29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 MAYIS 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Komisyonda kabul edilen tasan yasalaşırsa YÖK istediği isimleri Gül'ün onayına sunacak AKP hedefineulaşıyorZEYNEP ŞAHİN ANKARA - AKP, 2002'den bu yana ısrarla YÖK'ün yapısıru değiştirmeye ça- lışır, yetkilerinden şikâyet ederken, ken- disine yakın çizgisiyle dikkat çeken Yusuf Ziya Özcan'ın başkan olmasın- dan bu yana kurulun yetkilerini artnnyor. Son olarak, yeni kurulan üniversitelerin rektörlerinin YÖK ve Köşk işbirliğinde seçilmesini sağlamak için yasa değişik- liği yapmaya için çalışan AKP, böylece üniversite yönetimlerine adeta "am- bargo" koymuş olacak. Yeni kurulan devlet üniversitelerine rektör atanması ile profesörlük ve do- çentlik atamalannı düzenleyen yasa ta- sansı, TBMM Milli Eğitim Komis- yonu'nda dün kabul edildi. Buna gö- re, YÖK Genel Kurulu, yeni kurulan üniversitelere rektör adayı olarak baş- vuran profesörler arasından seçeceği 3 adayı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e sunacak. Gül de bu isimlerden birini rektör olarak atayacak. Ancak YÖK Genel Kurulu'ndaki üye ağırlığının başkan dahil 11 kişi ile Gül ve AKP ta- OKS ADAYLARININ SINAV YERLERİ BELLİ OLDU ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Orta Öğretim Kurumları Seçme Sınavı'na (OKS) girecek adayların sınav yeri bilgileri bel- li oldu. Adayların sınav yerleri, e-Okul Veli Bilgilendinnc Sistemi'nden (http://e-okul.meb.gov.tr/Ilkogre- tim/Veli/iov00001.aspx) adresin- den, "Sınav Bilgileri" bölümün- rafından atanan isimlerden oluşması, Köşk'te de Gül'ün bulunması, rektör atamalannı adeta "danışıklı dövüş" haline getirecek. Tasan yasalaşırsa, ye- ni kurulan 9 üniversiteye ve hüküme- tin kuracağı diğer yeni üniversitelere, "AKP'nin istediği isimler" rektör olarak atanacak. Daha önce 15 yeni üniversite kuru- lurken, buralara iki yıl için Milli Eği- tim Bakanı ve Başbakan'ın önereceği den, öğrencinhı TC Kimlik Numarası ve okul numarası ile öğrenilebilecek. "Sınav Giriş Belgesi" isc dünden itibaren okul müdürlüklerince onaylana- rak adaylara teslim edilmeye başlandı. Adaylara, ayrıca sınav belgesi gönderilmeyecek. OKS, 8 Haziran 2008 Pazar günü saat 10.00'dayapılacak. 3 isim arasından Cumhurbaşkanı'nca "kurucu rektör atanması" girişi- minde bulunan AKP, düzenlemenin CHP tarafından yargıya taşınması ve iptali ile karşılaşmıştı. Eski YÖK Baş- kanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç baş- kanhğındaki YÖK Genel Kurulu da 15 üniversitede "tedviren, yani geçici olarak" gelişimini tamamlamış üni- versitelerin rektörlerini görevlendirmiş ve buralar da seçim yapacak aşamaya geldikten sonra rektörlerini kendileri belirlemişti. Öte yandan AKP hükümetinin YÖK karşısındaki tutarsızhğı da ayrıca dikkat çekiyor. Erdoğan Teziç döneminde, YÖK'ün yetkilerini sık sık tartışmaya açan, kaldınlması gerektiğini savunan AKP, kurulu bilim adamı yetiştirme- mekle, bilimsel çahşma yapmamakla suclamıştı. Yapılan girişimlerle de YÖK'ün yapısı değiştirilmek istenmiş, bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, kurulun yapısının değiştirilmesi gerek- tiğini savunmuştu. AKP iktidara geldi- ğinde, daha Erkan Mumcu'nun Milli Eğitim Bakanlığı döneminde bir taslak hazırlamış ve YÖK'ün yetkileri yeni oluşrurulacak bir Üniversitelerarası Ku- rul'a (ÜAK) devredilmek istemişti. Ta- san, YÖK'ün etkisizleştirilmesini ön- görüyordu. Yine AKP'nin hazırladığı si- vil anayasa taslağında da YÖK'ün kal- dınlması ve eşgüdüm kurulu kurulması isteniyordu. Tüm bunlara karşın, Öz- can'ın başkan olduğu 10 Aralık 2007'den bu yana AKP, kurulu hiç tartışmadı. Ergenekon gözaltılanyla ilgili soru önergesine yanıt veren Şahin, 'Emir verme yetkim yok' dedi 3 ayda 472 suç duyurusu • Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin Ergenekon soruşturması iddianamesinin geciktirilmesi ve yayın yasağına karşın bazı bilgilerin sızdınlması ile ilgili soru önergesine verdiği yanıtta, Selçuk'un O5.3O'da gözaltına alınmasında kanuna aykın bir durum olmadığını savundu. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Adalet Ba- kanı Mehmet Ali Şahin, Gazetemiz Imtiyaz Sahibi ve Başyazan tlhan Sel- çuk'un sabaha karşı saat O5.3O'da gözaltına alın- masında "kanuna aykırı bir durumun" olmadığı- nı savundu. DSP tstanbul Milletve- kili Süleyman Yağız'ın, gazetemiz Imtiyaz Sahibi ve Başyazan llhan Sel- çuk'un gözaltına alınma- sı, Ergenekon soruştur- ması iddianamesinin ge- ciktirilmesi ve yayın ya- sağma karşın bazı bilgile- rin sızdınlması ile ilgili olarak yönelttiği soru önergesini Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ya- nıtladı. Şahin, "Adalet Bakanı'nın cumhuriyet savcısına emir verme yetkisi bulunmadığını" vurgularken şu görüşleri dile getirdi: "Başsavcılığın gözaltı ve arama işleminin uy- gulanma saatiyle ilgili özel bir talimatının bu- lunmadığı; olay günü kolluk makamları tara- fından bazı şüphelileı iıı saat 05.30 sıralarında uçakla yurtdışına gide- ceklerinin tespit edilme- si üzerine, gözaltı işlem- lerinin erken saatte ya- pıldığı, ev ve işyeri ara- malarının da aynı saat- lerde olduğu, delillerin karartümaması için bir şüpheli hakkındaki ara- ma ve gözaltı işlemleri- nin de eşzamanlı olarak erken saatlerde yürütül- düğü; daha önce de de- lillerin yok edilmemesi ve birbiriyle irtibatlı ki- şilerin haberleşmemesi bakımından kapsamlı soruşturmalarda yüz- lerce arama ve gözaltı işleminin aynı şekilde sabahın erken saatlerin- de yerine getirildiği; ka- nunlarımızda belli şart- larda arama ve gözaltı işlemlerinin günün her saatinde yapılabilecek bir soruşturma işlemi olduğu ve yukarıda be- lirtilen soruşturma sıra- sında da bu kapsamda kanuna aykırı bir duru- mun mevcut olmadığı; söz konusu soruşturma- nın, onlarca kişinin din- lenmesi, yüzlerce bilgi- sayar kayıtlarının ve binlerce belgenin ince- lenmesi ile yürütüldü- ğü; üç cumhuriyet sav- cısı ile çok sayıda kolluk amirinin soruşturmada görev aldığı; buna rağ- men olayların akışı, so- ruşturmanın bir bölü- münde başka bir olayın delillerinin ele geçiril- mesi ve onun da aydın- latılması gereği gibi hu- susların soruşturmamn u/aınasına sebebiyet verdiği, soruşturma ik- mal edilmeden bir bölü- nni için kamu davası açıldığı taktirde, soruş- turmamn ileri bölünıle- riyle ilgili belgelerin de mahkemeye sunularak aleniyet kazanacağı ve böylece ileriye dönük gizli yürütülen soruş- turma bilgilerinin orta- ya çıkacağı, bu sebeple soruşturmayı bölme inı- kânının da olmadığı bil- diıilıniştiı." 'Suç duyuruları sürüyor' Şahin, "Soruşturmay- la ilgili olarak sızan ya da sızdınlan bilgilerle" ilgili soruya da "Bir kı- sım basın yayın organ- larında soruşturmamn gizliliğini ihlal edecek veya soruşturma merci- lerini etkileyecek şekil- de yayınların yapıldığı, bunlarla ilgili olarak basın yayın organları- nın bulunduğu cumhu- riyet başsavcılıklarına suç duyurusu yapıldığı ve halen de yapılmaya devam edildiği; ayrıca bu soruşturmayla ilgili suç teşkil edebilecek şe- kildeki yayınların izle- nip, ilgili cumhuriyet başsavcılıklarına suç ih- barında bulunması için Istanbul Emniyet Mü- dürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne talimat verildiği, bu talimat çer- çevesinde sadece 2008 yılının ilk 3 ayında 472 suç duyurusu işleminin yapıldığı; tçişleri Ba- kanlığı'nca hiçbir basın ve yayın organına so- ruşturmayla ilgili bilgi ve belge verilmediği gi- bi, herhangi bir açıkla- manın da yapılmadığı bildirilmiştir" yanıtını verdi. Yörsan 'a ambargo çağrısı Tek Gıda-lş Sendikası'na üye işçiler Yörsan'da 400 sendikalı işçinin işten çıkarılmasını protesto etti. Türk-lş 2. Bölge Başkanı Nejat Kılıç'ın da katılımıyla Eskişehir'de broşür dağıtan işçiler, Yörsan'ı protesto etmek için ürünlerinin tüketilmemesini istedi. Nejat Kılıç, Yörsan'da sendikalı olduğu gerekçesiyle 400 işçinin işten çıkarıldığını anımsatarak, "Sendika Basın Konseyi'nden destek GazetedHaco bugilnyargılanıyor ADANA (Cumhuriyet Güney llleri Büro- su) - Gerger'de yayımlanan Fırat gazetesinde Fethullah Gülen için "Feto" diye yazması üze- rine gündeme gelen ve daha sonra yazdığı ya- zılarla "Adil yargıyı etkileme, kamu görevli- sine basın yoluyla hakaret ve iftira" suçla- masıyla tutuklanarak Kâlıta Cezaevi'ne konulan Hacı Boğatekin (Haco) bugün yargıç karşısına çıkıyor. Birçok demokratik kitle örgütü yöneticisi, üyesi ve avukatın yaııı sıra Basın Konseyi'nin de duruşnıayı izlcyeceği bildirildi. Bizzat gazete bü- rosunu arayarak davaya katılacaklannı söyleyen Basın Konseyi Başkanı ve HüiTİyet gazetesinin başyazan Oktay Ekşi, "Hacı Boğatekin 30 yıl- dır Hürriyet gazetesinin yaman bir muhabi- ridir. Böyle bir gazetecinin haklı davasında kendisini yalııız bırakmayacağız. Konseyimiz duyarlı davranarak davaya temsilci tayin etmiştir. Çağdaş Hukukçular Demeği, Adıya- man, lzmir, Mardin, Diyarbakır barolannın da ka- tılıp bizzat Boğatekin'i savunacaklan bildirildi. hakkı insan hakkıdır. Bu hakkı tanımayan Yörsan'ın ürünlerini tüketmeyelim" dedi. İşçiler de yaptıkları basın açıklamasında 402 işçinin 127 gündür aileleriyle birlikte fabrika önünde direnişte olduğunu belirterek, "Sosyal bir cinayet işleniyor. Yörsan ürünlerini tüketmek bu cinayete ortak olmaktır" diye konuştular. (CAN HACIOĞLU) TBMM de Kürtçe kavgası Farklı dillerde TRTyayınına onay ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu'nda, AKP ve DTP'li milletve- killerinin önergesiyle TRT Yasası'nda değişik- lik yapılarak TRT'nin Türkçe dışında farklı dil ve lehçelerde yayın yapması AKP ve MHP mil- letvekilleri arasında yaşanan tartışmalann ar- dından kabul edildi. TBMM'de TRT yasa tasarının 6. maddesinin görüşmeleri sırasında AKP ve DTP'li millet- vekilleri, "Kurum tarafından Türkçe'nin dı- şında farklı dil ve lehçelerde de yayın yapı- labilir" hükmü getirilmesi yönünde önerge verdi. Görüşmeler sırasında Meclis'te gergin an- lar yaşandı. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vu- ral, önergenin anayasaya aykın olduğunu kay- dederek, "Bu önergeyle çok ldmlikli ve çok dil- li bir toplum yaratümak isteniyor" dedi. AKP'li Mehmet Emin Ekmen'in parmağını sal- layarak Vural'a laf atması üzerine MHP'li mil- letvekilleri, "lndir o elini, yoksa kırarız" di- ye bağırdılar. Önerge AKP ve DTP'li milletve- killerinin oylanyla kabul edildi. MED CEZİR MEHMET FARAÇ "Fethullahın Müritleri!' Vakit gazetesi kutsal değerleri eleştirdiği id- diasıylaCHP Genel Se- kreteri Önder Sav'a on gün boyunca hakaretler yağdırdı. Sonra özel bir görüşmenin tüm ay- nntılannı iğrenç bir telekulak tezgâhıyla gündeme getirdi. Kamyon üzerinde AKP kömürü dağıtan, kadın eli sık- mayan ve Erdoğan'a ram olan vali- lerin şakşakçılığını yapan Vakit, tele- kulak skandalıyla Sav'la birlikte Cum- huriyet'in değerlerine inanmış bir va- liyi de hedef aldı! Vakit, ne- den askeıierin ve eski YÖK Başkanı'nın telefon ko- nuşmalarının youtube'ye düşmesi, Anayasa Mah- kemesi yetkililerinin izlenme endi- şesi yaşaması ve CHP'nin dinleme kumpasına alınmasının yanlızca AKP iktidarına rastladığını sorgulamıyor? Nedeni basit; Vakit, tarikat ve ce- maatlerin güvenlik birimlerinde kad- rolaştığı bir dönemde, gazeteye ka- set servisi yapan "ab/'ierini ürkütmek istemiyor! Kim o abileri? Yanıtı, Va- tan yazarı Mustafa Mırtlu dünkü yazısında şöyle vermişti: "Kim, kim, kim? Uzunca bir süre- dir 'devletin her kademesinde sessiz ve derin bir örgütlenme çalışmasına giren' Fethullah Hoca'nın müritleri! Keşke Reis Bey (Baykat), benim bir gazeteci olarak 'Polis Meslek Yük- sekokulları Sınavı'nın soruları kimle- re sızdırılıyor' diye avaz avaz bağır- dığım o günlerde, sesimi biraz olsun duyabilseydi. Keşke, polisteki tarikatçı örgütlenmeyi gündeme getirebil- seydi. Kim bilir; belki o zaman Genel Sekreteri dinlenmezdil" Vatan yazarı Güngör Mengi ise CHP'yi dinleyenleri "AKP'nin Erge- nekon'u" diye tanımlayarak ilginç bir saptama yapmıştı. İki kişi arasında- ki özel bir konuşmayı satır satır ya- yımlayarak bir demokrasi I rezaletinin suç ortağı olan j j Vakitçi Serdar Arseven, -** önceki günkü yazısında, "CHP'li dostlara teşekkür ediyorum" diyerek kasetin parti için- den ulaştırıldığı safsatasıyla cinlik yapmaya çalışmıştı. Vakitçiler "Sav telefonunu açık bırakmıştı oradan kaydettik" şeklindeki bir komediyi de dillendirerek çelişkiye düşmüştü. James Bond'cu "Abiler türban yasası ve kapatma davasının rövanşı için laik güçleri sindirme uğruna CHP binasıyla gerici medya arasın- da "diyalog" hattı oluşturuyor! De- mokrasi ve özgürlük konusunda mangalda kül bırakmayanlar iktida- rı koruma kaygısıyla bu skandala "hoşgörü" gösteriyor! Meselenin özü budur! FETHULLAHCI HBSEW&ı»î o SÖZCÜO AI.E1 *Cf UÛINUT " LKP medyası ^~ Dün yerli VVatergate ile ilgili Yeni Şafak, "Kulak iltihabı", Sabah, "Telekulak tartışması", Taraf, "Devletin kulaklan eş- şek kulaklan", Bugün, "Dinleme CHP'li böceğin işi mi" başlıklarını atmıştı. Za- man, Türkiye ve Milli Gazete gibileriy- se olayı misyonları gereği olabildiğince basitleştirmişlerdi! Vakit, dinleme ah- laksızlığını saptırmak için "CHP yavuz hırsız gibi" diye başlıklı kul- lanmıştı. Oysa eveleyip gevelemeden, lafı çivi gibi çakan gazeteler de vardı. Onlardan biri de Sözcü'ydü, yoruma gerek bırakmamıştı! Benim Rüşvetçim İyidir! Bir ülkede başbakanın en yakın ar- kadaşı rüşvete teşebbüs iddiasıyla 10 ay hapis cezasına çarptırılırsa gaze- teler bunu nasıl haber yapmalıdır? Adalet ve demokrasinin olmadığı, hatta basın özgürlüğü ve etiğinin ayaklar altına alınabildiği ülkelerde bi- le bu olay gazetelerin gündeminden çıkmaz, hükümetler istifa ederdi! Tür- kiye'de dini, ahlakı ve dü- rüstlüğü dilinden düşür- meyen iliştirilmiş bir mürit medyası var. Yeni Şafak, Star, Bugün, Zaman ve özellikle Sabah'ın da aralarında bu- lunduğu bu kesim, Başbakan Erdo- ğan'ın kankası Remzi Gür'e verilen rüşvet cezasını tek satır haber yap- madı. Ne yazık ki bu ülkede sokak- larda katliam yapan Hizbullahçıları "benim teröristim", 14 yaşındaki kıza tecavüz edeni "benim sapığım", Cum- hurbaşkanlığı seçimine rüşvet karış- tıranı "benim rüşvetçim" diye koru- yabilen bir medya var! Rüşvet skan- dalını yazmayan, CHP'deki telekulak haberini dünkü birinci sayfasının ete- ğine gizleyen Sabah gazetesinin de- mokrasi yıldızlanndan Emre Aköz, or- talık telekulak ve rüşvet skandallanyla çalkalanırken dünkü köşesinde Ke- malizme saldırmıştı! En- gin Ardıç "Başbakanı ki- min öptüğü"r\ü sorgula- mıştı! Patronundan ba- ğımsızlık sözü alan Hıncal Uluç'un köşesini "seni seviyonım" içe- rikli bayat biryazı süslemişti! Başya- zar Mehmet Barlas ise "Medya - si- yaset ilişkilerindeki hastalık tedavi edilmelidir" başlığı altında "hastalıklı yapıdan en çok Sabah etkilendi" di- ye yazmıştı! Sayın Barlas, Sabah'tan akşama kadar haklısınız! JMNEYAZDI? u u S\ülen'in medyası yoktur, olmaz \Jlda. Gülen Türkiye'nin önde gelen gazetecileri, yazarları, sa- natçıları, işadamları ile diyalog kurdu. Onlaria oturdu, konuştu, ye- mek yedi. Şimdi o insanlardan birkaçı öne çıkarsa, gazete patro- nu olursa 'Gülenci' mi sayılacak? Böyle insafsızyaftalama oiurmuT Hüseyin Gülerce, Zaman (C A BD'deki ünlü VVatergate Skan- f\dalı ile önder Sav'ın odasının dinlenmesi olayı arasında hiçbir fark yok. Orada da devletin gü- venlik birimleri içindeki bir oluşum, muhalefet partisinin merkezini din- lemişti, burada da aynı durum söz konusu. O olay Nbconiın başını ye- mişti. Başbakan, ileride bu rezalet ile birlikte anılmak istemiyorsa, olayın sorumlulannı açığa çıkanvak için çabalamak zorundadır." Mehmet Y. Yılmaz, Hürriyet (f nir başka ülkede bu olaylar hü- D kümet düşürür. Türkiye'de kim- se oralı değil. Bu tür olaylann ça- pı belki hükümetin kontrolünü de _ V ı Ucuz Düşünenler! Islamcı yazar Meh- met Şevket Eygi, Milli Gazete'deki köşesinde AKP'nin takıyyeye oturtulmuş tahtını sars- maya devam ediyor. Eygi dünkü ya- zısında "AKP'nin türban yasasını yü- züne gözüne bulaştırdığım" belirterek şöyle demişti: "AKP başörtüsünü ser- aştı. Dinlemeyi yapanlarda bir meydana okuma tavrı da seziliyor çünkü. Bu karanlığı kim çözecek? Çözebilecek mi?" Melih Aşık, Milliyet Ankara'da, ana muhalefet parti- r\sinin genel sekreterini 'yaban- cılann' dinleyip kayıtlan bir Türk ga- zetesine verdiklerini düşünmek mümkün değil. Belli ki bunu dev- letin 'birimlerinden' biri yapmış. 'Eşşek kulaklı' birimler bir devlet için iyi bir şey değildir." Ahmet Altan, Taraf | • /• NE M4R. BUNOA HAKİM \ / KP(, gbH &AŞ£WK/1W'/N l CfOCuniAEINN EtiTiM best bırakma teşebbüsüne girişmeden önce şu sorulan sormalıydı; Böyle bir işi, bugünkü gücümüzle, karşımızda derin devlet kurumlan olduğu halde becerebilir mi- yiz? Bizi devirmek isteyen derinlerin güçleri ne kadardır? Bizi engelleye- bilirlermi? Ucuz ve kolay düşünenler Yüzde 47 oy alarak iktidar olmadık mı? Hazırlarız kanunları ve Meclis'te kabul ettirerek hayata geçiririz' dediler ve evdeki hesabın çarşıdakine hiç de uymadığını gördüler." Eygi Islamcı kesimin doğrucu Da- vud'u mudur bilemiyoruz! Ancak o da, AKP'liler gibi ucuz düşünüp çelişki- ye düşmüştü! AKP salt türban yasa- sını değil, enflasyonu giz- MİLÜGAZETE l e v e r e k ekonomiyi, sistemi bozarak eğitimi, kaos ya- ratarak üniversiteleri, vatandaşla, yargıyla, bilim adamıyla kavga ede- rek huzur konusunu da yüzüne gö- züne bulaştırmadı mı? Eygi, keşke kı- sa yoldan, ülke yönetimine ne zaman Milli Görüş zihniyeti el atsa memle- kette huzur kalmıyor, diyebilseydi! e-posta: mfarac@cumhuriyet.com.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear