Catalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 10 KASIM 2008 PAZARTESİ 16 SPOR Bir F.Bahçe klasiği E L E Ş T İ R İ ALTAN AYANOĞLU Saracoğlu Fatihi E L E Ş T İ R İ İLHAMİ ŞARKAN Volkan Dokunsaydõ Oyunun hemen başı, bir endirek vuruş, hakem Hüseyin Göçek’in eli havada, topun başında Lincoln... Hani şu geldiğinde olay olan milyon milyon Avroları alan Lincoln... Karşısında mı kim var? Ulusal takımın file bekçisi... Bre- zilyalı kadar olmasa da en az onun kadar alan Volkan Demirel... Lincoln tek vuruşta topu kaleye atıyor ve ulu- sal takım kalecimiz atlıyor, uçuyor, çırpınıyor ama yeti- şemiyor. Bu da F.Bahçe’nin şansı oluyor tabii ki... Do- kunsa; değse gol. Ama Volkan top kaleye girince üzü- lüyor. Lincoln ise seviniyor gol attı diye. İnanılır gibi de- ğil. Komedi bununla da bitmiyor. Maçın hakemi golü ip- tal edip autu gösterince üzülün F.Bahçeliler sevinirken golleri iptal edilen G.Saraylılar itiraz ediyor. Evet, bu sahne hani hep kendimizi dev aynasında görüp uydurduğumuz dünyanın en önemli derbisin- de oluyordu. Sonrası mı? İlk yarıda pozisyon olmadan biri kendi kalesine atılmış olmak üzere 3 gol ve en so- nunda da bu kez defans komedisiyle gelen 3. gol. R.Carlos 30 metreden vuruyor, top kaleciden dönü- yor, 4 F.Bahçeli futbolcu takip ediyor ve Lugano go- lü yapıyor. Acaba top kalecimden döner mi diye dü- şünüp kalesine doğru koşan bir tek G.Saraylı yok. İna- nılır gibi değil. Aslında fazla söze de gerek yok. Da- ha çok isteyen, defansta daha az hata yapan F.Bah- çe’nin kazanmak hakkıydı, kazandı da... E L E Ş T İ R İ ARİF KIZILYALIN Değişmeyen Yazgõ Yıllar önceydi... G.Saray; Kadıköy’de kazanıyor, şam- piyonluk yolunda önemli bir avantaj yakalıyordu. Bir baş- ka deyişle 1999’un soğuk bir kış akşamında son kez gü- lüyordu Cim - Bom Şükrü Saracoğlu’nda... Ardından F.Bah- çe sazı eline alacaktı... Ortega’lar, Tuncay’lar, Ümit’ler, Anelka’lar, Nobre’ler, Hooijdonk’lar, Alex’ler Serhat’larla taçlanan 2-0’lar, 2-1’ler, 4-0’lar, 6-0’lar kâbus gibi çökü- yordu Sarı - Kırmızılı ailenin üstüne... Peki ya bu kez? ‘Tarihsel’ üstünlük yine ağır basacak, Aragones’le ‘ağır aksak’ giden F.Bahçe’nin Sarı - Lacivert büyüsü formda G.Saray’ın havasını bozacak mıydı aca- ba? Bu soruya yanıt arandı dün... Aslında cevap belliydi. F.Bahçe bu tip maçları seviyor ve kazanıyordu. Öyle de oldu. İlk düdükle birlikte görüldü ki bu farklı bir derbi... Ha- ni ‘dakika 1, gol 1’ derler ya, öyle bir atakta öne geçen ta- raf G.Saray’dı. Lincoln’ün araya sızışı ve plasesi güzeldi. Sarı - Kırmızılılar oynuyor, F.Bahçe seyrediyordu ki bir ölü top, maçın olmasa da, ilk yarının ‘yazgısını’ değiştirdi. Sel- çuk kornerde topu iğne deliğinden geçirirken Sarı - La- civertliler üzerindeki ölü toprağını da kaldırıyordu. Sonra- sı bildik derbiler gibi... G.Saray oynar gibi yaptı, F.Bahçe Güiza - Semih işbirliğiyle öne geçti. Oynanan futbol der- bi maçın adına yakışmıyor, karşılıklı top kayıpları tempo- yu düşürüyordu ama F.Bahçe’nin evinde ‘kral’ olduğu ger- çeği ilk 45 dakika sona erdiğinde yine tescillendi. İkinci bölüme de R.Carlos’un yaratıp Lugano’nun at- tığı golle başlayınca Sarı - Lacivertliler, G.Saray’ın tüm he- sapları altüst oldu. E L E Ş T İ R İ MAHMUT SERT Kadõköy’de Geçit Yok Galatasaray, Kadıköy’deki yazgısını bu kez de değişti- remedi. F.Bahçe bulduğu her fırsatı değerlendirdi. Pozis- yon sayılmayacak durumları bile gole çevirip derbiyi ka- zanmasını bildi. Genel olarak tempolu, heyecanlı bir der- bi oldu. İki ekip de karşılaşmanın ruhuna uygun bir sava- şım gösterdi. Oyunun gerektirdiği ikili mücadeleyi ve tak- tik açılımları yaptılar. G.Saray, savunmasını orta alana ya- kın kurup F.Bahçe’ye rakip alanda baskı uyguladı. F.Bah- çe ise bu baskıyı geride kalabalıklaşıp yardımlaşarak aş- maya çalıştı. Ancak Josico ve Selçuk üzerinden çok sa- yıda pozisyon verdiler. Maçın bu bölümlerinde G.Sa- ray’dan Arda, Ayhan ve Baros’un oyunda etkili olamaması, kazanılan pozisyonların yitirilmesine neden oldu. İlk yarı- da G.Saray’ın atak zenginliğinin Lincoln ve Ümit Karan ağır- lıklı olduğu söylenebilir. İlk 45 dakikanın son bölümlerinde F.Bahçe’nin geriye yaslanmasının da etkisiyle G.Saray bas- kı kurmayı başardı. Dün gece Sarı - Kırmızılılar, Benfica maçının benzer tak- tik anlayışıyla oynadı. Ancak bu kez atak düzeninde iyi bir pas trafiği oluşturamadı. Savunmada ise kalabalık olma- sına karşın uyurgezer biçimde, üstelik panik halinde po- zisyonları izledi. İlginç olan; soğukkanlı olması beklenen de- neyimli futbolcuların Kadıköy fobisinin ortaya çıkmasıydı. G.Saray karşısında 1-0 geriye düşen Sarı-Lacivertliler, 3 puanı 4 golle aldı MAÇTAN NOTLAR / NEVZAT DİNDAR - CUMHUR ÖNDER ARSLAN Kadıköy kâbusu G.Saray’õn Kadõköy kâbusu bitmiyor. 9 yõldõr Şükrü Saracoğlu’nda kazanamayan Sarõ - Kõrmõzõlõlar yine hüsran yaşadõ. Maç öncesi iddialõ mesajler veren G.Saraylõlar, bu sonuçla ligdeki kayõplarõna bir yenisini daha ekledi. Derbi karnavalı Kimilerine göre dünyanõn en büyük, kimilerine göre en heyecanlõ, kimilerine göre de en fazla ilgi çeken derbisidir F.Bahçe - G.saray karşõlaşmalarõ... Dün de Kadõköy’deki tablo bunu en iyi şekilde gösterdi. Ligin ilk derbisine taraftarlarõn ilgisi büyük oldu. Evsahibi yandaşlar tribünlerde giydikleri formalar ve atkõlarla karnaval havasõ yarattõ. Sarõ - lacivert kartonlarla hazõrlanan kareografi beğeni toplarken konfeti şovla da görsel bir şölen yapõldõ. Bu sezon tribünlerde zaman zaman yaşanan istenmeyen olaylar sonrasõ Kadõköy’de ilk kez böyle bir tablo ortaya çõkarken konuk ekip yandaşlarõ da kendilerine ayrõlan alanõ doldurdu. Maraton alt tribüne sarõ kartonlarla “Since 1907” yazõsõ yazõlõrken, maç başlarken taraftarlar kartonlarõ kaldõrarak yazõyõ ortaya çõkardõ. Dev boyutta pankartta “Lord of İstanbul” (İstanbul’un Lord’u) yazõlõrken, kartonlarla Boğaz Köprüsü figürü oluşturuldu. Maç başlamadan önce havaya püskürtülen renkli konfetiler tribünleri daha da renklendirdi. F.Bahçeli taraftarlar trafik kazasõnda yaşamõnõ yitiren Ultraslan taraftar grubunun kurucularõndan Alparslan Dikmen için “Alpaslan ölmedi, kalbimizde yaşıyor” şeklinde tempo tutarak jest yaptõ. Maç öncesi ise tansiyon yüksekti. G.Saray’õn İtalyan kalecisi De Sanctis, õsõnmak için kalesine doğru giderken tribünlerden yabancõ maddeler atõldõ. Ayrõca G.Saray Futbol AŞ Genel Müdürü Adnan Sezgin ve Futbol Şube Sorumlusu Haldun Üstünel de sözlü tacize uğradõ. Stat hoparlöründen sürekli olarak “Sahaya yabancı madde atmayın” uyarõsõ yapõldõ. Karşõlaşma boyunca iki takõm taraftarlarõ da sürekli olarak küfürlü tezahüratta bulundu. Diğer taraftan Sarõ - Kõrmõzõlõ taraftalar, ilk olarak tribüne Lincoln’ü çağõrdõ. Geçen sezon transfer olan Brezilyalõ ilk kez bir derbi maçta forma giydi. Şüphesiz onun için Kadõköy’ün özel bir yeri var. Sambacõ, 2005-06’da Schalke formasõyla bu statta 2 gol atmõştõ. G.Saray Teknik Direktörü Michael Skibbe, yeni transferler Meira, Baros ve De Sanctis ilk kez F.Bahçe derbisi heyecanõ yaşadõ. Linderoth ise takõmõnõn F.Bahçe ile yaptõğõ 5. maçta da sakatlõğõ nedeniyle forma giyemedi. Spordan sorumlu Devlet Bakanõ Murat Başesgioğlu da kulüp başkanlarõ Aziz Yıldırım ve Adnan Polat ile protokol tribününde maçõ izledi. F.Bahçe’de, Türkiye’de ilk sezonunu geçiren teknik direktör Luis Aragones’in yanõ sõra, yeni transfer Güiza ve Josico ilk kez Sarõ-Lacivertli formayla G.Saray derbisine çõktõ. Aragones, uzun süren bir sakatlõktan sonra Bursa maçõyla sahalara dönen Deivid’i bu kritik maçta ilk 11’de görevlendirdi. Emre Belözoğlu ise ilk 18’de yer aldõ. Emre’ye F.Bahçeli taraftarlar özel ilgi gösterirken eski takõmõnõn yandaşlarõ ise küfürlü tezahüratta bulundular. F.BAHÇE: 4 - G.SARAY: 1 STAT: Şükrü Saracoğlu HAKEMLER: Hüseyin Göçek (5), Serkan Ok (4), Aleks Taşçıoğlu (4) F.BAHÇE: Volkan (7), Gökhan (7), Lugano (6), Edu (6), R.Carlos (7) (dk. 59 Vederson 6), Deivid (8), Josico (7), Selçuk (7), Uğur (6), Semih (6) (dk.55 Emre Belözoğlu 6), Güiza (5) (dk. 74 Burak) G.SARAY: De Sanctis (4), Sabri (4), Servet (6), Emre Aşık (4) (dk. 71 Aydın), Hakan (4), Meira (6), Ayhan (4), Baros (4) (dk. 46 Kewell 4), Lincoln (6), Arda (4), Ümit Karan (4) (dk. 46 Nonda 4) GOLLER: Dk. 2 Lincoln, dk. 6 Selçuk, dk. 28 Emre Aşık (k.k), dk. 49 Lugano, dk. 90+3 Deivid SARI KARTLAR: Selçuk, Josico, Vederson (F.Bahçe); Lincoln, Servet, Baros, Ayhan, Nonda (G.Saray) HİLMİ TÜRKAY İki taraf da mutluydu; biri Avrupa arenasõnda kazanmõş, diğeri berabere kalmõştõ. Yorgundular, kolay değil. Ardõndan aralarõndaki derbi maçõ... Nereden çõktõ, sõrasõ mõydõ? Stres, heyecan, prestij, kaybetme korkusu, ne ararsan yaşanacak. ‘Fikstür azizliği’ buna denir işte. Eğer, bu maç bir hafta sonra oynansaydõ, iki taraf kendine gelirdi, yorgunluğunu üzerinden atardõ, hazõr olurdu, galibiyet ve beraberlikteki süksesini daha uzuna taşõrdõ. Bu da moral sağlardõ her birine... Ama şimdi 3 günlük bir aranõn ardõndan birisi yine sevinmeye devam edecek, diğeri de üzülecek. Belki de sevineni hiç olmayacak bu maçõn. Evet; dün, derbi günüydü. İki ezeli rakip F.Bahçe ile G.Saray’õ bekleyen zor bir gece vardõ. Bu maçlarõn havasõ başkadõr, ayrõ bir heyecan yaşanõr. Hep kazanmayõ düşünürler, yenilgi azaptõr, psikolojiniz bozulur, kolay kolay toparlanamazsõnõz, sonraki maçlarda adaptasyon zorluğu çekersiniz. İşte bunlarõ yaşamamak için de hep kazanan taraf olmak istersiniz. F.Bahçe mi, G.Saray mõ; kim kazanacak bu tansiyonu yüksek 90 dakikayõ? Nasõl bir futbol çõkacak ortaya, mücadele iki taraf için de nasõl geçecek? Skibbe mi yoksa Aragones mi? Yenilen ipin ucuna gidecek. Hakem Göçek karşõlaşmanõn üstesinden gelebilecek mi? G.Saray’da basketbol oynamõş olmasõ işini zorlaştõracaktõ kuşkusuz, farkõnda mõydõ acaba... Bu sorularõn yanõtõ bir bir çõkacaktõ Saracoğlu’ndaki çimlerin üzerinde. Beklemeye koyulduk hep birlikte geceyi. “Favorin kim?” diye sordular, G.Saray’õ gösterdim. Çünkü futbol oyunu ve kadro zenginliği olarak daha öndeydiler. F.Bahçe’nin, Arsenal maçõnõn dõşõnda iyi oynadõğõ bir karşõlaşma var mõydõ? Bir de kulübesine bakõn. Aslõnda derbilerin favorisi olmaz ama önceden varsayõmlarõmõz sadece bir görüştür. 70 milyonun gözü kulağõ bu 90 dakikadaydõ. Hayat durmuştu yine. Türkiye’nin gündemine oturan Hüseyin Üzmez’i konuşmayõ, tartõşmayõ dahi ertelemiştik bu derbiyle. Bu maça kadar G.Saray’õn orta sahasõ mükemmel, golcüleri formda, savunma aksayan yanõydõ. F.Bahçe’de savunma idare ediyor, orta sahasõ yok, hücumda da zaaflarõ bulunuyordu. Cim - Bom 1999’dan bu yana rakibini Kadõköy’de yenemese de olumlu şartlarõyla ibrede ağõr basan taraftõ. Evet; heyecan dorukta, binlerce futbolsever ayakta, artõk söz oyuncularõndõ. F.Bahçe’de Alex yok, Maldonado kulübede, Josico, Deivid yeni görev adamlarõ. Galatasaray eksiksiz, tam kadro. Oyunun başõ olmasõna rağmen karşõlõklõ goller izliyoruz. G.Saray’õn golü için ofsayt tartõşmalarõ yoğun. Önce Lincoln sonra Selçuk... Tempo yüksekti. İki taraf da hõzlõ girdi karşõlaşmaya... Avrupa yorgunluğunu çabuk üzerlerinden atmõşlar. Doğrusu böyle bir futbolu beklemiyordum. Kora kor bir mücadele, sertliği, kartlarõ, futbolu, golleri olan güzel bir derbiydi. Emre Aşık’õn ters vuruşuyla F.Bahçe öne geçiyor. Kadõköy sanki yõkõlõyordu. Deivid’in dönüşü Sarõ - Lacivertlilere yaramõş, büyük işler yaptõ. Josico da bir kez daha gördüm ki Maldonado’ya göre daha iyi bir kumaş. Arda, Baros, Ümit Karan ilk bölümde G.Saray’õn görünmeyenleriydi. İkinci bölümde F.Bahçe’nin inanõlmaz isteği, arzusu vardõ. Hem de öyle iştahlõydõlar ki... Her zaman söylemişimdir bu takõm Alex’siz hep daha iyi top oynuyor. Lugano’nun golü herkesi rahatlatõyordu. Deivid ise mükemmel vuruşuyla geceye renk katõyordu. Cim-Bom’lular şaşkõn ve de çaresizdi. Dün gece iki taraf için de güzel bir maç oldu diyebilirim. Karşõlaşma öncesi G.Saray favori gösteriliyorsa da F.Bahçe Kadõköy’de galibiyetlerine bir yenisini daha ekledi. G.Saray’õn 9. dakikada kazandõğõ endirek serbest vuruş öncesi Selçuk’un Ümit’e direk müdahalesi vardõ. Ancak Göçek endirek serbest vuruş verdi. Baros’un elle kontrol ettiği pozisyonda sarõ kart doğruydu. G.Saray kornerinde kafa topuna çõkan Ümit’e Selçuk’un yaptõğõ faulu görmedi ve G.Saray’õn penaltõsõnõ es geçti. F.Bahçe’nin attõğõ 3. golde Serkan Ok ofsaytõ tespit edemedi. Lugano ofsayt pozisyonundaydõ. 66. dakikada Nonda’nõn elle topu önüne almasõnõ sarõ kartla cezalandõrdõ. HAKEM GÖÇEK’TEN KRİTİK KARARLAR İkinci dakikada Fenerbehçe’nin yediği gol Galatasaray’ın maçı farklı kazanacağını düşündürse de kısa süre sonra Fenerbahçe beraberlik golünü atarak bu düşünceyi ortadan kaldırdı. Nitekim maç orta saha mücadelesi halinde ge- çerken Fenerbahçe’nin baskısı çoğaldı ve bu baskı so- nucu Emre Aşık’ın kendi kalesine attığı golle Fenerbah- çe 2-1 öne geçti. Fenerbahçe genellikle oyunu kendi ya- rı sahasında kabul ederek karşı ataklarla gole gitmeyi plan- lamış. Bunda da çok başarılı oldular. Devrenin 2-1 Fe- nerbahçe lehine kapanması ikinci yarıdaki çekişmeyi art- tıracak görünümdeydi. Bakalım ne olacak diye düşüne- rek ikinci yarıyı seyre başladık. Fenerbahçe devrenin he- men başında Carlos’un uzaktan kullandığı serbest vuruşu Lugano’nun kafasıyla tamamlamasıyla 3-1 öne geçince epeyce rahatladı. Bu golden sonra Güiza yüzde yüz gol- lük bir pozisyondan yararlanamayınca Fenerbahçe’yi bir golden etti. Fenerbahçe akıllı bir taktikle Galatasaray’ın baskısına dayanırken sık sık Galatasaray kalesini yokla- maktan geri kalmadı. Her ne kadar maça baktığımızda Ga- latasaray üstün oynuyormuş gibi görünse de topu alan her Sarı-Kırmızılının etrafına iki,üç Fenerbahçeli gelip rahat oy- namalarını engelliyordu.Tarih tekerrür etti ve Deivid de Souza uzatma dakikalarında harika bir gol atarak Sara- coğlu stadı’nda yine Galatasaray’ın kaderine boyun eğ- mesini sağladı. Tak›mlar O G B M A Y P Avj. Trabzonspor 10 7 2 1 17 9 23 +8 Ankaraspor 10 7 1 2 18 7 22 +11 Beşiktaş 10 6 3 1 20 9 21 +11 Sõvasspor 10 5 3 2 17 10 18 +7 Galatasaray 10 5 2 3 23 15 17 +8 Kayserispor 10 5 2 3 11 6 17 +5 Fenerbahçe 10 5 1 4 22 16 16 +6 Bursaspor 10 5 1 4 15 16 16 -1 Gaziantepspor 10 4 2 4 14 16 14 -2 Konyaspor 10 4 2 4 14 17 14 -3 Eskişehirspor 10 3 4 3 13 14 13 -1 İstanbul B. 10 3 3 4 11 14 12 -3 Denizlispor 10 3 2 5 12 17 11 -5 Gençlerbirliği 10 2 4 4 13 17 10 -4 Antalyaspor 10 2 2 6 14 20 8 -6 Hacettepe 10 2 2 6 7 14 8 -7 Ankaragücü 10 1 4 5 9 17 7 -8 Kocaelispor 10 - 2 8 10 26 2 -16 P U A N D U R U M ULugano attığı golle takımını farka taşıyan isimdi. (FATİH ERDOĞDU)