Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
4 KASIM 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Aymaz Adam...
Utanmadan sıkılmadan televizyon kanallarını do-
laşıyor, ekranlarda boy gösterip dinden imandan söz
ediyor, Fox TV’nin haber sunucusuna “Ben gaze-
teci kurşunlamış adamım” diye gözdağı veriyor...
Bir bakıyorsunuz, karısıyla birlikte otomobilin-
de... Kadın gülüyor, o gülüyor... Gazetecilere açık-
lamalar yapıyor...
Aslında bu yaşadıklarımız bir Türkiye klasiğidir...
Yazı masamın başına geçtiğimde Türkiye’nin dü-
nünü ve bugününü düşünmeye başladım.
On dört yaşındaki B.Ç. ve o yaşlı adam...
Onu savunan avukat!
Yazı yazdığı gazete!
O gazete Gümüşhane Barosu Başkanı Avukat Ali
Günday’ı hedef göstermişti... Birisi kalktı Ada-
na’dan Gümüşhane’ye gitti ve Günday’ı bürosunda
öldürdü...
Katil bir süre cezaevinde yattı ve afla kurtuldu.
Ahmet Taner Kışlalı’yı hedef gösterdi... Kışlalı
katledildi.
Yetmedi, Necip Hablemitoğlu’nu hedef göster-
di... Hablemitoğlu gecenin karanlığında evinin bah-
çesinde kurşunlanıp öldürüldü...
Danıştay baskını öncesi yargı üyelerinin fotoğ-
raflarını yayımladı o gazete...
Alparslan Arslan Danıştay’ı bastı elinde silahla...
Yargıç Mustafa Yücel Özbilgin öldü, Mustafa Bir-
den, Ayla Özdemir, Ahmet Çobanoğlu ağır yara-
landı.
Gelelim yaşlı yazara...
Bu adamın çalıştığı tetikçi gazete tek satır yazmıyor
on dört yaşındaki B.Ç’ye cinsel istismarda bulunan
yazarı hakkında. Öteki dinci ve tarikatçı gazeteler de
olayı görmezden geliyor...
Yazar ise televizyonlarda güle oynaya başından
geçenleri anlatıyor!
Tutuklu yazar şimdi tutuksuz yargılanacak!
Çünkü Adli Tıp Kurumu’nun raporuyla ceza-
evinden salıverilip özgürlüğüne kavuştu.
İşkence yapılana “İşkence yapılmadı” diye rapor
veren bir kurum, yaşlı yazarı kurtardı.
Yazı masamın başında düşünüyorum...
12 Eylül 1980 sonrası gözaltına alınmıştık. Bazı
arkadaşlarım gözaltı sürecinde işkence görmüşler-
di. Poliste sorgulamalarımız bittikten sonra İzmir Nar-
lıdere’deki Askeri Cezaevi’ne götürülmek üzere el-
lerimiz kelepçelenerek otobüse bindirildik.
Göz bağlarımız çözüldüğü için çok mutluyduk...
Narlıdere’ye dek hem körfeze hem de gökyüzü-
ne bakmıştım.
Cezaevine geldik. Adli Tıp Kurumu’ndan bir dok-
tor bizi bekliyordu. Koltuklarımızın altında battani-
yelerle sıraya dizildik.
Yaklaşık yirmi beş kişiye şu soru soruldu:
“İşkence gördünüz mü?”
İçimizde filistin askısından geçen, ayak taban-
ları parçalandığı için zorlukla yürüyen arkadaşla-
rımız, yani tümümüz şu yanıtı verdi:
“Hayır görmedik!”
Eğer “İşkence gördük” deseydik yeniden Emni-
yet Müdürlüğü’ne götürülüp işkence görecektik.
Türkiye’de Adli Tıp Kurumu Adalet Bakanlığı’na
bağlıdır. Bu kurum gözaltında işkence gören, cin-
sel tacize uğrayan kadınlara yıllar önce “İşkence ve
taciz görmemiştir” raporu vererek işkenceci po-
lisleri aklamış, bu kez de cinsel istismara uğrayan
on dört yaşındaki B.Ç’ye “Ruh ve beden sağlığı bo-
zulmamıştır” raporu vererek yaşlı yazarı kurtarmıştır.
Adli Tıp Kurumu’nun uygulamaları kimi zaman
“devletin bölünmez bütünlüğü”, kimi zaman “sözde
Atatürkçülük”, kimi zaman da “milliyetçilik” adına ya-
pılmıştır.
Türkiye’de çocuk yaşta kadınların yaşamları al-
tüst ediliyor...
Meclis’te bulunan siyasi partiler ne töre adı ve-
rilen o cinayetlerin üzerine gidiyorlar ne de on dört
yaşında olan kız çocuklarının başına gelenlerle il-
gileniyorlar.
Eğer Türkiye’de demokrasi bir yaşam biçimi ol-
saydı bunların hiçbiri olmaz; başta kadın kuruluş-
ları olmak üzere iktidarıyla, muhalefetiyle tüm Mec-
lis ayağa kalkar; sendikalar ve demokratik kitle ör-
gütleri tepki gösterirdi.
Bursa Uludağ Üniversitesi Çocuk Ruh Sağlığı
ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlığı’nın verdiği
raporda ne yazıyor:
“...B.Ç’de ağır patolojik depresyon anksiyete
saptanmıştır. B.Ç. intihara eğilimlidir...”
İki ay sonra İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun ver-
diği rapor ise bunun tam tersi:
“Beden ve ruh sağlığını bozacak bir patolojik araz
saptanmamıştır!”
Evet... Bu bir Türkiye fotoğrafıdır... Bu fotoğra-
fa tepkisiz kalmamak gerekir...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Babacan’a
Anıtkabir sorusu
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Genel Başkan
Yardõmcõsõ Yõlmaz Ateş,
Dõşişleri Bakanõ Ali
Babacan’a, 29 Ekim
Cumhuriyet Bayramõ
kutlama törenleri
kapsamõnda
gerçekleştirilen Anõtkabir
ziyareti için Meclis’e
yalnõzca 20 davetiye
gönderilmesinin nedenini
sordu. Ateş, TBMM
Başkanlõğõ’na sunduğu
soru önergesinde, sayõnõn
az tutulmasõna gerekçe
olarak, Anõtkabir’de 29
Ekim günü yaşanan
yoğunluğun gösterildiğini
ifade eden Ateş, “Bu
uygulama, Anõtkabir
ziyaretlerini sadece bir
sembol haline getirme
çabasõnõn sonucu
mudur?” dedi.
Özel harekâtçıya
suçüstü
RİZE (Cumhuriyet) -
Kendisini Sabah
gazetesinin Rize
temsilcisi olarak tanõtan
ve kentte kuracaklarõ büro
için el ilanõyla eleman
arayan eski Özel
Harekâtçõ polis memuru
Savaş Kurtoğlu, evinde
bomba bulundurduğu
gerekçesiyle tutuklandõ. İş
başvurusunda bulunan
gençlerle MÜSİAD Rize
Şubesi’nde toplantõ
düzenleyen Kurtoğlu’na
suçüstü baskõn
düzenlendi. Patlayõcõ
madde bulundurmaktan
2.5 yõl hüküm yiyen ve
hakkõnda yakalama kararõ
bulunan Kurtoğlu,
tutuklandõ.
‘AKP, Türkiye’yi
geriye götürüyor’
ADANA (Cumhuriyet
Bürosu) - Çukurova
Gazeteciler Cemiyeti’ni
ziyaret eden CHP Adana
Milletvekili Hulusi Güvel,
gündemdeki gelişmelere
ilişkin gazetecilere
açõklama yaptõ. Güvel, “3
Kasõm 2002 yõlõndan bu
yana tek başõna iktidar
olan AKP, Türkiye’yi her
alanda geriye
götürmüştür, götürmeyi
de sürdürüyor. Yardõm
derneklerinden
belediyelere kadar olan
yerlerde yaşanan
yolsuzluklar bile
ülkemizin içine
düşürüldüğü durumu
ortaya koymaya yetiyor”
diye konuştu. AKP
iktidarõnõn 6 yõlõnõ da
değerlendiren Güvel,
“AKP yoksulun cebinden
elini çekmelidir” dedi.
‘Milli düşünmek
lazım’
ZONGULDAK
(Cumhuriyet) - TBMM
Başkanõ Köksal Toptan ve
9. Cumhurbaşkanõ
Süleyman Demirel ile
birlikte Zonguldak
Karaelmas Üniversitesi
Tõp Fakültesi Hastanesi
yeni ek blok binasõnõn
açõlõş törenine katõldõ.
Toptan, törende yaptõğõ
konuşmada, “Küresel
krizle bir kez daha
anlaşõlmõştõr ki artõk
herkes, her şey küresel
değildir, milli düşünmek
lazõm gelmektedir, bunun
da öncülüğünü
üniversiteler yapabilir”
diye konuştu. Demirel de
“Üniversiteler uygarlõğõn
kapõlarõdõr. Üniversiteler,
devlet ve millet için deniz
feneridir. Yani hava
sislendiği zaman, açõk
denizde etrafõnõzõ
göremez hale geldiğiniz
zaman hangi yola
gideceğinizi
gösterecektir” dedi.
ABD üssü önerisi hem Irak Anayasasõ’na hem de uluslararasõ hukuka aykõrõ
Barzanitehlikelioynuyor
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Irak’õn kuze-
yindeki bölgesel yönetimin li-
deri Mesud Barzani’nin,
Bağdat ile Washington ara-
sõnda görüşmeleri sürdürü-
len kuvvetlerin statüsü an-
laşmasõnõn (SOFA) imzala-
namamasõ durumunda, Ame-
rikan üslerinin Irak’õn kuze-
yinde kurulmasõ önerisinin
hem Irak Anayasasõ’na hem
de uluslararasõ hukuka aykõ-
rõ olduğu belirtildi. ABD,
SOFA imzalanmadan ve mer-
kezi yönetimin onayõ olmadan
Irak’õn kuzeyinde askeri üs
kurarsa, Irak’õn siyasi birli-
ğini, toprak bütünlüğünü ve
egemenliğini fiilen ortadan
kaldõrmõş olacak.
Irak’taki BM mandasõnõn
sona ereceği 31 Aralõk 2008
tarihi yaklaşõrken ABD as-
kerlerinin ülkedeki hukuksal
statülerini belirleyecek olan
SOFA görüşmelerinin çõk-
maza girmesiyle Barzani,
“Bağımsız Kürdistan” için
harekete geçti.
ABD’de yaptõğõ “güven-
lik anlaşması olmazsa, Ame-
rikan üslerine seve seve ev
sahipliği yaparız” yönünde-
ki önerisiyle tehlikeli bir adõm
atan Barzani, Irak Anayasa-
sõ’nõ, uluslararasõ hukuku, ül-
kesinin egemenliğini, siyasi
birliğini ve toprak bütünlü-
ğünü yok saydõğõnõ gösterdi.
Irak Anayasasõ’nõn 110.
maddesinin 2. fõkrasõna göre
“Silahlı kuvvetlerin teşkil
edilmesi, Irak’ın sınır gü-
venliğinin sağlanması ve ül-
kenin savunulması dahil ol-
mak üzere milli güvenlik
politikasını belirleme ve uy-
gulama” sorumluluğu mer-
kezi yönetimde bulunuyor.
121. maddede ise bölgesel
yönetimlere sadece polis gü-
cü kurma hakkõ tanõnõyor.
Eğer, ABD Barzani’nin
önerisini kabul ederse ulus-
lararasõ hukuku ve BM Gü-
venlik Konseyi’nin, koalis-
yon güçlerinin Irak’taki var-
lõğõnõn düzenlenmesine ilişkin
kararõnõ da ihlal etmiş olacak.
BM Mandasõ Irak’õn tama-
mõnõ kapsadõğõ için Amerikan
askerleri SOFA imzalanma-
dan, bölgesel Kürt yönetimi
ile varacaklarõ mutabakat çer-
çevesinde bölgeye yerleşirse,
Irak’õn egemenliğini fiilen
ortadan kaldõrmõş olacak.
Böylece bölgesel Kürt yöne-
timi merkezi yönetimden ko-
pacak. “Büyük Kürdistan”
için hem ABD askerinin ko-
rumasõ sağlanacak hem de
ABD’nin BM Güvenlik Kon-
seyi üyesi olmasõndan dola-
yõ uluslararasõ toplumun yap-
tõrõm kararlarõnõn önüne ge-
çilecek.
Merkezi yönetimin ve Irak
parlamentosunun onayõ ol-
madan ABD askerinin Irak’õn
kuzeyinde kalõcõ üsler kur-
masõ, Türkiye açõsõndan da
yeni koşullarõ beraberinde
getirecek.
Irak’õn kuzeyinde konuşla-
nacak ABD askerleri hem
İran’da hem de Suriye’de
tehdit olarak algõlanacağõ için,
bölgede ciddi anlamda istik-
rarsõzlõk baş gösterecek. ABD
askerinin Irak’õn kuzeyinde-
ki varlõğõ, hukuksal açõdan
herhangi bir sõnõrlamaya tabi
olmayacağõndan, Washing-
ton’õn üçüncü ülkelere ope-
rasyon konusunda eli güç-
lenmiş olacak.
Irak’taki BM mandasõnõn sona ereceği 31 Aralõk 2008 tarihi yaklaşõrken ABD
askerlerinin ülkedeki statülerini belirleyecek olan SOFA görüşmelerin çõkmaza
girmesiyle Barzani, “bağõmsõz Kürdistan” için harekete geçti. ABD, eğer Barzani’nin
Irak’õn toprak bütünlüğünü hiçe sayan “Güvenlik anlaşmasõ olmazsa, Amerikan
üslerine seve seve ev sahipliği yaparõz” yönündeki önerisini kabul ederse,
uluslararasõ hukuku ihlal etmiş olacak.
TÜRK’TEN ERDOĞAN’A TEPKİ
‘Kim kimi
vatanından
kovuyor’
Erdoğan’õn Hakkâri’deki konuşmasõnda
“Ya sev ya terk et” şeklindeki
açõklamalarõna tepki gösteren Ahmet Türk,
Türkiye ve bayrağõn, bu değerleri birlikte
yaratan Kürtlerin, Türklerin ve diğer
kesimlerin ortak değeri olduğuna işaret etti.
D İ Y A R B A K I R
(Cumhuriyet Bürosu) -
DTP’nin Diyarbakõr’da
düzenlediği iki günlük
oturma eyleminin ardõn-
dan açõklama yapan
DTP Genel Başkanõ Ah-
met Türk, Başbakan
Recep Tayyip Erdo-
ğan’õn Kürtlerin deste-
ğini kaybettiğini ve bu-
nun için paniklediğini
söyledi.
Türk, 48 saat kesinti-
siz sürdürdükleri oturma
eylemleriyle, hüküme-
tin çõkardõğõ son tezke-
reye ve savaş politikala-
rõna tepki gösterdikleri-
ni belirtti. Eylemle, Kürt
sorununun demokratik
çözümüne bir kez daha
güçlü bir vurgu yaptõk-
larõnõ ifade eden Türk,
“Sayın” olarak nitele-
diği Abdullah Öcalan’a
yönelik fiziki saldõrõ id-
dialarõnõ da bir kez daha
gündeme getirdi.
İktidar partisine
“Kürtleri denetim altı-
na alma görevi” veril-
diğini ve AKP’nin bu
nedenle kapatõlmadõğõnõ
iddia eden Türk, “An-
cak Sayın Başbakan,
Kürtlerin desteğini
önemli ölçüde kaybet-
tiğini görüp panikle-
meye başlamıştır. Çün-
kü Kürtleri kontrol al-
tında tutamayan bir
AKP’yi, ABD’nin de,
ordunun da gözden çı-
karacağını çok iyi bili-
yor. AKP’nin Diyar-
bakır ısrarının altında
yatan neden bu” dedi.
Türk, Erdoğan’õn
Hakkâri’deki konuşma-
sõnda “Ya sev ya terk
et” şeklindeki açõkla-
malarõna da sert tepki
göstererek Türkiye ve
bayrağõn, bu değerleri
birlikte yaratan Kürtle-
rin, Türklerin ve diğer
kesimlerin ortak değeri
olduğuna işaret etti. Bu
ortak değerlerin kimse-
nin tekeli altõnda olma-
dõğõnõ vurgulayan Türk,
şöyle devam etti: “An-
cak, Erdoğan’ın tekçi
ve ırkçı yaklaşımını
reddedenleri ülkeyi
terk etmeye davet et-
mesi tam bir aymazlık
örneğidir. Bu vatan he-
pimizin ortak vatanı
değil mi.? Kim, kimi,
kimin vatanından ko-
vuyor. ABD’den ica-
zetli bir başbakanın
halkı kendi anavata-
nından kovma çağrısı
trajikomik bir durum-
dur.”
Türk’ün açõklamala-
rõnõn ardõndan oturma
eylemi sona erdi.
Öte yandan, Diyarba-
kõr Cumhuriyet Başsav-
cõlõğõ, DTP’nin kitlesel
oturma eylemiyle ilgili
soruşturma başlattõ.
Meclis’te ‘çek git’ kavgası
DTP’liHasipKaplan,Erdoğan’õnHakkâri’dekisözlerinetepkigöstermesiüzerine
AKP’liler,“Çarpõtma,senancakPKK’lileritemsiledersin”deyincegerginlikyaşandõ
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu’nda 2009 Merkezi
Yönetim Bütçe görüşmeleri
“kavgalı” başladõ. DTP’li Hasip
Kaplan, Başbakan Tayyip Er-
doğan’õn Hakkâri’de 20 milyon
vatandaşõna “çek git” dediğini
belirtip “Sayın Başbakan söz
ağızdan çıkar” deyince, AKP’li-
ler “Sen ancak PKK’yi temsil
edersin, Siz Kürtlere ihanet
ediyorsunuz” diye bağõrdõ.
TBMM Plan ve Bütçe Komis-
yonu’nda dün bütçe tasarõsõnõn tü-
mü üzerindeki görüşmeler yapõl-
dõ. Komisyonda söz alan DTP’li
Kaplan, Başbakan Erdoğan’õn
Güneydoğu gezisindeki konuş-
masõnõ eleştirdi. Başbakan Erdo-
ğan’õn Hakkâri’de halka, “Ya
seveceksin ya terk edeceksin”
dediğini ifade eden Kaplan, bu sö-
zün Vietnam Savaşõ başta ol-
mak üzere faşist hükümet uygu-
lamalarõnõn sloganõ olduğunu
söyledi. AKP Malatya Milletve-
kili Ömer Faruk Öz, “Başba-
kan’ın sözlerini çarpıtma” diye
müdahale edince, karşõlõklõ atõş-
ma yaşandõ. Kaplan ise “Hak-
kâri’de 20 milyon vatandaşına,
‘Çek git’ diyen Başbakan’a,
‘Sayõn Başbakan söz ağõzdan çõ-
kar’ diyorum. Başbakan Şır-
nak’a gelsin, yanına tek polis al-
masın, yanında ben yürüyece-
ğim. En ufak şeyde de ben siper
olurum” dedi. Kaplan’õn sözle-
rine tepki gösteren Öz, “Sayın
Başbakan’ın sözlerini çarpıtma.
Vatanıma söveceksin, milletime
söveceksin… Kimsin sen ya,
kendini ne zannediyorsun sen?
Benim Kürt kardeşlerimi tem-
sil etmiyorsun. Sen ancak
PKK’yi temsil edersin. Siz
Kürtlere ihanet ediyorsunuz”
diye bağõrdõ. Tartõşma ikilinin
birbirlerine bağõrarak tepki gös-
termesi ile son buldu.
Komisyonda söz alan CHP
Trabzon Milletvekili Akif Ham-
zaçebi ise 2009 bütçesinin ilk kez
IMF’siz hazõrlandõğõnõ ancak
“IMF’nin gölgesiyle karşı kar-
şıya olunduğunu” söyledi. Kõsa
bir süre sonra, IMF’nin gölgesi-
nin gidip kendisinin ortaya çõka-
cağõnõ kaydeden Hamzaçebi,
“Bakanın, uzatmayıp vakit ge-
çirmeden IMF ile anlaşmasını
tavsiye ediyoruz” diye konuştu.
MHP Denizli Milletvekili
Emin Haluk Ayhan ise doğal-
gaza yapõlan zamlarla, vatandaş-
larõn dayanma gücünü yitirdiği-
ni söyledi.
DEVLET BAHÇELİ, GÜNEYDOĞU’DAKİ İSYAN GÖRÜNTÜLERİNE DİKKAT ÇEKTİ
‘Üniteryapıtehditaltında’ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - MHP Genel Başkanõ Devlet
Bahçeli, dün yayõmladõğõ genel-
geyle partisinde yerel seçim süre-
cinin başladõğõnõ bildirdi. Yerel se-
çim sürecine gergin girildiğini be-
lirten Bahçeli, “Üniter yapımız
ciddi bir çözülme tehdidiyle kar-
şı karşıyadır” dedi.
Bahçeli, yaptõğõ yazõlõ açõklama-
da, yerel seçim tarihi yaklaştõkça,
yaşanan gelişmelerin Türkiye’nin
geleceğini yaşamsal seviyede ilgi-
lendirdiğini belirterek “Türk mil-
letinin kardeşliğinin yara alaca-
ğı kritik bir sürecin başlayacağı-
nın görüldüğünü” söyledi. Gide-
rek artan yoksullaşma, yaygõnlaşan
yoksulluklar ve durma noktasõna ge-
len üretimin, ödünlerle sürdürülen
dõş ilişkilerin ülkeyi çõkmaza sü-
rüklediğine dikkat çeken Bahçeli,
“Daha da önemlisi artık alenen
gerçekleşen isyan gösterilerinin
yaşandığı ülkemiz maalesef Cum-
huriyet tarihinin en büyük so-
runlarıyla karşı karşıyadır. Hü-
kümet, baştan yanlış girdiği yol-
da yönünü ve pusulasını tamamen
kaybederek milletimizi küresel ve
milli tehditler karşısında çaresiz
ve etkisiz bırakmıştır” dedi.
Cumhuriyetin kuruluşunun 85. yõ-
lõnda “Türkiye Cumhuriyeti” ta-
nõmõnda anlam bulan ulusal varlõ-
ğõn ve siyasi yansõmasõ olan üniter
yapõnõn ciddi bir “çözülme tehdi-
diyle karşı karşıya olduğunu”
kaydeden Bahçeli, yozlaşma ve
çözülmenin hemen her alanda sür-
düğüne dikkat çekti. Bahçeli, “Bu
açıdan, yaklaşan mahalli seçim-
lerde verilecek karar, yalnızca ye-
rel yöneticilerin seçimi olmaya-
cak, aynı zamanda ülkemizin si-
yasal gidişatını da belirleyecek bir
kararın da işaretini verecektir”
görüşünü dile getirdi.Devlet Bahçeli.