22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 HAZİRAN 2008 CUMA HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Otokontrol Önemlidip AKP iktidarı, önderi Tayyip Erdoğan'ın güdü- münde, yandaş medyasının da desteğiyle yargı er- kine saldırılarını sürdürüyor. Ne yandaş medyanın fedaileri, ne AKP'nin neferieri, ne de Başbakan Tay- yip Erdoğan Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli ka- rarını beklemek gereğini duyuyor. Türkiye'de şu anda en korkutucu olan da, siyasal iktidara sahip olurken devletin iki erkinin yanında, demokrasinin dördüncü gücü medyada da büyük ölçiide denetimi ellerine geçirmiş olanların, sahip oldukları bütün güçlerle, büyük bir yabanıllıkla üçüncü erke karşı saldırıya geçmiş olmalarıdır. Bunu yaparken, "sandıktan en fazla oyu alarak çıkmış olduğuma göre, her istediğimi yapmak hak- kına sahibim; kimse benim önümde duramaz, dur- mamalıdır" düşüncesiyle çoğunluk diktasını bize demokrasi gibi göstermeye çalışmaktadırlar. Işin ilginci, bunu yaparken salt çoğunluğa sahip ol- madıklarını da gözden kaçırmaya özen göster- mektedirler. Hoş salt çoğunluğa sahip olsalar bi- le bir şey değişmeyecektir. Çünkü demokrasi azın- lık diktasına olduğu gibi, çoğunluk diktasına da kar- şı olan rejimdir. Bu amaçla, ta Montesquiue'den beri öngörülmüş olan, iktidarı ellerinde tutanların bunları kötüye kullanmalarına karşı mekanizma- lar geliştirilmeye çalışılmıştır. • •• Zaman içinde Montesquieu'nün görüşü onun ön- gördüğü boyutları da aşmış ve Hîtler ömeğinde doruğa ulaşmıştır. Bunun üzerine, yasamanın anayasaya uygunluğunu denetleyecek mekaniz- malar geliştirilmiştir. ABD'de, 19. yüzyılın başın- da, Oktay Ekşi'nin de çarşamba günkü köşesinde yüksek mahkemenin kendi yorumuyla geliştirdi- ği anayasal denetim mekanizması, Ikinci Dünya Sa- vaşı sonrasında kara Avrupası'nda da yaygınla- şarak sistemin onsuz olmazlanndan biri haline gel- miştir. Şu gerçeği bilmemiz gerekir, anayasa mahke- meleri gelişmiş demokrasinin kurumlarından biri- dir ve sistemler, ne kadar kendi içlerinde denetim mekanizmalarını geliştirirlerse o denli güçlü ve de- mokratik olurlar. Bu denetim mekanizmaları iktidarların hoşları- na gitmese de, sistemin sağlığı için gereklidir. Böy- lelikle, Türkiye'de görüldüğü gibi rejimin belirli ara- lıklarla rayından çıkması engellenir. Olaya bu açıdan yaklaşıldığında, anayasa mah- kemelerinin rejimlerin otokontrol mekanizmalan ol- duğunu görmek kolaylaşır. Keşke Türkiye'de, darbeler dönemini açtığı ile- ri sürülen 27 Mayıs 1960'tan önce de bir Anaya- sa Mahkemesi olsaydı da, DP'nin kuvvetler ayrılı- ğı rejimini yerle bir etmesinin önüne, sistem ken- di otokontrol mekanizmasıyla geçebilmiş olsaydı. ••• Tahkikat Encümeni ile yasamadaki temsilcileri- ne yargı yetkisi vererek daha darbeden önce de- mokrasiyi çiğneyen Demokrat Parti döneminde bu- lunmayan, rejimin otokontrol mekanizmasına AKP döneminde sahip bulunuyoruz. Bu, Türkiye için bir şanstır. Ama AKP bunun farkında görünmüyor. Nitekim, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı, AKP Ankara Mılletvekıli Ahmet lyimaya, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasını yasama- nın nitelikli çoğunluğunun denetimine bırakmayı öngören teklifini yaparken, Menderes'in Tahkikat Komisyonu kurarken düştüğü yanlışa düşüyor ve rejimi bir kez daha kuvvetler ayrılığı ilkesini çiğ- neyerek rayından çıkarmaya çalışıyor. Bu durumda tabii ki, sistemin otokontrol mekanizması anlamını yitiriyor. Burada Türkiye'nin, en önemli siyasi sorunuy- la karşılaşıyoruz. Ülkemizde demokrasi ve anayasal sistem 130 yılı aşan bir geçmişe ve gelişmiş ülkelerde var olan kurumlara sahip. "Peki, eksik olan nedir?" derse- niz yanıtı basittir. Türkiye'de eksik olan, demok- rasi kültürüdür. Belki de bu konuda da biraz abartıyoruz. Çün- kü son zamanlarda kamuoyunun çok önemli bir bölümü demokratik kurumları içine sindirecek, on- ların zorunluluklarını kavrayacak düzeye erişmiş bulunmaktadır. Nitekim, değerli gazeteci yazar Yalçın Do- ğan'ın da 11 Haziran tarihli köşesinde belirttiği gi- bi bir Amerikan kuruluşunun yaptığı anketin so- nuçlanndan anlıyoruz ki, Türkiye'de halkın üçte iki- sinin biraz fazlası yargıya güvendiğini ortaya koy- muştur. Yalçın Doğan'ın, "halkyargıya sarılıyor" şeklin- de yorumladığı anket sonuçlarına göre, yargının güvenilirliği hem Meclis'in hem de iktidannkinin üs- tündedir. Demek ki demokrasiye ulaşmak için kafalarımızı değil, AKP'yi değiştirmek gerekiyor. asirmen@cumhuriyet.com.tr ERDOĞAN AÇ1LIŞ YAPACAK Bursa'dagövde gösterisi hazırlığı BURSA (Cumhuri- yet)-Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Bur- sa'da aylardır tartışma konusu olan Kent Mey- danı Alışveriş Merke- zi'nin açıhşını yann ya- pacak. AKP'li Bursa Büyük- şehir Belediyesi tarafın- dan, kent merkezi olarak düzenlencccği söylcıı- mesine karşın, alana kentin en büyük alışve- riş merkezi yapıldı. Ya- rışma pojesindc inşaat alanı 28 bin ınetrekare olarak açıklandı ancak daha sonra yapılan de- ğişiklikle alan 68 bin metrekareye çıkarıldı. Yeşil alan olarak aynlan bölgelere de inşaat ya- pıldı. Alışveriş merkezi projcsinin ihale süreci de tartışmalara yol açtı. Kapalı zarf usulüyle iha- le yapılmasına karşın pazarhk yapılmaması tepki çekti. AKP'li Os- mangazi Belediye Baş- kanı Recep Altepe'nin de karşı çıktığı alışveriş nıerkezine en büyük tep- kiyi esnaf gösterdi. Ancak AKP ll Örgü- tü'nün Erdoğan'ın da katılacağı programı bir gövde gösterisine dö- nüştürmeye hazırlan- dıklan öğrenildi. AKP Bursa ll Başkanı Sedat Yalçın'ın ilçe yönetici- lerine, "Başbakan'ı 300 bin kişinin izlenıcsini istiyoruz. Buna göre hazıruk yapın" diye ta- limat verdiği belirlendi. Alevi açılımının sonuçlanmamasından rahatsız olan Reha Çamuroğlu, Erdoğan'ın danışmanlığından aynldı AKP'de 'Alevi' istifasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP tstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu, partinin bir süre önce başlattığı Alevi açılımının sonuçsuz kalması ve Alevilere karşı aynıncılık yapılmasını gerekçe göstererek Baş- bakan Tayyip Erdoğan'ın danış- manlığından istifa etti. Çamuroğlu, Başbakan Erdoğan'a sunduğu istifa mektubunda, Alevilere yönelik ay- nıncılığı sert biçimde eleştirdi. Baş- bakan Yardımcısı Cenıil Çiçek ve ba- zı milletvekilleriyle bürokratlann Al- evi açılımına karşı aldıkları tavnn kendisini rahatsız ettiğini kaydeden Çamuroğlu, AKP'den ayrılmayı dü- şünmediğini açıkladı. 22 Temmuz seçimleri öncesinde törenle AKP'yc katılan ve partinin ön- de gelen vitnn isimleri arasında yer alan Istanbul Milletvekili Reha Ça- muroğlu, Başbakan Tayyip Erdo- ğan'ın danışmanlığından ayrıldı. Ça- muroğlu, 22 Temmuz seçimlerinin ar- • AKP'nin vitrin isimlerinden îstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu, Alevi açılımıyla ilgili olarak verilen sözlerin tutulmaması üzerine Başbakan Tayyip Erdoğan'ın danışmanlığından istifa etti. Çamuroğlu, Erdoğan'a yazdığı istifa mektubunda, Alevilere yönelik ayrımcılığın devam ettiğini, bürokraside Alevilerin dışlandığını vurguladı. Çamuroğlu, trenden inmediğini, sadece Erdoğan'ın danışmanlığından istifa ettiğini, AKP'den ayrılmayı düşünmediğini belirtti. dından Alevi açılımını organize eünek üzere Erdoğan'ın danışmanlığına ge- tirilmişti. Erdoğan, Çamuroğlu'nuıı gerçekleştirdiği organizasyonla Al- evi örgütleriylc iftar yemeğinde bu- luşmuştu. Çamuroğlu, Alevi açılımı çerçcvcsindc bu kesimin sonmlannı çözmek üzere Alevilerle ilgili birba- kanlık kurulmasını gündeme getir- mişti. Hatta bu tarhşmalar sırasında Al- evi dedelerinc maaş bağlanması gün- deme gelmişti. Çamuroğlu, Erdo- ğan'a sunduğu istifa mektubunda, partinin Alevilikle ilgili politikasını sert biçimde eleştirdi. Çamuroğlu, "Sayın Başbakanım, Alevilere karşı ay- rımcılığın bitirilmesini istedik. Bit- ti mi? Sorabilir miyim; bürokrasi- nin üst kademelerinde, valiler ara- sında kaç Alevi var? Sadece bir va- li mi? Peki emniyet müdürleri aıa- sındaki durum ne? Ya 6 yıllık ikti- darımız boyunca devletten ihale alan kaç Alevi yatırımcı var? Belki hiç yoktur. Bu insanlar karşısında duvara dayandım artık" dcdi. Çamuroğlu dün yaptığı yazılı açık- lamada, Alevi açılımı tartışmalan sü- recinde bir başbakan yardımcısı ve ba- zı AKP'li milletvekillerinin açıkla- malannın kendisini rahatsız ettiğini vurgulayarak görevleri din işleri ve din hizmetleri olan bazı bürokratlann adeta acele ve heyecanla sünnekte olan bir siyasi tartışmada kesin tavır geliş- tinnesinin kendisini düşündürdüğünü söyledi. Çamuroğlu'nun kastettiği başbakan yardımcısının Cemil Çiçek olduğu belirtildi. 'Hükümet sessiz kaldı' Gerek siyasi, gerek idari kademe- lerden gelen itiraz ve hücumlara hü- kümetin ve partinin sessiz kalmasının önemli biralınganhk yarattığını kay- deden Çamuroğlu, bugüne kadar sa- bır gösterdiğini, ancak Îstanbul Müf- tüsü Mustafa Çağrıcı ile Karakoçan Kaymakamı Erdinç Yılmaz'ın açık- lamalannın kendi lerini tavır almaya zorladığını söyledi. Çağrıcı, "Ce- mevlerinin camilerin muadili olarak kabul edilnıesi ve ibadethane sıla- tıyla açılması doğru değil. Aleviler tarafından bazı kültürel ctkinükle- rin icra edildiği cemevlerinin ca- milerin muadili birer ibadethane olup olmadığı meselesi, AlevUiğin İs- lamdan ayrı bir din olup olmadı- ğıyla ilgili bir konudur" demişti. Ka- rakoçan Kaymakamı Yılmaz ise Alevi öğrenciler arasında aynmcılık yaparak "28 öğrencinin 12'si Alevi. Alevilerin devlete bakışmı biliyor- sunuz" görüşünü savunmuştu. Trenden inmediğini, sadece Baş- bakan Tayyip Erdoğan'ın danışman- lığından istifa ettiğini, AKP'den ay- rı lmayı düşünmediğini belirten Ça- muroğlu, istifasının AKP ile ilgili kapatma davası süreciyle ilişkilendi- rilmemesi gerektiğini dc savundu. H AKKÂRİ Mayın patladı: 1 şehit HAKKÂRÎ / ŞIRNAK (Cumhuriyet) - Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinde PKK üye- lerince araziye döşenen mayı- nın patlaması sonucu 1 asker şehit oldu. Güvenlik güçlerinin PKK'ye yönelik sürdürdüğü operas- yonlar kapsamında, ilçeye bağ- lı Dağlıca köyü kırsalında ara- zi arama tarama faaliyeti ya- pıldı. Arazide yaya olarak iler- leyen askerlerden piyade Çavuş Hasaıı Tarkan, teröristler ta- rafından önccden araziye dö- şenen mayına bastı. Tarkan, olay yerinde şehit oldu. Şehit Tarkan'ın cenazesi, Samsun'un Vezirköprü ilçesinde toprağa verildi. Tezkeresine 2 ay kal- dığı bildirilen Tarkan'ın, geçen yıl Hakkâri'nin Yüksekova il- çesine bağlı Dağlıca köyünde konuşlanan piyade taburuna teröristlercc düzenlenen sal- dın sırasında görevde olduğu öğrenildi. Şehit çavuşun dedesi Hüseyin Kcskin. diktiği gül fi- danının açtığını görcmeyen to- runuyla ilgili hatırasını anla- tırken, "Bu fidan çiçek açtı- ğmda ben de tezkereye gele- ceğim demişti ama nasip de- ğilmiş" diyc konuştu. 1 asker yaralandı Öte yandan Şırnak'ın Silopi ilçesinde bağlı Kösreli köyü yakınlarında askeri aracın ge- çişinden sonra, PKK mcnsup- ları tarafından daha önce yola döşenen mayın patladı. Patla- mada 1 asker yaralandı. Yara- lı asker, Şırnak Asker Hasta- nesi'nde tedavi altına alındı. c Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinde PKK üyelcrince araziye döşenen mayının patlaması so- nucu şehit olan piyade Çavuş Hasaıı Tarkan'ın cenazesi, Samsun'un Vezirköprü ilçesin- de toprağa verildi. Cenaze töreninde şehidin yakınları gözyaşlarını rutamadı. (Fotoğraf: AA) DTP, ek savunmasını Anayasa Mahkemesi'ne sundu 6 Asıl bölücülük yaratan herkesi Türk saymaktır' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP, kapatma dava- sı nedeniyle Yargıtay Cumhu- riyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın esas hakkın- daki mütalaasına ilişkin hazır- ladığı ek savunmayı Anayasa Malıkemesi'ne sundu. DTP'nin parti avukatlan Me- bus Tekay vc Bahri Baykam tarafından hazırlanan 173 say- falık savunmasında, AlHM'nin siyasi parti kapatmayla ilgili kaıaıianna göndermede bulu- nuldu. Savunmada, DTP'nin PKK ile işbirliği yaptığı yö- nündeki iddialara ilişkin açılan davaların bazılanndan parti yö- ncticilcrinin beraat ettiği, pek çok davanın devam ettiği, par- tililer hakkında kesinleşmiş mahkûmiyet karan olmadan bu tür ithamlarda bulunulamaya- cağı belirtildi. Savunmada, avu- katlan aracılığıyla partiye tali- matlar yağdıran Abdullah Öca- lan'ın açıkJamalarının partinin bilgisi dışında olduğu, patiyi bağlamayacağı ileri sürüldü. Ek savunmada Başsavcıhğın partinin kapatılması talebiyle yaptığı başvuruda sıraladığı 141 eyleme madde madde yer veri- lerek, hiçbirisinin parti kapat- mayı gerektirecek suç olmadı- ğı kaydedildi. Iddianamenin ta- mamen "kuruntu ve önyargı ürünü" olduğu savunulan ek sa- vunmada şu görüşlere yer ve- rildi: "Sayın Başsavcı, aııaya- saııııı, Türk devletine vatan- daşlık bağıyla bağlı herkesi Türk saymasının, birleştirici ve bütünleştirici olduğunu id- dia ediyor. Sayın Başsavcıya göre anayasadaki vatandaşhk tanımının değişmesini iste- mek, bölücülük. Oysa asıl bö- lücülük yaratan şey, Türk Devleti'ne vatandaşbk bağıy- la bağlı herkesi Türk say- maktır. Bu, bütünleştirici de- ğil ayrımcı bir bakış açısıdır. Bir ctnik grubun (egemen ulusun) hâkimiyeli tikrine da- yanan, asimilasyonu amaçla- yan, kimlikleri inkâr edcn po- litikalar, insan hakları ve de- mokrasi kavramlarıyla bağ- daşmamaktadır." UMHURBAŞKANIHIRVATÎSTAN'DA GüVden 'risk maliyeû' mesajı • Kapatma davasına ilişkin sorular üzerine Türkiye'nin kritik bir dönemden geçtiğini vurgulayan Gül, "risk primini yükseltmenin Türkiye'ye maliyetinin ne olduğunu herkesin görmesi gerektiğini" söyledi. Gül, türbana ilişkin iptal karan için de "Anayasa nasıl değiştirilir bunun kuralları yazılı" dedi. Dış Haberler Servisi - Resmi ziyaret gerçek- leştirdiği Hırvatistan'ın Dubrovnik kentinde ga- zetecilerle konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin "kritik bîr dönemden geçtiği- ni" belirterek "Risk primini yükseltmenin Tür- kiye'ye maliyetinin ne olduğunu herkesin gör- mesi gerektiğini" söyledi. Gül, Anayasa Mah- kemesi'nin türban düzenlemesini iptaline ilişkin olarak da "Anayasa nasıl değiştirilir bunun ku- ralları yazılı. Gerekçeyi görünce nasıl bir neti- ceye vardıklarını göreceğiz" dedi. Hırvatistan'ın Dubrovnik kentinde dinlendiği Rixos Otel'de gazetecilerle sohbet edcn Gül, gün- cel konulara ilişkin dcğcrlcndinnelerde bulundu. Türkiye'de farklılıklann, diyalog vc nomıal de- mokratik ülkelerdeki gibi demokrasi ile hukukun evrensel ilkelerinin en düzeyde tutularak çözül- mesi gerektiğini anlatan Gül, bunun yolunun da AB ile müzakere sürecinden geçtiğini söyledi. TBMM Başkanı Köksal Toptan'm TBMM Baş- kanvekilleri ve Meclis'teki siyasi partilerin grup başkanvekilleriyle yaptığı toplantmın soıoılması üzerine Gül, "TBMM, Türkiye'nin kalbidir. Halkın iradesinin temsil edildiği yer TBMM'dir. En üst kurum... Dolayısıyla ora- daki siyasi partilerin bir araya gelmesi, konuş- ınası çok önemlidir. Bunu gayet faydalı görü- yorum" dedi. Bir gazetecinin AKP hakkında ka- patma davası açılması sürecinde tartışmalann yargı üzerinde yoğunlaştığını anımsatarak "Bunu tehlikeli görüyor musunuz" sorusuna Gül, "Herkesten olup biten her şeyin maliyetini görmesini" isteyerek petrol, gıda ye metal ve fa- izlerdeki artışlan önıek gösterdi. Üniversitelerdc türbanm serbest bırakılması için yapılan düzenle- melerin iptal edihnesine ilişkin soruları da yanıt- layan Gül, "Anayasa Mahkemesi'nin gerekçe- sini beklemek gerekir. Gerekçeyi görünce na- sıl bir neticeye vardıkları hakkında ancak ka- naat elde edilebilecek" karşılığını verdi. ILO Konferansı'nda konuştu Kumlu: Sendika üyesi 35 bin işçi işten atıldı CENEVRE (AA) - Türk-lş Genel Başkanı Musta- fa Kumlu, özelleştirilen iş yerlerinde işten çıkarma vc sendikasızlaştırma gibi yollara başvurulduğuna dikkat çekerek son 4-5 yılda 35 bini aşkın işçinin "sendika- lara üye olmaları nedeniyle" işten atıldığını açıkladı. lsviçre'de devam eden Uluslararası Çalışma Örgü- tü'nün (İLO) Çalışma Konferansı Gcnel Kurulu'nda konuşan Kumlu, bugüne kadar küreselleşmenin çalı- şanlar için olumlu bir getirisi olmadığını belirterek sa- dece, "altüst olmuş ekonomiler, ahlaki değerlcrini yitirmiş toplumlar, tahrip edilmiş sosyal değerler, işçi maliyetlerini rekabet aracı olarak gören aııla- yışlar, çalışan kesimde hak kayıpları, işten çıkar- malar, artan yoksulluk, değişmiş tüketim ahşkan- lıkları ve sermaye lchine gelişen refah artışı görül- düğünü" söyledi. Türkiye'de son dönemde yapılan değişiklikleıie işgücü maliyetlerinin düşiiriildüğünü dolayısıyla işvcrenlerin yükünün azaldığını, buna kar- şın, açlık ve yoksullukla mücadelede uygulanaıı politi- kalann yeterli olmadığını dile getiren Kumlu, verimli- lik artışı sağlamayan, istihdamı daraltan ve beraberin- de taşeronlaşmayı getiren özelleştirme uygulamaları- nın Türkiye'de çalışanlann tepkisini çekriğini anlattı. AKP'li vekilin ayıbı TBMM Genel Kurulu'nda konuşan DSP milletvekili Tayfun lçli'ye ağır sözler söyleyen AKP'liler hızını alamayarak el işaretiyle de hakarctlcrini sürdürdü. Genel Kurul'da Anayasa Mahkemesi'nin türbana ilişkin iptal kararını değerlendiren lçli'ye, "Otur lan yerine" diyen AKP'liler DSP'ye de "asalak" parti yakıştırmasında bulundu. AKP Rize Milletvekili Lütfi Çırakoğlu, tarhşmalar sırasında İsmet İnönü için söylenen "millete düşmanmış" sözlerine "doğru" diye karşılık verirken AKP Konya Milletvekili Özkan Öksüz de DSP sıralarına eliyle yuvarlak işareti yaptı. Ereğlî Belediye Başkanı tepki gösterdi Akbayram: AKP konserlerine çıkmam ZONGULDAK (Cumhuriyet) - Ereğli'de 18 Hazi- ran'da düzenlcnecek olan Osmanlı Çileği Festiva- li'nde konser vereceği duyurulan sanatçı Edip Akbay- ram, festivalin AKP'li belediye tarafından düzenlen- diğini öğrenince konseri iptal etti. Ereğli Belediye Başkanı Muıat Sesli'nin "sanat üzerinden siyaset yapmakla" suçladığı sanatçı, "llke olarak kendi dü- şüncelerime paralel kuruluşların, sivil toplum ör- gütlerinin organizasyonlarına katılırım" dedi. Ereğli Belediye Başkanı AKP'li Murat Sesli düzen- lediği basın toplantısında konseri iptal eden Akbay- ram'ı eleştirdi. Ereğli'nin kurtuluş gününde sahne al- ması için özellikle Akbayram'ı tercih ettiklerini vurgu- layan Sesli, "Akbayram'ın bu tavrı sanatçı tavrı de- ğildir. Ereğli halkını yok saymıştır" dedi. Sanatçı Akbayram ise "Ben bugüne kadar hiçbir AKP'li be- lediyenin organize ettiği konserlcre çıkmadım. Bu benim özgürlüğüm. Burada yanlış anlaşılma ıııeııa- jerimin Zonguldak ve çevrcsinin sosyal demokrat belediye olduğunu düşünmesinden kaynaklanıyor. Bunu öğrenince kendilerinc haber verdik. Ben da- ha önce Ereğli'de birçok konser verdim. Onlara karşı bir saygısızlık söz konusu değil" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear