25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 12 KASIM 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Meyveyi Olgunlaştırma Sempozyumu mu? Bilkent Üniversitesi ile Alman Uluslararası Hu- kuki İşbirliği Vakfı’nın Ankara’da ortaklaşa düzen- ledikleri “Anayasalarda Değişmez İlkeler” sem- pozyumu, bilimsel bir çalışmadan daha çok; politik amaçlar için bir altyapı oluşturmayı mı öngörüyor? Sempozyumun ilk iki gününden medyaya yansıyan haberlere bakılırsa, bu kuşkuyu paylaşmak pek de haksız sayılmaz. Dilerseniz işe sempozyumla ilgili bildirileri irdele- meden önce, AKP Genel Başkanı’nın, hafta sonun- da partisinin Bağcılar ilçe kongresinde, kendisine tri- bünlerden yöneltilen bir isteğe verdiği yanıtları anım- satarak başlayalım. Erdoğan, haber televizyonlarının ekranlarına da yansıyan o yanıtında, önce Ferhat misali derinden bir “aaahh” çekmiş, sonra da anayasanın 4 ve 10. mad- delerinde yaptıkları değişikliğin Anayasa Mahkeme- si’nden geri döndüğünü söyleyerek, soru sahibin- den “meyvenin olgunlaşmasını” beklemesi için sa- bır istemişti. Yine bir Özbudun taktiği Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun’un sempozyum için öncülük yapmasının yanı sıra dünkü bildirisi de, o kuşkuyu güçlendiren nedenlerin başında geliyor. Hemen söylemeli ki, Ana- yasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, mahkeme bünyesine raportör olarak yerleştirdiği Osman Can’ın sempozyumun birinci günündeki konuşma- sının yanı sıra, Başkan’ın aynı konuyu Anayasa Mah- kemesi’nin kuruluş yıldönümünde de ele almayı dü- şündüğünü söylemesi, mayayı daha da tutturmaya yönelen bir ince hesap olarak değerlendirilmelidir. Osman Can’a göre anayasalarda değişmez ilke- lere dayanarak hüküm vermek, “yüksek mahkeme- nin demokratik meşruiyet sorununu” tartışmayı ge- rektirecektir. Başbakan Erdoğan’a anayasa değişikliği konu- sunda akıl hocalığı ya da kılavuzluk yapan Özbudun ise “Değişmezlik sadece cumhuriyet ilkesi ile sınırlı tu- tulabilir” görüşünde ısrar etmekle yetinmiyor; mah- kemenin son iptal kararı ile yetki gasbında bulundu- ğu yolundaki iddiasını da sürdürerek “Anayasa, Ana- yasa Mahkemesi’ne esas bakımından denetleme yet- kisi vermemektedir” diyor. Ya o ülkelerdeki hükümler? Gelelim mahkemenin Sayın Başkanı’na. Haşim Kı- lıç’ın Yüksek Mahkeme’nin son iki kararındaki mu- halefet şerhlerini bilmeyenimiz yok gibi. Ama Başkan, kuruluş yıldönümü etkinliklerinde bu değişmez ilke- ler konusunu ele almayı düşündüğünü; ama bunun bir cesaret işi olduğunu da söylemeyi ihmal etmiyor. Öylelikle konuyu, biraz magazinel, dahası polisiye hale de mi getirmek istiyor Sayın Başkan? İyi de bu tür bilimsel sempozyumlarda o Alman vakfının ne gereği var? Koskoca Bilkent Üniversite- si böyle bilimsel bir sempozyumla başa çıkamıyor da, yabancı vakıfların kılavuzluğuna mı gereksinim du- yuyor? Acaba Alman Uluslararası Hukuki İşbirliği Vakfı’nın sempozyuma katkı yapması için getirdiği bilim adam- ları, anayasalarda değiştirilemez ilkelerin, örneğin Federal Alman Anayasası’nda da özellikle nasyo- nal sosyalizmi kırmızı çizgiler içine alarak bulun- duğunu da söyleyecekler mi? Ya da Fransız Anayasası’nda cumhuriyet ve la- iklik ilkelerinin Ergun Hoca’nın o çok ustaca savun- duğu türden sulandırılması taktiğine olanak verme- diğini. Veya ABD Anayasası’nda tek devletin değil fe- deral yapının var olduğunun altının çizildiğini, o ya- pının asla değiştirilemeyeceğinin de yinelendiğini... Yoksa o koskocaman Bilkent Üniversitesi, anaya- sa değişikliğinin olgunlaşması için AKP’nin arka bah- çesine mi dönüşüyor? Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net Hukukçular, Haşim Kõlõç’õn sözlerini eleştirirken değiştirilemeyecek maddelerin tartõşõlamayacağõnõ belirttiler: Türkiye için büyük tehlikeANKARA/İSTANBUL (Cumhu- riyet) - Yargõtay Onursal Cumhuriyet Başsavcõsõ Vural Savaş, Anayasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kılıç’õn anayasanõn değişmez ilkelerini Ana- yasa Mahkemesi’nin kuruluş yõldö- nümünde yapõlacak panelde tartõş- maya açmayõ düşündüğünü belirt- mesini “Bunu Anayasa Mahkeme- si Başkanı’nın yapması Türkiye Cumhuriyeti için büyük tehlike doğuruyor” diyerek eleştirdi. Yar- gõtay Onursal Başsavcõsõ Sabih Kanadoğlu, Anayasa’nõn ilk 4 mad- desi ile oynamanõn sivil darbe an- lamõna geleceğini söyledi. Anayasa hukuku uzmanõ Prof. Dr. Necmi Yüz- başıoğlu da “Anayasa ile böyle bir sınırlama getirilmişse artık bunla- rın üzerinde neyi tartışacağız ki?” dedi. Eski YÖK Başkanõ Prof. Dr. Er- doğan Teziç de AKP’nin parlamen- todaki çoğunluğu üzerinden kendi yönetim hukukunu oluşturmaya ça- lõştõğõnõ söyledi. Kõlõç’õn Yüksek Mahkeme’nin ku- ruluş yõldönümünde anayasanõn de- ğişmez ilkelerini tartõşmaya açmayõ düşündüğünü açõklamasõ ve Anayasa Mahkemesi raportörlüğü yapan Os- man Can’õn da bu maddeleri eleştir- mesi tepki çekti. Yargõtay Onursal Cumhuriyet Başsavcõsõ Savaş, “Bu- nun gibi tekliflerde bulunan siyasi- ler ve Anayasa Mahkemesi Başka- nı göreve başlarken, anayasaya sa- dakat için yaptıkları yemini hiçe saydıklarını bu beyanlarıyla gös- termişlerdir. Haşim Kılıç ve Osman Can, anayasamızın laiklik ve Ata- türk milliyetçiliği ilkelerini, daha doğrusu cumhuriyetimizin temel felsefesini ve anayasamıza yansıyan değişmez ilkelerini benimsemedik- lerini ortaya koymuşlardır. Son be- yan da bunun en güzel delilidir. Ha- şim Kılıç aslında anayasayı ihlal su- çu işlenmek pahasına anayasanın değişmez ilkelerinin değiştirilmesi- ni istiyor. Anayasa Mahkemesi Baş- kanı’nın böyle tekliflerde buluna- bildiği bir ortamda Cumhuriyeti- mizi ilelebet yaşatmanın daha da zorlaştığını görüyor ve üzülüyo- rum” dedi. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi Dekanõ Prof. Dr. Necmi Yüz- başıoğlu da uzun zamandõr bu konu- da bir tartõşma yaşandõğõnõ, yeni bir anayasa yapmanõn tali kuruculuk me- selesi olduğunu belirtti. ‘Tartışacak bir şey yok’ Yüzbaşõoğlu, şunlarõ söyledi: “Anayasa ile böyle bir sınırlama getirilmişse artık bunların üzerin- de neyi tartışacağız ki? Teorik ola- rak şu tartışılabilir: Tali kurucu ik- tidar, anayasayı değiştirirken şek- li kurallara uyarak anayasanın tüm hükümlerini değiştirir mi, değişti- remez mi? Bizde anayasada değiş- mez ilkeler bulunuyor. Dolayısıyla açık hükümler varken, bunun neyini tartışacaksınız?” Kanadoğlu: Kılıç o makama layık değil Denizli Atatürkçü Düşünce Derne- ği’nin (ADD) düzenlediği konferans- ta konuşan Yargõtay Onursal Baş- savcõsõ Sabih Kanadoğlu, Kõlõç’a ağõr eleştirilerde bulundu. Kanadoğlu şöy- le konuştu: “Kılıç, bulunduğu ma- kamın ağırlığını, sorumluluğunu bilmeyen bir kişidir. Şimdi, atasözü hatırlatmakta yarar vardır. Bu doğ- rudan doğruya kılavuz, istikamet ve sonuç meselesidir. Ben siyasi ikti- darın bu tür aldatmacalı yol göste- ricilere itibar etmemesini öneririm. Çünkü, anayasanın ilk 4 maddesiyle oynamak demek, aslında her zaman korktuğumuz ve olmasını hiç iste- mediğimiz bir sivil darbe niteliğin- dedir. Sonuç, sivil dinci bir dikta he- vesinin ürünüdür. O itibarla böyle bir teşebbüsün Türkiye’yi içinden çıkarılmaz sorunlara sürükleyece- ğinden endişe ediyorum.” Teziç: Çok tehlikeli Eski YÖK Başkanõ Prof. Dr. Erdo- ğan Teziç, anayasa değişikliğini gün- Y U N A N B A S I N I MURAT İLEM ATİNA - AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana Alevilere karşõ izlediği ayrõmcõ politikalara tepki amacõyla pazar günü Ankara’da yapõlan yü- rüyüş, Yunanistan’õn en ciddi gazetesi Kathime- rini’ye manşet oldu. Gazete birinci sayfasõnda fo- toğraflõ olarak verdiği haberde, on binlerin katõlõ- mõ ile yapõlan yürüyüşü “son dönemde Türki- ye’nin sosyal ve siyasal durumunu gündeme getiren önemli bir gelişme” olarak niteledi. Yürüyüş sõrasõnda açõlan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õ başörtülü olarak gösteren dev posteri göbekten veren Kathimerini, “Kemal, Erdoğan ve başörtüsü” başlõğõnõ kullandõ. Ga- zete yorumunda Başbakan için “İslamcı Erdo- ğan” tanõmlamasõ yapõlõrken “Aleviler bu giri- şimleri ile kendilerine karşı yapılan ayrımcılı- ğı ülkenin gündemine getirmişlerdir” denili- yor. Atatürk’ün dinle devleti birbirinden ayõrma politikasõnõn ilk büyük başarõsõ olduğunun altõnõ çizen Kathimerini, liderin ölümünden 70 yõl son- ra Türkiye’de yaşananlara dikkat çekiyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP’nin yeni anayasa taslağõnõ hazõrla- yan komisyonun başkanõ, Bilkent Üni- versitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Er- gun Özbudun, anayasanõn değiştirile- mez maddelerinin, yoruma açõk, geniş kavramlar olduğunu belirterek “Bu kavramları değiştirilmezlik kapsamı içine sokmak ve hükümlerin bekçili- ğini de Anayasa Mahkemesi’ne bı- rakmak, Anayasa Mahkemesi’ne anayasa değişiklikleri konusunda sınırsız takdir hakkı tanımaktır” dedi. Bilkent Üniversitesi ile Alman Uluslararasõ Hu- kuki İşbirliği Vakfõ’nca Bilkent Otel’de düzenle- nen “Anayasalardaki Değiştirilemez İlkeler” ko- nulu sempozyumda konuşan Özbudun, Anayasa Mahkemesi’nin, üniversitelerde türban serbestliği getiren anayasa değişikliğine ilişkin iptal kararõnõ eleştirdi. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararõnda, “Ancak de- mokratik, siyasi hayattaki bir kesinti- den sonra ortaya çıkan gücün, asli ku- rucu iktidarın yeni anayasa yapabilece- ği” yorumunu yaptõğõnõ belirten Özbudun, bu görüşün yanlõş olduğunu, teorik ve pra- tik olarak kabul edilemeyeceğini savundu. Anayasa değişikliğinin TBMM’deki 550 milletvekilinin 411’inin çoğunluğuyla kabul edildi- ğini anõmsatan Özbudun, bundan daha kapsamlõ bir çoğunluğu aramanõn yanlõş olacağõnõ öne sürdü. Özbudun, değişmezliğin yalnõzca Cumhuriyet il- kesiyle sõnõrlõ tutulacağõ bir anayasa yapõlmasõnõn uzun yõllardõr savunulduğunu da belirtti. P R O F . D R . Ö Z B U D U N ‘ T A R T I Ş I L M A L I ’ D E D İ Ergun Özbudun. deme getirmek için gerekli olan “gü- ven ortamı”nõn iktidar tarafõndan oluşturulmadõğõnõ, bu şartlar altõnda anayasa değişikliğinin yapõlamaya- cağõnõ vurguladõ. AKP’nin parla- mentodaki çoğunluğu üzerinden ken- di yönetim hukukunu oluşturmaya çalõştõğõnõ söyleyen Teziç, “Eğer he- def bir partinin seçmenleri ve va- atleriyle bağlı bir alanda anayasa değişikliği yapmak isteniyorsa, bu gündemi şimdiden yok etmektir. Bu çok tehlikeli” dedi. Teziç, anayasa değişikliği için siyasi parti temsilcilerinin başta “dokunul- mazlık” konusu olmak üzere değişti- rilmek istenilen konular üzerinde fi- kir birliğine varmasõ gerektiğini söy- ledi. Teziç, “Bu güven ortamını ya- ratabilmek için bir defa mahkeme kararları üzerindeki endişeleri her gün bağıra bağıra dile getirerek, mahkemeyi ağır hedef haline geti- rerek, en ağır sözcüklerle Anayasa Mahkemesi’ni itham ederek bir anayasa değişikliği gündeme gele- mez. Siz oturduğunuz yerden ha- zırlayıp sunduğunuz metin üzerin- de tartışalım dediğiniz zaman ana- yasa değişikliği yapamazsınız” de- di. Teziç, anayasa değişikliği konu- sunda parlamentodaki çoğunluğun, beğenmediği hükümleri adeta zorla- yarak Anayasa Mahkemesi kararlarõ- nõ etkisiz hale getirecek düzenleme- lerle yola çõktõğõnõ söyledi. Bunun ana- yasa değişikliğinin tamamen siyasi bir amaçla yapõldõğõnõn en önemli gös- tergesi olduğunu vurgulayan Teziç “Anayasanın değiştirilemez mad- deleri üzerinde tekrar tartışma aç- mak belli ki ‘örtünme biçimi’, siya- si simge üzerindeki bir polemiği tek- rar gündeme getirmek demektir. Bu polemiğin gündeme gelmesi de par- tilerin bundan kendilerine yine se- çim öncesi avantaj sağlama amacı içinde olduğunun göstergesidir. Ne yazık ki buna akademisyenler de alet ediliyor. Hatta ne yazık ki Ana- yasa Mahkemesi Başkanı gibi ta- rafsız alanda kalması gereken kişi de bu polemiklerin içine giriyor. Onun, bir partinin görüşü doğrul- tusunda anayasa değişikliklerine destek verir konumda olması çok üzücüdür. Bu bir Anayasa Mahke- mesi Başkanı’na yakışmaz” diye konuştu. Teziç, AKP’nin toplumu iki- ye bölecek konular üzerinden tartõşma yarattõğõnõ, anayasa değiştirme çalõş- malarõnõn da bu tartõşmanõn bir parçasõ olduğunu dile getirdi. UluÖnderAtatürkölümünün70.yõlõndaİzmir’deçeşitlietkinliklerleanõldõ DalgıçlardanAta’yamesaj İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 70. yõlõnda İzmir’de önceki gece sahnelenen ve yaklaşõk 15 bin yurttaşõn izlediği Nâzõm oratoryosuyla anõldõ. Fazõl Say tarafõndan bestelenen Nâzım Hik- met şiirleri Halkapõnar Spor Salonu’nda bin- lerce İzmirliyle buluşurken dev ekranlardan da Atatürk’ün görüntüleri ve sesi yansõtõldõ. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Devlet Senfo- ni Orkestrasõ desteğiyle İzmir Sanayici ve İşa- damlarõ Derneği (İZSİAD) tarafõndan düzenle- nen etkinlikte sanatçõ Genco Erkal, ünlü şai- rin şiirlerinin “anlatıcısı” olarak sahneye çõk- tõ. Zuhal Olcay ve Güvenç Dağüstün şiirlere sesleriyle katkõ koydular. Fazıl Say’õn “Nâ- zım Oratoryosu”na Ankara Devlet Çoksesli Korosu ve İzmir Devlet Senfoni Orkestrasõ eş- lik etti. Gecenin sonunda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanõ Aziz Kocaoğlu sanatçõlarõ kutlarken Say da duygularõnõ “Sadece Türki- ye’de değil, dünyada bile böyle bir geceyi yaşamak çok zor” sözleriyle yansõttõ. Çandarlõ Belediyesi, Çandarlõ Su Ürünleri Kooperatifi üyesi balõkçõlar ve Çandarlõ De- rin Dalõş Merkezi tarafõndan düzenlenen et- kinlikte de dalgõçlar, Ata’yõ sualtõnda açtõkla- rõ “Atam ülkemize ve devrimlerine sahip çıkmak yaşam onurumuzdur” yazõlõ pan- kartla andõlar. ‘Atatürk ortak değerimiz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Makedonya Dõşişleri Bakanõ Antonio Miloşoski, Makedonya ve Türk halk- larõnõ birbirine bağlayan en önemli un- surun Mustafa Kemal Atatürk oldu- ğunu söyledi. Miloşoski, önümüzdeki yõl, Atatürk’ün ailesinin Makedonya’da bulunan evinin de restore edileceğini belirtti. Miloşoski, dün Ankara’da temaslarda bulunurken ilk ziyaretini TBMM Baş- kanõ Köksal Toptan’a yaptõ. Toptan, 21 Aralõk’ta Makedonya’ya resmi bir ziyarette bulunacağõnõ dile getirerek “Makedonya, bizim tarih ve kültürle bağlı olduğumuz ve kendi memleke- timiz gibi gördüğümüz bir ülke. Ora- lardan gelip Türkiye’ye yerleşmiş çok vatandaşımız var. Balkan- lar’dan, Makedonya’dan Üsküp’ten, Manastır’dan göç eden çok kişi var” dedi. Şair Yahya Kemal Beyatlı’nõn da Üsküplü olduğunu anõmsatan Toptan, ünlü şairin ölümünün 50. yõldönümü için TBMM’de anma töreni düzenle- diklerini, aynõ töreni, Makedonya ziya- reti sõrasõnda da tekrarlamak istedikleri- ni bildirdi. Meclis Başkanõ Toptan, Mi- loşoski’ye, “Kısacası burası sizin memleketiniz, hoşgeldiniz” diye ko- nuştu. Miloşoski de kendisini evinde gibi hissettiğini söyledi. Türkiye’nin, Make- donya’nõn bağõmsõzlõğõnõ hep destekle- diğini, bu desteğin kendileri için de önemli olduğunu anlatan Miloşoski, şöyle devam etti: “Makedon ve Türk halkları, ortak değerlere sahip ve aralarında yakın iş- birliği vardır. En büyük ortak değeri- miz Mustafa Kemal Atatürk’tür. Ata- türk’ün ölüm yıldönümü nedeniyle Manastır’da, Milli Savunma Bakanı- mız ile Türk Büyükelçisi’nin de katıl- dığı bir anma töreni yapıldı. Önümüz- deki yıl, Atatürk’ün annesinin ve ba- basının evini, restore edeceğiz.” Makedonya Dõşişleri Bakanõ daha sonra da Dõşişleri Bakanõ Ali Babacan ile bir araya geldi. Makedonya Dõşişleri Bakanõ Miloşoski, Ulu Önder’in iki halkõ birbirine bağladõğõnõ söyledi ‘Mustafa’FinancialTimes’ta Dış Haberler Servisi - Can Dündar’õn Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatõnõ ko- nu alan “Mustafa” filmiyle ilgili tartõş- malar dõş basõnda da yer buluyor. İngiliz Financial Times gazetesi, filmde Ata- türk’ün “çok içki ve sigara içen, yalnız biri olarak gösterildiğini ve kişisel za- yıflıklarının vurgulandığını” yazdõ. Ga- zete, “Atatürk’ü kaidesinden indiren film” başlõklõ yazõda, 10 Kasõm’õn yõldö- nümünde “katı ve geleneksel törenler” düzenlenirken “Mustafa”nõn Kemalistle- rin tepkisini çektiğini belirtti. Filmde, Atatürk’ün çocukluğunun bir Yunan oyuncu tarafõndan canlandõrõlmasõnõn ve Atatürk’ün kõsa boylu olduğunu düşündü- ren bir fotoğafa da yer verilmesinin tepki çektiği kaydedildi. Filmdeki Atatürk portresinin zaten bi- lindiğini, ancak filmin anlatõm biçiminin tepki yarattõğõnõ ifade eden gazete, okulla- rõn bile öğrencileri resmi tarih dõşõndaki bilgilerden uzak tutmak için sinemaya dü- zenlemeyi planladõklarõ gezileri iptal etti- ğini kaydetti. Filmle ilgili “Türkiye’yi yıpratmaya yönelik uluslararası kom- plo” iddialarõna yer veren gazete, “tartış- manın AKP’nin Atatürk’ün meşruiye- tini tehdit ettiği düşüncesinin sonucu olduğunu” savundu. Eğitim-İş’teneleştirenrapor MAHMUT LICALI ANKARA - Eğitim-İş, il ve ilçe mil- li eğitim müdürlüklerinin yazõsõyla ilk- öğretim okullarõndaki öğrencilerin de götürüldüğü tartõşmalõ ‘Mustafa’ bel- geseline ilişkin hazõrladõğõ raporda, belgeselin kurgusu, içinde barõndõrdõğõ psikolojik hileler ve seçilen görüntüler ile çocuklarõn beyinlerine “Cumhuri- yeti yaratan liderin Mustafa Kemal Atatürk olmadığı düşüncesinin şırın- ga edilmeye çalışıldığını” vurguladõ. Eğitim-İş İstanbul 2 Nolu Şube Baş- kanõ Abidin Baysal tarafõndan hazõrla- nan “Kemalsizlerin Mustafası, İnsa- ni Yanları Göstermek Kılıfında Ata- türk’ün Harcanışı” başlõklõ raporda, Can Dündar’õn yazõp yönettiği, 29 Ekim’de gösterime giren Atatürk bel- geseline yönelik eleştiriler maddeler halinde sõralandõ. Eleştiriler arasõnda ‘Atatürk’ün di- ne karşı olduğu gibi bir izlenim ya- ratıldığı’, ‘Diktatör gibi gösterildiği’, ‘Uygulamak istediği eğitim anlayışına filmde değinilme- diği’, ‘Şeyh Sait’in muhalefet olarak gösterilmeye çalışıldığı’ gibi görüşler yer alõyor. Erdoğan ‘İslamcõ’ olarak tanõmlandõ İzmir’de dalgıçlar Ulu Önder’i sualtında andı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear