25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 TEMMUZ 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Hızlı çekim AKP'nin kapatılma davası hız- lı çekime girdi. Emekli Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden diyor ki: "Duyduğum kadanyla AKP'nin son savunması 421, raportörün raporu da 625 sayfaymış. Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, esas hakkında düşünce, sözlü açıkla- malar vb. dosyadaki diğer bel- geler de göz önüne alındığında görüşmelerin çok erken bir sü- rede başladığını söyleyebiliriz. Demek ki, Anayasa Mahkemesi başkan ve üyeleri bu dosyayı okumuşlar, hazmetmişler, karar verip tartışacak rahatlıkta kendi- lerini buluyorlar ki, gündemi öne aldılar. Dış baskılar küstah ve terbiye- siz biçimde sürer, iktidarbasını da aynı tutumu takınırken, mahke- menin gündemi şimdiye kadar görülmemiş biçimde erkene al- ması, verilecek kararı olumlu ya da olumsuz birçok tartışmaya açık kılacaktır." Vadi ve ibre Araştırmacı-yazar Mustafa Yıl- dırım, karanlık bir vadiye girdi ğimiz kanısında. "Nereye gidiyo- ruz" sorusunu yanıtlama yerine YüreklerKöradlı kitabından "En- tel-ibre" şiirini paylaştı bizimle: "Az bizden yana dönünce ib- re I onlar önümüzde bayrak olur- lar / satacakları sözler ezberle- rinde I her satır müşteriye göre I oturulacak sofralar belli I o ge- ce liberalleşirler I öteki gece Ke- malist / Cumaya ılımlı Müslüman I akşama Avrupacı demokrat I sosyalist oluverir ertesi gün I üç gün evveli özelleştirmeci I bugün en sıkı devletçi I adamına göre yazarlar I şiiıier sofraya uygun di- zilir" IŞIK KANSÜ Çıkar ile Örtiişüyor ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Mark Parris'in, AKP'nin kapatılması halinde birçok kişinin de beraberinde devrileceğini, sonrasında çok can yanabileceğinden filan söz açtığı son konuşma; Türkiye'de farklı yorumlara yol açtı. Kimi ABD'nin dilinin altında bir şey olduğunu yazdı, kimisi de VVashington'ın AKP'nin arkasından çekilmekte olduğunu ileri sürdü. Global Strateji Enstitüsü Başdanışmanı emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, öncelikle Mark Parris'in konumunun iyi irdelenmesi gerektiğini vurgularken onu şöyle tanımladı: "Amerikan yönetimiyle iyi irtibat içinde olan ve Amerikan menfaatlarını koruma açısından Türkiye'nin şekillendihlmesi ile ilgili konuları çok iyi derecede ortaya koyan bir şahıs." Kuloğlu'na göre, böyle bir kişinin söylediklerini "Türkiye'nin durumu Amerikan çıkarlanna nasıl hizmet eder konusunun ağırlık kazandığı bir değerlendirme" olarak anlamamız gerekiyor: "Mark Parris 'in söyledikleri ABD'nin devlet politikası ile örtüşüyor. AKP'nin kapatılması, AKP'nin siyaset sahnesinden silinmesi ABD'nin işine gelmiyor. Mark Parris, kendi devlet politikasının uygulamasını kolaylaştırmak için bir noktada Türkiye'ye bilgi ve haber pompalıyor. Demeye getiriyor ki, 'AKP kapatılırsa, Türkiye'de kaos doğar. Bundan kurtulmak lazım. AKP'nin kapatılmaması lazım, hemen uzlaşmaya geçilmesi lazım'. ABD açısından AKP'nin kapatılmamasını sağlamak üzere ortaya konan referanslardır bunlar." Satsata 2008 Bütçe Yasası, emekli gelir ve aylıklarının artışında, birinci altı ay yüzde 2, ikinci altı ayda da Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) tüketici fiyatları genel endeksindeki değişim oranı kadar arttırılarak ödeneceğini hüküm altına almıştı. Aynı yasa, 2008 yılı Haziran ayı endeks oranı yüzde ikiyi Ben yaptım olılu geçerse, aşan kısmı telafi edecek ve ikinci yarı yılda fark olarak ödenecek oranın belirlenrnesi konusunda da Bakanlar Kurulu'nu yetkili kılmıştı. Birinci altı ayda yüzde 2 artış uygulandı, ama enflasyon oranı yüzde 6 oldu. Endeks oranı 4 puan aşılmıştı. Yani zam, yüzde 6 artı 4 puan "telafi" olmalıydı. Olmadı, olamadı. Çünkü Bakanlar Kurulu, Bütçe Kanunu'nun 28. maddesinin 10. fıkrasında belirlenen hükmü yok saydı, enflasyon farkını 4 değil, 1.2 olarak kararlaştırdı. Yasa gereği daha çok zam alması gereken emekliler, ister istemez merak içinde: Madem TÜİK rakamları Bakanlar Kurulu'nca değiştirebiliyor, TÜlK'e ne gerek var? Madem Bütçe Yasası'nın öngördüğü hükümler Bakanlar Kurulu tarafından değiştirilebiliyor, yasaya ne gerek var? ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORIJNLARI YILMAZ ŞİI'AL Temmuz 2008 Emekli Sandığı: Alt Sınır Aylığı 5434 sayilı T.C. Emekli Sandığı Yasası Fik Madde 19 uya- rmca "bağlanacak emekli, adi malullük ve vazife ma- lullüğü aylıklarının alt sınırı, (...) gösterge tablosunun 14'iincü derecesinin 2"nci kademesi üzerinden 30 fiili hi/ııui yılı için hesaplanacak emekli aylığıdır." 9 Temmuz 2008 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan lia- kanlar Kurulu Karan ile 1 Temmuz 2008 ile 31 Aralık 2008 dönemi için TC Emekli Sandığı emeklilerine ödenen emekli aylıklarının da hesaplanmasında geçerli olan kat- sayılar belirlenmiştir. E$u belirlemede bu dönem için aylık gösterge tablosıuıda yer alan rakamlar ile ek gösterge ra- kamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak ay- lık katsayısı (0,051448), memuriyet taban aylık gösterge- sine uygulanacak taban aylığı katsayısı (0,6812) olarak saptanmıştır. Ciösterge tablosunda 12. derece 2. kademeye kaısılık ge- len gösterge sayısı 520 'dir. 30 hizmet yılı karşılığı bağ- lanan emekli aylığı oranı ise % 80'dir. Bu verilere göre: TC Emekli Sandığı en az emekli aylığı: 1 Temmuz 2008 ile 31 Aralık 2008 Dönemi Alt Sınır Aylığı Aylık ödeme Birimleri 1) Genel Aylık 2) Ek Gösterge Aylığı 3) Kıdem Aylığı 4) Taban Aylık 5) % 40 Özel Tazminat 6) Makam Tazminatı 7) Temsil Tazminatı 8) Temsil Ödeneği Gösterge 520 0 500 1.000 9 500 0 0 0 Toplam Alt Sınır Aylığı 9) % 4 Ek Ödeme (*) Alt Sınır Aylığı Genel Toplamı (") 5454 sayılı Yasa Gereği Katsayı 0,051448 0,051448 0,051448 0,6812 0,051448 0,051448 0,051448 0,051448 rutan(YTL) 21,40 0,00 20,58 544,96 156,40 0,00 0 0 743,34 29,73 773,08 Vergı ladesi yerine % 4 zam TC Emekli Sandığı Ek Madde 19'da "dul ve yetimler" için de alt sınır aylıkları belirlenmiştir. Bu belirlemede dul ve yetimlere ödenecek aylıklar, is- tirakçiler için hesaplanan alt sınır aylığının: "a) Dul ve yetim sayısı 3 ve daha fazla ise tamamın- dan, b) Dul ve yetim sayısı 2 kişi ise % 90'ından, c) Dul ve yetim sayısı 1 kişi ise % 80'inden, Az olamaz." Bıına göre dul ve yetimlere ödenen Temmuz Aralık 2008 dönemi alt sınır aylıkları: 1 Temmuz - 31 Aralık 2008 Dul ve Yetimlerin Alt Sınır Aylıkları Dullar ve YetimlerAylık Oranı Dul (Çocuksuz) % 80 Dul (1 Çocuk) % 90 Dul(2Çocuk) %100 Yetim (1 Kişi) % 80 Yetim (2 Kişi) % 90 Yetim (3 Kişi) % 100 oplam Aylık 618,46 695,77 773,08 618,46 695,77 773,08 Prof. Dr. Aziz Konukman'a göre, ABD'nin bile şirket kurtarma operasyonlarına giriştiği bir dönemde, Türkiye'nin genel ekonomik bunalımın dışında kalacağını söylemek tek kelimeyle müneccimlik. Ama AKP'ciler hiç de öyle düşünmüyor. Türkiye bunalımdan etkilenmezmiş, AKP iktidarı Türkiye ekonomisinin teminatıymış... "Safsata" diyor Aziz Konukman: "Hani dünya küreselleşince bir köy olmuştu? Kriz çıkınca köy, köy olmaktan çıkıyor mu? Dışarıda ortalık yıkılacak, Türkiye etkilenmeyecek, mümkün mü? AKP kapatılsın ya da kapatılmasın, Türkiye kınlgan bir ekonomi, paradan para kazanma ekonomisi. Bankalarıyla, sigorta şirketleriyle, finansal sektörle ayakta kalan bir ekonomi. Dünya krizi bunları vurduğu anda iş bitmiştir." Değişim 1923'ten bu yana geçen 80 yılı saymıyor. Son 5 yıl neyse, o... Son 5 yıllık değişim ve dönüşüm aslolan... Kısacası, rejim değişikliği... Son virajdalar, görüyor... KİM KtME DUM DUMA BEHIÇAK behicak@yahoo. com. tr HARBİ SEMIH POROY HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BtLGtıs hetiyatrosu @mynet.com (ÇOPLUK ÇOCUKLARI) TAYYARÖZKAN www.junkidz.com EVDE KENDINE AİT BİR OOA VAR MI? SINIRLARI WAYAN BİR DÜNYA EN CÜZELİ.. TARİHTE BUGİJN MÜMTAZAMKAN 28 Temmuz www.mumtaz-arikan.com MARCO POLO İ29<t'DA BUGUN, ÜMLÜ İTALYAN GEZGİNI MARCO POLO, CENEV/Z L/LEKlAJ ELİNDE ÜÇ YIL ESlfZ KALD/K- TAN SONRA VEMEDIK'E DÖNDÜ• CEHEVİZ (CEHOVÂ) İLE YENEDİK ARASlMDAId BİR. SAI/AŞTA ESİR P>ÜŞ- MÜŞTÜ. MA/İCO POLO, rÜM ASYA'YI BOYPAN 80- YA GEÇMESIYLB TAM1NMI? SİS OKTAÇAĞ GEZGİNI_ PİR. TAClR OLAN SASASI VEstMC4£IYL4r DAHA f£)S4- ŞlNDAYKEN BU UZUN YOLCULU6A QIKMIŞ \/E MO~ 6OL MÛICÛAAPA&/ KUSİLAY HAN 7XeAP/NDAN BÜ - YÜK ILSl BÖRMÜŞTÜ. 17 YIL CİHDE KALAN POLOIAR VENED/K'£ İ29S'TB r>ÖNEBıLDİL£K. YOLCULUK AMILAftlM/ AAJLA7T/GI ŞİK KimSI OA OLAN A44R.- CO POLO, ÖLÜAADÖfEGIMDB ŞÖYLE DİYECE/CTİR: "GOROÜKLEeİMİN yAR/SlNI 8/LE ANLATMADIA-1.. SAGNAK NİLGUN CERRAIIOGLU Karaciç'e Kesilen Bilet (II) "Karaciç'in yakalanması niye sürpriz gibi karşılandı ki, anlamak zor" diyor "Economist" (24 Temmuz) ve devam ediyor: "Hikâye taa 29 Nisan'da tetiklenmişti..." 29 Nisan'da ne oldu? AB ile Belgrad arasında bir "Istikrarve OrtaklıkAn- laşması" imzalandı. Anlaşma, Sırbistan'ı "potansiyel aday" ilan etti. Sırbistan'ın "potansiyel adaylıktan" "fii- li adaylığa" geçebilmesi için "tek şart" koşuluyordu: Ara tara bulunamayan(l) Karaciç'le Mladiç'in; La- hey'deki YCUM'a (Eski Yugoslavya İçin Kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi) teslim edilmesi. AB'nin "bekleme listesinde" -on yıl- oyalanan Belg- rad için; "fa/eb/h"yeni biryanı yok. Yeni olan; AB'nin "eveleme, geveleme, oyalama, sallama" eşiğinden; Belgrad perspektifine somutluk kazandıran "aktif inisiyatif" eşiğine geçmesi. Hatırlı AB ülkelerinde (Al- manya, Avusturya, Ingiltere, Italya, Fransa, Ispanya) "Batı Balkanlar'ın istikran" adına; Sırbistan'ı topluluk saflarına katmak fikri güçlenmiş... Genişleme yorgunu olmasına ve anayasa sorunlarına rağmen; AB baş- kentlerinde bu yönde artık bir "irade" oluşrnuş.... "Iradenin" olgunlaşmasıyla birlikte işte, AB o klasik; "Savaş suçlularını Lahey'e teslim etmek senin işin. Git ödevini yap, gerisini sonra düşünürüz!" tekerlemesi- ni bırakıyor. Ve Belgrad siyasetini damardan etkileyen fevkalade "kritik birzamanlamayla" doğrudan saha- ya iniyor! Kimyasal alaşımları kolaylaştıran "katolizörrolüne" benzer bir rol oynuyor... 29 Nisan tarihi, bu nedenle kilit sayılıyor. AB damgası taşıyan seçim zaferi! 11 Mayıs tarihinde çok önemli bir seçim var. Belgrad'da Avrupa'cı Boris Tadiç taraftarlarının he- zimete uğraması bekleniyor. Sırp milliyetçiliği; belli belirsiz AB vaatleri adına "Ta- diç'in Batı yandaşlığına" taviz vermiyor... Brüksel bu noktada işte hedefi 12'den vuran bir atik tetiklikle, seçimlere 12 gün kala şapkadan -üyeliğin ilk aşaması olarak takdim edilen- bir "OrtaklıkAnlaş- ması" çıkarıyor ve masada kartları değiştiriyor. "Tadiç vizyonu" sandıkta hiç umulmadık bir zafer sağlıyor! Gerisi çorap söküğü gibi geliyor. "Şaşacakne var? Senaryo 29 Nisan'dayazıldı!" di- yen "Economist"\n sözleri, Brüksel'in işte bu "aktifha- vuç-sopa siyasetine" atıf yapıyor. Temmuz başında görevi devralan Belgrad'ın "AB'cihükümeti"; "Brük- sel havucuna" hemen karşılık veriyor: İlk icraat, mil- liyetçi istihbarat şefini değiştirmek oluyor. Savaş suçlularını "dokunulmaz" kılan Belgrad istihbaratı BIA'nın başına, Tadiç'e yakın isim; Susa Vukadino- viç getiriliyor. Vukadinoviç'in devir teslim töreninden hafta geçmeden Karaciç, otobüste kelleyi ele veriyor... Alternatif tıp doktoru, saç sakal uzatıp "Dr. Dabiç kimliğiyle" herkesi yanıltmış da; genç güzel sevgilisi bile kim olduğunu anlamamış da... Bunlar magazin. AB'nin as devletleri sonuç almayı bir kez kafaya koy- mayagörsün, satranç tahtasının taşları nasıl da bakın tık tık yerinden oynuyor... En geç 2015te üye Sırbistan satrancındaki taşlar; aslına bakarsanız, 29 Nisan 2008 tarihinden bir yıl önce, 2007'deki Lahey Uluslararası Adalet Divanı kararı ilo oynamaya başladı. O zaman da yazdım ("Soykırım ve Güç Politikası" 3/ 5.3.2007 Sağnak): Sırbistan'ı devlet katında "soykı- rımdan aklayan" ve "Srebrenitza soykırımının" so- rumluluğunu Karaciç'le Mladiç gibi Belgrad denetimi dışına çıkan "birkaç serseri mayının işine" indirgeyen bu karar; Brüksel yolundaki en büyük engeli bertaraf etmişti. Hukuki açıdan tartışmalı bulunan Lahey kararı; baş- tan sona "reel politik" bir hamle olarak görülmüş; "U/us- lararası Adalet Divanı kisvesi altmdaki" büyük güçle- rin Sırbistan'a çektiği kıyak şeklinde algılanmıştı. Sırbistan bir kez "soykırımcı devlet" damgasından kurtulunca; geriye yalnız Karaciç ve Mladiç'i YCUM'a teslim etmek kaldı. Iki savaş suçlusunun YCUM'a tes- limi önündeki engel; yerlerinin bulunamaması filan de- ğil, Sırbistan'ın ulusalcı güçlerinin direnci oldu. O di- renç de sonunda AB'nin -çetrefil her durumda bul- duğu- "yaratıcı formüllerle" kırıldı... Mladiç'in yanı sıra bir de sırada Kosova bağımsız- lığının kabulü meselesi var. Bunlar halledildiği an; Belgrad -en geç 2015'te- AB'de olacak. nilgun@cumhuriyet.com.tr BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 1/ Hıristiyan- -| lıkta tsa'nın di- _ rilişini anmak *- üzcrc her yıl ilk- 3 baharda kutla- A nan yortu. 2/ Güzelı en üstiin ^ ve en yüce de- 6 ğersayan kişi... y Muğla'nın bir ilçesi. 3/ Bir ni- 8 şan tahtasına 9 küçük okların fırlatılmasıyla oyna- nan oyun... Hayvan- ların kışlık yemi. 4/ Bir bağlaç... Teker- leklı kara taşıtı. 5/ Ta- şıtlara yolun açık ya da kapalı olduğunu gös- termck üzere renkli levhalar ya da ışıklar- la işaret veren dikmc. 6/Birnota... Sıcakül- kelerdc yctişen çok sert bir ağaç... Radyum elemen- tinin simgesi. 7/ Verme, ödeme... Çocuğun egitim ve öğretimiyle ilgili erkek bakıcı. 8/ tzmaritgillerden bir balık. 9/" — kapılı bir handa / Gidiyorum gündüz ge- ce" (Aşık Veyscl)... Yerden sıçrayan çamur. YUKARIDAN AŞAĞ1YA: 1/ Cins bir yanş atının soy kütüğii. 2/ Başlıca, temel niteliğinde olan... Bir kimsenin davranışlanııa temel olan ahlak ilkelennin tiinui. 3/ tnsanın bedensel ve ruh- sa! dengesını bozan her türlü etkene verilen ad... ts- yankâr. 4/ Engel... Birgıda maddesi. 5/ Satrançta bir taş... Nişastayı parçalayarak şekere çeviren bir enzim. 6/ Cîüney Amenka'da yaşayan bir kuş. II Hayvan ye- mi olarak yetıştirılen bir bitki... Doku tcli. 8/ Bir de- niz teknesinin devnlerek ters dönmesi. 9/ Hannan ye- nndekı tahılın taş ve toprakla kanşık kalıntısı... Akıl. 1 2 3 A r > 6 7 8 9 1 K E F T R •P A H 2 u N T I E | A R A 3 N T ı •V A R T r 4 D R •K U N E F F 5 E | U R •N 0 •M fi K E M E R E | A K t A l A A •E [ A 8 R T M •M F D A R 9 1 | T] • n E r1
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear