25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: CUMHURtYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetnıeni: tbrahim Yıldız • Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Gfiray öz (Sonımlu) • Haber Merkezi Müdütü: Hakan Kara lstihbarat: Cengiz Yıldınm • Ekonomi: Ha- san Eriş # Dış Haberler: Ozgür Ulusoy # Kültür: Egemen Berköz • Spor: Abdiilka- dir Yücelman # Makaleler: Sanıi Karaören • Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Bilgi-Bel- ge: Edibc Buğra Yayın Kurulu: İllıan Selçuk (Başkaıı). Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hlkmet Çetinkaya, Şflk- ran Soncr, lbrahim Yıldız, Orhan Bursalu Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125, Kat: 4, Ba- kanhklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • lzmir Temsilcisi: Serdar Kı- zık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 • Adana Tem- silcisi: Çetin Yigenoğlu, tnönü Cd 5 S. Aksoğan lş H. Kat 1 Tel: 3631211, Faks: 3631215 • Antalya Temsilcisi: Aluıu-l Oruçoğlu Cumhunyet Mey- danı Yıldız Apartmanı B Blok No: 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 • ldare Müdiirii: Hüseyin Gürer • Mali tşler: Bü- lent Yencr • Satış: Fazilet Kuza • Cumhuriyet Rek- lam: Genel Müdür: Özlcm Ayden • Genel Müdür Yar- dımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 -75 /251 98 81 -82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettın Mazhar öktel Sk. No: 2. 34381 Şisli/Istanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşderc Yolu 34850 Esenyurt lstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt lstanbul 26 MAYIS 2008 lmsak: 3.36 Güneş: 5.30 Ögle: 13.08 Ikindi: 17.04 Akşam: 20.34 Yatsı: 22.18 AÇI MUMTAZ SOYSAL Davul Zurna NE GÜZEL söylemişler: "Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az." Iki görüş var ki, bu ülkeyi yönetenler çoğu za- man yüzlerine açıkça söylendiği halde bunlan an- lamamakta ısrarlılar. Bir mesajı anlamaz görünüp karşı tarafı bezdirerek yola getirmek de belki et- kili bir taktiktir ama, onur ve gurur denen bir şey var. Çağ, genellikle sanılanın ve söylenenin ak- sine, dış politikanın devletleri yönetenlere bıra- kılmış olmaktan çıktığı bir çağdır; toplumlar kendi yaşamlannın dış ilişkilerden etkilendiğini bi- liyorlar artık. Böyle olduğu için, devlet adamla- rı dış politikayı yürütürken sosyal psikolojiyi, ya- ni toplumun ruh halini düşünmek zorundalar. Yö- neticiler, siyasal taktik gereği bazen onur kıncı davranışları anlamazdan gelmeyi tercih edebilirier ama, bu yüzden toplumların gururu incinmek- teyse dışa boyun büküşlerin bedeli iktidardan te- petaklak yuvarlanmaya kadar varabilir. Şu günlerde duymazdan gelinen mesajlardan biri, Avrupa Birliği'nin en etkili çevrelerince ve- rilen "tam üyelikbeklemeyin" mesajıdır. öbürü de, Kıbrıs'taki Hristofias-Talat ikilisinin "Ankara ne derse desin, biz ikimiz şöyle ya da böyle uzlaşıp AB'ye gireriz" diye özetlenebilecek olan ortak tu- tumlarıdır. Bu tutumların üstünde önemle durup artık mut- laka Türkiye halkının psikolojisini rahatsız et- meyecek bir ulusal tavrın belirlenmesi gerekir. Bu haftaTürk Dışişleri Bakanı'nın AB yetkili- leriyle bir araya gelmesi bekleniyor. Sloven- ya'nın dönem başkanlığı haziran sonunda bi- terken, "katılım" sürecinde, yani Türkiye'nin tam üyelik müzakerelerinde nasıl birtablo çizileceği, yayımlanacak belgelerde ne gibi ifadelerin kul- lanılacağı görüşülecek. Ama şimdiden belli ki, yeni dönemin başkan- lığını devralacak olan Fransa'nın diplomatlan, "ac- cession"u, yani "blrkuruluşa tam üye olarak gir- me" anlamına gelen sözcüğü metinlerden çı- karmayı başarmış durumdadırlar. Şimdi, Türkiye Dışişleri Bakanı'nın, bunu bile bile, tıpış tıpış Brüksel'e gitmesi doğru mudur? "Yapılan düzeltilmedikçe gelmiyoruz" denemez mi? Masadan kalkmak gibi masaya gitmemek de bir müzakere yöntemidir. Lefkoşa'daki son buluşmanın ardından AKEL ve CTP liderleri yine kardeşlik mesajı veren iyimser sözler ettiler. Neymiş, 1977 ve 1979 do- ruk toplantılarında belirtildiği gibi "iki toplumlu, iki kesimli federasyon" ilkesinde anlaşılarak bir "Birleşik Federal Kıbns Cumhuriyeti" kurmaya ka- rar vermişler. Birleşmenin "egemen" iki devlet ara- sında yetki devri yoluyla gerçekleşeceğine ilişkin hiçbir belirti yok. "Görüşme süreci başlasm da ge- risini biz çözeriz" anlamına gelen bir açıklama söz konusu. Ankara, güneyindeki ikili kapkaççılığın bu açık mesajını anlamazdan gelip KKTC'nin yı- kılışına ve kendi müdahale hakkının yok edil- mesine göz yumacak mıdır? mumtazsoysal@gmail.com Marşlar ve şürler eşliğinde yürüyen öğrencilere yol boyunca yurttaşlar ilgi gösterdi. (SERKAN YILDIZ) Barış için Ata'ya saygıyürüyüşü tstanbul Haber Servisi - Istanbul'daki ilk ve orta dereceli okullarda okuyan çok sayıda öğ- renci, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında "Yurtta Bir- lik, Dünyada Barış İçin Ata'ya Saygı Yürü- yüşü" yaptı. Gençlik ve Spor lstanbul îlMürlüğü veîlMil- li Eğitim Müdürlüğü'nün işbirliğiyde düzenle- nen yürüyüşe katılan 32 ilçeden öğrenciler, Şişli'de bulunan Atatürk'ün evinin önünde ve Dolmabahçe'de toplandı. "Yurtta birlik, dünyada barış için Atatürk'ü anma halk yürüyüşünde buluşahm" yazılı pan- kartı taşıyan öğrenciler Türk bayraklan, Atatürk posterleri taşıyarak Dolmabahçe ve Şişli'den iki kol halinde Taksim'e doğru yürüyüşe geçti. Ban- do takımının tuttuğu tempo ve ses düzeni kurulan bir minibüsten çalınan "10. Yıl" ve "Gençlik" marşlan ve şürler eşliğinde yürüyen öğrencile- re yol boyunca yurttaşlar da ilgi gösterdi. Elmadağ kavşağında iki kortej birleşti ve yü- rüyüş Taksim Cumhuriyet Anın'nda tamamlandı. Manisa'da AKP'ye tepkî dhımjyor • MANİSA (Cumhuriyet) - Manisa'daki 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bay- ramı'nda, Celal Bayar Üniversitesi Beden Eği- timi Yüksekokulu öğrencilerinin sergiledikleri gösteride giydiği kıyafetleri eleştiren AKP'lile- re tepkiler dinmiyor. îlde şubesi bulunan sendi- ka ve sivil toplum örgütleri yaptıklan ortak açık- lamada AKP'lilere "Kimse kadınlanmıza namus bekçiliği yapmasın" diye tepki gösterdi. Bakan Şahin'e sert tepki Muhalefet, Adalet Bakanı'nın hâkim ve savcılara zam yaptıklannı söylerken 'rüşvet vermiş' gibi bir tutum takındığma dikkat çekti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Adalet Bakanı Mehmet AIi Şahin'in hâkim ve savcılara geçen yıl yüzde 40 zam yapıldı- ğını anımsatırken kendilerinden bunun karşıhğı olarak "siyasete karışmamalarını istediği"ni söylemesine muhalefetten sert tepki geldi. CHP Manisa Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu üyesi Şahin Mengü, Şahin'in konuşma tarzının son derece "çirkin" olduğunu söyledi. Ba- kan Şahin'in hâkim ve savcılara zam yaptıklannı söylerken "rüş- vet vermiş" gibi bir tutum ta- kındığına dikkat çeken Mengü şöyle dedi: "Türkiye Cumhu- riyeti devletinin yapması ge- reken, hâkim ve savcılara ya- pılacak maaş zamlanm bir ka- nunla belli esaslara bağla- maktır. Hâkim ve savcılara cülus bahşişi (Osmanlı'da şeh- zadenin padişah ilan edildiği tö- renlerde yeniçerilere dağıtılan para) gibi zam artışı yapar- san, içine sindirirsen, böyle densiz bir bakan çıkar, 'Biz hâ- kimlere zam yaptık der'. Yani bir rüşvet vermiş gibi." Özel yasayla belirlenmeli Hâkim ve savcılann maaşlan- nın özel bir yasayla düzenlenip, artışın da belli ilkelere göre oto- matiğe bağlanması gerektiğini kaydeden Mengü, Bakan Şahin gibilerinin de bu durumda bu rür açıklamalar yapamayacağına dik- kat çekti. 2. Cumhurbaşkanı İsnıet Inö- nü'nün başbakanlığı dönemin- deki bir olayı aktaran Mengü, "tsmet Paşa'ya başbakanlığı döneminde, böyle hâkim ve savcı maaşı artışı için bir öne- ri gelir. tsmet Paşa bu öneriyi, 'Hâkimler ve savcılar cülus bah- şişi kabul etmez' diyerek geri çe- virir. Ama Adalet Bakanı'nın böyle bir tarih kültürü olnıa- dığı için hâkimlere, zam yap- tığını söylüyor. Zam yapma- saymış acaba hâkim ve savcı- lar tarafsız olmayacak mıy- mış" diye konuştu. 'Bağımsızhğı k o r u m a h ' MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı da Adalet Bakanı Şa- hin'in tutumunu anlamakta güç- lük çektiğini belirtti. Paçacı, "Adalet Bakanı'nın her şeyden önce yargının bağımsızlığını temin edecek ve bağımsızhğı koruyacak davranışlarda bu- lunması gerekir. Maaş arbşunn yargının bağımsızhğına ne tür etkisi var, anlamakta güçlük çekiyorum." diye konuştu. Standard Chartered'e göre parti kapatılacak, gelecek 6-9 ay çok zorlu geçecek Küresel AKP senaryolan MURAT K1ŞLALI ANKARA - Küresel dünyanın önde gelen mali kuruluşlarmdan lngiliz Standard Chartered'ın Türkiye ile ilgili yaptığı siyasi analizde AKP'nin kapatılacağı, Tayyip Erdoğan.ile birlikte Ab- dullah Gül'ün de yasaklı olacağı ifade edildi. Analize göre sonbaharda sonuçlanacak dava son- rası "bakıcı" hükümetle ara seçime gidilecek. Gül'ün cezası Cumhurbaşkanlığı sonrasına kala- cak, buna karşın Erdoğan yeni hükümetin başın- da olamayabilecek. AKP, hükümeti yeniden ku- racak; ancak ekonominin kınlganhğı nedeniyle gelecek 6-9 ay çalkantılı geçecek. Londra merkezli Standard Chartered Bankası, "Büyüme Kınlganhğı" başhklı raporunun Tür- kiye'deki siyasetle ilgili "Önümüzdeki 6-9 ayda siyasi ortam zorlu geçecek" bölümünde çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Küresel mali piya- salann tespit ve niyetlerini özetlemesi açısından dikkati çeken 22 Mayıs 2008 tarihli raporun çar- pıcı noktalan şöyle: Erdoğan ve Gül yasaklanablllr: Büyük ihtimalle Anayasa Mahkemesi'ne götürülen da- va, AKP'nin kapatılması ve Erdoğan ve Gül de dahil başlıca yöneticilerinin parti üyeliklerinin yasaklanmasıyla sonuçlanacak. Dava sonbaharda sonuçlanacak: AKP'nin laiklik karşıtı faaliyetleri nedeniyle açı- lan dava gelecek yılın başına kadar sürebilir. An- cak bizim "en iyi durum" değerlendirmemize göre dava sonbaharda sonuçlanacak. Erdoğan Basbakan olmayablllr: Gül de yasaklanırsa, cezası ancak Cumhurbaşkanlığı görevi sonuçlandıktan sonra uygulanabilecek. Nihai sonuç, Erdoğan'ın makamına oturmama riskini de içerir bir şekilde hükümette bazı deği- şikliklere gidihnesi olacak. Plyasalarda oynaklık artacak: Siyasi belirsizliğin, büyümenin daha da yavaşlaması, aşın mali bozulma ve yapısal reformlann durması gibi daha yüksek bir risk ortamıyla beraber gerçekleşmesi, bizim gelecek aylarda küresel risk ortamının daha da bozulacağına ilişkin kaygılanmız da dikkate alındığuıda, yerel piyasalardaki çalkantılann gelecek 6-9 ayda artmasına neden olacak. Ayasofya (üstte) Tac Mahal (solda) Sidney Ope- ra Binası (sağda). Ayasofya ikinci oldu LONDRA (ANKA) - Turistlere ziyaret etmeleri tavsiye edilen "Dün- yanın başhca 20 binası" listesinde Istanbul'daki Aya Sofya Müzesi ikinci oldu. Listede Hindistan'da bulunan Tac Mahal birinci, Ayasof- ya ikinci, Avustralya'daki Sydney Opera Binası ise üçüncü sırada yer aldı. tngiliz The Telegraph Gazetesi, se- yahat konularında uzmanlaşmış DK Eyevvitness Travel kuruluşu taraftndan turistler için hazırlanan "Dünyanın başhca 20 binası" listesini yayımladı. Listede aynca Venedik'teki St. Mark Kilisesi, Londra'daki Parlamento Bi- nası, Paris'teki Pompidou Merkezi, Barcelona'da Kutsal Aile Kilisesi, Yunanistan'daki Partenon ve Fas'taki 2. Hasan Camii de bulunuyor. Mantar gibi çoğalan özel eğitim merkezleri, öğrenci kapmak için yanşa girdi Engelliler üzerinden6 rant' EMRE DÖKER tZMÎR - lzmir'de engelliler üzerinden yürütülen " r a n t " kavgası Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nı harekete geçirdi. Kentte iki yıl önce 70 olan engelli ço- cuklara eğitim veren kurum sa- yısının bugünlerde 140'a çıktı- ğı anlaşıldı. Devlete ait Konak Rehberlik Araştırma Merke- zi'nde (RAM) görevli 17 reh- berlik uzmanından 7'sinin, en- gelli çocukları, eşi, babası ve ya- km akrabalannın açtığı özel eğitim kurumlanna yönlendir- diği savlanıyor. Son yıllarda "mantar gibi" çoğalan özel eğitim merkezle- ri, devlete ait rehabilitasyon merkezlerinden öğrencileri kap- mak için yanşa girdi. RAM'lar- dan yönledirilen öğrenci başına ayda 376 YTL para alan özel eğitim kurumlarının, bu ne- denle kentin kenar mahallele- rinde "engelli çocuk avına" çıktıklan belirtiliyor. Rehberlik Araştırma Mer- kezleri'ndeki komisyonlar, ço- cuklann özel eğitim kurumla- nna gidebilmeleri için rapor hazırlıyor. Akrabaya yönlendiriliyor Merkezde çalışan rehberlik uzmanları, çocuğun durumuna bakarak özel eğitim kurumla- nnda öğrenim görebileceği yö- nünde rapor hazırlıyor. Sosyal güvencesi olan ve özel eğitim merkezine yönlendirilen her çocuk başına özel merkeze 376 YTL ödeniyor. Devlete ait rehberlik merkezlerinde hafta- da 30 saat eğitim alan engelli öğrenci, aynca komisyon uygun görürse özel eğitim kurumlan- na gönderiliyor. Könak RAM'da çalışan 17 uzmandan 7'sinin akrabalan- nın özel eğitim kurumu sahibi olduğu öğrenildi. Merkezdeki Savaş Dede'nin eşinin üzerine Lerzan Eğitim Merkezi, Çağlar Aras Çakıroğlu'nun kocası Gökhan Çakıroğlu üzerine Karabağlar'da özel eğitim mer- kezi, Volkan Hazır'ın eşi Ük- nur Hazır üzerine Arya Özel Eğitim Merkezi, Aysel Yal- çın'ın babası İıııaııı Yalçın üzerine Yalçınlar Özel Eğitim Merkezi, Aygen Sancar'm ko- casının üzerine Atasanlar Eğitim Merkezi ve aynı kurumda geçi- ci görevle gelen Hande Kap- lan'ın kocasmın üzerine de Zir- ve Eğitim Merkezi bulunduğu belirlendi. Müfettişler araştırıyor Yaşanan gelişmeler üzerine Milli Eğitim Bakanlığı mü- fettişlerinin îzmir'e geldiği ve kentteki engelli merkezlerinde yaşanan sorunlan araştırdığı bildirildi. Eğitim-Iş îzmir Şubesi Özlük ve Hukuk Sekreteri Mahir Ar- tıktay, kentteki özel eğitim ku- rumlannın daha çok öğrenci kapabilmek için etik olmayan bir yanşa girdiklerini vurgula- yarak, "Engelli bireylerin üze- rinden rant kavgası yürütü- lüyor. Özel eğitim merkezle- ri, RAM'ın çıkışına araçlar- la gelerek çıkışta öğrencileri kapmak için yarış yapıyorlar. Varoş mahallelerde kapı ka- pı engelli çocuk arıyorlar. Konak Rehberlik Araştırma Merkezi'nde 7 öğretmenin akrabalannın özel eğitim ku- rumu olduğu belirtiliyor. Mil- li Eğitim Müdürlüğü'ne so- ruyoruz. Bu savlar doğru mu? Bunun artık önüne ge- çilmesi gerekiyor" dedi. Bu arada soruşturmanın sağ- lıklı yürümesi açısından Konak Rehberlik Araştırma Merkezi Müdürü Nimet Tavas'ın, öğ- rencisi olmayan Haydar Rüştü Öktem Lisesi'ne müdür yar- duncısı olarak görevlendirildi- ği öğrenildi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Milli irade! Tarifleri de şöyle: "Herkes milli iradeye ram olmakzorundadır." Bunun Türkçesi şu: Halk bizi seçmiştir. O zaman bizim dediğimiz doğrudur. Biz ne yaparsak yapalım, yargı bize ka- rışamaz! Bu yaklaşımın ayrıntılarına girmeden önce "milli irade"ri\n sözlük anlamını aktaralım: "Ulusça kullanılan ve hiçbir gücün etkileye- meyeceği kuvvet." Genel kabul gören her sözlükte, miili iradenin tanımı böyle. AKP'nin tarifi ise yukarıda aktardı- ğımız gibi; seçimlerde tek başına iktidara gelen milli iradeyi de tek başına temsil eder! Mademki sözlüklü yazıyoruz, "ram olmak" sözcüğünün anlamını da aktaralım: "Boyun eğmek, itaat etmek." ••• Sözlükten çıkıp AKP kulislerine girelim... Yıllardır savaş halindeki Suriye ile Israil'in ara- sını bulmak için "mekik diplomasisi" zemini ol- maya girişen AKP, Ankara'da kendisinden ol- madığını düşündüğü bütün kurumlara karşı sa- vaş ilan etmiş durumda. Bu gidişle, AKP yakın ge- lecekte Ankara'daki devlet kurumlarıyla BM özel temsilcileri aracılığıyla görüşecek. Akla çok uzak olmayan bir durum... Ram olmaktan gidersek; ülke içinde herkes AKP'ye ram olacak... AKP de kayıtsız şartsız AB kurumlanna ram olacak... Sonuçta ne olacak? Türkiye, Ankara'dan yönetilmeyen bir ülke haline gelecek. Konunun bu yani büyük bir "giz" de değil! AKP'nin yeniden milli iradeyi dayatması biryan- dan çaresizliğinin de ürünü. Oysa tarifini anlat- tığımız milli irade herhangi bir partinin tekelinde olamaz. Yeri gelmişken soralım; AKP'nin geçmişteki uzantıları muhalefetteyken milli iradeyi nasıl ta- nımlıyordu? Şöyle: Eğer iktidar partisi bu takımın işine gelmeyen bir uygulama içine girmişse, hemen çıkıyorlardı; "Eyhükümet, milletine ters düşme... Buyaptığın, milletin değerlerine ters!" Geçmişte bunun pek çok örneği var. Bu mantık özünde halka saygı da değil. Tam tersine, millet iradesini istediği gibi tanımlamak, istediği gibi kullanmak! ••• AKP bundan sonra ne yapar? Başkentte bu tür durumlarda verilen yanıt kı- sadır: Bugüne kadar yaptığını! AKP bugüne kadar ne yaptı? Bütün kurumlara hükmetmeye girişti. Edöme- diğini yıpratmaya ve işlevsizleştirmeye çalıştı. Bu- nun da işlemediği durumlarda o kurumun işlevini başkasına verdi... Aynı şeyi yargıya karşı uygulamak istiyor.' Bil- dirilere sert yanıt veriyor. Karşı yanıt da aynı sert- likte olunca "milli irade arkamda" diyor! Basit bir davranış biçimi olarak aktardığımız bu durum, aslında hem AKP'yi hem Türkiye'yi ön- görülmesi güç ortamlara itebilir. Yukarıda sorduğumuz soruyu şöyle de değiş- tirebiliriz: Köşeye sıkışan kişi ne yapar? Deyim yerindeyse, aynı durumdaki kedinin yap- tığını yapar... Rasgele tırmalar... önümüzdeki günlerde AKP'den daha ileri çı- kışlar beklenebilir. Ama bu çıkışların yargıya etkisi olmaz! ankcum@cumhurlyet.com.tr 1ÖLÜ, 400 YARALI, 70 BİN EVDE HASAR Çiny i bu kez artçı deprem vurdu PEKİN/YANGON (AA) - Merkez üssü Sı- çuan eyaletinin kuzeydoğusundaki Qingchu- an'da dün şiddetli bir artçı deprem meydana gel- di. Devlet televizyonu, başkent Pekin'de de şid- detli şekilde hissedilen artçı sarsıntının bü- yüklüğünün 6.4 olduğunu, ilk belirlemelere gö- re 1 kişinin öldüğünü, 400 kişinin yaralandığını, 70 bin evin de yıkıldığım açıkladı. ABD Jeo- lojik Araştırma Kurumu tarafindan ise depre- min büyüklüğü 5.8 olarak duyuruldu. 12 Mayıs'ta Çin'in Sıçuan eyaletini vuran dep- rem felaketinde belirlenen ölü sayısı ise 63 bine yaklaştı. Hükümet sözcüsü Fuo Veinim, gaze- tecilere yaptığı açıklamada, son tespitlere göre ölü sayısının 62 bin 664 olduğunu belirtti. Sözcü, ka- yıp sayısının 23 bin 775, yaralı sayısının ise 358 bin 816 olduğunu söyledi. Önceki resmi açıkla- mada depremde ölü sayısı 60 bin 560, kayıp ki- şi sayısı ise 26 bin 221 kişi olarak verilmiş, can kaybının 80 bini aşabileceği belirtilmişti. 266 saat sonra hayata merhaba Çin'deki depremin üzerinden 266 saat geç- mesine rağmen, dün bir kişi enkaz altmdan sağ çıkanldı. Devlet televizyonu, Mianzhu kentinde 80 yaşındaki kısmi felçli Xiao Zhihu adlı bir erkeğin, enkaz altmdan canlı kurtanldığını bildirdi. Evinin sütunlan altında kalan Zhi- hu'nun, eşi taranndan beslendiği için hayatta ka- labildiği belirtildi. Öte yandan BM Genel Sekreteri Ban Ki-mo- on dün, Nergis kasırgasının yerle bir ettiği Myanmar'a yardım amacıyla düzenlenen ve 50 ülkenin yer alacağı konferansa katılmak üzere bu ülkeye geldi. Ülkedeki askeri yönetim, uzun bir süre ülkenin kapılannı yabancı yardım kuruluşlanna açmak istememişti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear