22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21 MAYIS 2008 ÇARŞAMBA HABERLER Sabah-atv satışında krediyi onaylamayanlann kamu bankası yönetiminden tasfiye edildiğini açıkladı Yılmaz'dan çarpıcı iddiaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'nin Sabah-atv satışıyla ilgili Başbakan Tayyip Erdoğan hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması, CHP ve MHP blokunun 134 oyuna karşın AKP grubunun 318 oyuyla reddedildi. Erdoğan göz ra- hatsızlığı nedeniyle görüşmelere ka- tılmazken CHP liden Deniz Baykal, Erdoğan'a "14 Kasım 2007 günü sa- at 22.55'te Prag'a hareket etmeden önce Ankara'da VIP salonunda bu işe talip bir işadaınıyla baş başa gör- üştünüz mü" dıye sordu. Yüce Di- van'da yargılanan ikinci başbakan olan Mesut Yılıııaz Meclis kürsü- sünden yaptığı ilk konuşmada iddia- lara ilişkın Meclis soruştunnası açıl- ması gerektiğini söyledi. "thale için kredi veren kamu bankalanndan bi- rinin yönetim kurulundaki iki üye- sinin kredi kararına iınza atmadı- ğını, sonradan bu üyelerin tasfîye edildiğini" açıklayan Yılmaz, "Bun- ları biliyor muydunuz" diye sordu. Baykal, konuşmasının başmda gö- rüşmelere katılmayan Erdoğan'a "geç- miş olsun" dileklerini iletirken "Keş- ke sorularımı ona sorabilseydim" dedi. Sabah-atv ihalesi ile ilgili süre- ci özetleyen Baykal, Erdoğan'a ko- nuştuğu işadamlanna "Hiç bu ihale- den vazgeçin" deyip demediğini sor- du. Baykal, "Ön yeterlilik başvuru- su 19 Kasım'da sona erdi, 14 Kasım TURBAN DAVASI Haşim Kılıç'tan şaşırtıcı tavır • Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, türba- nın üniversitelerde serbest bırakılmasını amaç- layan anayasa değişikliğinin iptali istemiyle açılan davanın ne zaman gündeme alınacağı sorusuna "Arkadaşlanmın düşüncelerini alıp gündeme öyle koyacağım" yamtını verdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, yükseköğretimde türbanı serbest bırakmak amacıyla yapılan anayasa değişikliğinin iptali istemiyle açılan davayı, üyelerin düşüncesinı aldıktan sonra gündeme koyacağım bildirdi. Kılıç herhangi bir süre belirtmedi. Haşim Kılıç dün Yüksek Mahkeme'ye gelişinde gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasını amaçlayan anayasa değişikliğinin iptali istemiyle açılan davanın ne zaman gündeme alınacağının sorulması üzerine Kılıç, "Arkadaşlanmın düşüncelerini alıp gündeme öyle koyacağım" dedi. Haşim Kılıç'ın Referans Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can ve gazeteci Erdai Sağiam ile yaptığı söyleşideki "tnanın, çıkacak karar ne olıırsa olsun, görcceksiniz lıeııı demokrasimiz, hem laikliğimiz hem de hukukumuz bu süreçten çok daha güçlenmiş olarak çıkacak. Vc yine inanın, bu söylediğim temenni değil!" sözleri dc dikkat çekti. Raportör Osman Can tüıban davasında geçen hafta raponınu tamamlayarak başkanlığa teslim etmişti. Can raporunda, iptal isteminin reddi yönünde göriiş bildirmişti. Raporun üyeler açısından bağlayıcılığı bulunmııyor. • Sabah-atv satışına ilişkin Başbakan Erdoğan hakkında verilen gensoru önergesinin gündeme alınması AKP oylanyla reddedildi. CHP lideri Baykal, Erdoğan'a "Ön yeterlilik başvurusu 19 Kasım'da sona erdi, 14 Kasmı 2007 günü saat 22.55'te Sayın Başbakan, Prag'a hareket etmeden önce, Ankara'da VIP salonunda bu işe talip bir işadamıyla baş başa görüştünüz mü? diye sordu. Eski Başbakan, bağımsız milletvekili Mesut Yılmaz ise ihaleyle ilgili iddialann araştınlması için Meclis soruştunnası istedi. 2007 günü saat 22.55'te Sayın Baş- bakan, Prag'a hareket etmeden ön- ce, Ankara'da VTP salonunda bu işe talip bir işadamıyla baş başa gör- üştünüz mü? Cevabını duymak is- terdim. Başbakan başka firnıalar- la da görüştü, sonunda ihaleye ka- tılan tek fîrma kaldı. Başbakan'ın yapacağı açıklamalar önem taşı- yor. Geçmişte, 'Görüşmedim' deyip sonradan kabul ettiği durumları biliyoruz. Ben Türkiye Cumhuriyeti' Başbakam'nın bu kadar somut bir soruya doğru cevap vereceğini bek- liyorum" dıye konuştu. Baykal: Çıkar çatışması Baykal, iki kamu bankasınm yıl- lardır faaliyet gösteren bir gazete ve televizyona 750 bin dolarlık "proje kredisi" vermesinin de anlaşılmaz ol- duğunu söyledi. Baykal, "Kredinin te- minatı ne? Sabah-atv satış değeri- nin yüzde 70'i... Hangi banka, ken- disinc tcminat olarak gösterilen malın bedelini kredi bedeliyle eş ka- bul eder" diye sordu. Satış olayında tipik oir "çıkar çatışması" dununu ol- duğıuıa da işaret eden Baykal, "Ban- kaların genel müdürü Başbakan'ın emrinde, Başbakan onların sicil amiri. Bankanın kredi vereceği şir- ketin genel müdürü Başbakan'ın damadı. Bu kadar kaba, sorum- suzca, kurallara aykın bir uygula- mayı hiç görmedim" dedi. Önerge sahibı olarak söz alan CHP Gnıp Başkanvekili Kemal Kılıçda- roğlu da Erdoğan'ın ihaleye müdahale ettiğini kanıtlayabileceklerini belirtti. AKP Gnıp Başkanvekili Nurettin Canikli ise atv-Sabah satışını savun- maya çalıştı. CHP hükümetleri döne- mindeki kamu bankası bataklanndan ömek verebilmek için 1977'li yıllar- dan ömek veren Canikli, CHP'nin his- sedarı olduğu ve 4 üyeyle temsil edil- diği tş Bankası'nın Doğan grubuyla or- taklaşa girdiği POAŞ ihalesini aldık- lannı söyledi. Rize'den bağımsız milletvekili se- çilen eski Başbakan Mesut Yılmaz, adını anmasalarda da "Adnan Men- deres'ten sonra Yüce Divan'da yar- gılanan tek başbakan olduğu için" konuşmacılann kendisiyle ilgili sa- taşmada bulunduğu gerekçesiyle söz aldı. Yüce Divan'da ihaleye fesat ka- nştırma vc "yandaş medya oluştur- ma" suçlamasından suçsuz bulundu- ğıuıu belirtcn Yılmaz, ancak mahke- menin bir başbakanın bu tür ihaleler- le ilgilenmesini doğru bulmadığını anımsattı. Sabah-atv ihalesiyle ilgili çok ciddi ıddialar bulunduğunu, bun- lann araştınlması gerektiğini kayde- den Yılmaz, "tddialar var. Başbakan füanca kişiye demiş ki 'Sen buna ka- tılma'. Benim de kulağıma geldi, kiııı Çay davetinde buluştular Uzun süredir bir araya gelmeyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan basında çıkan haberlerin ardından dün gazetecilerin önünde kucaklaştı. Hayrünnisa Gül'ün Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer'ın eşi Margıt Fischer onuruna verdiği çay davetine Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan da katıldı. Abdullah Gül'ün Köşk'e çıknıasından bu yana araları açık olduğu belirtilen Hayrünnisa Gül ile Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı konutunda Bayan Ficher onuruna verilen çay davetinde bir araya geldiler. Ikili gazetecilere poz da verdi. Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Emine Erdoğan'ın Çankaya Köşkü'ndeki hiçbir davete katılmaması dikkat çekiyordu. Bu konudaki tartışmalar Ingiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in geçen hafta Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında da yenidcn gündeme gelmiş, konu nıedyada genişçe işlennıişti. Kraliçe'nin ziyaretinin ilk gününde Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Gül'ün verdiği eşli yemeğe Başbakan Erdoğan tek başına gelmiş, Emine Erdoğan katılınamıştı. Gezinin son gününde İngiltere Büyükelçiliği'nde verilen daveteyse Emine Erdoğan katılmış, ancak Hayrünnisa Gül gelnıemişti. (Fotoğraf:AA) AKP'nin Washington yönetiminin desteğini almak için yaptığı yoğun kulis sonuç vermedi AKP sadece nasihat aldı BAHADIR SELtM DİLEK ANKARA - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açtığı kapatma da- vasının ardından VVashington yöneti- minin desteğini almak için yoğun bir faaliyet başlatan AKP, beklediği des- teği bulamadığı gibi Başkan Yardım- cısı Dick Cheney'nin ekibinden kri- tik beş "nasihat" aldı. Cumhuriyet'in ulaştığı bilgilere göre AKP, Ankara'da Başbakan Tay- yip Erdoğan'ın beklediği mesajlann verilmediği temaslar sonrasmda Dick Cheney'nin ekibi ile VVashington'da temas kurdu. 30 Mart tarihinden son- ra VVashington'da beş-altı kez arka ar- kaya yapılan görüşmelerde AKP'liler, Washıngton yönetiminin kapatma da- vası konusunda net bir tavır almasını istediler. AKP'liler, daha önce ABD yönetiminde yeralmış, ancak şimdi dı- şanda olan bazı etkili isimlerin de açık- ça AKP'nin kapatılmasına karşı ol- duklarmı söylediklerini aktardılar. CHENEY EKİBİNDEN AKP'LİLERE: Radikal tslamcılara göz kırpan söylemlerden uzak durun ^ Türkiye'nin köklü kurumlan ile çatışmayın ^ Ortadoğu konusunda dengeli olun ^ Söylem ve uygulamalarınızla çelişmeyin • Gerginlikleri azaltıcı bir yaklaşım benimseyin. Ancak bu değerlendinneler, Che- ney'nin ekıbinde çok fazla kabul gör- medi. Bu sırada, AKP'ye yakın bazı isimlerin Türk-Ameriİcan Konseyi (ATC) toplantısını dafirsatbilerek ye- ni muhafazakâıiara yakın düşünce kuruluşlannda, "ABD, kapatma da- vasında net bir tavır almalı ve AKP'ye destek vermeli" yönünde kulis yaptığı bilgisi ortaya çıktı. Bu- nun üzerine, Cheney'nin ofısi, ABD Dışişleri Bakanlığı ile temas kurup Türkiye'ye ilişkin verilecek mesajlarda laikliİc vurgusu yapılmasını, kapatma davasında VVashington yönetiminin AKP'ye yakın durduğu yönünde bir görüntünün ortaya çıkmanıası için hassasiyet gösterilmesini istedi. Ardından ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, ATC toplantısın- da laiklik vurgusu yaptı. Bunun üze- rine de AKP'ye yakın isimler, yöne- tim üzenndeki etkili düşünce kuru- luşlan ve medya kanallan aracılığıy- la kulis faaliyetlerini yoğunlaştırdı. Ancak Cheney'nin ofisi, AKP'nin önde gelcn birkaç ismine net bir dil- le, "Radikal tslamcılara göz kırpan söylemlerden uzak durun, Türki- ye'nin köklü kurumlan ile çatış- mayın, Ortadoğu konusunda den- geli olun, söylem ve uygulamaları- nızla çelişmeyin, gerginlikleri azal- tıcı bir yaklaşım benimseyin" mesajı verdi. Bu gayri resmi mesaj, anında Başbakan Erdoğan'a ve Cumhurbaş- kanı Abdullah Gül'e iletildi. Bu mesajlann AKP'de cıddi bir ha- yal kırıklığı yarattığı da öğrenildi. Diplomasi kulislerine yansıyan bilgi- lere göre bu mesajlann verilmesinde AKP'nin yaklaşık son bir yıldır uy- guladığı politikalar ve içinde olduğu yaklaşım etkili oldu. Özellikle Gül'ün Köşk'e çıkmasından sonra AKP'nin gündeme getirdiği yeni anayasa ha- zırlığı, türbanın üniversitelerde serbest bırakılması gınşimleri, Hamas ile ya- kın dunna çabası ve Erdoğan'm Isra- il karşıtı tutumu, Washington yöneti- minin tavnnı yeniden gözden geçir- mesinde etkili oldu. Edinilen bilgile- re göre Ankara-VVashington arasındaki bu gayri resmi kulis trafığinden çoğu zaman Türkiye'nin VVashington Bü- yükelçiliği de haberdar edilmedi. Ya- pılan toplantılardan ya da alınan ran- devulardan Türk Büyükelçiliği son- radan haberdar oldu. olduğunu da biliyorum. Ama bun- lar doğru mu? Meclis'in bunu or- taya çıkarması lazım. Bakın size bil- mediğiniz bir olay daha söyleyece- ğim. İki kamu bankası var. Bun- lardan bir tanesinin yönetim kuru- lundaki iki üyesi, aylarca bu kara- ra imza atmamak için muhalefet ediyorlar. Genel kurulda ikisi bir- den tasfiye ediliyor. Yeni gelen yö- netim kurulu üyeleri, bu kredinin al- tına imza atıyorlar. Bunu biliyor muydunuz?" diye konuştu. Yılmaz: Zırhını çıkar... AKP'lilere de "1.5 sene başba- kanhk yapıp 3.5 sene denetlenen tek insan benim. Hakkımda denetlen- medik dosya bırakmadınız. Hepi- nize teşekkür ediyorum" diye ses- lenen Yılmaz, Erdoğan'ın "Allah'a şükür ki bizim hakkımızda yapılan yolsuzluk suçlaması değil" dediğini ammsatarak şunlan söyledi: "Sizin hakkınızda daha fazla yolsuzluk suçlaması yapılamıyor ki... Çünkü dokunulmazuk zırhınız var. Hele zırhınız çıksın bakalım o zaman ne- ler gelecek. O zaman sizler de ken- dinizi savunacak mısınız?" Yıl- maz' m bu sözleri CHP'liler tarafindan alkışlandı. Kuliste gazetecilerin soru- su üzenne CHP lideri Baykal da Yıl- maz'ın güzel bir konuşma yaptığını be- lirterek, "Tecrübe konuşuyor" dedi. AKP'DE DEMEÇ KRİZİ Günay: Konuşan ben değilim ANKARA/ANTALYA (Cum- huriyet) - Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ingiliz Haber Ajansı Reuters'a AKP'nin kapatma davası ile ilgili demeç veren ve ismi açıklanmayan bakanın kendisi ol- madığını belirtSrek "Ben böyle bir bakan olabileceğini düşünemiyo- runı. Tabii ajansı yalanlamıyo- rum ama eski bir bakan mıdır? Kendisine bakan süsü vermiş bi- risi midir bilmiyorum" dedi. Ada- let Bakanı Mehmet Ali Şahin de "Bu haberlere itibar etmiyorum" değerlendirmesinde bulundu. Bakan Ertuğrul Günay dün gaze- tecilerin sorulan üzerine, Reuters'ın ismini açıklamadığı bir bakana da- yandırdığı ve "AKP'nin birkaç ay içinde kapatılacağı" yönündeki haberine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: "Benim böyle bir günde- mim yok. Türkiye'nin de böyle bir gündemi olabileceğini sanmı- yorum. Birkaç yıl sonra herkes aklını başına devşirecektir. Tür- kiye'nin demokrasi içinde ilerle- meye ihtiyacı var. Türkiye'nin ekonomisi gelişecekse demokrasi içinde gelişecek. Türkiye tarihini ve geleceğini sahiplenecekse de- mokrasi içinde sahiplenecek. Biz- ler de kendi işimize bakalım. Ben de kendi işime bakıyorum." Şahin: Açıklansın Antalya'da "Yargı Reformu Strateji Taslağı"yla ilgili düzenle- nen toplantıya katılan Adalet Baka- nı Mehmet Ali Şahin Reuters mu- habirinin söz konusu bakan ya da milletvekilinin kim olduğunu açık- lamasını istedi. Şahin, "O kişi de böyle bir beyanatta bulunup bu- lunmadığını açıklasın, değerlen- direlim. Böyle ipsiz kuyuya taş atar gibi bir tartışma içersinde ol- mayı doğru bulmuyorum" dedi. 'Toptan iyi niyetli' Bakan Şahin, Meclis Başkanı Köksal Toptan'ın kapatmaya iliş- kin bir yol olabileceği yönündeki açıklamalanyla ilgili olarak ise şunlan söyledi: "Bunu Sayın Top- tan'ın iyi niyetli bir açıklanıası olarak görüyorum. Tabii ki her şey anayasal ve yasal çerçevede, Türkiye'nin altına imza koyduğu uluslararası sözleşmeler bağla- mında cereyan edecektir. Adalet ve Kalkınma Partisi ve onun hü- kümeti işbaşındadır. Hükümetin bir üyesi olarak buradayım. Türkiye'de yargı erkini omuzla- mış olanlarla birlikte, yargı sis- temini nasıl daha mükemmel hale getirebiliriz, bunun çalış- maları içindeyiz. Bizim işinıiz, görevde kaldığımız süre içinde milletimize hizmet etmektir." GLOBALpOLtTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU 1 Mayıs'tan Sonra Sol "Sol" çevrelerde "düşünme" çabalarının arttı- ğı görülüyor. Ancak 1 Mayıs'ın yarattığı son de- recede olumlu travmaya karşın "so/"un (liberal, sosyalist ve taklitçi kanatlarıyla) hâlâ 1980 son- rası döneme damgasını vuran "restorasyonun" ideolojik hegemonyasından kurtulamadığı söy- lenebiiir. Bu hegemonya hem kendi durumunu, hem ülke politikasını, özellikle de AKP'yi "dü- şünmesini" zorlaştırıyor. 1 Mayıs travması 1 Mayıs olayları, kimi "sol" (aslında liberal de- mokrat) çevrelerde AKP üzerine üretilen fante- ziyi büyük ölçüde yıktı. Sungur Savran "Radi- kal //«"de Ahmet Insel, Baskın Oran, Fuat Key- man'ın bu fanteziye yaptığı katkıları gayet İyi özetlemiş (11/05/08). Bu kişiler AKP'ye demo- kratik misyon atfetmişlerdi. 1 Mayıs, AKP'nin iş- çi sınıfı düşmanı yüzünü gözler önüne serdi. An- cak "so/"da canlanmaya başlayan "düşünme" sürecinde giderek yaygınlık kazanan bu sapta- malaryeterli değil. Nedense sol, AKP'nin 1 Ma- yıs'ta keşfettiği bu özelliğini, AKP'nin diğer bir grup başka özelllkleriyle ve diyalektik bir bütünlük içinde düşünmekten ısrarla kaçınıyor. Neoliberalizmin tetiklediği şiddetli bir ekono- mik ve politik kriz içinde hükümete gelen AKP, krizin açtığı toplumsal yaraları saran bir çizgi iz- lemek yerine, neoliberalizmin programını de- rinleştirerek uygulamaya devam etti. Bu yüz- den AKP'nin, kendini demokrasi yağına bulan- mış dinci popülist bir ideolojiyle ne kadar gizlerse gizlesin, işçi, emekçi ve alt sınıflara düşman bir parti olduğunu anlamak için 1 Mayıs'ı yaşamak gerekmiyordu. AKP yönetiminin Türkiye ekonomisindeki ya- pısal etkilerini, Ortadoğu halklarına yönelik ni- yetlerini görebilmek için acaba nasıl bir travma yaşamak gerekiyor? AKP bir taraftan bir eko- nomik, siyasi ya da doğal kriz anında, gerekti- ğinde ve uygun siyasi irade oluştuğu takdirde, emekçi kitleleri krizin yıkıcı etkilerine karşı biraz olsun korumak açısından önemli araçlar olan ka- mu işletmelerini yok pahasına, finansal yapıyı da ulusal (ülke sınırları içinde yaşayanlar ve kendi hükümetlerini seçenler anlamında) bir ekonomi yönetimini olanaksız kılacak biçimde elden çı- karmaya devam etti. Diğer taraftan AKP, ABD'nin bölge halkına savaş ve sömürüden başka bir şey getirmeyen projelerine gönüllü olarak katılma- nınötesinde, "yeni Osmanlı", "stratejik derinlik", "Müslüman Cumhuriyet" projeleri bağlamında bir taşeronluk görevi üstlenmeye son derecede is- tekli davrandı. "Sol", AKP'ye ilişkin değerlen- dirmelerine hâlâ bu görüntüyü almamakta "ne- dense" ısrar ediyor. Değerlendirilmesi gereken bir olgu daha var: "So/"un AKP çözümlemele- riyle, ABD ve AB muhafazakâr ve de liberal çev- relerinin, Pentagon raporlarının AKP ve Türkiye değerlendirmeleri "nedense" örtüşüyor. Restorasyonun direnci... Aslında "so/"un çok büyük bir kesimi açısın- dan bu örtüşmenin nedenleri bellidir. Birincisi, "sol", küreselleşme fantezisinin etkisiyle, em- peryalizm kavramını söyleminden çıkardı. Ikin- cisi, "sol", postmodemizmin "Aydınlanma ola- yına" yönelik eleştirisinin cazibesine kapıldı. Böylece bilimsel düşüncenin ve ilişkili "hakikat mjiminin" solun geleneği ve bundan sonraki var- lığı açısından ne kadar önemli olduğunu "unut- tu". Sol, demokrasi kavramı altında, yalnızca sı- nıflar üstü değil, aynı zamanda somut aidiyet- lere (dinsel, etnik, cinsel kimlik), kısmi sorunla- ra odaklanan, "yapıyı" hedef almayan, "yapının" sınırlarını veri kabul eden bir politika anlayışının etkisi altına girdi. Emperyalizm kavramını kullanmamakta, "de- mokrasi" ile "dini hakikat" rejimi arasındaki uyuşmazlığı görmemekteki ısrar, pratikte, ül- kede ve tabii öncelikle emekçi sınıfların "yaşam dünyasında" uluslararası kapitalizmin ve siyasal Islamın projeleri doğrultusunda dayatılan dö- nüşümlere gözlerin kapalı kalmasına yol açtı. Bu durum, "so/"un, "restorasyonun" ideolojik et- kisinden hâlâ sıyrılamamış olduğunu gösteriyor. Şu sıralarda, sol içindeki tartışmaların, bele- diye seçimlerine girerken uygun bir platform ("ça- tı partisi" filan...) arama çabası üzerinde yo- ğunlaştığı görülüyor. Yine görülüyor ki "so/"un bir kısmı geçen seçimlerde hemen hiçbir siya- si sonuç yaratmayan bir taktiği yeniden dene- mek istiyor. Bitirirken, bu tutumun bir tür ruh has- talığını (histeri) çağrıştırdığına dikkat çekerek, esas olarak şu soruyu vurgulamak istiyorum: Sol yerel seçimlerde (hangi biçim altında girerse gir- sin) hangi çizgiyi benimseyecek? Eleştirilerini ik- tidardaki AKP'ye mi yöneltecek, yoksa gerek- çesi (Hangi sınıf çıkarları adına? Hangi sınıflara karşı ve niye?) bir türiü teorize edilemeyen bir as- keri darbe korkusuyla küçük ve artık etkisiz bir CHP ile mi uğraşacak? erglny@tr.net http://erglnylldlzoglu.blogspot.com www.vakifbank.com.tr 444 0 724 Toprağınıza bereket katacak tarım paketi - Tarım ihtiyaç Kredisi VakıfBankBurası sizin yeıinlz
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear