Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Afrika’nın tarihini hep beyaz adam yazdığı sürece,
bu kıta üzerindeki savaşlarda haklı olan ister istemez
hep onlar olacak...
Peşrevi kısa tutalım, ABD’nin yeni başkanı Barack
Hüseyin Obama’nın atayurdu Kenya’nın kurucu Dev-
let Başkanı Jomo Kenyatta’nın şu sözünü anım-
satalım:
“Beyazlar geldiğinde onların elinde İncil, bizimse
topraklarımız vardı. Zamanla bize gözlerimizi kapa-
tarak dua etmesini öğrettiler. Bir süre sonra gözle-
rimi açtığımızda baktık ki; İncil bizim elimizdeydi. Top-
raklarımızsa beyazların olmuştu.”
Kenyatta’nın anlatımı, dinin, küresel politikalara na-
sıl alet edilebildiğini, sömürgeciliğin-emperyalizmin
hedefine ulaşmak için her türlü değeri nasıl da us-
taca kullandığını gösteren en güzel örneklerden bi-
ridir.
Afrika’nın gerçek tarihini bilmeden, insanlığın çiz-
gisini bütün hatlarıyla göremeyiz. Bu konuda en kap-
samlı çalışmayı yapanların başında Türkkaya Ata-
öv geliyor.
Kenya’da beyaz adam toprakları ele geçirdikten
sonra doğal olarak iliğine kadar yararlanmaya çalıştı.
Kenya, Afrika’nın en verimli topraklarına sahip. Ör-
neğin yeryüzünde bilinen tıbbi bitkilerin yaklaşık 3 bin
kadarı bu topraklarda yetişiyor.
Kenyalılar biraz uyanıp beyaz adama “Ülkeyi biz
yönetmek istiyoruz” deyince, beyaz adam çare
üretmeye girişmiş. Başarmış da!
Demiş ki:
- Ülke yönetimi sizin olsun, ama toprakları bize ki-
ralayın. Sizin teknolojik birikiminiz de yetersiz, top-
rakları iyi işleyemezsiniz. Kiranın karşılığını da veri-
riz...
Kenyalılar düşünmüşler taşınmışlar, sonuçta ka-
bul etmişler.
Beyaz adam kira süresiyle ilgili küçük bir istekte
bulunmuş:
- 999 yıl kadar bende dursun...
Bugün Kenya yönetimi Kenyalıların ama, toprak-
ların kullanımı büyük ölçüde beyazların...
Tıpkı siyah lider, ulusal kurtuluş hareketi önderi ve
halen devlet başkanlığı görevini yürüten Mugabe’nin
ülkesi, Zimbabve gibi!
Obama’nın zaferi nedense bunları çağrıştırdı bize!
Bütün dünya öylesine büyük bir sevinç içinde ki,
kendi ülkelerinde destekledikleri bir parti zafer ka-
zansa ancak bu kadar sevinirlerdi.
Ancak Amerikan politikalarının rengi sadece “ten
rengiyle” sınırlı değil.
Obama’nın başkanlık koltuğuna gelirken verdiği
sözlerden Türkiye’yi de ilgilendiren ikisini dün anım-
sattık. Yeni başkanın vaatleri sık sık birbiriyle çeli-
şecek. Sonuçta şu sorunun yanıtını arayacak:
Amerika’nın çıkarına en uygun olan hangisi?
Buna göre karar verecek.
Obama kimin başkanı?
ABD’nin...
Hangi ABD’nin?
Bu da soru mu canım; tabii ki kendisinden önce
görev yapan 43 cumhurbaşkanının yönettiği
ABD’nin...
Çarpıcı kölelik anlatımlarından biri şudur:
Köleye sormuşlar; “Bir gün çok zengin olursan en
çok ne istersin?”
Köle şu yanıtı vermiş:
“Çok kölem olsun isterdim...”
Belki de ileride şu tür fıkralar üretilecek:
Siyaha sormuşlar; “Bir gün Amerikan başkanı olur-
san en çok ne yapmak istersin?”
Şu yanıtı vermiş:
“Beyazların başka birini aramayacağı politikalar üret-
mek isterim!”
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
yin üstünde tutacak bir ABD Başkanı oturacak.
Üstelik mutlaka başarılı olmak zorunda olan bir si-
yahi başkan!
Barack Obama çok duyarlı bir noktada durdu-
ğunun farkında. Sürekli “demokratik eşitlikten” söz
açıyor.
Siyah-beyaz eşitliğinin sandıkta kalmaması ge-
rektiğinin bilincinde ve içimizdeki Amerika hayran-
ları, bizim, siyah Obama’nın seçilmesinden ders çı-
karmamızı salık veren açıklamalar yapıyorlar.
Hem işveren hem de gazeteci-yazar olmak gibi iki
şapkalı ünlü bir yazarımızın yazısına koyduğu başlık
kopyacı zihniyetin kanıtı: “Bir Kürt’ü seçer miydiniz?”
Oysa Cumhuriyet Türkiyesi’nde etnik kökeninden
söz edilmeden Kürt kökeninden gelenler cumhur-
başkanı da oldu, başbakanlık da yaptı, bakanlık da!..
Cemal Gürsel’in Kürt olduğu söylenir, ama hiç kim-
senin Kürt kökenli olduğu için neden cumhurbaşkanı
olduğunu sormak, söylemek aklının ucundan geç-
mezdi.
Bir ara Türk vatandaşı olarak Kürt kökeninden gel-
diğini söylemek siyasette hayli prim yapıyordu.
Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapan Turgut
Özal Kürt kökenli olduğunu açıkladı.
Erdal İnönü kanında Kürtlük olduğunu söyledi ve
böylece babası İsmet İnönü’nün de Kürt kökenli ol-
duğunu açıklamış oldu.
Bülent Ecevit, baba tarafından Kürt kökenli ol-
duğunu açıklayan haber ve yorumları yalanlamadı.
Nice bakanlar var ki, Kürt kökenli oldukları bilin-
diği halde devlette önemli görevlere, örneğin İçişleri
Bakanlığı gibi duyarlı bakanlıklara getirildi. Süleyman
Demirel, uzun zaman Urfa’nın Kürt ağalarından Nec-
mettin Cevheri ve diğerleriyle çalıştı.
Kökenlerinden dolayı görevlerini başka amaçlar-
la kullanmak gibi saçmalıklara sapılmadı.
Şayet Obama gibi başka kökenden gelenleri seç-
mek bir devrim ise… bu devrimi Türkiye çok önce-
ki yıllar gerçekleştirdi.
Bu açıdan Amerika’ya özenmenin ne gereği var?
Fakat, hanımefendiler beyefendiler… Türkiye’nin
(Celal Bayar söyledi) küçük bir Amerika olacağı ke-
hanetinin gerçekleştiğini Barack Obama son teşekkür
konuşmasındaki kimi vurgulamalarla doğruladı.
Müthiş devlet adamı, 16. Türk büyüğü RTE’nin
başkan seçileceğine kesin gözle baktığı Obama’ya
-yakın bildikleriyle- 5 Kasım gecesi yapacağı teşekkür
konuşmasının ana hatlarını ulaştırdığı ortaya çıktı..
Obama o gece yüz binlere dedi ki: “Partizanlığa
sapmamaya özen gösterelim… Beni destekleme-
yenler, sizlerin oyunu almış değilim… ama… sizin de
başkanınız olacağım… Barış ve güvenliği arayanlar
sizi destekliyoruz…”
Bu ve buna çok yakın anlamda, hatta karşıtlarıy-
la diyalog arayan sözleri Türk ulusu, oyunu AKP’ye
verenler vermeyenler seçim gecesi parti balkonun-
dan yaptığı konuşmada RTE’den işitmedi mi?
“Oy versin vermesin herkesin başbakanı olacağı-
nı” ilan etmedi mi?
Fakat ikisi arasındaki önemli bir fark kaygı yara-
tıyor.
Obama’nın vaadini yerine getireceğine inanılıyor.
Orası Amerika; başka yolu da yok.
RTE ise, partisine oy versin vermesin herkesin baş-
bakanı olacağı vaadinin arkasında durmadı. Kendi-
sine oy vermeyen Kürt kökenli eylemcilere halkın sab-
rının nereye kadar sürebileceğini gerekçe gösterdi
ve… Kürt eylemcilere pompalı silahla ateş açılma-
sını onaylayarak, barışı değil iç savaşı kışkırtan bir
tavır aldı.
Amerika, vaadini gerçekleştireceğini umduğu bir
başkan seçti.
Türkiye küçük Amerika olamadı; herkesin başba-
kanı olacağı vaadi, parti balkonundan aşağıya ine-
rek halk arasına karışmadı.
Gerçek sırıtmaya başladı, büyük ülkeye büyük li-
der. Küçük ülkeye küçük!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA7 KASIM 2008 CUMA CUMHURİYET
17HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 20
Edirne B 17
Kocaeli B 20
Çanakkale B 19
İzmir B 23
Manisa B 23
Aydın B 25
Denizli B 24
Zonguldak B 17
Sinop Y 18
Samsun Y 16
Trabzon Y 16
Giresun Y 16
Ankara PB 17
Eskişehir S 18
Konya B 15
Sıvas B 17
Antalya B 27
Adana B 26
Mersin B 25
Diyarbakır PB 21
Şanlıurfa PB 24
Mardin PB 18
Siirt PB 20
Hakkâri PB 12
Van PB 11
Kars Y 10
Oslo K 2
Helsinki K 5
Stockholm K 6
Londra Y 12
Amsterdam Y 12
Brüksel Y 11
Paris Y 11
Bonn B 11
Münih B 15
Berlin Y 15
Budapeşte Y 19
Madrid Y 15
Viyana Y 14
Belgrad Y 18
Soyfa Y 19
Roma Y 18
Atina Y 21
Zürih PB 12
Moskova A 1
Aşkabat Y 16
Astana K 7
Taşkent Y 18
Bakû Y 14
Bişkek Y 17
Tiflis Y 17
Kahire PB 25
Şam B 24
Yurdun kuzey ve doğu
kesimleri parçalı çok
bulutlu, Orta Karadeniz
kıyıları, Doğu Karadeniz
ile Sinop, Kars ve Ar-
dahan çevreleri yağ-
mur ve sağanak ya-
ğışlı, diğer yerler az
bulutlu ve açık geçe-
cek. Hava sıcaklığı ku-
zeydoğu kesimlerde 2-
4 derece azalacak.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Alevi Bektaşi Federas-
yonu (ABF) ve bağlõ 150 şube,
zorunlu din derslerinin kaldõrõl-
masõ, AİHM ve Danõştay karar-
larõnõn uygulanmasõ, cemevleri-
nin yasal statüye kavuşturulma-
sõ, Madõmak Oteli’nin müzeye
dönüştürülmesi başta olmak üze-
re taleplerini duyurmak amacõy-
la Türkiye’nin dört bir yanõndan
Ankara’ya yürüyor. Çok sayõda
siyasi parti, sendika ve sivil top-
lum örgütü de etkinliğe destek ve-
riyor. Federasyon Genel Başka-
nõ Ali Balkız, 9 Kasõm’daki bu-
luşmanõn ana temasõnõn “Ay-
rımcılığa karşı eşit yurttaşlık
hakkı” olduğunu belirterek “Bu
yürüyüş demokrasi içindir, in-
san hakları içindir, şeriatçı
yükseliş dursun, IMF politi-
kaları sona ersin diyedir” dedi.
AİHM 9 Ekim 2007’de zorun-
lu din kültürü ve ahlak bilgisi der-
sinin Avrupa İnsan Haklarõ Söz-
leşmesi’ne aykõrõ olduğuna karar
vermişti. Mahkemenin kararõ 9
Ocak 2008’de kesinleşmişti. AKP
iktidarõ karara ilişkin 3 aylõk uy-
gulama süresi boyunca hiçbir so-
mut adõm atmamõştõ. AİHM 12
Ağustos 2008’de kararõn uygu-
lanmadõğõ gerekçesiyle Avrupa
Konseyi Bakanlar Komitesi’ne
başvurmuştu. Alevi örgütleri de
okullarõn açõlmasõndan kõsa süre
önce İstanbul, İzmir, Ankara,
Adana ve Malatya’da oturma ey-
lemleri yapmõştõ. Bu mitinglerde
yurttaşlarõn daha kitlesel eylem-
ler yapõlmasõ gerektiği yönünde-
ki görüşlerini dikkate alan ABF,
yurdun dört bir yanõndan Anka-
ra’ya yürüyüş başlatma kararõ al-
dõ. Bu çerçevede İstanbul, Balõ-
kesir, Çanakkale, Bursa, İzmir,
Muğla, Antalya, Adana, Mersin,
Tarsus, Adõyaman, Kahraman-
maraş, Diyarbakõr, Muş, Bingöl,
Tunceli, Malatya, Ordu, Tokat,
Samsun ve Çorum’dan binlerce
Alevi otobüslerle Ankara’ya gel-
meye başladõ.
Sıhhiye’de miting
9 Kasõm Pazar günü saat
10.30’da Ankara Garõ’nda bulu-
şacak yurttaşlar, buradan Sõhhiye
Meydanõ’na doğru yürüyüşe ge-
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - 12 Eylül Askeri Yönetimi
döneminde, Mamak Askeri Ceza-
evi’nde dövülerek öldürülen ya-
yõncõ İlhan Erdost, öldürülüşünün
28. yõlõnda, bugün, Karşõyaka Me-
zarlõğõ’ndaki gömütü başõnda anõ-
lacak. İlhanilhan Kitabevi’nde de
“7 Kasım İlhan/ Kitap Günü”
nedeniyle, Sol ve Onur Yayõnlarõ
özel indirimle okurun edinimine
sunulacak.
Dönemin Ankara Sõkõyönetim
Komutanlõğõ’nõn talimatõ üzerine,
Sol ve Onur Yayõnlarõ sahip ve
yöneticileri Muzaffer ve İlhan Er-
dost, herhangi bir gerekçe göste-
rilmeksizin, sahibi olduklarõ İlk-
yaz Basõmevi’nde çok sayõda
“yasaklanmış sol yayın bulun-
durdukları” gerekçesiyle Sõkõ-
yönetim Savcõlõğõ tarafõndan göz-
altõna alõnmõşlardõ.
Cezaevinde öldürüldü
Gözaltõna alõndõklarõ Mamak As-
keri Cezaevi A-Blok’tan C-Blok’a
nakledilecekleri sõrasõnda Reo ara-
cõna bindirilmeden önce, aracõn
içerisinde ve araçtan indirildikleri
C-Blok/F Koğuşu önünde ve koğuş
avlusunda dört kez yüzükoyun ye-
re düşen İlhan Erdost’un otopsi ra-
porunda, yedi kaburga kemiğinin
kõrõldõğõ, beynin arka lobunun kan-
la dolu olduğu saptanmõş ve beyin
kanamasõndan öldüğü sonucuna
varõlmõştõ.
Yayõncõ İlhan Erdost için gömütü
başõnda yapõlacak anma töreni sa-
at 12.00’de başlayacak. İlhanilhan
Kitabevi’nde de “7 Kasım İl-
han/Kitap Günü” nedeniyle, Sol
ve Onur Yayõnlarõ özel indirimle
okurun edinimine sunulacak.
Aleviler Ankara’ya yürüyor
çecek. Sõhhiye Meydanõ’ndaki
miting saat 14.00’te başlayacak.
Mitinge, ABF’ye bağlõ 150 şu-
benin yanõ sõra 200’ü aşkõn cem
ve kültürevi, hemşehri ve köy der-
neği ile üniversite öğrencileri,
tüm sol partiler, sendikalar, sivil
toplum örgütleri ve meslek oda-
larõ da destek verecek. Edip Ak-
bayram, Ferhat Tunç, Yavuz
Bingöl, Mustafa Özarslan ve şa-
ir Ahmet Telli de mitingde tür-
küler seslendirecek, şiirler oku-
yacak. ABF Genel Başkanõ Ali
Balkız, Genel Sekreter Kazım
Genç ve Pir Sultan Abdal Kültür
Derneği Genel Başkanõ Fevzi
Gümüş, gazetemizin Ankara
Bürosu’nu ziyaret ederek mitin-
gle ilgili bilgi verdi. Yurdun dört
bir yanõndan binlerce yurttaşõn
mitinge katõlmak için kendileri-
ni aradõğõnõ ifade eden Ali Bal-
kõz, başta İstanbul olmak üzere
birçok kentte yeterli sayõda oto-
büs bulmakta zorlandõklarõnõ söy-
ledi. Mitingin Alevilerin tari-
hinde bir ilk olacağõna işaret
eden Balkõz, “Şimdiye kadar
Aleviler hep saldırıya, hakarete
maruz kaldıklarında can hav-
liyle sokağa çıkardı. Ama bu
kez kendi haklı taleplerini ilet-
mek üzere Ankara’da topla-
nacaklar. Bu da Alevi hareke-
tinin ulaştığı olgunluk düzeyi-
ni gösteriyor” dedi.
Dokunulmazlıklar
kaldırılsın
masõnõ izlemekten sorumlu olacak şekilde bir ku-
rumun görevlendirilmesini, böyle bir kurumun, ka-
mu yönetimini olduğu kadar sivil toplumu da tem-
sil etmesini ve izleme fonksiyonunda bu kuruma
belli ölçüde bağõmsõzlõk verilmesini tavsiye et-
miştir. Ancak tavsiye yerine getirilmemiştir.
?Emniyet Genel Müdürlüğü altõnda uluslararasõ
suçlar açõsõndan ulusal düzeyde yasa uygulayõcõ
birimleri arasõnda işbirliğini güçlendirmek ama-
cõyla “Türk Milli Bürosu” kurulmuştur. Büro gö-
rünüşte böyle bir uzmanlaşmõş birim değildir.
? GRECO, hâkimlerin, denetim ve atanma ile
ilgili olarak Adalet Bakanlõğõ’na karşõ bağõmsõz-
lõğõnõn daha da arttõrõlmasõnõ tavsiye etmiştir. An-
cak hâkimlerin tayin ve denetimleri halen Ada-
let Bakanlõğõ’na sõkõ bir şekilde bağlõdõr. Bu tav-
siye yerine getirilmemiştir.
? GRECO, savcõlõk soruşturmasõ için gerekli
olan idari iznin yapõlacak cezai takibatlarõn et-
kinliği üzerindeki etkisinin analiz edilmesi ile ce-
za yargõlamasõ bağõşõklõğõndan fiilen yararlanan
milletvekili ve kamu görevlilerine ilişkin doku-
nulmazlõk sisteminin yeniden düzenlenmesinin de-
ğerlendirilmesini tavsiye etmişti. Ancak bu konuda
herhangi bir gelişme olmadõ.
? Teftiş kurullarõnõn yeniden yapõlandõrõlmasõ
konusundaki istekler yerine getirilmemiştir.
GRECO tarafõndan hazõrlanan Yolsuzlukla
Mücadele Gelişim Raporu bu yõl mart ayõnda ya-
yõmlanmõş, temmuz ayõnda yayõmlanmasõ gere-
ken 2. Gelişim Raporu ise Ankara tarafõndan onay-
lanmadõğõ için açõklanmamõştõ. Türkiye’nin, ra-
porun yayõmlanmasõna ilişkin onayõ önceki gün
verdiği ifade edildi.
‘Zamanaşımı emsal olur’
İLHAN TAŞCI
ANKARA - 2 Temmuz 1993’te Madõmak
Oteli’nde 35 aydõnõn yakõldõğõ katliamda ya-
kõnlarõnõ yitirenlerin avukatõ Şenal Sarıhan,
15 yõllõk zamanaşõmõ dolduğu gerekçesiyle da-
vanõn düşürülmek istenmesine tepki göster-
di. Sarõhan, “Katliam insanlığa karşı ya-
pılmıştır. İnsanlığa karşı suçlarda zama-
naşımının işletilmemesi geriye dönük de uy-
gulanmalı. Avrupa’da bu adımlar atıldı.
Türkiye artık bunu tartışmalı” dedi. Sarõ-
han, ailelelere ve avukatlara haber verilme-
den duruşma yapõlmasõnõ da eleştirdi.
Sõvas katliamõ davasõnõn yakalanamayan sa-
nõklarõ yönünden zamanaşõmõ süresinin dol-
duğu gerekçesiyle davanõn kapatõlmak isten-
mesi kamu vicdanõnõ yaralarken, bu istemin
dile getirildiği duruşma için katliamda ya-
kõnlarõnõ yitiren ailelere ve müdahil avukat-
lara davetiye çõkartõlmamasõ tepki yarattõ.
‘Pek çok sanık mahkemeye çıkmadı’
Avukat Şenal Sarõhan, savcõ Mustafa Bil-
gili’nin 15 yõllõk zamanaşõmõ süresinin dol-
duğu görüşü doğrultusunda karar verilirse da-
vanõn zamanaşõmõna uğrayacağõnõ belirterek
“Bu karar diğer sanıklar yönünden de em-
sal oluşturacak. Sıvas olaylarının ertesin-
de yakalanan sayısı 150’ye bile ulaşmadı.
Önemli bir bölümü yakalanamadı halen
aranmakta. Zaman zaman yakalanıp hak-
larında ek davalar açılanlar oldu. Hiç ya-
kalanmamış ya da yakalanmış ama mah-
keme önüne gelmeyen sanık var” dedi.
15 yıl değil, 22.5 yıl
İddianame düzenlenmesi, sorgu verilmesi,
yakalama gibi işlemlerin zamanaşõmõnõ kes-
tiğini anõmsatan Sarõhan, “Kesen işlemler ne-
deniyle yarı oranında süre artacaktır.
Böyle işlemler olduğu için zamanaşımı 15
yıl değil 22.5 yıla kadar uzamış olacak” di-
ye konuştu. Zamanaşõmõnõn Roma huku-
kundan beri olduğunu anõmsatan Şenal Sarõ-
han, şu değerlendirmeyi yaptõ:“Burada bir
topluma yönelik katliam var. Toplum bel-
leğinde yer eden, toplumu etkileyen olay-
lar için zamanaşımının uygulanmaması
için Avrupa’da da gelişme var. 2005’te
Türk Ceza Yasası’nın 76. ve 77. madde-
lerine iki suç tanımı girdi, soykırım ve in-
sanlığa karşı suç. Her iki suçta cezanın ve
davanın zamanaşımına uğramayacağı
kabul edildi. 1993 yılında bu yoktu. Ya-
sanın insanlığa karşı suçlar üst başlıklı 77.
maddesinde , ‘siyasal, felsefi, õrki veya di-
ni saiklerle toplumun bir kesimine karşõ bir
plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi,
insanlõğa karşõ suç oluşturur” hükmü yer alı-
yor. Eski dönemde bu hüküm olmadı-
ğından bugün uygulamak mümkün değil.
Ama bu sorunu Türkiye’nin tartışmaya
açması ve bu hükmün geriye işletilmesi-
nin yolunu açması gerekiyor.”
Baştarafı 1. Sayfada
İlhan
Erdost
mezarı
başında
anılacak
9 Kasõm’daki buluşmanõn ana temasõ ‘ayrımcılığa karşı eşit yurttaşlık hakkı’
Petrol boru
hattõnda
patlama
Şanlıurfa’nın Bozova il-
çesi yakınlarında BO-
TAŞ’a ait petrol boru
hattında patlama meyda-
na geldi. Şanlıurfa Valisi
Yusuf Yavaşcan, BOTAŞ,
Çevre ve Orman Müdür-
lüğü ile jandarma ekiple-
rinin bölgede çalışma
yaptığını belirterek “Ya-
pılan incelemede boru
hattının içeriden dışarıya
doğru kırıldığı belirlendi.
Bu da olayın içerden, ba-
sınçtan kaynaklandığını
gösteriyor” dedi. Yavaş-
can, “Ana göle (Atatürk
Barajı gölü) akıntı olma-
yacak. Bunun için de ba-
riyer gibi gerekli önlem-
ler alındı” diye konuştu.
Atatürk Barajı gölü ya-
kınlarına sızan ham pet-
rol dün kontrollü olarak
yakıldı. (Fotoğraf: AA)
Sõvas’taki katliamõn insanlõğa karşõ yapõldõğõnõ vurgulayan avukat Sarõhan ‘İnsanlõğa
karşõ suçlarda zamanõşõmõnõn işletilmemesi geriye dönük de uygulanmalõ’ dedi
CNN muhabiri ‘ışınladı’
Haber Merkezi- ABD’de 4 Kasõm günü yapõ-
lan ve ilk kez bir siyahõn başkanlõğa seçildiği
seçimlerde bir ilki de CNN televizyonu gerçek-
leştirdi. Barack Obama’nõn kazandõğõ seçim ge-
cesi Chicago’da bulunan CNN muhabiri Jessica
Yellin, üç boyutlu hologram teknolojisiyle New
York’taki merkez stüdyodaki haber sunucusu
Wolf Blitzer’in karşõsõnda gerçek boyutlarõyla
ancak görüntü olarak yer aldõ.
TKP raporu yayımlandı
Haber Merkezi - Türkiye Komünist Partisi
(TKP) Kültür Komisyonu’nun medya, sanat,
edebiyat alanlarõna ilişkin aylõk izleme, değer-
lendirme raporu yayõmlandõ. Geçen ayõn rapo-
runda Frankfurt Kitap Fuarõ ve bazõ gazeteler
mercek altõna alõnmõştõ. TKP Kültür Komis-
yon’nu raporlarõ tam metin olarak her ay
“sol.org.tr” internet adresinde yayõmlanõyor.
Süper Loto çekildi
14, 15, 28, 37, 42, 43
‘ADİL YARGILAMA İHLAL EDİLDİ’
Dönemin RP’li Belediye Meclis Üyesi Cafer Erçakmak ile yasal durumlarõ aynõ
olup yargõlananlarõn ceza aldõklarõnõ ve aldõklarõ cezaya göre zamanaşõmõnõn 22.5
yõlda dolacağõnõ vurgulayan avukat Şenal Sarõhan, “Buna karşın o da 6 kişiyle
aynı koşulda değerlendiriliyor. Sanıklar ve tanıklar dinlenmeden, bizim so-
ru sormadığımız bir yargılama, adil yargılanma ilkesinin ihlali anlamına ge-
lir. Müvekkillerimizin hiç haberi olmadı. Gerekli itirazlarımızı yapacağız, as-
lında müdahil sayılmamız gerekiyor. Çünkü bu ek bir dava. Davet edilme-
miz gerekiyor.” değerlendirmesini yaptõ. Mahkeme kararõnõ 19 Aralõk’ta verecek.
Ancak mahkemenin vereceği kararlarõn Yargõtay’da temyiz yolu açõk bulunuyor.