Catalog

SAYFA 21 HAZİRAN 2008 CUMARTESİ 12 1938 paranızın SAFARİ CEKET MONT .YTL daima: doğru ürün, doğru zaman, doğru fiyat, CARDFÎNANS üstelik bu fiyatlara 10 taksit TÜRkiYE'DE 135 MAĞAZAMIZLA HİZMETİNDEYİ2 AB Brüksel'de anayasa sorununu ertelemeye karar verdi, ancak yeni kriz kapıda Çekler Irlanda'nın izindeÇİMEN TURUNÇ BATURALP BRÜKSEL - lrlanda halkmın re- ferandumda, AB'nin yeni anayasa- sı olarak kabul edilen "Lizbon An- laşması"na "hayır" demesi üzeri- ne ortaya çıkaıı sorun ynmağının çö- zümü, lrlanda'nın önerisi doğrultu- sunda ekim ayında gerçekleşecek bir dahaki AB zirvesine ertelendi. Brük- sel'deki AB zirvesinde liderler "du- rumun analizi için daha fazla za- mana gereksinim duyulduğuna" karar verdiler. Böyleliklc önümüz- deki dört aylık süreçte "top" lrlan- da'ya geçti. Sarkozy: Genişleme durur lrlanda'nuı "hayır" demesiyle gü- nah keçisi rolünü bu ülkeye yükleyen Ingiltere'deki Avam Kamarası, Liz- bon Anlaşması'nı onayladı. Böylece anlaşmayı onaylayan ülke sayısı 19'a çıkarken, anlaşmanın onaylanmasına yönelik başka bir olumsuz işaret, zir- ve sırasında bu defa Çek Cumhuri- yeti'nden geldi. Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus'un, Avrupa bütünleş- mesine kuşkuyla baktığı biliniyor. Aynca, antlaşmanm onaylanması için Çek Çumhuriyeti Anayasa Mahkeme- si'nin görüşü gerekiyor. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sar- kozy, zirve sırasında yaptığı basın top- lantısında, özellikle Çek Çumhuriyeti üzerindeki baskının arttınlmasıyla an- laşmanın tüm ülkeler tarafindan onay- lanmaması halinde "AB'nin genişle- mesinin tamamen durdurulması ge- rektiğini" ifade etti. AB dönem baş- kanlığını sürdüren Slovenya'nm "ka- tümadığını ifade ettiği" Sarkozy'nin bu görüşüne göre "kendi içinde birlik sağlayamayan bir AB'ye, 28. üye ol- ması beklenen Hırvatistan dahil hiç- bir yeni ülke alınmamalı". Müzakereier yine de sürer' Avrupa Parlamentosu Başkanı Hans-Gert Pöttering ise AB zirvesi sırasında yaptığı basın toplantısında, Lizbon Anlaşması'nın rafa kalkması durumunda, yapılması gereken re- formlar gerçekleşemeyeceği için Hır- vatistan'm olası üyeliği dışında bir AB genişlemesinin mümkün olamayaca- ğmı belirtti. Pöttering, öte yandan da " A ııı a şu anda bu noktada değiliz, Türkiye koşulları kendisi değiştir- mediği sürece Türkiye ile müzake- reier sürecektir" diye ekledi. Müzakere süreçleri ile üyelik statü- sünü birbirinden ayırmak gerektiğini belirten AP Başkanı, "Şu anda kim- se Türkiye ile müzakereleri kesinti- yc uğratmayı veya durdurmayı dü- şünmüyor. Buna ancak Türkiye kendisi neden olabilir" dedi. "Iktidar partisi AKP'nin kapatıl- masının" müzakerelerin kesilmesine yol açabilecek nedenlere bir "örnek" ola- rak gösterilebileceğine dikkat çeken AB, lrlanda referandumundan "hayır" sonucu çıkmasıyla başlayan krize çözümü 3 ay sonraki zirveye erteledi. Çek Cumhuriyeti'nden antlaşmayla ilgili gelen işaretler de olumu değil. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, üyeliğe en yakın durumdaki Hırvatistan dahil genişlemesinin duracağı uyarısı yaparken, AP Başkanı Pöttering, "yine de Türkiye ile müzakerelerin süreceği" mesajmı verdi. (Fotoğraf: AP) Pöttering, "Buna sadece olası bir neden olarak işaret ediyorum" diye ko- nuştu. Lizbon Antlaşması'mn kabulüyle başlatılması planlanan reform isüreci durursa 2001 'de kabul edilen Nice An- laşması uyarınca Hırvatistan dışında hiçbir ülke genişleme kapsamına alı- namayacak. Dolayısıyla Türkiye ve- ya başka bir ülkenin AB'ye üyelik ih- timali ortadan kalkmış olacak. Şu ana kadar 27 üye ülkeden 19'unun onay- ladığı, Irlanda'nın ise reddettiği an- tlaşmanın 1 Ocak2009'a kadar onay- lamnası planlanmıştı. AMAÇ 'REFORMLARI TEŞVİK' AB Küba 'ya yaptınmları kaldınyor Dış Haberler Servisi - Avrupa Birliği (AB) Küba'ya uygulanan yaptınmlan kaldırma karan aldı. Avrupalı diplomatlar, AB dışişleri bakanlannın Brüksel'deki zirve çerçevesinde önceki gün aldıklan karann, Küba'da yönetimi 24 Şubat'ta kardeşi Fidel Castro'dan devralan Raul Castro'nun uygulamaya koyduğu refbrmları teşvik etme amacı taşıdığını belirtiyor. Avrupa Komisyonu'nun dış ilişkilerden sorumlu komiseri Benita Ferrero- Waldner, "Küba'dan olumlu sinyaller alıyoruz ve Küba halkına onlarla bcraber çahşmaya hazır olduğumuzu göstermemiz gerekiyor, bu gelişmelere tepkisiz kalamayız" diye konuştu. Ferrero-Waldner, AB üyesi 27 ülkenin dışişleri bakanlannın anlaşmaya vardığı toplantıdan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, "Küba yaptınmları kaldırılacak" dedi. Ferrero- Waldner bununla birlikte, AB'nin Küba'daki insan haklan durumunu yakından izlemeyi sürdüreceğini vurguladı. Daha çok sembolik önem taşıyan karann pazartesi gününden itibaren yürürlüğe girmesi bekleniyor. AB, Küba'ya 2003 yılında uygulamaya başladığı yaptınmlan, 2005'te askıya almıştı. Washington, AB'nin Küba karanndan "hayal kırıklığına" uğradığını belirtirken Küba yönetime muhalif kesimler de karan eleştirdi. Lvrupa Konseyi rakamlarına göre, geçen yıl 51 bin göçmen İtalya, Yunanistan ve Malta sahillerine botlarla çıktı. Bunların çoğu sığınma hakkı talebinde bulunan kaçak göçmenlerdi. (Fotograf: AP) Kaçak göçmenlerin hapsedilmesini ÖngörenAB karanna sert tepkiChavez'den AB'ye petrol tehdidi FlDEL CASTRO 'Küba kanncası ABDfilini alt etti' HAVANA (AA) - Küba lideri Fidel Castro, "Küba kanncası, Amerikan filiııi alt etti" dedi. Gazetelerde dün bir makalesi yayımlanan Castro, "Amerikan lîlinin, sağbk ve eğitim konusunda Kübalı karıncaya yenildiğini" yazdı. "Bu alanlarda ABD, Küba'yla başa çıkamaz" görüşünü savunan Castro, "Küçük ülkemiz direnecek. Birkaç kelimeyle durumu özetlersek, karınca, filden daha fazlasını yaptı..." ifadesini kullandı. Makalesinde, ABD Başkanı George W. Bush için "faşist" diyen Castro, "faşizmin, hiç olmadığı kadar tehditkâr ve güçlü biçimde yeniden ortaya çıktığını, Amerikan imparatorluğunun müdahale amacıyla dünyanın dört bir yanına uçak gemileri yolladığım" yazdı. Eski lider, "Sağlık konusunda bizimle aşık atabilmek uğruna, bir uçak gemisini hastaneye çevirip insanları 10 gün boyunca tedavi etmek için değişik ülkelere yolluyorlar..." dedi. Dış Haberler Servisi - Avrupa Birliği'nin (AB) kaçak göçmen- lerin sınır dışı edilmeden önce 18 aya kadar gözaltında tutulmalan- na imkân sağlayan karan Latin Amerika ülkelerinde büyük tep- kiyle karşılandı. Venezüella Devlet Başkanı Hu- go Chavez, AB karanna tepki ola- rak, Avrupa ülkelerine petrol ihra- catını kesme tehdidinde bulundu. Chavez, AB karannı kabul eden ül- kelerin, Latin Amerika'da yatınm yapmasına izin verilmeyebilece- ğini, en azından kendilerinin böy- le bir karar alabileceğini belirterek "Onlara burada ihtiyacımız yok" dedi. AB karannı "faşizmin işa- retleri" olarak niteleyen Chavez, "Petrolümüz bu ülkelere gitme- meli" diye konuştu. Ekvador Devlet Başkanı Rafael Correa da AB'nin "saldırganlı- ğına" karşı, Latin Amerika ülke- lerinin ortak cephe oluşturması gerektiğini söyledi. Bolivya Dev- let Başkanı Evo Morales Afrika ül- kelerini Latin Amerika ülkeleriyle birlikte hareket etmeye çağırdı. Brezilya Dışişleri Bakanlığı AB karannı kınarken Uruguay Sena- tosu yaptığı oylamayla, AB kara- nnı, başta seyahat özgürlüğü olmak üzere insan haklan ihlali olarak de- ğerlendiren bir karar aldı. AB Ortak Dış Politika ve Gü- venlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana ise Chavez'in açıklaması- nı "aşırı tepki" olarak nitelendir- di. AB'nin geçen çarşamba Avru- pa Parlamentosu'ndan da geçen ka- ran yasadışı yollardan AB ülkele- rine gelenlerin ya da vize süreleri dolduğu halde dönmeyenleıin, sı- nır dışı edilmeden önce, özel göz- altı merkezlerinde 6 aydan 18 aya kadar tutulabilmelerine olanak ta- myor. SOYKIRIM DEĞİL AMA ETNİK TEMİZLİK' ELÇtN POYRAZLAR VVASHINGTON - ABD Başkanı George Bush'un Ermenistan'ın başkenti Erivan Büyükelçiliği'ne aday ola- rak gösterdiği Marie L. Yovanovitch, Senato'daki onay sürecinde Ermeni lobisinin tüm baskılanna karşın "soykırım" ifadesini kullanmadı. Yovanovitch, Senato Dış llişkiler Komitesi'nde Av- rupa ülkelerine aday olarak gösterilen elçilerin ifade ver- diği oturumda, ABD'deki Ermeni lobisine yakınhğıy- la bilinen New Jersey Senatörü Robert Menendez'in "1915 olaylarının nasıl niteleneceğine" yönelik ısrarcı sorulanyla karşılaştı. Bu olayları kendisinin ve ABD yönetiminin "toplu öldürme ve etnik temizlik" olarak tanıdığını söyleyen Yovanovitch, Bush yönetiminin "soykırım" terimini, "Türklerin geçmişleriyle yüzleşmesini cesaretlen- dirmek için" kullanmadığını kaydetti. Yovanovitch, Me- nendez'in 1915'te yaşananlann "soykırım" tanımı içinc girip girmediği sorusunu "Bu bir politika kara- rıdır" diye yanıtladı. Yovanovitch, komitede yaptığı sunuş konuşmasında ise "ABD hükümeti, Osmanb Imparatorluğu'nun son döneminde Ermenilerin harap olmasına yol açan kitlesel öldürmeleri, etnik temizliği ve zorunlu göçü tanıyor ve bunun acısını hissediyor" ifade- sini kullandı. Meneııdez, geçen yıl Bush yönetimi tarafindan Eri- van'a büyükelçi adayı olarak gösterilen Richard Ho- agland ıii atanmasını, Senato'daki ifadesinde 1915iolay- lannı "soykırım" olarak tanımlamamasından ötürü iki kez veto etmişti.