26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 AĞUSTOS 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Ramazan’ın yaklaşmasıyla temel gıda maddelerine yapılan zamların bahanesi hazır İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER 13 Kuraklık + fırsatçılık ? Ramazan ayı öncesinde temel gıda fiyatlarına yüzde 100’e varan zamlar yapılmaya başlandı. En yüksek zam ise kolisi 3 YTL ’den 6 YTL ’ye çıkan yumurtaya geldi. Bakliyat ürünlerinde ortalama yüzde 25 fiyat artırımı yaşanırken, et fiyatlarında ise zam oranı yüzde 20 civarında seyretti. MURAT GÜLDEREN Dinci Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle tüm televizyon kanalları Meclis’e bağlı yayın yapıyorlardı. Yolda olduğum için radyo aracılığı ile sürdürülen yayına kulak misafiri olma durumundaydım. Program sunucusu ya da yapımcısı Meclis’ten gazeteciler AKP milletvekillerine bağlanıyordu. Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesinin demokrasinin zaferi, hakkı olduğu üzerine yorumlara İstanbul ve Ankara’da yağan yağmurla birlikte yeni bir boyut katılmıştı. Görmemişin oğlu örneği susuz bir yazda iki gün yağan yağmurla sevindirik olmanın şaşılacak bir yanı yok elbette. Ama İstanbul ve Ankara’da yağan bu yağmuru, Gül’ün cumhurbaşkanı olması ile özdeşleştirmek, “İki bayram, iki sevinç, Allah’ın armağanı, rahmeti olarak algılatmak, pazarlamak..” İşte dinin siyasete alet edilmesi, dinciliğin ta kendisi... Düz cümlelerle değil elbet ama bilinç altına kazılan algılama olarak, arka arkaya konuşan gazeteci, AKP milletvekili yorumculardan ortak bir yargı olarak; Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesi ile çakışan yağmuru Allah’ın lütfu, armağanı olarak pazarladılar... Sanki Ankara ve İstanbul’da yaşanan susuzluk dramında AKP iktidarının, özellikle de belediyelerinin sorumluluğu yok. Utanmasalar ima yolu ile kafamıza sokmaya çalıştıkları gibi, yaşanan susuzluk sıkıntısını Sezer’in Allah tarafından cezalandırılmasına, uğursuzluğuna bağlayacaklar. ??? Ilımlı İslamın dünyadaki, ülkemizle bağlantılı en güçlü lideri, türbanın bayrak yapıldığı ABD’ci İslam siyasetinin öncüsü... Fethullah Gülen’in yakın günlerde kendi medyasında da yer alan yorumuna göre, kuraklık zaten dünyayı saran günahkârlığın bedeli, insanların Allah tarafından cezalandırılması değil miydi? Büyük depremin mayoyla denize giren biz günahkârlar yüzünden halkımızı vurduğu propogandasına kitleler inadırılmamış mıydı? Biliyorsunuz Sayın Gül’ü seçilir seçilmez ilanla ilk kutlayanlar arasında Fethullah Gülen de var. ABD, AB cephesinden siyasi liderlerin kutlama sırasına girmiş olmaları da sürpriz olamaz. Bir de bizde uçurulan bayram havası, sermaye örgütlerinin öncelik kapma telaşları var.. Tabii beklentileri de su yüzüne çıkartan vurgulamalar ile.. Özal’dan alışkın oldukları, iş dünyasının ticari çıkarları için taşındıkları cumhurbaşkanının dış seferleri özlemi, Sezer’in bu kapıyı kapamış olmasına duyulan serzenişle birlikte hemen anımsatılıyor. Başbakan Erdoğan, şevkle birlikte yapacakları açılışlar, iç ve dış bu türden işbirliğinin öneminin(!) altını çiziyor. O da Sezer’le paylaşamadığı, sermayenin çıkar ortağı siyasi iktidar modelinin kendisi için öneminin hemen altını çiziyor... Karşılığında ülke çıkarlarından verilen ödünler kimin umurunda ki... Dakika bir gol bir... Medyamız Gül’ün cumhurbaşkanlığı ile girilen yeni süreç için duyulan kaygıları hafifletmeye yönelik olarak, Gül’ün laiklik ve Cumhuriyete bağlı kalacağına ilişkin Cumhurbaşkanlığı yeminini güvence olarak görme eğiliminde. Özellikle seçildikten sonra yaptığı bu çerçevedeki konuşması, eşinin ortalarda gözükmemesi ilk olumlu adımlar ve kanıtlar olarak sunuluyor. Keşke öyle olsa.. sevinebilsek, kaygılarımızı, korkularımızı bir yana atabilsek.. ??? Elinizi vicdanınıza koyun da bir düşünün. Sayın Gül gerçekten Anadolu kökenli, eğitim görmüş, siyasete girmiş bir aydın olarak siyaset yapma sınırlarını yemin ettiği Cumhuriyet ve laikliğe bağlı çizgide sürdürmüş olsaydı, kökeni nedeni ile, inancının gereği olarak karısının taktığı türbanı, hangi haddini bilmez bu kadar ciddi bir cepheleşmenin simgesi olarak gündeme getirebilirdi? Sayın Erdoğan ve Sayın Gül, AKP’nin ilk iktidara gelişi ile birlikte, özellikle, karıkoca birlikte seçilmişler, birlikte iktidar olmuşlar, devlet yönetiyorlarmış gibi, olur olmaz her yerde, özellikle vitrinde türbanı bayrak yapmaya kalkışmasalardı, bu ülkede türban siyasal bayrak, gerilim aracı olarak bu kadar büyük sorun olur muydu? İktidara gelişleri ile birlikte, sadece türban değil, çarşafın siyasal yaşama, toplumsal yaşama sokulmasında bir patlama yaşanmasaydı.. Kadrolaşmalarda, işe alınmalarda türbanlı eş vize konusu yapılmasaydı. Vitrinde kullandıkları kadın milletvekillerini çıkarın, erkeklerde eş durumunda, seçilmiş milletvekillerinin her iki Meclis’te çok büyük çoğunluğu oluşturmaları gibi bir gerçek olmasaydı... Yoksa yine mağdur pazarlaması yapılıp, türban bayrak siyasal İslamın kamu alanına sokulması, laikliğin özünün ortadan kaldırılmasının hak olduğunun dayatılması mı gündemde? Hani cumhurbaşkanı uzlaşma ile seçilecekti? Dayatıldı. Sırada AKP’nin siyasal İslamı, tarikatları, elbette türbanı özgür kılacak, tabii ki laikliğin, Cumhuriyet değerlerinin tangır tungur edileceği, oldubitti olarak hazırlatılmış “sivil anayasası(!)” var. Gül’ün cumhurbaşkanlığı ile kalkan dokunulmazlığını geri getirecek maddesi bile atlanmamış.. ARTIŞ YÜZDE 70’İ BULDU Küresel ısınmayla birlikte tarım alanlarında yaşanan kuraklığın arkasına sığınan üreticiler, ramazan ayının yaklaşmasını fırsat bilerek gıda ürünlerine yüzde 100’e varan zamlar yapmaya başladılar. En yüksek zam, kolisi 3 YTL’den 6 YTL’ye çıkan yumurtaya gelirken, bakliyat ürünlerinde yüzde 2025, et ürünlerinnde ise yüzde 20’lik artış yaşandı. Et üreticileri Birliği Başkanı Önder Ünlüer kırmızı ette son iki yıldır kayda değer bir zam yapılmadığını belirterek “Kuraklığın da etkisiyle yem fiyatları önemli derecede yükseldi. Bu da üreticiyi sıkıntıya düşürdü” dedi. Ünlüer, yine de kırmızı ette yüksek oranda bir artış olmayacağını belirterek ramazan öncesi olası zam oranının yüzde 20 civarında olacağını kaydetti. Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Sezen kuraklıkla birlikte tarım ürünlerindeki maliyetlerin yütkselmesiyle tarımsal ürünlerdeki fiyatların artmasının normal olduğunu dile getirerek ayçiçeği yağında da yüzde 710 arasında bir zam yapıldığını söyledi. Beyaz Et Toptan ve Perakendecileri Derneği Başkanı Demir Kunter de yakın zamanda yaşanan kuş gribi nedeniyle son üç yıldır üreticilerin zarar ettiğini belirterek “Bunun üzerine bir de kuraklık eklendi. Mısır ve buğday fiyatları arttı. Buna rağmen fiyatlarımızda yüzde 7’nin üzerinde zam yapılmadı” şeklinde konuştu. Tarım Ürünleri, Hububat, Bakliyat İşleme ve Paketleme Sanayicileri Derneği (PAKDER) Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Aral ise bakliyattaki liderliğin Hindistan, Arjantin, Amerika gibi ülkelere kaptırıldığını belirterek “Bakliyatta ithalatçı duruma geldik. Kuraklığın da etkisiyle verim ve üretim yüzde 25 oranlarında düştü. Ramazan ayının yaklaşmasıyla bakliyata olan talebin artmasıyla yüksek olmayan fiyat artışları normaldir” dedi. Yumurtaya zam yapma vaktinin geldiğini anlatan Yumurta Üreticileri Derneği Başkanı Cevat Şenbaba da yumurta zammının gerekli ölçülerde yapıldığını anlatarak “Kuş gribi nedeniyle son üç yıldır zam yapamıyor, kapasite artırımında bulunamıyorduk. Bir de kuraklık başgösterince yem ve mısır fiyatları arttı. Uzun süredir yapamadığımız zammı üreticiler bekliyordu” diye konuştu. Keskinoğlu Tavukçuluk Yönetim Kurulu Üyesi Keskin Keskinoğlu ise, “Türkiye, bu yıl tavukçuluk sektörü için son derece önemli bir girdi olan mısır konusunda büyük bir sıkıntı yaşadı. Bu durum beyaz et ile birlikte elbette ki yumurta fiyatlarını da etkiledi. Türkiye’deki mısır üretiminin talepleri karşılayamaması, üreticileri doğal olarak mısır ithalatına sürükledi. Üreticiye burada da ek gümrük vergisi yükü geldiği için, bu fiyatlara da yansıdı” dedi. Buğday üretimi yüzde 13 azaldı RAMAZAN’DA OLMAZSA NE ZAMAN? Fiyatlarda meydana gelen artışa tepki gösteren Tüketiciler Birliği Başkanı Bülent Deniz, yapılan ani zamları fırsatçılık olarak değerlendirirken, üreticilerde ramazanda olmazsa ne zaman olacak mantığı yattığını dile getirdi. Deniz, ramazan ayı öncesi fahiş oranda zam yapılmasının bir taktik olduğunu da belirterek şöyle konuştu: “Üretici önce büyük zam yapar, ardından ise cüzi bir indirim. Onu da ramazan indirimi olarak tüketiciye yansıtır, daha doğrusu yutturur.” Deniz, fiyatları yakın takibe aldıklarını belirterek fahiş zam yapanları teşhir edeceklerini söyledi. ANKARA (ANKA) Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın ilk bitkisel üretim tahmininde, tahıl ürünlerinde 12.8, sebzelerde yüzde 2.9 oranında azalış beklendiğini açıkladı. Bir önceki yıla göre buğday üretimi yüzde 11.7 azalarak yaklaşık 17.6 milyon ton, arpa üretimi yüzde 22.3 azalarak yaklaşık 7.4 milyon ton, çeltik üretimi yüzde 1.6 azalarak 685 bin ton olması beklenirken, dane mısır üretiminin yüzde 1.7 artarak yaklaşık 3.8 milyon ton olması öngörüldü. Baklagil ürünlerinin tamamında azalış gözlenirken, önemli ürünlerden fasulyede yüzde 11.2, nohutta yüzde 5.1, kırmızı mercimekte yüzde 6.7 ve yeşil mercimekte yüzde 8.1 oranında azalış beklendiği belirlendi. Sıcaklar domatesi de vurdu Ekmeğe değil pideye zam BURSA (Cumhuriyet) Küresel ısınma ve ekim alanlarındaki daralma, bu yıl domates üretiminde düşüşe neden olurken rekolte kayıpları da salça pazarında fiyat ve stok sorununa yol açtı. Türkiye’deki toplam salça üretiminin yüzde 64’ünü karşılayan Bursa’da, 2005’te 158 bin dekar olan salçalık domates ekim alanı bu yıl 137 bin dekara kadar geriledi, kuraklık nedeniyle dekar başına da 34 ton ürün kaybı yaşandığı belirlendi. Ürün azlığı, stok kaygısına kapılan fabrikalar arasında kıyasıya rekabete yol açarken sezon başında 95100 Ykr verilen salçalık domates fiyatı, kısa sürede yüzde yüz artarak 200 Ykr’a çıktı. Fabrikalardan istedikleri oranda mal çekemeyen toptancılar, yaklaşan ramazan ayı ve eğitim sezonuna başlama hazırlığındaki müşterilerin taleplerini karşılayamaz hale gelirken salça fiyatları da günlük olarak değişmeye başladı. Bir ay önce 1.70 YTL civarında satılan salçanın kilogramı, 3 YTL’yi aştı. Ekonomi Servisi Türkiye Fırıncılar Federasyonu (TFF) Genel Başkanı Halil İbrahim Balcı, Ramazanda ekmeğe zam yapmayacaklarını, geçen yıl 60 YKr’den satılan Ramazan pidesinin ise 65 YKr’den satılacağını açıkladı. Balcı, “Daha önce 32 YTL olan un fiyatları şimdilerde 3739 YTL aralığında seyreder hale geldi. Acilen bir şeyler yapılması lazım” dedi. soner@cumhuriyet.com.tr T.C. KARAMÜRSEL İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI DOSYA NO: 2005/639 Talimat. Borçluya ait ve bir borçtan dolayı İPOTEKLİ bulunan ve aşağıda tapu kaydı, kıymeti, satış gün ve saati ve önemli özellikleri ile satış şartları belirtilen, Yalova İli, Altınova İlçesi, Tokmak Köyü içi mevkii, pafta 7, parsel 405’te kayıtlı, 625,50 m2 miktarlı müfrez kargir ev ve bahçe, taşınmaz, köy içinde olup, bahçeli ev olarak kullanılmaktadır. Karamürsel İcra Müdürlüğünde satılarak paraya çevrilecektir. 1) İİK. 127. MD. GÖRE SATIŞ İLANININ TEBLİĞİ: Adresleri tapuda kayıtlı olmayan (Mübrez tapu kaydında belirtilen) alakadarlara gönderilen tebligatların tebliğ imkansızlığı halinde, işbu satış ilanı tebliğ yerine kaim olmak üzere tebliğ olunur. 2) İİK. 151. 142 MD. GÖRE SIRAYA ŞİKAYET VE İTİRAZ: Uygulama aykırılığı nedeniyle, alacağa mahsuben ihalenin yapılması veya satış bedelinin İİK. 138. md. cümlesinde ipotek alacaklısına ödenmesi durumunda, alakadarların satışı takip ederek, İİK. 142 MD. Göre şikayet veya itirazları olanın, bu hakkını 7 gün içinde kullandıklarına dair, dosyamıza derkenar ibraz etmeleri, İİK. 83, 100, 142, 151, MK. 789, 777. md. göre ayrıca ilanen tebliğ olunur. 3) SATILACAK TAŞINMAZIN TAPU KAYDI: Yalova İli, Altınova İlçesi, Tokmak Köyü içi mevkii, pafta 7, parsel 405’te kayıtlı, 625,50 m2 miktarlı müfrez kargir ev ve bahçe, taşınmaz köy içinde olup bahçeli ev olarak kullanılmaktadır. 4) İMAR DURUMU VE EVSAFI: Yalova İli, Altınova İlçesi, Tokmak Köyü içi mevkii, pafta 7, parsel 405’te kayıtlı, 625,50 m2 miktarlı müfrez kargir ev ve bahçe, taşınmaz köy içinde olup, bahçeli ev olarak kullanılmaktadır, mevcut imar planında konut olarak planlanmış olup, kuzey cephesinde 7 m genişliğinde yol (takriben 5 metresi 405 nolu parselin içinden geçecek) ortasından da güney ve kuzey istikametinde geçecek yol, taşınmazı iki imar parseli konumuna getirmektedir. Taşınmaz üzerinde bulunan 60,00 m2 ebatlarında yığma olarak yapılmış olup, çatısı kiremit ile kapatılmıştır. Dış sıvası ve boyası mevcut olan binanın çerçeveleri ahşap olup, bakımlıdır. III. Sınıf A Grubu yapılardan olup, asansörsüz ve kalorifersiz, dört kata kadar konut yapılabilir. Mevcut evin doğusunda başlayan ve parselin güney cephesi boyunca devam eden kuruluğun, üç cephesinin etrafı açık olup, yalnız güney cephesi duvar ile kaplıdır, çatısı ondülin olarak kaplanmış, 85 m2 ebatlarında, üç cephesi açık kuruluk bulunmaktadır. Kuruluk I. Sınıf A Grubu yapılardandır. 5) TAŞINMAZIN ARAZİ BİNA BEDELİ ÇARDAKLIKLARIN AĞAÇLARIN MUHAMMEN TOPLAM BEDELİ: 37.993,50 YTL SATIŞ ŞARTLARI: 1) BİRİNCİ SATIŞ: 05/10/2007 Cuma günü, saat 14.0014.15 arasında, Karamürsel İcra Müdürlüğünde açık artırma sureti ile yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa, alacakları mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, gayrimenkul 15/10/2007 Pazartesi günü, 14.0014.15 arasmda, Karamürsel İcra Müdürlüğünde 2. arttırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilmemiş ise, gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü baki kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda, en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2) Açık artırmaya katılmak isteyenlerin, takdir edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi ya da bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satış, peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere süre verilebilir. Gayrimenkulü satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya verilen süre içinde nakden ödemek zorundadırlar. Katma Değer Vergisi, Tellaliye resmi, İhale damga vergisi, alıcı adına tahakkuk edecek, 1/2 tapu harcı satın alana ait olacaktır. Birikmiş emlak vergi borçları ile sahcı adına tahakkuk edecek, tapu harçları satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri alıcısına aittir. 3) İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin, bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4) Taşınmazı satın alanlar, satış bedelini hemen veya verilen süre içinde ödemezse, İcra ve İflas Kanununun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve diğer zararlar ile temerrüt faizinden, alıcı ve kefilleri müteselsilen mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5) Şartname, ilan tarihinden ihbaren müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örnek gönderilebilir. 6) Satışa iştirak etmek isteyenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005/639 Tal. sayılı dosya numarasından, müdürlüğümüze başvurmaları rica olunur. 21/08/2007 (İc.İf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 46620) CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear