25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
. . , Cumhuriyet lmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Gcncl Yayın Yönetmeni: İbrahiın Yıldız • Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) • Haber Merkczi Miidürü: Hakan Kara lstihbarat: Cengiz Yıldırını O Ekonomi: Ha- san l'ıiş • Dış Haberler: Ozgür Ulusoy • K.ültür: Egemen Berköz • Spor: Abdüjkn- dir Yücelman # Makalclcr: Sanıi Karaören • Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Bilgi-Bcl- ge: Edibe Bugra Yayın K.urulu. İllıan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkaıı Yardımcısı), Orhan Eriııç, Hikmct Çelinkaya, Şiik- ran Soııcr, Ibmhinı Yıldız, Orhan Bursalı, Mııstafa Balbav, Hakan Kara. Ankara Temsilcia: Muslufa Balbav Aiatiirk Bulva kanlıklarTel: 4195020 (7 hat), Fak.s. 4195027 • Izmit zık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: V silcisi: Çctin Yijenojjlu, Iniinü Cd. 5 S. Aksoğan !ş Faks: 3631215 9 Antalya Temsilcisi: Ahınct Oruçuğl danı Yıldız Apaıimını B Blok No: 80/5 Tel: 0242 248(X Yayımlayan ve \'üııt'lim Yeri: Yeni GOn Haber Ajansı Basın vc Yaymcılık A.Ş, Prof. Nurettin Ma/lıar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şı$li/lslunbul Tel: 343 72 04 Yaygın sûreli yayın Hııskı: Dl'C Doğan Mcdya Tcsisleıi Hoşdera Yıılu 34850 Esenyurt lstanhul Dagıtıın: YAYSAT Doğan Mcdya Te? (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) islcn Hoşdere 34850 Esenyurt lstanbul 23 No: 125, Kat: 4, Ba- 9 Idare Miidürü. Hüscyin Gürer 9 Malı Işlcr: Bii- emsilasi: Scrdar Kı- lcııl Ycner 9 Ssttş: Fazilet Kuza 9 Cumhunyet Rek- 8745 9 Adana Tem- lam: Genel Müdiir: Özlem Aydcn 9 Genel Müdür Yar- Kal 1 Tel: 3631211. dımcısı: NazendePalTel: (0212)251 98 74-75/251 lu Cumhunyet Mcy- 98 81 -82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon: (0212) 7 Faks: 0242 2430509 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 4AYIS 2008 Imsak: 3.40 Ögle: 13.08 Akşam: 20.31 Güneş: 5.32 Ikindi: 17.03 Yatsı: 22.14 GUNCEL CÜNEYT ARCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada Yardımcı Çiçek Cemil'in açıklamaları hükümetin yar- gıyı kendine bağlamaya çalışan kafa yapısını yansıtı- yor. Ne ki, hükümetin her haklı eleştiriyi veya girişimi dam- galamak için kullandığı iki öğeden birinden yoksun bir açıklamayaparak... Bu hükümet sorumluluğunu örtmek ya da sorum- luluğunu başkalarına, örneğin muhalif seslere yükle- mek istediği zaman karşı söylemlerin, eleştirilerin ya ideolojik ya da siyasi olduğunu söylüyor. Hükümet adına konuşan Çiçek Cemil, şükürler ol- sun bu kez doğruları vurgulayan Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun eleştirilerine ideolojik damgası vurmadı. Tuhaf bir mantık, tutarsız bir karşı saldırı sergiledi. Öyle açıklamalar ki; yüksek yargıyı gerçekleri kesin ve sert bir dille kamuoyuna açıklamaya zorlayan, yargı- ya siyaseti bulaştıran, yargı konusunu soruna dönüş- türen bu hükümet değil sanki... ••• Çıkmışlar orta yere, çamur at izi kalsın anlayışı ile Yar- gıtay'ın bir siyasi parti gibi davrandığını söylüyortar. Yüz- süzlüğün daniskası! Bir yandan yargıya saygıdan söz edeceksin, beri yan- dan bağımsızlığını ve tarafsızlığını korumaya çalışan ve bu nedenle kamuoyuna geniş bir açıklama yapmak zo- runda kalan Yargıtay'ın siyasal amaçlarla hareket et- tiğini öne süreceksin... Tek yorumu var bu tutumun, bu anlayışın: Kel başa şimşir tarak! Ya da gerçekleri sıralayan açıklamayı dam üstünde saksağan diye tanımlayacak, inandırıcı olmayan açık- lamalarla gerçekleri çürüteceğini sanacaksın! Anlaşılan yandaş medya, yandaş devlet kadroları, yandaş bir alay yalaka, kurum yetmiyor bu iktidara. Bir süredir, üstelik sinsi kimi yöntemlerle yandaş yargı ya- ratma çalışmalannı Olli Rehn'ler şakşaklıyor. Joost La- gendijk gibi hem kel hem de fodul bedava avukatlar savunuyor. Sonunda Yargıtay Başkanlar Kurulu'nu içeriden dı- şarıdan yargıya yönelik saldırılara dört sayfa dopdo- lu sert yanıt vermek zorunda bırakıyorlar. ••• AKP kodamanları dışında iktidarın yargıya müdahale etmediğini söyleyen yok. Iddianamenin açıklanmasından bu yana geçen sü- reçte, Anayasa Mahkemesi'ni kapatmaya karşı karar almaya zorlayan demeçleri, açıklamaları sanki başta RTE, AKP kodamanları yapmamış gibi Anayasa Mah- kemesi'nin rahat bırakılması çağrısında ve uyarısında bulunan Yargıtay Başkanlar Kurulu'nu Yüksek Mah- keme'yi etkilemeye çalışmak ve hukuk dışı davranmakla suçluyorlar. Ellerinden gelse Anayasa Mahkemesi'nin -tabii Başkan Haşim Kılıç'la iki üç üyesi dışında kalan- üye- lerini, kafalarına uygun kişilerie tez elden değiştirecekler. Yargıtay'ın açıkladığı gibi, "dilediği her şeyiyapabilme yetkisini halktan aldığı gibi şaşırtıcı inançla, Türk yar- gısını etkileme gayretine girmek suretiyle, kapatma da- vasında lehe sonuç alma heves ve yöntemler" kulla- nıyorlar. Bilinen bir gerçeği yineliyor Yargıtay. Başsavcı'ya yö- neltilen suçlamalar "akla, mantığa ve hukuka aykın" di- yor. Yüzde 47'yi kaba kuvvet olarak kullanan AKP'de ak- la, mantığa ve hukuka aykın davranmak olağan... Ak- la, mantığa ve hukuka uygun davranmaları zaten ola- naksız. Oysa, bir (bu) iktidarın Yargıtay'a, yargıya saldırması bir çeşit harakiri. Belki de kurtuluşun yolu. ABD'LÎ GENERAL PETRAEUS 'İran'a askeri müdahale son çare' ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - ABD'nin Irak'taki ko- mutanı General David Petraeus, ABD'nin lran'ı nükleer faaliyetlerinden vazgeçirmek için "son çare" olarak nitelendirdiği askeri müda- haleden kaçınarak diplomatik ve ekonomik bas- kıyı arttırması gerektiğini söyledi. Senatonun Silahlı Kuvvetlcr Komitesi'nde konuşan Petraeus, Irak'ta asker sayısının azal- tılması konusunda yıl sonuna doğru görevden ay- nlmadan önce tavsiyede bulunabilcccğini beliıtti. Iraklı güvcnlik güçlerinin bu yıl tünı bölgelerde denetimi ele almasının olası görünmcdiğini bil- diren Petraeus, Irak güvenlik güçleriyle ilgili bu hedefe 2009 yılında ulaşılabileceğini, önümüz- deki ekinıde yapılması planlanan yerel seçimlerin de kasım ayına ertelenebileceğini kaydetti. "Su- riye'nin gizli nükleer faaliyetlerini" can sıkı- cı olarak değerlendiren Petraeus, ABD'nin Su- riye'yi, bölgede nükleer silahlanma yanşı baş- latma, teröristleri barındırma ve Lübnan'da is- tikran baltalamaya çalışmanın, kcndisine hiçbir fayda sağlamayacağı hususunda ikna etmesi gerektiğini kaydetti. Petraeus, lran konusunda da, ABD'nin İran'a diplomatik ve ekonomik baskıyı arttırması ve "son çare" olarak nitelediği olası bir askeri müdahaledcn kaçınması gerektiğini söy- ledi. Petraeus, lran'ın üzerindeki mevcut ulus- lararası baskının şimdiden lran enerji piyasası- m etkilemiş göründüğü savundu. FİKRET DRĞLIOĞLU HT VHRIŞLRRİ 1. KOŞU: F: Salkımkız (10), P: Eccgül (5), PP: Ceydagül (3), S: Ayk (1). 2. KOŞU: F: Beybey (4), P: Luxon Tü- kenmez (1). PP: Yasemin Kız (14), S: Feyza Nur (11). 3. KOŞU: F: Rodekaya (6), P: Cankızım (3), PP: Şivankızı (9), S: Balkiraz (2). 4. KOŞU: F: Zuluthanım (11), P: is- migül (5), PP: Prensesim (7), S: Yanıaç Gülü (10). 5. KO- ŞU: F: Biber (2), P: Pardon My Dust (4), PP: Flavio (6). S: Kerem paşa (3). 6. KOŞU: F: Copper Rock (6), P: tnce Efe (2), PP: Three Angels Men (4), S: New Girlfriend (9). 7. KOŞU: F: Stamen (1), P: Dorukyele (3), PP: Memuş De- dem (4). S: Benlıur (6). 8. KOŞU: F: Karadut (4), P: Feri- i ™ 1 a a u m m9. KOŞU: F: Beycesu (14), P: Tuğrul Tekin (7), PP: Akbahar (2), S: Dağşimşeği (9). " 2 B 4 6 8 B 2 4 8 4 8 14 7 2 8 Komisyona bilgi veren Nalbantoğlu, Tuzla'da işçilerin kayıt dışı çalıştınldığını söyledi '2 işçiden 1'i sigortasız' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Dok Gemi-lş Sendikası Genel Başkaru Necip Nalban- toğlu, Tuzla'daki tersanelerde herhangi bir işle ilgili eleman ih- tiyacı doğduğunda kahvehane- lerden toplanan insanlarla şir- ketler kurulduğunu söyledi. Nal- bantoğlu, "Kahvcde bulunan en akıllı adam kendini taşeron Uan ediyor. Köyüne telefon açı- yor. Hiç denizi görmenıiş, hiç gemi görmcmiş, hatta gemiyi tahtadan zanneden insanları telefonla çağırıp, 25-30 kişilik bir ekip kuruyor, işe başlıyor" dedi. Meclis Araştırnıa Komisyo- nu'na bilgi veren Nalbantoğlu, son 5 yılda kendi işlevselliğinin üzerine çıkan scktörde çalışan sa- yısının 5 binden 30-35 binc çık- tığını söyledi. Tuzla'daki tersa- nelerde kadrolu çalışanlann 5-6 katının alt yüklenicilerde görev yaptığını, sorunun da bundan kaynaklandığmı anlatan Nalban- toğlu, "Son 10 yılda 61 ölünıle spnuçlanan iş kazası olmuş. Ölenlerin 60'ı taşeron çalışam" dedi. Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanlığı'nın verilerine göre tersanelerde çalışan işçi sa- yısının 17 bin 500 olduğuna, ama Tuzla'da çalışan işçi sayısı- nın 35 bini bulduğunu söyleyen Nalbantoğlu, "Her iki kişiden bi- ri sigortasız veya herkesin 2 gü- nünden birinin sigortasız ol- duğu ortaya çıkıyor" diye ko- nuştu. Limter-lş Sendikası yönetici- lerinin dinlendiği toplantıda Ko- misyon Başkanı Mehmet Do- maç'ın sendika yöneticilerine gösterdiği tavır gerginliğe ne- den oldu. Limter-lş Sendikası Genel Baş- kanı Cem Dinç, 1360 üyeleri bu- lunduğunu, sendikalarına üye olan işçilerin işten atıldığını söy- ledi. Limter-lş Sendikası Genel Sekreteri Kamber Saygıh'ysa tersaneler bölgesinde çoğu işçi- lerin sigortasız çalıştınldığını be- lirterek, "Geçen günlerde ölen LİMTER-İŞ 'ÖLÛMLER MİT'LİK' DtYEN KAPTANOĞLU'NA TEPKİLİ 'Ne biliyorsan kamuoyuna açıklay • Baştarafı 1. Sayfada biliyor" açıklamaları eleştirildi. Açıklamada, "Tuzla tersanelerinde işçiler göz göre göre ölüme gidcrken; sorunun doğrudan nıu- hatabı olan tersane patronları sorunları çöz- mek yerine tehditlerle işçilerin, sendika- mızın, basınm ve kamuoyunun sesini boğmak istiyorlar. Kaptanoğlu'na çağrımız, emniyet müdürüyle birlikte ne biliyorsa kamuo- yuna acilen açıklasın.. çün- kü her an yeni bir işçi 'öldürülebilir'" denil- Kaptanoğlu'nun sözleri ve lstanbul 'Valisi'nin Selah 'Tersanesi'ni kapat- ' ma karannın amacmın 'kamuoyunu yanılt- mak ve 16 Ila/i- ran'daki grevin etkisi- i ni kırmak" olduğu sa- ^ vunulan açıklamada, görüşlere yer ve- rildi: "Bu bir ka- yıkçı dövüşüdür, sendikamız asla bu dövüşün ta- rafı olmayacak- i tır. Sendikamız 16 yıldır ter- sanelerin ka- patılması için değil, tersine, patronlarının azami kâr hırsına, kuralsızhğına, yasadışı- lığına karşı yaşam hakkı için mücadele ediyor. tnsanca çalışma koşulları için mü- cadele ediyor. Hükümet ve devlet erkânı ter- sane patronlarına söz geçiremiyorsa görcv sendikamızın ve tersane işçilerinin üzerine düşmüştür. Sözlerini 16 Haziran'da söyle- yecektir. Sendikamız ve tersane işçileri 16 Haziran'da greve çıkmakta kararlıdır. Ta- leplerimiz kabul edilene kadar hiçbir şey bi- zi mücadelemizden vazgeçiremeyecek." A İLELER EYLEM YAPACAK Tuzla'da ardı ardına eş, ağabey ve akrabala- rını kaybeden tersane işçilerinin aileleri önü- müzdeki pazar günü Kartal'da protesto göste- risi yapacak. Limter-lş'ten yapılan yazılı açık- lamaya göre Tuzla'daki iş cinayetlerinin, işçi ai- leleri ve çocuklarımn yaşamlannı derinden et- kilediği belirtilerek, "Her gün eşleriyle, ba- balarıyla ve kardeşleriyle vedalaşarak onları çalışmaya gönderiyorlar, akşam ise dönüş- lerini bekliyorlar. Tünı bunlara evlerine gi- recek ekmek ve yaşamlannı sürdürmek için katlanıyorlar. Şündi tersane işçi aileleri ve ço- cukları bir araya geldiler basın açıklaması yapıyorlar. Tersane işçi ailelerinin ve ço- cuklarımn bu çığlığına kulak verin" denildi. Tüm duyarlı kamuoyunun desteği beklenen ba- sın açıklaması 25 Mayıs Pazar günü saat 13.30'da Kartal Meydanı'nda gerçekleştirilecek. işçinin sonradan sigortalı ya- pıldığını öğrendik. Primlerine baktık; spor-toto gibi. 1-0-1-1- 0-1...." dedi. Komisyon Başkanı Domaç, Dinç'in "Türkiye'deki iş kazaları önlenebilir" diyerek kazalara ilişkin ömek vermesine tepki gösterdi. Saygılı'nın, "Bi- zim orada 1360 üyemiz var. Bunlarm içinde 20 yıllık olan da var, 3 aylık olan da. Biz orada hâkimiyet kurmak istiyoruz" sözleri üzerine Domaç, "Ne de» mek bu anlamadım? Orada ne lıâkimiyeti kurulacak? Dev- let hâkim oraya" iddiasında bu- lundu. Limter-lş Sendikası Genel Başkanvekili Hakkı Demiral'ın "Siz oraya bir kere gidip ince- liyorsunuz ve orayı tanıdığını- zı söylüyorsunuz. Biz 20 yıldır oradayız, biz orayı tanımıyor muyuz?" demesi üzerine Do- maç, "Sizler politika yapabi- lirsiniz ama Meclis'te değil" dedi. TBMM Genel Kurulu'nda dün gündern dışı söz alan CHP ls- tanbul Milletvekili Mehmet Se- vigen de, iktidar milletvekilleri- ne seslenerek "Bir gün başkal- dırıp, meydan okuyun. Başba- kan'a gidin... Niye biri çıkıp, hükümet e yanlış yaptığını söy- lemiyor?" diye sordu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in işçilere sahip çıkmadı- ğını anlatarak "tşçisine sahip çıkmayanın o koltukta otur- ması haramdır" diye konuştu. SENDÎKALAR EMNÎYETÎN HAZIRLADIĞI 1 MAYIS RAPORUNA TEPKİ GÖSTERDÎ Sadece 2polis güç kullanmış 1 Mayıs'ta çıkan olaylarda polis orantısız güç kullanmış, cop- lanan, gaz yiyen çok sayıda işçi ayaklar altına alınmıştı. lstanbul Haber Servisi - Emni- yet müfettişleri, 1 Mayıs'ta îstan- bul'da emekçilere biber gazı ve coplarla saldıran binlerce güvenlik görevlisinden sadece 2 polisi "oran- tısız güç" kullandıklan gerekçesiyle sorumlu buldu. Raporun gerçeği yansıtmadığını belirten işçi ve me- mur konfederasyonlan ise yasal mücadelelerini sürdüreceklerini yi- neledi. 1 Mayıs İşçi Bayramı'nda Tak- sim ve Şişli'de çıkan olaylarla ilgili başlatılan inceleme tamamlandı. Emniyet Müdürlüğü bünyesinde kurulan komisyonun hazırladığı ön raporun ardından görevlendiri- len müfettişler, olaylarda sadece iki polisin "oranüsız güç" kullandığını belirledi. Bahçclievler Emııiyet Müdürlüğü'nde görevli olan bu iki polis memuru hakkında idari ve ad- li soruşturma açılması istendi. ENDİKALAR TEPKİLİ DİSK Başkanı Süleyman Çele- bi, "Birkaç koldan yürüyen suç duyurumuz olacak. Bunlardan biri bireysel anlamda. Kurumsal anlamda da DİSK açısından hem ulusal, hem de uluslararası (AİHM dahil) bütün süreçleri kapsayan bir girişimde buluna- cağız" dedi. KESK yöneticisi Sev- gi Göyçe dc 2 polisin bu kadar bü- yük şiddeti yapamayacağını vur- gulayarak, "Sadece iki tane kamu görevlisinin, polis memurunun bu kadar şiddeti gerçekleştirebilme ihtimali yoktur. Çünkü bu Is- tanbul'un geneline yayılan bir şiddetti. Sadece bir vakadan iba- ret değildi" diye konuştu. Küçük'ün yanında görüntülenen kişinin Isviçre'de yaşayan bir Azeri genci olduğu belirtildi Fotoğraftaki Ârslan değil iddiası Haber Merkezi - Danıştay saldırısı- nı Ergenckon suç örgütü ile ilişkilendi- ron Veli Küçük ile Alparslan Arslan'ı aynı karede gösteren fotoğraftaki kişinin Alparslan Arslan olmadığı ileri sürüldü. Aydınlık dergisinin haberinc göre Danıştay saldırısını Ergenekon suç ör- gütü ile ilişkilendiren fotoğrdf olduğu ile- ri süriilcn ve Küçük ile Arslan'ı aynı ka- rede gösteren fotoğraftaki kişinin Da- nıştay saldırganı Arslan değil, Azeri uy- ruklu 'Mehmet' isimli bir genç olduğu ileri sürüldü. İP Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, Aydınlık dergisinde yer alan açıklamalanna gö- re 5. Dünya Azerbaycanlılar Kongresi sı- rasında Küçük'ün yanında görüntülenen kişiye ait 3 ayn fotoğrafi medyaya gös- terdi. Gültekin, "Arslan olduğu iddia edilen kişi, halen tsveç'in Stockholm kentinde yaşayan Mehmet adlı Aze- ri gençtir. Alparslan Arslan'ın ts- veç'ten vize aldığına dair bir kayıt da yoktur" dedi. Eski Nahçivan lçişleri Ba- kanı Siyavuş Mustafayev'in de kendi- lerini doğnıladığını savunan Gültekin, fo- toğraflara bakıldığında resimdeki kişi ile Arslan arasındaki farklann açıkça gö- rüleceğini söyledi. Haberde şöyle dcvam edildi: "Fo- toğraftaki kişinin Arslan olmadığı, 20 Mayıs 2005'te yapılan Kongrede çe- kilen diğer dört ayrı fotoğrafla da sa- bittir. Fotoğraflar, 'Arslan gibi kanıt' diyerek şişirilen balonu patlatmak- tadır. Kongreyi düzenleyen Dr. De- rahti, 'Kongreye Tüıkiye'den bir kişi ka- rıldı, o da Küçük' dedi." Fotoğraf Milliyet'ten ahnmıştır. GUNDEM MUSTAf A BA1BAY • Baştarafı 1. Sayfada Bunun başlıca sommlusu kim? Hiç kuşku yok ki hükümet ve hükümetin poli- tikalarına göbekten bağlı zirve kurumları. AKP, kendisine Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hükümeti gözüyle bakmıyor. Sorun da buradan kaynaklanıyor. Kaderin cilvesine bakın ki; Yargıtay'ın bildiri ya- yımladığı gün, iki açıklama daha vardı: Avrupa Parlamentosu (AP) ve Avusturya Cum- hurbaşkanı Heinz Fischer'den... AP Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten şöyle buyurdu: "Ben Türkiye'deki kadar özgür savcı görmedim!" AKP destekçiliğinin de bir sınırı var... Fischer ise şuradan girdi: "Biz ırkçı parti hakkında bile dava açmadık." lyi, güzel, açmadınız da iktidar yaptınız mı? Yapmadınız... Neden? AB ülkelerinden gelen baskıyla, seçimden birinci çıkmasına karşın bu partinin işini bitirdiniz. Bir an- lamda dava açmanızı gerektirecek durumu ya- ratmadınız! ••• AB'den gelen açıklamaların içeriğine alışığız... Asıl vurgulamak istediğimiz şu: Aynı gün yapılan bu üç değerlendirmeyi AKP iki- ye ayırdı; dışarıdan gelenler, içeriden gelenler... Dı- şarıdan gelenlere ses çıkarmadı, hatta sevinerek izledi... İçeriden gelene saldırdı! AKP elinden gelse, "yargı taşlama" törenleri ya- pacak! Istesek bir araya gelmezdi, ama aynı gün ya- şanan bu üç ayrı durum, AKP'nin gerçek yüzünü biraz daha açığa çıkardı. Yargıtay açıklamasının ardından ilk tepkiyi Ada- leti Dağıtma Bakanı verdikten sonra AKP kadro- su kendi içinde bir değerlendirme yaptı. Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, TBMM'de basın toplan- tısıyla yargıya yüklendi: "Yargı taraf olmuştur. Siyasetyapmaktadır." Siz yargıya dışarıdan-içeriden her türlü baskı- yı yapacaksınız, yargı kendisini korumaya ve ge- linen noktanın ne anlama geldiğini açıklamaya gi- rişince "Sus" diyeceksiniz! Bu noktada devreye girebilecek iki kurum var..dı: Köşk ve TBMM Başkanlığı... Onlar da AKP'nin kurumu görünümünü pekiş- tiren davranışlar sergileyince böylesi bir işlev üst- lenme ağırlığını yitirdi. ••• Yürütme-yasama-Köşk sahibi AKP'nin bu tu- tumu karşısında Türkiye'nin "devlet" olmasını sağlayan öteki kurumları, kendilerine yönelik bir adım atıldığında "dik durarak" yanıt vermeye ça- lışıyorlar. Bunun bir örneğini, üniversitelerde türbanın ser- best bırakılması için başlatılan anayasal girişimin ardından rektörierde gördük. Üniversitelerarası Ku- rul'un koordinatörlüğünde rektörler, hükümetten gelen tüm baskı ve saldırılara karşın direndiler. Şimdi de yargı kurumu kendisini koruma ka- rarlılığında görünüyor. Son sözümüz şu: "Yönetememe" tartışması içinde değerlendiril- mesi gereken bir kişi daha var; Anayasa Mahke- mesi Başkanı Haşim Kılıç! Kılıç, başkan olarak mahkemenin gündemini tek başına belirleme yetkisine sahip. Raportör Osman Can'a "Bir hafta içinde raporu yaz, getir" diyecek de yazmayacak! Olanaksız... Ama Can, 80 günde yazdı! Türban kararı zamanında verilseydi başka tür- lü olabilirdi... Kılıç, mahkemenin ve Türkiye'nin dengeleriyle daha fazla oynamamalı! ankcum@cumhurfyet.com.tr Türkiye taarruz uçagı üretecek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türki- ye'nin, müşterek taarruz uçağmın üretimi ve desteklenmesine katılmasına dair uluslararası sözleşmenin onaylanmasına ilişkin yasa tasan- 81, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Ta- sanya göre, Türkiye, dünyanın en büyük sa- vunma projesi olan 250 milyar dolarlık Müşte- rek Taarruz Uçağı (JSF) programmın üretimi, desteklcnmesi ve sürekli iyileştirilmesine de ortak olacak. F-35 olarak da bilinen Müşterek Taarruz Uçağı, 2010'da teknolojik ve ekono- mik ömrünü tamamlayacak bir kısım F-4 ve F- 16 uçaklannın yerine kullanılacak. Tuncel'in örgüt davası • tstanbul Haber Servisi - DTP lstanbul Mil- letvekili Sebahat Tuncel'in terör örgütü PKK üyesi olduğu iddiasıyla yargılandığı dava, ta- nıklann dinlenmesi için ertelendi. lstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Tuncel'in avukatı Baran Doğan, tanık olarak dinletmek istedikleri Abdullah Demirbaş'ın hasta olduğunu belirtti. Doğan, diğer tanık Du- hok Belediyesi Turizm Müdürü doktor Serbest Raşit'in ise adli sözleşme uyarınca Irak'ta tali- matla ifadesinin almmasını istedi. Mahkeme heyeti tanık Abdullah Demirbaş'a yeniden da- vetiye çıkanlmasma karar verirken Raşit'i sa- vunma tanığı olarak dinlemekten vazgeçti. HADEP'i basma davası ertelendi • lstanbul Haber Servisi - Kapatılan Halkın Demokrasi Partisi'nin lstanbul il ve Şişli ilçe teşkilatı binalanna girerek iki kişiyi yaraladığı iddiasıyla yargılanan Zeki Genç'in 10 ile 31 yıl arasında hapis cezasına çarptmlması istendi. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi. Başka Kiiltürevrnden çagrı • lstanbul Haber Servisi - Başka Kültürevi'nin yedinci, Başka Kültür Sanat Dergisi'nin birinci yılını kutlamak üzerc, 28 Mayıs Çarşamba ak- şamı saat 20.30'da tstiklal Caddesi'ndeki Ba- lans'ta bir gece düzenleniyor. Kültürevinden yapılan çağnda, "Eşit, özgür, adil bir yaşam is- temini sinemadan müziğe, edebiyattan fotoğrafa ve kültür-sanat dergisi ile somutlayan bizler, sizleri başka bir geceye davet ediyoruz" denildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear