24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 2007 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB Y Y Y PB PB 10 12 10 12 13 11 11 10 11 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB 9 PB 7 PB 6 PB 6 PB 7 PB 1 PB 1 PB 4 PB 12 Parçalı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB 12 PB 10 PB 6 PB 9 PB 7 K 5 K 2 K 2 K 0 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurdun doğu kesimleri ile zamanla batı kıyıları parçalı çok bulutlu, sabah saatlerinde Doğu Karadeniz’in doğusu, Doğu Anadolu’nun doğusu ile Siirt ve Batman çevreleri, akşam saatlerinden sonra Güney Ege kıyıları yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Yurdun iç kesimlerinde sabah saatlerinde sis görülecek. Hava sıcaklığı iç ve batı kesimlerde 35 derece artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K 8 K 10 K 5 K 4 Y 6 K 2 K 3 K 3 Y 6 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K Y Y Y Y Y Y Y Y 4 6 13 7 13 11 15 16 6 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K 11 Y 20 K 1 Y 19 Y 9 Y 14 K 3 PB 16 Y 13 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Sisli Bulutlu Çok bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada daha ortaya çıkardı. Laikliği benimser gibi görünen iktidar sahiplerinin demeçleri takıyyeden başka bir şey değil. Tek başına iktidara geldiklerinde ne oldum delisi olanlar laiklikle oynamaya kalktıklarında içeride ve dışarıda geniş tepkiyle karşılaşacaklarını biliyorlardı. Benimser görünerek laiklik üzerinde ya anlayış farkları ortaya koyan ya da yeniden tarif edilmesini çağdaş demokrasinin gereği sayan demeçler verdiler. Laikliği savunanların başında kuşkusuz Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer geliyor. Laikliği kendi inançlarına göre yorumlayıp yeniden tarif edilmesini isteyenleri ise TBMM Başkanı Bülent Arınç temsil ediyor. ??? Cumhurbaşkanı Sezer, Meclis Başkanı’nın laikliği yeniden tanımlamaya yönelik açıklamalarına tepki gösterirken: “Laiklik, din ve vicdan özgürlüğü değildir. Laiklik, tüm özgürlüklerin, bu bağlamda din ve vicdan özgürlüğünün de güvencesidir” dedi. Bülent Arınç ise TC’nin vazgeçilmez ilkeleri arasında saydığı laikliği şöyle anlatıyor: “Laiklik ilkesi ile tüm inançlar teminat altına alınmıştır. Laik düzende herkes dini inanç ve (tabii din açısından) düşünce özgürlüğüne sahiptir.” Cumhurbaşkanımız, devlet yaşamında laikliği savunan son kale. Ne yazık ki mayıs ayında görevinden ayrılıyor ve… Ne yazık ki, son açıklamasıyla laiklik anlayışını sergileyen Bülent Arınç Cumhurbaşkanlığı’na hevesleniyor. ??? RTE’nin Washington sevdasına ilişkin haberler dikkat çekiyor. Görünürde RTE’nin Başkan Bush’la mutlaka görüşmesini gerektiren “acil bir durum” yok. İstediği zaman Bush’u telefonla arıyor, hatta kimi duyarlı ulusal konularda güvenceler de alıyor. Sonraki günlerde aldığı güvencelerin tam tersi uygulamalara tanık olunuyor ama; RTE’nin ABD sevdası, büyük devletin dostluğunu kazanma kaygısı hiç değişmiyor. Önce Savunma Bakanı gitti. Şu sıralar Dışişleri Bakanı Gül Washington’da. Genelkurmay Başkanı ABD’ye gitmek üzere. İki ülke arasındaki siyasal ve askersel sorunlar ya görüşüldü ya da görüşülmek üzere. Amerika’ya dokuzuncu kez gitmekte direnen RTE’nin amacı; Cumhurbaşkanlığı’na Beyaz Saray’ın nasıl baktığını görmek ve yalakaları aracılığıyla Bush’tan “destek” aldığını göstermek! RTE, nasıl davranabilir Beyaz Saray’da? Başkan Bush’a, Çankaya’da Amerika’nın istekleri doğrultusunda hareket edeceği güvencesini verebilir. ABD, bir ara Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgilenmediğini duyuran haberler sızdırdı. Kulak asmayın bu haberlere; bunlar kimi çevreleri uyutmaya yönelik haberler. Amerika bu. Söz verir, sözünden döner. Dostunuzum der, dost kazığı atmaktan çekinmez. MHP’den çekiniyor. 1 Mart tezkeresi gibi yaşamsal girişimlerini engelleyen CHP iktidarına olumlu bakmıyor. Geriye kala kala AKP kalıyor. Ilımlı İslam dedim, üstüne atladı. 1 Mart’ta Türkiye’nin yüzde 28’ini işgal etmeme şapka çıkardı. Kuzey Irak mı? Uslu çocuklar! Güney sınırlarında operasyon izni vereyim diye gözümün içine bakıyorlar ve vs. Kuzu bunlar, kuzu! Amerikan kuzuları! PKK’ye göz yumuldu İstihbarat birimlerinin hazırladığı raporda, Fransa’daki faaliyetlerine dikkat çekilen örgütün bazı Fransız siyasiler tarafından muhatap alındığı belirtildi BAHADIR SELİM DİLEK AKP’nin Sanayi Bakanlığı’na atadığı üst düzey bürokrat OPERASYON BELÇİKA’DA SÜRÜYOR BRÜKSEL/PARİS (AA) Fransa’da düzenlenen PKK operasyonlarının ardından, Belçika’da da sorgulama ve operasyonlar yapılıyor. Fransız basını, operasyonlarda gözaltına alınan 13 PKK yandaşının, uyuşturucu ticareti yaptığından şüphe edildiğini yazdı. Tutuklanan “üst düzey” örgüt üyeleri arasında, örgütün “Avrupa sorumlusu” olarak tanıtılan Rıza Altun’un da bulunduğu, Belçika’da ise “terör örgütü komutanlarından” Canan Kurtyılmaz’ın tutuklandığı öğrenildi. Kurtyılmaz’ın, Fransa’nın talebi üzerine tutuklanarak Paris’e gönderildiği belirtildi. 1985 yılından beri üst kuruluş olarak Avrupa’da faaliyet gösteren ERNK adlı oluşumun bünyesinde yer alan mevcut yapılanmalarını, bulunduğu ülkenin hukuki mevzuatına uygun bir şekilde isim ve adres değişikliklerine giderek yeniden düzenlemeye çalışmaktadır” tespiti yapıldı. ordinasyon Kurulu’ tarafından yönetilmektedir. Bahse konu kurul, faaliyet alanlarına göre örgütün çatı yapılanması konumunda bulunan Kürt Ulusal Kongresi (KNKKUK), Dış ilişkiler Birimi ve Avrupa Kürt Dernekleri Konfederasyonu (KONKURD) temsilcilerinden oluşmakta ve 9 kişilik örgüt sözde başkanlık konseyinin direkt talimatları ile yönlendirilmektedir” denildi. ANKARA Fransa’da, PKK’nin faaliyetlerini finanse etmekle suçlanan 12 Türk ve 1 Avustralya vatandaşının gözaltına alınması, terör örgütünün Avrupa’daki finans kaynaklarının kesilmesi için ilk adımın atıldığı şeklinde yorumlandı. Ancak devletin ilgili birimlerinin hazırladığı ve bir süre önce Ankara’da temaslarda bulunan ABD Dışişleri Bakanlığı Terörle Mücadele Koordinatör Yardımcısı Franc Urbancic’e ilettiği raporlar, Fransa’nın bugüne kadar PKK’nin faaliyetlerine göz yumduğunu da ortaya koydu. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre, geçen yıl kasım ayında Türkiye’ye gelen ve Dışişleri Bakanlığı ile temaslarda bulunan Urbancic’in önüne, terör örgütünün Avrupa’daki yapılanmasına ilişkin olarak, istihbarat birimlerinin hazırladığı raporlar konuldu. Raporlarda, “Almanya ve Fransa’nın yanı sıra İngiltere’nin de PKK’yi, terör örgütü olarak görmesi ve faaliyetlerini yasaklaması sonucu, örgüt üst yönetimi, ortaya çıkan sıkıntıları aşmak ve terörist kimliğini maskelemek maksadıyla, 5 kişilik kurul PKK’nin Fransa ile bağlantısına yönelik olarak da “örgütün sözde Avrupa sorumlusu olan ve Fransa’da ikamet ettiği bilinen sözde örgüt başkanlık konseyi üyesi Ali Rıza Altun adlı teröristin başkanlığında 5 teröristten oluşan ‘Diplomasi ve KurumsalSiyasi Çalışmalar Ko Fransa’daki faaliyetler PKK’nin Avrupa’daki faaliyetleri konusunun “Fransa” başlığında ise şu tespitler yapıldı: ? PKK terör örgütü güney ve kuzey eyaletleri şeklinde yapılandığı Fransa’da, “Kürt Dernekle ri Federasyonu” adı altında teşkilatlanmıştır. Söz konusu federasyon, dernekler ve birlikler halinde 11 kadar oluşumun faaliyetlerini yönlendirmektedir. ? Görünürdeki amacı Kürt kimliğini uluslararası ortamda canlı tutmak ve kabul ettirmek olan “Paris Kürt Enstitüsü” ise PKK ile dolaylı olarak bağlantılı legal alanda faaliyet gösteren bir oluşumdur. Tehditle para toplama, bildiri dağıtma ve afiş asma, eleman kazandırma, gösteri yürüyüşleri gibi etkinliklerin yanı sıra, başta uyuşturucu madde kaçakçılığı olmak üzere gelir getirici faaliyetlerde bulunmaktadır. ? Son dönemde ayrıca PKK organizesi ile Mayıs 2001 ayından sonra başlatılan kimlik bildirim kampanyasında Fransa Demokratik Birliği Partisi’nden (YDF) bazı partililerin, “ben PKK’liyim” diyen şahıslara ve gerçekleştirdikleri eylemlerine olumlu bakmaları, PKK yandaşı derneklerce yapılan gösteri başvurularına yerel yönetimlerce izin verilmesi, bir Kürt heyetinin kimlik bildirim başvurularını vermek üzere Strasbourg Valiliği tarafından kabul edilmesi, PKK’nin muhatap alınması açısından önem arz etmektedir. Hasta eşi için ‘şıh’ta ‘şifa’ aradı BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Sanayi Bakanlığı bünyesinde “ulusal strateji politikalarını” geliştirme görevini üstlenen Strateji Geliştirme Başkanı Muharrem Coşkuner’in, eşinin “ruhsal” sorunlarına şifayı Adıyaman’ın Menzil köyündeki “şıh”ta aradığı ortaya çıktı. Coşkuner, müfettişlere verdiği ifadesinde, “Eşim, hocanın hanımına problemini söylediğini anlattı. 12 gün kalması gerektiğini söyledi. Ordaki evde hanımım 2 gün kaldı. Ben de camide elbiselerimle yattım” dedi. “Hocanın” evindeki 2 günün ardından eşinde düzelme olduğunu belirten Coşkuner, “Gerekirse oraya yine götürürüm” diye konuştu. AKP döneminde Sanayi Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı’na atanan Coşkuner’in Gerkonsan AŞ’de genel müdür yardımcısı olduğu dönemde geçirdiği “irtica” soruşturmasında, eşini tedavi için Nakşibendilerin önemli “dergâhları” arasında sayılan, Adıyaman’ın Menzil köyündeki “hocaya” götürdüğü saptandı. Hakkındaki ihbar üzerine soruşturma geçiren Coşkuner’in o dönemde ifadesine başvuruldu. Coşkuner’in müfettişlere verdiği 2 sayfalık ifade, AKP’nin bürokrat profiline de ışık tutuyor. Yaver: Anlaşma sağlandı Kuzey Irak sivil yönetime devredilecek Dış Haberler Servisi Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt yönetiminin denetimindeki bölgelerde güvenliğin ay sonunda çokuluslu güçlerden peşmergelere devredileceği öne sürüldü. Kürdistan Yurtsever Birliği’nin (KYB) sitesinde yer alan haberde, “Kürdistan Bölgesi’nin güvenlik dosyasının çokuluslu güçlerden alınarak bölgenin sivil yönetimine devredileceği açıklandı. Kürdistan Bölge Yönetimi, lrak hükümeti ve çokuluslu güçler arasında varılan anlaşmaya göre, Kürdistan Bölgesi’nde hiçbir silahlı güç elini kolunu sallayarak hareket edemeyecek” ifadeleri kullanıldı. Kürt yönetiminin peşmerge işlerinden sorumlu bölge bakan danışmanı Cebar Yaver, bu ayın sonunda bölgenin güvenlik dosyasının Kürt yönetimine bağlı sivil bir kuruma verilmesi konusunda anlaşma sağlandığını açıkladı. RICE VE CHENEY’LE GÖRÜŞTÜ faaliyet gösteren çeÜmraniye’de baskı iddiası Ümraniye’de şitli siyasi parti ve dernek temsilcileri, çalışmalarının ilçelerinde kurulan Emniyet Asayiş Yardımlaşma (EMASYA) birimi ve Emniyet Müdürü Necmettin Pek tarafından sözlü ve fiziksel şiddet kullanılarak önlenmeye çalışıldığını belirterek baskılara son verilmesini istediler. İnsan Hakları Derneği’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan EMEP temsilcisi İhsan Polat, ilçeye belediye otobüslerinin girişinin engellendiğini, elektriklerin kesildiğini ve esnafların tehdit edildiğini belirtti. Hrant Dink için düzenledikleri basın toplantısında, Necmettin Pek tarafından kendilerine sözlü ve fiziksel şiddet uygulandığını ifade eden Polat, “Emniyet Müdürü bizi ‘Başlarım sizin Hrant Dink’inize’ diyerek tehdit etti” dedi. (Fotoğraf: BERİVAN TAPAN) Gül: ABD’yi mahcup gördüm ? Baştarafı 1. Sayfada Gül, temaslarıyla ilgili olarak gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kuzey Irak’taki PKK kamplarının kapatılmasına ilişkin olarak somut bir destek alınıp alınmadığı yolundaki bir soruya karşılık Gül, “Şu tarihte gidip vuracaklarını mı söyleyecekler? Çok ciddi bir tavır gördüm. Gayet açık konuştuk. Dolayısıyla iyi geçtiği kanaatindeyim” dedi. Gül, şöyle devam etti: “Dost bir ülkede, müttefiklerin kontrol ettiği bir ülkede, terörün yuvalanmasını izah etmek zaten mümkün değil. Bunu ne zaman konuşursanız zaten, mahcubiyetleri gayet açık ortada. O bakımdan tahmin ediyorum, önümüzdeki süre içinde daha verimli beklentilerimizi karşılayan bazı gelişmeler söz konusu olacak.” ABD kongresinde Ermeni soykırımı tasarısının kabul edilmesine karşı ABD Başkanı George Bush yönetiminin etkili olup olamayacağı konusundaki bir soruya ise Gül, “Tabii ki onlar da üstüne dü şeni muhakkak yapacaklar” yanıtını verdi. Gül, tasarısının kabul edilmesinin, TürkiyeABD ikili ilişkilerine zarar vereceğini ve tarihi bir konuya siyaset karışmış olacağını söyledi. Gül, Türkiye’nin komşularıyla iyi ilişkiler istediğini, binlerce Ermeni’nin Türkiye’de çalıştığını, uçakların iki ülke arasında gidip geldiğini ve Türkiye’nin “tarihçiler ortak çalışsın” önerisinin masada olduğunu bilirtti. Kerkük konusuna da değinen Gül, Irak’ta mezhep savaşının yarattığı sıkıntılara, etnik çatışma boyutunun katılmamasının önemli olduğunu dile getirdi. Gül, “Etnik farklılıkları vurgulayan anayasanın akıllıca olmadığı oraya çıktı. Onun yerine Iraklı ulusal birliği ve kimliği vurgulanmalı’’ dedi. Gül ayrıca, ABD’deki Musevi derneklerinin temsilcileriyle bir araya geldi. Birleşik Musevi Toplumları’nın yetkilisi William Daroff, Türkiye’nin bölgesinde oynadığı olumlu rolden ABD ve İsrail’in memnun olduğunu söyledi. TGC, Geleneksel Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri’ni kazananları açıkladı Araştırma ödülü iptal edildi İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) 2006 Yılı “Geleneksel Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri”ni, Gazetecilik, RadyoTV ve İnternet ana dallarında kazananlar belli oldu. TGC’den yapılan yazılı açıklamaya göre, bu yıl ödül seçici kurulları, “Gazetecilik” dalında, Prof. Dr. Suat Gezgin, Atilla Güner, Necdet Doğan, Özay Şendir ve Zafer Atay, “RadyoTV” dalında Prof. Dr. Şükran Esen, Hikmet Bila, Ali Tevfik Berber, Latif Okul ve Turgay Olcayto, “İnternet” dalında Arzu Çakır, Mehmet Sucu, Cengiz Kahraman, Tanyel Yılmaz ve Recep Yaşar’dan oluştu. Yapılan değerlendirme sonucunda, “Gazetecilik” kategorisi,“Ekonomi” dalındaki ödülü “Türkiye’de Çöken Tarım” haberiyle Cumhuriyet ekibi aldı. “Siyasal Haber” dalında “Bu Nasıl Tahliye” başlıklı haberiyle Milliyet’ten Lube Ayar ödül alırken Hürriyet’ten Aslı Sözbilir de “Cüppesiz Ahmet Hoca” haberiyle övgüye değer bulundu. “ÇevreEğitimSağlık” dalında “Toplum Ödülü”ne, “Ders Kitabında Abdest Hurafesi” başlıklı haberiyle Milliyet muhabiri Burcum Devrez ödül aldı. NTVMSNBC’den Yasemin Arpa’nın çeşitli gazetelerde yer alan “Okunmuş Suyla Yuva Kurtarılıyor” haberi ve Akşam Gazetesi’nden Işıl Öztürk’ün “İşte O Anne” haberi ile “Kültür Sanat” dalında Sabah gazetesinden Yavuz Rençberler’in “500 Yıllık Yazıya Şaşırtan Sansür” haberi ödüle, Zaman gazetesinden Ali Aydın’ın “Osmanlı Arşivi’ne UNESCO Sansürü” haberleri övgüye layık görüldü. Köşe yazısı dalında Hürriyet yazarı Ahmet Hakan Coşkun’a ödül verildi. Ödül kararı geçersiz sayıldı TGC’nin açıklamasında, Cumhuriyet gazetesi Bilim ekini çıkaran Orhan Bursalı’nın adaylık önerisinin Ön Seçici Kurul tarafından yapıldığı ve TGC Yönetim Kurulu’nun, Seçici Kurulu’nun değerlendirmesinin “doğru ve gerçekçi olduğu” inancında olduğu belirtilerek “Ancak Orhan Bursalı’nın gazetelerde yer alan açıklaması karşısında ödül kararı geçersiz sayılmıştır” denildi. Açıklamada, şu görüşlere yer verildi: “TGC Yönetim Kurulu, 2006 Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri’nin ‘Araştırma’ dalı ile ilgili tartışmalar nedeniyle açıklama yapma zorunluluğu duymuştur. Atatürk’ün, Einstein’ı Türkiye’ye davet ettiğine ilişkin ilk yayın Cumhuriyet Bilim Teknoloji Eki’nin, 20 Ekim 2006 günlü sayısında yapılmıştır. Bilim Teknoloji Eki’nde, Osman Bahadır’ın, Münir Ülgür adlı bilim adamıyla yaptığı röportajla, Atatürk’ün daveti kamuoyuna duyurulmuştur. Aynı gü nün Cumhuriyet gazetesi, ekteki röportajın anonsunu ‘Ata’dan Dâhiye Davet’ başlığıyla manşetten yayımlamıştır. 21 Ekim 2006 günlü Hürriyet’teki ‘Yeter Söz Milletin’ köşesinde Yalçın Bayer, ‘Atatürk ve Einstein’ başlıklı yazısıyla konuyu,‘Orhan Bursalı’nın çıkardığı Cumhuriyet Bilim Eki’nde göndermesiyle yazmıştır. Murat Bardakçı, konuyu Hürriyet’teki köşesinde 29 Ekim 2006 günü, mektubun fotokopisini de ekleyerek ele almıştır. Bardakçı’nın aynı köşesindeki ‘Einstein, Atatürk’ün davetini bir Türk Bilim Adamına Açıklamıştı’ başlıklı bölümde de, Ülgür’ün açıklamasının Cumhuriyet gazetesinin Bilim Teknoloji Dergisi’nde yayımladığı bilgisi ‘geçtiğimiz günlerde’ zamanlamasıyla, fakat yazarı açıklanmadan yer almıştır. Bursalı, ödüle değer görülen 3 Kasım 2006 günlü araştırmasında, konuyu çeşitli yönleriyle irdelemiş, gelişmeleri anlatırken Murat Bardakçı’nın yazısına da gönderme yapmıştır. Adaylık önerisi ise Ön Seçici Kurul tarafından yapılmıştır. Bu zaman sıralaması ve ödülün ‘Haber’ değil ‘Araştırma’ dalıyla ilgili olması karşısında Yönetim Kurulumuz, Seçici Kurul’un değerlendirmesinin doğru olduğu inancındadır. Ancak Bursalı’nın gazetelerde yer alan açıklaması karşısında ödül kararı geçersiz sayılmıştır.” ‘Elbiselerimle camide yattım’ Coşkuner, Menzil köyüne eşinin “ruhsal” sorunu nedeniyle gittiğini kabul ederken yaşadıklarını şöyle anlattı: “Köydeki vatandaşlara eşimin ruhsal problemleri olduğunu söyleyip, ne yapmam gerektiğini sordum. Kadınlar köydeki hocanın hanımının ilgilendiğini söylediler. Eşim hocanın hanımının yanına gitti. Hocanın adının Abdülbaki olduğunu söylediler. Dışarıdan gördüğüm kadarı ile bir evdi. Hanımım, hocanın hanımının 12 gün kalması gerektiğini söylediğini anlattı. Hanımım içeri girdi. Ordaki evde hanımım 2 gün kaldı. Ben de orada otel olmadığı için camide elbiselerimle yattım. İki gün sonra hanımımla buluştuk. Dua et yeter demişler.” Eşini daha önce tıp doktorlarına götürdüğünü anlatan Coşkuner, “Adıyaman’a gidip geldikten sonra hanımımın durumunda bir rahatlama gördüm. İlaçları daha az almaya başladı. Eşimin talebi olması halinde götürmem gerekirse yine oraya götürürüm” dedi. ‘Köyü doktor önerdi’ Konuya ilişkin Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Muharrem Coşkuner, müfettişlere verdiği ifadesinin aynen geçerli olduğunu belirtirken “hocada” şifa arama gerekçesini şöyle açıkladı: “Bolu Devlet Hastanesi’nde sürekli götürdüğüm Musa Okur Bey vardı. Bir gün dedi ki, ‘Bu tür hastalar nedense ‘çevrede o doktor var, bu türbe var oraya götür’ diyebilir’ dedi. ‘Nereye istiyorsa oraya götür çünkü bu büyük bir rahatsızlık’ dedi. O dönemde kimi içki içiyormuş gitmiş iyi olmuş. Hanımım da beni oraya (Menzil köyüne) götür dedi. Ben de tamam, dedim. Çok yerlere gittim, tamamen rahatsızlığı geçmiyor. Müfettişlere de gittim dedim. Gitmedim diyebilirdim, ellerinde kanıt yok ki. Eşim için gittim. Namaz kılıyorum, namaz kılan bir insan devletini milletini sevemez mi? Ben canımı bile veririm bu vatan için.” Coşkuner, soruşturmanın sonucunu hatırlayamadığını, ancak İçişleri Bakanlığı’nın kendisi hakkında yaptığı inceleme sonucunda, “Birinci derece atfeden yerde çalışmasında hiçbir sakınca yoktur” yönünde bir yazının kendisine verildiğini söyledi. 1. KOŞU: F: Burhan (3), P: köylü (4). Çetinyiğit (4), PP: Arater (1), 7. KOŞU: F: Betik (1), P: S: Battal (2). Golden Rock (2), PP: Just 2. KOŞU: F: Shaaquir (5), Touch (3), S: Karuma (6). P: İl Sole (1), PP: Bru (8), S: 8. KOŞU: F: Şerminim (6), Shining Tuna (13). P: Nailecan (5), PP: Şafak3. KOŞU: F: Octavius (1), P: nur (7), S: Tatişko (10). Koçhan (2), PP: Keskinay 9. KOŞU: F: Buteur (1), P: (4), S: Kemalpaşalım (3). Double Bonus (2), PP: Velo 4. KOŞU: F: Talihim (1), P: Breeze (14), S: Elevit (3) Kobrabeyi (6), PP: Nazifoğ Günün İkilisi: 7. Koşu: 1/2 lu (2), S: Cansinan (4). Çifte Bahis: 4. Çifte: 13/1 5. KOŞU: F: Salvatore (9), ALTILI GANYAN P: Emircan (4), PP: Halloween (10), S: Karapehli 1 9 13 1 6 1 van (7). 6 4 2 5 2 6. KOŞU: F: Lina (13), P: 2 10 3 7 14 Love In Dream (14), PP: 7/3 6 10 Derin Deniz (9), S: Has CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear