimse, kendisini yargının üze-
rinde görüp gözetmemelidir" diye konuştu.
Tutukluluk tedblr değll ceza oldu'
Yargı kullanılarak hukuksuzluğa yol açılmaması
gerektiğine işaret eden Durakoğlu, kimsenin yargıyı
siyasal beklentilerine araç kılmaması gerektiğini
vurguladı. "Yargının evrensel kabule ulaşmış
kutsiyetlerinden istifade ederek, kimse ele geçir-
diği erki, kendi planlarının parçası olarak dü-
şünmemelidir" diyen Durakoğlu, bu soruştumıada
olağan sayılabilecek her türlü ölçünün aşıldığını, tu-
tukluluğun tedbir olmaktan çıkıp, infaz edilmekte
olan bir cezaya dönüştüğüne dikkat çekti. lddiana-
menin yazılamamış olmasını eleştirerek, soruştur-
manın adliye dışında karar aşamasına geldiğini vur-
gulayan Durakoğlu, soruşturmanın siyasal özünün
hukuksal niteliğinin önüne geçtiğini savundu. Dura-
koğlu, durumun, siyasal iktidarın soruşturmaya özel
bir ilgi göstennesinden kaynaklandığını ifade etti.
Yargı, rövanş aracı olarak kullarulıyor'
DGM'lerin özel yetkili malıkemelere dönüşmesi-
nin, DGM mantığının büsbütün ortadan kalkması so-
nucunu doğurmadığının anlaşıldığını söyleyen Dura-
koğlu, "Soruşturmanın, siyasal iktidarı oluşturan
partinin kapatılması için açılan davanın hesap-
laşmasına yönelik bir tartışmanın vesilcsi haline
gctirilmesi, soruşturmadaki yönlendirme arzusu-
nun da göstergesidir. Yargı kurum ve organları-
ııııı, bir travmadan kaynaklandığı anlaşılan rö-
vanş duygularının tatmin aracı olarak kullanıl-
masına iziıı verilmemelidir" dedi..
BİTTİ Mİ, BİTMEDİ Mİ?
tddianame için
çelişkili açıklamalar
Îstanbul Haber Servisi - Îstanbul
Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz
Ergin, Ergenekon soruştunnası iddia-
namesinin tamamlandığı yönünde ba-
sında çıkan iddiaların doğru olmadığını
ifade etti. Îstanbul Cumhuriyet Başsav-
cı Vekili Turan Çolakkadı ise iddia-
namenin tamamlandığını vc Ulusal
Yargı Ağı Projesi'ne (UYAP) kayıt iş-
lcmlerinde sorun yaşandığını söyledi.
tddianameye, son operasyonda gözal-
tına alınanlann eklenmeycccğini söyle-
yen Çolakkadı, yaklaşık 2 bin 500 say-
fa olması beklenen iddianamenin, kayıt
işlemleri bittikten sonra, önce kendisi-
ne sunulacağını bildirdi. Çolakkadı,
UYAP'a 300 sayfadan fazla iddiana-
melerin teknik sorundan dolayı kayde-
dilemediğini belirterek soranun çözül-
meye çalışıldığmı anlattı. "İddianame-
nin düşeceği mahkemeden, iddiana-
menin CD ortamında samklara ve
taraflara verilmesini isteyeceğiz" di-
yen Çolakkadı, davaya bakacak mahke-
meye, başka yeni dosya verilmemesi
için başvumlacağını anlattı. Soruştur-
maya bakan 3 savcı, nöbetçi savcı ve
duruşma savcılanriın da katıldığı bir
toplantı yaptıklannı kaydcdcn Çolakka-
dı, "Geçen pazar günü iddianameye
son şeklini vermek için savcılarla 7-8
saat süren bir toplantı yaptık" dedi.
Başsavcı Ergin ise basında çıkan id-
dianamenin tamamlandığı ve birkaç
gün içerisinde açıklanacağı yönündeki
haberlerin gerçeği yansıtmadığını söy-
ledi. Gazetecilerin somlannı yanıtlayan
Ergin, "Son gözaltılar olmasaydı id-
dianame 1-2 günde açıklanabilirdi.
Ancak önceki gün yapılan gözaltılar-
dan sonra iddianamenin derhal açık-
lanması mümkün değil" dedi.
POLİTİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETtNKAYA
Madımak'ı Unutmadık!..
Nasıl bir şeydir yaşam, nasıl bîr şeydir evlat
acısı...
Ölüm nedir, nasıl anlatılır!..
Sıvas'ta Madımak Oteli...
Yobazların tekbir getirerek eyleme geçmeleri...
SonerYalçın'ın Hürriyet'teyayımlanan "ikiço-
cuğunu yitirmiş bir annenin hazin öyküsü"nü
okurken günlerden pazardı...
Iki kardeş, sarılarak alevler içinde kalmıştı...
Boğazım düğümlendi Ismail ve Hüsne Kaya'nın
acıklı, içimi dağlayan öykülerini okuyunca...
Onlar Madımak katliamında yakılarak öldü-
rüldüler. Öteki aydınlar, şairler ve ozanlar gibi...
Menekşe Kaya 14, Koray Kaya ise 12 yaşın
daydı. Menekşe lise, Koray Kaya ise ortaokul öğ-
rencisiydi...
Ve Cumhuriyet'te yayımlanan Hatice Tun-
cer'in "Asıl suçlular yargılanmadı" başlıklı ya-
zısı...
Hasret Gültekin elinde sazıyla Sıvas'a geldi-
ğinde 22 yaşındaydı. Eşi Yeter, yobazların ate-
şinde yitirdi onu...
Yeter Gültekin, Hasret katledildiğinde oğlu Ro-
ni'ye hamileydi. Şimdi Roni 15 yaşında.
Hayatın sayfaları hüznün, acının gölgelerini
yansıtıyor bana, sıcak bir îstanbul öğlesinde...
Istinye'de soluk alıyorum kahvemi yudum-
larken ölümle-yaşam arasındaki derin çizgiyi gö-
rür gibi oluyorum...
Asıl suçlular aramızda... Onlar hiç yargılanma-
dılar...
2 Temmuz 1993 - 2 Temmuz 2008...
Aradan geçen 15 yıl...
Acılarla geçen uzun yıllar...
Sıvas katliamını unutmadık...
Cumhuriyet Yayınları'ndan çıkan ve dördüncü
baskısını yapan "Yobaz ve Hokkabaz" o katlia-
mı anlatır...
•••
15 yıl önceki Sıvas katliamını yazarken ken-
di kendime söz verdim...
Ağıt yakmayacağım!..
Onların yasını tutmayacağım!..
Çünkü onlar milyonların yüreğinde yaşıyor,
geleceğin şafağında, açacak umudun yaz çi-
çeklerinde çoğalıyor...
Bir şiirin dizelerinde yaşamdır benim için onlar;
Karayobaz çetelerine karşı bir güç; okyanuslar-
da çoğalan umut; bir çığlıktır, bir öyküdür; ne
kadar kıyarsanız kıyın çoğalırlar...
Gençlik yıllarımda Kahramanmaraş'ta, Ço-
rum'da, Malatya'da, Gaziosmanpaşa'da, Üm-
raniye'de kıydılargenç-yaşlı demeden...
ölenler, ilkyazda bir zerdali dalında çiçeklen-
diler...
Metin Altıok'un kızı Zeynep bilmem şimdi kaç
yaşında...
On bir yıl önce, odamda şöyle sesleniyordu
Zeynep Altıok:
"Ben babamı kaybetmedim. Sizler gelece-
ğinizi kaybettiniz..."
Zeynep, başını tavana çevirip devam etmişti:
"Bağırsam neye yarar, nasılsa duymazlar; ben
bir kömür ocağının onulmaz göçüğüyüm; içimde
cesetler ve daha ölmemişler var..."
Karanlıkta bir çığlık kalmıştı Metin'den kızı Zey-
nep'e...
O çığlıkla hep ayakta kaldı Zeynep...
O yüzden ağıt yakmak yok!..
Bizdik ölenler, bizdik ölümlerle çoğalanlar!..
Bizdik gericiliğe karşı bayrak açanlar...
Sıvas katliamını unutmadık veunutmayacağız!..
15 yıl önceye dönüyorum...
2 Temmuz 1993'te bir kor düştü yüreğimize.
Bedenlerimizi alevler sardı...
Asım Bezirci, Metin Altıok, Nesimi Çimen,
Behçet Aysan...
Dün sabah evden çıkarken Behçet'in dizeleri-
ni anımsamaya çalışıyorum...
"Yalnızlık senin konuşkan kuşun
hani hep duvarlara anlattığm
hapislerden kalma sürgünlerden
yalnızlık senin konuşkan kuşun
bulutlar taşıdığın yakut sürahide
begonyalar büyüten eski alışkanlık
yalnızlık senin o konuşkan kuşun
kırk kapıdan geçmiş kırk kilitten.
yaralı, dili lal, kanadı kmk
vurulmuş başında bir yokuşun."
•••
Nasıl bir şeydir yaşam, nasıl bir şeydir evlat
acısı...
Babayı, anneyi, kardeşi, insanı yitirmek na-
sıl bir şeydir?
ölüm nedir, nasıl anlatılır dostlarsöylermisiniz?
Cayır cayır yaktılar bizi karayobaz çeteleri...
içimde derin birsızı...
Dudaklarımda Metin'in dizeleri:
"Sanki uyanık görülen düş
Tüterken yangın yerleri
Geceye bir masaldan düşmüş
Iki akasya salkım elleri."
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 02126 343 72 69
HİKMET ÇETlNKAYA
Bu Dir öykUdiIr
aslında... Diinfin
solcuları, bugün
"Soros çocukları"
olmuştur. Onların
adları, saymakla
bitmez!
Bu kitapia, dln
baronlarıyla aynı
solrayı paylaşan
"Soros çocuklan'nı ve
"el Dtrlıği" Ue Tiirkiye
iiîcrinc oynanan
oyunlan bulacaksuıız.
A IKİ *
Vıyıı-Dalıtıı
Maıkaz:
îstanbul Şulıc:
Ankua Şube:
IzmlrŞuba:
HmurııııUn
Of CumhuriyeC
V Kitapları
Prol. Nureilln Mazhar öktel Sokak No: 2 Şişli lcl: 0 212 343 72 74
Ciî/ayir Çıkmazı All Balıçe (Fransız SokaOı) Galatasaıay-BGyoğlu
Alalüık Bulvarı No: 126 Kat: 4 Bakanlıklar Tel: 0 312 419 50 20
H Ziya Bulvarı 1352 Sokak No: 2/3 Pasaport Tel: 0 232 441 12 20