25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18TEMMUZ2008CUMA CUMHURİYET SAYFA DIZI Vuruldu ama yıkılmadı Savaştan sonra başkent Sohum yeniden ayağa kalkmak için mücadele verirken, Ana meydandaki eski emniyet binası, üzerindeki kurşun izleriyle savaş anıtı gibi yükseliyor B aşkent Sohum yeniden ayağa kalkmak için mücadele veriyor. Kentte savaşın iz- leri halen görülüyor. Ana meydandaki es- ki emniyet binası, üzerindeki kurşun izleriyle sa- vaş arutı gibi yükseliyor. Caddelerdeki mağazalar, küçük bir beldedeki dükkânları anımsatıyor. So- hum et kombinası, şekerleme, süt, ayakkabı, teks- til ve kimyasal madde fabrikalan eski günleri öz- lüyor. Modernizasyon için her biri yatmmcı bek- liyor. Ülkenin dört bir yanındaki meyve bahçele- rinde üretim son sürat devam ediyor ama ürünle- rin değerlendirileceği sanayi tesisi bulunmuyor. Sa- dece birkaç şarap ve meyve suyu tesisi faaliyete de- vam edebiliyor. Bu nedenle Abhazlar gelirlerinin büyük bölümünü turizmden sağlıyor. Ancak bu- rada da potansiyelin çok küçük bir bölümü de- ğerlendiriliyor. Abhazya'nın 350 bin olan nüfiısu yaz dönemlerinde 1 milyonu aşıyor. Sadece 18 bin yatak bulunması nedeniyle birçok kişi evlerini pan- siyon olarak değerlendiriyor. Abhazlar, siyasi gerginlikten çok, ekonomik so- runlardan yakınıyor. Türkiye kökenli millerveki- li Soner Gogua da yeni neslin Gürcistan'a karşı lazgınlığının bitmemesinin nedeninin şu anki si- yasi krizler olmadıgını belirterek şu tespitte bulundu: "Eğer savaşın bittiği zamanlarda Gürcistan ve Bağımsız Devletler Topluluğu Abhazya'ya bu ambargoyu uygulamanuş olsaydı şu an yeni ye- tişen nesiller Gürcistan'a çok farklı bakarlar- dı. Çünkü işin içine ekonomi girince bazı şey- ler zamanla ister istemez unutuluyor. Ama bu- güne kadar Gürcistan'la yapılan savaş ıınıı- tulmadı. Çünkü savaştan sonra da yıllarca ambargo uygulandı. Her dışarıya çıkamayan, ekonomik anlamda kendi ihtiyacım karşılaya- mayan bunun sebebinin ambargo, dolayısıyla savaş ve Gürcistan olduğunu hatırladı. Eğer o dönemde ambargo kaldınlmış olsa siyasi prob- lemler çözülmeden evvel Gürcistan'la, Rusya'yla ve diğer ülkelerle yapılacak ekonomik prog- ramlar yapümış olsa, belki olaylara biraz da- ha olıımlu yaklaşım olabilirdi." Soçi olimpiyatlann umudu Türkiye heyetinde katılımcı sayısı az da olsa Abhazların forumdan büyük bek- lentileri vardı. Konuşmacılann büyük bölümü 2014 yılında Soçi'de yapılacak kış olirnpiyatlarmın bölge için sağlayacağı firsatlan îşaret etti. Cumhurbaşkanı Ser- gey Bagapş da konuşmasında bu süreç- te havayollan, demiryollan ve karayol- lannın kullanılmasının çok önemli oldu- ğuna dikkat çekerek Abhazya'dan geçen demiryolu hattının Türkiye'ye kadar açıl- ması projesinin önemine değindi. 2000 yılmdan bu yana Abhazya eko- nomisinin kat ettiği mesafeyi anlatan Bagapş, vergi oranlanmn yüzde 30, dış ti- caretin yüzde 37 oranında arttığını anlattı. Dış yatırımı cazip hale getirmek için bü- tün girişimleri yapmaya hazır olduklan- nı ifade eden Bagapş, Rusya Federasyo- nu'ndan gelen yabancı yatırımcı sayısı- nm yetersiz olduğunu belirterek katı- lımcı diğer ülkelere de çağnda bulundu. Rusya Federasyonu Ticaret ve Sanayi Odası yöneticisi de Abhazya'yla ekono- mik ilişkilerin daha da geliştirilmesi için kararlar aldıklannı vurguladı. Diğer bütün katılımcılar da Abhaz- ya'daki yatınm olanaklanndan yarar- lanmak için firsat kolladıklanni, ilişkile- rin geliştirilmesi için girişimlerdc bulu- nacaklannı söylediler. Forum için hazır- lanan dosyada da meyve yetiştiriciliğin- den hayvancıhğa, çiçek seracıhğından ta- vukçuluğa, turizmden inşaata, ulaşımdan hizmet, enerjiden lojistik sektörüne kadar yatırımlann dikkate alınması gerektigi tek- liflersıralandı. ıııviı Dırenen • • • I • • - SAVAŞ ANITI GİBİ DURUYOR Sohum eski emniyet binasındaki kurşun izleri halen sa- vaşı anımsatıyor. Yıkıma karşın tünı görkemiyle ayakta duran binanın önünde uzanan mey- danda her 30 Eylül'de bağımsızlık kutlamaları yapılıyor. Ekonominin kaptanları A bhazya'da hangi ala- na baksanız kadınlar çahşıyor. Bütün res- toranlarda, otellerde, mağaza- larda, bahçelerde, devlet daire- lerinde hep kadınlar. Çalışan er- kek görmek o kadar zor ki. Ül- ke ekonomisini kadınlar sırtla- mış. Bu nedenle olsa ülkenin Ekonomi Bakanı da genç ve gü- zcl bir kadm Kristina Ozgan. Ozgan, konuşmasında bütçe- nin yüzde 30, turizm gelirleri- nin de yüzde 25 oranında arttı- ğını anlattı, doğal güzelliklerin, tıbbi amaçlı doğal kaynak ça- murlarının Abhazya'yı daha cazip hale getirdiğini söyledi. HER ALANDA ONLAR Abhazya'da her alanda kadınlar çalışıyor. Bütün yük kadınların üzerinde. Belki de bu nedenle Ekonomi Ba- kanı da bir kadın. Bakan Kristina Ozgan da ülkenin genel eko- nomik sorunlarının çözümünün yanı sıra çalışan kadınların haklarının korunmasına da büyük önem veriyor. Taşımacılık sektörünün de ülke ekonomisinin can damar- lanndan biri olduğunu vurgu- layan Ozgan, tarım ve sanayi- deki çöküşün nedenini ekono- mik ambargo olarak açıkladı. Ozgan, röportajımızda da kısa bir süre önce kalkan ambargo- nun ekonomiyi rahatlatacağını belirtirken, Rusya Fcderasyo- nu'nun yapılacak yatırımlara garantör olduğunu anımsattı. Ambargo kalktı gümrük slstemlne geçildl Ambargonun kalkmasının ar- dından kısa süre içinde Rusya Federasyonu'yla ortak gümrük sisteminc geçme karân aldıkla- nnı vurgulayan Ozgan, "Güm- rüklerin sıfırlanması ve çifte vergilendirmenin kaldırüma- sı söz konusu. Bu bize çok bü- yük bir perspektif açacak. Bütün bunlar yatırımcının önünde en büyük engel olan maliyeti düşürecek" dedi. Oz- gan, ülkenin en büyük işgücü olan kadınlann istihdamına da büyük önem veriyor. Bakanlık, Kadın Girişimci- ler Derneği'yle ortak projeler yürütüyor, kadınlara kredi ko- laylıklan sağlıyor, meslek kurs- ları düzenliyor. Bakan Ozgan, "Yasalarda kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık var mı" so- rumuza ise "Btııada kadın er- kek her zaman eşit konumda olduğu için pozitif ayrınıcıhğa gerek kalmıyor" diye yanıt verdi. Erkeklerden daha hızlılar... Türkiye'den işkadınları ve Abhaz hemcinsle- ri bölgeye yapılacak yatmmlar konusunda 11- kir alışverişinde bulundular. E konomik forumun asıl amacı her ne kadar Abhazya'daki yatınm olanaklannı tanıtmak olsa da bir yandan da bölgedeki girişimci- lerin birbiriyle iletişim kurmalannı, ortak iş yap- malannı da hedefliyor. Ancak burada da kadınlar erkeklerden daha hızlı davranıyor. Ekonomi Ba- kanı Kristina Ozgan, Kadın Girişimciler Derne- ği Başkanı Yulya Gumba, Türkiye heyeti başkanı ve lstanbul Dostluk Kulubü Başkanı Handan De- miröz ile kadın girişimciler henıen bir araya geldiler ve yapılabilecekler üzerine konuştular. Demiröz, kadınlann öncü olmasını, "Dünyanın her yerinde kadınlar her zaman küçük parça- lardan bir bütün oluşturmaya daha yetenekli- ler. Burada da her şey küçük parçalar gibi. Bir sistem oluşmuş değil. Bir şeyleri bir araya ge- tirmcmiz gerekiyor. Bu alanda da kadınlar da- ha becerikli zaten. Dolayısıyla kadınlardan da- ha umutluyum" diye değerlendirdi. Demiröz, Ab- hazya'nın sadece Çerkczler için değil iş dünyasında belli bir birikime salıip olanlar ya da yeni pazar ara- yışında olan Türkiyeli girişimciler için de bir ca- zibc merkezi olmaya başladığını söyledi. Yulya Gumba da heyecanla Abhazya'da yatı- nm yapmak isteyen kadınlara önerilerde bulundu ve yardım teklif etti. Yatınm yapmak isteyenle- re danışmaıılık hizmeti veren, aynı zamanda ulus- lararası ticaret yapan işkadını Zümran Özdilek ise görüşmelerin ardından henıen projeler hazır- ladı. Şirketi adına iki proje gcliştinneyi hedefle- yen Özdilek, şunlan anlattı: "Turizm ciddi bir potansiyel. Buraya yapı- lacak her türlü turizm yatırımının size artı ola- cağım görüyorsunuz. Ayrıca otel yapmak de- ğil, buradaki her türlü yan sanayi, hizmet sektörü, buna bağlı olarak saf malzeme ihra- catı konusunda da ciddi açıklar var. Bunlar hakkında mutlaka bir şeyler yapacağım. Yul- ya Gumba, görüşmemiz sırasında burada mat- bu evrak yapacak bir yerin olmadıgını, olan ye- rin de çok küçük olduğunu ve çok az adetlerin çok yüksek meblağlara bastırıldığmı söyledi. lle- riki dönemde burada bir matbaa kurabiliriz." Abhaz kökenli Türkiyeli işkadını Gülnur Kap da Abhazya'yı ziyaretlerinin nedeninin öncelik- le duygusal olduğunu ancak forumun ardından ya- tınm planlan yaphklannı söyledi. Ağaç sektöründe faaliyet gösteren bir şirkette çalışan Kap, bu ala- nın yanı sıra Abhazya'nın en büyük pazarlanndan olan inşaat sektöründe yatırım için araştırma yaptıklarını anlattı. Kap, kadınlann işdünyasında çok güçlü bir yeri olduğunu işaret ederken "İnşaat alanında yapacağımız çahşmalarda kadınlar teknik eleman olarak ya da ofîs bölümlerinde çahşabilir. Ama burada erkekler için de iş alan- ları yaratmak gerek. Kadınlar zaten çalışıyor, biraz da erkekleri çalıştıralım" diye konuştu. S Ü R E C E K MED CEZÎR MEHMET FARAÇ Uç Gizemli Olüm! Ümraniye soruştur- masında kafa karıştı- ran gazetelerden bi- ri de Bugün! Genelkurmay, Bu- gün'ün, "Ergenekon görevdeki su- baylara da uzandı" ve "Askerisavcı da harekete geçti" şeklindeki son iki manşetini önceki gün yalanlamış- ken bu gazete dün aklınca medya eti- ğine gönderme yaptı! Bugün'ün dün- kü manşetinde "Başsavcının isyanı" başlığı vardı. lstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, asılsız haber ve yorumlara tepki gös- termiş ve bunlar hakkında 450 so- ruşturma açıldığını, ancak yayınların devam ettiğinden yakınmıştı! Oysa AKP medyasını ne soruşturma ne ya- salarfrenleyebiliyor. Dünkü manşet- ler birilerinin halen gerici mevkutele- re bilgi ve belge sızdırmaya devam et- tiğini gösterdi. Yayınlarında özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri'ni hedef alan Taraf dün "Ergenekon'un temel bel- gesi" adı altında akla hayale sığma- yacak iddialar sıraladı! Taraf'a göre "Politikacılara suikast yapılacakmış, uyuşturucu ve kimyasal silah işine gi- nlecekmiş, naylon terör örgütü kuru- lacakmış, ajanlar öldürülecekmiş, ka- rapara aklanacakmışl" irtica odağı Vakit gazetesi, "Erge- nekon iddianamesinde kamuoyunda şok etkisi yapacak bir isimden bah- sediliyor" diyerek 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i bile hedef al- dı. Star ise Ecevit hükümetini Erge- nekon'un yıktığını iddia etti! Hükümet'in sesi Yeni Şafak olayı daha vahim bir boyuta getirdi. Ga- zetenin dünkü manşetinde "Erge- nekon istese PKK bir ayda biter" di- ye uçuk bir başlık vardı. Bu iddialar, ifadeleri Ümraniye soruşturmasına konu olan firari Tuncay Güney'in id- dialarına dayandırılmıştı. Arkasında iktidar desteği olan ga- zeteler kafa karıştırmakta, hedef gös- termekte, iftira ve çamur atmakta, uy- durma manşetlerde sınır tanımıyor! Ümraniye ile ilişkilendirmedikleri üç olay kaldı! Marilyn Monroe'nun tar- tışmalı ölümü, Prenses Diana'nın gi- zemli trafik kazası ve Feri Cansel ci- nayeti! Ümraniye yargılaması bitti- ğinde uyduruk manşet atanların so- kağa hangi maskeleriyle çıkacağını herkes merak ediyor! UTANDINIZ "Dağ fare doğurdu" diye tanınılanan Ümra- niye soruşturması iddiananıesinin en çok AKP medyasını hayal ku*ıklığına uğratması ge- rekiyor. Oysa onlar yetkililerin "Yalan yazı- yorlar. Bilgi kirliüği yaratıyorlar" şeklindeki açıklamalarına karşın yüz- süzlüklerini ısrarla sürdürüyorlar. Yeniçağ gazetesi, işte bu yüzden 15 Temmuz'da "Utandınız mı" başhğıyla iftiracı medyayı hedef almıştı! Kehanet! "7 Temmuz'da 40 kentte yapılacak mitinglerde halkın üzerine ateş açıla- cak", "Ankara'dakimitingde kalpaklı- lar sokağa çıkacak" şeklinde dehşet senaryosu üreten Komiser Colombo kılıklı gazeteciler neden iftira yerine her- kesin öngörebildiklerini yazamıyor- lar? Çünkü hikâye yazmak kolay, ile- riyi görüp analiz yapabilmek yetenek iştiyor. Yeniçağ yazarı Sabahattin Önkibar, 16 Temmuz'daki yazısına "Ağustos ayında bunlar olacak!" baş- lığını atmıştı. Kendisi her ne kadar "Yazdıklanm kehanet değil" dese de id- diaları hiç de uçuk değildi: "Yüksek Askeri Şûra toplantısı so- nuçlarının Resmi Gazete'de yayımın- dan sonra AKP'nin kapatıldığı karan açıklanacak. Iddianamedeki isimlerin tamamına yakınına siyasi yasak geti- rildiği açıklanacak. Tayyip Erdoğan'/n bağımsız adaylığına engel olunacak. Abdullah Gül muhtemelen mahkûm olacak, istifası yönünde kampanyalar başlatılacak. Büyük yolsuzluk bom- balan patlatılacak. AKP içinde he- saplaşmalarbaşlayacak. Erdoğan ye- ni partinin kuruluş formalitesinin ar- dından erken seçim düğmesine ba- sacak. Ağustos ayında paşalar dahil pek çok sanık Ergenekon dan tahliye olacak." Üâyüzlüler!' Gazeteci Ragıp Duran, bir röpor- tajında Milliyet yazarı Güneri Cıva- oğlu'nun yurtdışı muhabirlerden ha- ber yerine çörek-börek istediğini öne sürmüş! Cıvaoğlu ise bunu önceki gün yalanlamıştı. Akşam gazetesinin yazan Oray Eğin bu tartışmadan yola çıka- rak dünkü yazısına "Medyadaki iki- yüzlüler" başlığını atmıştı: "Türkiye'de herkesin birfiyatı oldu- ğu gibi Cihangir solcularının, Kaktüs kahvesi müdavimlerinin de bir fiyatı yok mu sanıyorsunuz? Emre AkÖ2?den bi- le ucuza getirebilirsiniz. Ragıp Duran hapse girmeseydi kendinden bahset- tirebilir miydi? Üstelik bu adam aka- demide 'gazetecilik' dersi veriyor, bu- na rağmen yalan demeç çıkıyor ağ- zından. Benim tahammül edemediğim, bu ikiyüzlülük. Sadece o mu? Alper Görmüş Aktüel'in başına getirildi, da- ha ilk haftalarda yalan kapakyaptı. Yıl- dırım Türker televole kültürüne düş- manlık yapmasıyla tanınıyor. Gelin görün ki sahte isimle Mahsun Kırmı- zıgül'e diziyazıyor." N ttyıllarca Milliyet'in VVashington Y temsilciliğini yapan, Yase- min Çongar, Tarafgazetesinde üst düzey görev üstlendi. Şimdi özellikle Ergenekon konusunda birbirinden ilginç yazılaryazıyor. Anlaşılıyor ki Çongar'ın bir ayrı- calığı var. Yayın yasağına rağmen ona sürekli bilgi aktarılıyor. Çon- gar'a, anlaşılan, yalnız iddiana- mede olanlar değil, olacaklar da sızdırılıyor. Cumhuriyet Başsav- cısı bu durumu haber kirliliği olarak adlandırıyor. Peki ne adı- na göze alınıyor bu kirlilik?. Te- mizlik adına... Ne temizlik!" Melih Aşık, Milliyet ii r~\inleyenin de dinleneceği hu- LJ kuksuzluklar için bir gün he- sap sorulacağı asla unutulma- malıdır. Kişiliği, karakteri, terbiyeyi ilgilendiren bu sorun hiçbirkuş- kuya yer verilmeyecek biçimde çözülmelidir. Askeri, polisi, yö- neticileri dinleyenler, dinletenler, bunu karşılıklı ve kendi içinde ya- panlar, özel ve siyasal amaçlan için kullananlar, kullandıranlar, dı- şarıya sızdıranlar herşeyden ön- ce birer insanlık suçu işledikleh- nin ayırdında olmalıdırlar. Çünkü bunlar birer rezalettir." Yekta Güngör Özden, Sözcü Hürriyet Gazetesi (17 Temmuz 2008) Okunı Nişanlamak! Vatan gazetesinin iki kadın yazarı arasında il- ginç bir polemik yaşanı- yor. Bir tarafta Ruhat Mengi diğer tarafta gerçek kimliğini bir süre önce açıklayan Mutlu Tömbekici (Tuğçe Baran) du- ruyor. Mengi tıpkı aynı gazetede yazan eşi Güngör Mengi gibi laiklik duyarlılı- ğıyla AKP'ye muhalefet ediyor. Tömbe- kici ise "Çay işi ne tatlı, yaptım birbeşkat- lı" başlıklı yazılar yazıyor. Yani iki tarafın vizyonu ve mücadele sahasına bakarsanız ortalıkta Babıâli'nin edebiyat kokan(!) ünlü kalem kavgaları yok! Peki mesele ne? Sevan Nişanyan adlı biri tartıştığı eşinin üzeri- ne bir kavanoz dışkıyı boşaltmıştı ya? Ha- ni Güneydoğu'da töre vakalannda ortalığı ayağa kaldıran feministlerin büyük bö- lümü, fail ikinci cumhuriyetçi diye kafa- sını kuma gömmüştü ya?.. Ruhat Men- gi susmamış ve 28 Haziran'da "Nişan- yan-dışkı ilişkisi" başlığı altında, "Meslek hayatım boyunca kadınlann haklanna ön- celikli yer veren biri olarak bu kadar in- sanlık dışı hakareti hiç görmedim" diye yazmıştı. Mutlu Tömbekici ise iki gün sonra "kendini feminist sanan düdüklere" diye yanıt vermişti! Ruhat Mengi, 8 Temmuz'daki yazısı- nın başlığında Nişanyan'a gönderme ya- pınca, Tömbekici 14 Temmuz'da saldı- rıya geçti! Mengi'nin botoxlu olduğunu ve kuaför parası için yazarlık yaptığını bi- le ima etti! Daha kötüsü, "Okuru- na bak yazannı al" başlıklı yazı- sında Mengi'nin okurlanndan, "üç otobüs dolusu dumkof", "açıklamaya muhtaç güruh", "ilkokul 5 zekâsında kitle", "aptallar" ve "gerzolar" diye söz et- ti! Seviyesi iyice düşen tartışma önceki gün ve dün de köşelerde devam etti. Kavga, dışkı olayı mağdurunun Töm- bekici'nin kardeşi olmasından kaynak- lanıyordu! Peki Vatan okurlarının güna- hı neydi? İşte bu anlaşılamadı! e-posta: mfarac@cumhuriyet.com.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear