Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24 MAYIS 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 15
Londra merkezli Standard Chartered Bankası uyardı: 6-9 ay ekonomik mücadeleyle geçecek
Türkiye'nin 'altın çağı' bitti• Enflasyonun yüzde
12 olacağının dile
getirildiği raporda,
IMF çıpasının
yokluğunda hükümetin
işinin zor olduğuna
dikkat çekildi.
MURAT KIŞLALI ~
ANKARA - Londra mer-
kezli Standard Chartered Ban-
kası, "Büyüme Kırılganhğı"
başhklı raporunda "Türki-
ye'nin güçlü büyüme, düşen
enflasyon ve hızla iyileşen
mali durumdan oluşan 'altın
çağı'nın bitmiş gözüktüğü-
• Ekonomi geçen yılpotansiyelinin altında büyüdü.
Tanmdaki hasadın düşük kalmasmn yanı sıra 2006 kri-
zindeki faiz artışlannm etkileri ve 2007 boyunca faiz-
lerin vüksek seyreimesi de yatmmları hsıtlayarak, ön-
ceden patlayan inşaat sektörünü yavaşlattı.
• Son dönemdeki iiretim ve ihracat rakamlarınm yük-
sek çıkmasına karşm, hızlanan enflasyon veyeniden or-
laya çıkan politik belirsizlik ortammda, iş dünyası ve
tüketici giiveni ciddi biçimde ters yöne dönerken kre-
di büyümesi de daralıyor.
• Bu etkenlerin 2008 'in kalan bölümünde daha sıkı
para politikası, duralan banka kredüeri ve zayıflayan
küreselpiyasalar ile hirlikte Gayri Safi Yurtiçi Hası-
RAPORDAN
'Enflasyonyüzde 12 ye çıkar
la 'daki (GSYİH) büyümenin yavaşlamasına yol aça-
cağırıı düşünüyoruz.
• Enflasyonun üçiincü çeyrek itibanyla (temmuz-
ağustos-eylül) yüzde 11-12 seviyelerine çıkmasmı ve
Merkez Bankası 'mn faizleri, ilki l6Haziran 'daki top-
lantıda olmak üzere, gelecek 2-3 ay içînde 100 bazpu-
an daha (yüzde 1) arttırmasını bekiiyoruz.
• 2006 krizinin aksine, bu sefer vüksekfaiz oranla-
n kredi sıkılaştırması ve yavaşlayan küresel lalep ile
birlikte gerçekleşeceği için ekonomi açısmdan
t önemli oranda bir risk oluşluracak.
*Sıh bir IMF çıpasının yokluğunda, hükümetin
mali politikalarda "ayağınm kayması" olası gö-
züküyor. Yerel seçimlerin ve gittikçe daha olası ara se-
çim öncesinde hükümetin harcamalannın sıçraması risk.
• Siyasetin güç şartlarda devam etmesi, dış açıkfi-
nansmanınm helirsizliği, mali açıdan piyasalarm Tür-
kive ve güvenini kavbetlirivor.
• Dış açığın GSYİH 'nin yüzde 6 sı eivannda, yük-
sek seviyede seyretinesini bekiiyoruz. Geçen yıl bu açı-
ğın yüzde 60 'ı doğrudan yabancı yatırımlar ile kapa-
tılmıştı. Bu yıl bu kalem düşük gelecek.
nü" belirtti. Çok uzun dö-
nemde Türkiye'nin güçlü bir
potansiyel olduğımu ifade eden
banka "Ancak önümüzdeki 6-
9 ay, düşen reel gelir, dara-
lan krediler, yavaşlayan AB
taiebi ve politik belirsizlik ne-
deniyle ekonomik mücadele
ile geçecek" değerlendirmesi-
ni yaptı. Standard Chartered'm
22 Mayıs 2008 tarihli raporıı
"Tüketici ve iş dünyasuıda
güvenin azalması ekonomiyi
tehdit altıııa soktu", "Merkez
Bankası açmazda", "Seçiııı
öncesi mali disiplinin sigor-
tası mı patladı?", "lhracat-
çılar için Amerika'daki ya-
vaşlama değil Avro'nun za-
yıflaması sorun olur", "Dış
açığın büyük kalması VTL'yi
kırılganlaştırıyor", "Önü-
müzdeki 6-9 ayda siyasi or-
tam zorlu geçecek" bölümle-
nnden oluştu.
SENDİKALAR YASAS1
AKP'nin
ILO
manevrası
OLCAY BÜYÜKTAŞ
AKP hükümeti, Ulusararası Çalışma
Örgütü'nün (ILO) konferansı öncesine
yetiştirmeye çahştığı Sendikalar Yasası
ile göz boyamaya hazırlanıyor.
Sendikalar Yasası ile Toplu İş Söz-
leşmesi Grev ve Lokavt Yasası'nda dc-
ğişiklik öngören yasa önerisi, dün
TBMM Sağlık ve Çalışma Komisyo-
nu'nda görüşüldü.
Çalışma yaşamı ıızmanlannm görii-
şüne göre,teklifköklü değişiklikler içer-
miyor. ILO denet;inı organlarının ele§;
tirdiği çok sayıda scndikal yasak devam
ediyor.
Teklifte yer alan kısmi değişiklikler
anayasa ile 2821 ve 2822 sayılı yasa-
larda yer alan esaslı yasaklan ortadan
kaldırmaktan çok uzak. Teklif grev ya-
saklarının bir kısmının kaldınlmasını
öngörüyor ancak milli güvcnlik gc-
rekçesiyle grev erteleme mekanizma-
sına dokunmuyor.
Grev yasaklarının daraltılması vc şe-
hir içi taşınıacılık ve özel okullarda gre-
ve olanak tanınması pratik açısmdan an-
lam taşımıyor. Çünkü Türkiye'de fiilcn
gı-ev hakkı yok. Grev hakkı hükümetin
iki dudağı arasında ve hükümet istedi-
ği grevi milli güvenlik ve genel sağlık
bahaneleriyle erteleyebiliyor (yasakla-
yabiliyor). Teklifte bu konuda bir de-
ğişiklik yok. Türkiye'deki grcv ertele-
me mekanizması kaldınlnıadan grev
hakkından söz etnıek münıkün değil.
Bankacılık ve öğretmenlere grev ya-
sağı kalkmıyor. Sadece özel okul öğ-
retmenlerine grev yasağı kalkıyor. Ban-
kalarm ise grev sırasında çalışmalanna
olanak tanmıyor. Bankalarda grev ya-
sağımn kalktığı iddiası doğru değil.
9 MÎLYONA ÇIKTI
KETde hak
sahibi artıyor
Ekonomi Servisi - Tasfiye halinde-
ki Emlak Bankası'nın Yönetim Kuru-
lu Başkanı Zeki Sayın, Koııut Edin-
dirme Yardımı (KEY) hesaplannda hak
sahibi sayısımn 9 milyonu bulacağını
söyledi. Sayın, "Bu ay sonu itibanyla
elimizde hiçbir evrak kalmayacak,
hak sahibi listelerini göndereceğiz"
dedi. Tasfıyeye ilişkin kanun uyann-
ca, kunımlann, ödemelere ilişkin lis-
teleri 28 Şubat'a kadar Tasfiye Halin-
deki Emlak Bankası'nın KEY birimi-
ne iletmesi gerektiğini hatırlataıı Sayın,
bu tarihe kadar gönderilen listeleri ka-
bul ettiklerini, dalıa sonra gönderilen lis-
teleri reddettiklerini açıkladı.
1996'da Türkiye'de 4 milyon dola-
yında sigortalı vardı, o dönemdeki
devlet memuru sayısıyla birlikte 7.5
milyon eivannda sigortalı bulunuyor-
du. Sayın, hak sahibi sayısımn 9 mil-
yon çıkmasmı ise şöyle açıkladı:
"Bütün sorun, o dönemde çalışmış
olanların tespit edilmesinde. Zama-
nın çok geçmiş olması ve bazı evra-
kın kaybolması veya arşivlerden bu-
lunamaması sorun oluyor. Bu ayın
sonunda bizde hiçbir evrak kalma-
yacak. Burada mükerrerlik yok.
Tuzla'da
kapatmaya
karşı
yürüyüş
Ekonomi Servisi - İş kazalannm önlenmesi
konusunda bir hayli ağır davranan işveren, tcr-
sane kapatılmasma karşı çıkılması konusunda ol-
dukçarefleksifbir şekilde hareket etti. Tuzla ter-
saneleri dün ender görülen göstcrilerden birine
sahne oldu. Gemi Mühendisleri Odası'nın baş-
kanlığında yüriitülen ve Gcmi Sanayicileri ile
Tuzla'da örgütlü Türk-lş'e bağlı Dok Gemi-lş
Sendikası'nın desteğiyle 3 bin eivannda kişinin
TUZU EKMEK
S0FRAS1
....MEKLE
Başta Selah
Tersanesi
işçileri olmak
TERSANE
KAPATILMAZ
katılımıyla tersanc kapatılması kinandı.
Ağırlıkh olarak "İş Kazaları Dursun, Tersa-
neler Kapatılmasın" sloganının atıldığı yürü-
yüştc, "Bölücüler Tuzla'daıı Elini Çeksin"
pankartlan da görüldü.
Dok Gemi-lş Başkanı Necip Nalbantoğlu,
Gemi Mühendisleri Odası'nın liderliğinde ya-
pılan yüriiyüşe kendilerinin de destek verdiği-
ni dilc gctirerek, 500'iin üzerinde işçinin çalıştığı
Selah Tersanesi'nin kapatılmasmın işçileri te-
dirgin ettiğini, özellike taşeron çalışanların iki
gündür yevmiye alamadığını, durumlannın
belirsizliğini koruduğunu dile getirdi. Yüriişü-
ye başta Selah Tersanesi işçileri olmak üzere ör-
gütlü tersanelerden işçilcrin yanı sıra gemi sa-
nayicilerinin de katıldığmı dile getiren Nal-
bantoğlu, tersanelerdc bölücülerin bulundu-
ğuna inanmadığını vurguladı.
İ$ CİNAYETLERİNİN SORUMLUSU AKP'
Istanbul Haber Servisi - KESK lstanbul Şubeler Platfonnu,
TMMOB İl Koordinasyon Kurulu, İSMMMO, Limter-lş Sendikası,
lstanbul Tabip Odası'nın da aralannda bulunduğu meslek örgüt-
leri gerçekleştirdikleri ortak basuı toplantısıyla Tuzla tersanelerindeki
iş cinayetlerinin sorumlusunun AKP hükümeti olduğunu vurguladı.
Ortak açaklamada Tuzla'daki cinayetlcrle igili olumlu bir adım atıl-
madığı takdirde Çalışma ve Sosyal Güvcnlik Bakanı Faruk Çelik
hakkında suç duyurusunda bulunulacağı belirtildi.
BAKANA CÖRE 'DIŞ MİHRAKLAR' İŞÎIM İÇİNDE!
KOCAELİ (Cumhuriyct) - Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer
Çağlayan, Tuzla'da mcydana gelen işçi ölümleriyle ilgili olarak
Türkiye dışmdaki mihraklann büyüyen sanayiyi engellcmek için
bu tür provokasyonlan yapabileceğini dile getirdi. Çağlayan, "Bir
provokasyon var mı? Bunun da iyi kontrol edilmcsi gerekir"
diye konuştu. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen
de bakana yanıt olarak "Sorumluluk başkalarına atılarak Tuz-
la'da ölümler önlenemez, sorumlu mihrak hükümeftir" dcdi.
Goldman Sachs, petrolün 141 dolar düzeyinde seyredeceğini öngördü
Yiiksek fiyata sorumlu aramyor
Ekonomi Servisi - Uluslararası pctrol fıyatlarmın
bu yıl yüzde 40'm üzerinde artış gösterereİc 135 do-
larlık zirveyi gömıcsi, yükselişin arkasındaki neden-
lcr konusunda merak uyandırmaya başladı. Dünyanın
en büyük petrol tüketicisi konumundaki ABD'nin Ha-
zine Bakanı Henry Paulson petrol fıyatlarındaki
yükselişin arkasında yatan nedenin arz-talep denge-
sizliği olduğunu savunurkcn Petrol Ihraç Edcn Ülke-
ler Örgütü (OPEC), petrol fıyatlarınm rckor kırması-
mn arz-talep dengesiylc hiçbir ilgisi olmadığını, yük-
selişin arkasındaki scbebın spekülasyon ve zayıf do-
lar olduğunu öne sürdü. Fiyat artışlannm nedeni, arz
ve talep dengesizliği mi spekülasyon mu tartışmala-
n sürerken dünyanın beşinci büyük petrol üreticisi Ve-
nczüella'nın Devlet Başkanı Hugo Chavez de önce-
ki gün, petrol fiyatlanndaki yükseliştcn OPEC'in de-
ğil, ABD'nin açgözlü talebinin sorumlu olduğunu sa-
vunmuştu.
OPEC, arz-talep dengcsi gerektimıedikçc üıctımi de-
ğiştinneye niyetli değil. Pehol fıyatlannın, temel
göstcrgeler dışmdaki faktörlcre bağlı olarak artmaya
devam edeceğini düşünüyor ve eylül ayındaki olağan
toplantıdan öncc toplanmaya gcrck gönnüyor.
Güler: 40 dolarlık köpük var
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, şu
andapetrolün fiyatında varil başırıa 40 dolarlık bir
köpük olduğunu belirterek "Bu giderek de artıyor,
45 dolara kadar çıktı. Bunun sebebi maliyet değil ta-
mamen siyasi çatışmalar. Bunlar belki dünyada sos-
yal sorunlara sebep olacak " dedi.
İŞTE ÖNEMLİ NEDENLER
• Dolann diğer önemlipara birimleri karşısmda
değerinin düşmesi.
• ABD Merkez Bankası 'nin geçen vıl ağustos or-
tasından itibaren faiz oranlarını düşürmesi son-
rasmda emeklilik ve hedge (vüksek riskli) fonlar-
daki yaünmların emtiaya yönelmesi.
• Fiyatların yükselmesinde dünyanın enfazlapet-
rol lüketen ülkeleri ABD ve Çin 'in petrole olan ta-
lebinin büyük etkisi bulunuyor.
• Dünya petrolünün üçte birinden fazlasım
üreten OPEC 'in, fiyatların düşmesini engellemek
için 2006 'nin sonunda petrol üretimini azaltmaya
başlaması düşiisü engelledi.
• Dünyanın sekizinci büyükpetrol üre-
ticisi Nijerya 'dapetrol üretimi, petrol en-
düstrisine yönelik saldınlar
nedenivle Şubat 2006 'dan
buyana kesintiye uğru-
yor. Dördüncü büyük
ihracatçı tran 'm, nük-
leer programı nede-
niyle Batılı ülkelerle
yaşadığı gerginlik,
petrol tüketicilerinin
tran 'ın petrol arzına
ilişkin kaygılannı ar-
tırıyor.
Dünyada ham petro-
lün toplam tüketimin
yaklaşık dö'rtte biri tek
başına ABD'ye ait.
ABD'yi sırasıyla Çin,
Japonya, Rusya ve Al-
manya izliyor.
THEY
BNDEPENDENT BUSINESS
azaumaya
Is the worid aboul to be running on er
Dünyadapetrol
bitiyormu?
tngiliz The lndependent ga-
zetesi, petrol rezervlerinin azal-
dığma dair işaretlerin belirgin
hale gelmesi ve ham petrol fi-
yatlanmn vanl başına 135 do-
lara çıkması nedeniyle "Dün-
yada petrol bitfyor mu " sortt-
sıınu gündeme getirdi. Gazete
manşett rıiiği haberde,
dünyanın öndc gelen enerji
gözleıncisi Uluslararası Ener-
ji Ajansı 'nin (1EA) artan lale-
he kargm petrol sanavisin'm
bu taîepleri kıirşıtayabibneye-
teneğinin azaldtgma işaret et-
mesinin rahatsı: edici boyuf-
larda olduğunu yazdt. önceki
gün IEA tarafından bu konuda
yapılan uyunnın 13 gün bo-
yunca sürekli fiyatın rekor dü-
zeye çıkmasınayol uçtığının ifa-
de edildiğiyazıda, IEA 'nin baş
ekanomisfi Falilı Birol 'un pet-
rol sektöriinün "ycni bir ener-
ji dünya düz üne " girdiği şek-
lindeki söŞli fverilerek,
bu yeni düzendız artık arz ve ta-
lep dengesini sürdürmenin zor
olacağına dikkat çekildi.
İŞÇİNİN EYRENİIVDEN
ŞÜKRAN SONER
İşkembeden Atmak
Tuzla tersanelerinde ölümlerde kırılan rekorlar
nedeniyle kaçınılmaz iş kazaları üzerinden yapılan
tartışmalara, verilen fetvalara baktıkça içim kararı-
yor. Geçmişi, bugünü ile çok iyi bildiğim bir konuda
yazı yazmak, bu gerçekdışı, densiz tartışmalar
karşısmda bir işe yaramayacağını çok iyi bildiğim için
içimden gelmiyor. En sorumlu, en suçlular, en arsız,
gerçeği saptıran şantaj, tehdit içerikli açıklamalarla
öne çıkıyorlar...
İşkembeden atanların gerçekle ilişkisi olmayan
söyledikleri hiç değilse, akıl erdirememekten, ce-
halettendir. Kirli çıkarlar adına gerçekler bu kadar ağır
çarpıtıldığındatoplumsal olarak ödenen bedeller ne
yazık ki katlanıyor... Tersanelerdeki arkası kesilemeyen
iş cinayetleri, ne yazık ki buzdağının görünen, sak-
lanamayan yüzü...
Inanılacak gibi değil ama Tuzla'da dünya rekor-
larının kırıldığı iş cinayetleri karşısmda, sorumlu ama
elini taşın altına sokarak çözüm üretecek önlemleri
almaktan kaçınan AKP iktidarı, bedel ödemek iste-
meyen işverenler, iç ve dış mihraklann sabotajından
söz etmeye başladılar; gemi tersaneciliğinde
Türkiye'nin ulaştığı başarıyı kıskananlar kiralık katiller
tutarak sabotaj yapıp işçilerin ölümlerine yol açı-
yorlarmış...
Türkiye'de tersanecilik kamu elinde iken de dünya
piyasalannda yeri, birikimi olan bir üretim kapasitesine
sahipti. Çok da doğal; üç tarafı denizle çevrili, gemi
sanayiinde geçmişi, geleneği, mühendislik eğitimi, in-
san birikimi, pazarlama kapasitesi olan bir ülkeyiz. Ka-
mu tersaneciliğinde işçiler böyle zebilane ölçeklerde
ölmüyorlardı; çünkü kapatılan, peşkeş çekilen kamu
tersanelerinde, sendikalı, ücretleri yüksek, kalifiye, ter-
sane işçiliğinin güvenliği bilgisi verilmiş, kıdemli
işçiler ağırlıkh üretim yapılıyordu. Gemi üretim ka-
pasitesi ile tersane alanı arasında uyum söz konusuy-
du. Elbette kâğıt üstünde hep geçerli, var olan işçi
sağlığı ve iş güvenliği önlemlerine ilişkin yasal
düzenlemeler işyeri komiteleri aracılığı ile göreceli
denetleniyor, gereken asgari önlemlere uyulmaya
çalışılıyordu.
Sonra ne mi oldu? 12 Eylül hukuku, düzeninde,
sendikasız, uzman olmayan işçilerin çalıştırılmasının
düşünülemeyeceği bu alandaki üretim, özel ter-
sanecilik, Tuzla'ya taşınma, mafya düzeni patronaj
ilişkilerinde.. Erdoğan Hükümeti sözcüleri ile iş-
verenlerin ağızlarından düşürmedikleri ihracata da-
yalı, yüksek kapasiteli modern üretim, o lüks ve şık
gemiler, gelişen bir işkolu, kârlı yatırımcılık; kölelik
düzeninde, en ilkel ağırkoşullarda ucuz işçi çalıştır-
manın ürünü. Dünya rekorları kırılan işçilerin sadece
ölümleri üzerinden değil, her anlamda insan, işçilik,
sendikal haklarının gaspedilmesi sayesinde...
•••
özalizme karşı ünlü "Bahar Eylemleri" ile direnen
kamu işçilerinde başı tersane işçilerinin çektiğini bilir
misiniz? Tuzla'da özel tersanecilik, mafya patrona-
jı düzeninde, taşeronlar elinde yerleşip büyürken,
ülkemiz ve dünyada işçilik, sendikacılık geleneği en
köklü olan bu işkolunun işçileri, örgütlerini ayaktatut-
mak için çok direndiler, çok da ağır bedeller ödedi-
ler. önce eski sendikalı olanlar, sonra sendikaya üye
olmaya kalkışanlar bir bir işten atıldılar. Tabii kölelik
düzeninde ücretlerle birlikte, çalışma koşullarını
aşağı çekmenin durduğu bir nokta olamadı. Şimdi işv-
erenler, sorumlu bakanlar arsız arsız konuşuyor; işçi-
lerin alın teri, kanı üzerinden kazanılan paralar,
üretilen gemiler, çalıştırılan işçi sayısından çarpıcı
rakamlar veriyorlar. On binlerce işçiyi aç kalmak, iş-
siz kalmakla tehdit ediyorlar...
Türkiye'de bu mafya, kölelik, taşeronluk düzeni
içinde sosyal dampingde tek örnek elbette tersaneler
değil. Ama siz, kamuoyu, alınmayan işçi sağlığı ve
iş güvenliği önlemleri yüzünden yavaş yavaş ze-
hirlenerek, meslek hastalıklarından ölenleri bilmi-
yorsunuz ki... Yavaş zehirlenmelerden hastalanan-
ların, ölenlerin kayıtları tutulmuyor. Bir ünlü kurşun-
la çalışan fabrikamızın, bütününe yakın işçilerinin
kurşunla zehirlendiğinin ortaya çıkması, 1977 olayı
dün gibi belleğimde. Tabii fabrika da kapanmak
zorunda kalmıştı...
Ne oldu biliyor musunuz? Birkaç uyduruk, görü-
nen işçi sağlığı, iş güvenliği önlemi ile kapanan fab-
rika yeniden açıldı. Işsiz kalan işçi de kaderine razı
olup, yavaş zehirlenmeyi kader kabul etti. Sonra
meslek hastalıkları hastahaneleri kapatılıp meslek
hastalıklarının kaydının yapılmaması, müfettişlerle iş
cinayetlerinin saptanmaması düzenine geçildi.
Tuzla'daki fark, çok olumsuz koşullardaki üretimde
ölen işçilerin saklanamaz olması. Geçici toplumsal
duyarlılık. AKP, mafyalaşmış patronaj bu duyarlılığı
unutturabilirlerse, yine iş kazaları ile ölüm rekorları
kırılan örneğin inşaat setörüne benzer bir durum
yaratılacak. Bu düzen böyle devam edecek.
Türkiye iş kazalarına bağlı meslek hastalıklarında
dünya rekorunu olumsuzdan hep kıran, kayda geçi-
rilmeyen meslek hastalıklannda ise dünyada en iyi du-
rumdaymış gibi görünerek bir diğer rekora koşması
ile, vahim durumunu bu çelişkiyle kanıtlamış bir ülke.
Kimin umurunda?..
soner@cumhuriyet.com.tr
Dreamliner uçuşa hazır
Boeingfinnası, yük-
sek teknolojiye sa-
hip, dünyanın ağır-
lıkh olarak kompo-
zit maddeden üreti-
len ilk uçağı 787 Dreamliner 'ıpiyasaya sürmeye ha-
zırlanıyor. Kabini en yakın rakibinden 38 cm. da-
ha geniş olan ve yolculara dahafazla kişisel alan
sunacak olan 787'nin ayrıca 13 bin lOOmetreyük-
seklikte uçarken, yolculannın sadece 1830 metre-
deki basıncı hissedeceğine, buyüksekliğin, diğer tüm
ticari uçaklarm kabin basıncından yaklaşık 600 met-
re daha az olacağına da dikkat çekilivor.
Şişecam grevi 3 Haâran
y
da
Kristal-lş Sendikası, Şi-
şecam 'da grev uygula-
ma tarihini 3 Haziran
2008 olarak belirledi. Grev uygulama kararı
yaklaşık 5 bin cam işçisini kapsıyor. 10 Ocak
2008 'de başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmele-
rinde ücret ve sosyal haklar, işe giriş ücreti ve iyi-
leştirme maddeleri ile toplu işçi çıkarma, ihbar
öneli, ikramiye ve geçici iş göremezliködeneği gi-
bi idari maddelerde anlaşma sağlanamadı. Grev
karannm almdığı 9 Mayıs 2008 'den buyana Cam
İşveren Sendikası 'nin hiçbir adım atmaması, ınü-
zakerelerden uzak durması ve ağırdan alması ne-
deniyle 3 Haziran 2008 tarıhinde grev uygula-
masına karar verildi.
KRİSTAL-İŞ