25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 OCAK 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Necil Kâzım’ı 1991’de yitirdik. Amerikalı besteci New York’ta ürün vermeyi sürdürüyor 15 GÜZELİN ARDINDA BERTAN ONARAN Carter ve Akses yüz yaşında ünyanın iki ayrı ucunda doğup, aynı zaman dilimini paylaşmış iki besteci: Elliott Carter ve Necil Kâzım Akses. 2008 yılında her ikisinin de 100. yaşı kutlanacak. Akses 1999’da, 91 yaşında iken aramızdan ayrıldı. Carter, halen doğduğu kent New York’ta yaşamakta ve şu ana kadar yapıt üretmeyi sürdürmekte. İki kez Pulitzer ödülünü kazanan sanatçı bugün Amerika’nın önde gelen klasik müzik bestecisi olarak tanınmakta. Belleğini gerçek bir tarih hazinesi olarak koruyor. Müziğe küçük yaşta merak sarmış, Charles Ives tarafından desteklenmiş, Harvard’da okumuş ve üç yıl Fransa’da N. Boulanger ile çalışıp Avrupa müziğini yakından tanımış. İlk gençlik yılları 20. yüzyılın en yoğun sanat akımlarının yaşandığı dönemde geçmiş. Bugün çağımızın öncü bestecileri olarak tarihte yerini alan köşebaşı sanatçıların hemen tümünü tanımış, kimileriyle de işbirliği yapmış, onların öncülüğünden etkilenmiş. Stravinsky ve Bartok Amerika’ya göç ettiklerinde Carter onların en yakını olmuş. Eleştirmenler, son çalışmalarının en çekici ve en derin duygular içerdiğini söylüyorlar. 1987’deki Obua Konçertosu, 1990’daki Keman Konçertosu, birçok kentte yorumlanmış. Çağımızda yapıtları en sık kayda alınan besteci olarak biliniyor. “Symphonia: sum fluxae pretium spei” başlıklı 50 dakikalık senfonik yapıtı 1998’de Londra’da üst üste çalınmış ve Deutsche Gramofon tarafından piyasaya sürülmüş. 2000’li yılların ürünlerinden Çello Konçertosu ilk kez Yo Yo Ma tarafından seslendirilmiş. Rewaking adlı üç şarkılı orkestra demeti ilk kez Daniel Barenboim’un yönetiminde çalınmış. Carter’a 2003’te en iyi çağdaş besteci Sadettin Çulan Goethe’nin şu sözünü sık anarım, yazılarımı okuyanlar bilir: “Nedir en zor şey? Görmek gözünün önündekini!” Bu, başkalarından önce, benim için geçerlidir elbet; Kanıt ortada: yıllardır sevgili dostum Mehmet Kıyat’ın Doku Galerisi’ndeki sergileri Nilgün’le benim gibi erken gelen Ali Candaş’ın, İsmail Avcı’nın, karı koca Ali Demir’lerin yanında uzun boylu, sağlam yapılı, efendi mi efendi insanın adını nice sonra öğrenebildim: Sadettin Çulan. Oysa, hadi Ankara’dakilere gidemezdim elbet, ama Doku’nun İstanbul şubesinde taa 1998’de açmış ilk sergisini. Sağ olsun, Resimlerim adını verdiği kitabını göndermiş; hem resimlere baktım, hem yaşamöyküsünü okudum sevgili dostumun. Benim gibi o da Rumeli çocuğu; anasıbabası Romanya’dan göçmüşler yurdumuza; 1919’da doğmuş, üçü kız, ikisi erkek beş çocuğun en büyüğü olarak. Küçük yaşta belirmiş resim sevdası; ama orta halli, çok çocuklu bir ailede yaşadığı için, babası, daha sağlam bir baltaya sap olsun diye besbelli, o dönemde Akademi’nin orta bölümü olsa da, liseyi bitirmesini istemiş; o da bitirmiş. Feyhaman Duran ile yardımcısı Ali Çelebi’nin işliğine girmiş, sağlam bir resim eğitimi almış. Kitaptaki karakalem resimlerinde bu açıkça görülüyor. 1945’te, Beyoğlu’nda Necati Başarır’la yürürlerken, önlerinde büyük usta İbrahim Çallı’yı görmüş, hızlanıp yetişmişler. Bir ara denk düşürüp: “Hocam, resimle karnımızı doyurabiliriz miyiz” diye sormuşlar. Ustanın yanıtı çok açık, kısa: “Vazgeçin bu sevdadan! Resim satıp para kazanmak için 60 yaşında mütekait Çallı İbraam olmanız gerekir!” Nitekim, yaşamın akışı, sevgili Sadettin Çulan’ı askerlikten sonra, o dönemin köklü kuruluşlarından Şeker Fabrikaları’na sürüklemiş; Eskişehir’de iş bulabilmiş. Şeker Fabrikaları’nın eski genel müdürlerinden Kâzım Taşkent, Orta Anadolu Florası adında bir çalışma istemiş, Çulan onda görev almış. 194757 arasında Eskişehir’de, 5763 arasında da Ankara’da çalışmış. Eskişehir’deki yaşam o yıllarda epey dingin elbet, iş dışı hemen hiçbir etkinlik yok; Sadettin Bey, bu çoraklığı aşmak üzere, arkadaşı Aziz Tanrısever’le sanatsal etkinliklerin yürütüleceği bir yer açma önerisini fabrika yöneticisine götürmüş, o da onaylamış, Şekerspor Kulübü’nün ekin kolu olarak açılmasını istemiş, bir dernek kurup işe koyulmuş, Eskişehir Konser ve Tiyatro Derneği’yle işbirliği yaparak 1956 yılında, Mithat Fenmen, Belkıs Aran, Fethi Kopuz ve Enver Kakıcı’dan oluşan Dörtlü’yü, piyano yorumcusu Magdi Rufer’i, Cumhurbaşkanlığı Orkestrası’nı getirmişler. Onlar yolu açınca, birkaç genç ressam günün birinde gelip bir sergi düzenlemek istediklerini duyurmuş; sevgili Çulan kendi salonlarını verme yetkisinden yoksun olduğundan, 150 liraya kentte başka bir yeri 15 günlüğüne kiralamışlar; ve Türk Ressamlar Derneği’ne başvurmuşlar; başında sevgili dostumuz Mahmut Cuda varmış bereket, herkese açık, yardımsever. Kendi yapıtlarının yanında, Zeki Kocamemi, Ali Çelebi, Nihat Akyanuk gibi ünlülerin resimlerinden oluşan sergiyi Semine Celâsun gözetiminde Eskişehir’e göndermişler; ve düşünün, o günün koşullarında bile, 10 resim satılmış! Alçakgönüllü, çalışkan, direngen dostum, Ankara’da çalıştığı dönemde, kendisini görmeye gelen ve şu ünlü sözü; “Men sabere zafer”i (Sabreden zafere ulaşır) yansıtan süslü yazıyı alır Şefik Bursalı’dan. Şeker Fabrikaları’ndaki dönemi kapatır, o güne dek yaptığı yağlıboya ve karakalem resimlerle 5 Ekim 1974’te, Ankara Alman Kültür Derneği’nde ilk sergisini açar. Daldığım uykudan uyanıp katıldığım son Doku sergisi, 20 Şubat12 Mart 2003’teydi; sonra, uzun süre yok oldu sevgili dostum, meğer sağlığı bozulmuş. Sonra Resimlerim geldi postayla. Kendi olanaklarıyla Toplumsal Dönüşüm Yayınları’nda bastırdığı bu küçük bibloyu görebilirseniz, özü sözü bir, tutarlı, sağlam bir kişiliğin yalansız dolansız güzellik arayışlarına ortak olursunuz. bertanonaran@hotmail.com D dalında Pulitzer ödülü kazandıran Boston Konçertosu ve son yıllarda art arda yazdığı konçertoların, simgesel olarak, birey ve toplum çatışmasını yansıttığı söyleniyor. 1936’dan bu yana her ortam ve her biçim için beste yazan Carter ilk ve tek operasını 1999’da ortaya çıkartmış: What Next? Berlin’den sipariş edilen bu yapıt Barenboim’un yönetimiyle 2006 Tanglewood Müzik Festivali’nde sahnelenmiş. 2006’da ortaya çıkan bir dolu oda müziği yapıtını 2007’deki Korno Konçertosu izlemiş. Yapıtlarındaki melodik malzemeyi çalgıların ses dolgunluğundan elde ederek çok boyutlu yöntemler denemiş. II. Dünya Savaşı sonrasının özgür ses biçemini her yapıtında korumuş. 11 Aralık 2008’deki doğum gününde dünya çapında törenlerle Carter’ın 100. yaşı kutlanacak. Boston, Londra, Los Angeles, Minsk, New York, Washington ve daha nice sanat başkentinde onun yapıtlarından oluşan konserler verilecek ECM, Naïve ve Mode etiketiyle yeni CD’leri piyasaya sürülecek. ECİL KAZIM AKSES 100 YAŞINDA Necil Kâzım Akses, Türk Beşleri’nin en yeniliğe dönük bestecisi, aynı zamanda Beşler’in arasında en yüksek akademik eğitimi almış kişiydi. İstanbul Erkek Lisesi’nde oku N muş, 1926’da kendi koşullarıyla Viyana Devlet Müzik Akademisi’ne girmiş, dört yıl sonra Prag Devlet Konservatuvarı’na da devam etmiş ve her iki okulun ileri devresinden mezun olmuştu. Alois Hába, Joseph Suk, Joseph Marx gibi çağa yön veren bestecilerle yakından çalışma fırsatı bulmuş, dolayısıyla yirminci yüzyılda yeşeren akımlara birebir tanık olmuştu. 1936’da Hindemith ile birlikte Ankara Devlet Konservatuvarı’nın kuruluş çalışmalarını yapmış, bu kurumda müdürlük ve kompozisyon öğretmenliği görevlerini üstlenmişti. Güzel Sanatlar Müdürlüğü, Devlet Opera ve Bale Müdürlüğü ve kültür ataşeliği gibi görevlerde de bulunmuştu. Özellikle solistleri ve koroyu içeren büyük orkestra yapıtlarıyla tanındı. Ankara Kalesi, Itri’nin Nevakarı Üzerine Scherzo, Ballad, Beş Senfoni, Keman Konçertosu, Viyola Konçertosu, Idyll, Bir Divandan Gazel, Piyano İçin Minyatürler, Dört Yaylı Çalgılar Kuvarteti ve Liedler başlıca yapıtlarındandır. 1940’lı yıllarda birçok tiyatro oyunu için sahne müziği yazmıştır. Bunlardaki yenilikçi anlatımda tiyatro ile müzik sanatını birleştirmesi ilginçtir. Ayrıca derin edebiyat bilgisiyle müzikşiir arasındaki ses uyumunu gözetmiş, doğru prosodi (sesin söze uyumu) kullanımına önem vermiştir. Akses, çağdaş Türk müziğinde kendinden sonraki kuşakların çağdaş söyleme ulaşmasında önemli bir rol oynamıştır. Onun müziğini merak edenler Borusan Filarmoni Orkestrası’nın 1213 Mart konserlerini kaçırmasınlar. www.evinilyasoglu.com Fazıl Say’ın ödülünü babası Ahmet Say aldı Sanat kurumu ödülleri sahiplerini buldu... ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sanat Kurumu’nun geleneksel tiyatro ve plastik sanatlar ödülleri, önceki akşam Küçük Tiyatro’da düzenlenen törenle sahiplerine sunuldu. Bu yıl “Onur Ödülü”ne değer görülen dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’ın ödülünü, sanatçının Fransa’da bulunması nedeniyle, babası Ahmet Say aldı. Sunuculuğunu tiyatro sanatçıları Begüm Topçu ve Cantuğ Turay’ın üstlendiği törene, DT Genel Müdürü Lemi Bilgin, DOB Genel Müdürü Rengim Gökmen, DOB Genel Müdür Yardımcısı Şenol Tiryaki ile çok sayıda sanatçı katıldı. Sanat Kurumu Başkanı İlker Çetin, törende yaptığı konuşmada, kurumun amacının temelde güzel sanatların toplum içinde geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması olduğunu söyledi ve ülkenin içinde bulunduğu süreci bir “sorgulama, arama, tartışma değişim ve dönüşüm sarmalı’’ olarak değerlendirdi. Çetin’in konuşmasının ardından DOB sanatçıları Tuğba Mankal ve Çiçek Cihan Tekin bir dinleti sundular. Fazıl Say’ın ödülünü almak için sahneye çıkan Ahmet Say etkinliğe gelmeden önce oğlunun Fransa’dan arayıp iyi dilek, saygı ve teşekkürlerini iletmesini istediğini söyledi. Sanat Kurumu’nun 50 yıllık köklü bir kurum olduğunu dile getiren Say, “Fazıl’a verilen bu ödülün zamanlaması önemli. Sanat Kurumu bu ödülle Cumhuriyetimize ve laikliğe sahip çıkan sanatçıları onurlandırmıştır” dedi. Say’ın konuşması uzun süre alkışlandı. Daha sonra ödül alan diğer sanatçılara ödülleri sunuldu. Gazetemiz yazarı Ayşe Emel Mesci’nin yönettiği “Kurban” adlı oyununun müziğiyle “En İyi Müzik” ödülüne değer görülen Okay Temiz’in ödülünü, kendisi gelemediği için, tiyatro sanatçısı Rengin Samurçay aldı. Afife Jale’de ‘Roma Hamamı’ Kültür Servisi Beşiktaş Belediyesi İstanbul’a, çok anlamlı bir açılışla yeni bir tiyatro sahnesi ve kültür merkezi kazandırıyor. Daha önce TOBAV’ın etkinliklerini gerçekleştirdiği Afife Jale Sahnesi, artık Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi olarak etkinliklerini sürdürecek. Sahne yeni kimliğiyle perdelerini Ankara Sanat Tiyatrosu’nun 45. kuruluş yıldönümü dolayısıyla sahnelediği ‘Roma Hamamı’ oyununun galasıyla açacak. Oyun, 20 Ocak Pazar günü saat 20.00’de Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ve Rutkay Aziz’in birlikte gerçekleştirecekleri açılışın ardından sahnelenecek. Stanislav Stratiev’in yazdığı, Hüseyin Mevsim’in Türkçeye çevirdiği ‘Roma Hamamı’nı Rutkay Aziz sahneye koydu. İnsanın insanlığını yitirmeme savaşı üzerine kurulu olan oyunda Hakan Salınmış, Cengiz Sezgin, Ebru Saçar, Aylin Saraç, Melih Yetkin, Hayrullah Tahran Karagöz, Hasan Ballımtaş, Ümit Bakış rol alıyor. TC MANAVGAT İZALEİ ŞÜYU SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2006 7 Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından satılmasına karar verilen gayrimenkuller, aşağıda ayrı ayrı belirtilen gün ve saatlerde izalei şüyu nedeniyle açık arttırma yoluyla satılacaktır. Tapu Kaydı: Manavgat İlçesi Aşağı Işıklar Köyü 133 parsel Özellikleri: 22.050.00 M2. MİKTARINDA BULUNAN TAŞINMAZ AŞAĞI IŞIKLAR VE ULUKAPI KÖYLERİNİN YERLEŞİM ALANLARINDAN BİR KM. UZAKLIKTA, TAŞINMAZIN 50,00 METRE KADAR BATISINDAN DSİ SU TEMİN PROJESİ İSALE HATTI GEÇMEKTE OLUP, TOPRAK YAPISI ÇAKILLL, KİLLİ, KUMLU TINLI YAPIDA OLUP, TOPRAK DERİNLİĞİ VE GEÇİRGENLİĞİ OLDUKÇA İYİ, TOPRAK AÇIK RENKLİ, SUSUZ. KIRAÇ BİR ARAZİ OLUP, 3. SINIF TARIM ARAZİSİ NİTELİĞİNDE OLUP, TAHIL ZİRAATİNE ELVERİŞLİDİR. İmar Durumu: İMAR PLANI DIŞINDADIR. Değeri: 110.250,00 YTL Satış Saati: 09:30 09:45 Satış Şartları: 1 Satış 19.02.2008 Salı günü yukarıda yazılı saatler arasında Manavgat 2. İcra Müdürlüğü’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle 29.02.2008 Cuma günü yukarda yazılı saatler arasında Manavgat 2. İcra Müdürlüğü’nde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse, gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetinin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar geçerli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Teminat olarak döviz kabul edilmeyecektir. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, tapu satım harcı satış bedelinden ödenecek, damga resmi, KDV ile tapu harcının 1/2’si alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır, ihale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ile satış ilanı tebliğ edilemeyen alakadarlara ilan tarihinden 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ilan olunur. 26.11.2007 (*) ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 1707 T.C. SİNCAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ İLAN ESAS NO: 2005/348 Davacı Yurtseven Gürbüz vekili Av. Ersin Türk tarafından, davalılar Fatma Demir ve arkadaşları aleyhine açılan tapu iptali ve tescilalacak davasında davacı vekili, 28.03.2006 tarihli dilekçesi ile talep ettiği 10.000.000.000TL (10.000YTL) para miktarını 160.000YTL arttırarak talebini “arsa bedeli olarak 170.000YTL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi” olarak ıslah etmiştir. Islah dilekçesi kendilerine tebliğ edilemeyen davalılar Fatma Demir (Mehmet kızı), Aynur Demir, Metin Demir, Mehtap Demir, Nuray Demir, Kadir Demir, Fikret Demir’e tebligat yerine kaim olmak üzere tebliğ olunur. 10.01.2008 (Basın: 1732) ADALET BAKANLIĞI GÖKSÜN İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLÂNI DOSYA N: 2007/58 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın 25.01.2008 cuma günü, saat 11.0011.10 arası, Göksün Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil bahçesinde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde 30.01.2008 çarşamba günü, aynı yer ve saatte 2. artırmanın yapılarak satılacağı: şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %40’ını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; mahcuzun satış bedeli üzerinden %18 oranında K.D.V.’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla, Dairemize başvurmaları, ayrıca adreslerine tebligat gönderilen ilgililerin, tebligat bila tebliğ geri dönmesinde, iş bu ilan ilanen tebligat yerine geçerli olacağı ilan olunur. 03.01.2008 Takdir Edilen Değeri Lira 14.000,00YTL Adedi 1 Cinsi Niteliği ve Önemli Özellikleri 38 KY 719 İVECO OTYL 1993 MODEL CİNSİ: TANKER, TİPİ:65,9, RENGİ: BEYAZ, MOTOR: FİAT 804005230708066, SAŞİ: 6506571, AĞIRLIĞI 3620, TANKER BOŞ DÖRT LASTİK YENİ, BARANSAY MARKA MAZOT POMPASI VAR, TAKO 2000 TAKOĞRAFI VAR, AKÜSÜ BOŞ. (İİK m. 114/1, 114/3) Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 63’e karşılık gelmektedir. (Basın: 1802) CUMHURİYET 15 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear