25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 NİSAN 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İki Alevi köyüne atanan imamlar, daha sonra müftülükte görevlendirildi 7 Diyanet’ten ilginç atama Slovenya’ya gidiyor ? ANKARA (ANKA) TBMM Başkanı Köksal Toptan, Slovenya Parlamento Başkanı France Cukjati’nin davetlisi olarak bugün saat 11.00’de basın toplantısı düzenledikten sonra bu ülkeye gidecek. Toptan, beraberindeki parlamento heyeti ile birlikte Slovenya’ya yapacağı resmi ziyaretin ardından, 16 Nisan Çarşamba günü Almanya Federal Cumhuriyeti Kuzey Ren westfalya Eyalet Parlamentosu tarafından düzenlenecek, “Türk Gecesi” ne katılmak üzere Slovenya’dan ayrılacak. Toptan ve beraberindeki heyet, yarın Slovenya Meclis başkanı France Cukjati’yle bir araya gelecek. AYŞE SAYIN GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Eski Tas Eski Hamam Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon oranlarının, gerçekten enflasyonu yansıtmaktan uzak kaldığı iddiaları yeniden ve daha da yaygın bir biçimde tartışılmaya başlandı. İktidara yakın yapılaşma yüzünden, aynı kurumun işsizlik oranlarına da kuşku ile bakanlar giderek artıyor. Yıllık yüzde 4 enflasyon oranının “olsa olsa yöntemi” ile bile belirlenemeyecek düzeyde oluşu da esprilere konu ediliyor. Yılın ilk üç aylık dönemindeki fiyat artışları bile 12 aylık tahmini solladıktan sonra ortada ciddiye alınacak bir durum kalmadığı açıkça görülüyor. ??? Aradan geçen yüzyıllara ve ekonomideki görülmemiş gelişme iddiasına karşın, Türkiye’nin geleneksel ticaret yapılanmasının günümüzde de sürmekte olduğunu, yapılan açıklamalar ortaya koyuyor. Önce 410 yıl kadar geriye dönelim ve Sadrazam Sinan Paşa’nın padişah 3. Murat’a sunduğu arz tezkeresinden bir bölümü okuyalım. (Cumhuriyet/6 Şubat 1966) “... Kadı duacılarınızdan sual olundukta; şimdiye kadar koyun ve kuzuyu kasaplar satagelmiştir. Hâlâ ekâbirden (ileri gelenlerden) bazısının koyun ve kuzu satması mutad olup madrabazlığa başlamakla koyun hadden (normalden) ziyade pahaya çıkıp kuzu dahi bu zamanda nihayet 4050 akçeye bulunurken hâlâ (şimdi) 100 akçeye, 80 akçeye bulunur.) Yine 40 yıl önceki araştırmaya göre etler üreticiden çıkıp tüketiciye ulaşıncaya kadar 5 elden geçiyor. Celep, komisyoncu, toptancı, mutavarsıt ve perakendeci kasap. Son dönemde neredeyse sokak başında rastlanılan hiper ya da süper marketleri, Sinan Paşa’nın tezkeresinde andığı “ekâbir” tanımına sokarsak hiçbir şeyin değişmediği anlaşılıyor. ??? Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın 1 Nisan günü yaptığı açıklama da bu durumun somut bir belgesini oluşturuyor. Bayraktar, “ürünün üreticiden tüketiciye ulaşıncaya kadar geçtiği, halpazar ve market zinciri halkalarında önemli artışlara uğradığını” vurguluyor. Gazete sayfalarında kalan şu bilgileri veriyor. “Üretici ile tüketici arasındaki fiyat farkına baktığımızda yaş sebze ve meyvede yüzde 279’lara, kurutulmuş ürünlerde yüzde 170’lere, baklagillerde yüzde 246’lara ve hayvansal ürünlerde yüzde 176’lara kadar çıktığı görülmektedir. Görüldüğü gibi, üretici ve market fiyatları arasındaki makası, daha önceki açıklamalarımızda da ifade ettiğimiz gibi çok yüksektir.” ??? İşin ilginç yönlerinden biri de düşük enflasyon oranlarının pahalılık olmadığına ilişkin bir gösterge olarak sunulmaya çalışılması. Oysa açıklanan (ve gerçeği yansattığı kuşkulu) oranlar pahalılık olmadığını değil, pahalılığın ne kadar artması gerektiği yolundaki resmi görüşü gündeme getiriyor. Menkul kıymetler borsası da açıldıktan sonra ekonomik haberler soyutlaşıverdi. Muhabirlik günlerimizde bize “ekonomi haberlerinin okurun cebinden geçtiği” öğretilmişti. Bu nedenle de ayda bir kez, belirlenmiş yerlerdeki (örneğin Mısır Çarşısı) belirlenmiş dükkânlardan fiyatları alır, karşılaştırma yapardık. Bugün yalnızca TÜİK’in verileri ile yetinmek, beni şaşırtıyor. Bu yaklaşım, “Kimsede alacak güç kalmadı ki neyi araştıralım” anlamına geliyorsa bir şey diyemem ama yeniden sorarım “Pembe tablolar kimler için hazırlanıyor”? ANKARA Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Tunceli’nin Hozat ilçesine bağlı iki Alevi köyüne atadığı imamları, müftülükte görevlendirdiği ortaya çıktı. İmamların, tamamı Alevi olan köylerde “cemaatsiz” kalınca müftülüğe çekildiği belirtilirken, Diyanet, “mahallinde görülen ihtiyaç üzerine” imamların müftülükte geçici olarak görevlendirildiğini açıkladı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, TunceliHozat’a bağlı iki Alevi köyüne imam ataması tartışma yarattı. Kendisi de Alevi olan DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, konuyu soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. Hozat’a bağlı Uzundal ve Yenidoğdu köylerinde tek bir Sünni yurttaş bulunmadığı halde iki cami imamı atandığını belirterek, “Kadroları köylerde ? Konuyu TBMM gündemine getiren DTP’li Şerafettin Halis, ‘kadroları köyde görünen imamların nerede olduğunu’ sordu. Diyanet İşleri atamayı doğruladı. görünen imamların kendileri neredeler? Bu imamlar maaşlarını nereden ve kimden alıyorlar? Bugüne kadar Türkiye genelinde Alevi köylerine atanan kadrolu imam sayısı ne kadar? Bugüne kadar Türkiye genelinde Alevi köylerine atanan kadrolu Sünni imam sayısı ne kadardır?” sorularını yöneltti. Diyanet’ten soru önergesine gelen yanıtta ise Başkanlığın görevleri arasında cami yapmanın bulunmadığı, camilerin yurttaşlar ya da dernekler tarafından yapıldığı belirtilerek “Başkanlığımızın görevi, inşası tamamlanmış camilerin ibadete açılış beratlarını vermek, din hizmeti sunulmasını sağlamak amacı ile kadro taleplerini karşılamak, camileri yönetmek ve denetlemektir” denildi. Laiklik vurgusu Diyanetin yanıtında Tunceli Hozat’a bağlı Uzundal köyü cami imamhatip kadrosuna Akif Buşkun’un, Yenidoğdu köyü camisine de Rahim Toprak’ın atandığı; ancak, “mahallinde görülen ihtiyaç üzerine” Buşkun’un il müftülüğünde, Toprak’ın da Hozat ilçe müftülüğünde geçici görevle görevlendirildiği belirtilerek şu görüşlere yer verildi: “Başkanlığımıza ait taşra teşkilatı kadro cetvelinde bulunan imamhatip kadrosunda çalıştırılan personelin maaş ve diğer mali ve özlük hakları, hizmet gereği geçici olarak başka bir yerde görevlendirilseler dahi, atandıkları ve kadrolarının bulunduğu il ve ilçe müftülüklerince ödenmektedir. Yasa ve kanunların öngördüğü çerçevede ve laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, toplumu din konusunda aydınlatma görevini yerine getiren Diyanet İşleri Başkanlığı, hizmetlerini vatandaşlık esasına göre yürütmekte, vatandaşlar arasında da mezhep, meşrep vb. herhangi bir ayrım yapmamaktadır. Kadro imkânları ölçüsünde mahallinden gelen kadro taleplerini karşılamaya çalışan Başkanlığımızda, ne personelin ne de cami cemaatlerinin mezhebi, meşrebi vb. hususlarda istatistiki bir bilgi bulunmamaktadır.” MECLİS’TE BU HAFTA Mehmetçiğe bombaatar ? ANKARA (AA) Mehmetçiğe 40 milimetre otomatik bombaatar silahlar geliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) talebi üzerine, Çankırı Silah Fabrikası’nda, 20 kilogram ağırlığında otomatik bombaatar silah üretilecek. Daha önce 35 kilogram olarak üretimi planlanan otomatik bombaatar silahlar, TSK’nin talebi üzerine hafifletilerek 20 kilograma düşürüldü. İmalatta yapılan yeni dizayn sonrasında daha düşük ağırlıkta üretilmesi planlanan bombaatar silahların, böylece hem taşınması hem de kullanılması kolay olacak. ‘Sosyal Güvenlik’te son viraj ? Tasarının bu hafta yasalaşması gündemde. ‘Türklüğü aşağılama’ suçunu düzenleyen TCY’nin 301. maddesindeki değişikliğin de Adalet Komisyonu’nda ele alınması bekleniyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, AB’nin dayattığı Türk Ceza Yasası’nın 301. madde değişikliğini bu hafta Meclis gündemine getiriyor. “Türklüğü aşağılama” suçunu düzenleyen maddeyle ilgili değişiklik önerisi TBMM Adalet Komisyonu’nda ele alınacak. TBMM Genel Kurulu’nda, 3 haftadır süren, Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı’nın görüşmelerine devam edilecek. Çalışanların kazanılmış haklarında büyük kayıplara yol açan düzenlemenin bu hafta yasalaşması bekleniyor. AKP grubu, milletvekillerini Ankara’dan ayrılmamaları konusunda uyarırken, tasarının yasalaşması amacıyla yoğun bir çalışma programı uygulanacağını bildirdi. Genel kurulda, 14 Nisan Salı günü, “temel yasa’’ olarak ele alınan tasarının görüşmelerine, 4. bölümdeki 68. maddesi içinde yer alan geçici 13. maddeden devam edilecek. Genel Kurul, yarın 15.00 23.00, Çarşamba 13.0024.00 ve Perşembe ise 13.0024.00 saatleri arasında çalışacak. AKP’nin Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak’a verdirdiği ve TCY’nin 301 ve 305. maddesinde değişiklik öngören yasa teklifinin, bu hafta TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşülmesi bekleniyor. Yasa önerisi mevcut yasadaki “Türklük” ifadesinin “Türk milleti” olarak değiştirilmesini öngörürken, 301. maddeden dava açmaya izin verme yetkisini ise Adalet Bakanlığı yerine Cumhurbaşkanı’na veriyor. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Yasa Tasarısı, çarşamba günü Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda ele alınacak. Komisyon, 17 Nisan Perşembe günü de Turizm Teşvik Yasası’nda değişiklik yapılmasını düzenleyen yasa tasarısını ele alacak. Fotoğraflar: AA Erdoğan Katar’a gitti Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün Katar’a gitti. 8. Doha Demokrasi, Kalkınma ve Serbest Ticaret Forumu’nun açılışında yaptığı konuşmada, Katarlılara adeta demokrasi dersi veren Erdoğan, Türkiye’nin 1946’da çok partili sisteme geçmesiyle birlikte demokrasiye adım attığını söyledi. Erdoğan, Türkiye’nin taviz vermeden sürdürdüğü demokratikleşme mücadelesi sonucu AB’yle katılım müzakerelerini yürüten tek Müslüman ülke konumuna yükseldiğini kaydetti. Konferansın ardından Erdoğan ve diğer katılımcılar, Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Khalifa Thani’nin çalışma yemeğine katıldı. Sevgi ve Hoşgörü Günü teklifi ? ANKARA (AA) CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, “1993’de Sıvas’ta meydana gelen olayın unutulmaması için 2 Temmuz’un Sevgi ve Hoşgörü Günü’’ ilan edilmesini öngören kanun teklifini bugün TBMM Başkanlığı’na sunacak. CHP’den yapılan açıklamaya göre, kanun teklifinde her yıl 2 Temmuz’da bütün kamu kurum ve kuruluşlarının öncülüğünde vatandaşların ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla törenler düzenlenmesi öngörülüyor. CHP’ye sert eleştiri Türk halkının laiklikle değil, Deniz Baykal’la sorunu olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, Baykal’ı Atatürk’ün arkasına saklanmakla suçladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk halkının laiklikle değil, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile sorunu olduğunu söyledi. Baykal’ı Atatürk’ün arkasına saklanarak siyaset yapmakla eleştiren Erdoğan, “Cumhuriyet Halk Partisi zihniyetinin, vefatından hemen sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün resimlerini, Türk parasından nasıl çıkardığını çok iyi biliriz” dedi. Partisinin Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen genel merkez gençlik kolları 2. olağan kongresinde konuşan Erdoğan, “Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ifadesini kullandığı bu ülkede “laikliği millet oyuyla getirmedik” diyen bir Baykal var. Cumhuriyeti de, devleti de, demokrasiyi de CHP kurdu diyen bir Baykal var. Bir defa şunu iyi öğren, şecaat arz ederken sirkatin söylüyorsun. Devleti de, cumhuriyeti de Atatürk’ün liderliğinde milletimiz kurmuştur. Baykal, cumhurisiyle ve milletimize benimsetilerek anayasamıza girmiştir. Yoksa CHP’nin dayatmasıyla değil. Milletimizin laiklikle bir problemi yok. Baykal’ın dayatmacı anlayışıyla problemi var. Milletimiz, cumhuriyetimizin her bir değerini aynı samimiyetle sahiplenmektedir” diye konuştu. Baykal’a “Sayın Baykal artık Atatürk’ün arkasına saklanıp siyaset yapmayı bırakmalısın” diye seslenen Erdoğan, şunları söyledi: “Biz senin cemaziyelevvelini gayet iyi biliriz. CHP zihniyetinin, vefatından hemen sonra Gazi Atatürk’ün resimlerini Türk parasından nasıl çıkardığını çok iyi biliriz. Devlet dairelerinden Atatürk’ün posterlerini CHP zihniyetinin, vefatından sonra bütün ofislerden nasıl indirdiğini çok iyi biliriz. PTT’nin pullarından Atatürk’ün resimlerini nasıl kaldırdıklarını çok iyi biliriz. CHP geçmişindeki bu kara lekeleri, fırsat bulduğu zaman neler yaptıklarını, önce bunu bir defa geçmişinden silsin.” oerinc?cumhuriyet.com.tr SAMSUN’DA AÇILIŞA KATILDI Yeni Kuşak Köy Enstitüleri ? İstanbul Haber Servisi Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Kartal Şubesi dün Irmak Okulları Konferans Salonu’nda düzenlenen törenle açıldı. Törende konuşan derneği başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş, “Köy Enstitüleri’nin 1946’da kapatılmasıyla birlikte karanlık odaklar imam hatip okullarıyla halkı gericiliğe itmeye çabaladılar.” dedi. Bakan, yamalı Atatürk afişi önünde konuştu ? Terme’de bir açılışta konuşan Bakan Faruk Özak’ın arkasında bulunan bez Atatürk afişinin baş, boyun ve omuz kısmındaki yamalar dikkat çekti. CEMİL CİĞERİM Kongreye katılan bazı partililer, Başbakan Erdoğan’ın maskelerini taktı. yetimizin gücü ve anlamı da milli iradenin ürünü olmasındandır. Baykal’ın bilmediği bir şey var; devletin partisi olmaz, milletin partisi olur” dedi. ‘CHP zihnniyeti’ Laiklik konusunda Baykal’ın millete güvenmediğini söyleyen Erdoğan, “Laiklik yüce Meclis’in irade ‘DAVALARA YARSAV ÜYELERİ BAKIYOR’ ÇELİK’TEN ÜNİVERSİTE OLAYLARINA YORUM Ulusoy Adliye’ye sevk edildi ? ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Akdeniz Üniversitesi’nde çıkan olaylarda silah kullanan Ömer Ulusoy ve gözaltında bulunan 6 kişi dün Antalya Adliyesi’ne sevk edildi. Çıkan olaylarda elinde zincirle görüntülenen Ahmet B. ise polis tarafından aranıyor. Emniyetteki sorguları tamamlanan Ömer Ulusoy ve olaylara karıştıkları tespit edilen Ümit Ç, Hasan A, Cem Y. ve kimliği açıklanmayan 3 kişi dün Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra geniş güvenlik önlemleri altında Antalya Adliyesi’ne getirildi. Bakan Şahin’den yargıya ağır suçlama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet sistemindeki sorunlara değinen Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, YARSAV’ı eleştirdi. Şahin, “Bir derneğin açtığı davaya, o derneğin üyeleri bakıyor” dedi. Bir televizyon programına katılan Şahin, 4 bin 115 hâkim ve savcı açığı bulunduğunu, bu açığı kapatmak için sınav yaptıklarını söyledi. Bu yıl iki sınav daha yapacaklarını bildiren Şahin, “Sınav yapıyoruz, Danıştay yürütmenin durdurulması kararı verdi. Şimdi de puanlama sisteminin yanlış olduğunu ileri sürüyorlar. YARSAV diye bir dernek var. Başında da Yargıtay savcılarından bir arkadaşımız var. Danıştay’a gidip ertesi gün karar alabiliyorlar. Çünkü, Danıştay’daki hâkim ve savcıların büyük çoğunluğu dernek üyesi. Bir derneğin açtığı davaya, o derneğin üyeleri bakıyor ve sınavlarla ilgili o kadar çok davalar oldu ki. Sınav yapıyorsunuz, durduruluyor’’ dedi. Adalet Bakanı Şahin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Türk Ceza Yasası’nın tartışmalı 301. maddesiyle ilgili değişiklik teklifindeki “bu maddeden dava açılmabilmesinin Cumhurbaşkanı’nın iznine bağlı olması” yönendeki düzenlemeye karşı çıkmadığını söyledi. ‘Hayvanlar tokuşa tokuşa anlaşır’ KONYA (Cumhuriyet) Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Akdeniz Üniversitesi’ndeki olayları değerlendirirken “İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar tokuşa tokuş anlaşır. Tokuşa tokuşa anlaşan bir nesil, gençlik istemiyoruz” dedi. Konya’nın Kadınhanı ilçesinde hayırsever işadamı Zeki Altındağ tarafından yaptırılan Zeki Altındağ Anadolu Lisesi’nin açılış töreninde konuşan Çelik, “Fikrin bittiği yerde, medeni davranışın bittiği yerde, kavga ve şiddet başlar. İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar tokuşa tokuşa anlaşır. Biz tokuşa tokuşa anlaşan bir nesil, gençlik istemiyoruz” dedi. Çelik, özellikle kız öğrencilere liseden sonra siyasetle ilgilenmelerini önerirken de politikada kadın siyasetçi sayısının arttığını, ‘siyaset kızlara göre değil’ anlayışının yanlış olduğunu söyledi. Siyasette dürüst, çalışkan, namuslu insanların bulunması isteniyorsa siyaset yapılacağını kaydeden Çelik, “Depolitize olan toplum, kendi meselelerini düşünemeyen toplumdur” dedi. İşadamlarını eğitime destek vermeye çağıran Çelik, “Bazı işadamlarının cebinde akrep vardır. Onlar paralarının bekçiliğini yaparlar” diye konuştu. SAMSUN Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Özak, “Gerçek Atatürkçü biziz. Hizmet yapacaksınız, yavrularımıza geleceğini sağlayacaksanız, Atatürkçü ve çağdaş olacaksınız. Mostar Köprüsü’nü onarabilmek, Avrupa’daki Türk İslam eserlerini onarabilmek, gerçek milliyetçilik bu. Palavrayla olmuyor gerçek milliyetçilik” dedi. Samsun’un Terme ilçesinde bir açılışta konuşan Bakan Faruk Özak’ın arkasında bulunan bez Atatürk afişinin baş, boyun ve omuz kısmındaki yırtıkların yamalarla kapatılmış olması dikkat çekti. Gerçek Atatürkçü ve milliyetçi olduklarını öne süren Özak, şunları söyledi: “Türk lirasındaki 6 sıfırı atarsanız, Atatürk’e en büyük saygıyı siz göstermiş olursunuz. Gerçek Atatürkçülük de budur bana göre. Köydeki Ahmet Amcayı, Fatma Teyzeyi uçağa bindirirseniz, gerçek Atatürkçülük budur. Çünkü bu çok konuşuluyor. Atatürk’ü istismar edenler çok fazla. Bu ülkede Atatürkçüler var, Atatürk’ten geçinenler var, bir de Atatürkçü geçinenler var. Gerçek Atatürkçü biziz. Hizmet yapacaksınız, yavrularımıza geleceğini sağlayacaksanız, Atatürkçü ve çağdaş olacaksınız. Mostar Köprüsü’nü onarabilmek, Avrupa’daki Türk İslam eserlerini onarabilmek, gerçek milliyetçilik bu. Palavrayla olmuyor gerçek milliyetçilik.” Bakan Özak’ın ardından kürsüye gelen Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ise “Sayın Bakanım, bu ülkede reformları söylerken dikkatli olacaksınız. Bu ülkede reform yapmakta bazen suç olabiliyor. Suç olduğu bile iddia edilebiliyor. Bunu da unutmayacağız” dedi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear