Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18 HAZİRAN 2008 ÇARŞAMBA
8 HABERLERlN DEVAMI
T U R K I Y E
Istanbul B 30 Sinop
Edirne
B 25 Adana 35
B 32 Samsun PB 25
Kocaeli B 31 Trabzon B 24
Çanakkale B 32 Giresun PB 24
L'lllll B 34 Ankara B 31
Manisa B 36 Eskişehir B 28
Aydın 3 37 Konya B 30
Denizli B 36 Sıvas B 23
Zonguldak B 26 Antalya B 37
/ ^ Parçalı bulutlu
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
B
B
B
B
B
B
36
35
37
32
37
27
23
Kars 21
Yurdun kuzeydoğu ke-
simleri parçalı ve çok
bulutlu, üğle saatlerin-
den sonra Rize, Artvin,
Kars ve Ardahan çevre-
leri kısa süreli sağanak
yağışlı, diğer yerler az
bulutlu ve açık geçe-
cek. Hava sıcaklığı yur-
dun batı kesimlerinde 2
Ila 4 derece artacak. Di-
ğer yerlerde önemli bir
değişiklik olmayacak.
DIS MERKEZLER
Oslo 16 Berlin PB 24 Moskova Y 20
Helsinki 1_7 Budapeşte Y
AStockholm Y 21 Madrid
Londra Y JJ3 Viyana
22
27
Y 22
Amsterdam Y 19 Belgrad Y 24
Brüksel Y 19 Soyfa Y 32
Paris Y 21 Roma 24
Bonn 20 Atina 32
Mıinıh 19 Zürih Y 23 Şam
Aşkabat
Astana
Tuskcnt
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
B
B
A
PB
B
Y
A
34
27
37
27
32
24
34
PB 36
Açık Sisli Bulutlu t Çok bulutlu ı Yağmurlu Karlı
S Sulu kar Gök gUrultUIU
GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜKEK
• Baştarafı 1. Sayfada
laiklik karşıtı, laikliğe aykırı eylemlerin odağı bir par-
ti olduğu gerçeğini ortadan kaldırır mı?
Ya da savunmadaki "türbanla ilgili yapılan anaya-
sa değişiklikleri 'yasama işlemi' olup partimize isnat
edilemez. Başsavcıiığın mantığıyla Anayasa Mahke-
mesi'nin verdiği iptal kararından sonra partimizin la-
ikliğe aykın eylemlerin odağı olduğu iddiası çökm-
üştür" cümleleri, AKP'nin iddia ettiği gibi, partinin
laiklik karşıtı hareketlerin odak noktası olmadığı gi-
bi sığ bir savunmaya geçerlilik kazandırabilir mi?
Anayasanın değiştirilen 10 ve 42. maddelerinde
"türban" sözcüğü geçmiyormuş; o halde, AKP'nin
bu maddeleri yeniden düzenleyen değişikiiği türba-
na bağlanmamalıymış.
Bugünlere değin AKP kadar söylemlerini, açıkla-
malarını bir çırpıda inkâr eden bir partiye rastlan-
madı.
RTE yönetimindeki AKP'nin anayasanın 2 mad-
desini üniversitelerde türban yasağını kaldırmak için
değiştirmeye giriştiğini dağdaki çoban bile biliyor.
Resmileşen söylemlerini, açıklamalarını inkâr
eden karakter, dini biitün Müslümanların yöneti-
mindeki partiyi yönetenlere ait.
•••
AKP, esas hakkında görüşlerini bildirmek için
Yüksek Mahkeme'nin türbanla ilgili iptal kararının
gerekçesini bekleyeceği günlerce yazıldı, söylendi.
Fakat AKP, birden karar değiştirdi. Savunmayı
süre dolmadan 15 gün önce Anayasa Mahkeme-
si'ne vermeyi yeğledi.
Bu denli acelenin nedenini hükümet sözcüsü Çi-
çek Cemil, "Davanın uzamasından kaynaklanan be-
lirsizlik Türkiye'ye zarar veriyor" diye açıklıyor.
Patronu ise, örneğin istikrarsızlık kokusu alan ya-
bancı sermayenin gelmek istemediğini söyleyerek
savunuyor.
Acaba gerçek böyle mi? Yoksa AKP'de iktidarı
elden kaçırmak gibi bir korku mu egemen? RTE'nin
siyasal yaşamını noktalama olasılığı mı? AKP'nin
yerini bir başka adla alacak partinin bir an önce ku-
rulması mı?
Bütün bu olasılıklar bir kapıya çıkıyor: AKP (RTE)
Anayasa Mahkemesi'nin partiyi kapatma kararı ve-
receğini artık yüreklerine, kafalarına sindirmiş.
Anayasa Mahkemesi'nin çalışmalarını hızlandıra-
lım...
...Ne olacaksa olsun, parti kapatılacaksa bir an
önce kapatılsın havasındalar!
••*
Savunma baştan savmayı gerçekleştiren bir sa-
vunma.
AKP'nin medyada yer alan resmi görüşler ve
açıklamaları neredeyse uydurma diye niteleyecek
bir düzeyde.
Delillerin başsavcılıkta cumartesi ve pazar günle-
ri de çalışılarak toplandığını iddia ediyor.
Oysa, sağladıkları istikrarın devleti işler duruma
getirdiğini sürekli iddia eden AKP'nin, Yargıtay Baş-
savcılığı'nın tatil günlerinde de çalışması iftihar ede-
ceği bir tablo değil mi?
Başbakan'dan RTE diye söz etmemiz savunma-
da şu ifadelerle yer alıyor:
"...Bazı köşe yazarlannın Başbakan'ı sözde hafife
almak için kullandıkları jargonun iddianame eklerin-
de el yazısıyla kullanılması düşündürücüdür..."
Bravo doğrusu; müthiş bir ilerleme. Demek ki
Başbakan'dan RTE diye söz edilip yazılmasındaki
anlamın ne demeye geldiğini düşünmeye başla-
mışlar!
Mayınlı arazilerin temizlenmesî
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Türkiye-
Suriye sınınndaki mayınlann temizlenmesini
öngören kanun tasansı, yapılan değişikliklerle
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul
edildi. Tasanya göre, mayınlı arazilerin önce-
likte temizleme işiyle sınırlı olarak yaptırıl-
ması, bu yöntemle beldenen faydanın ve ka-
mu yarannın temin edilememesi halinde, ya-
pılacak ihaleyle mayınlı arazinin temizlenme-
si ve temizleyen firmaya 44 yıllığma verilme-
si yöntemi uygulanacak. Temizlenecek ma-
yınlı alanlann öncelik sırası, Genelkurmay
Başkanhğı, Milli Savunma, Dişişleri ve Mali-
ye bakanlıklannın mutabakatı ile belirlenecek.
Ragıp Zarakolu'na 301 cezası
• Istanbul Haber Servisi - Belge Yayınlan
sahibi, Evrensel gazetesi yazan Ragıp Zara-
kolu'na, Türklüğün aşağılandığı gerekçe-
siyle, TCK'nın 301'mci maddesi uyarınca 5
ay hapis cezasr verildi. Zarakolu'nun mah-
kûmiyeti 14 bin YTL adli para cezasma
çevrildi. Mahkeme, sanığın geçmişteki hali
ve suç işlemedeki eğilimlerini göz önündc
bulundurarak para cezasını da erteledi.
KEY ödemeleri Temmuz'da
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sanayi
ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, çalışan-
lardan 1987-1995 yılları arasında kesilen
Konut Edindirme Yardımı (KEY) ile ilgili
geri ödemelerin gelecek ay içinde yapılaca-
ğını açıkladı. Ödemelerin Ziraat Bankası
şubelerinden yapılacağını bildiren Çağla-
yan, herhangi bir erteleme ya da gecikme-
nin de sözkonusu olmadığını söyledi.
'Esad, Peres'le masaya oturacak'
• PARİS (AA) - Fransa Dışişleri Bakanı
Berhard Kouchner, Akdeniz için birlik zir-
vesi dolayısıyla Suriye Devlet Başkanı Beş-
şar Esad'ın 13 Temmuz'da başkent Paris'te
olacağmı ve îsrail Cumhurbaşkanı Şimon
Peres ile aynı masada oturacağım söyledi.
Suriye ise henüz Esad'ın katılacağmı res-
men doğrulamadı. Îsrail Başbakanı Ehud
Olmert'in katılacağmdan söz edilen görüş-
melere Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in ka-
tılıp katılmayacağıysa henüz bilinmiyor.
KAPATMA davası açıldı açılalı AKP'nin için-
den ve dışından, hatta yabancılarca hep so-
rulan soru şu: Bir B Planı var mı?
Olmaz olur mu? Mutlaka bir B Planı, hat-
ta C Planı da vardır.
Aslına bakarsanız, ilk günden beri yürürlüğe
konmuş bir A Planı bile var.
Onun özü, çok yanlı bir propagandayla,
Anayasa Mahkemesi kapatma kararı verirse
Türkiye'nin başına gelecek olanları olanca
abartısıyla, neredeyse bir felaket tablosu
çizercesine anlatmaktır. Temel amaç ise oy
kullanacak mahkeme üyelerini ürkütmek,
ne denli büyük bir sorumluluk taşıdıklarını ve
kapatma kararı vermekle nasıl vatan haini du-
rumuna düşeceklerini anımsatmaktır.
Strateji, ülkenin en zayıf noktasını ele alıp
davanın açılmasını başlı başına bu zayıflığın
sorumlusu ilan etmek diye özetlenebilir.
Ekonomideki zayıflama, petrol fiyatının artı-
şından tutun da politikaların yanlışlığına ka-
dar başka bir yığın etkene bağlı olsa da asıl
sorumlu olan AKP'nin gözünde o etkenler hiç
önem taşımaz. Onlara göre, var mı yok mu,
Yargıtay'ın Cumhuriyet Başsavcısı.
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
Harfli Planlar
Hukuk tarihinde, tek başına yüklendiği
görevin gereğini yaptığı için konuyla ilgisiz bir
yığın sonuç düşünülerek suçlanan, hakarete
uğrayan başka bir makam sahibi bulunamaz
herhalde. Domates pahalılanmış ve elektriğe
zam gelmişse hep onun yüzündendir!
Bu plan başarısız olursa, anayasa kapatı-
lan parti yeniden kurulmaz dese de bir ben-
zeri mutlaka hemen kurulacaktır. Siyaset ya-
sağına çarpılanlar beş yıl süreyle o partinin ku-
rucusu, üyesi, yöneticisi, denetçisi olamaya-
cağı için, onların başlıcaları için düşünülen ça-
re, bu olay dolayısıyla yapılması kaçınılmaz-
laşan ara seçimlere "bağımsız" aday olarak gi-
rip Meclis'e geri dönebilmeleridir.
Kimi hukukçular, anayasadaki 69. mad-
denin kötü yazılışından yararlanarak bunun
mümkün olduğunu iddia etmekteler. Geçen
baharda cumhurbaşkanı seçimi dolayısıyla
yaptığı yanlış yorumlarla ve kurumunu sü-
rüklediği durumlarla ün kazanan Yüksek
Seçim Kurulu başkanı da onlar arasında. Oy-
sa anayasadaki "milletvekilliğinin düşme-
s/"ne ilişkin 84. madde "partisinin temelli ka-
patılmasına beyan ve eylemleriyle sebep
o/an"ın milletvekilliğini sona erdirdiğine gö-
re, o kişinin aynı yasama dönemi içinde "ba-
ğımsız" olarak da olsa yeniden Meclis'e dö-
nlebilmesi düşünülebilir mi?
"Düşünülebilir" diyenler olduğu içindir ki, ka-
patma kararı verip bazı sorumlular için siya-
set yasağı getirecek olan Anayasa Mahke-
mesi'nin yapabileceği en iyi şey, karannın so-
nuçlarını da açıklığa kavuşturmak ve millet-
vekilliği sona erdirilenlerin hangi yolla olursa
olsun aynı dönem içinde parlamentoya dö-
nemeyeceklerini kesin olarak belirtmek ol-
malıdır.
Konu, kararlarına karşı başka yere başvu-
rulamayan Yüksek Seçim Kurulu'na bırakılırsa,
daha önceki yanlış yorumlara bir yenisi da-
ha eklenir.
Almanya'nın yoksullan
• Baştarafı 1. Sayfada
kamuoyunu da sarsan "Yoksulluk
ve Zenginlik Raporu"nda, göç-
men kökenli insanlarla ilgili ra-
kamlann yer almadığını kaydede-
rek şöyle konuştu: "Çok sayııla
Türk kökenli ailenin ekonomik
durumu, eskisi gibi son derece
'müşkür. Türk toplumunda
gençler arası işsizliğin yanı sıra,
yaşhlıkla birlikte gclen yoksul-
laşmanın da yayıldığını gözlü-
yoruz." Ülkedeki göçmenlerin en
büyük gnıbunu oluşturan Türkiye
kökenli insanların toplumsal kay-
naklardan eşit derecede yararla-
namadığını belirten Şen, toplu-
mun en alt tabakalannın göçmen-
lerden oluşması eğiliminin önüne
geçilmesi gerektiğini söyledi. "En
alttakilerin" öncelikle yabancılar
ve Türkiye kökenlilerden oluşma-
sının son derece tehlikeli bir eği-
lim olduğunu savunan Şen, "Bu
süreç, Alman çoğunluk toplumu
için de istenmeyen sonuçlar do-
ğuracaktır" diye konuştu.
TAM uzmanlan Dr. Martina
Sauer ile Dr. Dirk Halm tarafin-
dan gerçekleştirilen araştırma, sos-
yal demokratlann iktidara geldiği
1998 yılından bu yana Alman-
ya'daki yabancı ailelerin, özellik-
le de Türk toplumunun "artan
oranda bir yoksullaşma tehdidi
altında yaşadığını" ortaya koydu.
Çalışan Türk ailelerdeki gelir dü-
zeyinin Almanlara göre düşüklü-
ğünün, yine Alman toplumundan
daha fazla olan çocuk sayısı ve
yüksek işsizlik oranıyla birleşince,
yoksulluğu tetiklediğine dikkat
çeken Sauer ve Halm, Türk toplu-
munun ciddi bir eğitim sorunu
yaşadığını kaydettiler.
'En alt katman olacaklar'
Türk toplumunun bu yoksullaş-
ma eğilimiyle, yakın bir gelecek-
te Almanya'daki toplumun en alt
katmanlannı oluştumıaya aday öl-
duğuna işaret edilen TAM rapo-
runda, Türk göçmenler arasında
diploma alınan okulların düzeyi
yükseldikçe yoksul hanelerde ya-
şayan sayısının da azaldığı, ancak
bunun yine de Alman toplumunun
gerisinde kaldığı ileri sürüldü.
îkibuçuk milyonu aşkın Türkiye
kökenli insanın yaşadığı Alman-
ya'da yaş ortalamasının yaklaşık 45
olduğu, aynı ortalamanın Türkler
arasında 32 civannda kaldığı da
kaydedilen araştırmada, eğitim
düzeyinin Alman toplumu ortala-
masının çok altında olmasının so-
runları daha da ağırlaştırdığına
dikkat çekilerek örnekler verildi.
Eğitim de çözüm değil
Araştırmaya göre, ülkedeki göç-
menler iyi bir eğitim alsalar bile, iş-
gücü piyasasında hak ettikleri ye-
re ulaşmakta birçok engelle karşı-
laşıyorlar. Raporda, lise mezunu ve
yüksekokula gitmiş 25-35 yaş gru-
bundaki Türkler arasında işsizlik
oranının Alman toplumundaki iş-
sizlik oranının iki katı olması bu
çarpıklığa bir ömek olarak verildi.
Çalışan Türklerin yüzde 60'ını
vasıfsız ve düşük vasıflı işçiler
oluştururken, bu oranın Almanlar
arasında yüzde 25 olduğu saptan-
dı. Almanya'da yaşayan Türklerin
yüzde 42.5'i, hanelerin ise yüzde
44'ü "yoksulluk sınırının altın-
da" yaşıyor.
Türkler yararlanamıyor
2008 nisan ayı itibanyla Al-
manya'da işsizlik oranını yüzde 8.1
olduğu belirtilen raporda, bu ra-
kamın yabancılar arasında yüzde
18.2 olduğuna dikkat çekildi. Al-
man vatandaşhğına geçmemiş ve
halen Türkiye Cumhuriyeti pasa-
portu taşıyanlann, ülkedeki tüm ya-
bancılann yüzde 25.8'ini oluştur-
duğunu anımsatan Sauer ve Halm,
tüm işsiz yabancılann yüzde 31 'ini
Türklerin oluşturduğunu kaydetti.
Bu arada TAM Direktörü Prof.
Dr. Şen de, "Yabancılar bu ül-
kedeki ekonomik refahtan Al-
man toplumuna göre daha az
yararlanabiliyor" değerlendir-
mesinde bulundu.
rSınırda sızma girişimi
Yunan komutan Ankara 'da
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yunanis-
tan Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Di-
mitrios Voulgaris, Kara Kuvvetleri Komutaıu Or-
general llker Başbuğ'u ziyaret etti.
İlk olarak Anıtkabir'e giden Voulgaris, daha
sonra Kara Kuvvetleri Karargâhı'na geçti. Kar-
şılama öncesinde gazetecilere kısa bir açıklama
yapan Başbuğ, "General Voulgaris'in ziyareti
çok önemli. Türkiye'yi ziyaret eden ilk Yu-
nanistan Kara Kuvvetleri Komutanı. Bir illd
gerçekleştiriyor" dedi. Daha sonra Korgeneral
Voulgaris için resmi karşılama töreni yapıldı. İM
ülke milli marşlannın çalınmasının ardmdan tö-
ren kıtasını denetleyen Voulgaris, "Merhaba as-
ker" diyerek askerleri selamladı. Törende, Kara
Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral Atila •
Işık da hazır bulundu. Buradan komutanlık ka-
tma geçen Voulgaris, Kara Kuvvetleri Şeref
Defteri'ni de imzaladı. İki komutanın görüşme-
si, başına kapalı gerçekleşti. Konuk Komutan Kor-
general Voulgaris ve beraberindekiler 19 Hazi-
ran Perşembe günü Türkiye'den ayrılacak.
Teröristgrup
püskürtüldü
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Genelkurmay Başkanh-
ğı, Irak'ın kuzeyinden Türki-
ye'ye sızmaya çalışan bir grup
teröristin etkisiz hale getirildiği-
ni bildirdi. Genelkurmay, inter-
net sitesinden yaptığı açıklama-
da, "Zap-Şivi bölgesinden baş-
langıçta 8 kişi ile sıııır istika-
metinde hareket eden PKK
Kongra Gel terör örgütü mcıı-
supları sayılarının sınıra 3 ki-
lometre kala 21 kişiye ulaştığı-
nın tespit edilmesi üzerine, 16
Haziran 2008 günü saat
22.00'den itibaren, sınır hattı-
na yakın bölgede konuşlu ateş
destek vasıtalarımız tarafın-
dan ateş altına abnmışlardır.
Yapılan atışlar sonucu, Türki-
ye'ye sızmaya çalışan terörist
grubun büyük ölçüde etkisiz
hale getirildiği belirlenmiştir."
Öte yandan Erzincan-Erzurum
karayolunda yol kontrolü yapan
jandarma timlerine, uzun namlu-
lu silahlarla açılan saldın sonucu
1 uzman çavuş yaralandı. Yara-
lanan asker Erzincan Asker Has-
tanesi'nde tedavi altma alındı.
Tümgeneral Eröz, Rumlarınpetrol arama çalışmalarının hukuki olmadığını söyledi
4
Her türlü önlemi alacağız9
MAHMUT GÜRER
GİRNE - KKTC Güvenlik Kuv-
vetleri Komutanı Tümgeneral
Mehmet Eröz, Güney Kıbns Rum
Yönetimi'nin Doğu Akdeniz'deki
petrol arama faaliyetlerinin ulus-
lararası hukuka ulgun olmadığını
belirterek, "Türkiye uluslarara-
sı hukuktan doğan çıkarlarını
koruma konusundaki kararhlı-
ğını göstermek için eğitim ve
tatbikat dahil gerekli tedbirleri
almaya devam edecek" dedi.
Şehit Teğmen Caner Gönyeli
2008 Tatbikatı dün gerçekleştirilen
basın brifıngi ile başladı. Gazete-
cilere tatbikatla ilgili bilgi veren
Eröz, Doğu Akdeniz'deki arama
kurtarma yetkisinin uluslararası
sular ve hava sahasmda Türki-
ye'nin sorumluluğunda olduğunu
söyledi. KKTC hava ve deniz sa-
hasındaysa yetkili ülkenin yine
I
KKTC olduğunu belirten Eröz,
tatbikatm bu kabiliyeti fiilen de-
nemek ve "Doğu Akdeniz'de
KKTC ve Türldye'nin arama
kurtarma yetkisini vurgulamak
amacıyla gerçekleştirildiğini"
söyledi.
Eröz, Doğu Akdeniz'de tüm kı-
yıdaş ülkelerin üzerinde mutaba-
kata vardığı bir münhasır ekono-
mik bölge bulunmamasma karşm
GKRY'nin Mısu- ve Lübnan ile bu
konuyla ilgili anlaşma imzaladığmı
söyledi. Türkiye'nin her iki anlaş-
mayı da tanımadığını ve uluslar-
arası platformda protesto ettiğini
ifade eden Eröz şunlan söyledi:
"Türkiye uluslararası hukuk-
tan doğan çıkarlarını koruma
konusundaki kararuhğmı gös-
termek için söz konusu bölge-
lerde eğitim ve tatbikat icra et-
me dahil, gerekli gördüğü ted-
birleri almaya devam edecektir."
i 20 ulkede yapılan araştırma
Avrupa 'nın
güvenilmeti
Erdoğan
Dış Haberler Servisi - Dünya nüfusu-
nun yüzde 60'ını oluşturan 20 ülkede ya-
pılan kamuoyu araştırmasına göre, hiçbir
devlet lideri halklara güven vermiyor.
Küresel konularda en az güvenilen lider-
ler ise sırasıyla Pakistan Devlet Başkanı
Pervez Müşerref, lran Cumhurbaşkanı
Mahmud Ahmedinejad ve ABD Başka-
i nı George W. Bush.
ABD'deki Maryland Üniversitesi'nin
yönlendirmesinde, Türkiye'nin aralann-
da bulunduğu 20 ülkeden araştırma kuru-
luşlanyla ortaklaşa yürütülen "VVorld
Public Opinion" projesi çerçevesinde,
devlet liderlerine duyulan güven ölçüldü.
Buna göre, ABD dışında Bush'a güven
duyanlann oranı yüzde 23 çıkarken bu
oran Ahmedinejad için yüzde 22, Müşer-
ref için yüzde 18'de kaldı. Dünya çapın-
da en yüksek oranda güven duyulan isim,
yüzde 35'le BM Genel Sekreteri Ban Ki-
nıoon oldu. Dünya çapında yaklaşık 20
bin kişiyle yapılan yoklamanın Türkiye
ayağını, An Hareketi yürüttü. Yoklama-
ya Türkiye'den katılan 719 kişinin verdi-
ği yanıtlara göre, en güvenilmez aday
yüzde 83 ile Bush çıktı. Türklerin yüzde
61'iniıı. "ülkenin birkaçbüyükçıkar
grubu taralındaıı yönetildiğine inandı-
ğını" belirtmesi dikkat çekti.
Filistin'de Nasrallah ilk sırada
Filistinlilerin bölge ülkeleri liderlerine
güven duyma oranlan bakımından, Lüb-
nan'daki direniş örgütü Hizbullah'ın Ge-
nel Sekreteri Hasan Nasrallah, yüzde
78'le, yüzde 71'lik güven oyu alan Filis-
tin yönetiminin başındaki Mahmud Ab-
bas'ı geride bırakırken Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'a güven duyan Filistin-
lilerin oranı yüzde 26'da kaldı. Erdo-
ğan'ın en çok güven topladığı iki bölge
ülkesi yüzde 49 ile Mısır ve yüzde 41 ile
lran oldu. Avrupa'da ise Erdoğan'ın,
açık arayla en güvenilmez lider olduğu
görüldü. Almanya Başbakanı Angela
Merkel'in en güvenilen lider olarak öne
çıktığı 3 Avrupa ülkesinden Ingiltere'de
yüzde 25'lik, Fransa'da yüzde 12'lik gü-
venoyuyla sonuncu olan Erdoğan, Ispan-
ya'da sıralamada yer almadı. Rusya'da
ise yüzde 14'le sondan üçüncü oldu.
Dershanelerden yanıt
'Asügarabet
sistemde'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Özel Dershaneler Birliği Derneği (Öz-
De-Bir) Başkanı Faruk Köprülü, Baş-
bakan Tayyip Erdoğan'ın dershaneleri
"garabet" olarak nitelemesine dikkat çe-
kerek "Garabeti sistenıin kendisinde
aramak gerekir. Özel dershaneler si-
yaset in aracı olmaktan ve günah keçisi
sayılmaktan üzüntü duyuyorlar" dedi.
Köprülü, dün yaptığı açıklamada, Er-
doğan ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin
Çelik'in dershanelerle ilgili değerlendir-
melerine yanıt verdi. "Türkiye'de ge'rek
ilköğretimden ortaöğretime, gerek or-
taöğretimden yükseköğretime geçişte
herkesin bildiği bir arz-talep dengesiz-
liği vardır. Bu dengesizlik talep eden-
ler arasında bir seçme yapmayı zorun-
lu kılmaktadır" diyen Köprülü, bu zo-
runluluğun da mevcut sınav sistemini or-
taya çıkardığını kaydetti. Köprülü, şu de-
ğerlendirmeyi yaptı: "Sorun özel ders-
hanelerin varlığı ya da smavlar değil-
dir. Çünkü tüm okullarımızda özel
dershanelerde verilen eğitim öğretimi
aratmayacak kapsanüı, nitelikli ve sı-
navlarda başarıyı yakalayabilecek bir
eğitim yapıldığını ve de dershanelerin
olmadığını varsaydığımızda bile sorun
ortadan kalkmayacaktır."
'Sınav varsa dershane de olacak'
Köprülü, Bakan Çelik'in ÖSS'nin kal-
dınlamayacağı, bunun gerçekçi omıadı-
ğı yalnızca sınav sisteminin değiştirile-
bileceği yönündeki açıklamalanna da
değinerek mevcut sistem içinde sınavla-
nn kaldınlamayacağını belirtti. Köprülü,
"Eğer sınav kaldırılamayacaksa ders-
hanelere ihtiyaç da devam edecektir.
Ya da yasadışı, kayıt dışı olarak bu-
gün de sürdürülen özel ders almaya
yöneliş teşvik edilmiş olacaktır" dedi.