Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18 HAZİRAN 2008 ÇARŞAMBA
HABERLER
AKP savunmasmdaki iddialar eleştirilerek 'Hukuktan üstün olmadıklannı yaşayarak göreceklerdir' denildi
YARSAV davaaçıyor• YARSAV Yönetim
Kurulu'ndan yapılan
açıklamada, "Savunma
dokunulmazhğını aşan,
gerçekdışı ve ağır saldırı
niteliğindeki bu sözler
nedeniyle her türlü hukuksal
yollara başvurulacaktır"
denildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YAR-
SAV), AKP'nin savunmasmdaki
kendilerine yönelik "saldırüar" ne-
deniyle dava açacağını duyurdu. Ya-
pılan açıklamada, "YARSAV'a sal-
dıranlar da asla hukuktan üstün ol-
madıklannı yaşayarak görecek-
lerdir" denildi.
YARSAV Yönetim Kurulu'ndan
yapılan açıklamada, AKP savunma-
smdaki iddialar sert bir dille eleşti-
rildi. Açıklamada, birliğin kuruldu-
ğu günden bugiine değin tüzüğü uya-
nnca hukukun üstünlüğü, etkinliği ve
egemenliğini amaçlayarak yargı ba-
ğımsızhğı için faaliyette bulunduğu
ve her türlü hukuk dışı saldınlara mu-
hatap kaldığı anımsatılarak, "Tüm bu
saldırıları hukuk yolu ile bertaraf
etmiştir" denildi.
YARSAV'm tüm faaliyetlcrinde,
hiçbir zaman hiçbir siyasi partinin ya-
nında ya da karşısında olmadığının da
beliıtildiği açıklamada şöyle denildi:
"Yaratılan gerçek dışı senaryo ve
servisler yoluyla her türlü hukuk
SÖaÜSflKUNMAYAHUOK
Dosya
Yargıtay'a
gönderildi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - AKP kapatma
davasında süreç hızlanıyor.
1
Anayasa Mahkemesi. partinin
esas hakkındaki savunmasını dün
Yargıtay Cumhuriyet
. Başsavcılığf na gönderdi.
Anayasa Mahkemesi, 1
, Temmuz'da Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Abdurrahman
Yalçınkaya'nın sözlü
açıklamalannı, 3 Temmuz'da da
AKP yetkililerinin sözlü
savunmalannı dinleyecek.
Bu sürecin ardmdan, davaya
ilişkin bilgi ve belgeleri
toplayacak olan Anayasa
Mahkemesi raportörü, esas
hakkındaki raporunu
hazırlayacak. Bu işlemlcr
sürerken, gerek Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı gerekse
davalı AİCP ek delil veya yazılı ek
savunma verebilecek.
Raporun, Anayasa
Mahkemesi'nin 11 üyesine
dağıtılmasının ardından, Anayasa
Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç,
toplantı günü belirleyecek.
• Üyeler, beliılenen günde bir araya
- gelerek kapatma istemini esastan
" görüşmeye başlayacak. AKP
• hakkındaki kapatma davasını 11
-kişiden oluşan Anayasa
- Mahkemesi heyeti karara
- bağlayacak. Asıl üyelerden
• herhangi birinin bulunmaması
' veya emekliye aynlması
- durumunda 4 yedek üyeden en
'kıdemlileri heyetekatılacak.
'•' Anayasaya göre, bir siyasi
l partinin kapatılmasına karar
I verilebilmesi için nitelikli
'. çoğunluğun oyu aranacak. Buna
- göre, kapatma karan için Anayasa
''Mahkemesi'nin 11 asıl üyesinin
'en az 7'sinin oyu gerekecek.
! Anayasa Mahkemesi, anayasanın
• 69. maddesine göre "temelli
kapatma" yerine, dava konusu
',.fiillerinağırlığına göre "Hazine
yardımından kısmeıı veya
! tamamen yoksun bırakma"
I kararı da verebilecek.
m
: Erdoğan'ın beklentisi
: temmuzun ikinci yarısı
Başbakan Tayyip Erdoğan da,
> önceki günkü MYK toplantısında,
- partisi hakkındaki kapatma
! davasının temmuzun ikinci
' yansında sonuçlanacağı
! beklentisini dile getirdi.
Y A R S A V B A Ş K A N I E M Î N A Ğ A O Ğ L U U Y A R D I
'Bakanhk karışınasm'
YARSAV Başkanı Enıinağaoğlu
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Yargıçlar ve Savcılar Bir-
liği (YARSAV) Başkanı Ömer
Faruk Eminağaoğlu, Adalet Ba-
kanlığı'nın hiçbir konuda savcı-
lıklara soruşturma açılması konu-
sunda ihbarda bulumnaması ge-
rektiğini belirtti.
Eminağaoğlu, bakanın savcılara
dava aç emri verme yetkisinin da-
ha önce olduğunu. ancak AB uyıım
sürecinde yapılan değişiklikle bu
yetkisinin kaldırıldığını söyledi.
Eminağaoğlu,"YARSAV olarak
Adalet Bakanhğı'mn 'hiçbir ay-
ran gözetmeksizin, hiçbir konuda'
savcılıklara soruşturma açılma-
sı konusunda ihbarda bulunma-
ması gerektiği düşüncesindeyiz.
Resen takibi gereken suçlarda,
savcıhklar zaten koşulları var ise
soruşturma açmaktadırlar. Sav-
cılıkların resen harekete geçebi-
lecek olması, bu konuda ilgilile-
rin soruşturma açılması için baş-
vuru yapmasına engel değildir"
dedi. Savcılıklarca açılan soruş-
turmalann basında yer almayabi-
leceğini kaydeden Eminağaoğlu
şunlan söyledi:
"Çünkü savcılıkların değil ba-
kanın basına açıklama yapma
yetkisi vardır. Oysa yapılacak
düzenleme ile her adliyede basın
konusunda yetkili bir birinı ohış-
turulmalı, soruşturma açıldı-
ğında da kamuoyunu ilgilendiren
konularda basın bilgilendiril-
melidir. Adalet Bakanı'nın,
HSYK Başkanı olduğu ve ana-
yasa uyarınca, yargıç ve savcı-
ların idari olarak Adalet Ba-
kanlığı'na bağlı oldukları da gö-
zetildiğinde, bakanlığın savcı-
lıklara, soruşturma açılması ko-
nusundaki başvuruları çeşitli
yönlerden tartışmalı durumlara
neden olabilmektedir."
ötesi adımlar atılarak YARSAV'ın
adı, 2008 yılında açılan bir kapat-
ma davası ile ilintilendirilmek için
olağanüstü çaba sarf edilnıiş, hat-
ta çeşitli soruşturmalarla YAR-
SAV'ın ilişkisinin kurulması için de
görülmedik bir seferberlik içine gi-
rilnıiştir. Bu konuda her türlü hu-
kuksal yollara başvurulmuştur.
Halen başvurumuz üzerine bir kı-
sım soruşturmalar devam etmek-
te ise de, YARSAV'a yöneltilen ger-
çek dışı isnatlar hakkında YAR-
SAV'ın başvurusu üzerine 'iftira,
devam eden soruşturmalan etkileme
ve gizliliği ihlal' suçlarından, ilgi-
liler hakkında kamu davası açıl-
mıştır." Açıklamada, yargıç ve sav-
cılann tek meslek örgütüne ve yargıya
saldın niteliğindeki eylemlere YAR-
SAV'ın yanıtının "hiç kimsenin
kendisini hukuktan üstün görme-
mesi" gerektiği olacağına işaret edil-
di. Açıklamada, "YARSAV'm tek
düsturu hukuktur. YARSAV'a
saldıranlar da asla hukuktan üstün
olmadıklannı yaşayarak görecek-
lerdir. Savunma dokunulmazhğı-
nı aşan, gerçekdışı ve ağır saldırı
niteliğindeki bu sözler nedeniyle
her türlü hukuksal yollara başvu-
rulacaktır" denildi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Abdurrahman Yalçınkaya'nm
AKP iddianamesinin yazıldığı kâ-
ğıtlardan birisinin arkasında YAR-
SAV antedi bulunması, AKP'nin
önceki gün Anayasa Mahkemesi'ne
sunduğu savunmada sert bir dille
eleştirilmişti.
Anayasayı taımmyor
AKP, savunmasında Yargıtay Başsavcısı Yalçınkaya 'yı eleştiriyor gibi
gözüküp Cumhuriyet rejiminin en önemli ilkelerinden laikliği sorguladı
EMtNE KAPLAN
ANKARA - AKP, Anayasa Mahkemesi'ne
sunduğu esasa ilişkin savunmada, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yal-
çınkaya'yı eleştiriyor gözükerek Cumhuriyet re-
jiminin en önemli ilkelerinden laikiik ilkesini sor-
guladı. Anayasadaki laikiik tanımının "çağdışı"
olduğunu, dünyada laikliğin tartışıldığını ilcri sü-
ren AKP, partinin laikiik karşıtı eylemlerin oda-
ğı olmadığını ispatlanıaya çahşırken yeni laik-
iik tanımı yaptı. AKP'nin kapatılamayacağı te-
zini AlHM'nin kararlarına oturtmak isteyen
AKP, malıkemenin RP ile ilgili karannı ise tar-
tışmalı buluyor. Savunmada, AKP'nin hoşgörülü
bir parti olduğuna "Cumhuriyet mitingleri" ör-
neği verilirken, "AKP hükümetini hedef alan
nütinglere rağmen, milyonlarca üyesi bulunan
partimiz sukûnetini muhafaza ederek karşı
mitinglcr düzenlemekten bile kaçınmıştır" ifa-
dcsi dikkat çekiyor. AKP'nin savunmasında
öne çıkan bazı görüşler şöyle:
• AKP'nin laikiik anlayışı, çağdaş demokratik
toplumların özgürlükçü laikiik anlayışıyla ta-
mamen uyumlu bir yaklaşımı yansıtmaktadır.
Partimizin savunduğu laikiik anlayışı, başka-
lannın temel hak ve özgürlüklerine asla bir teh-
dit içennemektedir. Laikiik, farklı din ve
inançlan sosyolojik bir gerçeklik olarak kabul
ederek, onlann bir arada banşçıl beraberliğini
sağlamayı hedefleycn siyasal bir ilkedir. Bu ne-
denle laikiik bireyi değil, devleti muhatap alır.
Bu anlamda laikiik, çağdaş demokrasilerin
benimsediği temel ilkelerden biri olan devle-
tin tarafsızlığmm din-devlet ilişkilerine yansı-
masını ifade etmektedir.
• tddianamede laikiik prensibi değil, laikiik
adıyla totaliter bir ideoloji, bir felsefî kanaat ve
en tehlikesi diğer dinî inançlarla rekabet halin-
de olan bir inanç sistemi tanımlanmakta ve sa-
vunulmaktadır. Bu tanımlamalar bireysel hak ve
özgürlüklere yönelik ciddi ve yakın bir tehdit içer-
mektedir. Çünkü bu tanımlarda geçen inançlar,
şehitlikte
TBMM Başkanı Köksal Toptan, Dağlık
Karabağ soruım çözülmeden Türkiye-Er-
menistan ilişkilerinin hallolmayacağım
belirterek "Umnyorum ve diliyorum ki
herkes bu sorunun çözümüne olumlu, ak-
tifkatkı yapar'' dedi. Toptan 'm Bakû 'da-
ki ziyaretinin dün ilk durağı, Fahri Hıya-
ban ve Türk Şehitliği oldıı. Toptan, Fahri
Hıyaban 'da, Azerbaycan 'ın eski Cıtmhur-
başkam Haydar Aliyev'in kabrini ziyaret
ederek üzerinde "TBMMBaşkanı''yazan
bir çelenk bıraktı ve saygı duruşunda bu-
lundu. Daha sonra Azerbaycan 'ın bağım-
sızlık mücadelesinde, bu ülkeye destek ve-
rirken şehit olan Mehmetçiğin anısına
yaptınlan Türk Şehitliği 'ni de ziyaret eden
Toptan, şehitlik defterini imzaladı. Toptan,
şehitlik ziyaretlerin ardmdan Azerbaycan
Milli Meclisi 'ne geçerek Milli Meclis Baş-
kanı Oktay Asadov ile bir araya geldi.
bir "yaşam biçimi" olarak dayatılmaktadır.
• Laikliğin dinamik bir kavram olduğu ve dev-
letin demokratikleşmesi sürecinde laikiik anla-
yışının da demokratikleştiği bir gerçektir. Laik-
liğin dünyada en katı şekilde uygulandığı Fran-
sa'da bile bu dönüşüm yaşanmıştır. Bu ülkede de
demokratikleşme sürecinde laikliğin ikinci temel
unsuru olan din ve vicdan özgürlüğü diğer öz-
gürlükler gibi gelişmiştir.
• Devletin sosyal, hukuki, siyasi ve ekonomik
temel düzenlerini Avrupa hukukuna uyarlayarak
modernleştimıiş ve laikliğin ikinci ayağı olan din
ve vicdan özgürlüğünün alanını genişletmiş bir
partinin, laikliği ihlal ettiğini ileri sürmek ancak
bir algılama hatasından kaynaklanmış olabilir.
• Paıtimiz hakkında açılan davada "AKP'nin
laikliğc aykırı eylemlerin odağı" haline geldi-
ği iddia edilmektedir. Partilerin yasaklanmasına
ilişkin kurallar karşısında bu iddia tamamen hu-
kuki dayanaktan yoksundur.
'Parti mensuplannın açıklamalan laikliğe aykırı değildir'
• AİHM içtihadına göre parti-
mizin kapatılması mümkün değil-
dir. AÎHM'nin siyasi parti men-
suplannın ifadeleri ile ilgili olarak
çizdiği tek sınır "şiddete teş-
vik"tir. Partimiz mensuplannın ka-
patma davasma konu olan sözleri-
nin hiçbirisi, kin, neiret veya şiddet
söylemi içermemektedir. Tersine,
bu sözlerin nerdeyse tamamında de-
mokrasi, özgürlük, çoğulculuk,
hoşgörü, birlik ve beraberlik gibi
banşçıl bir şekilde bir arada yaşa-
mayı teşvik eden kavramlar ege-
mendir. Zorlama ve ilgisiz yorum-
larla bazı sözlerin "şiddet" çağn-
sı niteliğinde olduğunu söylemek
ise kabul edilemez.
• lddianamede AKP'nin önceki
bazı partilerin devanıı olduğunun
ileri sürülmesi ve sık sık AlHM'nin
Refah Partisi karanna atıf yapılması
da, birbiriyle ilgisiz konulann ilgi-
liymiş gibi gösterilmcsidir vc bu an-
lamda tam bir hedef saptınna ör-
neğidir. Ortada birbirinden tama-
men farklı iki siyasi parti vardır.
AlHM'nin RP kararmın isabetli
olup olmadığı bir yana, bu kararla
partimiz hakkındaki davanın hiçbir
benzerliği yoktur.
• Parti mensuplannın açıklama-
lan ve faaliyetleri ifade ve örgüt-
lenme özgürlüğü kapsamındadır
ve laikliğe aykın değildir. Bu da-
vanın cn önemli özelliği bir ifade
özgürlüğü davası olmasıdır. lddia-
namede, militan laikiik anlayışı ile
bağdaşmayan ifadeler kapatma ne-
deni olarak gösterilmektedir. Oysa
özgürlükçü bir demokraside siyasi
partilerin kamusal sorunlar konu-
sunda farklı politikalan savunma-
lanndan daha doğal bir şey olamaz.
• Başbakan'ın, başörtüsünün di-
ni inancm gereği olup olmadığı hu-
susunun din bilginleri (ulema) ta-
rafından tartışılacak bir konu ol-
duğuna işaret eden açıklaması da id-
dianamede laikliğe aykın delil ola-
rak gösterilmiştir. Oysa, Başba-
kan'ın iddianamede yer verilen bu
sözleri, hukuk sistemimizde yer
alan ve uygulanan bilirkişilik mü-
essesine ilişkindir. Laik bir hukuk
devletinde yargıçlann bir dinin ge-
rekleri konusunda uzman olmala-
n beklenemez. Teknik bilgi ve bi-
rikim gerektiren bu hususun yar-
gılama sırasında konunun uzman-
larına sorulması laikiik ilkesine
aykınlık teşkil etmemektedir. Ni-
tekim uyuşmazlık konusunun, din-
sel içerıkli bir konu olması duru-
munda din bilginlerinin görüşleri-
ne "bilirkişi" olarak başvurulma-
sı yargıda da benimsenen bir yön-
temdir.
AVRUPA
GURAY OZ
Avrupa Birliği'nin
B Planı
Avrupa Biriiği'nin "Valerie Giscard d'Estaing ana-
yasası" yerine icat ettiği Lizbon Anlaşması sizle
re ömür. Ilkini Fransızlarla Hollandalılar halletmişti,
Irlanda halkı da Lizbon taslağını arşive gönderdi.
Neden böyle oluyor? Neden şu haşmetli AB bir tür-
lü neoliberal düzenini yasa haline getiremiyor, ne-
den bir türlü sosyal haklan toptan silip süpürecek de-
ğişiklikleri gerçekleştiremiyor?
Biliyorum şimdi Türkiye'nin sıkı AB'cileri "ne ilgisi
var?" diyeceklerdir. Fransızların da, Irlandalılann da
AB anayasa taslaklarını neden reddettiğini gözler-
den gizlemek işlerine gelecektır. Ama onlann bin de-
reden su getirme gayretleri gerçekleri değiştirmez
ki.
Fransızlar, sonra Hollandalılar, AB kodamanları-
nın serbest piyasayı anayasa maddesi haline geti-
ren taslağını bu nedenle çöpe göndermişlerdi. Ir-
landalılar da Lizbon Anlaşması'nı benzer duygular-
la arşive yolladılar.
Bir iddiaya göre bu gelişme, AB bürokratlannı çok-
tandır düşünüp durdukları B planına yöneltecektir.
Kuşkusuz bu anayasa işine çok emek verdiler, çok
para harcadılar, ama B planı da yabana atılacak bir
plan değildir!
Şimdi B planı için fırsat çıkmış olamaz mı?
• • •
B planı oldukça eskidir.
Birkaç kez AB'nin ideologları tarafından dile ge-
tirilmiştir. özellikle eski Alman Dışişleri Bakanı,
Bundestag'a kotla girip takım elbiseyle çıkan yeşil
politikacı Joschka Fischer, filozof Habermas'tan
mülhem bu planı sık sık dillendirmiş, enine boyuna
anlatan makaleler yazmıştır.
B planı kısaca şöyledir:
AB üç halka olarak düşünülür. İlk halka AB'nin ba-
ba ülkelerinin yer aldığı, mümkünse 5 üyeli çekirdek
halkadır. Burada AB'nin her türlü kuralı tam olarak
geçerlidir. Savunma ve dış politika konularında
karar mekanizmalarının ağırlığı bu çekirdek halka-
dadır.
Sonra ikinci halka gelir.
İkinci halka ekonomik olarak görece sorunlu ül-
keler, Euro bölgesine tam uyum sağlayamamış dev-
letlerden oluşur. Bunlar da kararlara belirli formül-
ler ölçüsünde katılırlar.
Üçüncü halka birliğe yeni katılan, katılacak ülke-
lerden oluşur. Bunlar kararlara uyarlar, fikir verirler,
daha da çok emir alırlar. Halkalarda zaman içinde
geçişler, girişler, çıkışlar yaşanabilir.
•••
Irlanda hezimetinden sonra yeniden gündeme gel-
mesi beklenen bu planın Türkiye'deki saf ve safkan
AB'cileri heyecanlandırdığını biliyorum.
Geçen günlerde dördü de aynı görüşte oldukları
halde tartışır gibi yapan bu saf AB'cilerin bir prog-
ramını izledim AKP medyasına ait birTV kanalında.
Insan gülmeden edemiyor.
Kanal değiştirecektim vazgeçtim.
Güle güle izledim arkadaşlan.
• • • v •
Irlanda hezimetinden sonra ortaya çıkan bu yeni
durum Türkiye için büyük bir fırsat olabilirmiş. AB Tür-
kiye'yi almak istemiyor ya, bu B planı sayesinde
üçüncü halka Türkiye için uygun ve artık hiç kimsenin
itiraz edemeyeceği bir yol olabilirmiş.
Ne AB itiraz edermiş, ne Türkiye.
önce şunu söyleyelim de boşuna umut beslemesin
bu arkadaşlar. AB ülkelerinin bu üç halkalı planı be-
nimsemeleri, kabul etmeleri olanaklı değildir. Şim-
diki haklan, hukuklarıyla onlann böyle sınıflara ay-
nlmış bir yapıya "evet" demeleri, siz Joschka'yı cid-
diye almayın, hayal bile edilemez. Ama diyelim ki öy-
le oldu. Üç halkalı bir AB'miz doğdu ufuktan.
Türkiye, AB'nin üyesi değil, olsa olsa üçüncü
halkanın "imtiyazh ortağı" olur. Gerçi bu arka-
daşların dilinin altındaki bakla da zaten oydu, ama
açık açık da söylenemiyor ki!
Hele bugünlerde hiç söylenemez.
Bir yandan kapatma davasında AB desteği elzem,
öte yandan Çekleri yenmiş, Viyana kapılarına da-
yanmışız, "milli duygular" kabarmış, Hasan Cemal
bile kendini tutamamış "ikinci Viyana kuşatma-
sı"ndan söz eder olmuş, dıdının dıdısı olmak savu-
nulabilir mi hiç bugünlerde.
Yoksa ne güzel olurdu ama, değil mi sevgili ar-
kadaşlar?
e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr
A K P Ç A R P I T I Y O R
'Giil'ün bağı
kalmadı
9
A N K A R A
(Cumhuriyet
Bürosu) - AKP,
esas hakkındaki
savunmasında
A b d u l l a h
Gül'ün kapat-
ma davası açıl-
madan önce
Cumhurbaşkanı
seçildiğini, dola-
yısıyla partiyle hu-
kuki ve fiili bağı
kalmadığını belir-
terek Gül'e yönelik si-
yaset yasağı isteminin
dayanaktan yoksun ol-
duğunu ileri sürdü.
Oysa partiler hakkın-
daki kapatma davalan
ceza davalanndan ayn-
lıyor. Kapatma davala-
nnda siyasiler değil par-
ti tüzelkişiliği yargıla-
manın ana konusunu
oluşturuyor. Ancak par-
tililerin eylem ve be-
yanlan dava kapsamın-
da irdeleniyor.
AKP'nin, Cum-
hurbaşkanı seçil-
mesiyle partiyle
bağını koparttı-
ğını savunmasına
karşm Gül,
Cumhurbaşka-
nı sıfatıyla de-
ğil AKP'li Baş-
bakan ve Dış-
işleri Bakanı
olarak eylem ve
beyanlan nedeniy-
le iddianamede yer
aldı.
Mevzuata göre, kişi-
lerin siyasi parti üyeliği
dönemindekd eylemleri,
daha sonra partiden ay-
nlsa bile o partiyi so-
rumlu kılıyor. Cumhur-
başkanı Gül, AKP hak-
kındaki kapatma dava-
sında "yargılanan kişi"
konumunda olmayacak,
ancak davanın olası so-
nuçlanndan doğrudan
etkilenecek kişiler ara-
smda yer alacak.