Catalog

SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 2008 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI K B K B B B B B Y 3 1 3 3 8 6 8 6 5 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y K K K K B 8 8 11 9 3 2 6 1 15 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y B B B B B 13 14 8 10 7 9 0 2 4 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurt geneli parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, İç Ege, Orta ve Doğu Akdeniz, göller yöresi, İç Anadolu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun batısı yağışlı geçecek. Diğer yerlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Sıcaklık yurdun batı kesimlerinde 4 ila 6 derece azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K PB PB K K Y PB PB 2 1 0 3 2 2 6 2 10 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB PB PB PB PB Y PB PB 2 1 10 1 2 2 12 7 5 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm PB 12 PB 7 PB 16 PB 9 PB 4 PB 6 PB 2 PB 14 Y 12 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada lik ve kişilik. Fakat “ilk kez Türkiye Cumhuriyeti’nin değerleriyle mücadelesi olan bir kişinin”, AKP’li 11’inci Cumhurbaşkanı’nın gerçek değerini kavramak zor, hatta olanaksız. Söylendiği gibi ekonomide ilim irfan sahibi bir kişi midir? Türk veya dünya ekonomisiyle ilgili gazete haberlerini aşan bir değerlendirmesine tanık olmadık. Kökeni dış politikadan yoksun; dış sorunları, uzun Dışişleri Bakanlığı sırasında öğrenmişse öğrenmiştir. Politikadaki mahareti mi? Şimdi dizlerini döven Necmettin Hoca’nın gölgesinde ve tabii dini bütün “mütedeyyin bir insan” olduğu için “malum çevrelerde” ismini duyurdu. AKP’li olmadan önce Avrupa Birliği’nden Kıbrıs sorununa kadar olumsuz söylemlerinin, AKP’li olduktan sonra tam tersini söyleyen, savunan bir kişilik sergileyerek bugünkü ününe kavuştu. ??? Çankaya Köşkü’nde ne beklenirdi AKP’li 11’inciden? Sayın Sezer modeli mi? Laik, sosyal, hukuk devletini koruyacak, savunacak bir kişilik sergilemesini mi? Laik, sosyal, hukuk devletini, Atatürk devrimlerini ve düşünce biçimini korumanın, savunmanın son Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer’le tarihe karıştığını ne zaman idrak edecek bu toplum, ne zaman? Kerhen Atatürk’ten, laiklikten söz eden şimdiki; silik, arada sırada iç ve dış konularda, gazetelere yansıyan bilgileri ve yargıları yineleyen soluk, iz bırakmayan bir kişilik! Tek başarısı türbanlı eşini laik devlete inat, protokole sokmak! Eşi de gün görmüşlüğünü ele güne her vesileyle sergileyen bir türbanlı. Şimdikinden şöyle Türkiye’yi kucaklayan, yol gösteren, dar ve dinci AKP’lilikten sıyrıldığını kanıtlayacak bir Cumhurbaşkanlığı sergilemesi beklenebilir mi? Ne yeteneği, ne geçmişi ne de kişiliği elverişli! AKP’li 11’inci ne yapabilir, ne yapacak Çankaya’da diye merak edenlere, İsmet İnönü’nün bir zamanlar Cevdet Sunay’ın Cumhurbaşkanlığı görev süresinin bir yıl daha uzatılması girişimlerine karşı çıkanların “Bir yıl daha ne yapacak Köşk’te” sorusuna açıklık getiren şu yanıtını yinelemek gerekiyor: “Ne mi yapacak bir yıl daha Köşk’te? Yıllardır ne yaptıysa onu yapacak!” Ne yapacak, ne yapıyor 11’inci Köşk’te mi? İşte yanıtı: AKP’li bakanken ne yapıyor, RTE’ye nasıl hizmet veriyorsa Çankaya’da da bunlara devam edecekti, ediyor. ??? Tanığımız mı? Cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesinde açıklanan üçbeş ay gibi kısa sürede AKP hükümetine ve iktidarına sunduğu hizmetler! AKP’den gelen 39 yasanın 38’ini, 446’sı yeni 450 Bakanlar Kurulu kararını bir acele, iki eli kanda da olsa onayladı ve böylece bir rekora imza attı. “Onların” Cumhurbaşkanı AKP’li 11’inci; ne yapacak diye soranları böylece çoook anlamlı biçimde yanıtlamış oluyor. O aşağıda, bu yukarıda; tencere yuvarlandı kapağını buldu mu dersiniz, yoksa bu başa bu tıraş mı? Ne derseniz deyiniz, Çankaya Köşkü’nde, Deniz Baykal’ın tanımladığı gibi “Bugün devleti kavramaktan, Türkiye’nin tümünü kucaklayıcı anlayıştan uzak bir yapı var” ve: “Şimdi bu yapının anayasasını oluşturmaya çalışıyorlar.” Olan bu, olacak olan da! Çok sayıda Gülen okulunun bulunduğu ülkede ‘LightIşık’adıyla kanal kuruluyor GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY G. Afrika’ya Nurcu TV FIRAT KOZOK ANKARA Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen medya grubu, Türkiye ve ABD’den sonra Güney Afrika’ya kadar uzandı. Gülen cemaati, G. Afrika’da “LightIşık” adıyla yeni bir televizyon kanalı kuruyor. Zaman gazetesi, Samanyolu TV, Aksiyon dergisi, Cihan Haber Ajansı gibi yayın kuruluşlarıyla dikkat çeken Fethullah Gülen cemaati, 2008 yılına yeni bir televizyon kanalıyla başlıyor. Cemaat, Gülen okullarının da bulunduğu Güney Afrika’da Light TV adıyla yeni bir televizyon kanalı kuruyor. Kanalın altyapı çalışmaları tamamlanırken kadrosu da Türkiye’deki kardeş yayın gruplarından yapılan transferlerle oluşturuldu. Gülen son olarak ABD’de, Ebru TV’yi kurmuştu. New Jersey merkezli kanal, 24 saat İngilizce yayın yapıyor. STV’nin büyük ortağı olduğu kanalın editoryal kadrosunda Amerikalılar da bulunuyor. Uydudan yayında olan Ebru TV, Kuzey Amerika’nın tümü ve Orta Amerika’da izlenebiliyor. Kanalın yöneticileri, ABD’nin iki önemli dijital platformu Dish TV ve Direct TV ile de anlaşarak toplam 25 milyon aboneye ulaşmayı amaçlıyor. Gülen, 2007 yılında ayrıca Türkiye’de de televizyon ve gazete yayıncılığında yeni adımlar atmıştı. Bu çerçevede, İngilizce yayın yapan “Today’s Zaman” kurulmuştu. Bunun yanı sıra Samanyolu TV bünyesinde haber ağırlıklı “S Haber” adıyla ayrı bir haber kanalı kurulmuştu. 2006 yılında yayına başlayan “Mehtap TV”nin yanı sıra çocuklara yönelik “S Çocuk” da 2007’de ku ruldu. Grup, İstanbul merkezli Burç FM ve Ankara merkezli Dünya Radyo ile ulusal çapta yayın yapıyor. Bunun dışında tüm Türkiye’de dinlenebilecek yeni bir haber radyosu için de çalışmalar sürüyor. ‘50 bin öğrenciye eğitim veriyor’ Gülen’in halen Kenya’da bulunan yeni televizyonla aynı isimdeki Light Akademi’nin (Işık Akademisi) ilkokulunda 240, lisesinde ise 300 öğrenci okuyor. Güney Afrika’da sayıları 40’ı bulan Türk okullarının pek çoğunun da yine cemaatle bağlantısı bulunuyor. Cemaatin Asya, Avrupa, Ortadoğu, Uzakdoğu, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Afrika ve Okyanusya’daki çeşitli ülkelerde sayıları 100’ü bulan okullarında yaklaşık 50 bin öğrenci eğitim görüyor. GERÇEKLERİ SAKLIYOR Uygulamaları Harput’u yalanlıyor BURSA (Cumhuriyet) İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığı’ndan Bursa Valiliği’ne atanan Şahabettin Harput’un, düzenlediği basın toplantısında, hakkındaki “irticacı” suçlamalarının asılsız olduğunu savunmasına karşın, Şanlıurfa Valiliği sırasındaki uygulamaları kendisini yalanlıyor. Şanlıurfa Valiliği’ne 1996 yılı ortalarında atanan Harput, ilk olarak REFAHYOL hükümeti döneminde, açılışını gerçekleştirdiği Kız Kuran Kursu’nda, kendisini dinleyenleri, “Kuran etrafında kenetlenmeye” çağırmasıyla gündeme geldi. Suruç ilçesindeki Şevki İmam Kız Kuran Kursu binasının açılışında Kuran’dan ayetler okuyan ve hadislerden örnekler veren Harput’un Hakkâri’de bir devlet binasını da Süleymancılara verdiği ortaya çıkmıştı. Harput, Hilvan ilçesinde kaymakamlık tarafından Fethullahçı Özyurt Vakfı’na kiralanan erkek öğrenci yurdu ile Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’ndaki caminin de açılışını yapmıştı. İlçede devlet eliyle yaptırılan üç katlı, ortaöğretim öğrencilerinin barınacağı 100 yataklı yurdun, Fethullahçı vakfa 10 yıllığına kiraya verilmesi tepki çekerken Harput, toplu namaz kılınarak hizmete sokulan caminin açılışında, “Dinle ilmin kaynaştırılması” gerektiğini savunmuştu. Sayıları bilinmeyen mescitlerin çoğu İslami vakıflar ve özel şahıslar tarafından açılıyor. İstanbul’da adım başı mescit DENİZ TATARER AKP hükümetinin iktidara gelmesiyle devlet dairelerinde yaygın hale getirilen mescitler, ibadet özgürlüğü adı altında bodrum katlarında, merdiven altında, süpermarket üstlerinde açılarak tarikatların merkezleri haline geliyor. Diyanet’le resmi bağlantısı olmayan mescitlerin büyük çoğunluğu denetlenmiyor. CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, AKP hükümetinin iktidara geldiği 2002 yılından itibaren Türkiye’de her alanda dini yapılanmanın hızla arttığını belirterek belediyelerde, kamu binalarından ilköğretim okullarına dek her yerde mescit odalarının açıldığını anımsattı. Tekin, “İbadet yerlerinin açılmasında Diyanet İşleri kontrolünü kaybetmiştir. Diyanet’in yerini tarikatlar, cemaatler almıştır” diye konuştu. EğitimSen Genel Başkanı Alaattin Dinçer, ilk kez üniversitelerde ortaya çıkan mescit tartışmalarının bugün ilköğretim okullarına kadar ulaştığına dikkati çekti. Dinçer, “İmam hatip liselerinin yanı sıra diğer liselerde, ilköğretim okullarında bu odaların bulunduğunu biliyoruz. Buralarda öğrenciler yönlendiriliyor. İbadet o öğrencilerin kişisel tercihlerine bırakılmıyor.” dedi. Pir Sultan Abdal Dernekleri Genel Başkanı Kazım Genç de Türkiye’de 87 bin cami olmasına karşın çok sayıda mescit açılmasına ne amaçla izin verildiğinin analiz edilmesi gerektiğini belirterek “Türkiye birilerinin söylediği gibi muhafazakârlaşmıyor. Muhafazakârlık sınırı aşılmıştır.Türkiye din devleti olma noktasına doğru ilerliyor” diye konuştu. Özellikle elektrik ve doğalgaz zamları hem hane halkını, hem üretim ekonomisini önemli ölçüde etkileyecek. Daha yılın ilk gününde ekonominin ana yükünü kimlerin çekeceği anlaşılmış oldu. 2008 yılı enflasyon hedefini “tek haneli” belirleyen hükümet öyle anlaşılıyor ki, şöyle bir yöntem buldu: Her şeye zam yaparak fiyatları düşürmek! Bunu nasıl başarabilir? Sanıyoruz ilk başvuracakları yöntem demokratik enflasyon sepeti! Sepetin demokratiği nasıl olur? Enflasyon sepetine koyacağınız ürünleri her ay değiştirirsiniz. Örneğin, zam gelen ürünü o ay sepete koymazsınız, fiyatı düşmüş ürünü koyarsınız. Bir bakmışsınız fiyatlar yükselmiş, enflasyon düşmüş! ??? Zam dalgasından KDV de etkilendi. Rakamlar öylesine iç içe girmiş ki; çözmeyi başarana KDV ödülü vermek gerekir. Kiralamada yükselmiş, satın almada düşmüş... Gıdada yüzde 10 olmuş, pırlantada zümrütte yüzde 0’da kalmış... İçkili lokantada yersen kebabın KDV’si yüzde 18, içkisizde yüzde 10... Anlaşılan Kemal Abimiz KDV indirimiyle oğlunun da yararlanacağı vergi kolaylığı rakamlarını birbirine karıştırdı. Listenin yarısında yanlışını anladı, rakamları tersine çevirdi... Ortaya böyle bir tarife çıktı! Verginin özü zoralımdır. Dünyanın hiçbir ülkesinde gönüllülük esasına göre belirlenmez. Konması gereken oran ve kural neyse o konur ve uygulanır. Ödün de vermemek gerekir. Çünkü ödün ödünü doğurur, devlet gelirlerinin de ödünü patlatır! Vergi toplayamama şaşkınlığı, rastgele yamaya dönüşmüş... Bu kadar sık ve oransız vergi değişikliği dünyanın kaç ülkesinde vardır, bilmiyoruz. Durum, bir futbol maçının 20. dakikasında ofsaytı serbest bırakmaya, 50. dakikasında ofsayta düşeni oyundan atmaya, 80. dakikasında ofsayttan penaltı vermeye benziyor. Bu maç bitmez! ??? Halkımız ne yapıyor? En tipik fotoğraf şu: Doğalgaza zam yapılacağını anlayınca bir an önce ucuzundan gaz depolamaya çalıştı! O anlık kazanç yetti! Kimse çıkıp şunu söylemedi: “Doğalgazı ithal ediyoruz. Döviz fiyatlarında değişiklik olmadığına göre bu soğukta doğalgaza neden zam yapıyorsunuz?” Halkımızın önemli bir kesimi de şu anlayışta: “Olsun... Zaten çoktandır elektriğe, doğalgaza zam yapılmıyordu. Bu kadarına da şükür.” Halkımız öteden beri zamlara alışıktır. Ama yine de sorulunca tepkisini gösterir, hükümete kızardı. Şimdi bu da ortadan kalktı. Özellikle kayıtdışılığın da yaygınlaşmasıyla tepki gösterebilecek orta kesim, kuraldışı da olsa ucundan kıyısından kendisini kurtaracak çıkışlar peşine düştü. Hükümet hangi kararı alsa, zemzem suyuyla yıkanmış kadar kabul görüyor. Yeni zamlar mübarek olsun! ankcum?cumhuriyet.com.tr GÜLEN’İN ARDINDAN ÜCRETSİZ GAZETE DAĞITIMI AKP İLE YENİ BİR BOYUT KAZANIYOR PROF. CHOSSUDOVSKY’E GÖRE ABD PAKİSTAN’I ‘BALKANLAŞTIRMAK’ İSTİYOR Bedava gazete yaygınlaşıyor ‘Butto suikastı bekleniyordu’ İstanbul Haber Servisi Amerika’da yaşayan emekli vaiz Fethullah Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinen ve satışlarının büyük bölümü “bedava” dağıtılan Zaman, Bugün, Today’s Zaman gazetelerine “Metro” adlı yeni bir gazete ekleniyor. Amerika’nın ve Avrupa’nın pek çok kentinde bedava dağıtılan Metro türü gazetenin Türkiye’deki örneği AKP destekli sermaye çevrelerince yayına hazırlanıyor. Türkiye’de 1980’li yıllarda Turgut Özal hükümeti döneminde başlayan ve ilk uygulaması Türkiye gazetesi ile görülen “ücretsiz” gazete dağıtımı, AKP ile birlikte yeni bir boyut kazandı. Bir süre önce yayın hayatına başlayan ve “bedava” dağıtılan Bugün gazetesinden sonra şimdi de Metro adlı yeni bir gazetenin Türkiye’de yayın hazırlıkları sürüyor. AKP iktidarının 22 Temmuz öncesi ATV Sabah grubuna el koymasından sonra şimdi de 2009 Mart’ında gerçekleştirilecek yerel seçimler öncesi, daha geniş kitlelere ulaşmak için yeni bir gazete hazırlığında son aşamaya gelindi. Amerika’nın ve Avrupa’nın pek çok kentinde reklamilan gelirleri ile yayımlanan ve ücretsiz dağıtılan “Metro” benzeri bir gazeteyi, AKP destekli bir sermaye grubu Türkiye’de piyasaya sürmeye hazır ? TGS Başkanı Ercan Sadık İpekçi, bedava dağıtılan gazetelerin amacının iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek “Dünyadaki örneklerine baktığımızda, bu gazeteler kamuoyunu yönlendirip çıkar odaklarının amaçlarını gerçekleştirmesi için yayımlanıyor” dedi. lanıyor. Dünyada bedava dağıtılan ve yaklaşık 26 milyon olarak basılan Metro gazetesinin 2006 yılı geliri yaklaşık 416 milyon dolar. Net kârı ise 13 milyon dolar. Tirajlar şişiriliyor Türkiye’nin bazı illerinde halen Amerika’da yaşayan emekli vaiz Fethullah Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinen Zaman, Bugün,Today’s Zaman gazeteleri metro, havaalanları, meydanlar, benzin istasyonları, adliye sarayları, belediyeler, kamu kurumları, sağlık kuruluşları ve güvenlik birimlerine bedava olarak dağıtılıyor. Gülen cemaatinin en büyük yayın organı Zaman gazetesinin bayi satışı 29 bin 658 iken abone satışı adı altında 783 bin 436 adet gazete bedava dağıtılıyor. Yine Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinen Bugün gazetesi de bedava dağıtılıyor. En son olarak yayın hayatına yeni başlayan Taraf gazetesi de geçen günlerde kentin birçok meydanında bedava dağıtılmıştı. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan Sadık İpekçi, konuyla ilgili sorularımızı yanıtlarken Avrupa’daki örneklerini anımsatarak, “bedava gazetelerin” İngiltere basın çevresi tarafından tepkiyle karşılandığının altını çizdi. Uygulamaların gazeteciliğin temel ilkelerine de uygun olmadığını kaydeden İpekçi, özetle şu görüşlere yer verdi: “Bedava dağıtılan gazetelerin amacını iyi değerlendirmek gerekir. Dünyadaki örneklerine baktığımızda, bu gazeteler kamuoyunu yönlendirip çıkar odaklarının amaçlarını gerçekleştirmesi için yayımlanıyor. Bu nitelikteki gazetelerin Türkiye’de yayımlanmasının çok sağlıklı sonuçlar vereceğini düşünmüyorum. Gazetenin arkasındaki sermaye grubuna hizmet vereceği açıktır.” Eski ABC Tiraj Denetleme Kurulu Başkanı Yiğit Şardan, bazı gazete ve dergilerin açıkladıkları satış rakamlarının gerçeği yansıtmadığını belirterek “Şu zamana kadar denetleyemediğimiz tek kurum Zaman gazetesidir” demişti. ? Baştarafı 1. Sayfada Chossudovsky, “Pakistan’ın İstikrarsızlaştırılması” başlıklı makalesinde, “Benazir Butto’nun suikasta kurban gitmesi, Pakistan’ın bir toplum olarak halen süren istikrarsızlaştırma ve parçalanmasına katkıda bulunan koşulları yarattı” değerlendirmesini yaptı. Makalede, Butto suikastı ile birlikte “ABD tarafından desteklenmekte olan ve normalde yeni liderler altında taze vekillerin reforme edilmesini kapsayan, rejimlerin değişmesi süreci kırılmış oldu” görüşü dile getirildi.Butto suikastının ABD yetkilileri tarafından beklenilmekte olduğunun belirtileri bulunduğuna işaret edilen makalede şu değerlendirmeler yapıldı: “BushCheney yönetiminin ve müttefiklerinin, Pakistan üzerindeki siyasi kontrollerini güçlendirmek için bölge çapında ‘teröre karşı savaş’ı genişletme ve derinleştirme yolu yaparak manevra içinde olduğu biliniyordu. Ayrıca Pakistan askeriyesini devirmeyi öngörmüş olan çeşitli Amerikan istikrarsızlaştırma planları da yetkililer ve analistler tarafından yine aylardan beri biliniyordu; Butto suikastının beklenilmekte olduğu görünüyor.” Makalede, “Rejim değişikliğini askeri yönetim altında sürdürebilmeyi temin etmek olan ABD dış politikasının ana itici gücü artık kalmamıştır. Pervez Müşerref rejimi hâkim olamayacaktır. Washington’ın dış politikasının yönü, Pakistan’ın bir ulus olarak siyasi parçalanmasını ve Balkanlaştırılmasını aktif olarak ilerletmektir.” denilerek şu görüşlere yer verildi: Bile bile siyasi çıkmaz “Halen Pakistan’ın âdemi merkeziyetçi olması için gizlice bastıran ve merkezi yönetimin zayıflayıp Pakistan’ın federal yapısını dağıtmaya katkıda bulunan Washington’ın, hiçbir ulusal çıkara ilişkin taahhüdü olmayan ve ABD’nin emperyal çıkarlarına hizmet edecek itaatkâr bir siyasi liderlik için bastırması beklenebilir. Siyasi çıkmaz bile bile gerçekleştirilmiştir. Bu, Pakistan devletinin yapısının parçalanmasını ve bozulmasını isteyen ve evrim geçirmekte olan ABD dış politika gündeminin bir parçasıdır. Pakistan askeriyesinin ve gizli servisinin doğrudan olmayan yönetiminin aracı,ABD’nin direkt etkisi olan yapılarının yerine yerleştirilebilir. Bu, Pakistan’daki genişletilmiş ABD askeri varlığını da kapsamaktadır. Bu genişletilmiş askeri varlık ayrıca OrtadoğuOrta Asya’nın jeopolitik konumu ve Washington’ın Ortadoğu Savaşı’nın sınır bölgelere doğru genişlemesi planları tarafından da dikte ettirilmektedir. ABD’nin Pakistan’da çeşitli askeri üsleri vardır. Bu ülkenin hava sahasını kontrol etmektedir.” Pakistan’ın gaz ve petrol rezervleri ile Belucistan’daki ayrılıkçıların da gündeme taşındığı makalede, ABD’nin uygulamakta olduğu politikalara örnek olarak Yugoslavya’nın parçalanması ve Kosova sorunları gösterildi. Albay Peters’ın haritasında “Özgür Belucistan”ın öngörüldüğü ve Pakistan’ın bu yolla parçalandığına işaret eden makalede, aynı zamanda ülkenin kuzey eyaletlerinin de Afganistan sınırları içinde gösterilmiş olduğuna dikkat çekildi. CUMHURİYET 08 K