25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Afrika’nın tarihini hep beyaz adam yazdığı sürece, bu kıta üzerindeki savaşlarda haklı olan ister istemez hep onlar olacak... Peşrevi kısa tutalım, ABD’nin yeni başkanı Barack Hüseyin Obama’nın atayurdu Kenya’nın kurucu Dev- let Başkanı Jomo Kenyatta’nın şu sözünü anım- satalım: “Beyazlar geldiğinde onların elinde İncil, bizimse topraklarımız vardı. Zamanla bize gözlerimizi kapa- tarak dua etmesini öğrettiler. Bir süre sonra gözle- rimi açtığımızda baktık ki; İncil bizim elimizdeydi. Top- raklarımızsa beyazların olmuştu.” Kenyatta’nın anlatımı, dinin, küresel politikalara na- sıl alet edilebildiğini, sömürgeciliğin-emperyalizmin hedefine ulaşmak için her türlü değeri nasıl da us- taca kullandığını gösteren en güzel örneklerden bi- ridir. Afrika’nın gerçek tarihini bilmeden, insanlığın çiz- gisini bütün hatlarıyla göremeyiz. Bu konuda en kap- samlı çalışmayı yapanların başında Türkkaya Ata- öv geliyor. Kenya’da beyaz adam toprakları ele geçirdikten sonra doğal olarak iliğine kadar yararlanmaya çalıştı. Kenya, Afrika’nın en verimli topraklarına sahip. Ör- neğin yeryüzünde bilinen tıbbi bitkilerin yaklaşık 3 bin kadarı bu topraklarda yetişiyor. Kenyalılar biraz uyanıp beyaz adama “Ülkeyi biz yönetmek istiyoruz” deyince, beyaz adam çare üretmeye girişmiş. Başarmış da! Demiş ki: - Ülke yönetimi sizin olsun, ama toprakları bize ki- ralayın. Sizin teknolojik birikiminiz de yetersiz, top- rakları iyi işleyemezsiniz. Kiranın karşılığını da veri- riz... Kenyalılar düşünmüşler taşınmışlar, sonuçta ka- bul etmişler. Beyaz adam kira süresiyle ilgili küçük bir istekte bulunmuş: - 999 yıl kadar bende dursun... Bugün Kenya yönetimi Kenyalıların ama, toprak- ların kullanımı büyük ölçüde beyazların... Tıpkı siyah lider, ulusal kurtuluş hareketi önderi ve halen devlet başkanlığı görevini yürüten Mugabe’nin ülkesi, Zimbabve gibi! Obama’nın zaferi nedense bunları çağrıştırdı bize! Bütün dünya öylesine büyük bir sevinç içinde ki, kendi ülkelerinde destekledikleri bir parti zafer ka- zansa ancak bu kadar sevinirlerdi. Ancak Amerikan politikalarının rengi sadece “ten rengiyle” sınırlı değil. Obama’nın başkanlık koltuğuna gelirken verdiği sözlerden Türkiye’yi de ilgilendiren ikisini dün anım- sattık. Yeni başkanın vaatleri sık sık birbiriyle çeli- şecek. Sonuçta şu sorunun yanıtını arayacak: Amerika’nın çıkarına en uygun olan hangisi? Buna göre karar verecek. Obama kimin başkanı? ABD’nin... Hangi ABD’nin? Bu da soru mu canım; tabii ki kendisinden önce görev yapan 43 cumhurbaşkanının yönettiği ABD’nin... Çarpıcı kölelik anlatımlarından biri şudur: Köleye sormuşlar; “Bir gün çok zengin olursan en çok ne istersin?” Köle şu yanıtı vermiş: “Çok kölem olsun isterdim...” Belki de ileride şu tür fıkralar üretilecek: Siyaha sormuşlar; “Bir gün Amerikan başkanı olur- san en çok ne yapmak istersin?” Şu yanıtı vermiş: “Beyazların başka birini aramayacağı politikalar üret- mek isterim!” GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada yin üstünde tutacak bir ABD Başkanı oturacak. Üstelik mutlaka başarılı olmak zorunda olan bir si- yahi başkan! Barack Obama çok duyarlı bir noktada durdu- ğunun farkında. Sürekli “demokratik eşitlikten” söz açıyor. Siyah-beyaz eşitliğinin sandıkta kalmaması ge- rektiğinin bilincinde ve içimizdeki Amerika hayran- ları, bizim, siyah Obama’nın seçilmesinden ders çı- karmamızı salık veren açıklamalar yapıyorlar. Hem işveren hem de gazeteci-yazar olmak gibi iki şapkalı ünlü bir yazarımızın yazısına koyduğu başlık kopyacı zihniyetin kanıtı: “Bir Kürt’ü seçer miydiniz?” Oysa Cumhuriyet Türkiyesi’nde etnik kökeninden söz edilmeden Kürt kökeninden gelenler cumhur- başkanı da oldu, başbakanlık da yaptı, bakanlık da!.. Cemal Gürsel’in Kürt olduğu söylenir, ama hiç kim- senin Kürt kökenli olduğu için neden cumhurbaşkanı olduğunu sormak, söylemek aklının ucundan geç- mezdi. Bir ara Türk vatandaşı olarak Kürt kökeninden gel- diğini söylemek siyasette hayli prim yapıyordu. Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapan Turgut Özal Kürt kökenli olduğunu açıkladı. Erdal İnönü kanında Kürtlük olduğunu söyledi ve böylece babası İsmet İnönü’nün de Kürt kökenli ol- duğunu açıklamış oldu. Bülent Ecevit, baba tarafından Kürt kökenli ol- duğunu açıklayan haber ve yorumları yalanlamadı. Nice bakanlar var ki, Kürt kökenli oldukları bilin- diği halde devlette önemli görevlere, örneğin İçişleri Bakanlığı gibi duyarlı bakanlıklara getirildi. Süleyman Demirel, uzun zaman Urfa’nın Kürt ağalarından Nec- mettin Cevheri ve diğerleriyle çalıştı. Kökenlerinden dolayı görevlerini başka amaçlar- la kullanmak gibi saçmalıklara sapılmadı. Şayet Obama gibi başka kökenden gelenleri seç- mek bir devrim ise… bu devrimi Türkiye çok önce- ki yıllar gerçekleştirdi. Bu açıdan Amerika’ya özenmenin ne gereği var? Fakat, hanımefendiler beyefendiler… Türkiye’nin (Celal Bayar söyledi) küçük bir Amerika olacağı ke- hanetinin gerçekleştiğini Barack Obama son teşekkür konuşmasındaki kimi vurgulamalarla doğruladı. Müthiş devlet adamı, 16. Türk büyüğü RTE’nin başkan seçileceğine kesin gözle baktığı Obama’ya -yakın bildikleriyle- 5 Kasım gecesi yapacağı teşekkür konuşmasının ana hatlarını ulaştırdığı ortaya çıktı.. Obama o gece yüz binlere dedi ki: “Partizanlığa sapmamaya özen gösterelim… Beni destekleme- yenler, sizlerin oyunu almış değilim… ama… sizin de başkanınız olacağım… Barış ve güvenliği arayanlar sizi destekliyoruz…” Bu ve buna çok yakın anlamda, hatta karşıtlarıy- la diyalog arayan sözleri Türk ulusu, oyunu AKP’ye verenler vermeyenler seçim gecesi parti balkonun- dan yaptığı konuşmada RTE’den işitmedi mi? “Oy versin vermesin herkesin başbakanı olacağı- nı” ilan etmedi mi? Fakat ikisi arasındaki önemli bir fark kaygı yara- tıyor. Obama’nın vaadini yerine getireceğine inanılıyor. Orası Amerika; başka yolu da yok. RTE ise, partisine oy versin vermesin herkesin baş- bakanı olacağı vaadinin arkasında durmadı. Kendi- sine oy vermeyen Kürt kökenli eylemcilere halkın sab- rının nereye kadar sürebileceğini gerekçe gösterdi ve… Kürt eylemcilere pompalı silahla ateş açılma- sını onaylayarak, barışı değil iç savaşı kışkırtan bir tavır aldı. Amerika, vaadini gerçekleştireceğini umduğu bir başkan seçti. Türkiye küçük Amerika olamadı; herkesin başba- kanı olacağı vaadi, parti balkonundan aşağıya ine- rek halk arasına karışmadı. Gerçek sırıtmaya başladı, büyük ülkeye büyük li- der. Küçük ülkeye küçük! ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA7 KASIM 2008 CUMA CUMHURİYET 17HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 20 Edirne B 17 Kocaeli B 20 Çanakkale B 19 İzmir B 23 Manisa B 23 Aydın B 25 Denizli B 24 Zonguldak B 17 Sinop Y 18 Samsun Y 16 Trabzon Y 16 Giresun Y 16 Ankara PB 17 Eskişehir S 18 Konya B 15 Sıvas B 17 Antalya B 27 Adana B 26 Mersin B 25 Diyarbakır PB 21 Şanlıurfa PB 24 Mardin PB 18 Siirt PB 20 Hakkâri PB 12 Van PB 11 Kars Y 10 Oslo K 2 Helsinki K 5 Stockholm K 6 Londra Y 12 Amsterdam Y 12 Brüksel Y 11 Paris Y 11 Bonn B 11 Münih B 15 Berlin Y 15 Budapeşte Y 19 Madrid Y 15 Viyana Y 14 Belgrad Y 18 Soyfa Y 19 Roma Y 18 Atina Y 21 Zürih PB 12 Moskova A 1 Aşkabat Y 16 Astana K 7 Taşkent Y 18 Bakû Y 14 Bişkek Y 17 Tiflis Y 17 Kahire PB 25 Şam B 24 Yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Orta Karadeniz kıyıları, Doğu Karadeniz ile Sinop, Kars ve Ar- dahan çevreleri yağ- mur ve sağanak ya- ğışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklığı ku- zeydoğu kesimlerde 2- 4 derece azalacak. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Alevi Bektaşi Federas- yonu (ABF) ve bağlõ 150 şube, zorunlu din derslerinin kaldõrõl- masõ, AİHM ve Danõştay karar- larõnõn uygulanmasõ, cemevleri- nin yasal statüye kavuşturulma- sõ, Madõmak Oteli’nin müzeye dönüştürülmesi başta olmak üze- re taleplerini duyurmak amacõy- la Türkiye’nin dört bir yanõndan Ankara’ya yürüyor. Çok sayõda siyasi parti, sendika ve sivil top- lum örgütü de etkinliğe destek ve- riyor. Federasyon Genel Başka- nõ Ali Balkız, 9 Kasõm’daki bu- luşmanõn ana temasõnõn “Ay- rımcılığa karşı eşit yurttaşlık hakkı” olduğunu belirterek “Bu yürüyüş demokrasi içindir, in- san hakları içindir, şeriatçı yükseliş dursun, IMF politi- kaları sona ersin diyedir” dedi. AİHM 9 Ekim 2007’de zorun- lu din kültürü ve ahlak bilgisi der- sinin Avrupa İnsan Haklarõ Söz- leşmesi’ne aykõrõ olduğuna karar vermişti. Mahkemenin kararõ 9 Ocak 2008’de kesinleşmişti. AKP iktidarõ karara ilişkin 3 aylõk uy- gulama süresi boyunca hiçbir so- mut adõm atmamõştõ. AİHM 12 Ağustos 2008’de kararõn uygu- lanmadõğõ gerekçesiyle Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne başvurmuştu. Alevi örgütleri de okullarõn açõlmasõndan kõsa süre önce İstanbul, İzmir, Ankara, Adana ve Malatya’da oturma ey- lemleri yapmõştõ. Bu mitinglerde yurttaşlarõn daha kitlesel eylem- ler yapõlmasõ gerektiği yönünde- ki görüşlerini dikkate alan ABF, yurdun dört bir yanõndan Anka- ra’ya yürüyüş başlatma kararõ al- dõ. Bu çerçevede İstanbul, Balõ- kesir, Çanakkale, Bursa, İzmir, Muğla, Antalya, Adana, Mersin, Tarsus, Adõyaman, Kahraman- maraş, Diyarbakõr, Muş, Bingöl, Tunceli, Malatya, Ordu, Tokat, Samsun ve Çorum’dan binlerce Alevi otobüslerle Ankara’ya gel- meye başladõ. Sıhhiye’de miting 9 Kasõm Pazar günü saat 10.30’da Ankara Garõ’nda bulu- şacak yurttaşlar, buradan Sõhhiye Meydanõ’na doğru yürüyüşe ge- ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - 12 Eylül Askeri Yönetimi döneminde, Mamak Askeri Ceza- evi’nde dövülerek öldürülen ya- yõncõ İlhan Erdost, öldürülüşünün 28. yõlõnda, bugün, Karşõyaka Me- zarlõğõ’ndaki gömütü başõnda anõ- lacak. İlhanilhan Kitabevi’nde de “7 Kasım İlhan/ Kitap Günü” nedeniyle, Sol ve Onur Yayõnlarõ özel indirimle okurun edinimine sunulacak. Dönemin Ankara Sõkõyönetim Komutanlõğõ’nõn talimatõ üzerine, Sol ve Onur Yayõnlarõ sahip ve yöneticileri Muzaffer ve İlhan Er- dost, herhangi bir gerekçe göste- rilmeksizin, sahibi olduklarõ İlk- yaz Basõmevi’nde çok sayõda “yasaklanmış sol yayın bulun- durdukları” gerekçesiyle Sõkõ- yönetim Savcõlõğõ tarafõndan göz- altõna alõnmõşlardõ. Cezaevinde öldürüldü Gözaltõna alõndõklarõ Mamak As- keri Cezaevi A-Blok’tan C-Blok’a nakledilecekleri sõrasõnda Reo ara- cõna bindirilmeden önce, aracõn içerisinde ve araçtan indirildikleri C-Blok/F Koğuşu önünde ve koğuş avlusunda dört kez yüzükoyun ye- re düşen İlhan Erdost’un otopsi ra- porunda, yedi kaburga kemiğinin kõrõldõğõ, beynin arka lobunun kan- la dolu olduğu saptanmõş ve beyin kanamasõndan öldüğü sonucuna varõlmõştõ. Yayõncõ İlhan Erdost için gömütü başõnda yapõlacak anma töreni sa- at 12.00’de başlayacak. İlhanilhan Kitabevi’nde de “7 Kasım İl- han/Kitap Günü” nedeniyle, Sol ve Onur Yayõnlarõ özel indirimle okurun edinimine sunulacak. Aleviler Ankara’ya yürüyor çecek. Sõhhiye Meydanõ’ndaki miting saat 14.00’te başlayacak. Mitinge, ABF’ye bağlõ 150 şu- benin yanõ sõra 200’ü aşkõn cem ve kültürevi, hemşehri ve köy der- neği ile üniversite öğrencileri, tüm sol partiler, sendikalar, sivil toplum örgütleri ve meslek oda- larõ da destek verecek. Edip Ak- bayram, Ferhat Tunç, Yavuz Bingöl, Mustafa Özarslan ve şa- ir Ahmet Telli de mitingde tür- küler seslendirecek, şiirler oku- yacak. ABF Genel Başkanõ Ali Balkız, Genel Sekreter Kazım Genç ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanõ Fevzi Gümüş, gazetemizin Ankara Bürosu’nu ziyaret ederek mitin- gle ilgili bilgi verdi. Yurdun dört bir yanõndan binlerce yurttaşõn mitinge katõlmak için kendileri- ni aradõğõnõ ifade eden Ali Bal- kõz, başta İstanbul olmak üzere birçok kentte yeterli sayõda oto- büs bulmakta zorlandõklarõnõ söy- ledi. Mitingin Alevilerin tari- hinde bir ilk olacağõna işaret eden Balkõz, “Şimdiye kadar Aleviler hep saldırıya, hakarete maruz kaldıklarında can hav- liyle sokağa çıkardı. Ama bu kez kendi haklı taleplerini ilet- mek üzere Ankara’da topla- nacaklar. Bu da Alevi hareke- tinin ulaştığı olgunluk düzeyi- ni gösteriyor” dedi. Dokunulmazlıklar kaldırılsın masõnõ izlemekten sorumlu olacak şekilde bir ku- rumun görevlendirilmesini, böyle bir kurumun, ka- mu yönetimini olduğu kadar sivil toplumu da tem- sil etmesini ve izleme fonksiyonunda bu kuruma belli ölçüde bağõmsõzlõk verilmesini tavsiye et- miştir. Ancak tavsiye yerine getirilmemiştir. ?Emniyet Genel Müdürlüğü altõnda uluslararasõ suçlar açõsõndan ulusal düzeyde yasa uygulayõcõ birimleri arasõnda işbirliğini güçlendirmek ama- cõyla “Türk Milli Bürosu” kurulmuştur. Büro gö- rünüşte böyle bir uzmanlaşmõş birim değildir. ? GRECO, hâkimlerin, denetim ve atanma ile ilgili olarak Adalet Bakanlõğõ’na karşõ bağõmsõz- lõğõnõn daha da arttõrõlmasõnõ tavsiye etmiştir. An- cak hâkimlerin tayin ve denetimleri halen Ada- let Bakanlõğõ’na sõkõ bir şekilde bağlõdõr. Bu tav- siye yerine getirilmemiştir. ? GRECO, savcõlõk soruşturmasõ için gerekli olan idari iznin yapõlacak cezai takibatlarõn et- kinliği üzerindeki etkisinin analiz edilmesi ile ce- za yargõlamasõ bağõşõklõğõndan fiilen yararlanan milletvekili ve kamu görevlilerine ilişkin doku- nulmazlõk sisteminin yeniden düzenlenmesinin de- ğerlendirilmesini tavsiye etmişti. Ancak bu konuda herhangi bir gelişme olmadõ. ? Teftiş kurullarõnõn yeniden yapõlandõrõlmasõ konusundaki istekler yerine getirilmemiştir. GRECO tarafõndan hazõrlanan Yolsuzlukla Mücadele Gelişim Raporu bu yõl mart ayõnda ya- yõmlanmõş, temmuz ayõnda yayõmlanmasõ gere- ken 2. Gelişim Raporu ise Ankara tarafõndan onay- lanmadõğõ için açõklanmamõştõ. Türkiye’nin, ra- porun yayõmlanmasõna ilişkin onayõ önceki gün verdiği ifade edildi. ‘Zamanaşımı emsal olur’ İLHAN TAŞCI ANKARA - 2 Temmuz 1993’te Madõmak Oteli’nde 35 aydõnõn yakõldõğõ katliamda ya- kõnlarõnõ yitirenlerin avukatõ Şenal Sarıhan, 15 yõllõk zamanaşõmõ dolduğu gerekçesiyle da- vanõn düşürülmek istenmesine tepki göster- di. Sarõhan, “Katliam insanlığa karşı ya- pılmıştır. İnsanlığa karşı suçlarda zama- naşımının işletilmemesi geriye dönük de uy- gulanmalı. Avrupa’da bu adımlar atıldı. Türkiye artık bunu tartışmalı” dedi. Sarõ- han, ailelelere ve avukatlara haber verilme- den duruşma yapõlmasõnõ da eleştirdi. Sõvas katliamõ davasõnõn yakalanamayan sa- nõklarõ yönünden zamanaşõmõ süresinin dol- duğu gerekçesiyle davanõn kapatõlmak isten- mesi kamu vicdanõnõ yaralarken, bu istemin dile getirildiği duruşma için katliamda ya- kõnlarõnõ yitiren ailelere ve müdahil avukat- lara davetiye çõkartõlmamasõ tepki yarattõ. ‘Pek çok sanık mahkemeye çıkmadı’ Avukat Şenal Sarõhan, savcõ Mustafa Bil- gili’nin 15 yõllõk zamanaşõmõ süresinin dol- duğu görüşü doğrultusunda karar verilirse da- vanõn zamanaşõmõna uğrayacağõnõ belirterek “Bu karar diğer sanıklar yönünden de em- sal oluşturacak. Sıvas olaylarının ertesin- de yakalanan sayısı 150’ye bile ulaşmadı. Önemli bir bölümü yakalanamadı halen aranmakta. Zaman zaman yakalanıp hak- larında ek davalar açılanlar oldu. Hiç ya- kalanmamış ya da yakalanmış ama mah- keme önüne gelmeyen sanık var” dedi. 15 yıl değil, 22.5 yıl İddianame düzenlenmesi, sorgu verilmesi, yakalama gibi işlemlerin zamanaşõmõnõ kes- tiğini anõmsatan Sarõhan, “Kesen işlemler ne- deniyle yarı oranında süre artacaktır. Böyle işlemler olduğu için zamanaşımı 15 yıl değil 22.5 yıla kadar uzamış olacak” di- ye konuştu. Zamanaşõmõnõn Roma huku- kundan beri olduğunu anõmsatan Şenal Sarõ- han, şu değerlendirmeyi yaptõ:“Burada bir topluma yönelik katliam var. Toplum bel- leğinde yer eden, toplumu etkileyen olay- lar için zamanaşımının uygulanmaması için Avrupa’da da gelişme var. 2005’te Türk Ceza Yasası’nın 76. ve 77. madde- lerine iki suç tanımı girdi, soykırım ve in- sanlığa karşı suç. Her iki suçta cezanın ve davanın zamanaşımına uğramayacağı kabul edildi. 1993 yılında bu yoktu. Ya- sanın insanlığa karşı suçlar üst başlıklı 77. maddesinde , ‘siyasal, felsefi, õrki veya di- ni saiklerle toplumun bir kesimine karşõ bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi, insanlõğa karşõ suç oluşturur” hükmü yer alı- yor. Eski dönemde bu hüküm olmadı- ğından bugün uygulamak mümkün değil. Ama bu sorunu Türkiye’nin tartışmaya açması ve bu hükmün geriye işletilmesi- nin yolunu açması gerekiyor.” Baştarafı 1. Sayfada İlhan Erdost mezarı başında anılacak 9 Kasõm’daki buluşmanõn ana temasõ ‘ayrımcılığa karşı eşit yurttaşlık hakkı’ Petrol boru hattõnda patlama Şanlıurfa’nın Bozova il- çesi yakınlarında BO- TAŞ’a ait petrol boru hattında patlama meyda- na geldi. Şanlıurfa Valisi Yusuf Yavaşcan, BOTAŞ, Çevre ve Orman Müdür- lüğü ile jandarma ekiple- rinin bölgede çalışma yaptığını belirterek “Ya- pılan incelemede boru hattının içeriden dışarıya doğru kırıldığı belirlendi. Bu da olayın içerden, ba- sınçtan kaynaklandığını gösteriyor” dedi. Yavaş- can, “Ana göle (Atatürk Barajı gölü) akıntı olma- yacak. Bunun için de ba- riyer gibi gerekli önlem- ler alındı” diye konuştu. Atatürk Barajı gölü ya- kınlarına sızan ham pet- rol dün kontrollü olarak yakıldı. (Fotoğraf: AA) Sõvas’taki katliamõn insanlõğa karşõ yapõldõğõnõ vurgulayan avukat Sarõhan ‘İnsanlõğa karşõ suçlarda zamanõşõmõnõn işletilmemesi geriye dönük de uygulanmalõ’ dedi CNN muhabiri ‘ışınladı’ Haber Merkezi- ABD’de 4 Kasõm günü yapõ- lan ve ilk kez bir siyahõn başkanlõğa seçildiği seçimlerde bir ilki de CNN televizyonu gerçek- leştirdi. Barack Obama’nõn kazandõğõ seçim ge- cesi Chicago’da bulunan CNN muhabiri Jessica Yellin, üç boyutlu hologram teknolojisiyle New York’taki merkez stüdyodaki haber sunucusu Wolf Blitzer’in karşõsõnda gerçek boyutlarõyla ancak görüntü olarak yer aldõ. TKP raporu yayımlandı Haber Merkezi - Türkiye Komünist Partisi (TKP) Kültür Komisyonu’nun medya, sanat, edebiyat alanlarõna ilişkin aylõk izleme, değer- lendirme raporu yayõmlandõ. Geçen ayõn rapo- runda Frankfurt Kitap Fuarõ ve bazõ gazeteler mercek altõna alõnmõştõ. TKP Kültür Komis- yon’nu raporlarõ tam metin olarak her ay “sol.org.tr” internet adresinde yayõmlanõyor. Süper Loto çekildi 14, 15, 28, 37, 42, 43 ‘ADİL YARGILAMA İHLAL EDİLDİ’ Dönemin RP’li Belediye Meclis Üyesi Cafer Erçakmak ile yasal durumlarõ aynõ olup yargõlananlarõn ceza aldõklarõnõ ve aldõklarõ cezaya göre zamanaşõmõnõn 22.5 yõlda dolacağõnõ vurgulayan avukat Şenal Sarõhan, “Buna karşın o da 6 kişiyle aynı koşulda değerlendiriliyor. Sanıklar ve tanıklar dinlenmeden, bizim so- ru sormadığımız bir yargılama, adil yargılanma ilkesinin ihlali anlamına ge- lir. Müvekkillerimizin hiç haberi olmadı. Gerekli itirazlarımızı yapacağız, as- lında müdahil sayılmamız gerekiyor. Çünkü bu ek bir dava. Davet edilme- miz gerekiyor.” değerlendirmesini yaptõ. Mahkeme kararõnõ 19 Aralõk’ta verecek. Ancak mahkemenin vereceği kararlarõn Yargõtay’da temyiz yolu açõk bulunuyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear