22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 MAYIS 2008 SALI HABERLER Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, devlet geleneğindeki adap, usul ve düzeye dikkat edilmesini istedi Yargıya üstüörtülü suçlama GÜL'LE GÖRÜŞTÜ Gerçeker: Sorumlu hükümet • Çankaya Köşkü'nde yapılan görüşmede Cumhurbaşkanı Gül, "istikrara zarar verilmemesi için" atılacak adımlarda dikkatli olunmasını istedi. Yargıtay Baş- kanı Gerçeker'in ise ülkedeki gerilimin sorumlusunım ve adım atnıası gereken tarafın hükümet olduğunu söylediği öğrenildi. İLHAN TAŞCI ANKARA - Yargı ile AKP arasında- ki gerilinıi "çözmek" için devreye gi- ren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker ile görüşmesinde temcnni dışında çözüm çıkmadi. Gül, atılacak adımlarda dik- katli olunmasını isterken, Gerçeker is- tikrarsızhk tablosunun sorumlusunun hükümet olduğunu ve sorunu da hükü- nıetin çözeceğini söyledi. Gül dün öğle saatlerinde yazılı açık- lama yapmasının ardından akşam saat- lerinde de Gerçeker ile görüştü. Çanka- ya Köşkü'nde basına kapalı gerçekle- şen kabul 40 dakika sürdü. Edinilen bilgiye görc Gül, Cumhurbaşkanlığı makamının misyonunun istikran koru- mak olduğunu belirterek, yaşanan geri- limin istikrara zarar verebileceğini, bu nedcnle atılacak adımlarda dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Gerçeker de Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun ni- yetinin ülkede gerginlik yaratmak ol- madığını aktardı. Gerçeker, bildirinin ardından yargıya yönelik tepkilerin ge- liştiğini ve bunun rahatsızhk yarattığını beliıtti. Gerçeker, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun ülkede yaşanan tabloyu ve duydukları rahatsızlığı ortaya koyduk- larmı belirterek, gerilim tablosunu yar- gının yaratmadığını vurguladı. Gerçe- ker'in tabloyu yaratanın yargı olamadı- ğına işaret ederek, "tabloyu yaratan hükümetin adım atınası gerektiği"ni söylediği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, Gerçeker yargınm bu durumda sorumluluk hissedeceği bir davranışı- nın bulunmadığını aktardı. Gül ile Gerçeker'in görüşmesinde gerginliğin ortadan kaldırılması konu- sunda fıkir birliğine vanlırken, yargı- nm gerçek soranlannın çözülmesi ge- rektiği konusunda da görüş birliği sağ- landı. Gül'ün Yargıtay'ın bina ve per- sonel sorununa çözüm konusunda taah- lıütte bulunduğu öğrenildi. Gül'ün ge- lecek günlerde de diğer yüksek yargı temsilcileriyle de görüşeceği belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, hükümetle yargı arasında ya- şanan gerilim konusunda isim ver- mcden yüksek yargı organlannı hedef aldı. Tartışmaların anayasa- nın temel ilkelerini, ulusal çıkarla- n, ülke itibannı, ekonomik ve siyasi istikran zedeleyecek boyutlara var- mamasını isteyen Gül, "Bunun gerektirdiği adap, usul ve düze- ye özen göstermek sorumluluk duygu ve bilincine sahip bütün kişi ve kurumlar için geçerli olan bir görevdir" dedi. Yargıtay ve Damştay başkanlar kurullannın bildirilerinin ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bah- çeli'nin hükümetle yargı arasında- ki gerilim konusunda inisiyatif al- ma çağrısında bulunduğu Cum- hurbaşkanı Gül, dün öğle saatle- rinde yazılı açıklama yaptı. Gül, açıklamasında yüksek yargı or- ganlannı üstü örtülü eleştirdi. "Ül- • Cumhurbaşkanı Gül'ün yargı organları ve hükümet arasındaki tartışmayla ilgili açıklaması yargıya eleştiri olarak algılandı. Gül açıklamasında taraflan adap, usul ve düzeye özen göstermeye çağırdı. kemizde son aylarda yoğunlaşan siyasi ve hukuki tartışmaları ya- kından izlemekteyim" diyen Gül, tüm demokrasilerde olduğu gibi Türkiye'de de her konunun bütün kesimlerce en geniş ve açık biçimde tartışılmasınm doğal olduğu kadar gerckli ve yararlı olduğunu ifade et- ti. "Bu tartışmalarda ortaya atı- lan görüşlerin geçerliliğini ve haklılığını ise nihayette kamuo- yunun sağduyusu en isabetli bi- çimde tayin edecektir" diyen Gül, buna karşın tartışmalann dozunun ayarlanması gerektiğini bildirdi. Gül, şöyle dedi: "Söz konusu tartışmaların ana- yasamızın temel ilkelerini, ulusal çıkarlarımızı ve itibanmızı, mil- li birlik ve beraberliğimizi, eko- nomik ve siyasi istikrarımızı ze- deleyebilecek boyutlara varma- masına ve bunun gerektirdiği adap, usul ve düzeye özen gös- termek sorumluluk duygu ve bi- lincine sahip bütün kişi ve ku- rumlar için geçerli olan bir gö- revdir." 'Kaygı ve tavsiyelerimi açıkça ilettim' Son aylarda anayasal kurumların temsilcileriyle yaptığı düzenli gö- rüşmelere ek olarak, TBMM'de temsil edilen ya da TBMM dışında kalan siyasi parti liderleri ve sivil toplum temsilcileriyle bir dizi gö- rüşme yaptığını anımsatan Gül, bu görüşmclcrde çeşitli düşüncelerini ve bunlara bağlı kaygı, telkin ve önerilerini muhataplanna açık bir şekilde ilettiğini belirtti. Gül, şun- ları kaydetti: "Bunların büyük bölümünü çeşitli vesilelerle yap- tığıın konuşmalar, yazılı açıkla- malar ve demeçler yoluyla ka- muoyu ile esasen paylaşmış ol- duğum malumduı. Bu vesileyle bir kez daha vurgulamak isterim ki, küresel ve bölgesel planda, önemli siyasi, ekonomik ve gü- venlik sorunlarıyla karşı karşıya olunan bu kritik dönemde ülke- mizde yaşanan olaylar ile ilgili si- yasi ve hukuki tartışmaların lıal- kımızın fedakârlığıyla sağlanmış olan istikrar, itibar ve kazanım- larımızın aşınmasına ve Türki- ye'niıı stratejikçıkar ve hedefle- rinde ileride telafîsi mümkün ol- mayan tahribatlara yol açmasına fırsat verilmemelidir. Temaslarım devam etmektedir ve edecektir." Ankara Barosu ve 14 Nisan Çalışma Grubu'ndan, yargının bildirilerine destek Cumhııriyeti korumak görevleri Gençlere duyarlılık çağrısı "Hatırla Sevgili" adlı dizinin oyuncuları Adana'da gençlerle buluştu. Evrensel Kültür dergisi ve Emek Gençliği tarafından Adana Büyükşehir Belediyesi'ne ait Merkez Park'ta yapılan söyleşiye, dizide Deniz Gezmiş'i can- landıran Barış Koçak ve dizinin danışman- larından Mustafa Yalçıner katıldı. Yalçıner, "Halk, çocuklarına Tayyip değil, Deniz ismi- ni koyuyor. Bu ülkenin bağımsızlığı için mü- cadele eden ve idam sehpasında bacakları bi- le titremeyenleri halk unutmaz" dedi. Barış Koçak ise "Deniz rolünde oynamaktan ve onun yolunda yürümekten onur duyuyo- rum" diye konuştu.(YUSUF BAŞTUĞ) Şahin zam tartışmasına üzülmüş Adalet Bakanı basın yayın organlarında yargı mensuplarına yönelik 'maaşınıza zam yaptık, siz de siyasete karışmayın' sözlerinin yanlış anlaşıldığmı söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ada- let Bakanı Mehmet Ali Şahin, bazı basın yayın organlarında Antalya'daki konuşma- sına ilişkin değerlendirmelcr yapıldığını söyledi. Antalya'da yaptığı konuşmada, 6 yıllık iktidaıian döneminde yargıya yönelik yaptıkları hizmetleri anlattığını kaydeden Şahin, bunlan yeni adliye binaları, yeni ce- zaevleri, hâkim ve savcıların lojman ihtiya- cının giderilmesi şeklinde sıraladığını kay- detti. Hâkim ve savcılann çok önemli dava- lara bakarken hiçbir sorunlarının olmaması- nın öneminc işaret etmek için maaşlannda ciddi artış sağlandığını ifade ettiğini belirten Şahin, şunları söyledi: "Basın yayın or- ganlarında, 'Maaşlannıza zam yaptık siz de siyasete kanşmayın' şeklinde değerlen- dirmeler yapılmıştır. Benim maksadım kesinlikle bu değil. Ben konuşmamın bii- tününde hâkim ve savcılarımıza yaptığı- 1111/ hizmetlerden bahsettim. Yargı or- ganlarımızın, milletimizin beklentisi doğ- rultusunda haktan, adaletten yana ka- rarları vermesinin altını çizdim. Hâkim ve savcılarımızın aldıkları maaş şimdi bi- le onların yaptıklan görev karşısında dü- şüktür. O cümlelerimiz böyle bir izleni- me yol açnuşsa bundan üzüntü duyarım. Asla ifade edildiği gibi o nıaksatla söylen- miş cümle dcğildir. Farklı anlama nedc- niyle alınan hâkim ve savcı arkadaşları- ııu/ olmuşsa bundan üzüntü duydum." Ü S K Ü L : İ S T İ H B A R A T H E S A P V E R E B İ L M E L İ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM lnsan Haklannı hı- celeme Konıisyonu Başkanı Zafer Üskül, "Ülkemiz birçok açık, yarı açık, üstü örtülü darbenin yapıldığı bir ülke. Hükümetlcr görevden uzaklaştırılıyor, par- lamento kapatılabiliyor. Bütün bunların hazırlıkları yapılmış anıa istihbarat yok. Sadece ya- pılanların değil, yapılmayanların da hesabını sorabilmek gereki- yor" dedi. TESEV tarafından yayına hazır- lanan "Istihbaratı Hcsap Verebilir Hale Getirmek: İstihbarat Teşki- latlarının Gözetiminde Hukuki Standartlar ve En lyi Uygulama- lar" isimli kitap, kamuoyuna tanı- tıldı. AKP'li Üskül, yaptığı konuş- mada, yasama, yürütıne ve yargı organlannda görev yapanlann "he- sap verebilmesi gerektiğini" be- lirterek, şunları söyledi: "Türki- ye'de kanıu bürokrasisinde kar- şılaştığımız en temel sorun yapıl- mayan görevlerin hesabının soru- lamamasıdır. Bu nedenle çoğu za- man idare, bürokrat, işin nasıl çözüleceğini düşünmez, nasıl ya- pılmayacağını uzun uzun anlatır si- zi de ikna eder." lnsan haklan açısından güvenlik kuvvetlerinin denetiminin özel bir önem kazandığını anlatan Üskül, "Çünkü güvenlik kuvvetleri lıalk- la karşı karşıya kaldıklan her du- rumda insan hakları ihlalleri yapma potansiyelini ne yazık ki içinde barındırıyor" diye konuş- (u. Üskül, "Bir toplumsal olayda polisin aşırı güç kullandığı ka- meralar tarafından tespit ediliyor ama o kişi bulunamıyorsa orada bir sorun var demektir" görüşü- nü de dile getirdi. Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş ise güvenlik ve istih- baratın denetlenebilmesi konusu- nun bilimsel olarak tartışmaya açıl- masının başlı başına önemli bir olay olduğunu söyledi. •Ankara Barosu Başkanı Coşar, Yar- gıtay ve Danıştay'ın bildirilerine, yar- gının saygınlığını toplum nezdinde aşındıracak ifadeler kullanarak tcpki verilmesinin iktidar sorumluluğuyla bağdaşmadığını vurguladı. 14 Nisan Çalışma Grubu da hükümetin yargınm çığlığma kulak vermesini istedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Barosu Başkanı Vedat Ahsen Coşar, yargınm, kendisiyle ilgili konu- larda açıklama yapması, yargı bağımsız- lığı ve tarafsızhğı konusunda endişe vc kaygılannı ifade emıesi, hukuk devleti- ne ve hukukun üstünlüğüne sahip çık- masımn siyasi bir tutum olmadığı, aksi- ne yargınm bir görev olduğunu bildirdi. 14 Nisan Çalışma Grubu da "Yargıtay ve Damştay, Cumhuriyetten yana ta- raf olmakla yükümlüdür. Cumhuri- ycti savunma görevini taraftarhk ola- rak niteleyenler, çoğunluğun iktidarı olmanın ulusal irade anlamına gelme- yeceğini unutmuş görünmektedir. Bu bildiriler muhtıra değil, çığlıktır. Bu çığlığa kulak vermesi gerckenler ikti- dar sahipleridir" açıklamasmı yaptı. Ankara Barosu Başkanı Coşar, yaptığı yazılı açıklamada, Yargıtay ve Damştay Başkanlar Kurulu'nun ayn ayrı yayınla- düdan bildirilerle, siyasi iktidann, yar- gının bağımsızlığına ve tarafsızlığına yönelik kimi uygulamalanndan endişe duyduklannı açıklamış olduklannı dile getirdi. Coşar, söz konusu açıklamalar karşısında, siyasi iktidann bu konudaki kaygı ve endişeleri gidermek ve gerekli güvenceleri vererek toplunıu rahatlat- mak yerine, özelde Yargıtay'ın ve Da- nıştay'm, genelde yargının saygınlığını, güvenilirliğini toplum nezdinde aşındı- racak ifadeler kullanarak tepki vermesi- nin, her şeyden önce iktidar sorumlulu- ğuyla bağdaşmadığını vurguladı. Coşar, iktidara "kuvvetler arasında doğan bu krizin bir rejim bunalımına dönüşme- ıncsi ve gerginliğin sona ermesi için bütün kuruluşların eleştirilerini ve uyarılarını dikkate alarak, endişe ve kaygıları gidermesi ve kendi işini yap- ması" çağnsında bulundu. 39 örgüt destek verdi Cumhuriyet mitinglerini örgütleyen sivil toplum kuruluşlannın oluşturduğu 14 Nisan Çalışma Grubu da Yargıtay ve Danıştay'ın bildirilerine destek vcrmck üzere ortak açıklama yaptı. Grubun Dö- nem Sözcüsü Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan'ın yap- tığı ortak açıklamaya, 39 sivil toplum kuruluşu destek verdi. Sanhan, "Yar- gıçları susturmak, demokratik hukuk devletini tahrip etmektir" diye başla- dığı açıklamasında, Yargıtay ve Danış- tay'ın bildirilerine dikkat çekerek şunla- n kaydetti: "Başkanlar kurulları açık- lamalarında, yeni bir anayasa girişi- minin başladığı günden bu yana sür- dürülen ve AKP'nin kapatılması is- teıııli iddianamenin düzenlenmesi ile daha da yoğunlaşmış olan yargı üze- rindeki baskılara değinmekte ve bir anayasal kuruluş olan yargıya yapı- lan saldırılar karşısmdaki feryatlarını ifade etmektedirler. Bu bildiriler, bir muhtıra değil, çığlıktır. Bu çığlığa derhal kulak vermesi gerekenler ise bizzat iktidar sahipleridir." Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ve hükümet yandaşı medyanın, yargıyı aşa- ğılamadan, hedef göstermeye uzanan bir tutum takındılannı vurgulayan Sanhan, bildiriler karşısmdaki tutumu ve yaptığı açıklamalar nedeniyle Bakan Şahin'i is- tifaya davet ettiklerini bildirdi. SALI ORHAN BURSALI Parayı Ueyin! Ey Muhalefet (varsa ve her neredeyse!), ey devlette kaldıysa yurtsever, ülkesever güçler, pa- rayı izleyin! Ülkemizde "iktidar", önemli ölçüde "para" ile sa- tın alınıyor! "lktidar"a bir değer biçilse, örneğin "100" gibi, acaba bunun kaçta kaçı, parayla satın alını- yor? "100", bir partiyi örneğin tek başına iktidar ya- pacak oy miktarı-yüzdesidir! Bir parti salt "seçim harcamalan" ile iktidar ola- maz! Belirli bir büyüklükte olması+seçmen eğilimini yakalaması gerekir. Peki, böyle bir parti, iyi para harcarsa, oyunu yüz- de kaç arttırır? Örneğin AKP, son seçimlerde, ör- gütü+belediyeleri+destekçi tarikat-cemaatçileri- nin yaptıkları harcamalarla, oylarının yüzde kaçını "satın almış "tır? AKP, iki seçim deneyimiyle görmüştür ki, har- camalarla-sadakalarla "iyi ölçüde" seçmen kaza- nılıyor... Seçimlerde yüzde 5-10 arası oy arttırmak için, bu ölçekte bir partinin ne kadar harcama yap- ması gerekir? AKP'nin, yakın geleceğe hazırlık olarak önemli öl- çüde "para stok" ettiğini varsaymak gerekir! ••• Bir iktidar partisi, 5 yıllık süre içinde, ne kadar pa- ra "depolayabilir"7 Metin Münir'in geçen perşembe günkü yazısında yaklaşık rakamlar vardı! Münir, "Türkiye'de siyasetin diğer adının Hazine'den para hortumlamak" oldu- ğunu belirterek, Devlet'in gayri safi milli hasılanın yüzde 18'i kadanyla "satın almalar" gerçekleştirdiğini yazdı: "Ata Yatırım'ın tahminine göre, bu yıl gayri safi milli hasıla 972 milyar YTL olacak. Bunun yüz- de 18'i 185 milyar YTL eder. Bu paranın külliyetli bir bölümü ihale düzeninin çarklarından geçerek rüş- vet halinde siyasetçilerin ve bürokratların cepleri- ne giriyor". Ne kadar? Dünya Bankası ve Ankara Sa- nayi Odası'nın hesaplamalarına göre, yüzde 15'ten 28 milyar YTL! Metin Münir'in, bize bıraktığı spekülasyonu, "kötü çocuk" olarak yapalım: Bu rakam (fazla bulunuyorsa eğer) kesin yüzde 10 ise yaklaşık 20 milyar eder! Diyelim ki arada bö- lüşmeler kaçaklar var; bir iktidar partisinin kasası- na (şüphesiz emanet kasalara!) yılda ne kadar gi- rer? En az 10 milyar YTL! Beş yıl iktidardaysa, 50 milyar YTL! Bunu da mı fazla mı buldunuz? Milli ge- lirin düşük olduğu yıllan mı hesap ediyorsunuz? Ya- rısını alın o halde: 25 milyar YTL! Dolar olarak 20 milyar! Işi alan iktidar yanlısı şirketlerin elde ettik- leri kazançların bir kısmı da, partinin emrindedir! (lyi niyetle hareket ediyor ve paranın "ulvi-tanrısal" hiz- metler için "emanetçilerde tutulduğunu" varsayı- yoruz... Ortalıkta fink atan, yeni Islamcı-türbancı- cemaatçi, yiyici sosyetenin büyümesi ve çoğalması olgusu da var!) Bu 'birikim' ite, yüzde kaç oy satın almak mümkün? • • • AKP, devletin denetim organlannı neden etkisiz kılmak, yok etmek için çabalıyor? llk dönemde Ka- mu Yönetimi Temel Kanun fasarısı ile, devletteki yolsuzlukları ve usulsüzlükleri soruşturan teftiş kurullannın ortadan kaldırılması öngörülüyordu. "Tef- tiş kurullarına ihtiyaç kalmadığı" gerekçesiyle! Yani, devlette artık hiçbir yolsuzluk, soruşturu- lacak bir konu kalmamıştı! Büyük tepki üzerine bu teftiş kurullarını buhar- laştırma işlemini yapamadılar; şimdi ise IMF istiyor bahanesi ardından, 130 yıllık Maliye Teftiş Kurulu'nu yok etmek istiyorlar! Neden??? önemli bir nedeni, AKP'nin ihale Yasası'nda, gel- diğinden bu yana neredeyse "heray bir değişikli- ği" Meclis'ten geçirmesinde ve tam yeme de ya- nında yat hale getirmesinde! Büyük vurgunların, yol- suzlukların, usulsüzlüklerin araştırılmasının "ya- saklanmak istenmesi" ile, İhale Yasası'nda deği- şiklikler arasında illiyet bağını görünüz! Diğer neden, geride kalan yıllar için yapılan bü- yük çaplı "parasal hazırlıklar"d\r\ ••• AKP demek para demektir! Paranın trafiğiıii iz- lemeyi "meslek" edinecek ve kamuoyunu bilgilen- direcek bir muhalefet kaldı mı ülkemizde? Devlette hiç yurtsever-kurumsal birileri kaldı mı, uzun süreli fikri takip olarak "Parayı izleyen'"? Aynı zamanda, demokratik parlamenter sistemi Islami bir düzene dönüştürmek için gizli bile ol- mayan, açık bir örgütlenme ile çalışan Fethullah ör- gütlenmesini ve para trafiğini kim izliyor? Bu ülke battı mı, yoksa sağlıkh bir kesimi kısmen de olsa duruyor mu? obursali@cumhuriyet.com.tr Agos avukatları savunma yapmadı • lstanbul Haber Servisi - Aeos Gazetesi Yazıişleri Müdürü Aris Nalcı ve Irntiyaz Sahibi Sarkis Seropyan'm "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçundan yargılandıklan davada, sanık avukatlan, savunma yapmayacaklannı açıkladı- lar. Nalcı ve Seropyan, Hrant Dink'in oğlu, Agos'un eski yazıişleri müdürü Arat Dink'e TCK'nin 301. maddesi uyannca verilen hapis ce- zasını haberleştirdikleri yazı nedeniyle 4.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Toptan'dan W deme formülü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanı Köksal Toptan, yargı ve hükümet arasın- daki gerilimlc ilgili olarak bildiri sahiplerinin ma- sa etrafında bir araya gelmesini önerdi. Yasama, yürütme ve yargının birbirine tahammül etnıesi gerektiğini belirten Toptan, Anayasa Mahkeme- si'nin herkesin "oh" diyeceği karannın, kapatma davasında sadece Hazine yardımının kesilmesine karar verilmesi olduğu imasında bulundu. Top- tan, "Kapatılma yerine para cezası verilir. Hu- kukçular arasında tartışma var. O halde siyasi ya- saklama olmaz diyenler var" diye konuştu. Gül sanatçıları ağırlayacak • ANK.4RA (AA) - Cumhurbaşkanı Abdul- lah Gül, bugün "Çankaya Sofrası"nda sanatçı- ları ağırlayacak. Köşk'te gerçckleştu-ilecek öğle yemeğinc Orhan Gencebay, Zara, Sertab Ere- ner, Mazhar Alanson, Neşet Ertaş, Ahnıet Öz- han ve Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen'in davet edildiği öğrenildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear