28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 ŞUBAT 2007 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 15 14 16 15 15 14 14 12 14 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB Y Y Y PB Y 11 13 16 12 11 9 8 1 14 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y PB PB Y Y K K PB 16 17 10 14 9 9 1 1 3 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurt parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, Doğu Anadolu’nun güneydoğus, Güneydoğu Anadolu’nun doğusu ile akşam saatlerinden sonra Doğu Akdeniz, İç Anadolu’nun batısı ve Batı Karadeniz’in batısı yağışlı geçecek. Yağışlar genellikle yağmur ve sağanak şeklinde olacak. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo K 3 Helsinki K 3 Stockholm K 0 Londra PB 11 Amsterdam Y 10 Brüksel Y 8 Paris PB 9 Bonn Y 8 Münih Y 6 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 7 11 13 10 10 14 16 18 10 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K PB PB PB PB PB B Y Y 2 17 2 15 12 8 13 19 16 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu AKDENİZ’DE ARAMA YAPILACAK Eski Bakan Aktaş, Petrol Yasası’nın hükümete dikte edildiğini söyledi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Türkiye’den Rum Kesimi’ne petrol misillemesi ? Baştarafı 1. Sayfada Devlere özel yasa MURAT KIŞLALI da 12 millik bir alanı kapsayacak şekilde Antalyaİskenderun ve Mersin Körfezi’nde arama yapacak olan TPAO’nun, ikinci aşamada ise Rum kesiminin de arama yapacağı bölge olan Kıbrıs’ın batısıyla Mısır arasında kalan bölge ve Antalya açıklarındaki sularda çalışma yapacağı belirtiliyor. Arama çalışmaları için uluslararası ihale birkaç ay içerisinde yapılacak. TPAO ihale sonucuna göre yabancı ortakla beraber aramalara başlayacak. TPAO’nun bu bölgelerde arama yapabilmesi için ruhsat sahibi olması gerekiyor. Kıbrıs’ın kuzeyinde kalan bölgeye oldukça yakın bir alanda TPAO’nun ruhsatı var. Akdeniz’de en geniş ruhsat alanı Antalya Körfezi’nden Kıbrıs’ın hemen batısından güneye kadar inen bölge. Şirketin arama yapacağı Ege’da ise Çanakkale Boğazı’nın batısında Gökçeada civarındaki bölge arama ruhsatı olan en büyük bölge olarak dikkat çekiyor. ANKARA Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlarından DSP’li Ziya Aktaş, AKP tarafından Meclis’ten geçirilen Türk Petrol Yasası’nın BP tarafından dikte ettirildiğini belirterek “Tabii ki BP kendi çıkarını izliyor. Ama yersen! BP 15 yılda 10 hükümete kabul ettirememiş. Şimdi Tayyip Erdoğan hükümeti apar topar geçiriyor.Vatana ihanet dediğimiz şey başka türlü nasıl olur bilemiyorum” dedi. Eski Enerji Bakanı, Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan da “Irak’taki yasa ile bizimkinin aynı dönemde çıkması ve Kıbrıs’ta Rumların Doğu Ak deniz’deki petrol alanları ile tartışma başlatmaları tesadüf değil.AKP işbirlikçi ve teslimiyetçi” değerlendirmesini yaptı. Ziya Aktaş, “Böylesine önemli bir konuda çıkarılan bir yasanın görüş alınmadan, tartışılmadan oldubittiye getirilmesi bana ters geliyor” dedi. Aktaş şunları söyledi: “Bu yasa, BP’nin dikte ettirdiği bir yasa. Burada tabii ki uluslararası bir özel şirket olarak BP kendi çıkarını izliyor. Ama yersen! BP bunu 15 yıldır istemiş, aradan 10 hükümet geçmiş, bunlara kabul ettirememiş. Erdoğan hükümeti döneminde bu kanunu geçiriyorlar. Vatana ihanet dediğimiz şey başka türlü nasıl olur bilemiyorum. Burada hükümete düşen, rahmetli Ecevit’in dediği gibi, Türkiye’nin çıkarlarını ve halkının yararını her şeyin üstünde tutmak.” ‘İlgileri mayınlı alanlara’ Yabancı şirketlerin bu yasaya ihtiyaç duymalarının baş nedenini yeni yasadan “milli menfaat” kavramının çıkartılmasına bağlayan Recai Kutan da “Elbette yabancı firmalar menfaatlarını daha da arttırmak için ellerinden gelen gayreti gösterirler. Bakıyorlar ki AKP de bu konularda en iyi işbirliği yapacak, en teslimiyetçi iktidar. Onlarla işbiriliği yapıyorlar” diye konuştu. Kutan, yeterince aranma dığı için “Türkiye’de petrol yok” denilemeyeceğini belirterek şunları şöyledi: “Irak’taki yasa ile bizimkinin aynı dönemde çıkması ve Kıbrıs’ta Rumların Doğu Akdeniz’deki petrol alanları ile tartışma başlatmaları tesadüf değil. Tarihine baktığınızda petrol devleri o kadar güçlü ve etkililer ki ülkelerde ihtilaller çıkarıyor, katliamlar yapıyorlar. Şu anda petrol fiyatlarının 1520 dolarlar mertebesinden 54 dolara çıkması, petrol firmalarını daha da gayrete getirdi. Bir yandan Kıbrıs’a, bir yandan Irak’a, bir yandan Türkiye’ye bütün güçleriyle yüklenmiş durumdalar.” Sezer onayladı Rumlar kriz yarattı Kıbrıs Rum yönetiminin, tüm ada çevresinde yabancı şirketlere petrol arama izni veren bir yasayı meclisten geçirmesi ve Mısır ve Lübnan ile anlaşma imzalaması krize yol açmıştı. Dışişleri Bakanlığı Rumların yaptığı anlaşmaları tanımadığını açıklayarak Mısır ve Lübnan’ı dikkatli adım atmaları yolunda uyarırken Doğu Akdeniz’de devriye görevi yapan savaş gemilerinin rutin görev bölgelerinin dışına çıkması “Rumlara mesaj” olarak yorumlanmıştı. Bu gelişmelerin ardından Rum yönetimi, “Egemen Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tehdit” ettiği iddiasıyla Türkiye’yi BM ve AB’ye şikâyet etmişti. AB Komisyonu ise “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin milletlerarası antlaşmalar imzalamak için tamamen hükümran olduğu ve bu hakkın sorgulanamayacağı” açıklamasını yapmıştı. Norveç petrol arama şirketleri, iki ay önce ada çevresinde yaptığı araştırmada, 400 milyar dolar değerinde petrol rezervi tespit ettiklerini açıklamıştı. İran Milli Günü resepsiyonuna katılan eski başbakanlardan Necmettin Erbakan Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili soruya İran devrimini överek yanıt verdi. (Fotoğraf: AA) Kaçağı ihbar edene ödül ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Petrol Piyasası Yasası’nda değişiklik öngören yasayı onayladı. Yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte kaçak petrolü ihbar edenlere ve yakalanmasını sağlayanlara da ödül verilecek. Yasayla solvent, madeni ve baz yağ, asfalt, solvent nafta ve benzeri petrol ürünlerinden elde edilen akaryakıt ile kurumca belirlenen seviyede ulusal marker içermeyen akaryakıt da kaçak petrol kapsamına alınıyor. Yasada, dağıtıcı lisans sahiplerinin, bayilerinde kaçak petrol satışını önleyen bir denetim sistemi kurmaları ve uygulamaları öngörülüyor.Yasa, kaçak petrolün satışından elde edilen gelirden, vergiler yatırıldıktan sonra kalan paranın, bir emanet hesaba yatırılmasını öngörüyor. ‘Çağdaşlıktan sapılırsa 28 Şubat’lar olur’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Tuncer Kılınç, çağdaşlığa karşı adımların artması durumunda yeni 28 Şubat’ların yaşanabileceğini söyledi. İran Milli Günü, Hilton Oteli’nde düzenlenen resepsiyon ile kutlandı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan eski başbakanlardan Necmettin Erbakan, Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda görüşlerinin sorulmasına karşın “İran devrimi sömürüye karşı, ezilmeye karşı insanların hakkını koruma devrimidir. İran’daki bu devrim bütün dünyadaki saadetin çekirdeği olacak inşallah” diyerek İran’daki İslam devrimini övmeyi tercih etti. Emekli Orgeneral Tuncer Kılınç da Irak’a ilişkin sorular üzerine, “Eğer Irak bölünürse, Türkiye’nin çok büyük sıkıntıları olacağı muhakkak. Konunun çözümü BM’dedir.Tek başına ABD’ye bıraktığınız zaman emperyalist düşüncelerle bölgede istediği gibi cirit atar. Türkiye’nin önemli bir menfaatı söz konusu ise ABD de karşımızda olabilir” dedi. Kılınç, hükümet ile TSK arasında bir gerilimin olup olmayacağı yönündeki soruya ise “28 Şubat’lar tabii ki olmasın isterim. Ama çağdaşlıktan sapılırsa olur” yanıtını verdi. IŞIL ÖZGENTÜRK Ona Zarfsız Kuşlar Gönderin * ? Baştarafı Arka Sayfada Baba Ahmet’in bir kamyonu vardı ve cinayet gecesi oğluyla yemekten önce ertesi gün yola çıkacak kamyona eşya yüklemek için dışarı çıkmışlardı. Her şey birkaç dakika içinde olmuştu.. İhbar olduğunu söyleyen polisler önce Uğur’u yaylım ateşine tutmuş, ardından babayı öldürmüşlerdi. Uğur’un yanına ilk, komşu evde yaşayan öğretmeni gitmişti ve derin bir kederle şöyle demişti: “Ama bu benim öğrencim.” Kızıltepe, günlerce, öldürülen Uğur için ağıt yakmıştı. Oğlu Ahmet ve torunu Uğur’un ölümünü bir gün sonra öğrenen ve Mardin’den gelen kadın savcının sorularına çevirmen aracılığıyla yanıt veren Emine ana kitapta şöyle söylüyor: “Akrabalardan biri dedi ki, ‘Çocuklar Mardin’de değil bir battaniyenin içinde ve camideler.’ Bu sözler karşısında yıkıldım, evin içinden fırladım ve deliler gibi yola çıktım.Caminin önü kalabalıktı, yağmur yağmaya devam ediyordu. İnsanların üstündeki elbiseler yağmurdan yıkanmış gibiydi. Ahmet ve Uğur’u caminin avlusuna yatırmışlardı. Hiç kimseye bir haksızlıkları olmamıştı çocuklarımın; Ahmet, namazında niyazında bir adamdı. Irak’a gittiğinde Kuranıkerim’i götürürdü beraber. O kadar inanmış bir insandı. Kimseye bir haksızlık yapmamıştı o güne kadar… Ve şimdi de oğullarımın cesetleri gökyüzünden boşanırcasına yağan bir yağmurun altında gömülmeyi bekliyorlardı.” Şimdi işlenen bu çifte cinayetten sonra neler olmuş ona bir bakalım: Operasyondan sonra açığa alınan sanık polisler, davaları görülmeye başlamadan görevlerine iade edildi. İdari soruşturmada polislere sadece “maaş kesintisi’’ cezası verilmesi talep edildi. Ardından 4 polisin görev yeri değiştirildi; yani Kızıltepe’den uzaklaştırıldılar. Mardin Ağır Ceza Mahkemesi’nde 21 Şubat’ta yapılan ilk duruşmaya, başka illerde görev yapmaları gerekçesiyle katılmadılar. Delilleri karartma ihtimal dahilinde olduğu için tutuklanmaları talep edildi. Mahkeme reddetti. Polislerin ifadelerinin görev yaptıkları illerde “talimatla” alınmasına karar verildi. Ahmet Kaymaz’ın kardeşinin davaya müdahillik talebi de reddedildi. Ayrıca Mardin’deki mahkeme, polislerin katılmamasına rağmen, davanın güvenlik nedeniyle Eskişehir’e taşınmasına kadar verdi. Sonra mı? Yıl 2007.. dava hâlâ devam ediyor. Görülen o ki, gizlenen merhameti çağırmak kadar tüm kadrolarıyla Emniyet güçlerini yeniden yapılandırmak gerek. Ama bunu kim yapacak? Bu soru önemli... Ne yazık ki, kendimiz için bunu becermemiz çok zor, işte bu nedenle Avrupa Birliği’ne ve normlarına ihtiyacımız var. Bizi biraz kendimize getiriyor. * Ece Ayhan’ın bir dizesi. isilozgenturk@gmail.com Türkiye Kömür İşletmeleri’nde 100 milyon dolarlık yolsuzluk ortaya çıkarıldı TKİ’de ‘fakir fukara’ vurgunu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu (YDK), Türkiye Kömür İşletmeleri’ne (TKİ) bağlı Ege Linyitleri İşletmeleri Müessese Müdürlüğü’ne ait SomaEynez kömür sahasında, 433 milyon dolarlık vurgun yapıldığını ortaya çıkardı. İhale sonucu devletin uğradığı kaybın, 100 milyon doların üzerinde olduğu hesaplandı. Hürriyet’in internet sitesinde yer alan YDK’nin “TKİ Raporu”na ilişkin habere göre süreç şöyle gelişti: ? YDK, Hüstaş Maden Sanayi İşletmeleri AŞ ile İmbat Madencilik ve Turizm Sanayi AŞ’nin devleti milyonlarca dolar zarara uğrattığını belgeleyen rapor hazırladı. Rapora göre 7,5 milyon tonluk maden kömürü alanındaki rezervi 5 yılda tüketen Hüstaş, 1999’da “Vaat edildiği kadar kömür rezervi çıkmadı” diyerek TKİ’den yeni rezerv talep etti. TKİ şirkete 2003’e kadar ret yanıtı verdi. Mayıs 2003’te AKP döneminde ise Hüstaş’ın başvurusu TKİ yönetimince kabul edildi. ? Hüstaş’a, TKİ’nin devraldığı boşaltılmış saha karşılığı 19 milyon tonluk 1. kalite yeni rezerv alanı verilmesi için işlem başlatıldı. Ancak, Hüstaş üzerindeki icra kararları, SSK ve vergi borçları, KİK gereği yeni alanın ruhsatının firmaya devredilmesine engeldi. ? Bunun üzerine Hüstaş, İmbat Madencilik AŞ’yi kurdu ve TKİ’ye vereceği boş alanı İmbat’a devretti. Ardından imzalanan devir ve işletme sözleşmesiyle yeni alan, 2015’e kadar İmbat’ın oldu. YDK, bu işlemin maliyetini 433 milyon dolar olarak hesapladı. TKİ, sözleşmede İmbat firmasına yılda üreteceği 1.5 milyon ton kömür için ton başına 35 YTL ’lik yüzde 100 alım garantisi verdi. Alım garantisine, “fakir fukara kömürlerinin zamanında yerlerine ulaştırılması” gerekçe gösterildi. TKİ, bu sözleşmeden 13 gün önce, bir başka firma ile ton başına 24 YTL’den sözleşme yaptı ve İmbat’tan alınacak kömüre yüzde 46 daha fazla fiyat vermiş oldu. ? YDK, bu sürecin ilgili Bakanlık Teftiş Kurulu’nca soruşturulması istendi. Enerji Bakanlığı Teftiş Kurulu müfettişi Hüseyin Arslan’ın hazırladığı raporda, İmbat’a verilen fiyat farkının yüzde 46 değil, yüzde 19 olduğu ileri sürüldü ve cezai işleme gerek görülmediği belirtildi. bakanlık raporuna ikinci bir raporla karşılık veren YDK, bu veriler doğru kabul edilse dahi, devletin yine 82 milyon dolarlık zarara uğratıldığını vurguladı. ? Başbakanlık Teftiş Kurulu, başmüfettişleri, 30.01.2006 tarihli raporunda YDK’nin iddialarının ciddi olduğunu belirterek Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu yaptı. dan eleştirilmesi akla bir dizi soruyu da beraberinde getiriyor. Sorulardan biri, daha ilk gün vurguladığımız gibi şu: Soğuk Savaş geri mi geliyor? Tarihin tekerleği zaman zaman insanlığı geçmişte yaşananları anımsatan felaketlere doğru götürür, ama geri gitmez... Soğuk Savaş’ın bitiminin ardından ABD merkezli kurulan “tek kutuplu” dünyada her şeyin daha güzel olacağı, küreselleşmenin dünyayı büyük bir köy haline getirip refahın da eşit paylaşılmasını sağlayacağı iddia ediliyordu. Yaşama geçen tersi oldu. Putin, bu gerçeklerin de ışığında ABD’ye yüklenirken şu soruyu çengelli bıraktı: Peki tek kutuplu dünya olmasın... Ne olsun? Putin’in konuşması bu sorunun gündeme gelmesini sağladı. Bizce bu bile tek başına bir anlam ifade ediyor. Ne diyor bilge: Bir konu sorun olarak masaya kondu mu, çözüm başlamış demektir! O nedenle, tek kutuplu dünya daha güvenli bir yaşam getirmedi, ne yapmalı, sorusunun gündeme düşmesi bile yeni bir sürecin başlangıcı olabilir! ??? Münih Konferansı’nda Putin’den sonra konuşan ABD Savunma Bakanı Robert Gates, Putin’i bir başka açıdan gündeme getirdi: “İkimiz de casusuz... Casuslar belli bir noktadan sonra açık konuşmayı severler!” Ardından ekledi: “Dünya bir Soğuk Savaş yaşadı. Bu kadarı yeter. Yeni bir Soğuk Savaş yaşamayalım. Bu nedenle Putin’in davetlisi olarak Moskova’ya gideceğim... Biz Polonya’ya, Çek Cumhuriyeti’ne füzeleri Rusya’ya karşı değil, NATO’nun ve bu ülkelerin düşmanlarına karşı yerleştiriyoruz...” Gates, Irak’ta, İran’da, Afganistan’da ne kadar doğru söylüyorsa, Avrupa’da da o kadar doğru söylüyor... Şimdi madalyonun öteki yüzüne geçelim! Çok yuvarlak rakamlarla, ABD’nin yıllık savunma harcaması 700 milyar doları buluyor. ABD bu alanda tartışmasız birinci. Kendisinden sonra gelen 3040 ülkenin savunma harcamalarının toplamı bu kadar etmiyor. Peki Rusya ve son dönemin yükselen yıldızı Çin ne yapıyor? Rusya, savunma sanayiinin modernleşmesi için 200 milyar dolara yakın para ayırdı. Çin’in de 150 milyar dolarlık harcamayı göze aldığı belirtiliyor. Öyle anlaşılıyor ki, Putin’in Münih olimpiyatlarındaki sert konuşmasının altında, biraz da bu özgüven var! ??? Münih’te Türkiye doğrudan söz konusu olmadı ama, adı hiç geçmedi değil. Rusya Savunma Bakanı Sergey İvanov, Gates’in “Çek Cumhuriyeti’ne ve Polonya’ya füze yerleştirmemizin nedeni onları düşmanlardan korumak” sözüne şu karşılığı verdi: “Mademki Rusya düşman değil, o zaman geriye füze yapan ülke olarak İran kalıyor. İran’ın füzelerinin menzili 700 kilometreyi geçmiyor. Eğer İran’a karşı füze kalkanı oluşturulmak isteniyorsa, bunların Türkiye, Irak ve Afganistan’a yerleştirilmesi gerekir...” İvanov’un bu sözlerini “yeri gelmişken söylenenler” diye algılamamak gerekiyor. Soğuk Savaş’ın bitimine bütün dünya hazırlıksız yakalandı. Hazırlıklı olanlar da planlarını hemen uygulamakta zorluk çekti. Buna Türkiye de dahil... Şimdi, yeni bir yapılanma oluşturma arayışları var. Yarın, küresel aktörler “pat” diye yeni bir küreselbölgesel paylaşım ilan ederlerse şaşırmamak gerekir. Türkiye’nin o güne hazırlıklı olması gerekiyor. Bu hazırlıklar ayrı bir yazı konusu ama, en azından ilk yapılması gerektiğini düşündüğümüz maddeyi paylaşalım: Bir merkez ülke gibi hareket edip çevremizde olabildiğince sağlıklı güvenlik halkaları oluşturmak! ankcum?cumhuriyet.com.tr Şemsikan aşireti, oyunu belirlemek için toplandı YUSUF ZİYA CANSEVER PKK’liler muhbir çıktı Kürt tugayında terörist Haber Merkezi Fransa’da ve tutuklanan PKK militanlarından bazılarının Fransız gizli servisleri için muhbirlik yaptığı öne sürüldü. Le Parisien gazetesinin haberine göre, tutuklanan PKK’lilerden bazıları sorguları sırasında düzenli olarak Fransız kontrespiyonaj servisi DST’ye bilgi verdiklerini söylediler.Gazete, PKK militanlarının ayda en az bir kere görüştükleri DST ajanlarına PKK’nin Avrupa’daki yapılanması, Fransa’da nasıl haraç topladığı ve Fransa’daki örgütlenmesi hakkında bilgi verdiklerini söylediklerini belirtiyor. DST’ye muhbirlik yapanlar arasında örgütün Avrupa’daki saymanı olarak bilinen Nedim Seven ile örgütün Avrupa yöneticilerinden 33 yaşındaki Canan Kurtyılmaz’ın da bulunduğu kaydediliyor. Gazete tarafından elde edilen bir diğer bilgiye göre de, tutuklanan PKK’lilerden biri sorgusu sırasında PKK’nin “intihar komandosu” adlı bir birimi olduğunu ve “Kürt davası” için eylemler gerçekleştirmek üzere hazır bekletildiklerini söyledi. Le Parisien gazetesi, bu bilgilerin DST tarafından doğrulandığını belirterek, bir yetkilinin “Üstü kapalı bir anlaşmamız vardı: Onlar Fransa’da saldırı düzenlemeyecekti, biz de onları rahat bırakacaktık” sözlerini aktardı. BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA ABD’nin yeni Irak stratejisi çerçevesinde Bağdat’ın güvenliğini sağlamak için gönderilen ve Irak Ordusu’na bağlı görev yapan Kürt tugayları içinde PKK’den firar edenlerin de bulunduğu ortaya çıktı. Irak’tan Ankara’ya gönderilen raporlar,Bağdat’a gönderilen Kürt tugayları içinde terör örgütünden kaçan üst düzey yetkililerin de bulunduğunu gösterdi. Bu kişiler arasında Musul’da Kürt askerlerinin genel koordinatörlük görevini sürdüren Şoreş kod adlı Hişyar Söyler ile Kendal kod adlı Osman Hazar’ın bulunduğu belirtildi. Irak Kürdistan Demokrat Partisi lideri Mesud Barzani’ye bağlı istihbarat servisi Parastin’in, örgütten kaçan PKK’lileri, Kürt tugaylarına almak için aracılık yaptığı ortaya çıktı. Parastin tarafından yönlendirilen bu kişilerin Erbil yakınlarında bir toplanma merkezinde eğitim aldığı belirtildi. Bu bilgi, bölgesel Kürt yönetiminin yetkilileri tarafından doğrulanırken terör örgütünden kaçan PKK’lilerin, “deneyimli oldukları” için Bağdat’ta, gerek Mehdi Ordusu’na ve gerekse Sünnilere karşı ABD ordusuna bağlı birliklerin yürütmekte olduğu operasyonlara destek vermeleri için tercih edildiği dile getirildi. VAN Van ve yöresinde seçim döneminde etkin olan Şemsikan aşireti, genel seçimlerde hangi partiye oy vereceklerini belirlemek için bir araya geldi. Aşiret lideri, 35 bin seçmenin oyunu almak isteyen partinin, aşiret içinden bir kişiyi milletvekili adayları listesinde üst sıralara yerleştirmesi gerektiğini söyledi. Aşiret lideri Sami Yiğit’in daveti üzerine Urartu Oteli’nde düzenlenen toplantıya Van Merkez, Özalp, Saray, Gevaş, Çaldıran, Muradiye, Gürpınar, Erciş, Ağrı Diyadin, Patnos ve İran’ın Hoy ve Salmas kentlerinde bulunan aşiretin ileri gelenlerinden oluşan yaklaşık 1200 kişi katıldı. Bundan sonraki dönemde artık “Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için varız” ilkesini benimsediklerini anlatan Yiğit, “Herhangi bir ideoloji peşinde değiliz. Fikrimiz ayrı olabilir ancak artık başkalarının aşiretimizin sırtından geçinmesine fırsat vermeyelim” dedi. Aşiretin milletvekili adayı olarak açıkladığı Fevzi Türkmen de aşiretin bugüne kadar kandırıldığını ifade ederek “Birlik olmak zorundayız” dedi. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear