Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 TEMMUZ 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
ERGENEKON IDDIANAMESI
Ergenekon yapılanması içinde Veli Küçük'ün her konu ile bizzat ilgilendiği öne sürüldü
îddianamede 'ilişkiler ağı'
Uçkun Geray,
İstanbul'a geldi
• tstanbul Haber
Servisi- Konya Emniyet
Müdürlüğ'nc bağlı
ckipler tarafından 23
Temınuz'da Istanbul,
Konya, lznıit, Mersin ve
Elazığ'da düzenlenen
eşzamanlı
operasyonlaıda gözaltına
alınan vc önceki gün
çıkanldığı Adana
Adliyesi'nden serbest
bırakılan tşçi Partisi
Mcrkcz Karar Yürütme
Kıırulu üyesi Prof. Dr.
Uçkun Geray, dün
İstanbul'a geldi.
Havalimanında,
gazetecilerin sorulannı
yanıtlayan Geray,
"Emperyalistler
tarafından bize bir oyun
oynanmiştır. Türkiye'de
tertip üretnıek artık kolay
hale geldi. Bir grııbu
tertibin içine alır da,
kazara lşçi Partili biri
onıınla telefon görüşmesi
yaparsa tertip tamamdır.
Okuduğunuz,
seyrettiğiniz her şeye
inanmayın. lzlediğim
haberler karşısında
kendimi tanıyamadım.
Ben neymişim?" dedi.
Havalimanından çıkan
Geray, araç beklerken
çevresindekilere,
"Çekilin ben teröristim,
terörist geliyor" diye
espri yapti.
Israfın maliyeti
65 milyar YTL'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye Ziraat Odalan
Birliği (TZOB) Genel
Başkanı Şemsi
Bayraktar, TZOB
tarafından lıazırlanan
"Tanmda lsraf ve
Verinısizlik" raporunu
değerlendirdiği basın
toplantısında, tanmda
israf ve verimsizliğin
ortaya koyduğu toplam
kaybın çok önemli bir
büyüklüğe ulaştığını
belirterek, "Tanmdaki
tüm israf ve verimsizliğin
ülkemize maliyeti 65
milyar YTL'ye
yaklaşmaktadır" dedi.
Türkiye'de bir kısım
arazilerin kabiliyetlerine
uygıın kullanılmadığını
ifade eden Bayraktar,
bazı arazilerin orman ve
mera olarak kullanılması
gerekirkcn işlemeli tanm
yapıldığını, buna karşılık
verimli tanm arazilerinin
de tanm dışı amaçlarla
kullamldığını belirtti.
için Türkiye'de
• BRÜKSEL
(ANKA) - Türkiye-AB
Kanna Parlamento
Komisyonu Eş Başkanı
Joost Lagendijk, bugün
Anayasa Mahkemesi'nde
görüşülmeye başlayacak
AKP davasını izlenıek
için Türkiye'ye geldi.
ABHabcr, Lagendijk'in
AKP davasını izlemek
için Türkiye'ye geldiğini
duyıırduğu haberinde AB
kıırumlannın da yaz tatili
nedeniyle gelişnıeleri
Ankara'daki misyon
aracılığıyla yakından
izlcdiğini kaydctti.
tstanbul Haber Servisi -
Ergenekon içindeki mafya ya-
pılanmasında her konuyu şüp-
hcli Veli Küçük'ün bildiği,
Küçük'ün her konu ile bizzat il-
gilendiği öne sürüldü.
Muzaffer Tekin'in, disip-
sizlinlik nedeniyle TSK'den
atıldığı, Senıih Tufan Gülal-
tay ve Sedat Peker'le ilişki
kurduğu, uyuşturucu kaçakçı-
sı olarak bilinen Ertuğrul Yıl-
maz'la ortaklık yaptığı belir-
tildi. Örgütün sivil toplum ör-
gütleri yapılanmasını oluşturan
Sevgi Erenerol ile yakın iliş-
ki içerisinde olduğu, örgütte
"köprü personel" olan Te-
kin'e bağlı suikast timlerinin
oluşturulduğu, örgütün ger-
çekleştirnıeyi planladığı ey-
lemleri bazen bu suikast tim-
lerine, bazen yeni oluşrurulan
Kuvayı Milliye demekleri ça-
tısı altmda oluşturulan örgüt
üyelerine, bazen de mafya
gruplanna yaptırdığına dikkat
• Îddianamede llhan Selçuk'un, Veli Küçük ile
doğrudan irtibat kumıadığı, aradaki irtibatı Doğu
Perinçek ve Kemal Alemdaroğlu aracıhğı ile
sağladığı ileri sürüldü.
çekildi. Ergenekon'un kendi
bünyesindeki mafya ile uzuıı
yıllar öncesine dayanan ilişki-
lerinin olduğu, Sami Hoş-
tan'ın "Arnavut Sami", Sedat
Peker'in ise "Reis" kod adla-
nnın buluııduğu belirtildi.
Îddianamede gazetemiz lm-
tiyaz Sahibi tlhan Selçuk'un,
Veli Küçük ile doğrudan irtibat
kurmadığı, aradaki irtibatı Do-
ğu Perinçek ve Kemal Alem-
daroğlu aracıhğı ile sağladığı
ileri sürüldü. Şüpheli Alemda-
roğlu'nun 25 Ekim 2003 günü
Ankara'da Cumhuriyet'in 80.
yılı kutlamalan çerçevesinde
düzenlenen gösteriye katıldığı,
öğrencilerin elinde "Ordu Gö-
reve" yazılı pankartlann bu-
lunduğu anımsatılarak Alem-
daroğlu'nun telefon konuşma-
lannda, "...ben gerçi her or-
tamda söylüyorum ya artık
herhalde bu iş demokrasiyle
olmaz. Ulusal bir devrim ol-
malıdır" dediği kaydedildi.
Ergenekon örgütünün bir özel-
liğiııin de kendi menfaatlanna
ve ideolojilerine uygun olan
darbeleri "devrim" diyerek
övmeleri olduğu ifade edildi.
Askeri yapüanma
başkanı Perinçek
Perinçek, Ferit İlsever, Gü-
ler Kömürcü, Vedat Yenerer,
Adnan Akfırat ve geçmiş dö-
nemde Tuncay Güney'in doğ-
rudan Küçük ile irtibath ol-
duklan, Kömürcü'nün Zeke-
riya Öztürk vasıtasıyla da
OSMAN YILDIRIM'IN $İFRELİ MEKTUBU
'Demirel hedefteydV iddiası
İstanbul Haber Servisi - Îd-
dianamede, Danıştay davası sa-
nığı Osman Yıldınm'ın, şifre-
li mektupla soruştunna savcı-
lanna ulaştığı, üyesi olmadığı-
nı iddia cttiği Ergenekon örgü-
tünün, Süleyman Demirel'in de
aralannda buluııduğu birçok is-
mi öldümıeyi planladığını söy-
lediği öne sürülüyor.
Yıldınm ifadesinde, Ergene-
kon yapılanması içerisinde ol-
duğunu bildiği tbrahim
Genç'in kendisine komplo kur-
duğunu, yalnızca Cumhuriyet'e
saldından ceza alması gerekir-
kcn, Danıştay saldınsından da
sorumlu tutulduğuııu belirtti.
Genç'in, yanında bulunduğu
dönemlerde sohbet ortamlann-
da birtakım şahısların adını,
mektuba çizdiği şekil üzerine,
geliştirdiği şifreli yazılar ile
yazdığını ileri söyleyen Yıldı-
nm, bunlann Ergenekon'un ey-
lem yapmayı planladıkları kişi-
ler olduğunu ifade etti. Sakallı
ve şapkalı insan şeklinin kul-
landıklan tetikçiyi temsil ettiğini
söyleyerek "Bu insan resminin
sağ tarafındaki arapça yazıda
"ya Allah", sol tarafında da
"Allah'u Ekber" yazıyordu.
Bu cümleler tetikçilere kul-
landırdıkları sloganlar, ke-
lepçe resmiyle de tetikçinin ya-
kalanacağı anlatılıyor" dedi.
Yıldınm'ın ifadcsinc görc, Sü-
leyman Demirel, Deniz Bay-
kal, Erdoğan Teziç, Bülent
Eczacıbaşı, Vural Savaş, Şe-
ncr Eruygur, Kemal Anadol,
Kemal Gürüz, Bekir Coşkun,
Emin Çölaşan, Tuncay Öz-
kan, Sabih Kanadoğlu, Ahmet
Necdet Sezer, Cumhuriyet
gazetesi (yeni), Türkan Say-
lan, Mustafa Süzer, ABD El-
çiliği, Tülay Tuğcu, Orhan
Pamuk, Ruhat Mengi, Lajen-
dijk, VVilson ve patriklıaneler
Ergenekon örgütü tarafından
saldın planmın yapıldığı kişi ve
yerler... Yıldınm, bu ihban yap-
üktan sonra televizyondan Cum-
huriyet gazetesine yeni bir mo-
lotoflu saldın yapıldığını öğ-
rendiğini de belirtti. Süleyman Demirel.
Cumhııriyet'e sızma planı
Ergenekon belgesinde, örgütün medya kuruluşlannın
kontrol altına ahnmasından bahsedildiği kaydedildi
tstanbul Haber Servisi- Ergenekon belge-
sinde, örgütün medya kuruluşlannın kontrol al-
tına alınması, kendi medya kuruluşlannı oluş-
tunııası gerektiğinden bahsedildiği, bununla il-
gili de "Ulusal Medya 2001", "Kanal 6 Ana-
liz", "Televizyon Analiz", "Dergi" isimli ça-
hşmalann yapıldığı kaydedildi. "Ulusal Med-
ya 2001" adlı dokümana göre bağımsız ulusal
medya kuruluşlannın yaratılabilnıesi için yurt-
ta ve yurtdışında faaliyet gösteren Türk işa-
damları arasından seçilecek kişilerden "Med-
ya-Finans Konseyi"nin oluşturulması gereki-
yor. Bu çerçevede öncelikle Cumhuriyet gaze-
tesinin ele geçirilerek ulusal medya oluşumu-
nun merkez üssü olması kararlaştınlmış.
Belgede, bunuıı yanı sıra Perinçek grubuna
ait Ulusal TV'nin ise görsel yayın kanadını
oluşturabileceği, ancak bu televizyon bünye-
sinde bir amcliyat gcrektiği, yine de Ulusal
TV'nin, Cumhuriyet gazetesi ile elde edilecek
başanya gölge düşürebileceği belirtiliyor. "Bu
nedenle Cumhuriyet gazetesi ile Kanal 6
televizyonunun evlilik yapmasının daha
akılcı olduğu"nun belirtildiği belgede, "Cum-
huriyet gazetesinin reorganizasyonu" başlı-
ğında ayn bir bölüm bulunuyor. Îddianamede
şöylc deniliyor: "Gazetenin yönetimine sap-
lantıları olmayan, değişik koşullara uyum
sağlayabilme ve öngörü yeteneğine sahip,
gerçek bir gazeteci portresinin getirilmesi
gerektiği, gazetenin haber merkczinde görev
yapan redaktör, yazıişleri görevlileri ve köşe
yazarlarımn tümüyle değiştirilmesi gerekti-
ği, yayım politikasının yeniden belirlenmesi
gerektiği belirtilmiştir."
Belgede, Cumhuriyet'in ele geçirilmesiyle
ilgili Gürbüz Çapan'la yapılan görüşmenin
yazıldığı, Çapan'ın, Cumhuriyet'in "Ulusal
Medyanın Merkez Üssü" olarak seçilmesini
kabul cttiğinin belirtildiği kaydediliyor. Bura-
da, hissenin, en az yüzde 51 'inin örgütün aidi-
yetine geçmesinin kararlaştınldığının belirtildi-
ği de ifade ediliyor. Başka bir dokümanda da
Cumhuriyet gazetesinin Alman-Nazi istihbarat
örgütünün finansal desteği ile kurulduğu, yine
Hürriyet gazetesinin de Mossad bağlantılı ol-
duğu, bu şekilde basının tümü ile dışa bağımlı
Bilderbekciler tarafından rotası çizilen sermaye
gruplan ve bunların hizmetindeki CIA'nın
kontrolü altma girdiği ileri sürülüyor.
Kuvayi Milliye demekleri ile ir-
tibatlannı sürdürdüğü kayde-
dildi. Demeğin başkanının Be-
kir Öztürk'ü ve Kömürcü'yü
Küçük'ün talimatlanna uygun
olarak yönlendirdiği, Zekeriya
Öztürk'ün örgütün üst düzcy
toplantılanna katılıp alınan ka-
rarları uyguladığı, Danıştay
olayı sonrasında Küçük ile ir-
tibatmı Güler Kömürcü vası-
tasıyla yürüttüğü iddia edildi.
Perinçek'in aynı zamanda as-
keri yapılanma ile de irtibath
bulunduğu ileri sürülerek Kü-
çük'ün Türkeli dergisini kur-
durduğu, kendi talimatı ile ku-
nılan Vatansever Kuvvctler
Güç Birliği Derneği'ne bu der-
ginin yönetimini bıraktığı an-
latıldı. Perinçek'in yönettiği
kanallarda, Adnan Akfırat,
Ferit İlsever, Serhan Bolluk,
Hikmet Çiçek ve Hayati Öz-
can'ın medya yapılanması içer-
sinde yer aldıklan, istihbarat
toplama ve kişisel verileri kay-
detme ile devlete ait gizli bel-
geleri ele geçirdiklerinin tespit
edildiği öne sürüldü.
Lider deşifre edilmedi
"Gizli hiyerarşik yapıya
bağlı üst örgütlenme, bu ör-
gütlenmenin üst düzey ol-
masının yanında stratejik
örgütlenmenin de buradan
yönetildiği ve kararlann bu-
rada alınıp ait örgütlenme bi-
rimlerine iletilip uygulama-
ya konulduğu anlaşılmakta-
dır" denilerek, bu plan çerçe-
vesinde de eylem ve faaliyet-
lere başladıkları, silahlı grup-
lar oluşturduklan, Muzaffer
Tekin'in bu grubun başmda ol-
duğu, Tekin'in ofisinin gencl-
de buluşma ve toplantı yeri ola-
rak kullanıldığı, yine silahlı ve
bombalı birimin Mete Yala-
zangil vasıtası ile Tekin'e bağ-
lı olarak hareket ettikJeri ileri
sürüldü. Ergenekon ve "Dev-
letin Yeniden Yapılanması"
dokümanına göre planlama
yürütme kunılu ve ait kurulun
21 kişiden oluştuğu, 21 ayn ör-
gütlenme birimi ve bu birim-
lerin aralannda farklı kişiler ol-
duğu, buna bağlı olarak tüm
şüpheliler arasında bire bir hi-
yerarşik ve organik bağ bu-
lunmasının, zorunlu olmadığı
ifade edildi. Ergenekon baş-
kanlığına 7 gizli birimin bağ-
lı olduğu, 5'inüı başında asker
bulunduğunun belirtildiği, bu
bölümlerin başkanlıklanna ko-
mutanlık diye isim verildiği, bu
durumun örgütlenmenin ku-
rucularının vc yöneticilerinin
asker kökenli olduklarmı gös-
terdiği kaydedildi.
'Örgüt için yazdılar'
Şüpheli Hayrettin Erte-
kin'in, tahliyc edilen Ayşe
Asuman Özdemir, yazar Er-
gün Poyraz, Güler Kömürcü,
Umit Sayın, Emin Gürses
ve Vedat Yenerer'in çcşitli
gazete, internet sitesi ve telev-
ziyonlarda örgütün amacı doğ-
rultusunda yazı, yayın ve pro-
paganda faaliyetleri yaptıkla-
n iddia edildi.
Örgütün sivil yapılanmasımn
Aralık 1999 tarihli "Lobi -
Ergenekon" dokümanında
tüm aynntılanyla anlatıldığı
ifade edilerek "Beş sivil yö-
neticinin şüphelilerin eylem
ve faaliyetlerinden Sevgi Ere-
nerol, Kemal Kerinçsiz, so-
ruştunna aşamasında ölen
Kuddusi Okkır, tsmail Yıldız
ve Erkut Ersoy olduğu, bun-
lann örgüt içinde özel göre-
ve haiz oldukları anlaşılmış-
tır" denildi.
'12 Eylül darbecileri deyargılansın'
78'liler Girişimi, Antikapita-
list, EMEP, ESP, EHP, DTP,
KESK İstanbul Şubeler Plat-
formu, ÖDP, SEH, SDP, SPG,
SODAP, Toplumsal Özgürlük,
SODEVMn aralannda bulun-
duğu çeşitli siyasi parti ile
emek örgütleri Ergenekon
operasyonları konusunda Ga-
latasaray'da ortak açıklama
yaptı. Açıklamada, "Eğer
AKP hükünıeti yalnızca kendi-
nc Müslüman, deınokrat değil-
se ve darbeciliğe sahiden kar-
sıysa, parlementoda kurulacak
bir konıisyonla bütün darbeci-
leri ve darbe girişimlerini so-
ruşturmalı, anayasanın geçici
15. maddesini kaldırarak dar-
bccilerin yargılanma yolunu
açmalıdır" denildi. Açıklama-
da, 78'liler Girişimi Sözcüsü
Celalettin Can, "12 Eylül'de
ABD desteğiyle darbe yapan
paşalar, emir komuta zinciri
içerisinde Türkiye'yi karanlı-
ğa sürükleyen militaristlcr ne
olacak? ABD'nin desteğiyle
darbe yapanlar da yargılan-
sın" dedi. (SERKAN YILDIZ)
•
Asil'den Tırpanlanan.. 'Vekil'e
Ekim ayında yürürlüğe girecek olan
yeni Sosyal Güvenlik Yasası,
çalışanların birçok kazanılmış hakkını
elinden aldı. Iktidar milletvekilleri,
"IMFİstedi" deyip, gözlerini
kırpmadan, birkaç günde çalışanların
haklarını ellerinden alacak
düzenlemeler için el kaldırdılar.
AKP'li Ibrahim Yiğit'in imzasıyla
TBMM Başkanlığı'na verilen bir yasa
önerisinde bu yasanın "kendilerine
dokunan" maddelerinin törpülenip,
"milletvekillerine ayrıcalıklarının iade
edilmesi"ri\ içeren bir dizi düzenleme
öngörülüyor. Tabii bu girişimi tek
başına Ibrahim Yiğit'e yüklemek de
haksızlık olur. Belli ki birileri bu
önerinin hazırlanmasında Yiğit'e
"hatırı sayılır katkıda" bulunmuş.
Çünkü Yiğit, verdiği yasa önerisinin
"milletvekillerine ayrıcalık sağladığı,
temsil tazminatı verilmesi öngördüğü
ve emekliliği hak eden
milletvekillerine 2 yıl parlamenterlik
görevi yapma zorunluluğunu
kaldırdığı" yönündeki haberleri
şiddetle yalanlıyor. Bununla da
kalmıyor, bunları yazan gazetecileri
de "okuduğunu anlamamakla"
suçlayıp hakaret ediyor. Ancak kimin
"okuduğunu" ya da "verdiğiyasa
önerisini anlamadığını" bizzat TBMM
Başkanı Köksal Toptan'ın
açıklamaları ortaya koydu. Meclis
Başkanı Toptan, Yiğit'in "külliyen"
reddettiği, temsil tazminatına ilişkin
düzenlemeyi de "1500 YTL temsil
tazminatı, 2001 yılına kadar
milletvekilliği sona eren ve emekli
olamayan kişiler için halen ödenen bir
tazminat. Onun yeniden ihyası için bir
hüküm öneriliyor" sözleriyle
doğruluyor.
Yiğit şu saate kadar "Meclis Başkanı
da okuduğunu anlamıyor" açıklaması
yapmadığına göre, Toptan'ın
tespitlerini doğru kabul etmiş
demektir. Gazetecilere hakaret ettiği
basın açıklamasında "Bu yasa
teklifinin hangi cümlesinden, 1 günde
emeklilik, 1500 YTL tazminat, ikiyıl
yerine 1 yıl bekleme süresi" gibi
anlamlar çıkarılıyor" diyen Yiğit'e
önerimiz, altmda imzası olan teklifi,
yanına bir sosyal güvenlik uzmanı
alarak tekrar baştan sona okuması.
Biz burada bir de vekillerin
kendilerine yönelik "ayrıcalık"
koparmaya çalıştıkları yeni Sosyal
Güvenlik Yasası'yla çalışanların
tırpanlanan haklarının bir bölümünü
anımsatalım istedik. Olur ya belki
"vicdan" - cüzdan arasına sıkışmaz
da vekiller "ayrıcalık" isteminden
vazgeçerler...
• Başta gazeteciler olmak üzere ağır
ve yıpratıcı işlerde çalışanlara daha
erken emeklilik olanağı sağlayan
"yıpranma" tazminatı hakları
ellerinden alındı.
• Emekli maaşları kademeli olarak
azaltılacak. Çalışanlardan daha çok
prim kesilecek ve ele geçen ücretler
azalacak.
• Halen kadınlarda 58, erkeklerde 60
olan emeklilik yaşı kademeli olarak
arrtırılarak 65'e çıkacak.
• Kadın çalışanların emzirme yardımı
ödeneği de düşülerek, hükümet,
yeni doğan bebeğin "rızkına"
bile göz koydu.
• Evlenmediği sürece anne-
babasının sağlık yardımından
yararlanan kız çocuklarının bu hakkı
18 yaş ile sınırlandı. Ev hizmetlerinde
hizmet akdi ile sürekli çalışıp prim
kesilemeyecek kadar az gelir elde
eden kadınların, sigortalı olma ve
yardımlardan yararlanma hakları
kaldırıldı.
• Işsiz kalan sigortalıların işsizlik
maaşı aldıklan süre boyunca
sağlık sigorta primlerinin devletçe
karşılanması tasarıdan çıkarıldı. Işsiz
kalan Bağ-Kur'lunun 240,
SSK'linin 90 gün boyunca sağlık
hizmetlerinden sigortalı olarak
yararlanma hakkı 10 güne
düşürüldü.
• Genel Sağlık Sigortası sonrasında
tüm vatandaşlar ayrım olmaksızın
eşit, ancak paralı sağlık hizmetinden
yararlanacak. Her muayene için 2
YTL katkı payı alınacak. Hastaneler
sınıflandırılacak ve hastadan yüzde
20 katkı payı talep edilebilecek.
Hülya Avşar'ın defterleri
TBMM'de...
TBMM Genel Kurulu'nda geçen
hafta Kamu Mali Yönetimi ve
Kontrol Yasası'nda değişiklik
yapılmasına ilişkin tasarı
görüşülürken kürsüye çıkan
bağımsız Tunceli Milletvekili
Kamer Genç, TOKl'ye imar planı
yapma yetkisi veren düzenlemeyi
sert bir dille eleştirince
Hülya Avşar'a dek
uzanan atışmalar
yaşandı:
KAMER GENÇ:
Başında Tayyip
Erdoğan'ın en yakın
adamı var. Devletin en
kıymetli arsalarını gidip
alıyor, devletin
ihalelerini alıyor,
getiriyor istediği
tüccarlardan, kendi
yandaşları fabrikalardan
inşaat malzemelerini
alıyor, hiçbir denetime
tabi değil. Böyle bir
keyfilik olmaz. Şimdi, TOKl'ye niye
imar planı yapma yetkisini
veriyorsunuz? İmar planı yapma
yetkisi zaten devletin belli
yerlerinde var. Ama siz bununla,
nasıl ki Ergenekon'da AKP'ye karşı
olanları gidip de hemen içeriye
Hülya Avşar.
alalım, aylarca, yıllarca iddianameyi
hazırlamayayım
düşüncesiyle hareket ediyorsunuz,
şimdi de kızdığınız vatandaşların...
VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş)
- Biz mahkeme miyiz ya?
KAMER GENÇ: TOKİ gidiyor,
devlet dairelerinde ihale alıyor, -
hem rakipsiz alıyor- aldığı o ihaleyi
de kendi yandaşlarına,
ait müteahhitlere
veriyor. Bu, devlet
malının talan edilmesi
demektir, talan, talan!
Talan nedir biliyorsunuz
değil mi? Bunu en iyi
bilen sizin iktidarınızdır,
tamam mı? NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) -
Senin uzmanlık alanın
o, o işleri sen iyi bilirsin.
KAMER GENÇ
(Devamla) -
Şimdi, siz konuşmayın.
Sizin İstanbul defterdar
muavini olduğunuzu
biliyorum. Hemen gittin Hülya
Avşar'ın defterlerini incelettin,
kadını ağlattın, onların hepsini ben
biliyorum. Hülya Avşar'ın
hesaplarını niye
incelettin? Ne istedin o
kadıncağızdan?
TRT'de Pip Sultan'a 'Şah' yasağı
DSP İstanbul Milletvekili Süleyman
Yağız; 19 Temmuz günü Sıvas'ta
Aşık Veysel adına düzenlenen
TRT'nin de canlı yayın yaptığı
Uluslararası Âşıklar Bayramı'nda
Pir Sultan Abdal'a ait "Kul olayım
kalem tutan eline/ Kâtip ahvalimi
Şah'a böyle yaz" türküsünün "Kul
olayım kalem tutan ellerel Kâtip
arzuhalim yaz yâre böyle" biçiminde
okunmasını bir halkbilimci olarak
içine sindirememiş. Devlet Bakanı
Mehmet Aydın'ın yanıtlaması
istemiyle bir soru önergesi vererek
konuyu TBMM gündemine taşıyan
Yağız şunları söylüyor.
"Sanatçı kardeşimizi kesinlikle
yadırgamıyor ve suçlamıyorum. O
nedenle de adını vermiyorum. Zira
TRT'nin repertuvannda böyle kayıtlı
olduğu ve 'şah' sözcüğüne yıllar
önce yasak konulduğu içindir ki,
sanatçımız değiştirememiş ve 'şah'
yerine 'yâr' demek zorunda
kalmıştır. Oysa özellikle bu türkünün
Pir Sultan Abdal ve Alevi
kardeşlerimiz açısından tarihsel bir
önemi vardır. Bilindiği gibi, Hızır
Paşa, Pir Sultan'a, 'İçinde Şah
geçmeyen üç deme (şiir) söyle
seni affedeyim' demiştir. Pir Sultan
Abdal da üç deme söylemiş, ama
üçünde de şah sözcüğünü
geçirmiştir. Birinde,
'Hızır Paşa bizi berdar etmeden /
Açılın kapılar Şah'a gidelim' demiş,
ikincisinde 'Kul olayım kalem tutan
eline / Katip ahvalimi Şah'a böyle
yaz' diye seslenmiştir. İçinde şah
sözcüğü geçen üçüncü demesinde
ise 'Sizde Şah diyeni öldürürlerse /
Ben de bu yayladan Şah'a giderim'
diye isyan etmiştir. Bu yüzden de
Pir Sultan Abdal idam edilmiştir. O
nedenledir ki, 'Kâtip ahvalimi Şah'a
böyle yaz' türküsünün, özellikle Pir
Sultan Abdal'ın memleketi Sıvas'ta
ve halk şiiri geleneğinin büyük
ustası ve kendisi de Sıvaslı olan
Âşık Veysel"in adına düzenlenen
Uluslararası Âşıklar Bayramı'nda
yanlış okunmasını bir halkbilimci
olarak içime sindiremedim."
DSP'Iİ Yağız, Devlet Bakanı
Aydın'a "Bu, Pir Sultan Abdal'a
yapılan çok büyük bir haksızlık ve
anısına karşı büyük bir saygısızlık
değil midir? Ayrıca, yaşamsal
önemdeki tarihsel olaylarımızı
çarpıtmak ve halkımızı da
tarihimizle ilgili olarak yanlış
bilgilendirmek anlamına gelmiyor
mu? Pir Sultan Abdal'ın en önemli
demelerinden/şiirlerinden birinin
TRT'de aslına uygun olarak
söylenmesinin sağlanması için de
bir girişiminiz olacak mıdır"
sorulannı yöneltti...
Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan
parlamentokulisi@gmail.com