23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 31 MAYIS 2008 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TÜRKİYE Istanbul PB 25 Sinop PB 22 Adana B 23 Edirne PB 28 Samsun PB 22 Kocaeli PB 25 Trabzon B 22 Çanakkale B 26 Giresun B 23 Izmir B 32 Ankara B 27 Manisa B Aydın 32 Eskişehir B 25 B 28 Denizli _B 35 Konya B 34 Sıvas B 25 Zonguldak PB 22 Antalya B 31 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B B B B B PB PB 30 32 :M 29 31 23 23 B 22 Yurt genelinde yağış beklenmiyor.Yurdun kuzeydoğu kesimle- ri ile zamanla Trakya parçalı bulutlu, diğer yerler az bulutlu ve açik geçecek. Hava sıcakTığı kuzey, iç ve doğu bölgelerde 2-4 derece artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Arnsterdam Brüksel Paris Bonn B B B Y Y PB Y Y 26 13 25 21 18 1 7 20 18 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sovfa Roma Atina B B Y B Y Y Y Y 32 30 19 28 29 24 22 26 Moskova Aşkabat Astarıa Taşkerıt Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y Y PB PB Y Y Y B 14 26 30 40 21 32 17 38 Münih Zürih B 24 Şam B 34 QfAçıK Parçalı bulullu Sısli , Bulutlu t ÇoK bulutlu ' Yağmurtu Karlı ı Sulu kar . Gök gürültülü GUNCEL CİJNEYT ARCAYİJKEk • Baştarafı 1. Sayfada darı savcıları göreve çağırdı. Meclis'te araştırma komisyonu kurarak eleştirileri, suçlamaları karşı- lamaya çahşıyor. Ne yaparsa yapsın, dilediği kadar yalanlasın, dinleme olaylarının üstünü örtmek için hangi ön- lemi alırsa alsın; para etmiyor. Dinleme olaylarını toplum vicdanından, aklın- dan silmek, artık olanaksız. ••• Daha önceki yıllarda dinleme olayları yok muy- du? Vardı. Süleyman Demirel, bir söyleşimizde başbakanlığı dönemlerinde MlT'in yabancı ülke- lere hizmet verdiğinden kuşkulandığı kişileri din- lemeye almak için izin istediğini söylemişti. 12 Eylül'den sonra dinleme olayları hayli ge- nişledi ve gelişti. Ne ki dinleme olaylarından yararlananlar da var: Örneğin Demirel, 12 Eylül'de Hamzakoy'a gön- derildiği günlerde arayanlara telefonda ülkenin içinde bulunduğu koşullardan çıkış yollarını sıra- lardı. Askerleri eleştiren, çıkış yolları gösteren ko- nuşmaların nedenini soranlara gülerek, "Telefon konuşmalarımın banda alındığından ve çözülerek hemen yüksek askeri makamlara iletildiğinden kuşkum yoktu. Hapsedilmiş bir insanın görüşlerini, düşünce- lerini askeri yönetime iletmesinin tekyolu görüş- lerini, eleştirilerini telefonda söylemekti" diyordu. Uğur Mumcu, Aziz Nesin'e pasaport veril- mediğini iletmek ve soruna çare bulmasını iste- mek için 12 Eylül'de Milli Güvenlik Konseyi Ge- nel Sekreterliği görevini üstlenen (daha sonra Genelkurmay Başkanı) Orgeneral Necdet Üruğ'u ziyaret etmiş; orgeneral, Uğur'a "telefon konuşmalarınızda Devlet Başkanı (Kenan Evren) için 'sapla samanı karıştırıyor' gibi sözler söyle- memesini" salık vermişti. Uğur hiçbir konuşmasında böyle bir şey söy- lemediğini ifade edince, Orgeneral "Siz değil, si- zinle telefonda konuşan arkadaşınız" demişti. Arkadaşınız dediği bendim. Uğur Çankaya'dan gelir gelmez beni aradı ve "uyarıyı" aktardı. Dev- letin kulaklarının evlerimizi, işyerlerimizi dinledi- ğine bir kez daha tanık olmuştuk. Bir kez de zamanın Başbakanı Bülent Ulu- su'dan başka bir konuda aynı uyarıyı almıştım. Devletin kulakları yıllardır evimizde, telefonla- rımızda. Giderek gelişen teknikle besleniyor. • • • Diğerlerinde olduğu gibi CHP'yi dinleme ola- yında da kamuoyunu tatmin edecek kimi sonuç- lara varılmayacak. Bu hükümet öyle bir hükümet ki, bu tür olay- larda hükümet olduğunu unutuyor. Bir kuşku var; dinlemelerin Emniyet örgütü içinde yuvalanmış tarikat bağlantılı bir grup, bir çete tarafından gerçekleştirdiğini öne sürüyor. Devlet içinde, hükümet emrindeki Emniyet içinde yuvalanan tarikatçı çetelerin varlığını bu hükümet istese ortaya çıkaramaz mı? Emrindeki diğer istihbarat örgütlerine (örneğin MlT'e) çetelerin saptanması emrini veremez mi? Hayır! Kendinden korktuğu için vermez, vere- mez! O zaman ne yapar? Başlar yaygaraya. Savcı- ları göreve çağırır. Muhalefete gelin birlikte araş- tıralım diye öneriler sunar. Üstelik bu hükümet kamuoyu vicdanında mah- kûm olduğunu anlayınca, başka defterler karış- tırmayı ahlak edindi. Dinleme olaylarını örtmek çabasıyla CHP Ge- nel Sekreteri'nin hac konusundaki bir cümlesini resmi açıklamalarına konu yapıyor. Ana muhale- feti dine, Peygambere saygısızlıkla suçlayarak halk indinde küçük düşürmeye girişiyor. Tek marifetleri olayları saptırmak, sanık iken ta- nık konumuna geçmek! Dinleme olayında da suçluların telaşı içinde. AnkaKuşu 'kolunu' kıpırdattı Çeviri Servisi - NASA'nın, Mars'ta yaşam olup olmadığının yanıtını arainak amacıyla gezegenin knzcy kutbuna göndcrdiği Anka Kıışıı, yiizeyin altında olduğu sanılan buz kütlelerinden ömek almak için kullanacağı robot kolunu harekct ettirdi. NASA'nın Kaliforniya'daki Jct Motorları Laboratuvan yetkililcri, uzay aracına dün sabahın ilk saatlerinde 2.35 metre boyunda, titanyum-alüminyum karışımı robot kolu korııma bölmesinden çıkannası için komut verdi. Proje direktörii Barry Goldstein, Anka Kuşu'nun üç aylık görcvinde kullanacağı en önemli unsurlanndan olan robot kolu koruyucu bölmeden çıkanp hareket ettinnesinde bir sorun yaşanmamasmın Mars Keşif Programı'nda önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Buz kütlclerinin varlığının yaşamın var olduğunun da işarcti olacağının altını çizen bilim insanları, Anka Kuşu'nun bir- iki gün süreyle robot kolunun dört eklemini test edeceğini, kolıın iyi çahşıp çahşmadığını kontrol edeceğini ve sonrasında Kızıl Gezegen'in toprağmdan ömek almak için hazırlıklarını tamamlamış duruma geleceğini açıkladılar. NASA adma Arizona Üniversitesi tarafından yönetilen proje kapsamında pazartesi sabahı Mars'a iniş yapan Anka Kuşu, dün Kızıl Gczcgcn'den 360 derece açıya sahip yeni panoromik fotoğraflar da gönderdi. C CHP ve MHP ile görüşün' çağnsı PKK'nin internet sitesinde sansüre uğradı Öcalan'ın diyalog sözleri uçtu MEHMET FARAÇ DTP'de "gûvercln" ve "şahin'" kanat ola- rak nitelendirilen aynşma tartışılırken, bir san- sür olayı, PKK yönetimi ile Abdullah Öca- lan arasında görüş ayrılığını dışa vurdu. PKK'nin ajansı ANF, DTP'yi "Demokratik siyasetin üstesindcn gelenıiyor" diye eleş- tiren Öcalan'ın "CHP ve MHP ile görüşün" şeklindcki çağrısını yayından kaldırdı. DTP'de Ahınet Türk'ün istifası ve yerine Emine Ayna'nın getiıilnıesi PKK'nin mü- dahalesine bağlanırken, partinin uyguladığı si- yasal strateji Öcalan'ın tepkisini çekmeye dc- varn ediyor. Öcalan geçmişteki avııkat gö- riişnıelerinde zaman zaman DTP'ye sert uya- rılarda bulunmuştu. Örneğin 22 Temmuz scçimlerinin hemen ardından "DTP'nin elin- de binlercc kadro var aına bu kadrolan ça- lışıınnasmı bilmiyor. Bcnim adıııı etralinda gidip gelip 20 milletvckili çıkardılar. Ben olmasaın ne yapacaklardı, benim isnıinıi kullanmasalardı bu sonucu alamayacak- lardı. Politika ciddi bir iştir, yapamıyor- larsa bırakıp gitsinler" demişti. Öcalan ocak ayınm başındaki bir avııkat görüşmesinde de, "Çok öfkeleniyorum, DTP'nin en bü- yük eksikliği burada. Çalışmıyorlar" diye partiyi sert biçimde eleştimıişti. Öcalan çarşamba günkü görüşmesinde Türkiye'deki sol hareketleri ve DTP'yi gün- deme getirirken şunlan söyledi: "Ben burada Türk Solu liderlerine şunu söylemek isterim. Mahvolmuşlar, onlar Bahçeli'den de daha geri durumdalar. Bu oyunlan görüp anlatamıyorlar. DTP de bu- nu yapamıyor. DTP demokratik siyasetin üstesinden gelemiyor. Doğru çalışırlarsa halk arasında sağlam iki tur atarlarsa, Türk halkının da kiirt halkının da deste- ğini alacaklardır. Demokratik siyaset ka- zanacaktır. Bu iş böyle çatışmalarla, ope- rasyonlarla çözülmez. Benim çözüın öne- riııı. aynı çatı altında barış ve demokrasi temelinde bir araya gelinnıesidir." Sansür ıııü? ANF'nin dün sabah scrvise koyduğu bu sa- tııiarın ardından Öcalan'ın DTP'lilcrc yöne- lik "İlkeli olun, MHP ve CHP'yle görüşün" sözleri vardı. Ancak ajans bir süre sonra Öca- lan lıaberini geri çekti. Saat 12.12'deyeniden sevise konıılan haberde Öcalan'ın "CHP ve MHP ile görüşün" şeklindeki çağrısının ol- nıadığı görüldü! DTP Meclis grup toplantısınm 27 Ma- yıs'taki basıııa kapalı bölümünde, grup baş- kanlığı için seçim yapılmıştı. Milletvekili Eıni- ne Ayııa, DTP Mardin Milletvekili Ahmct Türk'ün yerine grup başkanlığına seçilmişti. Avukatlan bu gelişnıeyi 28 Mart öğlen sa- atlerinde tmralı'da Öcalan'a bildirdi. Öcalan iştc ANF'de sansürlenen çağrısını bu geliş- me üzerinc yaptı. Yani Öcalan'ın sansürlenen çağrısı zaten CHP çizgisindcn gelen ve 22 Temmuz seçimlerinin ardından Meclis'te MHP lideri Devlet Bahçeli ile tokalaşan Ah- nıet Türk'ün tasfıyesüün hemen ardından gel- di. Aynı görtişmede DTP'yi eleştiren Öcalan yaptığı çağrıyla Ahmct Türk vc onun ılımlı politakalarına salıip mi çıktı? MHP vc CHP ile diyalog isteyen Öcalan, DTP'deki radi- kalleşmeyi engellemek mi istedi? ANF'de Öcalan'ın sözlerine yönelik san- sür son döncmdcki politik gelişmeler doğ- rultusunda mı uygulandı? Yaşananlar sade- ce DTP içinde değil PKK ile Öcalan arasın- da da ciddi sorunların başgösterdiğini ortaya çıkanyor! Altıncılar yargı kararlarnu hiçe sayıyor • Baştarafı 1. Sayfada daire tarafından oybirliğiyle red- dcdildi. Danıştay daha sonra Ma- nisa Idare Mahkemesi'nin şirke- tin hazırladığı ÇED Raporu'na onay veren karannı görüştü. Da- nıştay, 6 Şııbat 2008'de çevreci- lerin temyiz istemini kabııl edcrek "kendi içerisindc tııtarlı ve ye- terli değerlendirmeler ve tes- pitlerden uzak bulunan bilirkişi raporu esas alınarak hükünı te- sis eden idare mahkcmesi ka- rarında hukuki isabet görül- memiştir. Açıklanan nedenler- le Manisa İdare Mahkemesi'nin kararının bo/ulmasına" oybir- liğiyle karar verdi. Tüm kararlar çevrccilerin lehine iken ancak Türkiye'de yaşaııabilccek bir ge- lişme oldıı. Şirkct, çevrecilerin le- hine verilcn bozma kararının, da- ha önce verilen "yürütmeyi durdurma" karannı ortadan kal- dırdığını; Danıştay'ın bozduğu ÇED raporunun yargılama süre- ci devanı ettiği için halen yüıoir- lükte olduğu gerekçelcrini öne sü- rerek altın madenini davada taraf olan Ccvre vc Onnan Bakanlı- ğı'nm onayı, Uşak Valiliği'nin iz- niyle yeniden ürctimc açtı. Uşak Kışladağ'daki yargı SÜITCİ ve yargı karaıiarının ardından yaşanan gelişmeler özetle şöyle: - 27 Haziran 2003 tarihinde şir- ket tarafından hazırlanan ÇED ra- ponı uygun bulundu. - Çevrecilerin Manisa İdare Mahkemesi'ne Çevresel Etki De- ğerlcndinne Raporu'nun (ÇED) iptali istemiyle yaptığı başvuru 9 Ekim 2006 tarihinde oyçoklu- ğuyla reddedildi. - Bu gelişme üzerine karar Da- nıştay'da temyiz edildi ve çevre- ciler yürütmenin durduralnıasını talep etti. - Danıştay 6. Dairesi, 9 Tem- muz 2007 tarihinde çevrecilerin yürütmeyi durdunna talebini hak- lı buldıı ve madcnin işletmesi için yüriitmeyi durdunna karan verdi. Karar oybirliğiyle alındı. - Bu kez karşı taraflar Çevre ve Onnan Bakanlığı ile altın şirketi Tüprag inraz etti. 2 Ekim 2007 ta- rihinde davayı karara bağlayan Danıştay 6. Dairesi "yürütmenin durdurulmasına ilişkin Danış- tay 6. Dairesi kararının kaldı- rılmasına ilişkin istemi" red- dctti. Bu karar da oybirliğiyle verildi. -17 Ağustos 2008'de valilik şir- keti ınühürledi; 7 Aralık 2007'de çalışma nıhsatı iptal edildi. - Yürütmeyi durdııran Danıştay, dava kapsamında bu kez Manisa İdare Mahkemesi'nin 9 Ekim 2006 günlü karannı görüştü. Da- nıştay yine çevrecilerin isteğini kabul ederek "kendi içerisinde tutarlı ve yeterli değerlendir- meler ve tcspitlerden uzak bu- lunan bilirkişi raporu esas alı- narak hüküm tesis eden idare mahkemesi kararmda hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlcrle Manisa İdare Mah- kemesi'nin kararının bozul- masına, dosyada adı geçen ıııalı- keıneye gönderilmesine" 6 Şu- bat 2008 tarihinde karar verdi. Danıştay'ın bu karan da oybirli- ğiyle alındı. - lşte her şey yine çevrecilerin zaferiyle sonuçlanan bu karar- dan sonra oldu. Manisa'nın olum- lıı bulduğu ÇED raporunu dcğer- lendiren bilirkişi raporunu be- ğenmeyen Danıştay'ın karannın ardından şirket, tam bir ay sonra Çevre ve Onnan Bakanlıği'nın ta- limatı; Uşak Valiliği'nin izniylc 6 Mart 2008 tarihinde yeniden al- tın üretimine başladı. Şirket ko- nuyla ilgili savunmasını hukuki olarak şıı yorııma dayandırdı: "6 Şubat 2008 tarihli bozma kararıyla Danıştay YD'yi {yü- rütmeyi durdurma) yasal ola- rak kaldırmış oldu. (YD bir karar verinceye kadar verilir, karan verince YD kalkar; adı üsründc tcdbirdir ve nihai ka- rar değildir.) YD kalkınca ça- lışma ruhsanmn iptaline ilişkin yasal dayanak kalmamış oldu. ÇED yargılama süreci devam etse de şu an yürürlüktedir. Bu nedcnle Danıştay'ın kara- rından 30 gün sonra 6 Mart 2008 tarihinde valilikçe nıü- hürler sökülerck maden yeni- den altın üretimine başlamış- tır." Cumhuriyet, konuyu çevre- cilerin avukatlan vc şirket tem- silcilerinin dışında çok sayıda hukukçuya danıştı. Hukukçulann ortak göıiişü çevrecileri destekli- yor: "Danıştay 6. Daircsi'nin yü- rütmeyi durdurma karannı kaldırması konusundaki Eldo- rado-Gold'un iddiası gerçeğe uygun değil. Çünkü İdari Yar- gılama Usulü Yasası'nın 52/4. maddesi hükmünde bozmanın usuli sonuçlarından bir tanesi ifadc edilmiştir ki, o da bozma kararının dava konusu idari işlcmin yürürülmcsini otomatik olarak, kendiliğinden durdur- masıdır. Maddenin lafzına iti- bar edilirse (ki yoruma açık ol- maması nedeniyle, böyle yapıl- ması gerekir) hiçbir istisna hük- mü söz konusu olmadığına gö- re, Danıştay'ın bozma kararının otomatik olarak gerçekleşen yürütmeyi durdurma gibi bir hukuki sonucu, aksine karar ve- rerek ortadan kaldırması hu- kuken mümkün değildir. Da- nıştay yasaya açıkça aykırı ni- telikte bir karar vermez..." Mescit açıldı, lokal kapatıldı ZEYNEP ŞAHİN ANKARA - Hasanoğlan Atatürk Ana- dolu Öğretmen Lisesi'nde mescit bulun- duğu ve buranın gün içinde gerek öğret- menler gerekse öğrenciler tarafından kul- lanıldığı ortaya çıktı. Eski bir Köy Enstitüsü olan lisede, öğretmenlerin ve personelin boş zamanlarını değerlendirdikleri lokal ise kapatıldı. Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nün ycrleş- kesinde eğitim-öğretim faaliyetine devam eden Hasanoğlan Atatürk Anadolu Öğret- men Lisesi'nde mescit bulunuyor. Okuldaki eğitimcilcrdcn ve çalışanlardan alınan bil- giye görc, büyükçe ve bakımlı mescit, gün içinde gerek eğitimciler gerekse öğ- renciler tarafından kullanılıyor. Mescidin AKP'den önce açıldığını vc o dönem ortaya çıkmasının ardından kapattınldığını da be- lirten eğitimciler ve çalışanlar, "Bu süre içinde kapısı kilitliydi, lıatta bazı eşyalan saklamak için depo olarak kııllanıldı. An- cak iki MI kadar önce mescit tekrar açıl- dı" bilgisini verdi. Lisede bir yanda mescit bulunurken di- ğer yanda isc okulun lokali kapatıldı. Ge- niş bir yerleşkeye sahip okulun içinde uzun yıllardır kullanılan lokalin, okul yö- netimi tarafından kapattınldığı öğrenildi. Gerek eğitimcilerin gerekse okul persone- linin "sosyalleşme" olanağı bulduğu lokal, çeşitli masa oyunlannı oynamak, çay-kah- ve içip sohbet etmek amacıyla kullanılı- yordu. Ancak geçen hafta başından bu yana kapısında kilit var. Okulda görev yapanlar bir yandan mescidin açık olması, diğer yandan lokalin kapatılması nede- niyle oldukça rahatsız olurken "Eski bir Köy Enstitüsü, şinıdi öğretmen olmaya aday gençleri yetiştiren bir okula yakış- mıyor, manzara içimizi sızlatıyor. Aıııaç- ları, kendilerinden olan zihniyeti yer- leştirip olmayanı silmeye çahşmak. Adıııı adım bunun için uğraşıyorlar" sözleriy- le tepkisini dile getirdi. Okul Müdürü Ni- hat Erkünt ise konuyla ilgili soruları ya- nıtlamaktan kaçmarak açıklama yapmadı. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada Arkasına Batı'nın her türlü desteğini alan AKP, dev- let kurumlarından siyasi partilere, üniversitelerden ken- disinden görmediği kanaat önderlerine kadar her ke- sime saldırıyor. Açığa çıkan telefon dinleme olayları; AKP ara reji- minin sadece görünen yüzü... Daha derinde, yukarı- da saydığımız her kesime yönelik akla hayale gel- meyecek baskılar dikkati çekiyor. Bunların tümünü AKP mi yapıyor? Hayır... Ya kim? AKP ile birlikte gelişip büyüyen AKP kurumları! Başta AKP medyası ve AKP iş çevresi olmak üze- re geniş bir yelpaze... Temel amaç, AKP iktidarını se- çeneksizleştirmek ve devamında, bugünden kesin bo- yutlarını öngörmenin güç olduğu bir rejime doğru iler- lemek. AKP'nin iç-dış her kesimle her türlü köprüyü kuran yapısının adı da iyice belirginleşti: Ftipi! ••• CHP'nin hiçbir sözünü dinlemeyip tüm telefonları- nı dinleyen yapı, bunu niçin yapar? Dikkatimizi çekenlere maddeleyelim: 1 - Toplumu tümüyle sindirmek istiyorlar. öyle ki, sı- radan insanların değil açık alanda, elindeki telefonda bile hükümetten yakınamayacağı bir ortama sürük- leniyoruz. 2- Dinlemelerle kurulacak baskının önümüzdeki gün- lerde daha da arttırılması planlanıyordu. CHP'nin çı- kışı MHP'nin AKP için 'korku diktatörü' tanımlamasıyla birlikte şimdilik durmuş görünüyorlar. Ama vazgeç- meyecekler. 3- AKP kapatma davasıyla birlikte, 'iktidarya be- nimdirya kara toprağın' sevdasıyla hareket etmeye başladı. Dinlemelerle her türlü silahı edinmek, şantaj malzemesi bulmak istiyorlar. 4- AKP medyası sürekli iktidarı överek AKP'nin ka- lıcılaşamayacağını gördü; olası seçeneklerini ve top- lumsal muhalefeti bitirerek ilerlemek istiyor. Telefon dinlemelerle psikolojik üstünlük peşindeler. 5- Yukarıda sıraladıklanmız Batı'da "faşizm" diye ad- landırılan yolun yapı taşlarıdır. Türkiye'de yaprak kı- pırdasa denetime gelen AB, haberleşme özgürlüğü- ne vurulan darbeye sessiz. Bunda da yadırganacak bir şey yok; AB, "telefon dinlemelerle Türkiye de- mokrasisi güçleniyor" görüşünde de olabilir! ••• Dün, dinleme olayının 3 boyutunn dikkat çekmiş- tik: Dinleme, dinleme kayıtlarını yayımlama, iktidann tu- tumu. Üçü biraradadır. Konuyu önümüzdeki günlerde de bu üçlemde işleyeceğiz. AKP, kendisini bu yapıdan sıyırmak için Meclis araş- tırması istiyor. Araştırmanın konusu da şöyle: "Ortaya atılan iddialann gerçekdışılığını ortaya koy- mak üzere Meclis'in devreye girmesi." Iddialar karşısında pişkinlikle çiğlik arasında gidip gelen AKP, kendi milletvekillerine soracak: - Ey vekillerim, telefonları ben dinlemedim değil mi? 340 kişi bjrden el kaldıracak: - Evet! Bunun adı da, "AKP'nin aklanması" olacak! Buna kargalar bile gülmez, "Bu türşeylere benim adımı kanştırmayın" der! Bilge demiş ki: Hükümetlerin en kötüsü suçsuzu korkutandır! Burada keselim, devamını merak eden okurumuz olursa telefon etsin. Anlatırız, hükümet de duymuş- dinlemiş olur! ankcum@cumhuriyet.com.tr ABD'denPKK'ye maliyaptırım karan WASHINGTON (Cumhuriyet) - ABD Devlet Başkanı George W. Bush, terör örgütü PKK'ye karşı uluslararası uyuşturcu trafiği kapsamında mali yaptırım karan aldı. Bush yonetiminin, "ABD'nin uyuşturucu ile mü- cadele yasası" kapsamında aldığı kararda, te- rör örgütü PKK'nin yanı sıra îtalya'nın Ca- labria bölgesinde faaliyet gösteren organize suç örgütü Ndrangheta, Meksika'da bir uyuştur- cu örgütü, adı verilmeyen bir Türk ve bir Ve- nezüellalı ile bir Afgan uyruklu kişi yer aldı. FİKRET DRĞLIOĞLU RT VRRIŞLRRI 1. KOŞU: F: Peetee (7), P: Mininıe(5), PP: Andronıeda (2), S: Sharply Drawn (8). 2. KOŞL: F: Arsoy (3), P: Bilgealp (2), PP: Abdülhamit (4), S: Yavuzsoy (1). 3. KOŞU: F: Inderesi (4), P: Alova (6), PP: Love And Gloıy (8). S: Bandito (3). 4. KOŞU: F: Muratefe (3), P: Smarty Faco (4), PP: Santa Barbara Girl (5), S: Whitc Diaınond (7). 5. KOŞU: F: Gök- çcada (4), P: Yücelay (5), PP: lncinur (1), S: Serteser (2). 6. KOŞU: F: Big Sea (6), P: Sear Factor (4), PP: Kara Sado (2), S: Cem- ALTHJ 6AMYAHI boy(l). 7. KOŞU: F: Alirc- 4 3 4 6 3 7 is (3), P: Sadun Ağa (6). PP: o » c 4 i o Mertbatur (2), S: Kafdağlı B K e (5).8.KOŞU:F:Cazibdi(7), , P: Wow(l3). PP: Wind Of « ' Ankara (6), S: Bir Güzel (5). 1 2 5 18 FİKRET DRĞLIOĞLU RT VRRIŞLRRI I. KOŞU: F: ŞahlanKılıç (2), P: Bahtım (1), PP: Balkiraz(4), S: Ay- pcri (5). 2. KOŞU: F: Dylan (3), P: Alfa Alfa (1), PP: Hoııey Pol (5), S: Siimeyra (6). 3. KOŞU: F: Kıvanç Can (2), P: Sağlamcr (3), PP: Hazarfen (1), S: Selcangiilü (4). 4. KOŞU: F: Arkada(l), P: Ginobili (6), PP: Scrhatm Oglu (3), S: Süveydiyc (8). 5. KOŞU: F: Cold Fire (1), P: Leventean (3), PP: Sric- . . n . nıuvau hania (4), S: Galeno Sun (2). 6. - KOŞU: F: Çınar Bcy (3), P: Er- tekin(10),PP:Kartalkay(ll),S: Ilgarini (6). 7. KOŞU: F: Avarel (3), P: Yudum (2), PP: Cafe e Rcggio (12), S: Hasan Mcsut (6). 8 1 5 B 2 1 6 3 8 1 8 10 11 6 8 Z 12 6
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear