24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 ARALIK 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bütçe görüşmelerinde Baykal, Unakıtan’la ‘mahdumlar’ atışması yaşadı, iktidarı eleştirdi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Faiz ve rant ekonomisi’ ? Maliye Bakanı Unakıtan’ın oğlunun şirketiyle ilgili savları kürsüye taşıyan Baykal, “Bakanların dokunulmazlığı var, mahdumlarının da mı dokunulmazlığı var” diye sordu. Zil Takıp Oynamak... Kimi okurların sürekli sorduğu bir soru var: “Niçin bu denli karamsarsınız?” Türkiye’de yaşananları yazmak, bir başka deyişle gözlemlerimi aktarmak, anlaşılıyor ki kimi okurların canını sıkıyor... Peki gerçekleri görmezden mi gelmek gerekiyor? Özgürlükçü demokrasinin simgesi olarak görünen AKP iktidarı, toplumu “bize destek verenler vermeyenler” diye bölüyor, gazetecilere “not” veriyor, kendilerine yakın işadamlarını koruyup kolluyor, “tarikat şemsiyesi” altındaki “Soros Çocukları”nı besliyor... RTÜK Başkanı, Tayyip Bey’in danışmanlarının, medya yöneticilerini arayıp “şu yazarın kulağını çekin, şu bilim insanını ekranlara çıkarmayın” demeleri, Türkiye’de özgürlükçü demokrasi olarak altın tepsi üzerinde topluma sunuluyor... Tarikat şeyhinin ünlü gazetesi Zaman’da ABD’yi emperyalist güç olarak gören, Bush’un Büyük Ortadoğu Projesi’ni eleştiren yazar neden susturuluyor? İlişkiler zincirinin halkaları giderek çoğalırken, İzmir’de polis kurşunuyla yaşamını yitiren Baran Tursun olayı birden medyanın gündeminden düşüyor... Yıllarca 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra cuntacıbaşı Kenan Evren ve arkadaşlarının milyonlarca kitabı nasıl yaktığını yazanlar susuyorlar... Türkiye’de “muhbir yurttaş” sayısı artıyor; düşüncelerini benimsemediği bir yazarı, bir TV dizisini savcılığa başvrurup şikâyet ediyor, bir köşe yazarını “vatan haini” olarak suçlayabiliyor.. RTÜK dizileri kaldırıyor, başkanı TV’de spor programına katılıp konuşmacılara “haddini” bildiriyor... Sevmediğiniz, düşüncelerine katılmadığınız bir kitabı satın almazsınız, TV’deki bir diziyi, tartışma programını, filmi izlemezsiniz olur biter. ??? Sayıları son yıllarda bir hayli artan “muhbir yurttaş” işi gücü bırakmış, kitapçı raflarındaki kitapları, TV’lerdeki dizi filmleri, tartışma programlarını izleyip savcılığa ihbar ediyor... Türkiye’de “muhbir yurttaşlar” ikiye ayrılıyor bence: 1Türkİslam Sentezi’ni savunan vatanseverler. 2 Tarikatçılar... İki grup da bu yolda bir hayli yol aldılar... Bir süre önce Serdar Turgut “Muhbir Vatandaş” diye bir enfes yazı yazdı. “Tanrı Yanılgısı” adlı kitabın savcılıkça toplattırılması için yayınevi hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu anlattı. Bu tür kitaplar özgürlükçü demokrasinin boy verdiği Avrupa ülkelerinde son yıllarda çok yayımlanıyor... Türkiye’de de yayımlandı... Elbet bu tür kitaplar İran’da, Pakistan’da, Sudan’da, Suriye’de, Suudi Arabistan’da yayımlanmaz... Türkiye laik demokratik bir ülke... Öyle de!.. İki yol içinde yaşadıklarımıza bir bakın, ortaya nasıl bir görüntü çıkıyor... Kendilerine “Vatansever” etiketi yapıştırmış Türkİslam Sentezi’nin baş aktörü sözde Atatürkçüler(!) Kenan Evren’in 1980’de çizdiği yol haritasından yürüyüp, her Kürt kökenli yurttaşımızı potansiyel terörist olarak görüp, Kuzey Irak üzerinden Güneydoğu’ya “köktendinci akışını” ağızlarına bile almıyorlar... Güneydoğu’da Müslüman Kardeşler, Hizbullah, El Kaide, İslamcı Hareket; Diyarbakır’dan Batman’a dek tüm bölgede “camileri” 15 yıl önce Hizbullah’ın yaptığı gibi kışlaya dönüştürmüş durumdalar... Bakın nereden nereye geldim!.. Konular birbiriyle iç içe girdi!.. İzmir’de polis kurşunuyla ölen 20 yaşındaki Baran Tursun; Isparta’da insanın içini acıtan uçak kazası; “Vatanseverlik”, “Atatürkçülük” maskesiyle ortalıkta dolaşan Türkİslam Sentezi’nin aktörleri; din pazarlamacıları, tarikat şeyhleri ve onların müritleri... Eh, bir de bunlara Soros Çocukları’nı, İkinci Cumhuriyetçileri eklerseniz 32 kısım tekmili birden bir filmi izleyebilirsiniz... ??? Oysa Türkiye’de yaşam “kayıt dışı ekonomi”yle ayakta duruyor. Adana, Mersin, Antalya ve İzmir’deki esnaf kan ağlıyor, ihracatçı “yandım Tanrım” diyor, ama kimsenin umrunda değil!.. Tüm bu gerçekler olurken kimi okurlar da bana soruyor: “Neden bu kadar karamsarsınız?” Yakında zil takıp oynamaya başlayacağım sevgili okur... Hele pazar günü CNN’de “Bir ağaç da sen dik, ormanlar elden gidiyor”u izleyince zilleri Çukurcuma’ya gidip aldım... Kaz Dağları’ndan Kaçkarlar’a; Toroslar’dan Eşme Kışladağı’na dek ormanlarımızı çokuluslu “altın avcıları”na teslim edip şimdi de “Bir ağaç da sen dik” diyenlere karşı benim “özgürlükçü demokrasi” adına zilleri takıp şıkır şıkır oynamam gerekmez mi? Alın size karamsar olmayan bir yazı... Ben sevgili okurumu kırmam, kıramam... ADD’den Sezer’e ziyaret ? GÖLBAŞI (AA) Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) genel merkez yönetim kurulu üyeleri ile şube başkanları Gölbaşı’ndaki evinde ziyaret ettikleri 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e Mevlana tablosu hediye etti. Sezer, ADD Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Kaman ve Sanat Komisyonu Başkanı Betül Öztürk ile derneğin Gölbaşı, Batıkent, Çankaya, Altındağ, Çayyolu, Etimesgut, Keçiören, Mamak, Sincan ve Yenimahalle Şube Başkanları ve yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Sezer’in konutundan ayrılan ADD yöneticileri, yaptıkları açıklamada güncel konular üzerine duygu ve düşüncelerini paylaştıklarını söylediler. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, TBMM Genel Kurulu’nda 2008 yılı bütçe tasarısı görüşmeleri sırasında “siyasi rota değişikliği, rejimi, demokrasiyi yozlaştırma girişimleri” konusunda uyarılarda bulunurken, “Çankaya gerektiğinde hükümete dur diyebilecek bir merci olmaktan çıktı. Cumhurbaşkanlığı bu kadar kısa bir sürede hiç bu kadar ağırlık kaybına uğramamıştır” dedi. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın oğlunun şirketiyle ilgili savları kürsüye taşıyan Baykal, “Bakanların dokunulmazlığı var, mahdumlarının da mı dokunulmazlığı var” diye sordu. Baykal, bütçeyi değerlendirirken “büyüme hızındaki yavaşlamanın ciddi boyutlara ulaşması, bütçe açıklarının dalgalanmaya açık olması, cari açığın alarm vermesi, ithalat patlaması ve Türkiye’nin CHP lideri Baykal, TBMM Genel Kurulu’nda hükümetin ekonomi politikasını eleştirdi. (AA) sıcak para cennetine dönüşmesinin sonuçları” üzerinde durdu. Baykal, “Bu bir rant ekonomisi, haram kazanç ekonomisi, faiz ekonomisi. 1 milyon insan gece yatağına aç giriyor. 10 milyon insan iş arıyor. Ekonomi el değiştirmektedir, borsanın yüzde 70’i, bankaların yüzde 43’ü, sigortacılık sektörünün üçte ikisi yabancıların elindedir” dedi. Baykal, “yolsuzluğun yaygınlaştığını, Enerji Bakanlığı’nın yolsuzlukla içli dışlı bir hale geldiğini” vurgulrken “Hükümetin atadığı üst düzey yöneticiler görev başındadır. İşadamı, siyasetçi ve bürokrat çetesi işine devam ediyor” diye konuştu. Tokat sigara fabrikasına makine satışıyla ilgili savları kürsüye taşıyan Baykal, “Maliye Bakanı’nın oğlunun şirketinde görev yapan santral memuruna ikinci el makineleri satan şirketten 30 bin dolar gönderiliyor. Hiçbir ciddi araştırma yok. Hadi bakanların, milletvekillerinin dokunulmazlığı var; mahdumların da mı dokunulmazlığı var? ” açıklamasını yaptı. ‘Yolsuzluk tezgâhı’ Baykal, “belediyelerde olağanüstü bir yolsuzluk tezgâhının işlediğini, geçmiş dönemlerde İstanbul’da yılda 400 kadar imar değişikliği dosyası gelirken, son 3.5 yıllık dönemde bu sayının 3 bin 850’ye çıktığını” vurguladı. Dayatma kültürüyle demokrasinin işletilemeyeceğini söyleyen Baykal, “Cumhuriyetin temel değerlerine karşı bir anlayış gide rek etkinleşiyor. Hızla yozlaşmış bir rejime sürükleniyoruz. Demokrasi kan kaybediyor” dedi. İkinci büyük medya grubunun TMSF’nin denetiminde olduğuna dikkat çeken Baykal, “Yarın (bugün) ihale yapılacak. Bu konuda hevesli olan bazı ciddi insanlar, ben girmeyeceğim, noktasına geldiler. Niye geldiler? Büyük olasılıkla damat beyin holdingi ikinci medya grubunun da sahibi olacak” görüşünü dile getirdi. Hâkim ve savcı atamalarıyla ilgili yasal düzenleme hakkında bilgi veren Baykal, “yargıya dönük tertibin hızla yürütüldüğünü, 4 bin 60 kadronun doldurulacağını” kaydetti. Sataşma gerekçesiyle söz alan Bakan Unakıtan, “Sayın Baykal, sen rotanı değiştir. TEKEL ’in o alımında oğluma 30 bin dolar gelmiş. TEKEL o makineleri geri gönderdi” derken, CHP sıralarından “Alamadı”, “Başbakan cevap versin” itirazları yükseldi. Unakıtan, “Para geldi denilen adam, o tarihte oğlumun şirketinde çalışmıyor. Böyle bir şeyi bize yamamaya çalışıyorlar” diyerek sözlerini sürdürdü. Unakıtan ayrıca Baykal’a “Bu Angora evlerindeki kaçak yapınız vardı ne oldu” sorusunu da yöneltti. Cumhurbaşkanı Aşkabat yolcusu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhammedov’un davetlisi olarak bugün Türkmenistan’a gidiyor. Gül, başkent Aşkabat’taki resmi temaslarına yarın başlayacak. Resmi karşılama töreninin ardından Gül ve Berdimuhammedov, baş başa ve heyetler arası görüşmeler kapsamında bir araya gelecekler. İki ülke arasında yapılacak İş Forumu’na katılacak olan Gül, 7 Aralık’ta Türkiye’ye dönecek. TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Unakıtan’dan özelleştirme yorumu BAŞBAKAN ‘Çantalarında fabrika yok’ ? Maliye Bakanı Unakıtan borç stokunun GSMH’ye oranının yüzde 60’ların altına inmesiyle Maastricht kriterinin yakalandığını belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, finanse edilebilir cari açığın hiçbir zaman risk olmadığını ileri sürdü. Sosyalist ülkelerin bile özelleştirmelerini tamamladığını savunan Unakıtan, bu konudaki eleştirilere “Ülkeden bir şey gitmiyor. Satılan fabrikalar, bankalar, villalar yine burada. Bakın bakalım yurtdışına çıkanların çantasında hiç fabrika, villa var mı?” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda, dün 2008 yılı bütçesinin tümü üzerindeki görüşmeler yapıldı. Önümüzdeki dönemde en önemli önceliğin işsizliğe çare bulmak olacağını belirten Maliye Bakanı Unakıtan, “İşsizlik problemine eğilirken de ülkemizin kalkınmasından taviz vermeyeceğiz” diye konuştu. 2001 krizi sonrası dönemde artan özel sektör yatırımları, hızlı büyüme, dünya hammadde fiyatlarındaki yükseliş ve özel kesim tasarruf oranındaki düşüşün, cari işlemler dengesinde açık verilmesine yol açtığını belirten Unakıtan, “Fakat şurası unutulmasın ki finanse edilebilir bir cari açık hiçbir zaman risk değildir’’ dedi. Bakan Unakıtan TBMM Genel Kurulu’nda 2008 bütçesini ele aldı. Unakıtan, özelleştirmelere karşı çıkanlara “Ülkeden bir şey gitmiyor. Satılan fabrikalar, bankalar villalar yine burada’ şeklinde karşılık verdi. (Fotoğraf: AA) rumunda aşan kısmı telafi edecek şekilde 2008 yılı ocak ayından geçerli olmak üzere enflasyon farkının, kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerine yansıtılacağını kaydetti. “Özelleştirmeleri yabancı sermaye alıyor” dendiğini kaydeden Unakıtan, “Efendim, şunu niye satıyorsunuz. Ülkeden bir şey gitmiyor, satılan fabrikalar yine burada, bankalar da burada, villalar da burada. Bakın bakalım yurtdışına çıkanların, gümrüktekilerin çantasında hiç fabrika, villa var mı? Onlar bize paralarını getiriyorlar. Böyle lüzumsuz korkularla hareket etmemiz mümkün değil” dedi. Gül’e teşekkür, Sezer’e eleştiri ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere Başbakan Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Deniz Baykal arasındaki “Çankaya kavgası” damgasını vurdu. Erdoğan, yasa ve kararnameleri hızla onayladığı için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e teşekkür ederek, “Biz 15. günün son dakikasına kadar bu ülkede bekletildik” dedi. Erdoğan, Baykal’ın 1987’de Antalya’da aldığı bir arsayı gündeme getirirken; Baykal, “Alnımız ak. Biz devletin malına el uzatmayız. Herkes kendi hesabını versin” yanıtını verdi. Genel kurulda muhalefetin eleştirilerini yanıtlayan Erdoğan, “ucuz kredi alındığı” için IMF’den ayrılmayı düşünmediklerini söyledi. Baykal’ın 1987 yılında Antalya’nın Zeytinköy beldesinde 65 milyon liraya aldığı hisseli arsayı gündeme getiren Erdoğan, arsaya 2001’de DSP’li belediye başkanı döneminde imar uygulandığını, daha sonra bu belediye başkanının CHP’ye geçtiğini savundu. DP kongresi 6 Ocak’ta ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Demokrat Parti (DP) Genel İdare Kurulu (GİK), 6 Ocak 2008’de 4. Olağanüstü Büyük Kongre’nin yapılması için karar aldı. Genel Başkan Mehmet Ağar başkanlığında parti merkezinde yapılan GİK toplantısı yaklaşık 10 dakika sürdü. Olağanüstü kongrede genel başkan seçiminin yanı sıra partinin yetkili organlarının da seçimi yapılacak. Ağar’ın, toplantıda, DP Genel Başkanlığı’na aday olması beklenen Hüsamettin Cindoruk ile gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin bilgi verdiği de öğrenildi. DTP’li Kaplan’dan, ABD Büyükelçiliği’ndeki kahvaltıya tepki ‘Meclis iradesine saygısızlık’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DTP, beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu söyAKP hükümetinin 2008 bütçesini “borç öde ledi. Ortadoğu’daki gelişmelerin ekseninde me bütçesi” olarak nitelerken, kendilerinin Türk, Kürt ya da Arap’ın değil, enerji, petrol dışlandığı ABD Büyükelçiliği’ndeki kahval ve su kaynakları olduğunu, ABD Başkanı tılı toplantıya da tepki gösterdi. DTP Şırnak Mil Bush’un da bunu bizzat ifade ettiğini belirten letvekili Hasip Kaplan, Türk ve Kürtlerin ge Kaplan, “Bunu bilemezseniz dış politikanıleceklerini birlikte sağlıklı temellere oturta zı da yanlış yere oturtursunuz” dedi. “Taricaklarını belirterek, “Bu yüce Meclis’in dı hin Osmanlı’dan önce birlikte yaşamaya şında kim ki Washington’da, kim ki Brük mahkum ettiği Kürt, Türkmen ve Türk karsel’de, kim ki elçilik lobideşlerimiz geleceğini de lerinde arayış içine giri SALONU TERK ETTİLER istikrarlı şekilde oturtmak ve geleceğini öfke yorsa, bu Meclis’in yüce iradesine saygısızlık etüzerine değil, sağlıklı teDTP’liler kendilerini dinlememiş olur” dedi. meller üzerine inşa etyen Başbakan Tayyip Erdoğan DTP Grup Başkanı Ahmekle zorunludur” diyen kürsüye çıkınca genel kurulu terk met Türk’ün yurtdışında Kaplan, bunu da ancak ettiler. DTP Grup Başkanvekili Seolması nedeniyle, bütçe TBMM’nin yaşama geçirelahattin Demirtaş, “Başbakan, üzerinde parti adına ilk söbileceğini söyledi.Kaplan bizim iki arkadaşımız kürsüye zü Grup Başkanvekili Fat“Bu yüce Meclis’in dışınçıkınca Genel Kurul’dan ayrılma Kurtulan aldı. Kurtuda kim ki Washington’da, dı. Bu bize, bizim irademize ve lan, “Borç ödeme bütçekim ki Brüksel’de, kim ki seçmenimize saygısızlıktır. Buelçilik lobilerinde arayış si” olarak nitelendirdiği na tepkimizi gösterdik” dedi. içine giriyorsa, bu Mec2008 bütçesinin emekçi kelis’in yüce iradesine saysimlerin beklentisini karşılamadığını, “vatanın zenginliklerini sata gısızlık etmiş olur” dedi. AKP’nin, iktidardaki altıncı yılında hâlâ, rak bütçenin denkleştirilmesi mantığı”nı taşıdığını söyledi. Yaşanan “çatışma ve şid “enkaz devraldık edebiyatı” yaptığını, buna det ortamı” nedeniyle, eğitim ve sağlığa ay hakkı olmadığını kaydeden Kaplan, hükümerılan payın “güvenlik” için Milli Savunma tin IMF’nin dayattığı politikalarla, emekçi keBakanlığı’na aktarıldığını savunan Kurtulan, simlere yönelik baskısını arttırırken, sermaye bütçeden yeterli pay ayrılmaması nedeniyle kesimlerini ürkütmemeye özen gösterdiğine Diyarbakır, Van gibi yoğun göç alan illerin iş dikkat çekti. Kaplan, ancak ezilen kesimlerin sizlik ve yoksullukla karşı karşıya olduğunu, temsilcisi olan sendikaların yanı sıra, çok sayıdaki sivil toplum örgütünün Meclis içindesermayenin ise batıya gittiğini söyledi. Hasip Kaplan 2007’de işsizliğin ve borç yü ki muhalefetle, dışındaki muhalefeti birleştikünün arttığını belirterek, 2008 bütçesinin de rerek, “biz de varız” diyeceğini belirtti. ‘Hoplama, rahat ol’ CHP’lilerden tepki gelmesi üzerine Erdoğan, “Hoplama yerinde otur” dedi. Baykal’ın Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın oğluyla ilgili iddialarına yanıt veren Erdoğan, “Ortaya berat belgesini koydu. Suç duyurusu yaparsınız gereği yapılır” diye konuştu. Erdoğan, AKP’den aday olup da seçilemeyenlerin kamu kurumlarına atanması için muhalefetin iznini almayacaklarını belirtti. Memur maaşları Avrupa Birliği standartlarına göre hesaplanan borç stokunun GSMH’ye oranının yüzde 60’ların altına inmesiyle Maastricht kriterinin yakalandığını belirten Unakıtan, bunun borç yükündeki kırılganlığın kalktığının diğer ispatı olduğunu dile getirdi. 2008’de memur aylıklarında “düşük maaş alana daha yüksek oranda yansıyacak’’ biçimde bir artış öngörüldüğünü kaydeden Unakıtan, bu çerçevede ocak ve temmuz aylarında maaşların yüzde 2 artacağını bildirdi. Başkana ihraç yargıdan döndü ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin hakkında CHP Yüksek Disiplin Kurulu’nca geçen yıl verilen “partiden kesin çıkarma’’ kararını iptal etti. Menemen’de 23 Aralık 2005’teki Şehit Kubilay’ı anma törenleri çerçevesinde düzenlenen kortej yürüyüşünü, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın gelmesini beklemeden başlatmak ve parti flamalarını izinsiz kullanmak iddialarıyla geçen yıl CHP Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilen Şahin’in, partiden ihraç edilmesine karar verilmişti. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Baykal: Alnımız ak Baykal, sataşma gerekçesiyle söz alırken, “Başbakan çürümüş dedikodulara başvuruyor” dedi. 12 Eylül sonrasında siyaseten yasaklı olduğu dönemde Antalya Zeytinköy’de bir hisseli araziyi ortak olarak satın aldığını, 20 yıl boyunca hiçbir kamu otoritesiyle bu konuyla ilgili temas kurmadığını anlatan Baykal, “Bu arsa 20 yıl sonra kısmen imar muamelesine tabi oluyor. Hiçbir CHP’li başkan olaya katkı yapmamıştır” açıklamasını yaptı. Baykal, bu ithamları gündeme getiren bir gazetenin mahkum olduğu anımsattı. Taban aylıkta artış Ocak ayında taban aylığında ayrıca seyyanen 10 YTL artış yapılacağını kaydeden Unakıtan, bu artışlara ilaveten denge tazminatı alan personele de ocakta 90 YTL yerine 110 YTL, temmuzda da 130 YTL ödenmeye başlanacağını söyledi. Unakıtan 2007’nin ikinci 6 aylık döneminde enflasyon oranının yüzde 4’ü aşması du CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear