22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 MAYIS 2008 SALI 4 HABERLER DUN\M>A BUGUN Al A StRMEN Bip Hukuk Cinayeti 6 Mayıs 1972 sabahı, Tuzla Piyade Okulu'nda koğuşta, güneş doğmadan acı içinde uyandım. Ölüm cezaları o saatte infaz edilirdi. Bilmiyordum Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin Inan o sırada hâlâ yaşıyorlar mıydı? Daha sonralan, infazın tanığı avukat HalitÇe- lenk, Deniz ve arkadaşlarının nasıl yiğitçe ölü- me gittiklerini anlatan bir kitap yazacak ve ola- yın her anını öğrenmemizi sağlayacaktı. Bugün Cumhuriyet'te Halit Çelenk'in Musta- fa Balbay ile söyleşisini mutlaka okuyun! Orada birden fazla dram göreceksiniz. Birin- cisi "darağacındaki üçfidanın" dramı, ikincisi, bü- tün yaşamını insan sevgisine ve hukuka adamış olan Av. Halit Çelenk'in, ömür boyu unutmaya- cağı bir hukuk cinayetine tanık olmasının dra- mı. Evet Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin Inan bir hukuk cinayetine kurban gittiler. Onlar o za- man yürürlükte olan Türk Ceza Kanunu'nun 146/1 maddesi gereği bir mahkeme tarafından idam cezasına çarptırıldılar, karar Yargıtay tara- fından onaylandı, cezanın infazı TBMM'de oy- landı, karar yerine getirildi. • • • Kısacası kararın şeklen hukuki bütün unsur- ları tamamdı. Ama bu idam cezası hukukun özü- ne aykırıydı. O zaman yürürlükte olan Türk Ceza Kanu- nu'nun 146/1. maddesi aynen şöyle demektey- di: "Türkiye Cumhuriyeti Teşkilatı Esasiye Kanu- nu'nun (anayasasının) tamamı veya birkısmını tağ- yir ve tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül etmiş olan Büyük Millet Meclisi'ni ıskata veya va- zifesiniyapmaktan men 'e cebren teşebbüs eden- ler idam cezasına mahkûm olur." Görüyorsunuz, anayasayı tamamen veya kıs- men kaldırıp işlemez hale getirmek, ya da Mec- lis'i vazifesini yapmaktan zorla alıkoymak gibi va- him bir fiil söz konusu. Böyle bir şey nasıl gerçekleştirilebilir? Örneğin sekiz-on kişi birtoplantıda böyle bir suçu işlemeye karar versek ve bulunduğumuz mahallin yemekhanesinden, çatal ve yemek ile ekmek bıçaklarını kaparak, bir minibüsle Anka- ra'ya yola çıksak. Bu suçtan idama mı mahkûm ediliriz, yoksa birakıl hastanesine mi kapatılırız? Bir hukuk devletinde tabii ki, ikinci şık geçer- lidir. Çünkü hukukçuların da belirttiği gibi, bu su- çun teşekkül etmesi için "elverişli vasıtalann ol~ ması" gerekir. * • • Anayasayı kısmen veya tamamen değiştir- mek, TBMM'yi zor kullanarak çalışamaz hale getirmek için herhalde top tüfek, askeri birlik ve- ya sokak çatışmalarını çıkarıp kazanabilecek güçte milis kuvvetleri belki de hava kuvvetleri ge- rekir. Üç tane çocuk örgüt kurup, dört tabanca beş Kalaşnikof ile bu işi becerebilirler mi? Tabii ki, hayır! Ama 12 Mart'ın darbe ortamında bütün bun- lar kale alınmadı. llahlar kan istiyorlardı ve De- niz Gezmiş ile arkadaşlarını idam ettiler. Suçun gerçekleştirilmesi için elverişli vasıta- lara sahip olmayan kişilere verilen idam cezası onandı, infazın yapılması yönünde yasama da karar aldı ve üç fidan darağacında can verdiler. Demek oluyor ki, aslında yukarıda söylendiği gibi iki değil, üç büyük dram vardı. Birincisi nahak yere ölen gençlerin dramı, ikin- cisi bütün ömrünü hukuka adamış bir insanın ömür boyu içinden çıkmayan, 36 yıl önce bugün ya- pılan infazda bulunma işkencesinin dramı, üçün- cüsü ise işlenen hukuk cinayeti dramı. Bu üçüncüsü Türkiye'nin hem dramıdır, hem de ayıbı. Bütün bunlara alet olanlar, acaba bugün bile vicdan azabı duymuyorlar mı? asirmenüf cumhuriyet.com.tr ANAYASA MAHKEMESt Türban davosı mporu 70gündür beklemede ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Tür- ban ın üniversitelerde serbest bırakılması amacıyla yapılan ana- yasa değişikliğinin ıp- tali istemiyle açılan da- vanın üzerinden 2 ayı aşkın süre geçmesine karşın raportör halen raporıuuı tamamlama- dı. CHP, türbanın üni- versitelerde scrbesl bı- rakılmasını öngören anayasanın 10. ve42. maddclcrini değiştiren kanunun "yok hük- ınünde sayılması", ip- tali vc yürürlüğünün durdurulması istemiyle 27 Şubat'ta Anayasa Mahkemesi'nde dava açmıştı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç da ertesi gün raponı hazırlamak üzere ra- portör Osman Canı görevlendirmişti. Os- man Can, AKP'nin ka- patılması istemiyle açı- laıı davanın da raportö- rii olarak belirlenmişti. Davanın açılmasının üzerinden 70 gün geç- mesine karşın rapor hâ- lâ yazılamadı. Haşim Kılıç, rapor- tör Can'a raporunu ta- mamlayacağı süre ko- nıısunda herhangi bir sınırlama getirmedığinı açıklamıştı. Rapor, ta- mamlanmasının ardın- dan Anayasa Mahke- mesi heyetine dağılıla- cak. Kılıç'ın belirleyeceği günde de hcyet türbana ilışkin anayasa değişik- liğinin ıptalı istemli da- vayı göriişmeye başla- yacak. Dışişleri Bakanı Babacan, Türkiye-AB troyka toplantısında kapatma davası konusunda destek isteyecek AKP yineAB'ye sığınıyor İĞJNELİ FIRÇA ZAFEK TEMOÇtJN DİN ISLERİ DEVLET IŞLERI namikzafer@yahoo.com Senaryolar uçuşuyor Erdoğan 'ın, siyasi yasaklı olması durumunda, bağımsız olarak Meclis 'egirip buyolla başbakan olma hesapları yaptığı savlandı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkiye Ekonomik ve Sos- yal Etüdler Vakfı (TESEV) Yö- netim Kurıılu Başkanı Can Pa- kcr, hafta sonu bazı gazetccilerle birlikte Başbakan Tayyip Erdo- ğan'ı da evinde verdiği akşam ye- meğindc ağırladı. Dün basında yer alan haberlere göre, Erdoğan, yemekte, AKP hak- kındaki kapatma davasının olası sonuçlanna göre izleyeccği yol ha- ritasına ilişkin bazı değcrlendir- meler yaptı. Başbakan'a göre AKP'nin kapatma davası temmuz- ağustos aylarında sonuçlanacak. Olası bir kapatma karan durumun- da ise yeni parti kunılarak yola de- vam edilecek. Kapatma davasıyla birlikte Başbakan'ın siyasi yasak- lı olması halinde ise erken seçime '!**+* gidilecek. Erdoğan da bağımsız aday olarak seçimlere katılacak. Erdoğan'ın "Araştırdım, bağım- sız aday olmamın önünde engel yok" dediği savlandı. Tayyip Erdoğan'ın bağımsız mil- lctvekili seçilerek Meclis'e ginne- si durumunda bağımsız Başbakan olmasının önünde herhangi bir en- gel bulunmuyor. Ancak parti baş- kanlığı yapamayacak, grııp toplan- tılanna katılamayacak, siyasi çalış- malarda yer alamayacak. Bu du- rumdakı bir kişinin siyasi partiyi kontrolünde tutmasının çok zor olacağına işaret ediliyor. Başbakan'm yemekte ayrıca ba- ğımsız seçüııe katılamazsa mevcut bir sivil toplum örgütünün başına geçeceği ya da yeni bir sivil top- lum örgütü kurarak Türkiye'yi do- laşacağmı belirttiği de savunuldu. Başbakanlık Basın Merkezi ye- mcğe ilişkin haberlerin dün basın- da yer alması üzcrine, açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi: "Ne davetin şekli, ne davetli listesi, ne de sohbetin içeriğiylc ilgili haberler bire bir gerçeği yansıtmadığı gibi hiçbir kayna- ğa dayandırılnıadığından basın mcslek ilkeleriylc de asla bağdaş- tırılınamıştır. Özellikle, yargı sürecindeki bir dava ve muhte- ınel sonuçları hakkında Sayın Başbakanımıza atfedilen ger- çckdışı ifadelerin iyi niyetten uzak olduğu değerlendirilmek- tedir. Haberlerde davetlilerle paylaşıldığı iddia cdilen, 'sözde yol haritası' haberi yapanların varsayımıdır." Biz şahsi hiçbir çıkar gözetmeden, halkımızın bağımsızlığı ve mutluluğu için savaştık." Onlar, ABD'ye, NATO'ya, yurtlarını yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekmek isteyenlere en iyi cevabı eylemleriyle, yürüyüşleriyle, cesaretleriyle verdiler. İdam edilişlerinin 36. yılında, Everest Yaymları, Nihat Behram ın efsanevi yapıtı, her kuşağın el kitabı Darağacında Üç Fidan'la onları saygıyla anıyor. T i c a r o t h f t n ö Sokak No 53 34410 Caflaloâlu/İSTANBUL Tel 0(212)513 34 20-21 Faks: 0(212) 61 2 33 76 E-posta fiverest©alfakitap com www everestyayinlarl com MAHMUTGÜRER ANKARA - Avnıpa Birliği (AB) - Türkiye troyka toplantısi bugün An- kara'da gerçekleştirilecek. Toplantıya, AIi Babacan, AB ()r- tak Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Tcmsilcisi Javier Solana, AB Komis- yonu'nun Genişlemedcn Sorumlu Ko- miseri Olli Rehn ile Dönem Başkanı Slovenya'nın Dışişleri Bakanı Dimit- rij Rupel ve bir sonraki dönem baş- kanı Fransa'nın Dışişleri Bakanı Ber- nard Kouchncr katılacak. Edinilen bilgilere göre, toplantıda- ki en öncmli konu AKP'ye açılan kapat- ma davası olacak. Bu kapsamda Türk tarafı- na başkanlık eden Dı- şişleri Bakanı Baba- can kapatma davası- na ilişkin kapsamlı bir sunum yapacak. Su- numda AKP'nin ka- patma davasına yöne- İik olarak gerçekleş- tireceği savunmanın da AB kriterlerine da- yandırılacağı belirti- lcrek "AB'nin AKP'ye kapatma da- vası sürecindeki des- teğinin devam etme- si" istenecek. Bunun yanı sıra toplantıda gerçekleştirilme- si olası anayasa değişiklikleri de sıra- daki dönem başkanı Fransa ve AB ko- miserlerine anlatılacak. 10. Reform Paketi'ne ilişkin çalış- malar ve bu kapsamda yasalaştınlma- sı planlanan düzenlemeler de toplan- tıda gündeme gelccek. Bildiri istenecek AKP'nin troyka toplantısından bir bildiri çıkarma pcşinde olduğu da be- lirtiliyor. Bu kapsamda Türk tarafı- nın toplantının ardından troykada ko- nuşulanlar konusunda bir bildiri ya- yımlanmasını isteyeceği vurgulanı- yor. Dışişleri Bakanlığı kaynakları, çeşitli AB toplantılarından sonuç be- lirten bildirilerin çıkabileceğini, ola- sı bir troyka açıklamasının "müzake- re süreci ile ilgili" olacağını dile gc- • Ankara'da bugün gerçekleştirilecek Türkiye- AB troyka toplantısının gündemi AKP hakkında açılan kapatma davası olacak. Konu hakkında AB yetkililerini bilgilendirecek olan Dışişleri Bakanı Babacan'ın, kapatma davası ve AKP'nin savunmasının aynntılarını aktararak desteklerin sürmesi istemini yineleyeceği belirtiliyor. tiriyorlar. AB kaynakları ise troykala- rın ardından bir bildiri yayımlanma- sının olağan bir durum olmadığını, ancak tarafların uzlaşması durumun- da toplantının ardından bir açıklama ya da basın toplantısı yapılabileceği- ni kaydediyorlar. Kaynaklar olası bir bildiriııin ancak Slovenya'mn onayı ile "dönem başkanlığı acıklanıasf ola- rak gerçekleştirilebılcccğini belirti- yorlar. AB troykasından AKP'nin kapatıl- ma davası ile ilgili resmi bir bildiri- nin çıkması dummunda açıklamada yer alan ifadelerin Türkiye için müktese- bat haline gelmcsi ris- kı bulunuyor. Bu ne- denlc dönem başkan- lığı tarafından yapıla- cak olası resmi açık- lamada, AKP'nin ka- patılmasının "AB il- kelerine aykırı" ol- duğu yönünde bir ifa- denin yer alması, AB'nin haziran ayın- da gerçekleştireceği Hükümet ve Devlet Başkanları zirvesine taşınabilecek. Bura- dan çıkacak olası bir karar ile de AB'nin Türkiye ile müzake- releri kapatma davası nedeniyle askıya al- ması söz konusu olabilecek. Türkiye ile AB arasında 3 Ekim 2005 tarihinde imzalanan Müzakere Çerçeve Belgesi'ne göre, AB'nin dek- larasyon ve açıklamaları Ankara için doğrudan müktescbat kabul ediliyor. Troyka toplantısında, AB tarafının gündeminde ise Kıbrıs Rum Kesi- nıi'nin tanınmasını sağlayacak Anka- ra Anlaşması Ek Protokolü'nün TBMM'de onaylanması, Ulusal Prog- ram'ın bir an önce tamamlanarak AB'ye sunulması ve Türkiye-AB Do- ğalgaz Boru Hattı Projesi (Nabucco) konusunda adımlann hızlandırılması konularının bulunacağı belirtiliyor. Son troyka toplantısı 20 Kasım 2()07'dc Portekiz'in dönem başkanlı- ğı sırasında Brüksel'de yapılmıştı. Tür- kiye'deki son toplantı da yinc 2007 'nin Haziran ayında gerçekleştirilmişti. NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR Deniz'leri Anarken... 1968 olaylarının üzerinden 40 yıl geç- ti. Dünyada ve Türkiye'de 68 olayları anılıyor, değerlendiriliyor. Türkiye 68'inin tartışmasız önderi Deniz Gezmiş, bir- likte mücadele ettiği arkadaşları Hüse- yin Inan ve Yusuf Aslan'la birlikte 6 Mayıs 1972 sabahı bundan tam 36 yıl önce idam edilmişlerdi. Bu idam karan, bir intikam kararıydı. Bütün bizim kuşaktan Deniz'leri idam ederek intikam almışlardı. Deniz'ler, idamlarının 36. yılında Türkiye'de ve dünyanın birçok yerinde anılıyorlar. Ara- dan 40 sene geçtikten sonra 68 kuşa- ğının devrimcileri toplumun yeniden il- gi odağı haline geliyorlar. Bu kadar uzun bir aradan sonra o dö- neme ilişkin kitaplar baskı üstüne bas- kı yapıyor, 68 kuşağına olan ilgi giderek yaygınlaşıyor. Katıldığım toplantılarda, mail adresime gelen mektuplarda o dö- nemin gençlerine ilişkin yoğun sorular- la karşılaşıyorum. Bir süredir "Bu ilginin nedeni"ni anla- maya çalışıyorum. Bunca aradan son- ra yıllarca toplumun bir kesimi tarafın- dan "hain", "bö7ücü"diyetanımlanan bu kuşağın öncüleri, şimdi neden geçmi- şe göre daha geniş kesimlerin sempa- tisini topluyor diye düşünüyorum. ••• 1968'in 40. yılı yani bir önemli yıldö- nümü. Bu nedenle Türkiye'nin ve dün- yanın dört bir yanında bu konu tartışılı- yor. İkinci neden 68 kuşağı, bugün 6O'lı yaşlarda. Birçok yerde yönetici ve etki- li konumdalar. Bu etkili insanlar kendi ya- şadıkları bu tarihi olayları aradan uzun birzaman geçtikten sonra değerlendir- mek ve anlamlandırmak istiyorlar. Üçüncü neden "Hatırla Sevgili" dizi- si tam da bu günlere denk geldiği için birhafızatazelenmesineyol açtı. O gün- lere ilişkin hiçbir bilgisi olmayan genç ku- şak, bu isyancı kuşağın yaşadıklarını merak etmeye başladı. Dördüncü belki de en önemli neden, tarihle yüzleşme vaktinin geldiği gerçe- ğidir. Son 30 yıl içinde Türkiye'nin siya- si coğrafyası önemli değişiklikler yaşa- dı. Kürtler kimlik talebiyle ortaya çıktı- lar ve çok ağır bedeller ödediler. Alevi- ler ilk kez kendilerine dayatılan "yoksu- nuz" baskısına karşı ciddi bir direniş içi- ne girdiler. Islami kesim de ülkemizde- ki siyasi hayat içinde etkinliklerini arttır- dı. Azınlıklar ilk kez seslerini çıkarmaya başladılar. Bütün bu kesimler, yakın tarihte hak- sızlığa uğramış bu gençlerle değişik bir şekilde ilgilenmeye başladılar. Onları kendi deneyimleri ışığında yeni baştan değerlendirdiler. "Bizbu çocuklara hak- sızlıketmişiz, onlarbir idealuğruna can- lannı vermişler" diye düşünenlerin sa- yısı arttı. ••• Deniz'lerin idamı üzerine bu köşede çok şeyler yazdım, söyledim. Ancak, şurası bir gerçek ki aradan 36 yıl geçti- ği halde Deniz'ler başta olmak üzere o dönemde öldürülen, yok edilen arkadaş- larımız unutulmuyor. Onlara yapılan acı- masız uygulama şimdi yeniden masa- ya yatırılıyor. Biz istiyoruz ki, bu ülkede yakın tari- himizle gerçekçi bir yüzleşme yaşan- sın. Bu yüzleşme yaşanmadan doğru dü- rüst bir yol alamayacağımızı kabul ede- lim. Deniz'lerin idamını devletin bir ha- ta olarak kabul edip açıklaması gereki- yor. Yakın tarihimizin aklanması açısın- dan bu hatanın resmen kabul edilmesi şart. Neyazık ki ülkemizdedarbeciler, idam- cılar hâlâ itibarlı durumdalar. Deniz'leri astıran savcılardan birisi birTV progra- mında "Onları asmakta haklıydık" diye bağırabiliyor. Onu bu sistem milletveki- li yaptı. • •• Deniz'lerin yaptıkları tartışılabilir. Bu- gün baktığımız zaman onların çaresiz is- yanları umutsuz bir çığlık olarak kabul edilebilir. Onlar, bütün eksiklerine rağmen bir umudu ve idealizmi temsil ediyorlardı. Onları öldürerek umutları öldürmek is- tediler. Umut ölmüyor. Onları umutla anmaya devam ede- ceğiz... • * • Deniz'lerin idamının yıldönümünde değişik etkinlikler yapılıyor. Bugün An- kara'da "Darbe Karşıtı Platform" de- mokrasi güçleriyle birlikte Deniz Gezmiş, Hüseyin Inan ve Yusuf Aslan'ı Ankara Karşıyaka Mezarlığı'ndaki mezarları ba- şında anıyor. Karşıyaka Mezarlığı 2 No- lu Kapı'daki anma saat 11.30'da başlı- yor, 12.30'a kadar sürüyor. Akşam OD- TÜ Mezunları Derneği Vişnelik Tesisle- ri'nde saat 19.00'da Moğollar, Ali As- ker ve bazı sanatçıların katıldığı bir kon- ser düzenleniyor. Mersin'deki 68'liler ise, anma etkinli- ğini 11 Mayıs Pazar günü gerçekleşti- riyor. Gün boyu sürecek etkinlikte Mer- sin 68'liler Başkanı Selçuk Polat, Er- tuğrul Kürkçü, Celal Doğan, Eşber Yağmurdereli, Emine Ayna ve Fahri Aral da birer konuşma yapacaklar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear