23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 OCAK 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP hükümetinin hazırladığı ‘sosyal güvenlik reformu’ tasarısı, kitlesel eylemlerle protesto edildi 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Emekçi Ankara’ya yürüyor Haber Merkezi Sosyal güvencede hak gasplarına yol açacak, paralı sağlığın yolunu açacak ve 65 yaşında emekliliği getirecek olan Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı’nı protesto eden sendika ve sivil toplum örgütleri, yurdun dört bir yanından Ankara’ya yürüyüş başlattı. Başkentte buluşacak olan yürüyüş kolları, yarın TBMM önünde kitlesel basın açıklaması yapacak. AKP hükümetinin hazırladığı sosyal güvenlik reformu, yurt genelinde düzenlenen kitlesel gösterilerle protesto edildi. Sivil toplum örgütü, sendika ve meslek örgütü temsilci ve üyesi binlerce kişinin katıldığı gösterilerde, tasarının geri çekilmesi ve hak gasplarına yol açmayacak şekilde düzenlenmesi istendi. Çok sayıda sendika ve sivil toplum örgütü temsilcisinin katıldığı İstanbul’daki protesto gösterileri, sabah erken saatlerde, Türkiye KamuSen’e Velev ki.. Başbakan türbanın siyasi bir simge olarak kullanılabileceğini ilk kez kabul etti. İspanya’da yaptığı bir basın söyleşisinde “Velev ki bir siyasi simge; simgelere yasak getirebilir misiniz?” dedi. Türban yasağının yükseköğrenim kurumlarında geçerli olmasını savunanlar, bu örtünme biçiminin siyasal amaçlarla kullanıldığını söylüyorlardı. Aksini savunanlar ise, türbanın, inanç özgürlüğünün gereği olarak takıldığından yola çıkıyorlardı. Yıllardır bu ikinci görüşün arkasında duran Erdoğan, İspanya’da gazetecilerle söyleşisinde, artık bu ikinci seçenek doğrultusunda ısrardan koşullu olarak vazgeçmişe benziyor. Daha açık ve daha gerçekçi konuştuğu için Başbakan’ı kutlamak isterdim. Tek tip bir örtünme biçimini taşıyan ve çeşitli olanaklarla yaygınlaştıranların, bu işi salt dini inançları için savunmak yerine yeni zeminler aramaları, akılcı bir ikna yönteminin gereğidir. Ama AKP Genel Başkanı şu olguyu da unutmasın: Başörtüsünü ya da başını örtme işini, elbette dini inançları için yapanlar da vardır. Ama onların sadece İslam dinine bağlı olanlarla da sınırlı kalmadıkları unutulmamalıdır. Ülkemizde özellikle AKP’nin politika vitrininin biçimlendirilmesine egemen olmasından sonra hızla tırmanan ve yaygınlaştırılan tek tip türban olayı çok ağırlıklı olarak politik bir simgeyi taşıma isteminin sonucudur. Eşinin ya da kendisinin, hükümet kapısında daha kolaylıkla iş bulup terfi edeceğine inanan ailelerin sayıları görünür biçimde artmaktadır. İhale kovalayan orta boydaki işadamı, yeni giyinme biçimini bir tür kartvizit gibi sunmak isteyenlerin içinde kendisine de yer aramaktadır. Bir ölçüde de bu istemi ticari kaygılarla değerlendirenlerin başarılı piarlarının, o siyasi simge yanlıları ile örtüşmesinin de yeni türbanlılar için birer örnek olduğu biliniyor. Başbakan “velev ki” yani “öyle olsa bile” takısı ile siyasi simgelere yasak getirilemeyeceğinin, hazırlanmakta olan AKP anayasasında yer alacağını söylüyor. “Şu anda anayasa içinde bunun çözümü bizim arzumuzdur. Ama öyle çözelim ki, herhangi bir gerginliğe de zemin hazırlamasın” diyor. Siyasi simgeleri, öğrenim kurumlarının içine kadar sokarak işe başlamak. Daha sonra o simgelerin yaygınlaşarak bu kurumlara devam edebilmenin vazgeçilmez koşulu olacağını da bilmek. Yine de, bunların toplumda bir gerginliğe zemin hazırlamayacağından söz etmek mantıklı bir çözüm yöntemi değildir. ? Sivil toplum örgütü, sendika ve meslek örgütü üyesi binlerce kişinin katıldığı gösterilerde, tasarının geri çekilmesi istendi. DİSK Başkanı Çelebi, “Hükümet, eğer yasayı geri çekmez ve bildiğini dayatmaya devam ederse başta üretimden gelen gücümüz olmak üzere tüm haklarımızı kullanmaya başlayacağız” dedi. Yasanın özel sağlık kurumlarının iştahını kabarttığını söyleyen KESK Başkanı Tombul, kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmak istendiğini vurguladı. bağlı sendikaların üyelerinin “işe bir saat geç gelme eylemi” ile başladı. Sirkeci’deki Büyük Postane önünde toplanan grup adına konuşan Türkiye KamuSen İstanbul İl Temsilcisi Ahmet Kurt, “Sosyal Güvenlik Reformu’’ adı altında yapılmaya çalışılan değişikliklerle yalnızca memurlara değil, tüm yurttaşlara ağır bir darbe indirilmek istendiğini söyledi. Hükümete uyarı Türkiye BüroSen İstanbul 4 No’lu Şube üyeleri Beşiktaş Vergi Dairesi önünde, Türkİş’e bağlı sendikaların üyeleri de Galatasaray’da protesto eylemi yaptı. Ankara’ya gidecek emek örgütleri de yürüyüşe Haydarpaşa Garı’nda başladı. Akşam saatlerinde Gebze’ye ulaşan grup, burada 22 gündür grevde olan Acerer Döküm Fabrikası çalışanlarını ziyaret etti. Kocaeli’de işçiler tarafından karşılanan grup, Merkez Bankası önündeki parkta basın açıklaması yaptı. DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, yürüyüşün aydınlık bir Türkiye için 70 milyon yurttaş adına gerçekleştirildiğini belirterek, Sosyal devleti bitirip, sadaka devlet yaratan AKP hükümetini uyarıyoruz, eğer yasayı çekmez ve bildiğini dayatmaya devam ederse başta üretimden gelen gücümüz olmak üzere tüm haklarımızı kullanmaya başlayacağız” dedi. KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul da “Bu yasa aynı zamanda özel sağlık kurumlarının iştahını kabartıyor. Bununla birlikte bütün kamu hizmetleri piyasalaştırılıyor” diye konuştu. TTB Başkanı Gençay Gürsoy ise eylemin ülke çapına yayılması gerektiğini belirterek, “aksi takdirde kazanılmış hakların yok edileceğini” vurguladı. ‘IMF emrediyor...’ İzmir’deki Ankara yürüyüşü de DİSK’in Basmane semtindeki sendi ka merkezi önünden başlatıldı. Uzun bir süre kent merkezinde ellerindeki pankartlar eşliğinde yürüyen işçiler, çevrede bulunan yurttaşlar tarafından yoğun alkış aldılar. Yürüyüş öncesi açıklama yapan DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, “IMF emrediyor, AKP TBMM’den geçiriyor” dedi. Anayasa Mahkemesi tarafından birçok maddesi iptal edilen tasarının yeniden TBMM gündemine getirildiğine dikkat çeken Çam, “Talan edilen sosyal güvenlik fonlarındaki açıklar, milyonları kayıt içine alarak gideceğine, emeklilik yaşı yükseltilip prim gün sayısı arttırılıyor. Emekliliğimiz gasp ediliyor. Sağlık hizmetinin her aşamasında sınırlama, katkı payı ve prim sistemi getirilip ek sağlık vergisi konuluyor. Yarısı faiz ve rant gelirlerine aktarılan bütçede silah harcamaları olağanüstü boyutlara tırmandırılıyor” diye konuştu. Doktora saldırı ? GİRESUN (AA) Giresun’da Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde yatarak tedavi gören Murat Y, tedavisiyle ilgilenen göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Ali Menekşe’yi tabancayla vurarak ağır yaraladı. Saldırının ardından intihara teşebbüs eden Murat Y. de ağır yaralandı. Doktor ve saldırganın beyinlerinde hasar oluştuğu ve sağlık durumlarının ağır olduğu açıklandı. Tıp fakülteleri sıkıntılı Hastaneler ameliyat yapamıyor ANTALYA / BURSA (Cumhuriyet) Yatarak tedavi olan hastaların ilaçlarının hastaneler tarafından karşılanmasını öngören tebliğ, özellikle üniversite hastanelerini zor durumda bıraktı. Devlet hastanelerinin ortak ilaç ve malzeme depolarından yararlanamayan üniversite hastaneleri acil dışındaki tüm hizmetlerini durdururken hastalar, sıkıntı yaşıyor. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Mustafa Akaydın, üniversite hastanelerinin uygulamadan şikâyetçi olduğunu belirterek “Akdeniz Üniversitesi sorunun en az yaşandığı kurum olmasına rağmen acillerde bile hasta bekletiyoruz” dedi. Kamu İhale Yasası’na göre en ucuz malzemenin alınması gerektiğine dikkat çeken Akaydın, “Bu yüzden talep edilen malzemeyle gelenler arasında da sorun yaşanıyor. Sıkıntıyı yaşatmamaya çalışıyoruz” dedi. ‘Dua ederek çözemeyiz’ Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhekimi Doç. Dr. Kayıhan Pala da yeni uygulama nedeniyle son 5 günde 10 ortopedi ve beyin ameliyatını malzeme yokluğundan ertelemek zorunda kaldıklarını vurguladı. Hastanelerin ortak ilaç deposunu kullanamadıklarını, fakültelerin de şehirler arasındaki uzaklık nedeniyle ilaç paylaşımı yapamadığını belirten Pala, “Sıkıntının aşılması için Sosyal Güvenlik Kurumu bir an önce ‘Sizin adınıza tıbbi malzeme ihalelerini ben yaparım ve temin eder gönderirim’ demelidir” diye konuştu. Özel malzeme gereken ameliyatları ertelemek zorunda kaldıklarını anlatan Pala şöyle devam etti: “Bir tarafta ihale çalışmalarımız hızla sürüyor, diğer tarafta acil hastalar için acil alımlar yapmaya çalışıyoruz. Çünkü ‘hasta gelmesin’ diye dua ederek sorunların çözüleceği kanısında değiliz. Önlem almakta gecikilirse de tekrar kamuoyu karşısına çıkar ve ‘Hastalar trafik kazası geçirseler dahi fakültemize gelmesin, çünkü malzememiz yok’ deriz.” 20 YTL’yi iade etti ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, memurlara yapılan maaş zammını protesto etmek amacıyla bir öğretmenin maaşına yansıyan ortalama zam miktarı olan 20 YTL’yi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a gönderdi. Dinçer, hükümetin 2008 yılı için memurların maaşlarına yüzde 2+2 zam yaptığını, buna karşın gıda fiyatlarının 2007’de yüzde 25, kiraların da yüzde 20 oranında arttığını söyledi. Kulvarda daha fanatikler de olabilir Başlarını bildiğimiz şu tek tip türban ile örtenlere, öğrenim kurumlarında özgürlük tanınmasını istemek, yarın aynı tür özgürlüklerin başka tür giysiler için de geçerli olmasına kolaylıkla kapı açacaktır. Başına takke, altına şalvar giymiş erkek yükseköğrenim öğrencileri, Erdoğan’ın sayın eşinin ve başka hanımefendilerin benimsedikleri türban ile sokağa çıkmayı doğru görmediği için burka, çadır ya da çarşaf ile okuluna gitmesi istenen kız evlatlarımız, Başbakan’ın gerginlik olmaması için siyasi simgelere yasak getirilemeyeceğini kabul edenlerin hoşgörülü desteğinden yararlanacaklardır. ??? Başbakan, dinsel inanç kulvarında kendisinden daha fanatik başka yarışmacıların olabileceğini hiç unutmasın. Bunun için de bugün üstünde durduğu zemin dışında yeni basamaklar aramayı düşünmesin. Niçin onların da yepyeni siyasal simgeleri olmasın? Hatta niçin başkaları da Türkiye’nin laik, sosyal bir hukuk devleti olduğu şarkılarına katılıp, bildiklerini okumayı istemesinler? Sızıntı 5 can aldı ? KAYSERİ (AA) Kayseri’de Gevher Nesibe Mahallesi’nde yaşayan Hüsrevoğlu ailesinden haber alamayan yakınları, kapıyı kırarak ailenin 7. katta bulunan evine girdiklerinde Ahmet Hüsrevoğlu (47), eşi Mücella Hüsrevoğlu (40), çocukları F.N ve B.H ile kayınvalidesi Hatice Dener’in cesetleriyle karşılaştı. Aile fertlerinden B.H. ise baygın halde hastaneye kaldırıldı.Ölümlerin kombi bacasından atılması gereken gazın ev içine yayılması sonucu meydana geldiği açıklandı. İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüşe geçen DİSK,KESK,TTB, TÜRMOB, TEB ve TDHB üyeleri, akşam saatlerinde Kocaeli’nde basın açıklaması yaptı. (üstte) İzmir’de, Ankara’ya harekete geçmeden önce kent içinde bir süre yürüyüş yapan sendika ve sivil toplum örgütü temsilcilerine yurttaşlar da destek verdi. (Fotoğraflar: ALİ AÇAR, SERDAR AĞIR) Sendikalar, hükümetten önerilerini dikkate almasını istedi ‘Yurttaşa darbe’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye KamuSen’in aldığı karar doğrultusunda, konfederasyona bağlı sendikaların üyeleri dün Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nı protesto etmek için “işe bir saat geç gelme eylemi’’ yaptılar. Türkİş Genel Başkanı Mustafa Kumlu da “Önerimizin dikkate alınmaması durumunda eylemlerimiz sürecek” dedi. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nda yapılan eylemde konuşan Türkiye KamuSen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, “Sosyal Güvenlik Reformu adı altında yapılmaya çalışılan değişikliklerle yalnızca memurlarımıza değil, tüm vatandaşlarımıza ağır bir darbe daha indirilmek istenmektedir’’ diye konuştu. Akyıldız, yapılmak istenen düzenlemelerle her muayene için 210 YTL, tedavilerden 608 YTL’ye kadar katılım payı alınacağını, hastaneye yatan ya da ameliyat olan hastalardan masrafların yüzde 1’inin isteneceğini, hastanede yatarken ilaç ya da protez kullanıldığında bu miktarın yüzde 20’ye kadar çıkacağını, aylık geliri 145 YTL’nin üzerinde olan herkesten 73475 YTL arasında sağlık sigortası alınacağını kaydetti. ‘Bıçak kemiğe dayandı’ Akyıldız şunları söyledi: “Artık bıçak kemiğe dayanmış, sözün bittiği yere gelinmiştir. Şimdi eylem zamanıdır. Gerçekleri gizleyerek vatandaşlarımızı aldatma yolunu seçenler bilsinler ki bundan sonra hiçbir şey onlar için eskisi kadar kolay olmayacaktır. Bu bir uyarı eylemidir.” ‘Haklar geriye götürüldü’ Türkİş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, konfederasyon genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, öngörülen değişikliklerin sosyal güvenlik hakları bakımından çalışanlar arasında var olan farklılıkların daha da büyümesine neden olduğunu, çoğu hakları daha da geriye götürdüğünü söyledi. Kumlu, “Söz konusu yasa tasarısıyla ilgili hassasiyetimiz doruk noktadadır. Tasarı ile ilgili gelişmeler takip edilmektedir. Önerimizin dikkate alınmaması durumunda yetkili organlarımızın kararları doğrultusunda etkinliklerimiz ve eylemlerimiz sürecektir” dedi. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net HACKER’LARIN BOŞALTTIĞI HESAP ‘Cinayet çözülecek’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı Beşir Atalay, TBMM Genel Kurulu’nda, dün konuşma yapan DTP’li Akın Birdal’a verdiği yanıtta, Hrant Dink cinayetiyle ilgili olarak çok özel araştırmalar yaptığını, cinayetin aydınlatılması için ne gerekiyorsa yapılacağını, karanlık hiçbir noktanın kalmayacağını söyledi. Atalay, “Dini, dili, siyasi görüşü, felsefi anlayışı ne olursa olsun, bir vatandaşımızın, hatta ülkemizde bulunan herhangi bir kişinin burnunun kanaması bile uykularımızı kaçıracak kadar bizi rahatsız eder’’ dedi. ‘Önlem almayan banka suçlu’ Haber Merkezi Diyarbakır’da banka hesapları “hacker”lar tarafından boşaltılan mühendis Okan Gerçek, banka aleyhine açtığı davayı kazandı. Mahkeme, hacker’lara karşı önlem almayan bankayı kusurlu bularak dolandırılan paranın banka tarafından ödenmesine hükmetti. Diyarbakır Karayolları 9’uncu Bölge Müdürlüğü’nde görev yapan mühendis Okan Gerçek, Temmuz 2005’te banka hesabındaki yaklaşık 2 bin YTL’si internet üzerinden “hacker”lar tarafından boşaltıldı. Gerçek’in hesabındaki paranın bankanın İzmir’deki Güzelyalı, Alsancak, Basmane ve Bornava şubelerindeki ATM’lerden çekildiği belirlendi. Hesabındaki paranın boşaltılmasının ardından bankaya başvurarak paranın iadesini isteyen Gerçek’in istemi banka tarafından reddedildi. Bunun üzerine Gerçek, banka aleyhine Diyarbakır 2’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açtı. Gerçek ayrıca dolandırıldığı için “hacker”lar hakkında suç duyurusunda bulundu. Diyarbakır 2’nci asliye Hukuk Mahkemesi, bankanın dolandırılan parayı Gerçek’e iade etmesine karar verdi. ‘Yeterli güvenlik önlemi alınmadı’ Mahkeme kararında şu görüşlere yer verildi: “Bankanın, internet bankacılığı için gerekli sistemi kurarken yeterince güvenlik önlemi almadığı, objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmediği, bu nedenle hafif kusurundan dahi sorumlu olduğu, bu nedenle bankanın oluşan maddi zararı davacıya ödemesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. 2 bin YTL ’nin dava tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiziyle davalı bankadan alınarak davacı Okan Gerçek’e verilmesine karar verilmiştir. Gerçek’in zararına yol açan işlem, davalı bankanın güvenlik sisteminden kaynaklanmıştır. Güvenlik sistemindeki zaafların internet korsanları olarak adlandırılan hacker’larca delinmesinin mümkün olduğu, bazı bankaların bu konuda oldukça sıkı önlem aldığı tespit edilmiştir.” 2 asker yaralandı ? KOCAELİ (AA) Gebze’den Kocaeli yönüne giden Ali Akdemir yönetimindeki askeri kamyon, Hereke’de önce bariyerlere, ardından elektrik direğine çarptı. Kazada, sivil olduğu öğrenilen sürücü Ali Akdemir ile askeri personel Serkan Ferah ve Mesut Sertçelik yaralandı. Yaralılar, İzmit Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Soruşturmanın kapsamı genişlemeli Hrant Dink cinayetinin “olayda ihmali bulunan görevliler, soruşturma süreçlerine bilgi, belge ve delil sunma konumunda bulundukları sürece aydınlatılamayacağı” vurgulandı İstanbul Haber Servisi Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de Şişli’deki gazete binası önünde katledilişinin üzerinden bir yıl geçti. “Hrant Dink Dava İzleme Komisyonu”nun raporunda, “Hrant Dink cinayetinin, olayda ihmali bulunan görevliler, görevlerine devam ettiği, soruşturma süreçlerine bilgi, belge ve delil sunma konumunda bulundukları sürece aydınlatılamayacağı çok açıktır” denildi. Raporda, Dink’in, 2004 yılı başından itibaren açık hedef durumunda olmasına karşın korunmadığına dikkat çekildi. Dink’e yönelik tehdidin hatta cinayet planının ayrıntılarının, güvenlik güçleri ve istihbarat birimleri tarafından bilindiği vurgulanan raporda, “Hiçbir önlem alınmamış hatta aksine kimi kamu görevlilerinin bulguların, delillerin üstünü kapatma eylemlerine giriştikleri, durumun vahametini ve ciddiyetini gizledikleri, birbirlerinden bilgi gizledikleri, birbirleri ile görevlerini unutacak denli çatışma içinde oldukları ortaya çıkmıştır” denildi. Raporda, Dink cinayeti konusunda Jandarma, Emniyet ve MİT arasında herhangi bir bilgi paylaşımının olmadığı, bu kurumların birbirlerinden bilgi sakladıkları, cinayet sonrasında da birbirlerini suçladıkları belirtildi. Rapora şöyle devam edildi: “Soruşturmanın tüm bu süreçlere katılan kişi ve kurumları içerecek şekilde yürütülmesi gerektiği gibi, suç tarihinin de Hrant Dink’in birtakım kurum ve kişilerce ‘uyarıldığı’ 2004 Şubat ayından cinayetin işlendiği 19 Ocak 2007 tarihine kadar olan dönemi kapsayacak şekilde genişletilmesi zorunludur.” 19 Ocak’ta, aynı yerde... Dink’in ölümünün birinci yıldönümünde, öldürüldüğü yerde saat 15.00’te anma töreni düzenlenecek. Dink’in dostları, “Hrant İçin, Adalet İçin, 19 Ocak’ta, Saat Üçte, Aynı Yerde...” sloganıyla bir araya gelecek. Dink için ilk tören saat 13.00’te Balıklı Ermeni Mezarlığı’nda gerçekleştirilecek. Burada “Ashura” adlı bir tiyatro oyunu da sergilenecek. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda da anma gecesi düzenlenecek. Dink için, Ankara’da yazarı olduğu Birgün gazetesi önünden İnsan Hakları Anıtı önüne dek yürünecek. Hrant’ın arkadaşları imzasıyla yapılan açıklamada, “Bu akıl almaz cinayetten nefret üretmeyen onurlu kalabalıklar olarak bebeklerden katil yaratan karanlığa ışık düşürmek için, ülkemizin aydınlık geleceğine sahip çıkmak için, büyük acımızın yükünü birlikte taşımak için, adalet için, barış için, kardeşlik için, Hrant Dink davasının mağdurları ve takipçileri olarak 19 Ocak Cumartesi günü yeniden buluşuyoruz” denildi. Hizbullah üyeleri ? KOCAELİ (AA) Hizbullah üyesi oldukları iddiasıyla aranan Y.Ç. (19) ve M.T. (37) Kocaeli’nde polis tarafından gözaltına alandı. Zanlıların Diyarbakır ve Bingöl emniyetlerince aranmakta oldukları bildirildi. Haklarındaki gıyabi tutuklama kararları vicahiye çevrilen 2 kişi cezaevine konuldu. CUMHURİYET 07 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear