22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHÜRİYET 2 HAZİRAN 2008 PAZARTESİ 4 HABERLER TRT, AKP hakkında açılan davarun Türkiye'de ideallerin çatışmasma neden olduğunu savundu Devlet televizyonu 'taraf oldu FIRAT KOZOK ANKARA - Son dö- nemde yayın politikası hızla değişen TRT, AKP hakkında açılan kapatma davasında da "taraf ol- du. TRT-1 haber bülte- ninde verilen imzasız ha- berde, kapatma davası- nın demokrasi, laiklik, bağımsız ve tarafsız yar- gı ile istikrarh ekonomi ideallerinin birbiriyle ça- tışmasına neden olduğu savunuldu. TRT-1'de 22 Mayıs 19.30 haber bülteninde yayımlanan haberde, ku- rum yasasında yer alan "tarafsızhk" ve "haber- ler ile yorumları ayır- mak" ilkeleri altüst edil- di. AKP hakkında açılan kapatma davasının konu edildiği imzasız haberin anonsunda şu ifadelere yer verildi: "Gerçek demokrasi, gerçek laiklik, bağımsız ve tarafsız yargı, istik- rarh ekonomi... Güçlü Türkiye için hepsi ge- rekli... Ak Parti'ye açı- lan kapatma davası ise • Haber içerikleri AKP yanlısı olan TRT, 27 Mayıs 1960 Devrimi'ni de sert bir dille eleştirdi. Bu haberlerle, TRT Yasası'nda yer alan tarafsızhk ve yorumsuzluk ilkeleri çiğnendi. bu ideallerin birbiriyle kesişmesine, hatta ça- tışmasına sebep oldu." Yargıtay Başkanlar Ku- rulu tarafından yayımla- nan bildiriye değinilen haberde, Hükümet Söz- cüsü Cemil Çiçek'in "Yargıtay Başkanlar Kurulu bir siyasi organ değildir; siyasi tartış- maların tarafı olamaz, kendisini siyasi muhale- fetin yerine koyamaz, bir muhalefet partisi gi- bi de davranamaz" söz- lerine yer verildi. Ekonomi bahanesi Haberde, Yargıtay Baş- kanvekili Osman Şirin'in buna karşılık olarak "Biz yargıçız. Bildirilere ayaküstü cevap verme- yiz. Ayaküstü verilen cevaplara da ayaküstü karşılık vermeyiz" söz- leriyle "tktidardan gelen eleştirileri yanıtlamak- tan kaçındığı" belirtildi. CHP, MHP ve DSP'li yetkililerin sözlerine de yer verilen haberin bir di- ğer anonsunda da, "Ko- nunun bir de ekonomi- ye etkisi boyutu var. Ki dünyada bir kriz yaşa- nırken tartışmalarda dikkatli olmanın gereği açık" ifadeleri kullanıldı. Ağır eleştiri Kanalın 27 Mayıs'tan bir gün önce yayımladığı haberde de, devrime yö- nelik ağır eleştirilerde bu- lunuldu. 1950 yılında yapılan seçimleri Celal Bayar ve Adnan Menderes önder- liğindeki Demokrat Par- ti'nin kazandığı anımsa- tılan haberde, "Ancak Türkiye'deki demokra- tik hayat, sadece 10 yıl sürdü. 27 Mayıs 1960 darbesi ile Meclis ka- patıldı, Demokrat Partili milletvekilleri ve üst dü- zey yöneticiler tutuk- landı" denildi. 27 Mayıs'ın ardmdan yapılan ilk seçimi De- mokrat Parti'nin devamı olan Adalet Partisi'nin kazandığı anımsatılan ha- berde şunlar kaydedildi: "Yani askeri müda- hale, halkın siyasi terci- hini değiştirmedi. Fa- kat yeni darbe ve mıılı- tıraların önünü açtı. Halkın demokratik ter- cihlerini kabulleneme- yenler, her fırsatta 27 Mayıs darbesini ve De- mokrat Parti yöneticile- rinin yaşadıklarını ör- nek gösterdi. 27 Mayıs darbesi, adeta Demok- les'in kılıcı gibi Mec- lis'in üzerinde sallan- ıııaya başladı. Mende- res, Polatkan ve Zor- lu'va itibarları yıllar sonra iade edildi. Peki, Türk demokrasisinin kaybettiği itibar..." Yasaya aykırı TRT Yasası'nın Yayın Esaslan başlıklı 5. mad- desi, haberin tarafsızlığı- na ve yorumsuzluğuna vurgu yapıyor. MHP, belediyenin cezası sonrasında inşaat ruhsatını yeniletti. (ANKA) MHP'nin binası 22 ay kaçak kaldı ANKARA (ANKA) - Mimar ve Şehir Planlamacısı Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp tarafından projesi hazır- lanan, 2001 yılında başlanarak 2004 yılı Mayıs ayında hizmete giren MHP Genel Merkezi'nin, bazı bö- lümlerinin bitirilmemesi nedeniyle 2006-2008 yıllan arasında 22 ay bo- yunca kaçak inşaat durumuna düş- tüğü ortaya çıktı. MHP genel merkez binasının projesi, Mimar ve Şehir Planlamacısı Alp tarafindan, 20 mil- yon dolar harcanarak yapıldı. 2006 yılında inşaat ruhsatının süresinin bit- mesi üzerine kaçak duruma düşen MHP Genel Merkezi'ne 22 ay son- ra Çankaya Belediyesi tarafindan ce- za kesildi. Söz konusu ceza sonra- sında MHP, çanağı tamamlama ka- ran aldı ve ruhsatı yeniletti. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@gmail.com CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın devlet güçleri tarafından ya da daha açık ifadeyle emniyet ve istihbarat ör- gütleri tarafından dinlenmediği anla- şıldı. CHP'nin hükümete yönelik "te- lekulakskandalı" iddiası, anlaşıldığı ka- darıyladoğru çıkmadı. Benim gibi bir- çok gazetecinin de CHP Genel Sek- reteri'ni "hükümetin dinlediği" teme- lindeki yorumları mesnetsiz kaldı. Burada bizim bir özeleştiri borcu- muz olduğu bir gerçek. CHP yöneti- cilerinin bu kadar desteksiz ve mes- netsiz bir iddiayla ortaya çıkacakları- nı düşünmemiştim diyebilirim. ••• "Dinleme rezaleti" üzerine yazdığım yazıya çok sayıda tepki aldım. Gelen tepkiler, asıl olarak haklıydı ve ma- kuldü. Ancak bazı tepkiler vardı ki, bunlar tepki olmaktan çok, örgütlü bir küfür kampanyası şeklindeydi. Ülke- mizdeki siyasi mücadele "düzeysizli- ği"n\ göstermesi bakımından bu ma- illeri hatıra olarak saklayacağım. Yalnızca bu nedenle mi küfür ve İstihbarat, Dinleme ve Hukuk Devleti... hakaret mailleri geldi; ilk kez mi ya- zılarınız nedeniyle saldırıya uğru- yorsunuz, sorusunu sorabilirsiniz. Hayır, gerçekten de ülkemizde si- yasetle ilgilenen, gazete okuyan, yani okuryazar olan bir kesim; ken- disi gibi düşünmeyene hakaret et- mek, böyle düşünmeyenleri sustu- rabilmek aşkı içinde. Bunların sayı- sı ne kadardır bilemem, ancak ses- lerinin yüksek çıktığı söylenebilir. Etkili de oluyorlar. Ben de birçok yazar ve gazeteci ar- kadaşım gibi bu türden "hakaret"\Bre istemeye istemeye alışmış bulunu- yorum. Çok ileri giden olursa savcılı- ğa şikâyet ediyorum. Etkili oluyor. ••• "Dinleme rezaleti" iddiasının, mes- netsiz bir skandala dönüşmesi artık bir gerçek. CHP yöneticileri açısından al- tından zor kalkılacak bir durum söz ko- nusu. Bizlerde bu basiretsizliğin par- çası olduk. Şimdi artık hesabını ken- dileri yapsınlar. Bu gibi durumlarda "ama" demek ve olayın bir başka boyutunu öne çı- kararak rezaleti gölgelemek hoş sa- yılmaz. Yinede ben, Türkiye'de "din- leme rezaleti" diye bir olgu olduğunu unutmaktan yana değilim. Ülkemizde muhalifleri izlemek, hak- larında yalan yanlış raporlar yazmak bir gelenektir. Bu devlet geleneği muhalefet edeni susturmak ve etkisiz hale getirmek için kullanılmaya devam ediyor. ••• Türkiye'deki istihbarat örgütleri, iç iktidar mücadelesinin aracı olarak kullanılıyorlar. Tabii istihbarat örgüt- leri de devletin parçalı yapısı içinde de- ğişik iktidar odakları tarafından idare edilip yönlendiriliyorlar. Türkiye'de hükümete bağlı istihba- rat örgütleri olduğu gibi orduya ait is- tihbarat örgütleri de bulunuyor. Bu ör- gütlerin iktidar kavgasında ellerinde- ki bilgileri bir şantaj aracı olarak kul- lanıldıklarına çokça tanık olmuşuzdur. Bu nedenle, CHP'nin fos çıkan id- diasına rağmen konu açılmışken, ül- kemizdeki istihbarat örgütlerinin ya- salan aşan, hukuk devletini zan altında bırakan uygulamalarını unutmayalım, unutturmayalım. ••• örneğin geçmişte başkanı Silahlı Kuvvetler tarafından belirienen MİT, bir süredir hükümetin yönetimine geçmiş ve bu anlamda sivilleşmiştir. MİT ra- porları bizim kuşağın kâbusu gibiydi. Bu raporlar nedeniyle binlerce insan işlerinden güçlerinden oldu, pasa- port alamadı, dışlandı. Bu istihbaratlann birçoğunun da ya- lan yanlış yazıldığına mahkeme ka- yıtlarında tanık olduk. Hazır bu istihbarat tartışması açıl- mışken gelin ülkemizdeki istihbarat ör- gütlerini, bunların neyle uğraştıklarını yeni baştan tartışalım. Bu örgütler ger- çekten ülkemizin güvenliğiyle mi uğ- raşıyoriar, yoksa emrinde olduklan ku- rumların keyfi uygulamalarının aracı olarak mı çalışıyorlar? ••• Geçtiğimiz yıllarda, MlT'in izlediği bazı yazarlara ilişkin fotoğraf kayıtla- rı, Kültür Bakanlığı tarafından bir ser- gi açılarak teşhir edilmişti. Bu çaba da- ha sonra sürdürülmedi. Bu izlemelerin ne kadar hukuk dı- şı olduğunu göstermesi bakımından ve bundan sonraki izleme etkinlikle- rinin hukuk içine çekilmesi bakımın- dan bu türden teşhir faaliyeti devam ettirilemez mi? Belli ki önder Sav istihbarat örgüt- leri tarafından dinlenmemiş. Ancak bu ülkede dinleme yapılmadığı söyle- nebilir mi? Bu "dinleme keyfiliği"n\ hukuk dev- leti açısmdan gündemde tutmak ge- rektiğini düşünüyorum... M A l A Y S IA AIKPORTS Ümak Holding, GMR Infrastructure Ltd, ve Malaysia Airports Holdings Berhod ortoklığıyla kurulan Istonbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı Yatınm, Yapım ve Işletme AŞ. olarak havalimanının 20 yıllık ij/etme hakkını devir aldık. Gerçeklcştireceğimiz yatınmhr ile sizlere modern. hızlı ve ra/ıot yolculuklar sunacağız. 2010 yılında tamamlanacak Dıj Hatlar Terminal Binası ve eWeri ile kcntin yarınhnnın navalimanınt açrn/j olacağız. Istanbul'un modern yüzüne ymdidcn ho$ geldiniz! ULUSLARARASI HAVALİMANI Yatınm Yapım ve işletme A.Ş. ı • ' M • İstanbul'un yannlarının havalimanına M ff A A Hoşgeldınız Tam akbll 1.30 YTL'ye yükseldi îstanbuVda toplu ulaşıma zam yapıldı tstanbul Haber Servisi - Istanbul'da toplu taşıma araçlanndaki ulaşım ücretine yüzde 4 ile 10 ara- sında zam yapıldı. l Haziran'dan geçerli olmak üzere İETT ve Özel Halk Otobüsleri ile raylı ve deniz ulaşım sistemlerinde yapılan artışla toplu taşıma ücretleri yeniden belirlendi. UKO- ME'nin aldığı kararla; elektronik bilet beşi bir yerde 6.5 YTL'den 7 YTL'ye, tam akbil l.25YTL'den 1.30 YTL'ye, indirimli akbil 0.80 YKr'den 0.85 YKr'ye, ayhk tam akbil 100 YTL'den 105 YTL'ye, ayhk indirimli akbil ise 50 YTL'den 55 YTL'ye çıkanldı. Akbille yapı- lacak aktarmalarda ise tam akbil kullananlar 0.65 YKr'ye, indirimli akbil kullanıcılan ise 0.42 YKr'ye seyahat edecek. Aynca, raylı sis- temler, ÎDO şehir hatları vapurlan ve özel deniz motorlanmn 1.30 YTL olan jeton ücreti de ya- pılan yeni ayarlamayla 1.40 YTL'ye çıkanldı. Marmaray'da 7'nci tüp batırıldı tstanbul Haber Servisi- Asya ile Avrupa'yı deni- zin altından birleştirecek Marmaray Projesi çerçe- vesinde, 135 metre uzunluğundaki 5 numaralı tüp tüneli batırma işlemi dün gerçekleştirildi. Saray- burnu açıklannda "Ecem Sultan" isimli motorsuz platform gemiden sabah saat 09.00 sıralannda başlayan batırma işlemi, akşam saat 22.00 sırala- nnda bitirildi. Proje kapsamında bugün batınlan 7'nci tüp tünelin ardından 4 tüp tünelin daha batı- nlmasıyla Istanbul Boğazı'na 11 tüp tünelin yer- leştirilmesi işlemi tamamlanmış olacak. 2000'Lt YILLARDA ERDAL ATABEK AmemiNasrt Öldüreyim? annemi nasıl öldüreyim.com Düşünebiliyor musunuz, bir genç internette böy- le bir web sitesi açıyor ve soruyor: 'Annemi nasıl öldüreyim?' Gene aklınıza gelir mi ki bu soruya internette ya- nıtlar veriliyor: Anneni boğ, anneni bıçakla, anneni zehirle, anneni kurşunla. Ve bu soruyu internette soran genç oğul, annesi- ni bıçakla öldürüyor, poşete koyuyor. Ben birtıp doktoruyum. Meslek yaşamım boyunca ölümün pek çok biçi- mini gördüm. ölümün beni irkiltmediğini düşünürdüm. Bu 'anne öldürmeleri' beni irkiltti. Kısa bir süre içinde altı 'evlat' annelerini öldürdü. Bu çocuklara ne oluyor? Neleri gözden kaçırıyoruz? Yazılacak pek çok konuyu bir yana bıraktıran bu korkunç olayların ardında neler var? 'Kutsal annelik', ortadan kaldınlması gereken bir ka- rabasan mı oldu? Bu çocukların ruh sağlığı bozuk olabilir. Bu çocukların sıkıntıları gözden kaçmış olabilir. Bu çocukların özdenetimleri zayıf olabilir. Bu çocuklar dış kontrolden yoksun olabilir. Bu çocuklar aşırı kollanıp korunmuş olabilir. Bu çocuklar yanlış etkiler altında kalmış olabilir. Bu çocukların anne babaları ayrılmış olabilir. Ama bir evladın annesini bıçaklayıp öldürmesi çok ama çok ciddi bir olaydır. Bıçakla öldürmek, çok yakından işlenmiş bir öl- dürme olayıdır. Bıçaklanan kişi şaşırır, korkar, inler, bağırır, belki küfreder, belki yalvarır. Bunlara hiç aldırmadan öldürene kadar bıçaklamak çok değişik bir iştir. Kurşunlamaya, zehirlemeye benzemez. Bir evlat kendi annesine bunu nasıl yapabilir? Nasıl yapabilir? Ve neden yapar? Bu olaylar gazete sayfalannda, TV ekranlannda kal- mamalıdır. Meclis soruşturma açmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı harekete geç- melidir. Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Derneği harekete geç- melidir. Tıp fakülteleri harekete geçmelidir. Çocuk ve Ergen Anabilim Dalı kürsüleri harekete geçmelidir. Toplumbilimciler, eğitimbilimciler, davranışbilim- ciler harekete geçmelidir. Bu olaylar hemen aydınlatılmalıdır. Hemen gereken önlemler alınmalıdır. Evlatlann annelerini öldürmeleri polisiye olaylar ola- rak kalmamalıdır. Bu olaylar 'olabilir' görülmemelidir. Bu zamanda böyle şeyler de ne yazık ki oluyor nok- tasında kalınmamalıdır. 'Canım çocuklar pek başıboş kaldı.' ile geçiştiril- memelidir. 'Işte hep aynlmış anne babaların çocukları' diye- rek olay örtülmemelidir. Çocuk-ergen saldırganlığı bütün dünyanın sorunu olmaktadır. Saldırganlık bu olayları açıklamakta yetersizdir. Bu çocuklar kişilik bozukluğu olanlardır, örtülü dep- resyon vardır, şizofrendir demekle kalınmamalıdır. Bu çocukların ruhsal sorunları olabilir. Bu ailelerin sosyal sorunları olabilir. Hangi ailenin sorunu yok ki? Ruhsal sorunu olan- lar gidip annesini mi öldürüyor? Hiçbir 'masa başı açıklaması' ile yetinilmemelidir. Bu olaylar hafife alınmamalıdır. Bu bir toplumsal tehdittir. Herkesin, her kurumun, her ilgilinin sosyal so- rumluluğu vardır. Uyarıyorum... erdalatak@gmail.com erdalatak@superonline.com www.erdalatabek.com Arzuhan Yalçındag ameliyat oldu • tstanbul Haber Servisi - TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındag, "kınklı çıkık" nedeniyle sağ ayak bileğinden ameliyat edildi. Florence Nightingale Hasta- nesi Başhekimliği'nden yapılan açıklamada, Yalçındağ'm durumunun iyi olduğu, 5-6 gün sonra taburcu edileceği belirtildi. Uzaıfdan 'dinlendik' iddiası • SAKARYA (ANKA) - GP Genel Başkanı Cem Uzan, seçim döneminde telefonlannın dinlendiğini iddia ederek, dinlendikJerine yö- nelik ellerinde belge olduğunu öne sürdü. Sa- karya'da temaslardâ bulunan Uzan, önümüzde- ki günlerde GP Genel BaşkanYardımcısı Emin Şjşrm'in yapacağı bir açıklamayla dinlen- diklerin^Öair belgelerini ortaya koyacaklannı söyledi:' .- Üğpencilepe sınav tatili • ANKARA (AA) - llköğretim 8. sınıf öğren- cileri, OKS dolayısıyla bugünden itibaren bir hafta boyunca izinli olacak. Lise son sınıf öğrencileri de 15 Haziran 2008'de gerçekleş- tirilecek ÖSS nedeniyle 9-13 Haziran tarihle- ri arasında "ÖSS izni" yapacaklar. Düzeltme • CHP Istanbul Milletvekili Nurettin Sözen gazetemizin dünkü sayısında yer alan Dr. Sedat Akman'ın "27 ve 28 Nisan Gençlik Hareketleri" başlıklı yazısıyla ilgili bir açık- lama yaptı. Tarihi belge niteliği taşıyan yazı için Dr. Akman'a teşekkür eden Sözen, yazı- daki birkaç maddi hatayı düzeltmek istediği- ni bildirdi. 27 Nisan'da yapılan kongrenin Türkiye Milli Talebe Federasyonu'nun kon- gresi olduğunu kaydeden Sözen, Beyazıt'ta bulunan Marmara Sineması'nın bodrum ka- tmdaki Marmara Lokali'nde gerçekleştirüen kongrede Devrim Grubu başkan adayının Önder Dai değil kendisi olduğunu belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear