26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 AĞUSTOS 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Havaİş Başkanı Ayçin, sonuç alınmasının THY yönetiminin adımına bağlı olduğunu söyledi 13 EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN Yazarımız yıllık izninin bir bölümünü kullandığından yazılarına bir süre ara vermiştir. Y eni teklif yoksa grev var Ekonomi Servisi Türk Hava Yolları’nda (THY) örgütlü Havaİş Sendikası’nın başkanı Atilay Ayçin, toplu iş sözleşmesi sürecinde yaşanan uyuşmazlıkla ilgili bugün Ankara’da üç bakan ve THY yönetiminin katılımıyla yapılacak toplantıdan sonuç alınmasının, yeni bir teklif yapılmasına bağlı olduğunu söyledi. Ayçin, “THY yönetiminin atacağı adımı bekleyeceğiz. Böyle bir şeyin olmadığını gördüğümüzde o toplantı çok uzun süreli olmaz” dedi. Öte yandan, Havaİş’in internet sitesine yer alan açıklamaya göre şu kararlar alındı: Sendika, bugünkü toplantıya Genel Başkan Ayçin, Hukuk Müşaviri Abdi Pesok ve 4 yönetim kurulu üyesiyle katılacak. Sendika, bugüne kadar sürdürdüğü uzlaşma yönündeki sağduyulu tavrına ek olarak, bugün yapılacak toplantı öncesi, grev tarihi ile ilgili herhangi bir karar almadı. Kurul, olası bir antidemokratik ve yasadaki gerekçeye aykırı grev erteleme kararına karşı, erteleme kararının alındığı tarihten itibaren gerekli tepkiyi ortaya koyma yönünde hazırlık yapılması ve üyelerin üretimden gelen tüm gücüyle bu karara karşı meşru demokratik direnme hakkını kullanacak. Başkanlar Kurulu, bugünkü toplantı sonrası, değerlendirme yapmak üzere yarın saat 13.00’te toplanacak ve Ankara’da yapılacak toplantının sonucuna göre hareket edecek. Özel havayolu şirketleri THY’nin yükünü karşılayamayacağını açıklarken, taraflar arasında bugün uzlaşma sağlanması için görüşmeler yapılacak. OTEL HAZIRLIĞI ÖZEL SEKTÖR THY’NİN BOŞLUĞUNU DOLDURAMAZ ŞEHRİBAN KIRAÇ Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği (TÖSHİD) Başkanı Şahabettin Bolukçu, THY’de olabilecek bir grevin bu dönemde en başta turizmi olumsuz etkileyeceğini belirterek tarafların acilen uzlaşmasını beklediklerini söyledi. Bolukçu, olası bir grevde özel sektörün THY’nin boşluğunu doldurmasının mümkün olmayacağına işaret ederek “100 uçaklı bir filonun ihtiyacını özel sektör nasıl karşılayabilir ki? Sonuçta özel sektör de boş durmuyor, var olan uçuşlarını yapıyor. Yaz sezonunda özel sektörün THY’nin yaptığı uçuşları karşılayabilme imkânı yok. Zaten özel sektörün filo yapısı buna uygun değil. Uçak ve eleman sayımız da bunu karşılamaya yetmez” dedi. Grevden özel havayolu şirketlerinin de olumsuz etkileneceğine dikkat çeken Bolukçu, birçok şirketin uçaklarının bakımını THY Teknik’te yaptırdığını hatırlattı. Bolukçu, özel havayolu şirketlerinin Uzakdoğu, Amerika, Afrika gibi uzak nokta uçuşlarını yapma şansı ve izni olmadığını söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, THY ve Havaİş yönetiminin sorunu masa etrafında çözmeye yönelik irade gösterdiklerini belirterek, bu konuda iyimser olduğunu açıkladı. Taraflar arasında uzlaşma sağlamak amacıyla bugün Havaİş ve THY yetkilileri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Başesgioğlu, Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan bir araya gelecek. TARİŞ arsası Kuşadası’nı karıştırdı LATİF SANSÜR Ece’den su tasarruflu klozet Ekonomi Servisi Ece Banyo, 4.5 litre su ile tam temizlik sağlayabilen yeni nesil klozetlerini görücüye çıkardı. Su kullanımını yarı yarıya düşüren yeni nesil klozetlerle dört kişilik bir ailenin yıllık su tüketiminde 39 bin litrelik su tasarrufu sağlanabiliyor. Yeni ürünün tanıtım toplantısında konuşan Ece Banyo Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, özellikle son aylarda yaşanan su sıkıntısını da göz önüne alarak böyle bir çalışma yaptıklarını belirtti. Çenesiz “Avrupa’da klozet temizliğinde kullanılan su miktarı altı iken Türkiye’de dokuz litre seviyelerinde” dedi. Çenesiz, değiştirme kampanyası düzenleme ihtimalleri bulunduğunu bildirdi. Merkezi Çorum’da bulunan Ece Banyo’nun 44 ülkeye ihracat yaptığını belirten Çenesiz, Türkiye’nin vitrifiye seramik sektöründe güçlü olduğunu, Çin baskısını da fazla hissetmediklerini kaydetti. Sendikalar, en düşük maaşa yüzde 36.5 zam talebiyle hükümetle bir araya gelecek Memur ile hükümet masada ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Memur sendikaları, yaklaşık 2.5 milyon memuru ilgilendiren toplu görüşmeler için bugün masaya oturuyor. Başbakanlık Merkez Bina’daki toplantı, saat 14.30’da başlayacak. En fazla üyeye sahip konfederasyon olması dolayısıyla memur sendikaları adına görüşmelerde başkanlığı üstlenecek olan Türkiye KamuSen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, “350400 bin dolayında kamu görevlisinin 860 YTL olan açlık sınırının altında ücret aldığını’’ ifade ederek, “2008’de, öncelikli olarak bu kesimin ücretleri açlık sınırının üstüne çekilmelidir’’ dedi. Akyıldız, kamuda en düşük işçi ücretlerine yüzde 34.5 zam yapıldığını hatırlatarak, kendilerinin de en düşük maaşına yüzde 36.5 zam talep ettiklerini belirtti. Buna göre tüm kamu görevlilerine iki dilim halinde yaklaşık yüzde 15, yıllık ortalama olarak da yüzde 10 zam talep ediliyor. 2009’da en düşük dereceli memur maaşının bugünkü yoksulluk sınırı olan 1130 YTL ’ye çekilmesi ve üstüne enflasyon ve refah payı isteniyor. Dünya Göz’den 22 yeni merkez Ekonomi Servisi Dünya Göz Hastaneleri Grubu, Credit Suisse’den sağladığı 65 milyon dolarlık kredi ile şu anda 9 olan şube sayısını 2009 sonuna kadar 31’e çıkarmaya hazırlanıyor. 2 yılı geri ödemesiz, 4 yıl vadeli kredinin imza töreninde konuşan Dünya Göz Hastaneleri Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Eray Kapıcıoğlu, eylül ayında Etiler’de hizmete girecek 13 bin metrekarelik göz hastanesinin ardından, inşaatı devam eden Ankara ve Antalya’daki hastanelerin alınan krediyle tamamlanacağını belirtti. 2009 sonuna kadar yatırımlarını tamamlamayı hedefleyen grup, yurtdışında hizmete girecek yeni merkezlerin ardından borsaya açılma planları yapıyor. Öte yandan eylül ayında Etiler’de açılacak merkezde kornea bankası kurulması için çalışmalar devam ediyor. ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr KUŞADASI TARİŞ’in Kuşadası’nın merkezindeki 10 dönüm arazisini satın alan konsorsiyumun, buraya 15 katlı, bin yataklı otel yapacağını açıklaması ilçeyi ayaklandırdı. Turizmciler, mimarlar, siyasetçiler “Burası kültürel amaçlı veya yeşil alan olarak değerlendirilmeli” görüşünde birleşti. Satış öncesi belediye meclisi konuyu görüşmüş ve arazinin yeşil alan ve kültür merkezi olması için gerekli çalışmaların yapılmasını istemişti. TARİŞ Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği, ilçe merkezindeki 10 dönümlük arazi üzerindeki yüzde 73’lük hissesini Türk, İngiliz, Arap ve İtalyanlardan oluşan bir konsorsiyuma satmıştı. Konsorsiyum adına açıklama yapan Enginsan Kültürsan Demsan Şirketler Grubu Genel Müdürü Erol Güç de söz konusu araziye 1516 katlı, kule şeklinde, 5 yıldızlı, bin yataklı otel yapmak istediklerini söylemişti. Belediye Bağımsız Meclis Üyesi Ahmet Altınsoy, ilçenin yeşil alan yoksunu olduğunu vurgulayarak “Bugün için Kuşadası merkezde, Adalızade Mezarlığı’nın dışında kayda değer bir yeşil alandan söz edilemez! Bu arazi, yeşil alan ve kültür merkezi olarak değerlendirilmelidir” dedi. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Kuşadası Yürütme Kurulu Başkanı Bülent İlbahar da açıklanan yükseklikteki binanın, ilçe görüntüsünü olumsuz etkileyeceğini belirtti. Mimarlar Odası Kuşadası Temsilcisi Adil Geçim böylesi bir tesis için belediye meclisinden imar izninin çıkabileceğine inanmadıklarını söylerken Kuşadası Tanıtma Vakfı Başkanı Gül Yüksel de tepki gösterdi. KEY ödemeleri 2008’de yapılacak Ekonomi Servisi Konut edindirme yardımı (KEY) hesaplarının hak sahiplerine ödenmesi için gerekli düzenleme yürürlüğe girdi. Hesaplar hak sahiplerine isteklerine göre nakit veya Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (EGYO) hisse senedi olarak ödenecek. 30 Kasım 2007’ye kadar, hak sahiplerinin belirlenmesi için ilgili kuruluşlarda listeler oluşturulacak. Bu listeler üç ay içinde EGYO’ya gönderilecek. Bakanlar Kurulu, bu süreyi bir defaya mahsus olmak üzere üç aya kadar uzatabilecek. Hazine Müsteşarlığı ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın (TOKİ) hazırladığı, Konut Edindirme Yardımı Hak Sahiplerine Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, ilan sürecinin de tamamlanmasının ardından ödemeler 2008 yılı içinde yapılacak. Hak sahiplerinin konut edindirme yardımı ana para tutarlarının nemalandırılmasında; hesapların bankaca takip edildiği 1 Ocak 1987 ile 29 Aralık 1999 tarihleri arasındaki dönem için Emlak Bankası’nın altı aylık vadeli mevduat faizi bileşik usulde uygulanacak. Hesapların bankadan EGYO’ya devredildiği 29 Aralık 1999 tarihinden 30 Kasım 2007 tarihine kadar ise; EGYO’nun net aktif değerinin yüzde 60.96’sının, Emlak Bankası tarafından ayni sermaye olarak EGYO’ya devredilen taşınmazlar karşılığı 395 milyon 751 bin YTL ’ye oranı esas alınarak nema hesaplanacak. B İ L G İ T O P L U M U N A D O Ğ RU / ÖZLEM YÜZAK Metro Meydan’ı açtı Ekonomi Servisi Metro Group’un Ümraniye’deki Meydan Alışveriş Merkezi hizmete girdi. Açılışta konuşan Metro Group Asset Management Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Michael Cesarz dünyanın ilk alışveriş meydanını İstanbul’da açmaktan mutluluk duyduklarını belirterek “Burayı diğer alışveriş merkezlerinden çok farklı bir konseptle tasarladık. Eski pazarlardan esinlenerek farklı ürünler için farklı sokaklar inşa ettik. Geniş ürün yelpazesi ve tazelikteki iddiamızla meydan böylelikle amiral mağazamız oldu” dedi. 130 bin metrekarelik bir alanı kapsayan Meydan’ın 30 bin metrekaresi bitkilerle çevrili. Genel seçim biter bitmez gözler Cumhurbaşkanlığı seçimine çevrilmişti. Ortalıkta “uzlaşma” sözcüğü dolaşıyordu. Erdoğan uzlaşmak istiyor, uzlaşacak gibi görünüyor, uzlaşacak... Şu bizim ‘meşhur’ piyasalar bile kendilerini “Gül’ün aday olmayacağına” kilitlemişlerdi güya... Hepsi boşa çıktı. Gelelim neticeye: Adaylığı gerilime neden olan ismin Köşk’e çıkarılmasıyla AKP ideolojisi de yeni bir zafer kazanmış olacak. Onlar zaferin bu yeni dönemecinin başarısını kutlarken bizlere de şu soruyu ortaya atmak farz oldu: Ya biz, bizler ne yapıyoruz? Ortada söz konusu olan “bir ideolojinin damıtılarak her bir noktaya yayılması”. Bize de düşen bunu sessizce izlemek. Önümde Noam Chomsky’nin Le Monde Diplomatique’de yayımlanan bir röportajı duruyor. Noam Chomsky dünyaca ünlü bir politika kuramcısı. Yazısında hükmetmenin mekanizmalarını inceliyor. Onları tarihi bir konteks içine yerleştiriyor. Totaliter rejimlerin, Hitler döneminin ideoloji yayma biçimlerinden başlıyor, günümüze kadar geliyor. Ve bugünün dünyasında sosyal dönüşüm perspektiflerini irdeliyor. “Bir ideoloji nasıl empoze edilir unutma Beyin Yıkamak, Ama ‘Özgürce’ yalım” diyor: “Hükmetmek için şiddet ya da çeşitli baskı mekanizmaları uygulamak asla yeterli değildir. O ideolojinin doğruluğu konusunda insanları ikna edecek farklı yolların da devreye sokulması gerekir. Bu da ‘senin iyiliğin için’ söylemidir. Yapılanların, yeni uygulamaların aslında bireylerin iyiliği için, onların çıkarlarına olduğunun sürekli olarak vurgulanmasıdır. Özgürlüklere vurgu yapılarak beyinlerin yıkanması: İşte bu yöntem diktatörlerin uyguladığı yöntemden çok daha başarılıdır.” AKP’ye son seçimlerde oyların yüzde 46.5’ini kazandıran yöntem de işte bu. Bir toplum mühendisliğinin başarı ile uygulanması. Darılmayalım, gücenmeyelim ve şapkamızı önümüze koyup kendimizi sorgulayalım. Bizim bir hedefimiz var mı? Ya gençlerimizin önüne koyduğumuz bir hedef? Neoliberal sistemin acımasız çarklarına atıyor, üstelik tek başına bırakıyor, sonra da eleştiriyoruz. AKP ideolojisinin savunucuları ne yapıyor? Gençlere sahip çıkıyor. “Senin iyiliğin için” teması altında ideolojisini yayıyor. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında apartman katlarındaki küçük Işık Evleri’nde her şeye yardımcı abilerablalar mekanizması tıkır tıkır işliyor. Öğrenciler daha ilköğretim sıralarında dershanelerde burslu okutuluyor. Nerede bir açık varsa orada yurtlar kuruluyor. Yavaş yavaş “senin iyiliğin için” teması ile bireysel başarıları çoğaltarak yıkanıyor beyinler. Yurtdışı burslar, yurda dönünce “yandaşların” iyi işlere yerleştirilmesi, hepsi lafta değil, gerçekten yerine getiriliyor. Gelecek hedefi ekonomi ile destekleniyor. Varoşlara, yoksul bölgelere uygulanan toplum mühendisliği ise “yardım, iane, yeşil kart sahibi yapma, belediyelerin ücretsiz piknikleri, gezileri” gibi bireyin her bir duyusuna hitap eden çeşitlemelerle dopdolu. Medya ve kitle iletişim araçları en güçlü silah. İnanılmaz bir bilgi ve haber bombardımanı ile “her şey sizin için” propagandası yapılıyor. Peki ne yapılabilir? Her şeyden önce Türkiye’de toplumun sosyal değişimi çok iyi analiz edilmeli. Bu, “biz ve onlar” pers pektifinden yapıldığı zaman çözüm konusunda arpa boyu yol katedilemeyeceği aşikâr. Bu yüzden sosyologlara çok iş düşüyor. Ancak ne yazık ki bu ülkede sosyolojik araştırmaların sonuçlarını bugüne kadar irdeleyen, çıkarımlar yapıp o doğrultuda yeni politikalar üreten kesim yine AKP ideolojisinin savunucuları oldu... Bu gerçeği artık kabul etmek zorundayız. Chomsky’ye geri dönelim. Çünkü önemli bir noktanın altını çiziyor. O da uluslararası bir kaygının giderek yükselmesi. Hangi konuda? “ABD’deki ikili sarmal şeklinde gelişen ticari açık ve bütçe açığına bir üçüncüsü daha eklendi; demokrasi açığı. Üstelik bu yalnız ABD ile sınırlı değil, gelişmiş tüm ülkelerde bu açık, yani demokrasi açığı hızla büyüyor” diyor Chomsky. “Özgürce beyin yıkama” son sürat, popüler kültürü de arkasına alıp afyon gibi toplumlara yutturarak ilerliyor. Bu yüzden belki de çok daha evrensel bir perspektifle olaya yaklaşıp “var olan sistemin” dışında “başka bir dünyanın da var olabileceğini” bilip, bu doğrultuda düşünmeye başlamak. Ne dersiniz? Belki de Latin Amerika’daki gelişmeleri ve Hugo Chavez’in çıkışlarını daha yakından izlemekte yarar var... CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear