Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 31 MAYIS 2008 CUMARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
TÜRKİYE
Istanbul PB 25 Sinop PB 22 Adana B 23
Edirne PB 28 Samsun PB 22
Kocaeli PB 25 Trabzon B 22
Çanakkale B 26 Giresun B 23
Izmir B 32 Ankara B 27
Manisa B
Aydın
32 Eskişehir B 25
B 28
Denizli
_B 35 Konya
B 34 Sıvas B 25
Zonguldak PB 22 Antalya B 31 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
B
B
B
B
B
PB
PB
30
32
:M
29
31
23
23
B 22
Yurt genelinde yağış
beklenmiyor.Yurdun
kuzeydoğu kesimle-
ri ile zamanla Trakya
parçalı bulutlu, diğer
yerler az bulutlu ve
açik geçecek. Hava
sıcakTığı kuzey, iç ve
doğu bölgelerde 2-4
derece artacak, diğer
yerlerde önemli bir
değişiklik olmayacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Arnsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
B
B
Y
Y
PB
Y
Y
26
13
25
21
18
1 7
20
18
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sovfa
Roma
Atina
B
B
Y
B
Y
Y
Y
Y
32
30
19
28
29
24
22
26
Moskova
Aşkabat
Astarıa
Taşkerıt
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
Y
PB
PB
Y
Y
Y
B
14
26
30
40
21
32
17
38
Münih Zürih B 24 Şam B 34
QfAçıK Parçalı bulullu Sısli , Bulutlu t ÇoK bulutlu ' Yağmurtu Karlı ı Sulu kar . Gök gürültülü
GUNCEL CİJNEYT ARCAYİJKEk
• Baştarafı 1. Sayfada
darı savcıları göreve çağırdı. Meclis'te araştırma
komisyonu kurarak eleştirileri, suçlamaları karşı-
lamaya çahşıyor.
Ne yaparsa yapsın, dilediği kadar yalanlasın,
dinleme olaylarının üstünü örtmek için hangi ön-
lemi alırsa alsın; para etmiyor.
Dinleme olaylarını toplum vicdanından, aklın-
dan silmek, artık olanaksız.
•••
Daha önceki yıllarda dinleme olayları yok muy-
du? Vardı. Süleyman Demirel, bir söyleşimizde
başbakanlığı dönemlerinde MlT'in yabancı ülke-
lere hizmet verdiğinden kuşkulandığı kişileri din-
lemeye almak için izin istediğini söylemişti.
12 Eylül'den sonra dinleme olayları hayli ge-
nişledi ve gelişti.
Ne ki dinleme olaylarından yararlananlar da
var:
Örneğin Demirel, 12 Eylül'de Hamzakoy'a gön-
derildiği günlerde arayanlara telefonda ülkenin
içinde bulunduğu koşullardan çıkış yollarını sıra-
lardı.
Askerleri eleştiren, çıkış yolları gösteren ko-
nuşmaların nedenini soranlara gülerek, "Telefon
konuşmalarımın banda alındığından ve çözülerek
hemen yüksek askeri makamlara iletildiğinden
kuşkum yoktu.
Hapsedilmiş bir insanın görüşlerini, düşünce-
lerini askeri yönetime iletmesinin tekyolu görüş-
lerini, eleştirilerini telefonda söylemekti" diyordu.
Uğur Mumcu, Aziz Nesin'e pasaport veril-
mediğini iletmek ve soruna çare bulmasını iste-
mek için 12 Eylül'de Milli Güvenlik Konseyi Ge-
nel Sekreterliği görevini üstlenen (daha sonra
Genelkurmay Başkanı) Orgeneral Necdet
Üruğ'u ziyaret etmiş; orgeneral, Uğur'a "telefon
konuşmalarınızda Devlet Başkanı (Kenan Evren)
için 'sapla samanı karıştırıyor' gibi sözler söyle-
memesini" salık vermişti.
Uğur hiçbir konuşmasında böyle bir şey söy-
lemediğini ifade edince, Orgeneral "Siz değil, si-
zinle telefonda konuşan arkadaşınız" demişti.
Arkadaşınız dediği bendim. Uğur Çankaya'dan
gelir gelmez beni aradı ve "uyarıyı" aktardı. Dev-
letin kulaklarının evlerimizi, işyerlerimizi dinledi-
ğine bir kez daha tanık olmuştuk.
Bir kez de zamanın Başbakanı Bülent Ulu-
su'dan başka bir konuda aynı uyarıyı almıştım.
Devletin kulakları yıllardır evimizde, telefonla-
rımızda. Giderek gelişen teknikle besleniyor.
• • •
Diğerlerinde olduğu gibi CHP'yi dinleme ola-
yında da kamuoyunu tatmin edecek kimi sonuç-
lara varılmayacak.
Bu hükümet öyle bir hükümet ki, bu tür olay-
larda hükümet olduğunu unutuyor.
Bir kuşku var; dinlemelerin Emniyet örgütü
içinde yuvalanmış tarikat bağlantılı bir grup, bir
çete tarafından gerçekleştirdiğini öne sürüyor.
Devlet içinde, hükümet emrindeki Emniyet
içinde yuvalanan tarikatçı çetelerin varlığını bu
hükümet istese ortaya çıkaramaz mı?
Emrindeki diğer istihbarat örgütlerine (örneğin
MlT'e) çetelerin saptanması emrini veremez mi?
Hayır! Kendinden korktuğu için vermez, vere-
mez!
O zaman ne yapar? Başlar yaygaraya. Savcı-
ları göreve çağırır. Muhalefete gelin birlikte araş-
tıralım diye öneriler sunar.
Üstelik bu hükümet kamuoyu vicdanında mah-
kûm olduğunu anlayınca, başka defterler karış-
tırmayı ahlak edindi.
Dinleme olaylarını örtmek çabasıyla CHP Ge-
nel Sekreteri'nin hac konusundaki bir cümlesini
resmi açıklamalarına konu yapıyor. Ana muhale-
feti dine, Peygambere saygısızlıkla suçlayarak
halk indinde küçük düşürmeye girişiyor.
Tek marifetleri olayları saptırmak, sanık iken ta-
nık konumuna geçmek!
Dinleme olayında da suçluların telaşı içinde.
AnkaKuşu 'kolunu'
kıpırdattı
Çeviri Servisi - NASA'nın, Mars'ta
yaşam olup olmadığının yanıtını arainak
amacıyla gezegenin knzcy kutbuna
göndcrdiği Anka Kıışıı, yiizeyin altında
olduğu sanılan buz kütlelerinden ömek
almak için kullanacağı robot kolunu
harekct ettirdi. NASA'nın
Kaliforniya'daki Jct Motorları
Laboratuvan yetkililcri, uzay aracına dün
sabahın ilk saatlerinde 2.35 metre
boyunda, titanyum-alüminyum karışımı
robot kolu korııma bölmesinden çıkannası
için komut verdi. Proje direktörii Barry
Goldstein, Anka Kuşu'nun üç aylık
görcvinde kullanacağı en önemli
unsurlanndan olan robot kolu koruyucu
bölmeden çıkanp hareket ettinnesinde bir
sorun yaşanmamasmın Mars Keşif
Programı'nda önemli bir dönüm noktası
olduğunu vurguladı.
Buz kütlclerinin varlığının yaşamın var
olduğunun da işarcti olacağının altını
çizen bilim insanları, Anka Kuşu'nun bir-
iki gün süreyle robot kolunun dört
eklemini test edeceğini, kolıın iyi çahşıp
çahşmadığını kontrol edeceğini ve
sonrasında Kızıl Gezegen'in toprağmdan
ömek almak için hazırlıklarını
tamamlamış duruma geleceğini
açıkladılar. NASA adma Arizona
Üniversitesi tarafından yönetilen proje
kapsamında pazartesi sabahı Mars'a iniş
yapan Anka Kuşu, dün Kızıl Gczcgcn'den
360 derece açıya sahip yeni panoromik
fotoğraflar da gönderdi.
C
CHP ve MHP ile görüşün' çağnsı PKK'nin internet sitesinde sansüre uğradı
Öcalan'ın diyalog sözleri uçtu
MEHMET FARAÇ
DTP'de "gûvercln" ve "şahin'" kanat ola-
rak nitelendirilen aynşma tartışılırken, bir san-
sür olayı, PKK yönetimi ile Abdullah Öca-
lan arasında görüş ayrılığını dışa vurdu.
PKK'nin ajansı ANF, DTP'yi "Demokratik
siyasetin üstesindcn gelenıiyor" diye eleş-
tiren Öcalan'ın "CHP ve MHP ile görüşün"
şeklindcki çağrısını yayından kaldırdı.
DTP'de Ahınet Türk'ün istifası ve yerine
Emine Ayna'nın getiıilnıesi PKK'nin mü-
dahalesine bağlanırken, partinin uyguladığı si-
yasal strateji Öcalan'ın tepkisini çekmeye dc-
varn ediyor. Öcalan geçmişteki avııkat gö-
riişnıelerinde zaman zaman DTP'ye sert uya-
rılarda bulunmuştu. Örneğin 22 Temmuz
scçimlerinin hemen ardından "DTP'nin elin-
de binlercc kadro var aına bu kadrolan ça-
lışıınnasmı bilmiyor. Bcnim adıııı etralinda
gidip gelip 20 milletvckili çıkardılar. Ben
olmasaın ne yapacaklardı, benim isnıinıi
kullanmasalardı bu sonucu alamayacak-
lardı. Politika ciddi bir iştir, yapamıyor-
larsa bırakıp gitsinler" demişti. Öcalan
ocak ayınm başındaki bir avııkat görüşmesinde
de, "Çok öfkeleniyorum, DTP'nin en bü-
yük eksikliği burada. Çalışmıyorlar" diye
partiyi sert biçimde eleştimıişti.
Öcalan çarşamba günkü görüşmesinde
Türkiye'deki sol hareketleri ve DTP'yi gün-
deme getirirken şunlan söyledi:
"Ben burada Türk Solu liderlerine şunu
söylemek isterim. Mahvolmuşlar, onlar
Bahçeli'den de daha geri durumdalar. Bu
oyunlan görüp anlatamıyorlar. DTP de bu-
nu yapamıyor. DTP demokratik siyasetin
üstesinden gelemiyor. Doğru çalışırlarsa
halk arasında sağlam iki tur atarlarsa,
Türk halkının da kiirt halkının da deste-
ğini alacaklardır. Demokratik siyaset ka-
zanacaktır. Bu iş böyle çatışmalarla, ope-
rasyonlarla çözülmez. Benim çözüın öne-
riııı. aynı çatı altında barış ve demokrasi
temelinde bir araya gelinnıesidir."
Sansür ıııü?
ANF'nin dün sabah scrvise koyduğu bu sa-
tııiarın ardından Öcalan'ın DTP'lilcrc yöne-
lik "İlkeli olun, MHP ve CHP'yle görüşün"
sözleri vardı. Ancak ajans bir süre sonra Öca-
lan lıaberini geri çekti. Saat 12.12'deyeniden
sevise konıılan haberde Öcalan'ın "CHP ve
MHP ile görüşün" şeklindeki çağrısının ol-
nıadığı görüldü!
DTP Meclis grup toplantısınm 27 Ma-
yıs'taki basıııa kapalı bölümünde, grup baş-
kanlığı için seçim yapılmıştı. Milletvekili Eıni-
ne Ayııa, DTP Mardin Milletvekili Ahmct
Türk'ün yerine grup başkanlığına seçilmişti.
Avukatlan bu gelişnıeyi 28 Mart öğlen sa-
atlerinde tmralı'da Öcalan'a bildirdi. Öcalan
iştc ANF'de sansürlenen çağrısını bu geliş-
me üzerinc yaptı. Yani Öcalan'ın sansürlenen
çağrısı zaten CHP çizgisindcn gelen ve 22
Temmuz seçimlerinin ardından Meclis'te
MHP lideri Devlet Bahçeli ile tokalaşan Ah-
nıet Türk'ün tasfıyesüün hemen ardından gel-
di. Aynı görtişmede DTP'yi eleştiren Öcalan
yaptığı çağrıyla Ahmct Türk vc onun ılımlı
politakalarına salıip mi çıktı? MHP vc CHP
ile diyalog isteyen Öcalan, DTP'deki radi-
kalleşmeyi engellemek mi istedi?
ANF'de Öcalan'ın sözlerine yönelik san-
sür son döncmdcki politik gelişmeler doğ-
rultusunda mı uygulandı? Yaşananlar sade-
ce DTP içinde değil PKK ile Öcalan arasın-
da da ciddi sorunların başgösterdiğini ortaya
çıkanyor!
Altıncılar yargı kararlarnu hiçe sayıyor
• Baştarafı 1. Sayfada
daire tarafından oybirliğiyle red-
dcdildi. Danıştay daha sonra Ma-
nisa Idare Mahkemesi'nin şirke-
tin hazırladığı ÇED Raporu'na
onay veren karannı görüştü. Da-
nıştay, 6 Şııbat 2008'de çevreci-
lerin temyiz istemini kabııl edcrek
"kendi içerisindc tııtarlı ve ye-
terli değerlendirmeler ve tes-
pitlerden uzak bulunan bilirkişi
raporu esas alınarak hükünı te-
sis eden idare mahkcmesi ka-
rarında hukuki isabet görül-
memiştir. Açıklanan nedenler-
le Manisa İdare Mahkemesi'nin
kararının bo/ulmasına" oybir-
liğiyle karar verdi. Tüm kararlar
çevrccilerin lehine iken ancak
Türkiye'de yaşaııabilccek bir ge-
lişme oldıı. Şirkct, çevrecilerin le-
hine verilcn bozma kararının, da-
ha önce verilen "yürütmeyi
durdurma" karannı ortadan kal-
dırdığını; Danıştay'ın bozduğu
ÇED raporunun yargılama süre-
ci devanı ettiği için halen yüıoir-
lükte olduğu gerekçelcrini öne sü-
rerek altın madenini davada taraf
olan Ccvre vc Onnan Bakanlı-
ğı'nm onayı, Uşak Valiliği'nin iz-
niyle yeniden ürctimc açtı.
Uşak Kışladağ'daki yargı SÜITCİ
ve yargı karaıiarının ardından
yaşanan gelişmeler özetle şöyle:
- 27 Haziran 2003 tarihinde şir-
ket tarafından hazırlanan ÇED ra-
ponı uygun bulundu.
- Çevrecilerin Manisa İdare
Mahkemesi'ne Çevresel Etki De-
ğerlcndinne Raporu'nun (ÇED)
iptali istemiyle yaptığı başvuru 9
Ekim 2006 tarihinde oyçoklu-
ğuyla reddedildi.
- Bu gelişme üzerine karar Da-
nıştay'da temyiz edildi ve çevre-
ciler yürütmenin durduralnıasını
talep etti.
- Danıştay 6. Dairesi, 9 Tem-
muz 2007 tarihinde çevrecilerin
yürütmeyi durdunna talebini hak-
lı buldıı ve madcnin işletmesi
için yüriitmeyi durdunna karan
verdi. Karar oybirliğiyle alındı.
- Bu kez karşı taraflar Çevre ve
Onnan Bakanlığı ile altın şirketi
Tüprag inraz etti. 2 Ekim 2007 ta-
rihinde davayı karara bağlayan
Danıştay 6. Dairesi "yürütmenin
durdurulmasına ilişkin Danış-
tay 6. Dairesi kararının kaldı-
rılmasına ilişkin istemi" red-
dctti. Bu karar da oybirliğiyle
verildi.
-17 Ağustos 2008'de valilik şir-
keti ınühürledi; 7 Aralık 2007'de
çalışma nıhsatı iptal edildi.
- Yürütmeyi durdııran Danıştay,
dava kapsamında bu kez Manisa
İdare Mahkemesi'nin 9 Ekim
2006 günlü karannı görüştü. Da-
nıştay yine çevrecilerin isteğini
kabul ederek "kendi içerisinde
tutarlı ve yeterli değerlendir-
meler ve tcspitlerden uzak bu-
lunan bilirkişi raporu esas alı-
narak hüküm tesis eden idare
mahkemesi kararmda hukuki
isabet görülmemiştir. Açıklanan
nedenlcrle Manisa İdare Mah-
kemesi'nin kararının bozul-
masına, dosyada adı geçen ıııalı-
keıneye gönderilmesine" 6 Şu-
bat 2008 tarihinde karar verdi.
Danıştay'ın bu karan da oybirli-
ğiyle alındı.
- lşte her şey yine çevrecilerin
zaferiyle sonuçlanan bu karar-
dan sonra oldu. Manisa'nın olum-
lıı bulduğu ÇED raporunu dcğer-
lendiren bilirkişi raporunu be-
ğenmeyen Danıştay'ın karannın
ardından şirket, tam bir ay sonra
Çevre ve Onnan Bakanlıği'nın ta-
limatı; Uşak Valiliği'nin izniylc
6 Mart 2008 tarihinde yeniden al-
tın üretimine başladı. Şirket ko-
nuyla ilgili savunmasını hukuki
olarak şıı yorııma dayandırdı:
"6 Şubat 2008 tarihli bozma
kararıyla Danıştay YD'yi {yü-
rütmeyi durdurma) yasal ola-
rak kaldırmış oldu. (YD bir
karar verinceye kadar verilir,
karan verince YD kalkar; adı
üsründc tcdbirdir ve nihai ka-
rar değildir.) YD kalkınca ça-
lışma ruhsanmn iptaline ilişkin
yasal dayanak kalmamış oldu.
ÇED yargılama süreci devam
etse de şu an yürürlüktedir.
Bu nedcnle Danıştay'ın kara-
rından 30 gün sonra 6 Mart
2008 tarihinde valilikçe nıü-
hürler sökülerck maden yeni-
den altın üretimine başlamış-
tır."
Cumhuriyet, konuyu çevre-
cilerin avukatlan vc şirket tem-
silcilerinin dışında çok sayıda
hukukçuya danıştı. Hukukçulann
ortak göıiişü çevrecileri destekli-
yor: "Danıştay 6. Daircsi'nin yü-
rütmeyi durdurma karannı
kaldırması konusundaki Eldo-
rado-Gold'un iddiası gerçeğe
uygun değil. Çünkü İdari Yar-
gılama Usulü Yasası'nın 52/4.
maddesi hükmünde bozmanın
usuli sonuçlarından bir tanesi
ifadc edilmiştir ki, o da bozma
kararının dava konusu idari
işlcmin yürürülmcsini otomatik
olarak, kendiliğinden durdur-
masıdır. Maddenin lafzına iti-
bar edilirse (ki yoruma açık ol-
maması nedeniyle, böyle yapıl-
ması gerekir) hiçbir istisna hük-
mü söz konusu olmadığına gö-
re, Danıştay'ın bozma kararının
otomatik olarak gerçekleşen
yürütmeyi durdurma gibi bir
hukuki sonucu, aksine karar ve-
rerek ortadan kaldırması hu-
kuken mümkün değildir. Da-
nıştay yasaya açıkça aykırı ni-
telikte bir karar vermez..."
Mescit açıldı, lokal kapatıldı
ZEYNEP ŞAHİN
ANKARA - Hasanoğlan Atatürk Ana-
dolu Öğretmen Lisesi'nde mescit bulun-
duğu ve buranın gün içinde gerek öğret-
menler gerekse öğrenciler tarafından kul-
lanıldığı ortaya çıktı. Eski bir Köy Enstitüsü
olan lisede, öğretmenlerin ve personelin boş
zamanlarını değerlendirdikleri lokal ise
kapatıldı.
Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nün ycrleş-
kesinde eğitim-öğretim faaliyetine devam
eden Hasanoğlan Atatürk Anadolu Öğret-
men Lisesi'nde mescit bulunuyor. Okuldaki
eğitimcilcrdcn ve çalışanlardan alınan bil-
giye görc, büyükçe ve bakımlı mescit,
gün içinde gerek eğitimciler gerekse öğ-
renciler tarafından kullanılıyor. Mescidin
AKP'den önce açıldığını vc o dönem ortaya
çıkmasının ardından kapattınldığını da be-
lirten eğitimciler ve çalışanlar, "Bu süre
içinde kapısı kilitliydi, lıatta bazı eşyalan
saklamak için depo olarak kııllanıldı. An-
cak iki MI kadar önce mescit tekrar açıl-
dı" bilgisini verdi.
Lisede bir yanda mescit bulunurken di-
ğer yanda isc okulun lokali kapatıldı. Ge-
niş bir yerleşkeye sahip okulun içinde
uzun yıllardır kullanılan lokalin, okul yö-
netimi tarafından kapattınldığı öğrenildi.
Gerek eğitimcilerin gerekse okul persone-
linin "sosyalleşme" olanağı bulduğu lokal,
çeşitli masa oyunlannı oynamak, çay-kah-
ve içip sohbet etmek amacıyla kullanılı-
yordu. Ancak geçen hafta başından bu
yana kapısında kilit var. Okulda görev
yapanlar bir yandan mescidin açık olması,
diğer yandan lokalin kapatılması nede-
niyle oldukça rahatsız olurken "Eski bir
Köy Enstitüsü, şinıdi öğretmen olmaya
aday gençleri yetiştiren bir okula yakış-
mıyor, manzara içimizi sızlatıyor. Aıııaç-
ları, kendilerinden olan zihniyeti yer-
leştirip olmayanı silmeye çahşmak. Adıııı
adım bunun için uğraşıyorlar" sözleriy-
le tepkisini dile getirdi. Okul Müdürü Ni-
hat Erkünt ise konuyla ilgili soruları ya-
nıtlamaktan kaçmarak açıklama yapmadı.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
Arkasına Batı'nın her türlü desteğini alan AKP, dev-
let kurumlarından siyasi partilere, üniversitelerden ken-
disinden görmediği kanaat önderlerine kadar her ke-
sime saldırıyor.
Açığa çıkan telefon dinleme olayları; AKP ara reji-
minin sadece görünen yüzü... Daha derinde, yukarı-
da saydığımız her kesime yönelik akla hayale gel-
meyecek baskılar dikkati çekiyor.
Bunların tümünü AKP mi yapıyor?
Hayır...
Ya kim?
AKP ile birlikte gelişip büyüyen AKP kurumları!
Başta AKP medyası ve AKP iş çevresi olmak üze-
re geniş bir yelpaze... Temel amaç, AKP iktidarını se-
çeneksizleştirmek ve devamında, bugünden kesin bo-
yutlarını öngörmenin güç olduğu bir rejime doğru iler-
lemek.
AKP'nin iç-dış her kesimle her türlü köprüyü kuran
yapısının adı da iyice belirginleşti:
Ftipi!
•••
CHP'nin hiçbir sözünü dinlemeyip tüm telefonları-
nı dinleyen yapı, bunu niçin yapar?
Dikkatimizi çekenlere maddeleyelim:
1 - Toplumu tümüyle sindirmek istiyorlar. öyle ki, sı-
radan insanların değil açık alanda, elindeki telefonda
bile hükümetten yakınamayacağı bir ortama sürük-
leniyoruz.
2- Dinlemelerle kurulacak baskının önümüzdeki gün-
lerde daha da arttırılması planlanıyordu. CHP'nin çı-
kışı MHP'nin AKP için 'korku diktatörü' tanımlamasıyla
birlikte şimdilik durmuş görünüyorlar. Ama vazgeç-
meyecekler.
3- AKP kapatma davasıyla birlikte, 'iktidarya be-
nimdirya kara toprağın' sevdasıyla hareket etmeye
başladı. Dinlemelerle her türlü silahı edinmek, şantaj
malzemesi bulmak istiyorlar.
4- AKP medyası sürekli iktidarı överek AKP'nin ka-
lıcılaşamayacağını gördü; olası seçeneklerini ve top-
lumsal muhalefeti bitirerek ilerlemek istiyor. Telefon
dinlemelerle psikolojik üstünlük peşindeler.
5- Yukarıda sıraladıklanmız Batı'da "faşizm" diye ad-
landırılan yolun yapı taşlarıdır. Türkiye'de yaprak kı-
pırdasa denetime gelen AB, haberleşme özgürlüğü-
ne vurulan darbeye sessiz. Bunda da yadırganacak
bir şey yok; AB, "telefon dinlemelerle Türkiye de-
mokrasisi güçleniyor" görüşünde de olabilir!
•••
Dün, dinleme olayının 3 boyutunn dikkat çekmiş-
tik:
Dinleme, dinleme kayıtlarını yayımlama, iktidann tu-
tumu.
Üçü biraradadır. Konuyu önümüzdeki günlerde de
bu üçlemde işleyeceğiz.
AKP, kendisini bu yapıdan sıyırmak için Meclis araş-
tırması istiyor. Araştırmanın konusu da şöyle:
"Ortaya atılan iddialann gerçekdışılığını ortaya koy-
mak üzere Meclis'in devreye girmesi."
Iddialar karşısında pişkinlikle çiğlik arasında gidip
gelen AKP, kendi milletvekillerine soracak:
- Ey vekillerim, telefonları ben dinlemedim değil mi?
340 kişi bjrden el kaldıracak:
- Evet!
Bunun adı da, "AKP'nin aklanması" olacak!
Buna kargalar bile gülmez, "Bu türşeylere benim
adımı kanştırmayın" der!
Bilge demiş ki:
Hükümetlerin en kötüsü suçsuzu korkutandır!
Burada keselim, devamını merak eden okurumuz
olursa telefon etsin. Anlatırız, hükümet de duymuş-
dinlemiş olur!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
ABD'denPKK'ye
maliyaptırım karan
WASHINGTON (Cumhuriyet) - ABD Devlet
Başkanı George W. Bush, terör örgütü
PKK'ye karşı uluslararası uyuşturcu trafiği
kapsamında mali yaptırım karan aldı. Bush
yonetiminin, "ABD'nin uyuşturucu ile mü-
cadele yasası" kapsamında aldığı kararda, te-
rör örgütü PKK'nin yanı sıra îtalya'nın Ca-
labria bölgesinde faaliyet gösteren organize suç
örgütü Ndrangheta, Meksika'da bir uyuştur-
cu örgütü, adı verilmeyen bir Türk ve bir Ve-
nezüellalı ile bir Afgan uyruklu kişi yer aldı.
FİKRET DRĞLIOĞLU
RT VRRIŞLRRI
1. KOŞU: F: Peetee (7), P: Mininıe(5), PP: Andronıeda (2), S: Sharply
Drawn (8). 2. KOŞL: F: Arsoy (3), P: Bilgealp (2), PP: Abdülhamit (4),
S: Yavuzsoy (1). 3. KOŞU: F: Inderesi (4), P: Alova (6), PP: Love And
Gloıy (8). S: Bandito (3). 4. KOŞU: F: Muratefe (3), P: Smarty Faco (4),
PP: Santa Barbara Girl (5), S: Whitc Diaınond (7). 5. KOŞU: F: Gök-
çcada (4), P: Yücelay (5), PP: lncinur (1), S: Serteser (2). 6. KOŞU: F:
Big Sea (6), P: Sear Factor (4),
PP: Kara Sado (2), S: Cem- ALTHJ 6AMYAHI
boy(l). 7. KOŞU: F: Alirc- 4 3 4 6 3 7
is (3), P: Sadun Ağa (6). PP: o » c 4 i o
Mertbatur (2), S: Kafdağlı B K e
(5).8.KOŞU:F:Cazibdi(7), ,
P: Wow(l3). PP: Wind Of « '
Ankara (6), S: Bir Güzel (5). 1 2
5
18
FİKRET DRĞLIOĞLU
RT VRRIŞLRRI
I. KOŞU: F: ŞahlanKılıç (2), P: Bahtım (1), PP: Balkiraz(4), S: Ay-
pcri (5). 2. KOŞU: F: Dylan (3), P: Alfa Alfa (1), PP: Hoııey Pol (5),
S: Siimeyra (6). 3. KOŞU: F: Kıvanç Can (2), P: Sağlamcr (3), PP:
Hazarfen (1), S: Selcangiilü (4). 4. KOŞU: F: Arkada(l), P: Ginobili
(6), PP: Scrhatm Oglu (3), S: Süveydiyc (8). 5. KOŞU: F: Cold Fire
(1), P: Leventean (3), PP: Sric- . . n . nıuvau
hania (4), S: Galeno Sun (2). 6. -
KOŞU: F: Çınar Bcy (3), P: Er-
tekin(10),PP:Kartalkay(ll),S:
Ilgarini (6). 7. KOŞU: F: Avarel
(3), P: Yudum (2), PP: Cafe e
Rcggio (12), S: Hasan Mcsut (6).
8
1
5
B
2 1
6
3
8
1 8
10
11
6
8
Z
12
6