23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 HAZİRAN 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gül'den düşünce kuruluşlarına yemek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cunıhurbaşkanı Abdullah Gül, pazartesi giinü üç düşünce kuruluşunun başkanlarıyla öğle yemeğinde bir araya gelecek. ASAM Başkanı Biiyükelçi Dr. Faruk Loğoğlu, TEPAV Başkanı Prof. Güven Sak ve SETA Başkanı Dr. lbrahim Kalın'ın davet edildikleri toplantıda, dünyadaki ve bölgedeki güç dengeleri ile ilgili stratejik gclişnıeler, dünya ekonomisinin dunımu ve karşı karşıya bulunulan güncel uluslararası ekoııomik sorunlar masaya yatınlacak. Vural'dan TÜSİAD'a tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TÜSİAD Yüksek Istişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç'ıın, "Ülkemizdeki birçok siyasetçinin hiçbir dönerade olmadığı kadar valıiın bir 'akıl tutulması' yaşadığına inanıyonız" açıklamasına tepki gösterdi. Vural, "Böyle bir genelleme yaparak, elit bir kesimin siyasiler ve milli irade üzerine ipotek koymasını kabul edemeyiz. Bu gerilimin aktörlerini açıkça söylesinler, kannlanndan konuşmasınlar" dedi. ÖDP eylemi • İstanbul Haber Servisi - Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) İstanbul 11 Başkanı Sinan Tutal, Konya Selçuk Ünivcrsitesi öğrencisi iki partilinin, THKP-C örgütüne üye oldukları gerekçesiyle 20 Mayıs tanhindc tutuklandıklarım bclirterek öğrencilerin serbest bırakılmalannı istedi. Galatasaray Mcydanı'nda toplananlan ÖDP'liler. "Devrimci gençler onurumuzdur" sloganlan attılar. Tutal, öğrencilerin THKP-C örgütüne üye oldukları, Malıir Çayan, Ulaş Bardakçı ve Fikri Sönmez'in posterlerini evlerinde bulundurdukları gerekçesiyle tutuklandıklannı söyledi. Baskılara protesto • İstanbul Haber Servisi - Teınel Haklar Federasyonu, Türkiye'de yaşayan devrimci ve demokrat insanlann her an evlerinin basılabileceğini, polisler tarafindan gözaltına alınabileceklerini belireterek "Bizleri tutukladığınız zaman sesimiz mi kısılacak!" dcdiler. Galatasaray Meydanı'nda toplanan federasyon üyeleri, "Adalet istiyonız" sloganı attılar. Ergenekon'da bir tahliye • İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşturması kapsamında 5 aydır tutuklu bulunan Levent Kara, soruştunnayİa ilgisi olnıadığının anlaşılması üzerine dosyası ayrılarak tahliye edildi. Kara hakkındaki "ruhsatsız silah bulundunnak" suçuna ilişkin dosya da Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Toplumsal mutabakata dayanan yeni bir anayasa isteyen TÜSİAD yönetimi AKP'yi eleştirdi Hukuka saygı çağnsı• TÜSİAD Yüksek Istişare Kurulu Toplantısı 'nda başta hükümet olmcık üzere tüm siyasilere ağır eleştirileryöneltildi. Toplumda yaşanan hızlı kııtuplaşmaya ve ekonomideki büyük kriz beklentisine dikkat çekilen konuşmalarda toplumsal uzlaşmamn önemine vurgu yapıldı; toplumsal uzlaşmamn sağlanması için de herkesin devlet ve hukuki kurumlara saygılı olması gerektiği belirtildi. • TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçmdağ, "Ülke olarakzor bir dönemden geçiyoruz. Bu dönem, demokrasi, siyasal, toplumsal yapilar, anayasal kıovmlaryıpratılmadan atlatılmah. Tepkiler, yonanlar ö'lçülü olmalı; hukuka koşulsuz saygı gösterilmesi gerekir " derken, Yüksek Istişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç da TürMye 'nin kazanam olmayacak bir oyuna doğtv ilerlediğini söyledi. MUSTAFA KOÇ: Vahim bir akıl tutulması yaşanıyor Ekonomi Servisi - TÜSİAD Yüksek Istişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç, birçok siyasetçi- nin hiçbir dönemde olmadığı kadar vahim bir "akıl tutulması" yaşadığına işaret ederek "Bugün yaşadığımız kutuplaşmanın tarafları siyaset sahnesinin bütün aktörleri bir şeyi çok iyi kav- ramahdır: Türkiye kazanam olmayacak bir oyuna doğru ilerliyor" diye konuştu. Mustafa Koç, "Bugün açıkça ortaya çıkmak- tadır ki. bu mutabakatı sağlayacak ilk adım kap- samlı bir anayasa değişikliğidir" dedi. Koç, her yöndeki kaygı ve korkulan gideren, siyaseti kilit- leyecek boşlukları olmayan, temel değerleri mu- hafaza etmeye devam eden bir anayasa etrafinda mu- tabakat sağlanmasmın sorunlann çözümünde bir ilk adım olacağını belirtti. Türkiye'de birçok siyaset- çinin hiçbir dönemde olmadığı kadar vahim bir "akıl tutulmasf' yaşadığına inandıklannı ifade eden Koç, "Siyasetin kısa vadeli, dar kalıpları içine sıkış- tınlan tartışmalarla, çatışmalarla ülke zaman yi- tiriyor, enerjimiz boş yere tüketiliyor. Yanbş an- laşılmaya meydaıı vermemek için şunun altını kuvvetle çizmcliyiz: Tartışmayı bırakıp işimize bakalım demiyoruz. Farklıhklarımızı yok eden, tek tip bir topluın özlemini dile getirmeye ça- hşmıyoruz" açıklamasını yaptı. Mirasyedi gibiyiz ARZUHAN DOĞAN YALÇINDAĞ: Sistemi zedelemeden•• Koç, TÜSİAD Yüksek Istişare Konseyi Top- lantısı'nın açılış konuşmasında, Türkiye'nin "az- gelişnıiş" bir ülke olarak anılmaktan, "gelişmek- te olan" bir ülke olarak anıhnaya geçebildiğini, ge- leceği en parlak ülkelerden biri olarak görülmeye başlandığını ileri sürdü. Toplum olarak bu durumun gerektirdiği bir ruh hali içinde olunmadığını söy- leyen Koç, "Başanyı ufukta göriince birbirleriyle kavga etmeye başlayan ortaklar, babalannın mi- rasını paylaşamayan kardeşler gibiyiz" diyen Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öyleyse bunca yıldır güçlükle elde ettiğimiz kazanımları tehlikeye düşüren, demokrasimizi ve ekonomimizi erozyona uğratan, sistemimizi ayakta futan kurumları yıpratan, Tnrkiye'yi dünyadan soyutlamaya çalışan bu siyasi söylem ve eylemleri nasıl izah edeceğiz? Siyaset sahne- sindcki bu kör dövüşüne nasıl anlam vereceğiz? Şu veya bu kesimin içinde yaşadığımız durum- daıı daha az sorumlu olduğunu düşünmüyoruz. Aksine ülkemizdeki birçok siyasetçinin hiçbir dö- nemde olmadığı kadar vahim bir 'akıl rutulma- sı' yaşadığına inanıyoruz.' 1 Koç, küresel krizden söz edilmezse, krizin kapıyı çalmayacağı inancıyla hareket edilemeyeceğini belirterek "Risklere karşı önlem almak, eğer si- zi etkisi altına alırsa krizle mücadele etmek, her şeyden soyutlanmış bir biçimde yapılamaz. Ül- kenin, toplumun gitmeye çalıştığı yönün de he- saba katüması, kriz ortamından çılaş ile ilgili se- naryoların da hazır olması gerekir" diye konuştu. 'îyi şeyler baltalanıyor' TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, sivil toplum kuruluşlarının TÜSİAD YİK toplantısına katılmamasına ilişkin olarak "Evet, davet etmiştik. Katılsalardı iyi olurdu" dedi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yalçındağ, Türkiye'de iyi ve güzel şeylerin çabuk baltalandığını ifade etti. Böyle bir toplantının topluma iyi örnek oluşturacağını düşündüklerini dile getiren Yalçındağ, uzun süredir zaten birlikte tartıştıkları, Anayasa Konvansiyonu'nu hep beraber açıklayabilmeyi istediklerini, ancak bunun bitmiş bir şey olmadığım ve devam edeceklerini aktardı. Yalçındağ, "Yakın gelecekte inşallalı bir araya gelerek örnek bir davranış göstcrerek bu toplumsal uzlaşma mutabakatı üzerinde konuşacağız" dedi. (Fotoğraflar: AA) çozum arayın Ekonomi Servisi - Ekonomiden çok siyasetin ko- nuşulduğu vc başta hükümet olmak üzerc siyasilc- rin ağır eleştirilere tutulduğu TÜSİAD Yüksek Is- tişare Konseyi toplantısında, toplumsal uzlaşıya ge- reksinim olduğu, bunun da başta demokrasi olmak üzere devlet ve hukuki kurumlara saygılı olmaktan geçtiği vurgulandı. TÜSİAD Yönetim Kurulu Baş- kanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Türkiye'nin bir kez daha olağanüsrü bir dönemden geçmekte ol- duğuna işaret ederek "siyasetteki kutuplaşma" ve ekonomide iç-dış dinamiklere bağlı olarak girilen yüksek risk sürecini, ülkenin karşı karşıya olduğu iki önemli tehlike olarak nitelendirdi. TÜSİAD Yüksek Istişare Konseyi Toplantısı'nın açılış konuşmasını yapan Yalçındağ, Türkiye'nin bir kez daha olağanüsrü bir dönemden geçmekte ol- duğuna işaret ederek "Bize göre bu dönemi iki te- mel unsur karakterize ediyor. Birincisi siyaset- te başlayan, topluma yayılan ve her geçen gün ar- tan kutuplaşma. İkincisi ise iç ve dış dinamikle- rin etkisiylc ekonominin yüksek risk taşımaya başlar hale gelmesi" dedi. "Artık orta ve uzun vadeli düşünmek bir ya- na bundan bir yıl sonrasının bile senaryolara da- hil edilmediğini, Türkiye'nin bütün bu yaşa- nanlar ve yaşanacaklardan sonra hangi nokta- da olacağının düşünülmediğini görüyoruz. Oy- sa önümüzde 'Bundan bir yıl sonra nasıl bir Tür- kiye ile karşı karşıya olacağiz' sorusu bütün hey- betiyle durmakta. Bize göre bunun cevabı açık- tır. Durum böyle devam ederse 1 yıl sonra eli- mizde yönetilmesi çok zor bir Türkiye olacaktır" diyen Yalçındağ, Türkiye'nin her bakımdan zor bir dönemden geçtiğinin altını çizdi. Yalçındağ, bir toplumda tartışmalann olabilece- ğini belirterek "Anayasa Mahkemesi'nin kararı da eleştirilebilir. Ama Türkiye'nin en yüksek yar- gı organını tanımamaya varan tepkiler kabul edi- lebilir değildir. Asıl yapılması gereken bu ka- rardan ders çıkarmaktır. Bize göre bu karardan çıkarılacak ders de şudur: Mevcut sorunlara, sis- temi zedelemeden dengeli çözüm aramak esas- tır. Öte yandan bugünkü yapı içinde toplumun bazı taleplerine ve beklentilerine cevap verile- mediği de bir gerçektir. O zaman yapmamız ge- reken nedir?" diye konuştu. Yalçındağ, toplumun tüm kesimlerinin ihti- yaçlannı ve kaygılannı gözetecek biçimde top- lumsal mutabakatın yeniden sağlanması gerekti- ğini vurgulayarak bunun bugünkü karşılığmın ise herkes için tam demokrasiyi sağlayacak bir ana- yasa değişikliği olduğunu söyledi. Sözü edilen ana- yasamn sıkıntılı dönemlerde alelacele gündeme ge- tirilen, güncel sorunlan aşmaya yönelik anayasal düzcnlemeler olmadığına işaret eden Yalçındağ, "Salt parlamento çoğunluğuna dayanan, kısmi bir anayasa değişikliğinden de söz etmiyoruz. Sözünü ettiğimiz gerçek bir toplumsal muta- bakat belgesidir" dedi. AKP sonrasının planlarını yapmaya çalışan siyasiler görüşme trafîğini hızlandırdı Merkezde yeni arayışlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Siyasi kulislerde AKP'nin kapatılması duru- munda erken genel seçinıe gitınc olasılığına kesin gö- züyle bakılırken bu partiye yönelik "bölünme" beklenti- si de güçlendi. AKP'nin "mer- kez partisi" olamadığı, CHP ve MHP'nin ise seçenek ol- maktan çıktığı varsayımıyla "hem sağı, hem de solu" içi- ne alacak yeni bir "merkez parti" oluşumu arayışı ön plana çıktı. Bu çerçevede milli görüş tabanından gelmesine karşın yeni oluşum girişimleri için ülke genelinde "nabız" tur- larını sürdüren eski Devlet Bakanı Abdüllatif Şener, eski Başbakan Mesut Yıl- maz'm da aralarında bulun- duğu çok sayıda isim hedefı- ni "sağı ve solu" içine alacak "merkez parti" oluşumu olarak ifade ediyor. Yılmaz, önceki gün Avrupa Parlamentosu'ndayaptığı ko- nuşmanm ardından ilk kez net olarak yeni oluşum önerisini taıtışmaya açtı. Yılmaz, Ana- yasa Mahkemesi'nde dava sü- recinin hızlanacağı beklenti- sinin ardından merkez sağ ve solu içine alacak, Japon Libe- ral Demokrat Parti modeli ile merkez sağı toplayacağı mesajı verdi. Yılmaz'm sözünü ettiği Ja- pon liberal demokrat parti mo- deli bu ülkedeki liberal parti ile demokrat partinin sosyalistle- re karşı birleşmesiyle kurul- muştu. Işadamlan, bürokratlar, işçi, memur, bütün kesimlerin tcmsil cdildiği sistemde genel başkanlık için 2 yılda bir seçim yapılıyor. Yılmaz'm dışında Abdül- latif Şener kanadı da çalış- malannı hızlandırdı. Şener'in, eski Bursa Milletvekili Er- tuğrul Yalçınbayır'la buluş- ruğu öğrenildi. Siyasi kulislere yansıyan bir başka "oluşum" girişimi- ni ise aralarında Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "eski yol arkadaşlan"nın da bulundu- ğu bazı isimler başlattı. Aralarında eski AKP nıil- letvekilleri Nevzat Yalçın- taş, Eyüp Sanay, Azmi Ateş, İmdat Sütlüoğlu, Ertuğrul Yalçınbayır, Musa Uzunkaya ve Yurt Partisi Genel Başka- nı Sadettin Tantan'm da bu- luııduğu isimler 12 Nisan'da bir araya gelerek durum de- ğerlendirmesi yaptılar. TOBB Başkanı Rifat Hi- sarcıklıoğlu'nun ise ya Ab- düllatif Şener hareketini dcs- tekleyeceği ya da bizzat ken- disinin yeni oluşumun liderli- ği için yola çıkacağı kulisler- de dile getiriliyor. AKP HIZLI SONUÇ İSTİYOR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kapatma davası- nın temmuzıın ikinci yansın- da bitmesi gerektiği beklenti- sini sık sık dile getirmesi, kulislerde farklı senaryolann gündeme gelmesine neden oluyor. Mahkemenin karanru tem- nuız ayında vennesi ve kara- nn da kapatma yönünde ol- ınası durumunda AKP, yerel seçim öncesi kunılacak yeni parti, olası bir ara ya da erken seçime hazırlık için zaman ka- zannıış olacak. Bu durumda, ağustos ayı içinde yeni parti kurulabilecek. Bu sırada da sonbahar aylannda bir erken ve ara seçim için karar alına- bilecek. Sonbaharda bir ara ya da erken seçim karan alınması durumunda, bu seçim yerel seçimlerle birleştirilecek. Malıkemenin karanrun son- bahar aylarına sarkması ise yeni kurulacak partinin yerel seçimleıe katılamaması gibi bir risk doğuruyor. AKP, ağustos ayı başında toplanacak Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) için de karann temmuz ayında sonuçlan- masını istiyor. AKP'îiler, partinin kapatılması yönün- de bir kararın YAŞ sonra- sında açıklanması duru- munda dava ile şûra arasın- da bir bağlantı kurulabilc- ceğini, bunun da tartışma yaratacağmı savunuyorlar. POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA İçepidekiler... Haberin başlığı içimi acırtı... Hapislik günleri geldi aklıma... Sonra, anılanm, oku- duğum şiirler... Portekizli şair Alberto De Lacerda'yı hapislik gün- lerinde tanıdım... Lacerda'yla uzun yolculuklara çıktım: "Kim çaldıysa günlerimi söyleyin ona gelsin alsın beni, götürsün ölümsüzlüğe." Hilal Köse, F tipi cezaevlerinde en temel insani gereksinimlerin bile disiplin cezalarıyla askıya alındığını anlatıyordu yazısında... Tecrit!.. Baskı!.. Insan hakları ihlali!.. Haberi okuyup masamın üzerine koydum Cum- huriyet'i... Nâzım Hikmet'in "Sevdalı Buluf'u geçerken gökyüzünden, Abdülvahap El-Beyati'nin "Sür- günde birçocuktum ben" dizeleri çıkıyordu karşıma: "Sürgünde bir çocuktum ben/özlem Kuşu can yol- daşım ölünceye dek/Gençliğim son aşkım/Kuşum- du yoldaşımdı özlem/O ki uzanırdı yurduma gur- betten/Oysa onsuz/Sürgünden sürgüne attığı rüz- gârlann/Umarsız bir bulut gibiydim ben/Kim çalıyor kapımı kim var dışarda/Uykuyla uyuşuyor göv- dem/AI beni götür beni teknem Istanbul'a/ölmedim yelkenlim ölmedim daha/Tepeden tımağa uyuştu göv- dem." ••• Tecrite karşı 2000 yılında başlatılan ve 122 ki- şinin yaşamını yitirmesine neden olan ölüm oru- cu eyleminden sekiz yıl sonra değişen bir şey yok- tu... Şöyle anlatıyordu gelişmeleri Hilal Köse: "Ölüm orucu eylemi Adalet Bakanlığı'n/n 45/1 No'lu genelgesinin yürürlüğe girmesinin ardından sona erdi. 22 Ocak 2007'de yayımlanan genelgeyle, 12 F ti- pi cezaevinde, hiçbir şart aranmaksızın her tutuklu ve hükümlüye, haftada on saat, on kişilik grupla gö- rüşme hakkı tanındı. Aradan 1 yıl geçmesine karşın, tutuklu ve hükümlülerin bu hakkı kullanmalanna izin verilmiyor. Sohbet etmek istedikleri kişilehe değil, cezaevi ida- resinin belirlediği kişilerle görüştürülüyorlar. Haftalık on saat olan hak, dört saate indirilmek is- teniyor. Ortak alanı tuvalet ihtiyacı için terk ettik- lerinde görüşme sona ermiş sayılıyor. Genelgeye aykırı uygulamaları da tutuklular ka- bul etmiyor. Kısa süreli uygulama yapılan cezaevlerinde de personel azlığı ya da mekân yokluğu bahane edi- liyor." ••• Hükümlü Cengiz Kahraman'ia Kenan Özyürek'in başına gelenler, 19 yaşında tutuklanan Hasan Tah- sin Akgün'ün öyküsünü anlatmadan geçemem... Tıpkı Alberto de Lacerda'nın dizeleri gibi: "Yakalayamazsın acı çekmedenl geniş kanatları- nı dünyanın Çınlıyor sessizliğin./ Ellerin herşeye değdi. Kar kusursuzdur-ölüm gibi/ Seçilmişlerin ağzından konuşur/ melekler sabahı getirinceye kadar." Cengiz Kahraman Sincan F Tipi'nde tutuklu. Re- vire götürülürken arkadaşı Kenan özyürek'le karşı- laşıyor. Kenan, Cengiz'e "merhaba" diyor. Özyürek bunun üzerine revire değil tecride konuluyor. Hasan Tahsin Akgün, yedi yıldır tutuklu. Annesi Melek Akgün acılar içinde... Hasan Tahsin, işkence görmüş, belleğini yitirmiş. Anne Melek Akgün anlatıyor: "Doktoru beyin hücrelerinin dörtte birisinin öldü- ğünü söylüyor. Yalnız başına kalmaması gerekiyor hücrede. Ama yine tek kişilik hücreye konuldu. Dilekçe verdim hastaneye yatırmak için. Bizi ha- tırlamıyor, kendisini on yaşında sanıyordu. Şimdi hatırlıyor ama ilaçlarını aksatmaması gre- rekiyor. Bu nedenle çok korkuyoruz..." Melek Hanım, üç yıldır açık görüş yapmamış oğ- lu Hasan Tahsin'le. Oğlunun elini tutup yanaklarından öpememiş. Olağan görüşme yasağı mayıs ayında bitmiş. Bu kez mektup ve telefon yasağı başlamış. ••• Içeridekilerin öyküleri böyle... Binlerce öykü var anlatamadığım... TürkTabipleri Birliği Başkanı Gençay Gürsoy di- yor ki: "Sorunun çözülmesi için adımlar atılacağı söy- lendi ama yerine getirilmedi. İki ay önce de avukat örgütleri ve sendika temsilcilerinin yaptıkları top- lantıya Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin de katıldı. Ama şu ana dek sonuç alınmadı." Yazıma noktayı koymak zorundayım... Noktayı Alberto De Lacerda'nın dizeleriyle koyu- yorum: "Güzellik bir başka geceye salar köklehni I ve bir başka günde doğaryeniden." hikmet.cetinkaya@cumhurlyet.com.tr Faks numaramız: 02126 343 72 69 HÎKMET ÇETÎNKAYA FETHULLAHÇI GLADYO HİKMFT TİNU TÜM KİTAPÇIUUtDA Fethulbhçılar her yerde örgulleniyorlor. İnternette kurmay albayların, yarbaylann, binbaşıların, astsubayların, askeri-sivil memurların, askeri okul öğrencilerinin "soyağacını" çıkaran adres belli. 0 adreste oturanlar kurmay subaylara, astsubaylara, askeri-sivil memurlara, askeri okul oğrencilerine "TSK'ye sızmış vatan hainleri" diyebiliyor... •' Bu kitap; örgütlenmenin bugün geldigi noktayı, yani 'Fethullahçı Gladyo'yu anlatıyor. 0.212 5121172 GUNIZI YAYINCIUK guniziyayincllik@gmall.com
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear